Jump to content

Peygamberler Allah'ı Kurgulamış Olabilir mi?


Recommended Posts

İnnehu le kavlu resûlin kerîm(kerîmin).

1.innehu:Muhakkak ki o 2.le kavlu: sözüdür 3. resulin :bir Resulün 4.kerimin: kerim

69:40 ''Muhakkak ki o(yani Kuran) bir Resül-u kerimin sözüdür. Başka bir ifadeyle ''O şerefli bir elçinin sözüdür.''

Bu ayette senin paylaştığın mealde olan ''getirdiği'' kelimesi kullanılmazsa Kuran Cebrail'in sözüdür, anlamı aşikar bir şekilde ortada.''getirdiği'' kelimesi eklenerek Cebrail'in sözü olmaktan çıkarılıyor ki 69:43'te ifade edilen Allah'ın emrettiğidir anlamıyla uyumlu olabilsin.

Ayetin orjinalinde ''getirdiği'' anlamını taşıyacak bir kelime var mı yukarıda,yok kim eklemiş, Sayın mealci, niye eklemiş, çelişkiyi ortadan kaldırmak için.

Şimdi anlatabildim mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 75
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

'getirdiği' sözüne dikkat etmedim ve benim için bir şey ifade etmiyor.Bence de o ayet senin dediğin gibi.

Ben 4 ayeti beraber okudum ve ne dendiğini anladım.O kadar.

Küçültecin varsa daha rahat okursun.

:D Özellikle yazmadım küçük şekilde sorun olmuştu, bak bunu da yanlış anlamışsın. :)

tarihinde D.A. tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

:D Özellikle yazmadım küçük şekilde sorun olmuştu, bak bunu da yanlış anlamışsın. :)

Yanlış anlamadım.düz metin olarak yapıştır demeyi unutmuşsun.Yazıya devam edince de yapıştırdığın yazının görünümünde yazı çıkmış.

Rahatça gör diye koca koca yazayım dedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

'getirdiği' sözüne dikkat etmedim ve benim için bir şey ifade etmiyor.Bence de o ayet senin dediğin gibi.

Ben 4 ayeti beraber okudum ve ne dendiğini anladım.O kadar.

Sayın bizon, sana Kuran'ın orjinal ayetinde Kuran'ın özüne ters bir ayet olduğunu gösteriyorum ve sen diyorsun ki benim için bir sorun yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yanlış anlamadım.düz metin olarak yapıştır demeyi unutmuşsun.Yazıya devam edince de yapıştırdığın yazının görünümünde yazı çıkmış.

Rahatça gör diye koca koca yazayım dedim.

Bu niyetle yazmadığını ikimiz de biliyoruz. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın bizon, sana Kuran'ın orjinal ayetinde Kuran'ın özüne ters bir ayet olduğunu gösteriyorum ve sen diyorsun ki benim için bir sorun yok.

Bırak bütüne bakmayı 3 ayet sonrasını bile görüp değerlendiremiyorsun.1 ayeti diğer her şeyden izole edip okuyarak hiçbir sonuca ulaşamazsın.Hiç mi hikaye kitabı,roman falan okumadın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnnehu le kavlu resûlin kerîm(kerîmin).

1.innehu:Muhakkak ki o 2.le kavlu: sözüdür 3. resulin :bir Resulün 4.kerimin: kerim

69:40 ''Muhakkak ki o(yani Kuran) bir Resül-u kerimin sözüdür. Başka bir ifadeyle ''O şerefli bir elçinin sözüdür.''

Bu ayette senin paylaştığın mealde olan ''getirdiği'' kelimesi kullanılmazsa Kuran Cebrail'in sözüdür, anlamı aşikar bir şekilde ortada.''getirdiği'' kelimesi eklenerek Cebrail'in sözü olmaktan çıkarılıyor ki 69:43'te ifade edilen Allah'ın emrettiğidir anlamıyla uyumlu olabilsin.

Ayetin orjinalinde ''getirdiği'' anlamını taşıyacak bir kelime var mı yukarıda,yok kim eklemiş, Sayın mealci, niye eklemiş, çelişkiyi ortadan kaldırmak için.

Şimdi anlatabildim mi?

D.A. adlı kullanıcı Kur'an Cebrail'in sözüdür dedi !!!!

NOT:Cümlenin önündeki ve sonrasındaki diğer cümleleri okumayınız lütfen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bırak bütüne bakmayı 3 ayet sonrasını bile görüp değerlendiremiyorsun.1 ayeti diğer her şeyden izole edip okuyarak hiçbir sonuca ulaşamazsın.Hiç mi hikaye kitabı,roman falan okumadın?

Hikaye,romanı çokça okuduğum için görebiliyorum senin görmediğin anlam hatalarını.ayrıca biraz önce hiç dürüst davranmadın, o büyük yazıyı ben sana özellikle küçük yazdım zannedip alay amaçlı büyükçe cevap yazdın, rahatça gör diye koca koca yazayım ,dedim diyerek asıl niyetini örtmeye çalıştın, sonra senin niyetini vurgulayınca da başka bir sebep gösterdin, komiklik olsun diye de yazdım, dedin.

Komiklik mi yapmaya çalışıyorsun?

tarihinde D.A. tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

XUser, fark derken tanrının fiziki tanımlanmasını kastetmiştim aslında, amacından çok tanrının tarifindeki farklardı bahsettiğim, dediğin doğru hepsinin amacı aynı, ama tevrattaki tanrıyla kurandaki allah arasında uçurumlar var,

Ne demek istediğimi örneklendirsem daha anlaşılır olacak sanırım, Tevrat'ta, yürüyen, bir tepenin arkasına gitemk için metal araçlara binen, yorulan bir tanrı var kuranda ise her yeri kaplayan övülmeye doymayan süper ötesi tarifsiz bişey var, bu açıdan bakarsak yapılan tanrı kurguları aynı amaca hizmet etsede çok farklı kafaların ürünü, heralde bir Müslümana allah uçağa binip tepenin arkasına gider mi diye soramayız çünkü bu herşeyden münezzeh süper hiper ötesi allaha yakışmaz çünkü o başka bir tanrı, çünkü o tevrattaki tanrıyla alakası olmayan ne olduğu belirsiz bir hayal ürünü.

Tevrat incil hatta kuran okumayan müslüman arkadaşlara da tavsiye ederim bu kitapları okusunlar sonra ''Evet bu üçü aynı tanrıdan'' diyebilecekler mi, görelim.

"Tamam işte, bu ayrıntıların nedenlerini açıkladım zaten. Toplum, çağ, zaman farkı, algı ve beklentilerin değişmesi, bilinçli bilinçsiz yaptıkları gözlemler vb her şey kitaba, yani Tanrı'nın da tanımına veya kendini tanıtmasına vs yansıyor. Bunların tümü ayrıntı ve yine toplumla ilgili.

Çıkmalıyım, sonra devam edeceğim. "

demiştim.

Evet, bu değindiğin tariflerin hepsi ayrıntı. Ayrıca Tevrat'ın Tanrı'sıyla İslam'ın Tanrı'sı arasında dev gibi farklar yok, bu konuda yanıldığını düşünüyorum. Tevrat'ın Tanrı'sı son derece acımasız, gözünü kırpmadan öldürmeyi emreden hatta öldürmekten zevk aldığı açık, kıskanç, tahammülsüz, kaynana-gelin ve genel olarak aile ilişkilerine bile fitneyle yaklaşan ve bunu da açıkça itiraf eden bir Tanrı.

İslam'ın Tanrı'sında da nitelikler hemen hemen aynı. O da çok kıskanç, öldürmeyi emreden, sinirlenip beddualar eden, aile işlerine nifak sokmaktan hoşlanan, acımasız bir Tanrı. Ayrıca çok fazla fizik özellikten bahsedilir İslam'da.

Kısaca, benzerlikler çoktur, olmaması pek mümkün değildir zaten. Fakat farkların olması da kaçınılmaz. O da aralarındaki yüzlerce yıllık fark, çıktığı toplumlar arasındaki kültürel-geleneksel farklar, kendilerinden önceki mitleri ve aradaki zaman farkında ortaya çıkanları değerlendirmeleri vb nedenlerden.

Peygamberler din yaratmadı aslında. Onlar, ilahi otoriteyi ete kemiğe büründürebilmek için duyulan ihtiyacı karşılamak amacıyla yaratıldı. Var olduklarını farzetsek bile, ilk iletilerimden birinde söylediğim gibi, dinerin çıktığı toplumla aynı kültüre, geleneklere, algıya, bakış açısına ve duygulara sahip olmalılar. Bununla birlikte tek başlarına oturup bir din yazmaları veya Tanrı yaratmaları pek mümkün değil. Bu hiç kimse için mümkün değil. Daima bir referans noktası olmak zorunda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

D.A. adlı kullanıcı Kur'an Cebrail'in sözüdür dedi !!!!

NOT:Cümlenin önündeki ve sonrasındaki diğer cümleleri okumayınız lütfen.

Hâlâ anlamamışsın, ben ayeti cımbızlayıp mı cevap verdim sana, 69:40 ile 69:43'ü karşılaştırmadım mı,karşılaştırma yaparak nasıl bir hatanın olduğunu göstermedim mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'da Allah kendisinden söz ederken her zaman 'biz' der: "Gökleri biz inşa ettik" örneğindeki gibi.

Halbuki Tevrat'ın her yerinde bu ifade 'ben' şeklindedir:

'Musa şöyle karşılık verdi: "İsrailliler'e gidip, 'Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi' dersem, 'Adı nedir?' diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?" Tanrı, "Ben Ben'im" dedi, "İsrailliler'e de ki, 'Beni size Ben Ben'im diyen gönderdi.' (Mısır'dan Çıkış, 3:13-14)

Kuran'ın ifadeleri, sanki ilahi bir kurul varmış da onlar konuşuyor gibidir. Bu, birçok yerinde ve defalarca inkar edilmesine rağmen, İncil'deki Baba-Oğul-Kutsal Ruh üçlüsü gibi, 'Allah-Muhammed ve Cebrail'den oluşan bir bizi' çağrıştırmaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kitap,romanı çokça okuduğum için görebiliyorum senin görmediğin anlam hatalarını.ayrıca biraz önce hiç dürüst davranmadın, o büyük yazıyı ben sana özellikle yazdım zannedip alay amaçlı büyükçe cevap yazdın, rahatça gör diye koca koca yazayım ,dedim diyerek asıl niyetini örtmeye çalıştın, sonra senin niyetini vurgulayınca da başka bir sebep gösterdin, komiklik olsun diye de yazdım, dedin.

Komiklik mi yapmaya çalışıyorsun?

Daha önce ben de yanlışlıkla küçük boyutlu,mavi renkli vs. yazılar yapıştırdım senin gibi.Hatayla tabi.Bilerek yapmadığını biliyorum.Zaten niye yapasın ki. :D Senin için bir şey ifade etmeyecek ama Allah şahidimdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hâlâ anlamamışsın, ben ayeti cımbızlayıp mı cevap verdim sana, 69:40 ile 69:43'ü karşılaştırmadım mı,karşılaştırma yaparak nasıl bir hatanın olduğunu göstermedim mi?

Bunlar bir kahinin sözüdür diyenlere 'Hayır bu bir elçinin sözüdür,alemlerin rabbinden indirilmedir.' deniyor.Bu kadar karmaşıklaştırmaya uğraşma.

Maçı izleyeceğim.İyi akşamlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar bir kahinin sözüdür diyenlere 'Hayır bu bir elçinin sözüdür,alemlerin rabbinden indirilmedir.' deniyor.Bu kadar karmaşıklaştırmaya uğraşma.

Maçı izleyeceğim.İyi akşamlar.

Hayır ''Hayır bu bir elçinin (getirdiği) sözüdür, rabbinden indirilmedir.''

Bol eğlenceler, iyi akşamlar...

tarihinde D.A. tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran'da Allah kendisinden söz ederken her zaman 'biz' der: "Gökleri biz inşa ettik" örneğindeki gibi.

Halbuki Tevrat'ın her yerinde bu ifade 'ben' şeklindedir:

'Musa şöyle karşılık verdi: "İsrailliler'e gidip, 'Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi' dersem, 'Adı nedir?' diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?" Tanrı, "Ben Ben'im" dedi, "İsrailliler'e de ki, 'Beni size Ben Ben'im diyen gönderdi.' (Mısır'dan Çıkış, 3:13-14)

Kuran'ın ifadeleri, sanki ilahi bir kurul varmış da onlar konuşuyor gibidir. Bu, birçok yerinde ve defalarca inkar edilmesine rağmen, İncil'deki Baba-Oğul-Kutsal Ruh üçlüsü gibi, 'Allah-Muhammed ve Cebrail'den oluşan bir bizi' çağrıştırmaktadır.

Tesbitin yerinde, benim de aklıma takılan sorulardan biriydi Kuran'da konuşanın kim olduğu sorusu ve ''biz'' öznesinin sıklıkla kullanılması.

MERYEM 19/68. Rabbine and olsun ki Biz onları mutlaka uydukları şeytanlarla beraber haşredeceğiz. Sonra cehennemin yanında diz çöktürerek hazır bulunduracağız.

''haşredeceğiz,bulunduracağız'' bunları söyleyen diğer birçok ayette de olduğu gibi 1. çoğul şahıs olan ''biz'' zamiri.

Bunları Allah söylüyorsa yanında yardımcıları var, haydi bunlar meleklerdir,meleklerine iş gördüreceğini ifade ediyor diyelim.

Bunu diyelim de Allah yardımcılarını da işine, iradesine ortak etmiş.''Ben yapacağım.'', ''Ben yaptıracağım.'' dese veya genel olarak peygamberin ağzından ''Allah haşredecek...bulunduracak.'' dese bu fiilleri yapacak, yaptıracak olan tek varlık,güç Allah'tır anlamı çıkar; ama ayetler hiç de öyle demiyor.Allah bu eylemleri biz yapacağız diyerek beraber yapacakları,yaptıkları fiillerde yanındakileri kendine denk göstermiş oluyor.

Bunu da geçtim, ayette kırmızıyla belirttiğim ve yine birçok ayette farklı şekillerde geçen ''yemin'' anlamlı kelimeler var.

Yukarıdaki ayette ''Rabbine and olsun ki..'' diyen kim? Eğer bu söz Allah'ınsa Allah diyor diyeceğiz.Allah diyor dersek;

Allah ''Rabbine and olsun...'' diyor,bağlamıyla karşılarız.

Ayette muhatap kim Muhammed; Allah, Muhammed'in rabbine yemin olsun, diyor ki bu haliyle bu cümle akıllara zarar.

Başka bir açıdan bakalım diyelim ki bu sözü Cebrail Allah adına söylediği için Cebrail'in özne olduğu bir ayet olarak görünüyor.

Yani sözü Cebrail söylüyor, ne diyor Muhammed'e ''Rabbine yemin olsun ki...'' Evet bu çıkarım daha doğru oldu ki cümle de anlam bütünlüğü sağlandı; ama bu sefer de yemin eden Cebrail oluyor.

Peki Cebrail niye yemin ediyor? Ayette belirtilen fiilleri gerçekleştireceklerine dair Allah'a yemin ederek(Rabbine and olsun ki...) sözün doğruluğunu ifade etmeye çalışıyor Muhammed'e.

Bu ayeti Allah'tan alan Cebrail nasıl oluyorsa kendisine iletilen sözü doğrudan bildirmek yerine ''Rabbine and olsun...'' diyerek

bir de ayette belirtilen fiilleri(haşretmek gibi) biz yapacağız diyerek tuhaf bir hale büründürüyor.

Anlamaya çalışınca bunlar çıkıyor işte ortaya, tuhaflıklar, bu tuhaflıkları ortadan kaldırmak için de türlü tuhaf açıklamalar yapılmak zorunda kalıyor sonra.

Eğer hiçbir sorun görmeseydim, ayet hakkında düşünmeseydim, Müslüman'a göre anlamış olacaktım bu ayeti.

Bana tuhaf gelen bir mana, durum buldum; biri şu yanlış(!) yorumu gerekçeleriyle düzeltsin bakalım.

tarihinde D.A. tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

-Hoşgeldiniz Mehmet Bey,kahve alır mıydınız?

-Niçin 2.çoğul şahıs kullandın?Ben tek kişiyim oysaki.Yanımda kahveyi içmek için yardımcılarım veya irademe ortak ettiğim kimse de yok.

-Şey,özür dilerim hata ettim sanırım.Kahve içer misin?

-Evet,bol köpüklü olsun lütfen.

'Biz yapacağız.' lafını saçma/yanlış bulan kişiler günlük hayatta başkalarına 'siz' diye hitap ediyor.Hitap ettikleri kişi tek kişi olmasına rağmen. ? :huh: ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkçede 2, tekil şahıs olan ''sen'' yerine 2. çoğul şahıs olan ''siz'' şeklinde hitap edilmesiyle ayette ''ben'' ''biz'' kullanımı arasında bir benzerlik var, evet.Çünkü bu dili bilmeyen biri de aynı şekilde ''sen'' yerine ' siz'' zamirini kullandığında/kullanıldığını gördüğünde ''Abi adam bir kişi, neden sen değil de siz şeklinde hitap ediyorsunuz,bu nasıl bir mantıksızlık?'' der.

Bunun sebebini bilmeyen kişiye ''Türkçe de kişiler arası ilişkilerde yakınlık durumuna yani arkadaşlık,dostluk seviyene bağlı olarak nezaket amaçlı veya saygıyı ifade etmesi açısından ''siz'' şeklinde bir kullanım vardır.'' denerek sebebi izah edilir.

Ayete geldiğimizde ise ayette bildirilen eylemin tek sorumlu ve failinin Allah olduğuna inanıldığından (Allah'tan başka bu işleri yapacak bir denk güce inanılmadığına göre) ayetin öznesinin Allah'ı belirtecek olan ''ben'' olması gerekir.

Ama ayette ''ben'' yerine ''biz'' kullanılmıştır.Türkçedeki buna benzer bir kullanım olan ''sen'' ''siz'' zamirlerinin hangi anlamda kullanıldığını açıkladım.

Şimdi Türkçe için yaptığım sebebi belli olan ''sen'' ''siz'' kullanımı açıklamasının o ayette ''ben'' ''biz'' kullanımı için de yapılması gerekir.

Bak Türkçede de var demekle ''ben'' ''biz'' arasındaki anlam farklılığının sebebi açıklanmış olmaz.

Diyeceksin ki o ayette ''biz'' şu sebepten kullanılmıştır?

tarihinde D.A. tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkçede 2, tekil şahıs olan ''sen'' yerine 2. çoğul şahıs olan ''siz'' şeklinde hitap edilmesiyle ayette ''ben'' ''biz'' kullanımı arasında bir benzerlik var, evet.Çünkü bu dili bilmeyen biri de aynı şekilde ''sen'' yerine ' siz'' zamirini kullandığında/kullanıldığını gördüğünde ''Abi adam bir kişi, neden sen değil de siz şeklinde hitap ediyorsunuz,bu nasıl bir mantıksızlık?'' der.

Bunun sebebini bilmeyen kişiye ''Türkçe de kişiler arası ilişkilerde yakınlık durumuna yani arkadaşlık,dostluk seviyene bağlı olarak nezaket amaçlı veya saygıyı ifade etmesi açısından ''siz'' şeklinde bir kullanım vardır.'' denerek sebebi izah edilir.

Ayete geldiğimizde ise ayette bildirilen eylemin tek sorumlu ve failinin Allah olduğuna inanıldığından (Allah'tan başka bu işleri yapacak bir denk güce inanılmadığına göre) ayetin öznesinin Allah'ı belirtecek olan ''ben'' olması gerekir.

Ama ayette ''ben'' yerine ''biz'' kullanılmıştır.Türkçedeki buna benzer bir kullanım olan ''sen'' ''siz'' zamirlerinin hangi anlamda kullanıldığını açıkladım.

Şimdi Türkçe için yaptığım sebebi belli olan ''sen'' ''siz'' kullanımı açıklamasının o ayette ''ben'' ''biz'' kullanımı için de yapılması gerekir.

Bak Türkçede de var demekle ''ben'' ''biz'' arasındaki anlam farklılığının sebebi açıklanmış olmaz.

Diyeceksin ki o ayette ''biz'' şu sebepten kullanılmıştır?

Belki büyüklüğünü ifade etmek için 'ben' yerine 'biz' şeklinde bir kullanım tercih edilmiştir.Arapça dilinde de böyle bir özellik olabilir(ki öyle deniyor).Veya belki de Allah koyduğu sistemi de işin içine dahil edip biz diyordur.

En az ihtimal olarak görsem de şunu da ihtimal içine dahil etmek istiyorum.Belki de Muhammed ve arkadaşları Kur'an'ı yazarken şakacıktan biz yazmıştır.Veya devlet kurup yönetecek hamura sahip bu insanlar yanlışlıkla biz demiştir ileriki ayetlerde de mecburen bunu devam ettirmiştir.Veya bunlar uyduruk Kur'an'ı yazarken gerçek tanrı bunların foyası ortaya çıksın diye biz yazmalarını sağlamıştır ve böylece d.a. onları ifşa etmiştir.Bunlar da ihtimal dahilinde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...