Jump to content

Diyalektik materyalizm


Recommended Posts

Kapitalizmin alternatifi sosyalizm, komunizm degildir ve hic böyle bir sey olmadi.Olamiyacagi da insanlik tarihine kanlar katliamlar ile yazilarak kanitlandi ve o defterler kapandi...

...bir daha yasanmamak üzere.

Kitap komunistleri dillerine yapismis "burjuva" yi ne tarif edebilirler nede ne oldugunu bilirler. Zaten bilseler Marx'in, Lenin'in tursu olmus düsüncelerini savunmazlar.

Kapitalizm ise putperest komunistlerin sloganlasmis klise cümleleri ile tarif edilemeyecek kadar ince detaylari olan ve yok edilmesi nerdeyse imkansiz ( simdilik ) olan bir sistemdir.

Tabi Türkiye'de dünyanin kabul edip saygi duydugu bilim insanlarida yasamaktadir fakat Türkiye'de aldatma kültürü ile iç içe yaşayan müslüman ve komunist inançlılar dünyanin saygi duydugu bilim insanlarinin neler yaptiklari, düsünceleri ve makaleleri ile ilgilemezler...

...daha dogrusu haberleri yoktur.

Makaleden kisa bir alinti...Acaba kim yazmis?

Marx'ın da parçası olduğu bu tartışmalar sonunda zamanın bilim dünyasının en önemli temsilcilerinden biri olan büyük kimyacı Justus von Liebig'in (1803-1873) Bavyera Bilimler Akademisinde yaptığı 28 Mart 1863 tarihli başkanlık konuşmasında sert bir reddiye buldu. Justus von Liebig, Sir Francis Bacon'un zır cahil ve sahtekâr bir politikacı olduğunu belgeleyerek, bilimin onun dediği gibi yapılmadığını, bizzat Bacon'un yaptığı sanılan hiçbir deneyi yapmamış olduğunu anlattı.

Von Liebig'in kendisi, özellikle teorik kimyanın tarıma uygulanması konusunda devrimler yapmış bir bilim adamıydı. Dolayısıyla kimse kendisini insanlığın ihtiyaçlarını dikkate almayarak fildişi kulesinde yaşayan bir bilim adamı olmakla itham edemezdi. Ama Justus von Liebig, bilimin sadece ve sadece bilim insanının merakını tatmin etmek için hipotetik-dedüktif yöntem kullanılarak yapılan bir iş olduğunu savunuyordu. Fayda bilimin yalnızca bir yan ürünüydü ve bilimin bilim olması için gerekli değildi.

Marx'ın 11. tezi, 18001erin başı ile 1880'lere kadar süregelmiş olan bu tartışmanın bir parçasıdır ve Marx bu tartışmada benim saf bilim olarak betimleyeceğim faaliyetin karşısında uygulama/teknolojinin yanında yer almıştır. Marx'ın değiştirilmesinden bahsettiği dünya içinde yaşadığımız dünyanın tamamıydı, sadece toplum değil. Sayın Karaçam bunu rahmetli Cemal Yıldırım'ın yüzeysel bir derleme olan eserine atıf yapmak yerine Marxrın zamanının kaynaklarına dayanarak irdeleseydi, Marx'a kendi gönliinden geçenleri atfetmekten imtina ederdi.

Marx'ın günümüze yansıyan zararı, benim eski Sovyetler Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti ve diğer sosyalist ülkelerde gördüğüm teknoperestliğe fikir babalığı yapmış olmasıdır.

Nasıl ki dine inananlar ile, Marx'a inananlar arasında ben fark görmüyorsam, Marx'a tapanlarla, paraya tapan vahşi kapitalistler arasında da fark yoktur. Her iki grup da fayda kavramını insan yaşamının temeli yapmıştır.

Halbuki bilim faydadan önce bilgiyi vurgular, zira bilgisiz insanlar fayda temin edeyim derken zarar verebilirler. Hem marksizmin yarattığı felaketler, hem de vahşi kapitalizm bu bilim dışı davranışların ürünüdür.

Dolayısıyla teknolojinin bugün verdiği zarardan Marx tamamen sorumlu değildir, ama günah payı çok büyüktür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 91
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Okuyucular icin iddia ettigim bir konunun altini tekrar cizelim.

Gercekten felsefe ögrenmek ve tartisabilmek icin Almanca veya Ingilzce'yi cok iyi biliyor ve egitimli olmak olmazsa olmazdir.Aksini söyleyen ancak kendini kandirir. Türkce'de yaklasik 110.000 Almanca ve Ingilizce'de 1 milyonun üzerinde kelime bulunmaktadir.

Salt Türkce tartisilir düsünceler üretilir elbette tartisalacak fakat yüzeysel olur diye düsünüyorum.

Bu günlük bu kadar... :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

cigi "kapitalizmin alternatifi nedir?" diye konu acmanizi ve birkac cumle ile anlatmanizi bekliyorum.

Bu baslik altinda konu hakkinda soru sormuyorsunuz.Amaciniz bilgi vermeden dalga gecmek.

Siteden ciktiktan sonra yazilara tekrar bakmasam bu iletiyi görmeyecektim.

Positivizm,

Baslik "diyalektik materyalizm" olarak acildi fakat baslik sahibi komunizm hayallerine dalip bilinen sloganlari siralamaktan baska bir sey yapamadi. Köhnemis düsünceler ile dalga gecilmesinin de nedenleri var.

Sirasi geldikce merak edilenler aciklanir. Zaten sitede savunduklarim genellikle bilinmektedir diye düsünüyorum. Baslikta tartismaya katildiktan sonra 2. iletide sunlari özellikle yazdim fakat dikkate alinmadi.

Dünya canlillari icin gercek hayat dogal olandir.

Tanrilarin, maskotlarin, sacma sapan dinlerin, dindarlarin, din insanlarinin, putlarin, tapinaklarin, soygunlarin, sömürülerin,yalanin, dolanin, ateizmin ve ateistin olmadigi yasamdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siteden ciktiktan sonra yazilara tekrar bakmasam bu iletiyi görmeyecektim.

Positivizm,

Baslik "diyalektik materyalizm" olarak acildi fakat baslik sahibi komunizm hayallerine dalip bilinen sloganlari siralamaktan baska bir sey yapamadi. Köhnemis düsünceler ile dalga gecilmesinin de nedenleri var.

Sirasi geldikce merak edilenler aciklanir. Zaten sitede savunduklarim genellikle bilinmektedir diye düsünüyorum. Baslikta tartismaya katildiktan sonra 2. iletide sunlari özellikle yazdim fakat dikkate alinmadi.

Birbirleri ile ilişkili olsada diyalektik materyalizm ile komunizm ayrı konular.Diyalektik materyalizm doğayı incelemek için genel metod.Komunizm ise sadece toplum ve ekonomi ile ilgili bir yöntem.

Başlık sahibi bunu belirtmiş.Konu dışına çıkılmasına yol açan soru soranların konu başlığı ile alakasız sorular sorması.Bunlardan biride sensin.

cigi, on 20 Eylül 2013 - 10:44 ÖS, said:

Dünya canlillari icin gercek hayat dogal olandir.

Tanrilarin, maskotlarin, sacma sapan dinlerin, dindarlarin, din insanlarinin, putlarin, tapinaklarin, soygunlarin, sömürülerin,yalanin, dolanin, ateizmin ve ateistin olmadigi yasamdir.

Doğal olmak ile neyi kastediyorsun? Hayvanlarında ideolojisi yok.O halde hayvanlar gibi kuralsız mi yaşayalım?

Bazı naturalistler gibi çıplak teknolojiden uzak mı yaşayalım?Bunun gibi mi birşey mi doğal olmak?

Doğal olmak güçlü olanın zayıfı yenmesi midir?Kapitalizm bunu zaten yapıyor.

Doğal olmak insanın hiçbir kural olmadan istediğini yapabilmesi mi demek?

Doğal olmak kapitalizmin sosyalizmin hangi özelliklerini yok edecek?

Tanrılar dinler putlar yok olunca sorunlar çözülmüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

cigi, on 20 Eylül 2013 - 10:44 ÖS, said:

Dünya canlillari icin gercek hayat dogal olandir.

Tanrilarin, maskotlarin, sacma sapan dinlerin, dindarlarin, din insanlarinin, putlarin, tapinaklarin, soygunlarin, sömürülerin,yalanin, dolanin, ateizmin ve ateistin olmadigi yasamdir.

Yeryüzünde özel mülkiyet kavramı olan tek ilkel kabile bulamazsınız.

Yeryüzün deki şu an bile varlığı devam ettiren ilkel kabilelerle yapılan incelemelerde şunlar gözlenmiştir.

Kabile lerin çoğunda anaerkillik vardır.

Çocuklar kadınlar tarafından ortak büyütülür.Çocuk bakımı ve kadın işleri kollektif yapılır.

Herkesin bir görevi vardır.

Avlanan hayvanların ya da yemişlerin herkesçe ortak tüketildiği görülmüştür.

Şimdi soruyorum.Eğer kapitalizm şu an doğal ve güncel yani insanın doğasına ve içgüdülerine uygunsa,

Nedne ilkel kabileler de meta yani mal kavramı yok?Nedne bir ilkel kabilede avlanan balık,tavşanigeyik v.s birilerine satılmıyor?

Demek ki insanlar tarih akışında ileri takvimlere giderken aslında sosyolojik olarak gericileşmişlerdir.

Bugün şaşalı kapitalist toplumun aslında nasıl ilkel olduğunu insanların kendilerine nasıl yabancılaştırıldığını birazcık gözlemleyerek bile farkedebilrsiniz.

MArks bu yabancılaşmayı emeğe yabancılaşma olarak tarif etmişti.Ne büyük zeka!

Bir insan ürettiği bir meta ya asla sahip olamayacaksa o insan emeğini kendisi veya bir başkasının yani kollektifin çıkarları için değil kendisine tasma vuran para babasının çıkarı için ürettiğinden, o emeğe yabancıdır.

Lüks villaları yaban inşaat işçileri o tugla yığınlarında asla oturamayacaklarını bilirler.

Ya da PORŞE üreten bir işçi asla o arabaya binemeyecektir.

İşte insanı önce emeğine,sonra biribirilerine yabancılaştırma hikayesi böyledir.

Oysa modern(!) olmayan toplum ya da kabilelerde böyle bir yabancılaşma gözleyemezsiniz.

Demek ki insanların doğasında efendilik taslamak yokmuş.Kölelik yokmuş..Ortakça yaşam varmış...

Bir diğer idda: Marksistler tek makale okumazlar...

MArksistlere saldırmada sınır tanımamazlık bu olsa gerek.

Bu sitede big-bang ile ilgili tüm başlıklara baktım.

Big-Bang ın 5 teoriden oluştuduğunu, ilkini LEMAİRE denilen bir CİZVİT PAPAZININ ortaya attığını

1951 yılında kilisenin bu teoriyi resmen desteklediğini açıkladığını

LEMAİRE nin kilise tarafından ünvan verilerek onurlandırıldığını

Big-Bang in oluşturulduğu 5 teorinin de birçok soruyu cevapsız bıraktığını

Plazma evren teorisnin görmezden gelindiğini

V.s rastlamadım.Oysa komünist forumlarda havada uçuşuyor bu makaleler, tartışamalar kitaplar...

Komünist çocukları ve akademisyenleri fikirlerinden dolayı üniversitelerden atarak, cezalandırarak, sosyalist gerçekleri bilimden dışşlayarak kendi bilimin i yaratanlara tokadı yine bilimin kendisi atıyor ve bağırıyor.BENİM DİLİM DİYALEKTİKTİR!

Hitler de bilimi ideolojisinin emrine koyacağını sanan ahmaklardan biridir.Akibeti malum.

Şimdi soruyorum.Madem makalelerden bi haberiz o zaman nasıl olurda CERN deneyi yapıldığı günlerde boy boy makale eleştirilerini ilk olarak yine biz marksistler yazarız?

Evrim halkası ile ilgili yeni bir geçiş canlı bulunduğunda bunu ilk marksistler sitelerimizde,dergilerimizde yazarız?

Eleştirirken azıcık düşünmek, rezil olmayı engeller...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlık sahibi bunu belirtmiş.Konu dışına çıkılmasına yol açan soru soranların konu başlığı ile alakasız sorular sorması.Bunlardan biride sensin.

Baslik sahibinin 3. iletisi söyle...

Kapitalizm varsa, özel mülkiyet varsa, ona ulaşmak için herşey satılır.Kadın eti...insan onuru...Bilim adamları...

Bilim yozlaştırılıyor!

Burjuvazi iktidara gelirken, onun karşıt sınıfı feodalistler nasıl kilise ve onun gericiliğine maddi manevi destek verdilerse, bugün kapitalistler yozlaşmaya dinci gericiliğe maddi manevi destek oluyor.Moon tarikatları ile her dinde paravan cemaatler kurulup dünya halkları sistemli bir şekilde gericileştiriliyor.Bununla da yetinmeyip bilim saçma sapan deney ve iddalarla gericiliğe alet ediliyor.Ama evren ısrarla ep şunu söylüyor,

Ben başka dilden anlamam...benim dilim diyalektik....

Bebelere renkli balonlar dagitilmiyor...Baslikta yazilan iletiler dogru dürüst okunup takip edilmeden ona buna laf sokusturulmaya calisiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Subatotuz,

Bir zaman tutalim... 1985 olsun... Tuttuk mu? Tamam

1985 senesinde Lenin'in S.S.C.B. sinde olan elektronik ve beyaz esyalarin, arabalarin modellerini, tiplerini, fonksiyonlarini ve orada bulunan sebzeleri meyveleri Bati Almanya, Amerika, Japonya'da olanlar ile karsilastiralim. Bakalim ortaya nasil sonuclar cikacak?

Alintida olan soruya yanit veremezsin...! Onun icin komunizm hakkinda sorulan sorulari görmezlikten gelip durmadan slogan üretip sizlanma aglama edebiyati yapmaktasin.

Diger sorulari, argümanlari pas geciyorum yukarida ki soruya yanit verde komunizmin ne halt oldugunu okuyucular ögrensinler.

Türkiye'nin disinda bir tane ülke görmemissin, neyin ne oldugunu bilmeden allah hakkinda pardon komunizm hakkinda üfürüp durmaktasin.

Celal Sengör hoca Marx'in düsüncelerine somut bilimsel kanitlar ile firildak takip parmaginda döndürmekte ama dünyanin kabul edip saygi

duydugu Celal Sengör hocanin komunizm ve Marx hakkinda yaziklarini bilmediginden onu da görmezlikten geliyor ve merak edip arastirip okumak zahmetine dahi katlanmiyorsun.

Gerzek komunist düsüncelerin uygulanmaya calisildigi ülkelerden bir tanesini gördün mü? Isvec, Norvec, Hollanda´da bulundun mu?

Islam masallari anlatan müslümanlar gibi kitaplardan baska bir yerde olmayan komunizm masallari anlatmaktan vaz gec ve bana somut örnekler kanitlar göster.

Nerde imis vahsi acimasiz kapitalizmin düsmani komunist ülkeler ve komunistler...

...bilelim ögrenelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cigi bu başlık bir bilimsel tartışma başlığı, başka bir başlıkta da senin eleştirilerine benzer eleştiriler var.Her iki başlığa da yazmamak için başka bir başlık açtım.Senden ricam bu başlığı bilimsel tartışma olarak bırakıp oradan devam etmeyi önermek...

Stalin in devlet kapitalizmi ve Marksizm...

Bu başlıktan devam edelim.

tarihinde subatotuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Okey bir j.j. varmis vs. tamam teknik olarak cok etkileyici. Ama

Adaletin bilimsel olarak saglanmasi ile insanlarin adaleti hissetmeleri farkli kavramlar. misal turkiyede vesayet denilen sanal kavram gibi. adalrt olsa bile kendi fikirlerinizle yogrulmayinca kendinizi adaletin elinde hissetmiyorsunuz. Tipki sizin sosyalizm disini adil hissetmemeniz gibi.

Bu gun turkiyede kimse tam olarak ozel mulkiyet sahibi degildir. devlet istedigi araziyi binayi istimlak hakkina sahiptir. sizce bumu ozel mulkiyet.

Psikolojideki temel duzen, insanin kendini guvende hissetmesidir. 4 duvarda insan bazen mutlu olur. cocuklarimiza ayri bir oda acmak isteriz. Bosanan kadinlarin temel ihtiyaci evdir. ozel mulkiyet cogu insan icin ait olma duygusu ve guven demektir. olayi kalkipda bilimsel deyip spesifik zenginin mali fakirin acisi yapmayin. Sandiginizin aksine ozel mulkiyet ozel alanin insanlik icin cok derin psikolojik faydalari vardir.

Dünya üzerinde eğer sosyalizm olmasaydı; Kapitalizmin ulusalcı değil küreselci olduğu çıplak olarak okunabilirdi. Sanayide işçi sınıfı ne ise; Küresel anlamda da ulus aynı sınıftır. Kapitalizm kaynakların sermaye tarafından kullanımını ön görüyor. Hatta kapitalizmin birincil engeli olarak sosyalizmi değil ulusalcılığı görmek bence daha mantıklıdır. Şuan arap baharı Pakistan Afrika vb bir çok ülke yarı feodal yarı demokratik milli birliklerin sömürülmesi parçalanıp milletten küresele geçimi için çabalanmaktadır.

Kapitalizmin ulusalcılıkla ,dincilikle bir sorunu yoktur.Daha doğrusu dinler ve milliyetçilik kapitalizme eleştiri sunamazlar.Kapitalizm demek meta ya dayanan düzen demek.Meta kavramını eleştirebilmek demek sosyalist olmak demek.

Toplum sınıflardan meydana gelmiştir.

Irk,Din,ilerici gerici gibi temelsiz ayrışımlar ve buna bağlı politikalar güncel olarak geçerli gibi görünsede bütün anlamda anlamsızlaşır. Zira yönetim biçimi özel mülkiyete dayanan her rejim, kendi burjuvazisini yaratır.Tüm dünya daki yerel zenginler, küresel zenginlerin emrine girmek zo-runda-dır....Bu ise ekonomik istila demektir...

Anayasanızı neye göre yazarsanız yazın....

İster M.Kemal e ister muhammed e ister musa ya ister isa ya ...

Eğer özel mülkiyet kavramı varsa, birileri o ülkedeki mülklerin çoğunluğuna sahip olur.Daha fazla kazanmak için ona her yol mübahtır.

Ne çevrei ne ölen insanlar...o yalnızca bol sıfırlı çek yaprakları ve hesap defterleri ile ilgilenir.

Ayrıca ulusalcı,milliyetçi,hafif milliyetçi kavramları yoktur.FAŞİZM vardır.Bir insan ya NASYONEL ya da ENTERNASYONEL dir.Buna güzel adlandırma denir.Tuvalete giden s...maya gidiyorum demez.Onun gibi,lavaboya gidiyorum der.

Faşizm insanlık suçudur...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuramlar deneye dayanır.

Kuramların deneysel olarak doğru olup olmadığı kuramların doğru denenmesine bağlıdır.

Bugune kadar uygulanan sosyalizm modelleri sosyalizmin basit tanımına bile yaklaşamamıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuramlar degil tezler bilimsel iddealar laboratuara dayanir. Deney de ne lise de fen dersimi aliyoruz.

lab ortamida istatiklerin sagladigi bir matematiksel sonuctur. iste kuram da buna denir. yani soylediginin tersi.

Her ne ise bunlari bilmek zorunda da degilsin. Belliki fenmat kokenli degil gibisin.

Sosyalizm laboratuarini uygulamak nedir? Zeitgeist lerin adasi gibi bir seyden mi bahsediyorsun?

Sosyalizm en basit tanimi nedir?

Kuramlar deneye dayanır.

Kuramların deneysel olarak doğru olup olmadığı kuramların doğru denenmesine bağlıdır.

Bugune kadar uygulanan sosyalizm modelleri sosyalizmin basit tanımına bile yaklaşamamıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuramlar degil tezler bilimsel iddealar laboratuara dayanir. Deney de ne lise de fen dersimi aliyoruz.

lab ortamida istatiklerin sagladigi bir matematiksel sonuctur. iste kuram da buna denir. yani soylediginin tersi.

Her ne ise bunlari bilmek zorunda da degilsin. Belliki fenmat kokenli degil gibisin.

Sosyalizm laboratuarini uygulamak nedir? Zeitgeist lerin adasi gibi bir seyden mi bahsediyorsun?

Sosyalizm en basit tanimi nedir?

ya bir git alllasen, muhammed kabe felan bir başlık bul tartış...sana göre değil bu başlık

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasil dalga denklemi ile problem cozmemis biri kuantum felsefesinden bahsediyorsa; seninde bu baslikdan bahsedisin ayni.

Ben Muslumanim diye, yayma kendini.

fikirlere fikirle cevap verilir.

Deney de bana cevap verecek yetiye sahip.

oysa daha senin salt diyalektiktik metaryalizmini anlamadik. Kac sayfa gecti hala bos. onu ha bire marks lenin ozneleri ile doldurdun. ama icini goremedik.

ya bir git alllasen, muhammed kabe felan bir başlık bul tartış...sana göre değil bu başlık

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuramlar degil tezler bilimsel iddealar laboratuara dayanir. Deney de ne lise de fen dersimi aliyoruz.

lab ortamida istatiklerin sagladigi bir matematiksel sonuctur. iste kuram da buna denir. yani soylediginin tersi.

Matematiksel sonuçları bulmak için deneysel veriye ihtiyacın olduğu için kuramlarda deneye dayanır.

Aslında gözlem-varsayım-deney-kuram-gözlem-varsayım-deney-kuram ....döngüsü var.

Her ne ise bunlari bilmek zorunda da degilsin. Belliki fenmat kokenli degil gibisin.

Makine teknikeriyim.

Sosyalizm laboratuarini uygulamak nedir? Zeitgeist lerin adasi gibi bir seyden mi bahsediyorsun?

sadece sosyalizm değil toplumbiliminin her türlü dalında deney yapılır.

Augoste comte toplumbilimini en üste koymuştur.

Toplumbilimci bilimin bütün dallarını az çok bilmelidir.Bizde dünyada sadece sözelciler alınıyor.

Toplumbiliminde çok fazla değişken olduğu için sonuçları kaotiktir.

zeitgeist deneyi sadece teknokrat bireylerden oluşan ortamda yapıldığı için hatalı sonuç verir.

zeitgeist birde çözümleri zamanı belli olmayan geleceğe attığı için utopik oluyor.Bugun bir sene sonra ne yapabiliriz diye çözümleri yok.

Sosyalizm en basit tanimi nedir?

Aslında biliyorsun.Neden sorduğunu anlamadım.

Sosyalizmin türkçesi toplumculukdur.

Üretim araçlarının bireyler yerine topluma ait olmasına deniliyor.

Bu tanımdan diğerlerini kolaylıkla bulabilirsin.

Örnekler vereyim.

Üretim araçları bireylerin elinde olduğu toplumlara sosyalist denilemez.

Liderlik bireyseldir.O halde bir liderin ön plana çıktığı tanrılaştırıldığı toplumlara sosyalist denilemez.

Bir toplumda temsili demokrasi varsa o toplum sosyalist değildir.

Ayrıca temsili demokrasi istatikteki örnekleme metodu gibi bütün örnekleri(toplumu oluşturan tüm bireylerin isteklerini ) kapsamadığı için hatalı sonuç verir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Basliklardan kimse kovulmaz...Kimsenin böyle bir lüksü yoktur ve etik degildir...Burasi herkese acik sanal bir ortamdir ve her önüne gelen bu tartisma platformuna üye olur düsüncelerini yazar. Düsüncelerin sahiplerine hakaret küfür etmeden.

"Komunizm nedir?" sorusu sorulduktan sonra yanit olarak bir video astim ve "rica" edildigi icin basligi birakmistim. Diger basliga yazacagim elbet... Bu baslik Marx, Engels, Lenin masallarinin ve kapitlazmin tartisilmayacagi bir baslikti fakat allaha tapan müslümanlar gibi komunizmin putlarindan baska bir sey ortaya cikmadi, cikmazda.

Bu arada kapitalizmin alternatifi var ve Marx'in, Lenin'in tursu masallari gibi degil. Kisaca ana tema verilmisti meraklisi olan varsa arastirip ögresin.Hatta bu sitede bile var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğayı ve toplumu düşünmenin ve yorumlamanın bir yöntemi olan diyalektik, her şeyin sürekli olarak bir değişim ve akış halinde olduğu aksiyomundan hareket ederek, evrene bakmanın bir yolunu oluşturur. Ama bundan ibaret değildir. Diyalektik, değişim ve hareketin çelişki barındırdığını ve ancak çelişki yoluyla gerçekleşebileceğini açıklar. Böylece, söz konusu olan, pürüzsüz, kopuşsuz bir ilerleme çizgisi yerine, yavaş, birikimli değişimlerin (nicel değişim) yüksek bir ivme kazandığı, niceliğin niteliğe dönüştüğü, ani ve patlamalı dönemler tarafından kesintiye uğratılan bir çizgidir. Diyalektik, çelişkinin mantığıdır.

Diyalektiğin temel önermesi her şeyin sürekli bir değişim, hareket ve gelişme süreci içinde olduğudur. Bize hiçbir şey olmuyor gibi göründüğünde bile, gerçekte, madde sürekli olarak değişmektedir. Moleküller, atomlar ve atomaltı parçacıklar sürekli olarak yer değiştirmektedirler ve her zaman hareket halindedirler. Diyalektik bu bakımdan, hem organik hem de inorganik maddenin her düzeyinde ortaya çıkan olayların ve süreçlerin, vazgeçilmez nitelikte, dinamik bir yorumudur.

Engels diyalektiği “hareketin ve doğanın, insan toplumunun ve düşüncesinin gelişiminin en genel yasalarının bilimi” olarak tanımlamaktadır. Anti-Dühring’ de ve Doğanın Diyalektiği’nde en temel üç tanesinden başlayarak, diyalektiğin yasalarının bir dökümünü vermektedir:

1) Niceliğin niteliğe dönüşmesi ve tersi yasası;

2) Karşıtların karşılıklı iç içe geçmesi yasası, ve

3) Yadsımanın yadsınması yasası.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zeitgeist felsefe esasen teknoloji ve teknisyenlerin birlikteliği değildir. Sosyal, dinsel, sanatsal, bilimsel ve nitelikli işçilerin bulunduğu bir bütünleşmedir. Bu sebeple tek tek yapıyı varolma olarak görmez bütünü yapı olarak görür. Bu da daha çok diyalektik meta yapısıdır.

Felsefenin konusu olarak ekonomi marks ile ilkel dir. İlkel den kasıt ilk olması. Zira bu güne kadar bunu felsefe konusu yapan olmadı. Oysa akıl gibi bir kavram çok çok felsefeci tarafından ele alındı. Bu sebeple devlet için komünizm olarak kendini geliştirme; fikri de ilkeldir.

İnsanlar çevre ile etkileşim içindedir. Üretim kanalları da devlet yapılanması da bu çevreye dahil. Bilimde Newton fiziği ne ise, sosyalizm ve komünizmde felsefe olarak f=ma diyebiliriz. Ama f=ma daha önce bulunan pisagor bağıntısını yanlışla yamayacağı gibi; diğer felsefeleri de yanlışlamaz.

Birincisi; tez-antitez-sentez olarak yöntemi ifade eder. Bu yöntem tarih için geçerli değildir mesela. Estetik içinde geçerli değildir. Dolayısı ile sosyalizmin yönteminin diyalektiği hatalıdır. Örneğin kozmetik üretimi gibi. Ruj sana göre ihtiyaç bana göre atık bir başkasına göre yüzyılın icadıdır. Bu toplumun değil bireyin karar verebileceği husustur.

İkincisi; meta (ki pozitiflikten burada ayrılır) hem teori olarak ihtiyaçtır. Örneğin pisagor bağıntısı mutlak gerçek hayatta asla mümkün değildir. Ama teoriler olmadan da hayatta çok şeyin analizi yapılamaz. Dolayısı ile positiflikten metaryalizm ayrılamazda. Bu teorinin gerçeksizliğinden metafiziğe açılan bir kapıdır. Metafizik den kasıt Tanrı ve din gibi. İşte bu sebeple toplumun ve bireyin komin olması mümkün değildir. Zira insanın iç teorileri duygularıdır. Bu duygular onu estetik ve fizikötesi yapar buda ardından Tanrı kavramını geliştirir. Örneğin korku filmleri gibi.

Görüldüğü üzere üretim kanallarının; yegane; yöntem ve konusu diyalektik meta değildir. Bu sebeple modern sosyalizm diye sosyalizm de zamanla evrilecektir. yöntem ve konuları da değişecektir.

Tabi bu durum, sosyalizm-komünizm-marks olayını küçümseme anlamında değil bir temel ve Newton fiziği gibi görme olayı. Eksik yer yer hatalı ve toplum bilimi, psikolojisi açısından tam doğru uygun değildir.

Nasıl Newton fiziğinin ardından kuantum fiziği geliştiyse; Yeni Dünya düzeni de kendine felsefenin konusu olarak ekonomiyi ve devletçiliği ele almaktadır. Bunu da şuan kapitalizm yapmaktadır. Bu şu an oluşmamış ama ileride oluşacak yeni bir felsefenin anlamını taşımak da. Kuantum fiziğinin bilimde açtığı genişleme ve rahatlama gibi; ekonomik ve sosyal olarak da yeni akımlar gelişmektedir. Zamanın ruhu felsefesi (ki pek doğru bulmasam da) de bu yenilere örnek olabilir. (Kapitalizmin alternatifi olayı da buradan başlar direkt sosyalizmden değil)

Sonuç olarak toplumda marksa dönüş ideal sosyalizm olamadı gibi kavramlar çok iç açıcı değil. Katkısı olamayan bir durum. Bu gün nasıl bilim forumunda zaman da yolculuk yapılır mı gibi bir konuyu fotonlarla paralel evrenlerle tartışabiliyorsak ki bu 1y.y. öncesi asla mümkün değildi. Bu günde ekonomi ve devlet düzünenin de soruları tartışmak için yeni kavramlar kullandığımız anlamına gelmeli.

Zira kalkıp da zamanda yolculuğu f=ma ile nasıl açıklayamazsak; toplumda kadına şiddet gibi basit bir meseleyi bile sosyalizm ile tartışamayız. Ama tabi bu tekrar ediyorum onu yok saymak anlamında da değildir.

tarihinde Rhodium tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...