Jump to content

Recommended Posts

''izafiyet teorisi'' ve ''arş'' i işleyen ayetleri gözönüne alınca ''Kurana'' bir kez daha saygı duyulması gerekiyorken yine iş yokuşa sürülüyor...

Evet olay ''çarptırılarak'' ele alınınca her yöne çekilebilir...

Ama ''sadece kendinizi'' saptırabilirsiniz böyle yorumlarla...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 99
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

''izafiyet teorisi'' ve ''arş'' i işleyen ayetleri gözönüne alınca ''Kurana'' bir kez daha saygı duyulması gerekiyorken yine iş yokuşa sürülüyor...

Evet olay ''çarptırılarak'' ele alınınca her yöne çekilebilir...

Ama ''sadece kendinizi'' saptırabilirsiniz böyle yorumlarla...

İddiasını/iddialarını ispat edemeyen şerefsizin ta kendisidir.

Buyur, kuranın bu bilim ve çağdışı ayetleriyle ilgili yazdıklarımın aksini ispatla. Bu zırvaları, İzafiyetle değil ama zafiyetle ilişkilendirebilirsin.

Ben ayetlerin direk verileri üzerinden hesap-kitap yapıyor ve gerçekleri ortaya koymaya çalışıyorum, pek yorum yok yani. Şarlatanlık ve sahtekarlığın zirvelerinde dolaşan yorumlar yapmak, yorumsuz ayetlere bile kırk taklalı yorumlar getirmek, senin gibi eşi az bulunur bir karakterin işi olabilir ancak...

Evet, yazdıklarım çok uzakta değil, alıntılayarak hemen başla yanıtlamaya. Kuranı/ayetlerini kurtaramasan da, kendini kurtarabilirsin belki...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah rüzgarı dururursa dünyada hayat durur ve gemilerde kalakalır.

Kafirler, Allah'ı ve onun bu nimet-diyet tehditlerini takmadıkları için motorlu gemileri icat ettiler ve al rüzgarını müsait bir yerine ... dediler.

Yorumcu Müslimlerin yorumlarından da anlaşıldığı üzere, her şeyi Allah'tan bekleyen ve/veya ona bağlayan Müslüman ülkelere baktığımız da bu ülkelerin, karaya oturmuş ve kurtulmak için Allah'tan rüzgar bekleyen gemiler gibi oldukları acı gerçeğini üzülerek görüyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bak burda denizde yüksek dağlar gibi. ayetine bakıldığında denizdeki buz dağlarıda aklımıza gelebilir tefekkür edince.

buraya bakabilirsin. gemiler için büyük tehlike buz dağları

http://tr.wikipedia..../wiki/Buzdağı

Kuranda kardan-buzdan bahseden bir ayet var mı? yok. Kuranda karıdan-kızdan bahseden ayet var mı? çoook...

Demek ki neymiş: Muhammed'in uzmanlık alanı kar-buz değil, karı-kızmış...

Link to post
Sitelerde Paylaş

''izafiyet teorisi'' ve ''arş'' i işleyen ayetleri gözönüne alınca ''Kurana'' bir kez daha saygı duyulması gerekiyorken yine iş yokuşa sürülüyor...

Evet olay ''çarptırılarak'' ele alınınca her yöne çekilebilir...

Ama ''sadece kendinizi'' saptırabilirsiniz böyle yorumlarla...

Daha önce de izafiyet falan diye sayıklamıştın, al işte ayet, verilen sayılara göre izafiyeti uygula şu ayete, sonuç ne oluyor, görelim:

Mearic/4. Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.

İzafiyet teorisi ne der: Işık hızına yaklaştıkça zaman yavaşlar yani ışık hızına yakın giden birisi için 1 yıl geçerken dünyadaki birisi için 2 yıl geçer.

Bu prensibi ayete uygulayalım:

Cebrail için 1 gün geçerken, dünyada 50.000 yıl geçer.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Görüyorsunuzki kuranın tanrısı 7.yüzyıl arap dünasının bilgisini taşamayan bir zekaya sahip.

Bakın beyinden habersizliğini ve kalbe beyin muamelesini çekmesini dah önce koyduk ortaya, ilmi her şeyi kuşatır savı ancak 7 yüzyılı kuşatır anlamına gelecek o çağın insanı ne biliyorsa onu demiş savunması ile karşılaştık maalesef.

Birde şu yer gök yaratılışına bakalım,

Fusillet suresi

9. De ki: "Siz mi yeri iki günde yaratanı inkâr ediyor ve O'na eşler koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi işte O'dur."

10. O, yeryüzüne sâbit dağlar yerleştirdi ve orada bereketler yarattı. Orada araştırıp soranlar için, rızıkları tam dört günde belli bir seviyede takdir edip düzene koydu.

[/b]

11. Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi. Göğe ve yere: "İsteyerek veya istemeyerek ikiniz de gelin!" buyurdu. İkisi de: "İsteyerek geldik." dediler.

12. Bunun üzerine iki gün içerisinde onları yedi gök olarak yarattı. Ve her gökte oranın işini bildirdi. Biz dünya göğünü kandillerle donattık, ziynetlendirdik ve koruduk. İşte bu, Azîz ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir.

Bakalım önce ne yapmış kurana göre tanrı. İki günde dünyayı yaratmış, dayayıp döşemiş.Dünya dört günde tamam demiş.

Sonra henüz oluşmamış evreni 7 kat olarak yaratmış. İki günde yapmış tüm evreni. Ne yapmış bu evrende, niye yaratmış,Biz dünya göğünü kandillerle donattık, ziynetlendirdik ve koruduk Yıldızları yaratmış, yani evrendeki her şeyi(dünya göğü) ziynet olsun diye yaratmış.Evrendeki katlarda pek tuhaf bir tanımlama ya neyse.

Çok sarıldıkları evrenin meydana geliş süreci big bang ile süper uyumlu. :) 4.5 milyar yaşındaki dünyayı evrenden önce yaratmış. Peh ilmi big bangi bile aştı.Dayamış döşemiş, sonrada göğe yükselip dizayn etmiş, yıldız sermiş, güneşi ayı süs eylemiş.

Aynı anda bile değil, sıralamaya bak üzülme bu zeka ve bu bilgiye bu çağda. Önce dünya sonra evren, önce çatı sonra temel yapmış usta. :huh:

Sonuç bu zeka, bu bilgi ve her şeyi sonsuz ilmimle ben yarattım masalıyla bir tanrı kavramı arkasından seslenen muhammed. Muhammed zeki, ancak çağı için dolayısı ile tanrısı ise maalesef bu çağ için çok cahil. Her şeyi yaratıcı iddiasıyla ise zekası bu çağda çok yetersiz kalıyor.

Ne kalp beyin işlevi görecek bir organdır nede dünya evrenden önce varolmuştur. İki büyük bilimsel hata.

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fussilet/11. Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi. Göğe ve yere: "İsteyerek veya istemeyerek ikiniz de gelin!" buyurdu. İkisi de: "İsteyerek geldik." dediler.

Kuran'ın en komik ayetlerinden birisi de bu. Allah gök ve yerle konuşuyor, ikisini de çağırıyor. Allah yaratma işi ile uğraşırken yerle gök bir ara gezmeye gitti herhalde, ikisini de yanında çağırıyor. Onlar da "Geldik abi, emret" deselerdi daha komik olacaktı. Lan, bu yerle gök canlı mı ki konuşuyorlar. Masalın alası işte.

Bir de şu ayetler var:

Nisa/78. Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, “Bu, Allah’tandır” derler. Onlara bir kötülük gelirse, “Bu, senin yüzündendir” derler. (Ey Muhammed!) De ki: “Hepsi Allah’tandır.” Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!

Bu ayette de Allah bayağı kızmış, müslümanları fırçalıyor. Sanki "Zaten sizin gibi salaklara kitap gönderen de kabahat." diye devam edecekmiş gibi bir intiba bırakıyor.

Alak/15-19. Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu perçeminden, o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız. O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah'a secde et ve (yalnızca O'na) yaklaş!

Bu ayetlerde de Allah sahte sokak kabadayıları gibi kendi yarattığı bir insanı kavgaya çağırıyor, kendisine de güvenemiyor, "zebanilerimi çağırırım, ha!" diyerek bir diklenmeye çalışıyor, sonra da hemen yelkenleri suya indirip Muhammed'e "Sen işine bak, uyma ona." diyor.

Sırf şu ayetlere bakarak bile Kuran'ın bir insanın veya insanların yazdığı rahatça görülebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah rüzgarı dururursa dünyada hayat durur ve gemilerde kalakalır.

Hiç olmuş mu?

Ne rüzgar durur, ne gemiler, ne hayat!

Tehdit boş bir tehdit. 1400 yıl önce korkan Arap gibi Sen hala kork. Eyvah Allah rüzgarı durdurursa gemiler duracak

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, haklısın. Bu konularda fena sayılmam.

"Senden, başlarına acele azap getirmeni istiyorlar. Allah sözünden asla caymayacaktır. Rabbinin katında bir gün, saydıklarınızdan bin yıl gibidir." (Hac, 22/47)

Allah'ın 1 günü = insanların/yaratıkların 1.000 yılı. Bir yıl 365 gün olduğuna göre, güne (1.000*365) çevirirsek

Allah'ın 1 günü = insanların 365.000 günü

Bu iki zamanı birbirine oranlarsak: 1/365.000 gibi sabit bir oran/sayı elde ederiz ve bunu Allah-insan/yaratıklar zaman dönüşümlerinde kullanabiliriz.

Buna göre:

Allah'ın 1 saatı = insanların 365.000 saatı

Allah'ın 1 dakikası = insanların 365.000 dakikası

Allah'ın 1 saniyesi = insanların 365.000 saniyesi

Vesaire vesaire...

Zaten Arş adında bir yeri/katı da var Allah'ın.

Hal böyle iken, hangi Müslüman kılıklı kafirler "Allah zamandan ve mekandan bağımsızdır" diyor/diyebiliyorlar

Çok doğru teşhis ve tespitler, ne kadar çocukça şeyler/sanmalar değil mi? Hangi geri zekalılar ve/veya çocuklar böyle sanmışlar acaba?

"Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir." (Mearic, 4)

Bu ayette, bir yolcu, yol ve yolculuk süresi/zamanı söz konusu.

Yolcu: Cebrail (bizi ilgilendiren)

Yolculuk: Yerden (Dünyadan) Arşa (Allah katına)

Yolculuk süresi: Cebrail için 50.000 yıl; Allah (Arş katı) için 1 gün

Cebrail'in, bu çok düşük hızlı ve dolayısıyla uzun süreli yolculuğuna en uygun yol vasıtası"deve"dir. Ki bu durumda Cebrail güneş sisteminin bile ötesine geçemez. Yani Arş güneş sisteminin içerisinde demektir.

Muhammed ve/veya Allah'ı, her ne kadar bilmeseler de Cebrail'i ışık hızıyla seyahat ettirelim. Samanyolu'nu aşmak için yaklaşık 100.000 ışık yılı gerekmektedir. Bu durumda Cebrail'in 50.000 yıllık yolculuğu (Işık hızıyla olsa bile) Samanyolu Galaksimizin yarısında sona ermektedir. Yani Arş Samanyolu'nun ortasında demektir.

Evet, hangi geri zekalılar ve/veya çocuklar, Koskoca Allah'ın koca Arşını güneş sisteminin/Samanyolu galaksisinin içinde sanıyorlar. Ve de gerçek bu olduğu halde, hangi cahiller ve/veya şarlatanlar, bu ilkel göğü/gökleri bilimin evreni-uzayı diye yutuyor ve yutturmaya çalışıyorlar.

Burada can alıcı soru ve sorun: Yerden Arşa 50.000 yılda çıkabilen -ki 50.000 yılda iniş/dönüş yolculuğu var- Cebrail'in ayet getirmesi mümkün mü? sorusu ve bunun imkansızlığı sorunudur. Kısacası; Ayetleri, Allah katından Cebrail getirdi masaldan ibarettir. Buyurun aksini ispat edin...

Üzerinde yaşadığı dünyanın; güneşini kara balçıkta batıran, Amerika ve Avustralya kıtalarından, kutuplarıdan ve sayısı belirsiz nice yerlerinden bilgisiz ve habersiz, yani burnunun ucunu göremeyen cahiliyeli cahil Muhammed, bunları bilseydi başka ihsan istemezüg, diyoruz. "İphone"lu uçuk kaçık örneğiniz sizin hüsnü kuruntunuz, diyoruz. Cahil Muhammed'in Allah'ı da ancak Muhammed kadar cahil/alim olur, diyoruz.

Gerçekten mi?...

"Peygamberimiz (sav) buyurdular: “Sizden birinin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde cem olur. Sonra kırk günde “alaka” olur. Sonra bu kadar müddette “mudga” olur. Sonra Allah bir meleği dört kelime ile gönderir. Bu melek onun rızkını, ecelini, amelini, şaki veya said olacağını yazar. Sonra ona ruh üflenir.

Mü’minûn Suresinde ise insanın bu yaratılış evreleri dört evre olarak anlatılır ki bunun biri babada, üçü de anne karnındadı. Babada bulunan “Nutfe”dir. “Onu nutfe halinde sağlam bir yere koyduk” (Mü’minun, 23:13) ayeti bunu ifade etmektedir. Sonra anne karnında “nutfeden alakaya, alakadan mudgaya, mudgadan kemiklerin oluşumu ve kemiklere et giydirilmesi, daha sonra ruh üflenerek farklı bir yaratılışa terakki ettiği anlatılır.” (Mü’minun, 23:14)"

Ne sınavı? Daha anasının karnındayken belirleniyor kişinin/kişilerin kaderleri...

Baştan sona boş bir ileti. Ben zaten Allah bizim bildiğimiz maddi evrende değil diyorum, sen gelmiş Cebrail'in Allah'a ulaşmak için bilmem kaç ışık yılı tur yapması gerektiğinden bahsediyorsun. Arkadaşım, zaman çok tuhaf bir kavram. Mesela rüyalarını düşün. Saatlerce korkunç anlar yaşadığın kabusların gerçekte kısacık zamanda olup bitiyor değil mi? Ee, sen orada zaman kavramını bizim bildiğimiz 24 saatlik dilimle aynı olarak mı yaşıyorsun? Hayır. İşte bizim insan olarak kavrayamadığımız bir olgu Allah katındaki zaman. Mesela Allah katında ben bu iletiyi çoktan yazdım, yaşadım öldüm, kıyamet koptu, cennete veya cehenneme gittim... vs. Dolayısıyla şuan Allah katında hem oldu-bitti, hem de hala oluyor. Bizim akli melekelerimizi aşan bu durumlarda ancak dünyada gördüğümüz kavramlara sarılabildiğimiz için yanılırız. Unutma, zaman kavramını yaratan da yine Allah.

iPhone örneği aslında yerinde bir örnek. Ateistler sürekli "ee Kuran'da neden şu yazmıyor, bu yazmıyor?" diye akılları sıra Kuran insan yazması bir kitap diye kanıtlama derdinde. Demek istediğim şu: bugün bize sıradan gelen bazı hadiseler 1400 yıl önce Kuran'da yazılsa ateizm diye bir şey olmazdı. Dolayısıyla imtihan diye bir şey de olamazdı. Gerçi bazıları var ki, Kuran'da bunlar yazsa bile yine iman etmeyecek kadar gözleri kör, ona bir şey diyemem.

Hz. Muhammed'in hadisinde bebeğin ana rahmindeki 3 evresinden bahsediliyor. Ayrıca Kuran'dan ayet bekliyorum ben, hadislerle bu işin içinden çıkılamaz, çünkü hangisi sahih, hangisi sahte ayırt etmek gerekir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum BraedNew; Bir iletiye cevap hepsi boş demek saygısızlıktır. Boş olduğunu iddia ettiğin şeylere cevap yazıp bir şeyler ispatlamaya çalışmak ise tarif gerektirmez.

Neyse izninle senden bir alıntı yapıyorum:

İşte bizim insan olarak kavrayamadığımız bir olgu Allah katındaki zaman. Mesela Allah katında ben bu iletiyi çoktan yazdım, yaşadım öldüm, kıyamet koptu, cennete veya cehenneme gittim... vs. Dolayısıyla şuan Allah katında hem oldu-bitti, hem de hala oluyor. Bizim akli melekelerimizi aşan bu durumlarda ancak dünyada gördüğümüz kavramlara sarılabildiğimiz için yanılırız. Unutma, zaman kavramını yaratan da yine Allah.

Aklının almadığı bir şey konusunda bu kadar kesin konuşan kişiye sormak gerekir, anlamadığını nasıl anlatmaya kalkıyorsun? Sana özel açıklamamı geldi? Şu yukardatanrı ve zaman ile ilgili söylediklerinin kaynağını rica edebilir miyiz? Bu tanrı kavramı gelmişi geçmişi her şeyi bilir savının ötesinde (bilimdışı uydurma bir özellik) böyle bir özelliğe sahip herhangi bir varlıkla ilgili elinizdeki somut kanıt nedir? Bu verileri nerden öğrendiniz? Nasıl kanıtlayacaksınız?

Bak dostum inançsal sözler adı üstünde kaynaksız, tamamen kanıt ve akıl dışı savlardır. Birde bundan emin tavırlarla insanlara aklın ermez diyip aklının nasıl erdiğini açıklamaya kalkıyorsan sorun büyüktür.

Zaman dışı olmak nediri hiç düşündün mü? İki nokta arasında varlığın a dan b ye gitmesi yani hareket gerektirir. Zamansız varlık, yada var olabilirlik masalı sadece sanrılar ve bilgi eksikliğinin ürünü. Zamansızsa aynı zamanda harekete sahip değil, buda hiç bir varlığa sahip değil demektir. Tanrı ol dedi. Ol de yada düşün andır ve zamanla ölçülür.Zaman o hareketin ölçüm birimidir başlangıç ve bitimi arasındaki.

Arkadaş bu kadar dayanaksız iddiaları anlamlandırmanızda imkansız, anlamayız diyip anlatmaya kaklmanızda ayrı garip.

Koca kuranda dünyayı evrenden önce yarattığını sanan , beyinden haberi olmayan, sadece erkek menisinden kadın yumurtası olmadan çocuk doğurtan, ceninin gelişimini, bir çiğnemlik eti alaka, alakı ete, eti kemiğe çevirdim, kemiğede et giydirdim diyen bir tanrıya bu kadar bilim dışı bilgi hangi zekaya ait diyemiyorsunuz ya onun yerine oturmuş kaynaksız masallar anlatıp, anlamazsınız diyip inançla açıkladık sanıyorsunuz.

Dostum zekanızdan şüphe etmiyorum, ancak sizlerde bu kadar çocuksu seviyede anlatımlara sığınmayın, kanıtsız, desteksiz olmuyor. yukarda saydığımız olaylar bilimsel veriler, oysa tanrınız bilim katlinde. Hala ona özellikler atfedip birebir tanık gibi savunma geliştirmektesiniz.

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

E-teist, bu yazdıkların bilem kaç septilyon kere tartışılmıştır bunca zamandır. Bize ne anlatsak da inanmayacağın için uzatmaya gerek yok.

Geçmişi, geleceği, içimizdekini-dışımızdakini bilen Allah, bırak da bu yazdıklarının hepsine hakim olsun değil mi? Sen o %2'sini kullanabildiğin aklınla bunu kavrayamazsın, ben de kavrayamam. Allah bizim düşünemeyeceğimiz kadar büyük olduğu için yazdıkların anlamsız kalıyor. İnanmıyorsun, haliyle de bunu kabul etmemen normal, saygı duymam gerekir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

E-teist, bu yazdıkların bilem kaç septilyon kere tartışılmıştır bunca zamandır. Bize ne anlatsak da inanmayacağın için uzatmaya gerek yok.

Geçmişi, geleceği, içimizdekini-dışımızdakini bilen Allah, bırak da bu yazdıklarının hepsine hakim olsun değil mi? Sen o %2'sini kullanabildiğin aklınla bunu kavrayamazsın, ben de kavrayamam. Allah bizim düşünemeyeceğimiz kadar büyük olduğu için yazdıkların anlamsız kalıyor. İnanmıyorsun, haliyle de bunu kabul etmemen normal, saygı duymam gerekir...

Allah'ın hiç bir şey bildiği yok, sadece sallamayı biliyor. Şu iki ayet buna en net örnektir.

Enfal/65. Ey Peygamber! Mü’minleri savaşa teşvik et. Eğer içinizde sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir.

Enfal/66. Şimdi ise, Allah yükünüzü hafifletti ve sizde muhakkak bir zaaf olduğunu bildi. Eğer içinizde sabırlı yüz kişi olursa iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) bin kişi olursa, Allah’ın izniyle iki bin kişiye galip gelirler. Allah, sabredenlerle beraberdir.

Tek bildiği şey insanları savaşa teşvik etmek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum breadnew;

Ben bu güne kadar dünya evrenden önce yaratılmıştır sanan ayetlere cevap veren kimseyi göremedim, beyinden habersiz, kalbe beyin yerine koyan tanrı anlayışını kurtarabilen bilimsel bir açıklamada duymadım, sadece erkek sperminden üredik diyecek kadar saçmalayan bilim adamıda görmedim, ve kemiğe et giydirdik diyecek zekayla embriyo gelişiminden habersiz sallama bilgi veren bir anlayışıda savunacak zeka göremedim.

Şu saydığım konularda tartışıldığınıda nerden çıkarttın, inanırların kaçtığı konular, bırak artık şu beynimizin hepsini kullanmıyoruzda anlayamayız masalına sığınmayı, yukardaki hatalar ve kuran gibi derme çatma, 7 yüzyıl bilgisinden yalanyanlış bilimsellikten nasipsiz, bir inancın uydurduğu var sanrılı tanrını demogojiylemi ispatlıyorsunuz?

Dostum saygı duyma hikayesini geçiniz, tanrınızın zekası örneklerdende görüleceği üzere değil yüzde yüz % 1 bile değil, çocuk seviyesinde yalanyanlış bilgi ile iğreti duruyor.

Tartışacaksan yukardaki soruların cevabını alalım, bilimsel olarak ve kurandaki ayetlerle buyrun , yok kaçacaksan demogojiyi geç, konuda tartışma adabı dışına taşıp çok tartışıldı hikayelerini geçelim, tartışmayacaksan boş mesaj doldurma, yada buyur kaçmayı bırak cevaplamaya başla.

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah mı adil? Bak şu dünyaya, nerede adalet görüyorsun? Ben doğuştan sağasağlam doğmuşum, başka birisi kör doğmuş.

Nerede adalet?

Hem Allah kimin cehenneme gideceğini biliyorsa ne diye cehenneme gidecek insan yaratıyor? Ne kazanacak o insanı sonsuza kadar yakmakla? Bile bile cehenneme gidecek adam yaratıp sonsuza kadar yakmak sadistlik değil de nedir?

Sonuna kadar katılıyorum. Hatta bu sadistliğe "Allah sevdiklerine dert verir" mottosunuda ekleyelim tam olsun cidden neyin kafası neyin sınavı bu ? 2 Seneye kadar hayatım normal gidiyordu Allah a tapıyordum seviyordum son iki senedir yolunda gitmeyen bişeyler olmaya başladı ve kime sıkıntımı anlatsam "Allah sevdiklerine dert verir" diye geçiştirdi dedim ki sadist mi bu Allah ? Bir insana acı çektirmenin neresi doğru olur karşılığında e işte dua et geçer yahu gibi kelimeler kullandı tamam ben 1 sene dua ettim ama hiç birşey olmadı şu saatten sonrada olmayacak eğer dua kabul olsaydı Filistin-İsrail savaşı yıllar boyunca sürmezdi ben sanmıyorum Filistinlilerin Allah ım bize bol bol mermi yağdır İsrailin cebine kuvvet diyeceğini eğer Allah ın hala bu yönünü savunan ve sıkıntılarının çağresini vereceğini öne süren varsa onada cevabım İsrail-Filistin savaşında başta çocuk olmak üzere pek çok sivilin ölmesidir evet çağre budur. Öldük cehenneme gittik ortalama bir insan ömrü 70 sene ise cehennemde neden 70 sene kalmıyor bir ateist neden sonsuza kadar orada ? Eğer Allah sevdiklerine dert veriyorsa şu an neden ateizim arasında gidip geliyorum bana verdiği dertler kendini benden daha da çok uzaklaştırdı. En basitinden altın havuzlarda yüzüp altından otellerde yaşayan insanlar neden diğer insanlara yardım etmiyor bakın müslümanlığı geçtim insan kavramını göremiyorlar ? Başka bir mesele olarak eşcinseller eğer Allah onları öyle yaratmışsa neden yakıyor. Evet Allah a inanıyorum inanmazsam cehenneme gidicem belki de sadece ateist olmak istiyorum eğer islam bir tohumsa topraktan kökünü tamamen temizleyene kadar bundan kurtulamayacağım. Bir de şu bilim adamlarına bakalım hemen hemen hepsi ateist eğer Allah müslümanları diğer insalara göre ödüllendiriyor ateistlere ahmak diyor ya neden her bilimi teknolojiyi bulan ateist insanlar o zaman şöyle olması gerekirdi müslümanlar bilim teknoloji tıpta çok geliştiler bu onların zeki olduğunu gösteriyor işte bilerek inanıyorlar falan derdi. Sadece bir kere yaşayabiliriz bu "sınav" bana çok saçma geliyor.Yazımda siyasete değinmedim art niyetle İsrail-Filistin yazmadım sadece yakınıma baktım uzağıma değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

E-teist, senin neye inandığın zerre umurumda mı sence? Kuran'a inanmayıp da, tesadüfleri ilah edinmiş bir ateistin sence benim penceremden görünüşü ne şekildedir? Boş teneke desem ayıp eder miyim acaba? O yüzden sana veya diğerlerine bir şey ispatlama gayretimiz yok. Sadece atılan iftiraları, kendi sitenizde at koşturmalarınıza cevap vermeye çalışıyoruz. Yoksa Allah'ın Kuran'da bahsettiği gibi sizler ne delil gelirse gelsin inanmayacaksınız. Körelip, mühürlenmiş "kalbiniz" bunları anlamaz. Kalp denirken bile bildiğimiz dolaşım sistemini koordine eden et parçasından oluşan motordan bahsedildiğini sanan materyalistlere ne denir ki? :(

Link to post
Sitelerde Paylaş

E-teist, senin neye inandığın zerre umurumda mı sence? Kuran'a inanmayıp da, tesadüfleri ilah edinmiş bir ateistin sence benim penceremden görünüşü ne şekildedir? Boş teneke desem ayıp eder miyim acaba? O yüzden sana veya diğerlerine bir şey ispatlama gayretimiz yok. Sadece atılan iftiraları, kendi sitenizde at koşturmalarınıza cevap vermeye çalışıyoruz. Yoksa Allah'ın Kuran'da bahsettiği gibi sizler ne delil gelirse gelsin inanmayacaksınız. Körelip, mühürlenmiş "kalbiniz" bunları anlamaz. Kalp denirken bile bildiğimiz dolaşım sistemini koordine eden et parçasından oluşan motordan bahsedildiğini sanan materyalistlere ne denir ki? :(

Şimdi, senin müslüman bir ailede ve müslüman bir çevrede doğman ve koyu katolik bir aile ve çevrede doğmaman tesadüf mü yoksa yukarda birileri bunu ayarlıyor mu? Sen kendini müslüman bir aile ve çevrede doğman sebebiyle çok özel ve seçilmiş, Allah'ın kıyak yaptığı biri olarak mı görüyorsun? O zaman koyu katolik bir aile ve çevrede doğan bir insanın suçu ne? Ona neden kafadan böyle bir "ayrıcalık" tanınmamış?

Senin neye inanıp inanmadığın da biz inanmayanların umurunda değil, yeter ki inançlarınızı gerçek diye insanlığa sunmayın, inancınızın çağdışı, ilkel, mantıksız kurallarını insanlığa dayatmayın. Bunu yapmadığınız sürece kimse kimseye bir şey demez. Biz böyle şeyler yapmıyoruz demeyin bal gibi yapıyorsunuz işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi, senin müslüman bir ailede ve müslüman bir çevrede doğman ve koyu katolik bir aile ve çevrede doğmaman tesadüf mü yoksa yukarda birileri bunu ayarlıyor mu? Sen kendini müslüman bir aile ve çevrede doğman sebebiyle çok özel ve seçilmiş, Allah'ın kıyak yaptığı biri olarak mı görüyorsun? O zaman koyu katolik bir aile ve çevrede doğan bir insanın suçu ne? Ona neden kafadan böyle bir "ayrıcalık" tanınmamış?

Senin neye inanıp inanmadığın da biz inanmayanların umurunda değil, yeter ki inançlarınızı gerçek diye insanlığa sunmayın, inancınızın çağdışı, ilkel, mantıksız kurallarını insanlığa dayatmayın. Bunu yapmadığınız sürece kimse kimseye bir şey demez. Biz böyle şeyler yapmıyoruz demeyin bal gibi yapıyorsunuz işte.

Hayır, ben dünyada 7 milyar insanında benle eşit olduğuna inanıyorum. Benim "üstün ırk", "seçilmiş kavim" saplantım yok. Dinimin şuan yeryüzündeki tek hak din olduğunu da biliyorum. Amaa, "Hristiyanlar ve Yahudiler kafir birer zındıktır." demek haşa bana düşmeyeceği için bir şey demiyorum. O insanların içinde tek Allah'a inananlar da var, God da deseler onlar da Allah'a inanıyorlar. Bilmedikleri için teslis şirkine düşenler konusunda hüküm Allah'a ait doğal olarak.

Ateistler gelince maalesef söylüyorum ki, son nefesinizi bu şekilde imansız vermenizi hiç istemem. Şuan inat ediyorsunuz, size tanıtılan bağnaz İslam anlayışı size ters geldiği için içinizde dine karşı nefret besliyorsunuz. İnanın sizin kadar ben de yobazların uydurmalarından tiksiniyorum. Ama çok şükür beni şeytan kandıramıyor. Ben akıllı bir birey olarak hiçbir şeyin tesadüfen olamayacağını bildiğim için evrimi direkt elimin tersiyle itiyorum. Dinlere bakınca insan yazması ayetlerin çok olduğu Tevrat ve İncil bana çok mantıksız geliyor. Hele Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu olduğu yanılgısı tam bir facia.

Kuran'da mesela benim tam olarak anlayamadığım ayetler de oluyor, ama "ya bu kitap insan yazımı" demem için hiç bir sebebim yok. Ben İslam alimi olmadığımı biliyorum, haliyle anlayamadığım ayetlerin meallerini inceliyorum. O zaman gerçekte ne buyurulduğunu kavramış oluyorum. Dolayısıyla bizler de körü körüne bağlı değiliz, mantık bunu gerektirdiği için Müslüman kalabiliyoruz. Dolayısıyla Hristiyan ve Yahudi insanların da bu bilince sahip olduklarını ve kitaplarındaki mantıksızlıklara bir dur demeleri gerektiğini düşünüyorum.

Benim Müslüman olmam, kendimi diğer insanlardan üstün görmemi sağlamaz. Ben Türk'üm, Müslümanım ve diğer 7 milyar insanla eşitim. Allah diğer dinlerin yoğun olduğu yerlerde yarattığı insanları da haliyle hak dinin yaşandığı İslam ülkelerinde yaşayanlar gibi değerlendirmeyecektir. Adalet sahibi olan Rabbimiz elbet en doğru hükmü hepimiz için mahşer günü verecektir.

Ama bir dine inananlara karşı yorum yapmak bize düşmez dedik de, Allah'ın tek affetmeyeceği günahı işleyen ateistlerin durumu yukarıda da dediğim gibi başka. Sizler "gerçeği örten" manasına gelen kafir sıfatı taşıyorsunuz. Tüm deliller ortada, Kuran önünüzde, hiç bir mazeretiniz yok. "Ben yaratılmadım, evrimle tesadüfen oldum." diyerek son nefesini verenlerin hali çok fena göründüğü kadarıyla. İnşallah bu inattan dönersiniz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır, ben dünyada 7 milyar insanında benle eşit olduğuna inanıyorum. Benim "üstün ırk", "seçilmiş kavim" saplantım yok. Dinimin şuan yeryüzündeki tek hak din olduğunu da biliyorum. Amaa, "Hristiyanlar ve Yahudiler kafir birer zındıktır." demek haşa bana düşmeyeceği için bir şey demiyorum. O insanların içinde tek Allah'a inananlar da var, God da deseler onlar da Allah'a inanıyorlar. Bilmedikleri için teslis şirkine düşenler konusunda hüküm Allah'a ait doğal olarak.

Ateistler gelince maalesef söylüyorum ki, son nefesinizi bu şekilde imansız vermenizi hiç istemem. Şuan inat ediyorsunuz, size tanıtılan bağnaz İslam anlayışı size ters geldiği için içinizde dine karşı nefret besliyorsunuz. İnanın sizin kadar ben de yobazların uydurmalarından tiksiniyorum. Ama çok şükür beni şeytan kandıramıyor. Ben akıllı bir birey olarak hiçbir şeyin tesadüfen olamayacağını bildiğim için evrimi direkt elimin tersiyle itiyorum. Dinlere bakınca insan yazması ayetlerin çok olduğu Tevrat ve İncil bana çok mantıksız geliyor. Hele Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu olduğu yanılgısı tam bir facia.

Kuran'da mesela benim tam olarak anlayamadığım ayetler de oluyor, ama "ya bu kitap insan yazımı" demem için hiç bir sebebim yok. Ben İslam alimi olmadığımı biliyorum, haliyle anlayamadığım ayetlerin meallerini inceliyorum. O zaman gerçekte ne buyurulduğunu kavramış oluyorum. Dolayısıyla bizler de körü körüne bağlı değiliz, mantık bunu gerektirdiği için Müslüman kalabiliyoruz. Dolayısıyla Hristiyan ve Yahudi insanların da bu bilince sahip olduklarını ve kitaplarındaki mantıksızlıklara bir dur demeleri gerektiğini düşünüyorum.

Benim Müslüman olmam, kendimi diğer insanlardan üstün görmemi sağlamaz. Ben Türk'üm, Müslümanım ve diğer 7 milyar insanla eşitim. Allah diğer dinlerin yoğun olduğu yerlerde yarattığı insanları da haliyle hak dinin yaşandığı İslam ülkelerinde yaşayanlar gibi değerlendirmeyecektir. Adalet sahibi olan Rabbimiz elbet en doğru hükmü hepimiz için mahşer günü verecektir.

Ama bir dine inananlara karşı yorum yapmak bize düşmez dedik de, Allah'ın tek affetmeyeceği günahı işleyen ateistlerin durumu yukarıda da dediğim gibi başka. Sizler "gerçeği örten" manasına gelen kafir sıfatı taşıyorsunuz. Tüm deliller ortada, Kuran önünüzde, hiç bir mazeretiniz yok. "Ben yaratılmadım, evrimle tesadüfen oldum." diyerek son nefesini verenlerin hali çok fena göründüğü kadarıyla. İnşallah bu inattan dönersiniz...

Bir dolu yazı yazmışsın ama hepsi boş, yuvarlak, hamasi laflar. Net ve açık bir cevap yok yazında.

Şu sorulara net olarak, kem küm etmeden, aslında şöyleydi, böyleydi demeden cevap verirsen sen bile durumu açıkça görebilirsin:

1. Senin hristiyanlığa geçme ihtimalin yüzde kaçtır?

2. Bir hristiyanın müslümanlığa geçme ihtimali yüzde kaçtır?

Bu iki soruya kıvırmadan ve net bir cevap verdiğinde görülecek ki, her dinin inananı kendi dinine körü körüne bağlıdır.

Sen nasıl İncil ve Tevrat'ın değiştirildiğine inanıyorsan onlar da Muhammed'in sahte peygamber olduğuna ve Kuran'ın Muhammed tarafından yazılmış bir kitap olduğuna inanıyorlar. Senin onlara yönelteceğin her eleştiriyi onlar da rahatça sana yöneltirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Baştan sona boş bir ileti. Ben zaten Allah bizim bildiğimiz maddi evrende değil diyorum, sen gelmiş Cebrail'in Allah'a ulaşmak için bilmem kaç ışık yılı tur yapması gerektiğinden bahsediyorsun.

Hoşuna gitmediğine göre iletimin boş olmadığı ve hoş olduğu kesin gibi...

Ayet Bu:

"Senden, başlarına acele azap getirmeni istiyorlar. Allah sözünden asla caymayacaktır. Rabbinin katında bir gün, saydıklarınızdan bin yıl gibidir." (Hac, 22/47)

Benim, ayetin bire bir söylemi üzerinden yaptığım hesapçıklar da bunlar:

"Allah'ın 1 günü = insanların/yaratıkların 1.000 yılı. Bir yıl 365 gün olduğuna göre, güne (1.000*365) çevirirsek

Allah'ın 1 günü = insanların 365.000 günü

Bu iki zamanı birbirine oranlarsak: 1/365.000 gibi sabit bir oran/sayı elde ederiz ve bunu Allah-insan/yaratıklar zaman dönüşümlerinde kullanabiliriz.

Buna göre:

Allah'ın 1 saatı = insanların 365.000 saatı

Allah'ın 1 dakikası = insanların 365.000 dakikası

Allah'ın 1 saniyesi = insanların 365.000 saniyesi

Vesaire vesaire...

Zaten Arş adında bir yeri/katı da var Allah'ın.

Hal böyle iken, hangi Müslüman kılıklı kafirler "Allah zamandan ve mekandan bağımsızdır" diyor/diyebiliyorlar "

"Baştan sona boş bir ileti" diyebilmen için bu rakamları boşa çıkarman gerekirdi. Bunu yapmadan böyle boş sözler etmen, senin kapasitesizliğini, boşluğunu hatta hiçliğini kanıtlar ve kanıtlamıştır da...

Sen nerenle okuyor ve nerenle anlıyorsun? Ben, yerden (maddi alemden) Arşa (Allah katı olan manevi aleme) 50. 000 yılda çıkabilen Cebrailin bir tur bile atamayacağını ve dolayısıyla bir tane bile ayet getiremeyeceğini söylüyorum. Buna rağmen bana "bilmem kaç ışık yılı tur yapması gerektiğinden bahsediyorsun." diyerek, iftira atıyorsun. Seni gidi iftiracı seni...

Arkadaşım, zaman çok tuhaf bir kavram. Mesela rüyalarını düşün. Saatlerce korkunç anlar yaşadığın kabusların gerçekte kısacık zamanda olup bitiyor değil mi? Ee, sen orada zaman kavramını bizim bildiğimiz 24 saatlik dilimle aynı olarak mı yaşıyorsun?Hayır. İşte bizim insan olarak kavrayamadığımız bir olgu Allah katındaki zaman. Mesela Allah katında ben bu iletiyi çoktan yazdım, yaşadım öldüm, kıyamet koptu, cennete veya cehenneme gittim... vs. Dolayısıyla şuan Allah katında hem oldu-bitti, hem de hala oluyor. Bizim akli melekelerimizi aşan bu durumlarda ancak dünyada gördüğümüz kavramlara sarılabildiğimiz için yanılırız. Unutma, zaman kavramını yaratan da yine Allah.

Zamanın, abuk zihniyetiniz, subuk inançlarınız ve absürt yorumlarınız kadar tuhaf olduğunu hiç sanmıyorum.

Zaman gibi anlamadığınız konulardan bahsederken kendi adınıza konuşun, “insanlar” diye genelleştirerek herkesi kendi anlayışsızlığınıza ortak etmeyin.

Zamanın çeşitleri vardır: sanal zaman, ilahi zaman, psikolojik zaman ve fizik biliminin konusu olan gerçek zaman gibi...

Sanal zaman: Uykuda görülenlere rüyaların, uyanıkken görülen/kurulan hayallerin konusu olan zaman. Mesela; rüya ve hayal aleminde, çok kısa bir sürede Arşa da çıkar-inersiniz; cennete de gider, hurilerinizi ziyaret eder gelirsiniz. Aç tavuk misali yani...

İlahi zaman: Allah katına/arşa ait bir zaman olup, bir günü bizim bin yılımıza denk gelen bir zamandır. İlahi zata mahsus bir zaman olduğu için bizimle/yaratıklarla ilgisi yok sayılır.

Psikolojik zaman: “Sevgiliyle geçirilen bir saat bir dakika gibi, ceza evinde geçirilen bir saat, bir gün gibi algılanır.” gibi...

Gerçek zaman: Olay ve/veya harektle birlikte söz konusu olan ve saat adlı zaman makinesi ile de ölçülebilen zamandır. Ki ışık hızına yakın bir hız söz konusu olmadığı sürece karmaşıklık da pek söz konusu değildir.

Konu 1400 yıllık cahiliye kitabının ayetleri olduğunda, karmaşıklık değil, saçmalıklar söz konusu oluyor.

Ayeti bir kere daha ele alıyor ve irdeliyorum. Belki bu sefer anlamanızı sağlayabilirim.

Muhammedin-Kuranın Allahının maddi ve manevi alemine bakalım: yedi kat maddi alem + cinler katı + melekler katı + Arş-ı Ala (Allah katı)

Ayete göre, hangi hızla hareket ettiği belli olmayan Cebrail, bu yolu (maddi alemi) ve devamı olan manevi alemi (Arşa kadar) 50.000 yılda alıyor. Cebrailin bu yolu ışık hızında aldığını var sayalım;

bilimin evreninin (maddi evren) çapı/yarı çapı yaklaşık olarak 30 milyar/15 milyar ışık yılı.

Işık, Samanyolu galaksimizi 100.000 ışık yılında geçebilmektedir.

Hal böyle olunca, Cebrailin yolculuğu Samanyolu Galaksimizin yarısında/ortasında (50.000/100.000=1/2) sona ermektedir. Ki bu da, Allah katı arşın sınırı demektir. Malum, ötesine yaratıklar geçemez.

Evet, Arşı kim maddi alemin içinde gösteriyor veya göstermiş oluyor? Kim olacak; bu ayeti yazan ve/veya yazdıran kara cahil(ler) ve inanırları...

Bu cahiliye kitabını yazan veya yazdıran hem "Allah size şah damarınızdan da yakın" hem de "O size 50.000 yıllık yolculuk gerektiren bir mesafe kadar uzaktadır.”diyerek, ümmetiyle adeta alay ediyor. Ümmeti bunu görüp algılayamadığına göre, kalpleri mühürlenmiş olmalı...

Burada can alıcı soru ve sorun: Yerden Arşa 50.000 yılda çıkabilen -ki 50.000 yılda iniş/dönüş yolculuğu var- Cebrail'in ayet getirmesi mümkün mü? sorusu ve bunun imkansızlığı sorunudur.

Hal böyle olunca; bu bir ayet bile kuran adlı cahiliye kitabının tarihin çöplüğüne atılması için yeterlidir.

İnsandan başka konuşan, dil-kavram oluşturan yaratık olmadığına göre, demek ki kavramları biz insanlar yaratıyor ve/veya üretiyoruz. Bu anlamda en büyük yaratığımız da "Allah" kavramıdır.

iPhone örneği aslında yerinde bir örnek. Ateistler sürekli "ee Kuran'da neden şu yazmıyor, bu yazmıyor?" diye akılları sıra Kuran insan yazması bir kitap diye kanıtlama derdinde. Demek istediğim şu: bugün bize sıradan gelen bazı hadiseler 1400 yıl önce Kuran'da yazılsa ateizm diye bir şey olmazdı. Dolayısıyla imtihan diye bir şey de olamazdı. Gerçi bazıları var ki, Kuran'da bunlar yazsa bile yine iman etmeyecek kadar gözleri kör, ona bir şey diyemem.

Hz. Muhammed'in hadisinde bebeğin ana rahmindeki 3 evresinden bahsediliyor. Ayrıca Kuran'dan ayet bekliyorum ben, hadislerle bu işin içinden çıkılamaz, çünkü hangisi sahih, hangisi sahte ayırt etmek gerekir...

Üzerinde yaşadığı dünyanın; güneşini kara balçıkta batıran, Amerika ve Avustralya kıtalarından, kutuplarıdan ve sayısı belirsiz daha nice yerlerinden bilgisiz ve habersiz, yani burnunun ucunu göremeyen cahiliyeli cahil Muhammed/Allah mı geleceği görecek de İphone'u bilecek? Çok komiksiniz çoook...

Bu yorumumu görmezden gelip, hala bildiğini okumaya devam edebilmek için insanda bayağı bi yüz olmalı...

Aslında bu (hac 47.) ayeti de bir gayb ayeti, yani; Allahtan başka kimsenin bilemeyeceği ve sadece peygamberine bildirdiği bilgileri içeren bir ayettir.

Kafirlerin bilim-teknolojisi olmasaydı, devasa evren keşfedilemeyecek ve dolayısıyla bu ayet gayb ayeti olmaya devam edecek, üzerinde hiç bir tartışma olmayacak, Müslimler kuzu kuzu inanacaklar, ayeti zamana uydurmak gibi bir dertleri olmayacak ve dolayısıyla böyle dejenere/postmodern İslam ve Müslüman söylem ve eylemleri sergilemek zorunda kalmayacaklardı.

Hz. Muhammed'in hadisinde bebeğin ana rahmindeki 3 evresinden bahsediliyor. Ayrıca Kuran'dan ayet bekliyorum ben, hadislerle bu işin içinden çıkılamaz, çünkü hangisi sahih, hangisi sahte ayırt etmek gerekir...

Muhammed, ayet yazarken/yazdırırken Allah'ın elçisi Muhammed, hadis söylerken Allah'ın kulu Muhammed diye bir ayırım var mı, yapılmış mı? Yok. Hal böyle olduğuna göre, kimse hadis- ayet ayırımı gibi kesin bir ayırım yapamaz. Yazılı-sözlü ayet ve hadislerden söz edilebilir.

Muhammed, peygamberliğini ilan ettiği andan itibaren her şeyiyle Allah'ın güdümünde olan bir zatı muhteremdir artık. Tüm söylem ve eylemlerinde Allah'ın iradesi söz konusudur. O artık Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir/halifesidir. Muhammed'in peygamber/Allah'ın elçisi olarak konuştukları (hadisler), yazdıkları/yazdırdıkları (ayetler) ve eylemleri (uygulamaları) her şeyiyle Allah'ın denetimindedir, yasaldır ve İslamidir/İslamdır. Bunu böyle bilmeyen ve kabul etmeyen kafirin ta kendisidir. Buna rağmen kendisini Müslüman olarak tanımlayan kişi/kişiler ancak münafık olabilirler.

Bir hadis, isterse uydurma olsun, uyduruk kitaba uyuyorsa sağlam sayılır.

Evet, ne demiştim: Bir hadis verdikten sonra “Ne sınavı? Daha anasının karnındayken belirleniyor kişinin/kişilerin kaderleri”... demiştim. Zatıaliniz de hadise itiraz edip ayet istemişti.

Buyurun, işte ayet:

Lokman 34. "Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır."

Bu ayet zaten “gayb” konusunun da tartışılan baş ayetlerindendi. Ve de bu ayette “gayb” olarak belirtilenlerin büyük oranda “gayb” olmaktan çıktığı da dile getirilmişti.

"Rahimlerde olanı O bilir" ne demek: Rahimdeki bebeğin dişi mi, erkek mi, said mi, şaki mi olacağını Allah bilir demektir.

Diğer iki bilinmez; rızk ve ölüm/ecel de ayette belirtildiğine göre, hadiste geçen dört yazgı/kader tamamlanmış oluyor.

Geriye kalan bunların ne zaman belirlendiği ve ruhun/ruhların rahimlerdeki bedenlerine ne zaman üflendiğidir.

Kırk gün hadisini kabul etmediğine, bu sürenin dokuz ay on günden çok olması da imkansız olduğuna göre, işin Allah'a, pardon ayete kaldı demektir. Bu durumda "Ruh" denen ucubenin, ana rahminde bedeniyle ne zaman ve nasıl birleştiğini ayetlerle tespit etmek senin sorunun, buyur, tespit et. Beni ilgilendiren kader-sınav çelişkisi ve bu ayetle de belgelenmiş durumda.

Evet, insanların kaderlerinin ana rahminde belirlendiğini, bu durumda imtihanın çelişki ve anlamsız olduğunu ayetle de ortaya koymuş oldum. Bu iki tezat durumdan hangisini, nasıl savunacaksınız? Bunların safsata olduğunu ne zaman anlayıp algılayacaksınız?

En kötü, en çaresiz körlüğün, beyin körlüğü olduğu, bir kere daha anlaşılıyor sayelerinizde...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Braednew, cevap vermek istememeni anlarım, ancak vaazı kanıt sanmanı anlamıyoruz. Benim kişiliğim hakkındaki yorumların konusunda önemsemediğimi söyleyeyim.

Sorular ağır mı geldi? Bak bir tane daha ekleyeyim, tevrat incil bozulmamıştır ve yahudilere tevrata, hıristiyanlara incile uyun emri maide 43-48 arası net putunuzca emredilmiştir. Ancak 51-54 ayetlere gelince ehli kitaba kucak açan ve kitapları sahiplenip yahudilere, hıristiyanlara uyulayın diyen tanrın birden telaşa kapılıp hepsini kötü ilan edip(yahudi ve hıristiyanları) birde dinden çıkmayı yasaklamıştır.

Zekasının çıkarcılığı(kurnaz) ve kendi kendini inkarı, geleceği öngörememesi, yukardaki mesajlarımda ekli sorularla 7.yüzyıl bedevi bir araptan öteye geçmeyen putunu vaazlamı varlayıp doğrulayacaksın?

Bu arada kalp denildiğinde bildiğin kalpten bahsedildiğini kuranı az okusan anlardın.Yani siz yanlış anlıyorsun masalını geç ve buyur başla dünya-evren,kalp-beyin- sadece erkek menisinden olma, yumurtadan habersiz olması, embiriyoda etin kemiğe çevrilip üstüne et kaplanması, son olarakta tevrat-incil ve değişmediklerini deklare edip üç kitaptaki farklı hüküm, uyuşmayan hikayelerle kendi çelişkiler yumağını hazırladığını bilmeyen tanrının zekasını görelim.

Yoksa burda kişiler kimin umurunda? Okuyan görür ve amaç okuyucuya bir şeyler verebilmek.

umrumda mı senin boş vaazların. ancak burdaysan konuyada dahilsen bunun adabı var, savunuyorsan konuya sadık kalarak meramını anlatırsın, kimse senin boğazını sıkmıyor.

buyur biz at koşturuyoruz sende deve koştur, yeterki dürüst ol, konuyu demogojiye boğup savsaklamayı bırak. ;)

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...