Jump to content

Atomun içindeki büyük boşluk


Recommended Posts

  • İleti 41
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Atomların büyük çoğunluğu boşluk.Peki nasıl oluyor da birleşip sert,katı cisimler oluşturabiliyorlar?

Bu yanlış bir atom modelidir. Atomların içi boş değildir..

Atom düzeyinde elektronların dalga fonksiyonuna sahip olduklarını unutmayın.

Sorunun uzun bir açıklaması var. Şimdilik bu açıklama ile yetinelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

elektronlar okulda ogretildigi gibi yorungelere sahip degiller.

http://www.mhhe.com/physsci/astronomy/fix/student/images/16f07.jpg

Elektronlar protonlar notronlar vb Atom alti tanecikleri bosluk dedigimiz yerde rastlantisal sekilde var olup yok olarak uzayda esnek balon seklinde hacim olusturuyorlar.

Bu verdigim resimde atom modelide gercek sekli degil.ilerde degisebilir.:)

kaynak:http://www.mhhe.com/physsci/astronomy/fix/student/chapter16/16f07.html

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...

Atomların içindeki "boşluk" ile cisimlerin katı, sıvı veya gaz halinde mi olacağı arasında bir bağ yoktur. Çünkü su molekülünü oluşturan hidrojen ve oksijen atomlarının her birsinin içinde de bu "boşluk" olduğu gibi, katı halde bulunan demir atomunda da bu "boşluk" vardır, veya gaz halinde olan oksijen atomunda da. Özetle söyleyecek olursak bunun "atomun kendi içindeki boşluk" ile değil "atomların diğer bir komşu atomla arasında olan boşluk veya mesafe" ile ilgisi vardır.

Su oda sıcaklığında bilindiği gibi sıvı haldedir. Fakat 0 ve eksi derecelerde katı hale dönüşerek buz olur. Ya da ısı 100 C'ye çıktığında buharlaşarak gaz haline geçer. Başka bir örnek demir; belirli bir ısıya kadar katı haldedir ama yeryüzünün alt tabakasında magmadaki çok yüksek sıcaklıklarda sıvı halde bulunur. Hatta Nova patlamalarında buharlaşarak gaz hale bile gelebilir ve toz şeklinde soğuyarak evrene saçılabilir. Kıssadan hisse maddelerin katı, sıvı veya gaz halinde mi olacağı ısıya bağlı olup dolayısıyla komşu atomların birbirlerine yakınlığına veya mesafesine bağlıdır. Yani komşu atomlar arasındaki boşluğa.

Gelelim atomların kendi içindeki "boşluğa". Yani söz gelimi proton ile elektron arasındaki boşluğa. Bu boşluk, mutlak bir boşluk değildir. Bu boşluğu "kuantum enerji" doldurur. Bu boşluk esasen kuantum enerjisi ile doludur. Yani atom altı parçacıklarını meydana getiren enerji veya diğer bir deyişle atom altı parçacıklarının içinden gelip oluştuğu enerji. VE tüm evren bu "boşluk" ile doludur. Yani evrenimiz bu kuantum enerjisi ile dolu bir denizdir. Buna boşluk diyoruz, çünkü kuantum enerjisi ölçülemeyecek kadar küçüktür. Bunu ölçemememizin nedeni kunatum enerjisinin bizim gözlemleyemeyeceğimiz kadar çok kısa bir zaman diliminde ortaya çıkıp yeniden kaybolması. Bu yüzden buna kunatum dalglanması diyoruz ve tüm evren bu kuantum dalgalanmasından oluşuyor. Boşluk dediğimiz bu.

Bazen bir kuantum dalgalanması ortaya çıktığı anda ve yerde var olabilmek için çevresinde el verişli şartlar bulursa evrende yeni bir atom altı parçacığı doğmuş olur. Yani tüm kuantum dalgalanmaları yok olmuyor ama bunlardan hemen hemen çoğu neredeyse yüzde 99'u yok oluyor. Bazıları ise var oluyor ve ortaya madde (yani kütleye sahip bir atom altı parçacığı) olarak çıkıyor. Buna OLASILIK diyoruz. Kuantum dalgalanmalarında bizim gözlemleyemeyeceğimiz kadar kısa bir süre için ortaya çıkan bu enerjiler çevrelerini kolaçan ederek var olma olasılığı arıyorlar. Olasılık varsa madde olarak doğuyorlar. Olasılık yoksa geri kayboluyorlar. Bu yüzden bilimciler evrene olasılıklar evreni de derler.

tarihinde kozmopolit tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır sendeki karbon atomu ne ise böcekteki de o.

Zaten insanla böcek arasında evrimleşme süreci açısından fark yok.

İkisi de aynı derecede evrimleşmiş canlılardır. İnsanın daha çok evrildiği bir palavradır.

İnsan böceklerden görünüş, davranış ve genetic vb olarak farklıdır. Hepsi o kadar. Ama aynı atadan çıkmışlar ve aynı süre içinde evrilmişlerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten insanla böcek arasında evrimleşme süreci açısından fark yok.

İkisi de aynı derecede evrimleşmiş canlılardır. İnsanın daha çok evrildiği bir palavradır.

İnsan böceklerden görünüş, davranış ve genetic vb olarak farklıdır. Hepsi o kadar. Ama aynı atadan çıkmışlar ve aynı süre içinde evrilmişlerdir.

Peki virüsler mi daha çok evrimleşmiştir yoksa insanlar mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki virüsler mi daha çok evrimleşmiştir yoksa insanlar mı?

Hiç farkı yok. Şu anda dünyada yaşayan her canlı varlık aynı derecede evrimleşmiştir.

Bu kabulü zor bir kavram ama düşünerek neden doğru olduğunu çıkarabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiç farkı yok. Şu anda dünyada yaşayan her canlı varlık aynı derecede evrimleşmiştir.

Bu kabulü zor bir kavram ama düşünerek neden doğru olduğunu çıkarabilirsiniz.

Anladım dediğini ama virüslerde geri evrimleşme falan var diye biliyordum bu nedenle sordum.

Hala da onların nasıl evrimleştiğini pek anlayamıyorum.Virüsler ilginç canlılar/cansızlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anladım dediğini ama virüslerde geri evrimleşme falan var diye biliyordum bu nedenle sordum.

Hala da onların nasıl evrimleştiğini pek anlayamıyorum.Virüsler ilginç canlılar/cansızlar.

Geri evrimleşme diye bir evrimleşme yok.

Sadece evrimleşme var.

Genetik değişikliklere bağlı evrim bazen yeni genlerin ortaya çıkması ile gerçekleşir, bazen de mevcut genlerden bir kısmının yok olması ile gerçekleşir.

Yani evrim tango gibidir. İki ileri bir geri... Hangi yöne doğru ilerleyeceği bilinemez. Çünkü geleceği kimse bilemez.

Viruslar elbette canlıdırlar.

Dünyada bütün canlıların evrildiği ilk hücreden evrilmişlerdir. Önceleri nasıl bir hücre oldukları bilinmiyor.

Bazı niteliklerini kaybetdip, parazit olduklarına inanılıyor. Bunun kanıtı az. O nedenden bir inanç gibi duruyor.

Bazıları bunu reddediyor ve virusların virus olarak evrildikleri tezini savunuyor. Ama orası bir ayrıntı.

Önemli olan bizim hücrelerimizin de viruslar zamanında ortak bir hücreden ayrılıp evrildiği..

Ne biz daha çok evrilen bir canlıyız, ne de viruslar daha az veya çok evrilmiş canlılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Richard Dawkins, Yeryüzündeki En Büyük Gösteri kitabında radyoaktif saatleri işlerken bu konuya değinir:

"Elektronlar çekirdeğe kıyasla çok küçüktür ve elektronlar arasındaki boşluk ile, elektronlarla çekirdek arasında kalan boşluk, çekirdeğin de elektronların da boyutlarına kıyasla çok büyüktür. Bu büyüklük farkım göstermek için kullanılan en ünlü benzeşimlerden birinde, çekirdek bir stadyumun ortasındaki bir sinek olarak resmedilir. En yakın çekirdek, hemen bitişikteki diğer stadyumun ortasındaki diğer bir sinektir. Her bir atomun elektronları kendi sineğinin etrafındaki bir yörüngede vızıldayıp dururlar. Bunlar en küçük sinekten de küçüktür; hatta o kadar küçüklerdir ki sineklerle aynı ölçekte görünemezler. Katı bir demir parçasına ya da bir kayaya bakarken "gerçekte" gördüğümüz şey aslında neredeyse tamamen boş bir alandır. Katı ve kesif görünür çünkü duyularımız ve beynimiz onu katı ve kesif olarak değerlendirmeyi uygun bulur. Beyin için uygun olan, kayayı katı görmektir çünkü kayanın içinden geçemeyiz. "Katı", atomlar arasındaki elektromanyetik kuvvetler nedeniyle içinden geçemeyeceğimiz ya da içine giremeyeceğimiz şeyleri betimleme yolumuzdur. "Kesif" ise ışığın yüzeyinden yansıdığı ama içine girmediği, yani şeffaf olamayan şeyleri betimleme yolumuzdur."
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

string teorisine göre ise tüm bunların temelinde(quarklarıda bunlar oluşturuyor) string ler vardır. quarkların aralarıda çok boşluklu olup bunları oluşturan stringlerin de araları boşlukludur (Tüm evreni bir bavula sığdırırım demiş bir fizikçi) ve bunlar saf enerji halkalarıdır. Büyük yıldızların yok olmalarından sonra madde içine çöker ve bu boşluklar o kadar kapanır ki string düzeyinde bile arada boşluk kalmaz yani stringler birbirlerine yapışırlar. Buna karadelik denir ve çekim gücünden hiçbirşey kaçamaz. Yoğunluklarını şöyle izah etmek gerekirse futbol topu büyüklüğünde bir karadelik dünyanın ağırlığına eşittir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...