Jump to content

Tanrı'ya gereksinim var diyen ahmaklar


Recommended Posts

  • İleti 185
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sayın dottore,küçük bir mantık eleştirisi. Görmemek olmamaya delil değildir, diyen biri; görmemenin olmaya da delil olmayacağını bilmeli, değil mi?

Evet ...

Ama ''görmüyorum öyleyse yoktur'' savının her hangi bir temele sahip olmadığını değiştirmez bu...

Görmemek olmamaya delil değildir...

Seni görmediğim halde var olduğun gibi...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet ...

Ama ''görmüyorum öyleyse yoktur'' savının her hangi bir temele sahip olmadığını değiştirmez bu...

Görmemek olmamaya delil değildir...

Seni görmediğim halde var olduğun gibi...

Benim olduğuma inandığın, benimle iletişime geçtiğin kadar Allah'ın olduğuna inanıyor ve onunla iletişime geçebiliyor musun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim olduğuma inandığın, benimle iletişime geçtiğin kadar Allah'ın olduğuna inanıyor ve onunla iletişime geçebiliyor musun?

Senın varlığın gibi Onun da var olduğuna inanıyorum...(yani şüphesiz)

Kuran arada ki iletişimi karşılıyor..

tarihinde dottore tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hep kanit üzerine konusulacaksa eger öncelikle yaraticinin yok olduguna dair kanit göstermeniz gerekir.

Sen ve senin gibiler boşuna ahmak demiyorum.

Önce yaratıcı dediğin şey nedir, tanımla.Yani yaratıcı diye bir şey var mı?

Ayrıca,ancak ahmaklar böyle bir iddiada bulunabilir.Yani,yokluğunu kanıtla diye.

İddia sahibi iddiasını ispatlamakla mükelleftir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senın varlığın gibi Onun da var olduğuna inanıyorum...(yani şüphesiz)

Kuran arada ki iletişimi karşılıyor..

Teorik olarak güzel cevaptı. :) Peki benim varlığıma inandığın halde benim varlığıma ve benim bunları yazdığıma şahitlik ettiğini söyleyebilir misin?Kelime-i şehadette Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in onun kulu ve peygamberi olduğuna şahitlik ettiğini ifade ediyorsun, bu iddia doğru mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonsuz aşılmaz...

Geçmiş sonsuzsa sen bugün itibariyle onu aşmış oluyorsun..

Konuya yabancı olman anlamamana sebep oluyor olabilir...

Geçmiş ''sonsuzsa'' oluşma olasılığı olan herbirşey olup bitmiş olmalıdır...

Örneğin güneşin belli bi yakıt ömrü var, sonsuz geçmişte bu güneş atıl(işlevsiz) duruma geçmiş olmalıydı...

Sonsuz geçmiş bu yüzden mümkün değil..

Zaten bilim de bigbang ile başlangıcın olduğunu ve 13.7 milyar yıllık bir geçmişin(sonsuzluk değil) olduğunu gösterdi bize...

Halen anlamadıysan yapacak bir şey yok...

Gecmis sonsuz olmayabilir, itirazim ona degil. Itirazim 50 yil ornegine.

Iki ucu sonsuz olan bir cizgi (veya zaman) uzerinde ilerleyebiliriz. Gecmis sonsuz olsa bile zamanin gecmesi sonsuzluk kavrami ile celismez. Sonsuz zaman cizgisi uzerinde bir referans alip o referansa gore zamani belirleyebiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teorik olarak güzel cevaptı. :) Peki benim varlığıma inandığın halde benim varlığıma ve benim bunları yazdığıma şahitlik ettiğini söyleyebilir misin?Kelime-i şehadette Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in onun kulu ve peygamberi olduğuna şahitlik ettiğini ifade ediyorsun, bu iddia doğru mu?

Tam olarak neyi kasdettiğini anlamadım...

Yani Allahıntan başka İlah olmadığana , Hz Muhamamdein O nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik etmek için görmek mi gerekiyor demek istiyorsun?

Yoksa gerçek bilginin ''görmüş gibi şahit olmaya'' yetecek bir güc olduğunu bilmiyor musun?

Bigbang anını görmedik ama var olduğunu biliyoruz...

Nasıl mı?

Bilgiyle....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gecmis sonsuz olmayabilir, itirazim ona degil. Itirazim 50 yil ornegine.

Iki ucu sonsuz olan bir cizgi (veya zaman) uzerinde ilerleyebiliriz. Gecmis sonsuz olsa bile zamanin gecmesi sonsuzluk kavrami ile celismez. Sonsuz zaman cizgisi uzerinde bir referans alip o referansa gore zamani belirleyebiliriz.

Yanılıyorsun...

Matematiksel sonsuzluk ile ''gerçek sonsuzluğu'' karıstırıyorsun...

Geçmiş sonsuzsa...

50 yıl önce yaşayan insanların geçmişi de sonsuzdur...

Aradan elli yıl geçmiş olmasını ''50 yıl geçti'' diye tanımlıyor olmamız sonsuzluk kavramıyle uyuşmuyor..

Çünkü sonsuzluk+50 yıl= sonsuzluk

(hilbertin oteli anlamanı kolaylaştırabilir)

''Genelde yanlış anlamalara sebep olan doğal sayı dizisini

ele alalım: 0, 1, 2, 3, 4...

Bu sayı dizisinin sonsuza gittiğini söylerken aslında bu sayı dizisinin bir hedefe gittiğini söylemiyoruz,

bu sayı dizisinin 1 arttırılmak suretiyle sürekli ilerlediğini

söylüyoruz....

Bu yüzden sayı dizilerinin hiçbiri sonsuzu tamamlamaz, sürekli ilerler, eğer bir yerde bu sayı dizisi duruyorsa

zaten “sonsuz” kavramının tanımına aykırıdır; çünkü “sonu” vardır.''....''

Link to post
Sitelerde Paylaş

Teorik olarak güzel cevaptı. :) Peki benim varlığıma inandığın halde benim varlığıma ve benim bunları yazdığıma şahitlik ettiğini söyleyebilir misin?Kelime-i şehadette Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in onun kulu ve peygamberi olduğuna şahitlik ettiğini ifade ediyorsun, bu iddia doğru mu?

ALLAH IN Varlığına herşey şahitlik ediyor.yalnızca biz değil aklı olan anlar.

Beyaz eşya pazarlamacısı kamyondan iner. Beyaz eşya satan dükkana girer.

Dükkanda dini bir konuda sohbet yapılmaktadır. Satıcı sohbet esnasında kafasını uzatarak:

-Merhaba, ben ateistim, sizinle dini konularda tartışabiliriz, dedi.

Dükkanda bulunanlardan biri olan Necmi Abi

-Hoş geldin Ateist kardeş,

-Hoş bulduk

-Buyur gel oturalım, sohbet edelim.

Ateist oturur.

-İsminiz nedir ateist kardeş?

-Yıldırım

-Merhaba Yıldırım memnun oldum benim adım da Necmi.

-Sağol.

-Sen akıllı, zeki birine benziyorsun, dedi Necmi Abi.

- Nerden bildin? Diye sordu Yıldırım.

-Pazarlama müdürüsünüz, aptal adamı müdür yapmazlar. Ordan anladım, dedi.

-Teşekkür ederim.

-O yüzden sen ateist olamazsın. Ateist olmak için akılsız aptal olmak lazım. Çünkü şu kainata baktığımızda her şey ALLAH’ın varlığını bize gösteriyor, dedi.

Yıldırım sessiz beklemede. Necmi abi cebinden gözlüğünü çıkardı.

-Yıldırımcığım madem sohbet edicez, sevdim seni.

-Ben de sizi sevdim, severim konuşkan insanları, dedi Yıldırım.

Necmi abi gözlüğü göstererek:

-Buna ne dersiniz Yıldırımcığım?

-Gözlük deriz, dedi.

-Biz de gözlük deriz.

Cebinden kalem çıkartıp:

-Buna ne dersiniz?

-Kalem deriz, dedi.

-Biz de kalem deriz, dedi Necmi abi.

Bu arada dükkan sahibi bir tepsi şeftali ortaya koyar sohbet esnasında afiyetle yensin diye.

Necmi abi bir şeftaliyi eline alarak:

-Peki buna ne dersiniz Yıldırımcığım? dedi

-Şeftali deriz, dedi.

-Bak işte biz de şeftali diyoruz. Demek ki görüş ayrılığımız yok. Şimdi sen buna şeftali desem ben patates desem, diğerine kalem desen ben de baston desem herhalde bu adamla sohbet edilmez deyip kalkıp giderdin. Demek ki baktığımızda aynı şeyleri görebiliyoruz.

Şimdi biz bu şeftaliyi nerden aldık Yıldırımcığım?

-Manavdan, dedi.

-Hayır öyle değil. Yani denizden mi çıkardık, topraktan mı çıkardık, yoksa ağaçtan mı topladık?

-Ağaçtan dedi.

-Peki bu ağacın aslı nedir?

-Nasıl yani? diye sordu Yıldırım.

-Yani bu ağaç aslında bir odun değil mi?

-Evet doğru, biz ağaç diyoruz ama aslı odun.

-Peki bu odun şeftali yapmayı öğrenmek için okula gitti mi? Kursa gitti mi?

-Gitmez tabi ki, dedi.

-Aklı var mıdır bu odunun? Düşünüp desin ki : Ya ben bu insanlara şeftali yapayım de afiyetle yesinler.

-Aklı yok, dedi. Okula da gitmedi.

-Yani Yıldırımcığım, bu odun öyle bir şey üretiyor ki tadı, rengi, kokusu hoşumuza gidiyor, içindeki vitamin vücudumuzu besliyor. Yıldırımcığım bu şeftaliyi bize bizi tanıyan biri mi verebilir yoksa bu odun mu verebilir?

Yıldırım dondu kaldı. Durdu, düşündü:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Seftali agaci insanin begenecegi sekilde, insanlar severek yesin diye meyva veriyor, oyle mi?

Bu cok komik bir hikaye.

Cidden çok komik, bir de kış hastalıklarımızı bilip de ona göre vitaminler , mineraller yükleyerek gönderiyor bu şeftalileri...(Uzmanlar bas bas bağırıyor mevsiminde sebze-meyve tüketin diye)

Gözümüze hitap eden rengi, dilimize hitap eden tadı, burnumuza hitap eden aroması cabası...

O yetmiyor gibi fotosentez yapıp oksijen üretiyor ve O nu da bize gönderiyor bu ağaç...

Tabi o ''ağacı'' kesip kullandığımız sanayı sektörünü ve ısı üretimini saymıyorum bile...

Çok komik be...

Tesadüf diyemiyorlar buna, nasıl düşünüyorlar anlamıyorum ben de diotallevy...

tarihinde dottore tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...