Jump to content

Eğer allah varsa ona gerçekten güvenebilir misin?


Recommended Posts

Teistlere göre bu evrende olup biten herşeyin kontrolü yaratıcının bilgisi ve izni dahilindedir. Doğumlar, ölümler, rızık, tecavüzler, aşk, deprem, savaş, yağmur, cinayetler vs. vs.

Gerek doğal olaylar gerekse bizlerin kendi irademizle yapmış olduğu eylemlerin hepsi öncesinde yaratıcının izni ve inayetiyle olur. Sanırım buna inan bir kimsenin itirazı yoktur.

Fakat ben yaratıcıya çok da güvenemeyeceğimizi onun çok da merhametli ve iyi birisi olmadığını düşünüyorum. Eğer böyle olsaydı yeryüzünde kafası kesilerek öldürülen, gözleri oyulup kireç kuyularına atılan, 2 yaşında tecavüze uğruyan bebekler, soykırımlar, doğal afetler neticesinde ölen masum insanlar olmazdı.

Çünkü bireysel olan vahşetler ve toplu olan kıyımların hepsi yaratıcının kontrolünden sonra gerçekleşir. Tüm bunların olmasına izin verir. Yani kişiler ister kendi iradeleriyle seçim yaparak bu sonucun oluşmasına yol açsın ya da yaratıcı doğal afetler ile bunu gerçekleştirsin farketmez. Sonuç yaratıcının eseridir.

Hal böyle olunca tüm bunların gerçekleşmesine herşeyiyle mükemmel olduğu idda edilen bir yaratıcı neden izin vermektedir. Sırf imtahan olsun diye böyle vahşice katliamlara neden izin veriyor. Açıkcası bu vahşete seyirci kalan bir varlıkda ben marhamet göremiyorum.

Müslümanlar için söylüyorum. Kitap ve peygamberler gerçek olsa bile kendinizi kurtulmuş sanmayın. Öte tarafda karşınıza geçip ulan malmısınız sabah akşam bana ibadet ettiniz. Sakalı uzatıp, orucunu tutup sonsuz cennete gidebileceğini mi sanıyosun sen. Sözde benim rızamı kazanmak için ibadet ettin. Size cennet vaad etmeseydim. Ve cehennemle tehdit etmeseydim nah ibadet ederdiniz. Ama tanrım herşey senin için. Sus ulan ben yarattığımı bilmezmiyim hiç. Demeyeceğini nereden biliyosunuz.

Mesela şu da ihtimal dahilinde bir durum. Tanrı size diyebilir ki: Yahu o kadar ateist yarattım. Hiç mi kulak vermediniz onlara. Ben çelişkilerle dolu ve mantıksız bir din gönderiyorum. Adamlar hepsini tek tek bulup önünüze seriyor. Mal gibi korkularınızdan sıyrılamayıp aklınızı kullanmadan ve sorgulamadan tüm bu saçmalıkları kabul ediyorsunuz. Aslında imtahanın sırrına vakıf olan gerçek kişiler ateistlerdi. Onlar aklını ve mantığını kullanarak sorgulayan kullarım oldular. Asıl kurtuluşa eren kişiler onlar oldu. Ve sonsuz mukafatı onlar kazandılar. Ateistleri cennete inanlarıda cehenneme atıcam dese ne yapabilirsiniz. Hadi böyle bir durumun olamayacağını isbat edin =) Denizin altında ki kum tanelerine kadar bakmayı unutmayın ama.

Bir şakir videosunda diyordu. Tanrının olmadığını isbatlamak için denizde ki kum tanelerinin altına kadar bakmak gerekir diyordu. Hadi buyrun benim sunmuş olduğum bu yaklaşımın gerçekleşmeyeceğini isbatlayın. Eğer isbatlayamazsanız cehennemdeki yerinizi hazırlayın. Biz cennette altından ırmaklar akan köşklerde hurilerle zevk-i sefa yaparken sizler cehennemde cızbız olacaksınız. Gelin tez vazgeçin bu sevdadan ve gerçek kurtuluşa erenlerden olun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 61
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bu soru benim de kafama takılan şeylerden..Açıklamaları da var ama.

Tanrı burayı test ortamı yapmak için böyle düzenlemiş.Yapılan kötü şeylere izin veriyor.Yani tanrı -büyük ihtimalle- sokaktaki herhangi birini gidip öldürmeme izin verecek.Fakat bu özgür ortamı suistimal ettiğimden dolayı beni cezalandıracak da.

Fakat tatmin edici bir cevabını bulamadığım sorularım da var.Mesela bir bebek neden engelli doğar?Suçu ne?Tanrı neden bu gibi şeylere de izin veriyor?

Bilmiyorum.

tarihinde bizon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Fakat tatmin edici bir cevabını bulamadığım sorularım da var.Mesela bir bebek neden engelli doğar?Suçu ne?Tanrı neden bu gibi şeylere de izin veriyor?

Bilmiyorum.

Bu da ayrı bir mevzu. Sadece imtahan olarak yaratıldığımız halde bazılarımız imtihanı idrak edemeyecek zihinsel konumda yaratılıyor. Ayrıca imtihan için yeterli olgunluğa erişemeden ölen çocuklar da var değil mi? Madem doğar doğmaz ya da bir iki sene içerisinde öldüreceksin. Neden yaratıyorsun. Çünkü ben insanları sadece bana kulluk etsinler diye yarattım diyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu da ayrı bir mevzu. Sadece imtahan olarak yaratıldığımız halde bazılarımız imtihanı idrak edemeyecek zihinsel konumda yaratılıyor. Ayrıca imtihan için yeterli olgunluğa erişemeden ölen çocuklar da var değil mi? Madem doğar doğmaz ya da bir iki sene içerisinde öldüreceksin. Neden yaratıyorsun. Çünkü ben insanları sadece bana kulluk etsinler diye yarattım diyor.

Onlarda başkalarının imtihanının bir parçası. Islam'da çareler tükenmez :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu soru benim de kafama takılan şeylerden..Açıklamaları da var ama.

Tanrı burayı test ortamı yapmak için böyle düzenlemiş.Yapılan kötü şeylere izin veriyor.Yani tanrı -büyük ihtimalle- sokaktaki herhangi birini gidip öldürmeme izin verecek.Fakat bu özgür ortamı suistimal ettiğimden dolayı beni cezalandıracak da.

Fakat tatmin edici bir cevabını bulamadığım sorularım da var.Mesela bir bebek neden engelli doğar?Suçu ne?Tanrı neden bu gibi şeylere de izin veriyor?

Bilmiyorum.

Bu Allah her şeyi bilmiyor muydu, neyi test ediyor? Mesela A kişisinin cehenneme gideceğini bildiği halde neden onu yaratır? Bir de neden insanlığı yaratmadan önce "Ben cehennemi insanlarla ve cinlerle dolduracağım." diye yemin eder? Galiba hamurunda sadistlik ve zalimlik var, insan yakmaktan çarpık bir haz alıyor olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana bakın atayistler allah izin vermese atayist dahi olamazdınız, şimdide izin vermiyor müslüman olamıyonuz. Niye izin vermiyor, çünkü biliyoki izin versede olmazsınız, yoksa izin vermediği için deel, siz izin versede düzelmeyeceğinizi bildiğinden izin vermiyor. Önceden biliyor , bunlar yazılı, allahın izin vermeyece dahi yazılı, yoksa deel mi? yoksa torpil mi var. Yazdığı için mi izin vermiyor, izin vermediği için mi yazılı, veyahutta yazdığını bozabiliyor mu, bozduğunu yazabiliyor mu? Yapabiliyorsa bildiği ne? yapamıyorsa bilmediği ne? Sözlüde var mı?

Yazan değiştirilemez ve her şey önceden belli iken, ne sınavı len? Sınav iptal. 4+4+4 sistemine geçiyok, taraftarlara torpil, şifreleri veriyok, beceremiyen hala salaklar var, ahrette kalmayıda kaldırdık , kafir 100 alsada cehenneme, müslüman inanırlar bebelerin ırzınada geçsede sözlüden yüksek notla cennete. Ulan ne mantıklı, ne adaletli deel mi? Yoksa tecavüz suç muydu? Sübyan huri vaad edip birde bebelerin ırzını mı gözetcekti tebe yav?Çarpılcez. tren geliyo durma raylarda.

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

yeryüzünde görülen bütün güzellikler, şefkat, merhamet Allahın güzelliğinin ve şefkatinin ve merhametinin ancak küçük bir yansımasıdır.. iman toplumların ruhu durumundadır nasılki ruh bedenden ayrıldığı zaman beden ölür ve dağılır.. toplumun ruhu durumunda bulunan islamda toplumda değer kaybettiği zaman toplum manen ölür ve güvensizlikler, bireysellik, çıkar, kötümserlik gibi olumsuz ve kötü toplumsal çöküş baş gösterir.. toplum olarak islamdan uzaklaştığımızdan artık o kadar güvensizlik olulşmuşki artık en kutsal sayabileceğimiz mukaddesata dahi güvenimizi yitirmişiz.. mukaddesatı değil kendimizi sorgulamamız lazım..

Link to post
Sitelerde Paylaş

herhangi bir delile dayanmayan bir varsayımın mantıkça hiç bir hükmü yoktur.. yanından sakin bir şekilde geçen arabanın seni ezme ihtimalini düşünüyormusun? içindeki bir cani olabilir diyormusun? demiyorsun desen ruhen hastalıklı biri sayılırsın ve dünyada yaşayamayacak derecede saplantılı biri olduğun kanaatine varılır çünkü yanından sakin bir şekilde geçen arabanın seni ezmesi için hiç bir sebep ve delil yoktur.. bunun gibi rahmeti kainatı kuşatan bir zatın zıttına dönüşmesi gibi bir ihtimal herhangi bir delile dayanmadığından sadece bir vesveseden ibarettir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

genelde bu sitede malesef gerçekdışı farazalar ve vesveselerle insanların akılları dağıtılmaya çalışılıyor.. herhangi bir delil olmaksızın varsayımlar sanki olabilirmiş gibi kullanılıyor ama dediğim gibi herhangi bir delile dayanmayan bir varsayımın mantıkça hiç bir hükmü yoktur.. mesela mümkündür ki karadeniz bugün batsın haritayı çizdiğinde bu varsayımı göz önünde bulundurup karadenizi göstermemek ahmaklıktan ve akılsızlıktan başka bir şey değildir.. mümkündür ki bugün kuzenin vefat etsin ama herhangi bir delil yok(hastalık gibi) sen bu ihtimali düşünüp ağlayıp dövünüyormusun hayır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

nasılki her şey Allahın merhametini tasdik ediyor ve nasılki mantıkça iki zıt aynı anda aynı yerde bulunmaz mesela aydınlık ve karanlık aynı anda aynı yerde bulunmaz ya karanlık olur veya aydınlık, ve aynı anda sıcak ve soğuk olmaz vb.. bunun gibi aynı anda bir zat hem merhametli ve hem merhametsiz olamaz, akıl bunu kabul etmez.. mademem bütün mevcudat Allahın merhametine, ilmine, ulviliğine vb. şehadet ediyor tersi düşünülemez.. mesela nasılki Allah dünü yarattı ve dünü lazım olan bütün herşeyiyle yarattı ağacıyla hayvanıyla güneşiyle vb.. elbette yarınıda bütün lazım olan teferruatıyla yaratmaya kadirdir. nasılki yarını yaratabilir bizim yarınımız hükmündeki ahiretide bütün levazımatıyla yaratabilir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önümüzde bir olay ve iki bakış açısı var.

1. Bakış açısı: Geceleyin eve hırsız girer. Kıymetli eşyaları araştırırken evin çocuğu uyanır. Hırsız çocuğun uyandığını farkeder ve gürültü yapıp da evdekileri uyandırmasın diye çocuğu yastıkla boğar. Evdeki değerli eşyaları da çuvala doldurup kaçar.

Sabah ateist olan anne uyanır. Yavrusunun odasına gelir ve onun cansız bedeniyle karşılaşır. Derhal polisi arar. Polis eve gelir, ipuçlarına bakar, etraftaki güvenlik kameralarına bakar, araştırır ama suçluyu bulamaz. Faili meçhul olarak dosya kapanır. Ateist anneye göre evladı yok olmuştur ve yapan cezasız kalmıştır.

2. Bakış açısı: Sabah müslüman olan anne uyanır. Yavrusunun odasına gelir ve onun cansız bedeniyle karşılaşır. Derhal polisi arar. Polis eve gelir, ipuçlarına bakar, etraftaki güvenlik kameralarına bakar, araştırır ama suçluyu bulamaz. Faili meçhul olarak dosya kapanır. Müslüman olan anne kendisini bir nebze şöyle teselli eder, evladı cennete gitmiştir, orada annesini beklemektedir. Cinayeti işleyen hırsız da cehennemde yaptığının cezasını çekecektir.

İşte yukarda 2 bakış açısı var. Biri inançlı anne, diğeri inançsız anne.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum HD merhamet, şevkat?Tanrı? yaratılmak? Delilin nedir? Bak çiçek böcek, görmüyon mu? İşte Allahın delili. Oldu. ortada hiç bir delili, varlığı olmayanı olan varlıklara bakıp var diyom demek ahmaklık, aklın devredışı olmasıdır. Neyse boş vaaz niteliğinde aynı masallar.

Cübbeli dostum cübbeyi yenilemişin. Şimdi diyonki cezasız kalırsa adaletli olmaz. Nedek, cezasız kalıyo diye kendimizi masallarla avutmak yerine gerçeği kabul etmek doğru olandır. Yoksa boş ver gerçeği, doğruyu sen yalanda olsa inan, bu teselli ile avun, suçluyu bulmak için çabayı es geç, olmayan adaletle çocuğunun bok yoluna gittiği gerçeğini görmezden gelip salak salak ölümden sonra adalet olcak diye bekle diyon.

Hım burda iki annede aynı acıyı yaşar, fark birini kandırmış olursun, diğeri ise sistemi sorgular, adalet için uğraşır. Diğeri ise her başına gelene razı, aciz olarak avunarak yaşar. Poliste gerekmez, yazılan oluyor, allaha havale edin. Hatta katil yakalanıncayı düşünelim, önce çapraz elleri keselim, sonra kısasa kısas gereği (hüre hür,köleye köle, kadına kadın) onun çocuğunu öldürelim. Yada bedelini alıp susun.

Hadi gidem gari.Öte taraf adaletiyle faili meçhul daha çok olur.Gücün yetmediği sistemlerde adalet aramaktan korkanlara iyi avuntu. allaha havale, gücün yeteni ez, yetmediğinde sus.

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum HD merhamet, şevkat?Tanrı? yaratılmak? Delilin nedir?

delilim başta bütün kainatın kendine has lisanıyla Allahını bildirmesi.. her bir varlık üstünde özellikle canlılar üzerinde gözüken ilim, kudret, hikmet gibi sıfatları halıkını gösteriyor.. mesela bir kitap eline aldın okudun elbette kitap kendi lisanıyla yazarından bahsedecek onun ilmini gösterecek,, sen diyebilirmisinki şu kalem şu kitabı yazdı.. diyemezsin çünkü mantıksız birşey mantıklı bir iş yapamaz.. bunun gibi diyemezsinci kör, cahil hücreler el ele verip kulak yaptılar, göz yaptılar, dil yaptılar birbirine omuz verip mantıklı işlerde bulundular.. aynı kitap meselesindeki gibi o zaman kitabı yazara değilde kaleme vermek gibi bir iş olur.. bunun gibi tüm mevcudatı düşünebilirsin.. ikinci delilim 124 bin peygamberin hep bir ağızdan aynı davayı söylemesi.. üçüncü delilim mucice olan kurandır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önümüzde bir olay ve iki bakış açısı var.

1. Bakış açısı: Geceleyin eve hırsız girer. Kıymetli eşyaları araştırırken evin çocuğu uyanır. Hırsız çocuğun uyandığını farkeder ve gürültü yapıp da evdekileri uyandırmasın diye çocuğu yastıkla boğar. Evdeki değerli eşyaları da çuvala doldurup kaçar.

Sabah ateist olan anne uyanır. Yavrusunun odasına gelir ve onun cansız bedeniyle karşılaşır. Derhal polisi arar. Polis eve gelir, ipuçlarına bakar, etraftaki güvenlik kameralarına bakar, araştırır ama suçluyu bulamaz. Faili meçhul olarak dosya kapanır. Ateist anneye göre evladı yok olmuştur ve yapan cezasız kalmıştır.

2. Bakış açısı: Sabah müslüman olan anne uyanır. Yavrusunun odasına gelir ve onun cansız bedeniyle karşılaşır. Derhal polisi arar. Polis eve gelir, ipuçlarına bakar, etraftaki güvenlik kameralarına bakar, araştırır ama suçluyu bulamaz. Faili meçhul olarak dosya kapanır. Müslüman olan anne kendisini bir nebze şöyle teselli eder, evladı cennete gitmiştir, orada annesini beklemektedir. Cinayeti işleyen hırsız da cehennemde yaptığının cezasını çekecektir.

İşte yukarda 2 bakış açısı var. Biri inançlı anne, diğeri inançsız anne.

Merhabalar ''yenidencübbeli''. Verdiğin örnekle ilgili sorularım olacak, cevaplarsan sevinirim.Cinayeti işleyen hırsız bir zaman sonra yaptığı hatayı anlayıp, pişman olursa üstüne de Müslüman olursa, bunun olmayacağının garantisi yok, sonuç ne olur?Çocuk cennette annesini bekliyor olacak dedin de annesinin de cennete gireceğinin garantisi yok, anne bu olaydan sonra isyan ederse, dinden çıkarsa, cehennemlik olursa, annesini cennette bekleyen çocuk üzülmez mi?Cennette herkesin standart bir yaşta var olacağıyla ilgili rivayetler var, 30 yaş bu galiba, peki cennete giden bebekler, çocuklar 30 yaşında mı olacak, haydi 30 yaşında olsun, adam bir nevi dünyada sınava tabi tutulmadan bebekken öldü diye cenneti kolayca garantilemiş oluyor, dünyada sınava tabi tutulan uzun süre yaşayan adam dezavantajlı olmuyor mu?Allah'a bu konuyla ilgili itiraz edilse adil olduğu için bu itiraz doğru olmaz mı?Beni de bebekken öldürseydin de ben de şimdi cennette olsaydım diyen biri haklı bir soru sormuş olmaz mı?

tarihinde Cehennemlik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

cehennemlik arkadaşım..bir kişi deniz köpüğü kadar günahta işlemiş olsa içtenlikle ve pişman olarak tövbe ederse inşallah Allah ğafur ve rahimdir onu bağışlar.. her ölen çocuk cennetliktir ve cennettede çocuk olarak yaratılır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

sana imanın bir tarifini yapayım.. kişi cüzi iradesini kullandıktan sonra Allahın ona inancı nasip etmesidir.. Allah mutlak adildir.. sen neyi talep edersen Allah onu sana verir.. iyiliği talep edersen seni iyiliğe iletir. kötülüğü talep edersen seni kötülüğe iletir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

cehennemlik arkadaşım..bir kişi deniz köpüğü kadar günahta işlemiş olsa içtenlikle ve pişman olarak tövbe ederse inşallah Allah ğafur ve rahimdir onu bağışlar.. her ölen çocuk cennetliktir ve cennettede çocuk olarak yaratılır..

Peki bu ne? Bazı rivayetlerde cennet ehlinin 30 veya 33 yaşında olacağı bildirilmiştirHz. Enes’ten yapılan rivayete göre peygamberimiz şöyle buyurdu: “Cennet halkı kıyamet günü Adem’in suretinde, 33 yaşında, bıyıklı, bedenleri kılsız ve karagözlü bir sima halinde haşr edilirler. Sonra cennette bulunan bir ağacın yanına götürülürler ve ondan elbise giyinirler, artık ne elbiseleri eskir ve ne de gençlikleri kaybolur”(Kenzu’l-ummal, h. No: 39383).

Diğer bir rivayette ise şu ifadelere yer verilmiştir: “(ruh üflenmiş) bir düşükten bir pir-i faniye kadar (cennetlik olan) her kes 33 yaşında, Ad em’in suretinde, Yusuf’un güzelliğinde, Eyyub’un ahlakında bıyıklı, bedenleri kılsız ve karagözlü bir simayla haşr edilirler”(a.g.e, h. No: 39384). Ya sen bilmiyorsun ya bunlar yalan.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah bizim bilmediklerimizi bilir biz sadece olayın zahirine yani görünen kısmına göre bakarız Allah hem olayın görünenini hemde görünmeyenini bilir.. bunun için biz bazı mevzularda görünene bakıp yanlış kanaat getirebiliyoruz.. mesela bir kişi yargılandı hırsızlıktan ceza aldı ama adam hırsız değil.. zahiren adeletsiz bir durum var.. ama insanların bilmediği gizli bir cinayeti var.. hakim adaletsiz davrandı bizde görünürde adaletsiz gördük olayı ama kader adalet etti gizli kalmış cinayetinin cezasını verdi kul zülum kader adalet etti.. bir misal bunun gibi bizim akıl terazisi herşeyi doğru tartmayabilir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki bu ne? Bazı rivayetlerde cennet ehlinin 30 veya 33 yaşında olacağı bildirilmiştirHz. Enes’ten yapılan rivayete göre peygamberimiz şöyle buyurdu: “Cennet halkı kıyamet günü Adem’in suretinde, 33 yaşında, bıyıklı, bedenleri kılsız ve karagözlü bir sima halinde haşr edilirler. Sonra cennette bulunan bir ağacın yanına götürülürler ve ondan elbise giyinirler, artık ne elbiseleri eskir ve ne de gençlikleri kaybolur”(Kenzu’l-ummal, h. No: 39383).

Diğer bir rivayette ise şu ifadelere yer verilmiştir: “(ruh üflenmiş) bir düşükten bir pir-i faniye kadar (cennetlik olan) her kes 33 yaşında, Ad em’in suretinde, Yusuf’un güzelliğinde, Eyyub’un ahlakında bıyıklı, bedenleri kılsız ve karagözlü bir simayla haşr edilirler”(a.g.e, h. No: 39384). Ya sen bilmiyorsun ya bunlar yalan.

büluğ çağına ermeden ölen her kişi (çocuk) cennetliktir ve cennette çouk olarak yaratılacaktır.. ergenlik yaşından sonra ölen cennetlik insanlar 30 veya 33 yaşında yaratılacak..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...