Jump to content

Recommended Posts

velhasılı kendi hayalinizde bir Allah yaratıp sonra İslam'la harmanlayıp gerçek yaratıcı budur şeklinde sunmaya çalışıyorsunuz.

Bende bunu vurgulamaya çalıstım dostum ama nafile.

Bir insanın herşeyden önce dürüst olması gerekir.Kireçin ürettiği akla mantığa vicdana uygun tanrıya bir şey dediğimiz yok hatta saygı duyarım ama oda çıkıp mertce deist olduğunu söyleyecek,sahtekarlık yapmayacak,kendi ürettiği tanrıyı islamın tanrısı allah diye kakalamayacak,kuranın tanrısı hakkında deliller getirene kurandan anlamayan geri zekalı muamelesi yapmayacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 138
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili dottore, ayıp ediyorsun vallaha!İronik üslubum fuzuli muhabbet ediyor intibası uyandırmış sende, belirteyim ki bu senin hüsn-ü kuruntun. :) Ben hakikatin peşindeyim, hakikat diye gösterilmeye çalışılırken kırk takla atılan ezberin,envai çeşit yoruma muhtaç bir ezberin değil.O ezber yoldan geçtim de geldim.Kalbim mühürlendiyse nedir benim suçum? :)

Sevgili D.A sorun ''Kuran''da değil, O nu yokuşa sürüp yorumlayan ve bunu bilinçli yapan ''beyinlerdedir''...

Kuranda ''kalpleri mühürlenmiştir'' ayeti açık ve net olarak ''Onlar inkar için karar vermişler bizde kalplerini mühürlemişiz''dir...

Yaratıcıyı hayattan bağımsız düşünmek mümkün değil...

Yaratan O dur...

Bir bardağı bir yerden alıp başka bir yere bıraktığını düşün..

Bu hareketi bile ''Yaratıcıdan'' bağımsız düşünemezsin...

O bardağı bi arada tutan tüm kuvvetleri ve kanunları, senin o kararı vermek için işleyen vucudunda ki tüm fonksiyonları yöneten O dur...

Yani o eyleminin altında yine YARATICININ YARATMASI yatıyor...(İnsanın etkili olduğu tek şey ''TERCİH''dir)

Senin kararını verdiğin tüm olayları (''hayır'' ve ''şer'') YARATAN O dur, TERCİH EDEN SEN...(Yaratma manasında hayır da şer de ALLAHtandır)

Ama ''Hayra'' rızası vardır ve bunu Kuranda defalarca belirtmiştir, ''Şerre'' yoktur, yine bunu da Kuranda defalarca belirtmiştir...

Bu manada yaptığımız bir ''hayır'' aslında ALLAHtandır, yaptığımız bir ''şer'' bizim kendi nefsimizdendir...

Şu parayı şu fakire ver desem, buradaki ''hayır'' parayı fakire vermeni isteyene mi aittir, yoksa onu fakire götürüp verene mi?

Eğer olaylara ''çözümsüz bulmacalar'' olarak bakmaya devam edersen soru sormanın da, cevap beklemenin de bir anlamı kalmıyacaktır...

Sevgiler...

tarihinde dottore tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de yazılış sebebini vererek cinsiyet olduğunu gösterdim.

Hadis değil ayet istedik:)

Peygamber efendimiz ''Eğer size benden bir söz ulaşırsa onu KURAN ile mukayese edin doğruysa bendendir, yanlışsa benden değildir''der...

Link to post
Sitelerde Paylaş

''Hesinbergin belirsizlik ilkesi'' ve ''kaos teorisi'' gaybın mutlak manada ALLAH a ait olduğunun bilimsel kanıtlarındandır"...

Allah, varlığının delili olarak hep gözle görülen alemi yani makro alemi gösterir insanlara/Müslümanlara. Ne oldu da, ''Hesinbergin belirsizlik ilkesi'' "Planck zamanı" gibi, mikro evrenin meçhullerinde arıyorsun koskoca Allah'ı. Makro evrende kaybolduğu için mi? Kim kaybettirdi, bilim mi?...

İnsan acizdir, ''Hesinberg in belirsizlik'' ilkesi de '' kaos teorisi de'' bunun delilidir...

Klasik determinist yaklaşımda ki ''eğer nedenler bilinirse tüm sonuçlar bilinir'' önermesi artık ''çöp'' olmuştur...

Galip yine Kuran olmuştur yani ''insanın sınırlı olduğu''nu söylemesi bilimsel olarak da ortaya konmuştur...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elli yıl önce anne karnındaki çocuğun, cinsiyet tespiti yapılamıyordu ve bu gayba ait, yani sadece Allah'ın bilebileceği/bileceği bir bilgiydi. Bilim-teknoloji gelişti ve bu gün zavallı insanlar/kullar bile bunu biliyorlar ve bu gayba/Allah'a ait bilgi olmaktan çıktı. Ne yapmak lazım? Bunu gayb olarak ifade eden ayeti evirip çevirip şimdilik bilinmeyen "karakter"e dönüştürmek lazım.

Konu belli; kadın ve kocası yaşlanmışlar çocukları olmamış. Kadın son bir umutla dua ediyor Allah'a ve "Bana bir çocuk verirsen, onu mabede adayacağım" diyor. Kadınlar zaten ikinci sınıf oldukları, mabedde görev yapmaları zaten düşünülemeyeceği için kadın duasında mabede adayacağını söyleyerek erkek çocuk isteğini de belirtmiş oluyor ve bunu bekliyor. Kız çocuk doğurunca şaşırması da bundandır. Siz hangi karakterden bahsediyorsunuz? Sizde var olduğu şüpheli karakterden mi?

Allah, ana karnındaki çocuğun cinsiyetini de, karakterini de, geleceğini de, geçmişini de eksiksiz tüm ayrıntılarıyla biliyor, bilmek zorunda...

Mesela, adı Meryem olan bu çocuğun daha sonra şaibeli hamileliği nedeniyle başına gelenler ve bu nedenle zavallı Zekeriya'nın öldürülmesi vesaire vesaire. Dallas dizisini aratmayan mübarek :Dbir kıssa....

Ben ''karakter'' olduğunun ''Kurana bütüncül bakıldığında'' ortaya çıkan bir sonuç olduğunu gösterdim...

Ali İmran Suresi ayet 36 da bunun delilidir...

Amacım sizi ikna etmek değil, gerçekten ''bir çelişki var mı yok mudur'' dur...

Ama çelişki vardır demek için ancak cahil(yetersiz bilgi seviyesi) olmak gerek olduğunu gördüm...

Kuran öyle bir kitapmış ki art niyetle yaklaşan insanlara hiç prim vermiyormuş...

Emek harcadıkca(ne kadar çok emek harcarsan o kadar çok öğreniyorsun) karşılığını alıyorsun...

Kuranın bu durumu bile benim için mükemmel bir sonuçtur...

tarihinde dottore tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın dottore, ''Rahimlerdekini Allah bilir.'' ayetinden ve Ali-İmran 36'dan zorlama bir yorumla ''Allah'ın karakterden bahsettiğini ifade etmeye çalışmıştı.Lokman 34'ün indiriliş sebebine baktığımızda Sayın sağduyu da yukarıda dile getirmiş zaten, gaybla ilgili olarak sorulan ''Karımı gebe bıraktım ne doğurur?'' sorusuna karşılık olarak ''Rahimlerdekini Allah(o) bilir.'' cevabı verilmiş ki burada sorulan soru hiç de karaktermiş gibi durmuyor, soru daha çok cinsiyeti öğrenmek mahiyetli. Neyse doottore, ayetleri karakter anlamı odaklı yorumlamaya çalıştı ama onu destekleyen zaten bir hadis varmış:

Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurmuştur ki:

"Allah Teâlâ rahime bir melek görevlendirmiştir. Ya Rab! Bir damla su, ya Rab! Yapışkan bir parça, ya Rab! Bir çiğnem et der. Allah Teâlâ da yaratma işini yerine getirmeyi dilediği zaman erkek mi, dişi mi, azgın mı, itaatkâr mı? Rızkı ne, eceli ne? söyler, anası karnında bunlar yazılır. O zaman onu, o melek ve Allah Teâlâ'nın kullarından dilediği kimseler de bilir." (4) Çok ilginç bir hadis.

Ali imran suresi ayet 36 yı bir kez daha ele alalım....

''Onu doğurunca, “Rabbim!” dedi, “Onu kız doğurdum.” -Oysa Allah, onun ne doğurduğunu daha iyi bilir- “Erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu kovulmuş şeytandan senin korumana bırakıyorum''

Kız doğurdum(cinsiyet vurgusu) dedikten sonra ''Onun ne doğurduğunu daha iyi bilir'' diyerek cinsiyete değil '' karaktere'' vurgu yapıldığı tartışmasızdır....

Link to post
Sitelerde Paylaş

kimse yarın ne yapacağını ve nerede öleceğini bilmez...

bu gibi şeyler bilginin konusu değildir...

gaybın konusu da değildir...

allah bunu ---yani kimsenin yarın ne yapacağını ve nerde öleceğini bilemeyeceğini----bilir ...

kimin yarın ne kazanacağını ve nerede öleceğini allah da bilmez...

gelecekte olacak olanişler daha olmadığı için bilginin konusu birer şey olmamışlardır...

herşeyi bilen allah demeki şey olmayanları bilmiyor...

Deist bir bakış acısıyla elde edilen bir ''sonuç'' ...

Ama hatalı...

Zamanın bir ''yaratık'' olduğu, madde-uzay-zaman birbirine bağımlı olduğunu göz önüne almamız lazım...

Yani uzay ve maddenın olmadığı yerde ''zaman'' olmaz...

Yaratıcı nasıl madde ve uzaya bağımlı değilse ''ZAMAN'' a da bağımlı değildir...

Zaten yaratıcının yarattığına bağımlı olması düşünülemez..

Hem zaman izafidir, hız ve çekim kuvvetine göre değişebilir...

Bir boyutta kı yıllar başka bir boyutta saniyeler olabililiyor...

Bir boyutta ki 6 gün başka bşr boyutta milyon-milyar yıllar olabilir...

Ama tabiki tüm boyutlar da tüm mekanlar da tüm zamanlar da YARATIKTIR...YARATICIYI BAĞLAMAZ....

Zaman aşkın OLAN için GELECEĞİ bilmenin herhangi bir sorunu kalmıyor...

(Taha suresi ayet 110):

''Allah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.''

tarihinde dottore tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bende bunu vurgulamaya çalıstım dostum ama nafile.

Bir insanın herşeyden önce dürüst olması gerekir.Kireçin ürettiği akla mantığa vicdana uygun tanrıya bir şey dediğimiz yok hatta saygı duyarım ama oda çıkıp mertce deist olduğunu söyleyecek,sahtekarlık yapmayacak,kendi ürettiği tanrıyı islamın tanrısı allah diye kakalamayacak,kuranın tanrısı hakkında deliller getirene kurandan anlamayan geri zekalı muamelesi yapmayacak.

Kuranda ki TANRININ en rasyonel olduğunu söylemek zor değil, bunu söyleyebilmek için ''bilgi-birikim'' gerekiyor...

Hac suresi ayet 8:

''Allah hakkında, hiçbir bilgileri, ilmî delilleri, hidayet rehberleri, aydınlatıcı bir kitapları olmadığı halde tartışan insanlar var.''

Tanrıyı ''zaman'' ile mukayese edebilmek için önce ''zamanın'' ne olduğunu bilmek gerekiyor...

''Tanrı yarattıklarıyla aynı cins olamaz''...(Demir demiri yaratamaz)

''Madde olan maddeyi yaratamaz''

''Zaman a bağımlı olan zamanı yaratamaz''

''Kanunlara bağımlı olan kanunları yaratamaz''

''Geleceği bilmeyen geleceği yaratamaz''(Zamana bağımlı olma)

''Eksik olan TANRI olamaz''

''TANRI olmazsa varlık olamaz''

''Var olduğumuza göre eksik olmayan, herhangi bir şeyin O na denk olmadığı bir TANRI var''

(İhlas suresi ayet 4)

''O nun hiçbir dengi yoktur''

Mantık ancak böyle bir ayeti kabul edebilirdi ve böyle bir ayet ile TANRI anlatılıyor...

tarihinde dottore tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Demek ki, aşağıdaki ayetleri Kuran'a sonradan sokuşturmuşlar:

Hud/7. O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı konusunda sizi imtihan için, henüz Arş'ı su üstünde iken gökleri ve yeri altı gün içinde yaratandır.

Hakka/17. Melekler onun kıyılarındadır. O gün Rabbinin Arş’ını, bunların da üstünde sekiz taşıyıcı taşır.

Secde/13. ...Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.

Arap putunun kulları da bir acaip. Put benim mekanım da var, zamana da bağımlıyım diyor, kulları yok sen zamandan ve mekandan bağımsızsın diyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arş-zaman ile ilgili TANRI veya YANILGISI adlı başlıkta uzun uzun yazdım...

Yok, ne tür bir tanrı satmaya çalışıyorsunuz, onu merak ediyorum. Kuran'daki tanrının su üstünde yüzen bir tahtı varmış, onun bir günü bizim bin yılımıza eşitmiş ama kulları başka bir tanrı satmaya çalışıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili D.A sorun ''Kuran''da değil, O nu yokuşa sürüp yorumlayan ve bunu bilinçli yapan ''beyinlerdedir''...

Kuranda ''kalpleri mühürlenmiştir'' ayeti açık ve net olarak ''Onlar inkar için karar vermişler bizde kalplerini mühürlemişiz''dir...

Yaratıcıyı hayattan bağımsız düşünmek mümkün değil...

Yaratan O dur...

Bir bardağı bir yerden alıp başka bir yere bıraktığını düşün..

Bu hareketi bile ''Yaratıcıdan'' bağımsız düşünemezsin...

O bardağı bi arada tutan tüm kuvvetleri ve kanunları, senin o kararı vermek için işleyen vucudunda ki tüm fonksiyonları yöneten O dur...

Yani o eyleminin altında yine YARATICININ YARATMASI yatıyor...(İnsanın etkili olduğu tek şey ''TERCİH''dir)

Senin kararını verdiğin tüm olayları (''hayır'' ve ''şer'') YARATAN O dur, TERCİH EDEN SEN...(Yaratma manasında hayır da şer de ALLAHtandır)

Ama ''Hayra'' rızası vardır ve bunu Kuranda defalarca belirtmiştir, ''Şerre'' yoktur, yine bunu da Kuranda defalarca belirtmiştir...

Bu manada yaptığımız bir ''hayır'' aslında ALLAHtandır, yaptığımız bir ''şer'' bizim kendi nefsimizdendir...

Şu parayı şu fakire ver desem, buradaki ''hayır'' parayı fakire vermeni isteyene mi aittir, yoksa onu fakire götürüp verene mi?

Eğer olaylara ''çözümsüz bulmacalar'' olarak bakmaya devam edersen soru sormanın da, cevap beklemenin de bir anlamı kalmıyacaktır...

Sevgiler...

Sevgili,dottore; Kuran'ın çevirilerinin, ayetlerinin yorumlanmasında bu işin ehli olarak tabir ettiğimiz Kuran üzerine çalışan insanların dahi ayetlerin yorumu,tefsiri noktasında birbiriyle çelişecek yorumlar ortaya koymasında,yorumların birbirini tutmaması halinin ortada olmasında bu durumun gerekçesini Kuran'da sorun yok, onu yorumlayanlar kötü niyetli gibi bir söylem hiç gerçekçi değil.Kötü niyetli birilerinin gerçekte anlamını bildiği hâlde bilinçli bir şekilde ayetin anlamını değiştirmeyi kendine iş edinenlerden bahsetmiyoruz burada.

Ortada ilahi olduğunu iddia eden bir kitap var, ve öz dili Arapça; bu kitabı Arap da okuyor, Türk de, Afrikalı da,dünyanın başka bir yerindeki başka bir dili konuşan insan da.Sen okuduğunda farklı bir anlam çıkarıyorsan, ben okuduğumda farklı bir anlam çıkarıyorsam veya uzaman olan a şahsı çeviride farklı anlamlar yüklüyorsa, b şahsı farklı anlamlart yüklüyor ve anlıyorsa, Arapça olan bir kitap başka bir dile çevrildiğinde anlamından uzaklaşıyorsa; başka bir dile çevrildiğinde aynı anlamı taşıyacak bir yapıda evrensel çeviri imkanına sahip değilse, burada durup bir düşünmek gerekir.Sorun kitap da değil onu okuyanda demekle, kitabı aklamış, anlaşılmayan bir kitabın anlaşılmama sorununu çözmüş olmuyoruz.

Kalplerin mühürlenme meselesine gelince, arkadaş istediğimi hidayete erdiririm, istediğimi erdirmem; cehennemlik insanlar ve cinler yarattık, cehennemi insan ve cinle dolduracağım,kalplerini mühürledik, tabirleri hiç de özgür iradeyi vurguluyor gibi görünmüyor; ne denildiği ortada, bizatihi müdahale var, hangi özgür iradden bahsediyorsunuz bu konuda, ayrıca ne demek yahu onlar inanmamakta karar kılmış, biz de kalplerini mühürledik, söylemi?İnanmamakta karar kılan insanların kalbi mühürlenip bir daha inanma seçeneklerinin ortadan kaldırılması mı bu?Bu nasıl bir absürtlük?

Hayır ve şer konusuna hiç girmek istemiyorum, şimdi.

Olaylara ''çözümsüz bulmacalar'' mantığıyla baktığım senin yanılgın Sayın dottore.Bu tabiri ''Kuran'ın'' ne dediğinin farklı anlaşılması,yorumlanması, her okuyanın farklı anlamlar çıkarması durumuyla ilişkilendirip bu durumu yaratan Kuran ve ortaya çıkan tartışma ortamı için kullanmıştım.Mübarek kitap bulmaca,bilmece kitabı gibi...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kurana ''ayet, ayet'' bakınca yanı cımbızlayınca her turlu çelişkiyi bulmak mümkün...

X ayet :hiçbir hayvanı sevmem...

Y ayet :maymun hariç..

Şimdi cımbızlama tekniğiyle X ayeti ele alınca şahsın hiçbir hayvanı sevmediğini anlarız buna maymun da dahil...

Ama X ayet ve Y ayeti bütüncül olarak ele aldığımızda karşımıza şu sonuç çıkar '' Maymun dışında ki hiçbir hayvanı sevmem''...

''Kalplerin mühürlenmesi'' olayıda Kurana bütüncül bakan herbir birey için aynı sonucu verir...

Arap olsun, Türk olsun, Amerikalı Kanadalı olsun fark etmez...

Arapça bilsin, Kuranı mealinden okusun yine fark etmez..

Fark ettiren tek bir şey vardır ''ÖN YARGILARLA'' Kuranı okumak işte o zaman her yol açık...

Ama bu durumda kişi ancak ''kendini'' kandırabilir...

Apacık olan(Muhkem ayetler, müteşabih olan ve Kuranda çok fazla yer tutmayan ayetlert hariç) Kurana herhangi bir etkisi olmaz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ali imran suresi ayet 36 yı bir kez daha ele alalım....

''Onu doğurunca, “Rabbim!” dedi, “Onu kız doğurdum.” -Oysa Allah, onun ne doğurduğunu daha iyi bilir- “Erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu kovulmuş şeytandan senin korumana bırakıyorum''

Kız doğurdum(cinsiyet vurgusu) dedikten sonra ''Onun ne doğurduğunu daha iyi bilir'' diyerek cinsiyete değil '' karaktere'' vurgu yapıldığı tartışmasızdır....

Edip Yüksel

Onu doğurunca, ’Rabbim, onu kız doğurdum,’ dedi -ALLAH onun ne doğuracağını biliyordu- ’Erkek kız gibi değil. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu, kovulmuş şeytandan koruman için sana yalvarırım.’

Bak bir daha karakter vurgusu mu var, yoksa cinsiyetin devamında cinsiyetin bilindiği vurgusu mu, bu mealde de?Hani demiştin ya ''cinsiyet yazıyorsa'' gösterin diye, cinsiyet yazmıyor, peki karakter nerede?

tarihinde D.A. tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kelime kelime manasını verdim...

Ben ''DİYANETİN '' mealinden alıntılıyorum hem de...

Bir çok meal vardır , hatta art niyetle yazılanlar vs vs...

Çarpıtmak isteyen için bol bol malzeme var yani...

Ama senın yukarıda alıntıladığın meale bakınca da sorun olmuyor...

Erkek kız gibi değil diyip cinsiyet vurgusu ekarte ediliyor...

Olayı peşinen ''cinsiyet'' olarak görmek neden peki?

İşte bu sizin bakış acınızın bir sonucu...

Kuranı görmek istediğiniz gibi yorumluyorsunuz...

Zaten Kuranda bu art niyeti o kadar net su üzerine çıkarıyor ki :D

Resmen elek gibi...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kelime kelime manasını verdim...

Ben ''DİYANETİN '' mealinden alıntılıyorum hem de...

Bir çok meal vardır , hatta art niyetle yazılanlar vs vs...

Çarpıtmak isteyen için bol bol malzeme var yani...

Ama senın yukarıda alıntıladığın meale bakınca da sorun olmuyor...

Erkek kız gibi değil diyip cinsiyet vurgusu ekarte ediliyor...

Olayı peşinen ''cinsiyet'' olarak görmek neden peki?

İşte bu sizin bakış acınızın bir sonucu...

Kuranı görmek istediğiniz gibi yorumluyorsunuz...

Zaten Kuranda bu art niyeti o kadar net su üzerine çıkarıyor ki :D

Resmen elek gibi...

Bu cümlene gönülden katılıyorum. :) Yazının sonuna ''Ateş sizi çağırıyor.'' sloganını da ekleseydin tadından yenmez olurdu Sayın dottore. :)
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kalbinin mühürlenmesini istemek demek bu oluyor zaten...

Eee Kuran bize cehennemden de bahsedıyor, cehennemlikleri gözlemlemiyor olmuş olsaydık bu büyük bir çelişki olurdu :D :D

Eğer İslamı ve Kuranı eleştirip davasının son bulmasını istiyorsanız topluca ''müslüman '' olun...

Öyle ki ''Şu kurumuş kemikleri kim diriltcek, hayat bu dünyadan ibarettir'' diye yazan ve atesitlere atıfta bulunan ayetlerin geçerliliği kalmasın :D

İyi ki varsınız...

Sizin sayenizde Kuranı daha iyi anlıyoruz...

:D :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu son cümlelerinle ifşa ettiğin mantık ve hissiyat şuna benziyor Sayın dottore:Aç,susuz,sefalet içindeki insanları görüp kendi iyi durumun için bayram etmeye benziyor. :) Farkında değilsin ama kibir şeytanının esiri olmuşsun,naçizane bir panteist,deist tesbiti. :D Birilerinin cehennemlik yaratılıp imanlı olanların imanı pekiştiriliyor da bundan Allah ve inanırları haz alıyorsa yapacak ve diyecek bir şey yok! :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu son cümlelerinle ifşa ettiğin mantık ve hissiyat şuna benziyor Sayın dottore:Aç,susuz,sefalet içindeki insanları görüp kendi iyi durumun için bayram etmeye benziyor. :) Farkında değilsin ama kibir şeytanının esiri olmuşsun,naçizane bir panteist,deist tesbiti. :D Birilerinin cehennemlik yaratılıp imanlı olanların imanı pekiştiriliyor da bundan Allah ve inanırları haz alıyorsa yapacak ve diyecek bir şey yok! :)

Kibir şeytanının esiri olmuşsun demek ha...

Bir ateistin(deistin) bu şekilde eleştiri yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi :D

Evet İslam onurlu bir kimliktir, ateizmle-deizmle veya diğer dinlerle kıyaslanamayacak kadar onurlu...

Bunu ''kibir'' olarak yorumlama, gerçeğin yansıması olarak gör...

Kuranda ki ''ateist anlayışı simgeleyen '' ayetlerin güncel savunucularının olması bizim o ayeteleri daha iyi anlamamıza neden oluyor...

Bu kibir değil, Kuranın doğrulanması...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kibir şeytanının esiri olmuşsun demek ha...

Bir ateistin(deistin) bu şekilde eleştiri yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi :D

Evet İslam onurlu bir kimliktir, ateizmle-deizmle veya diğer dinlerle kıyaslanamayacak kadar onurlu...

Bunu ''kibir'' olarak yorumlama, gerçeğin yansıması olarak gör...

Kuranda ki ''ateist anlayışı simgeleyen '' ayetlerin güncel savunucularının olması bizim o ayeteleri daha iyi anlamamıza neden oluyor...

Bu kibir değil, Kuranın doğrulanması...

Onura bak! Bir arap hükümdarının peşine takıl, bedavadan onur sahibi ol. Ne kadar kolaymış!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...