Jump to content

Musa'nın Maceraları


Recommended Posts

20 minutes ago, lawrenceKrauss said:

 

Adamlar kendi kitaplarında söylüyor mısırdaydık köleydik kaçtık diye. Ama sen bilimsel kanıt olarak yahudiler orda hiç bulundumu diye soruyorsan eğer , arkeolojik çalışmalar böyle bir şey göstermiyor. Yani bulunduklarına dair hiç bir kanıt yok sadece birbirinden kopyalanan tevrat, incil ve kuranda yazanlar var.

Hangi firavun meselesi bu arada anlamadım? Yüzlerce firavun var

 

 

Şunu da ekleyelim. Büyük ihtimalle musa ile özdeşleşen karakter, Ramses'in oğullarından ya da yakınlarından biri. Bunların firavundan kaçıp sinayı aştıkları, atlı ve at arabalı olarak kendini takip eden firavunun da sina bölgesinde çamura saplanıp kaldığı ve telef olduğuna dair arkeolojik buluntular var. Bu bir şekilde, musanın denizi yarması falan olarak efsaneleştirilmiş. Bu efsaneye de işte o eski efsaneler yamanmış gitmiş. 

 

Peki firavun sinada öldüyse? Olay şöyle aslında, Ramse, firavunluğu falan aşmış biri. O 80 yaşına gelmiş, üç nesil görmüş, artık bir tanrı olmuş, ölümsüz olduğu kabul ediliyor. İşi mi yok, firavunluk yapacak, mısırı yönetecek? O işi oğullarından birine devretmiş, firavun olan o.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 85
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

2 minutes ago, lawrenceKrauss said:

Evet evet yazımı düzelttim zaten, bilimsel olarak yaşadıklarına dair bir kanıt yok . Mısır tarihinede tekrar baktım şimdi orda bile yok.  Hepsi masal.

 

 

Evet, hepsi masal. Fakat masaldaki olaylar ve kahramanlar, aslen bir takım gerçek kişiler ve olaylardan kaynak alıyor. Ve birden çok kültür ve dönemin olay ve kişileri, karmakarışık olmuş halde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

kuranda  geçen  firavun  meselesi  yani  suda  falan  boğulmasi 

 

Mısırda bir firavun suda boğulsaydı, onun hikayesini herkesten iyi biliyor olurdun.

 

Tutan kamon mesela, meşhurdur. Ona dair çeşitli yazıtlar vardı, onlara bakıp, amaaan, silik firavun falan diye küçümsenirdi. Ama tüm mirası ve vücudu ile bulunan tek firavundur kendisi. O yüzden de pek meşhurdur. İşte o mezarında bulunanlar incelendiğinde, diğer yazıtlarında olanların tutan kamon için gerçekleri gösterdiği ortaya çıkıyor. Adam, şımarık bir velet değil, baya baya savşaçı falan biriymiş meğerse. 

 

Bu konuya dair yazıtlar falan da var. Arkeolojik bulgular da var. O yahudilerin yaptığı şehir mesela. Birde sina yarımadasında, meçhul şekilde telef olmuş bir mısır ordusuna dair buluntular var. Yok, öyle deniz yutması falan elbette. Döneminde sazlık bir alan ve savaş arabaları haliyle sıkıntı yaşıyor. Fakat buluntular içinde mısır kültürü dışında bir şey yok. Yani, düşmana dair silahlar, arabalar falan. Anlaşılan o ki, orada mısırlılar, birbirini öldürmüş. Kaldı ki, çeviri hatalarını düşününce, hikayenin denizin yarılması değil, sazlıkta yenilen firavunu anlatabileceği de mümkün. Buluntular, şehir, ramses, ölen firavun falan temelde gayet iyi örtüşüyor. Hatta, nilin kana dönmesi, ilk doğanın ölmesi falan da dahil.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, anibal yazdı:

 

Şunu da ekleyelim. Büyük ihtimalle musa ile özdeşleşen karakter, Ramses'in oğullarından ya da yakınlarından biri. Bunların firavundan kaçıp sinayı aştıkları, atlı ve at arabalı olarak kendini takip eden firavunun da sina bölgesinde çamura saplanıp kaldığı ve telef olduğuna dair arkeolojik buluntular var. Bu bir şekilde, musanın denizi yarması falan olarak efsaneleştirilmiş. Bu efsaneye de işte o eski efsaneler yamanmış gitmiş. 

 

Peki firavun sinada öldüyse? Olay şöyle aslında, Ramse, firavunluğu falan aşmış biri. O 80 yaşına gelmiş, üç nesil görmüş, artık bir tanrı olmuş, ölümsüz olduğu kabul ediliyor. İşi mi yok, firavunluk yapacak, mısırı yönetecek? O işi oğullarından birine devretmiş, firavun olan o.

 

 

Yani genel olarak masal tabi ama yakın bölgede yaşadıklarından Mısırlıların Yahudilerle karşılıklı iyi-kötü ilişkileri olmuş olabilir. Ama tabiki 10 bela ve denizin ayrılması gibi şeyler çocuk masalı. Böyle absürt  şeyler olsaydı mısır kaynaklarında yazardı.

tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, lawrenceKrauss said:

 

Yani genel olarak masal tabi ama yakın bölgede yaşadıklarından Mısırlıların Yahudilerle karşılıklı iyi-kötü ilişkileri olmuş olabilir. Ama tabiki 10 bela ve denizin ayrılması gibi şeyler çocuk masalı. Böyle absürt  şeyler olsaydı mısır kaynaklarında yazardı.

 

 

Aslında bunlar yazıyor, bir yere kadar tabi.

 

Örneğin, Nil, bazen kan gibi akar, çok çamurlu halde. Bu doğal bir süreçtir. Ama o zaman, o çamur alüvyon değil, bolca organik madde içerir ve mısıra ulaşınca, o maddeler çürümeye başlar. Bu durumda nil, bildiğin mikrop kaynağı olur. Kıtlık falanda cabası. 

 

Ramses döneminde böyle bir durumun yaşandığına dair buluntular da mevcut. 

 

Hepsi, her türlü değil elbette. Fakat, anlatılan şeylere ilham olmuş olan ve milletin hafızasında kalmış, o yüzden nerden uyduruyorsun falan denmeyecek hikayeler bunlar. Fakat, konu bütünlüğü, mekan ve zaman örgüsü yok.

 

Basitçe şöyle söyleyeyim. Bir tufan olmuş, sel gelmiş, köyden sadece sen, ben ve 5 kişi daha kurtulmuş, bir şekilde. Ben anlayıroum, ama ne tufandı, tanrıların gazabıydı, 7 kişi zor kurtulduk. Sen onaylıyorsun, dahası, selin çamuru daha şurada duruyor, herkes tasdik ediyor. Sonra bu oradan oraya anlatılrıken, mistisizmin dibine vuruluyor, derken al sana gılgamış destanı, iki nesil sonra en fazla. Milletin o devirde işi gücü yok, kervanla gidiyor mesela, gece konaklamış, ateşin başında ne yapacak, böyle masal anlatacak birbirine, uydu sistemi kurup tv'den diriliş izleyecek halleri yok malum.

 

Benzer şeyler, yakın tarihler içinde mevcuttur. Başını vermeyen yiğit, Battal Gazinin bir vuruşta kırk gavur kellesi kesmesi falan gibi. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...