Jump to content

Nefret üretimi ve yolunu bulma


Recommended Posts

Bildiğiniz üzere son demokrasi paketine eklenen maddelerden biri nefret suçları. “Nefret suçu; bir kişiye veya gruba karşı ırk, dil, din, cinsiyet ve cinsel yönelim gibi önyargı doğurabilecek nedenlerden ötürü işlenen, genellikle şiddet içeren suçlar”* diye tanımlanmış.

Nefret suçunu işleyen mi suçlu? Yoksa o suçu besleyen mi? Ve bir ülkede neden nefret üretilir?

Düşününki siz bir ateistsiniz. Ve sizin çocuğunuza zorla değil alttan alttan din işletiliyor. Ne hissedersiniz? Tabiki nefret. Görüldüğü üzere Türkiyede herkes herkesden nefret ediyor. Türk kürtten, kürt hem kürtten hem türkten, Ateist müslümandan, Tarikatçı nurcudan, nurcu Atatürkçüden vs. vs. Çünkü suçun temelinde bireye odaklanılıyor. Oysa nefret edeceğim şeyleri yapma! Özellikle zamanla sinsice yavaş yavaş yapma! Mert ol!

Bilindiği üzere tarihi-teizm ile ateizm temel olarak ayrıldığı husus; bilimsellik. Tarihi-teizm; ahlak, estetik, ekonomi gibi temel toplum yaşantısını zorunlu laiklik üzerinden ancak bilimselliğe dayandırır. Laiklik olmasa toplum yaşantısı bilimsellik den uzak algılarla şekillenir. Ancak zorunlu laiklik de dahi toplum uzun vadede baskılanır. Bütün bu duruma eskiden olsa örnek verirdik ancak artık Türkiye de bu bizzat yaşandığından örnek vermiyoruz. Toparlayacak olursak tarihi-teizm sosyalite açısından bilimsellik den uzaklaştırarak toplumu hatalı yönlendirmektedir. Laiklik ve sivil toplumu kaldırabilecek bir toplumsa ancak eğitim ile olur.

Nezaket ile kabalığın – vahşilikle ile medeniyetin; demokrasi ile çok büyük bir ilişkisi vardır. Eğer vahşiliğin olduğu toplumlara nezaket içeren felsefe yerleştirirseniz vahim bir netice elde edersiniz. Dolayısı ile iyi eğitilmemiş sanatsal faaliyetleri oluşmamış vahşi toplumlara demokrasinin gelişi de vahim neticeler elde eder. Örneğin Mısır. Biz Anadolu olarak kısmi kısmi İstanbul gibi eğitimli nüfuslar sayesinde Cumhuriyetin kurucularının demokrasi anlayışını kısmen anlayabildik. Ve bu tam olarak sağlanamadı.

İşte bizim gibi özellikle aşırı tarihi dinsellik yani geleneklerin dinselliği olan ülkelerde (İtalya Türkiye Hindistan gibi) krallıkdan padişahlıkdan cumhuriyete geçiş; kısmi bir demokrasi ortaya koyar. Bu kısmi demokraside kleptokrasi olarak neticelenir. Yani esasen işleyen şey demokrasi görüntüsünde kleptokrasidir. Bakınız vikide kleptokrasinin sonuçları size yabancı gelecek mi?

“Hırsızlar rejiminin egemen olduğu bir ülkede, yerli sanayi ve tarımsal üretim zayıflar ve iç pazar büyük sermaye gruplarına açılır. Siyasal alanda da insan haklarını çiğneyen, baskıcı bir yönetim kendini gösterir (düşük ücretler, rüşvetsiz iş yapmayan bir bürokrasi vb). Etnik milliyetçiliği, ırkçılığı ya da dini kullanarak geniş kitleleri yönlendirmeleri, bu tür yönetimlerin en karakteristik özellikleri arasındadır”**

Yani işin özü şudur ki Türkiyede temel hedef kendine yontmadır. Bunun için bir felsefe ve nefret edilecek karşı felsefe bulunur. Bu günlerin trendi-modası; Türkçülük kötüdür – ılıman İslam iyidir – Kürtlere özgürlük. Düşmansa İnönü – askerler- beyaz Türkler. EEE tabi bu bugünün modası ve arkasında binlerce ihale-banka-altın vs vs var. Yarın bu moda değişir.

Meselenin özü temel olarak eğitim – sanat – küresel ahlak – çevre duyarlılığı vs vs gibi konularda kendimizi sürekli dinamik tutmak ve toplumumuzu eğitebilmektir. İşte bu noktada gerçek den göründüğü gibi yönetiliriz.

Ateistler müslümanlar dan nefret ederken, ben Paris de masaj yaptırıyordum. (şaka)

* Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003, hate crime maddesi

** http://tr.wikipedia.org/wiki/Kleptokrasi

Link to post
Sitelerde Paylaş

''Nefret suçu'' denilen şey tam bir slippery slope . Liberal akıl hastalığının bir ürünü.

Nefret suçu yasasının temelli şudur ''nefretini dışa vurman yasak, nefret etsen de gülümsemek zorundasın'' . Birbirinden nefret eden farklılıkları ''nefretinizi yutun'' diye bir arada yaşamaya zorlayan bir yasa.

Önce zorla, sonra da ''bak nasıl anlaşıyorlar'' diye reklam yap, al sana yeni liberal cesur dünya.

Yani birbirinden nefret eden insanları bir arada ''huzurluymuş gibi'' görünerek yaşamya zorlayan bir yasa. İfade özgürlüğü ile de tamamen çelişiyor. Bir insan duygu ve düşüncelerini ifade etmekte özgür, ama nefret içeren duygular yasa karşısında duygu sayılmıyor. Nefret duygu değil mi?

İnsanları birbirlerine karşı yalan tavırlar takınmak zorunda bırakan, yalan konuşmak zorunda bıkran bir yasa.

Slippery slope olmasından dolayı bu gün belli topluluklardan ve o toplulukların bireylerinden nefret etmek suçken, yarın her çeşit nefret su olacak.Sonraki gün öfkeli olmak bile suç olabilir. Birisine öfkelendiğinde hapse girebilirsin. Liberalizmin bunca saçmalığı içinde bu olasılık hiç te ''imkansız'' görünmüyor.

Çağ pasifistlerin, cahillerin, eşcinsellerin, korkakların, yozlaşmışların, parazitlerin, toltaliterizmin ve sapkınlığın çağı iken, içinde nefret taşımadan yaşamak da beyni olan kimse için mümkün değil.

tarihinde ad hominem tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu sahibi her yere bi parmak atmış ama konuyu özetle dersen nedemek istediği hakkında hiçbir fikrim yok, ad mominem de olayı yanlış anlamış heralde o da ayrı telden çalıyor.

Neyse bildiğim kadarıyla olayın ''Nefret suçu'' olması suçun cezasını artırmaya yönelik bir uygulama, zaten bir cinayet işlenmişse katilin o kişiyi öldürme nedenleri arasında ırk veya eşcinsellere karşı nefreti gibi sebepler varsa daha sakıncalı bir durum vardır, daha çok ceza alır.

Nefret etmek en doğal hakkınız, nefret ettiğiniz insanlara sırtınızı dönüp defolup gitmek de gayet hakkınız, ama sırf siz başka bir ırkdan nefret ediyorsunuz diye ağzınızdan salyalar akarak hakaretler savurup sopayla kafasını dağıtıp öldürme hakkı vermez size, ve böyle birşeyi izah etme gereği hissettiğim için bile şuan nefret ediyorum sizden :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu "nefret suçu" kapsamında nefret söylemleri içeren kitaplara ve o kitaplara inananlara da yaptırım uygulanacak mı ?! yok. bu mu "ifade özgürlüğü", "ileri demokrasi" ?!! bunların yalamalık yaptıkları abd'de bile dinlerle, peygamberlerle vs. dalga geçmek serbest ! herşeyde abd ile işbirliği yapanlar bu konuda niye işbirliği yapmıyorlar ? işlerine gelmiyor çünkü deil mi?!!! filmlerdeki argo kelimeleri bile yasaklayanlardan başka ne beklersin ?!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konu sahibi her yere bi parmak atmış ama konuyu özetle dersen nedemek istediği hakkında hiçbir fikrim yok, ad mominem de olayı yanlış anlamış heralde o da ayrı telden çalıyor.

Neyse bildiğim kadarıyla olayın ''Nefret suçu'' olması suçun cezasını artırmaya yönelik bir uygulama, zaten bir cinayet işlenmişse katilin o kişiyi öldürme nedenleri arasında ırk veya eşcinsellere karşı nefreti gibi sebepler varsa daha sakıncalı bir durum vardır, daha çok ceza alır.

Nefret etmek en doğal hakkınız, nefret ettiğiniz insanlara sırtınızı dönüp defolup gitmek de gayet hakkınız, ama sırf siz başka bir ırkdan nefret ediyorsunuz diye ağzınızdan salyalar akarak hakaretler savurup sopayla kafasını dağıtıp öldürme hakkı vermez size, ve böyle birşeyi izah etme gereği hissettiğim için bile şuan nefret ediyorum sizden :)

Sen yanlış anlamışsın. Ben ''nefret ettiklerimizi öldürmek serbest olsun'' mu yazmışım?

Nefret suçu kapsamında bu gün şiddet içerik saldırılar değerlendirilirken yarın her türlü sözlü ifade suç sayılabilir. Örneği amerikada. Bir beyaz, herhangi bir zenci için ırkıçılığı ''hafif'' çağrıştıracak bir şey söylemez bile. Ama zenciler için durum tersidir.

Bir beyaz bir zenciye zarar verse, olay ırkla alakalı olmasa bile adam bişekilde Nefret suçu ile yargılanır, mahkemede olmazsa bile halkın gözünde.Bu yüzden bu kavram slippery slope dur.

Eline sopa lıp birinin kafasını ezdiğinde bunun cezası sabittir.

Sebebi para mevzuu olsun, anana saldırmış olsun, yada sırf zenci olduğu için öldürmüş ol. Sonuçta aynı cezayı alırsın.

Şiddet suçlarının cezaları zaten bellidir. Ama ayrıyetten ''nefret suçu'' diye uyduruktan bir kavram ortaya atmak, ucu ifade özgürlüğüne dokunann sonuçlar yaratır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konunun ozeti, demokrasi adi altinda yolsuzluk rejimi yasiyoruz. Ve bizi birbirimizden nefret ettiriyorlar. Biz halk bu nefretle oyalanirken o iktidar guc sahipleri konforla yasiyor.

Isin dramatik yanida nefreti besleyenlerin bunu simdide suc saymasi.

biraz karisik ama anlatabildiysem ne mutlu turkum diyene

Konu sahibi her yere bi parmak atmış ama konuyu özetle dersen nedemek istediği hakkında hiçbir fikrim yok, ad mominem de olayı yanlış anlamış heralde o da ayrı telden çalıyor.

Neyse bildiğim kadarıyla olayın ''Nefret suçu'' olması suçun cezasını artırmaya yönelik bir uygulama, zaten bir cinayet işlenmişse katilin o kişiyi öldürme nedenleri arasında ırk veya eşcinsellere karşı nefreti gibi sebepler varsa daha sakıncalı bir durum vardır, daha çok ceza alır.

Nefret etmek en doğal hakkınız, nefret ettiğiniz insanlara sırtınızı dönüp defolup gitmek de gayet hakkınız, ama sırf siz başka bir ırkdan nefret ediyorsunuz diye ağzınızdan salyalar akarak hakaretler savurup sopayla kafasını dağıtıp öldürme hakkı vermez size, ve böyle birşeyi izah etme gereği hissettiğim için bile şuan nefret ediyorum sizden :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

ad hominem güzel özetlemiş. Nefret etmek neden suç olsun?

Düşünce özgürlüğü suç olamaz.

Düşünceni eyleme dökmediysen suçlu sayılmazsın.

Ve herkes nefret eder. Nefret en doğal hislerden biridir. İnsandan vazgeçtik, hemen her hayvanda vardır.

Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir.

Ben İslam'dan nefret ediyorum. Bunu söyleyince suç işlememiş olmam gerekir.

Ama bir camiyi İslam'dan nefret ettiğim için kundaklarsam, cezam artar.

Bir insanı ateist veya Müslüman veya eşcinsel veya Ermeni vb olduğu için öldürmek nefret suçudur.

Nefret suçundan olumsuz olarak en çok Müslümanlar etkileneceklerdir.

Çünkü onlarda hem nefret duygusu fazladır, hem de kanunlara ve diğer inançlara hoşgörü ve saygı yoktur.

Bunlar bir araya gelince ortaya patlayıcı bir karışım çıkmaktadır.

Ben Müslümanlardan herşeyi beklerim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

nefret suçunu yanlış biliyorsam düzeltiniz bildiğimi açıklayayım çünkü bildiğimden yorum yapacağım.

misal adam öldürmek:

kasten adam öldürmek suçundan yargılanıyorsanız hafifletici sebepler ve durumlar vardır mesela ananıza küfr etmiş ve siz bunu kaldıramamışsanız o anda silahınızı çekip o adamı göğsünden vurmanız bir miltar hafifletici sebeptir lakin bunun yanında sebep her ne olursa olsun bir adamı sırtından vurmanız veya maktulün elini parçalayarak kalbine isabet eden ve ölmesine sebep veren bir kurşun sizin müebbet hapis almanızı sağlıyacaktır.

aynı şekilde maktulün üzerine silahın bütün şarjörünü boşaltmanız tek mermiyle öldürmenizden daha çok ceza almanızı sağlar.

vurduktan sonra ambulansı aramanız cezanınzı hafifleteceği gibi ölümünü izlemeniz artıracaktır.

aynı şekilde bir insanı ateist diye veya eşcinsel olduğu için öldürüyorsanız buda nefret güderek öldürmektirki cezanızı arttırması çok normaldir.

nefret suçu dediğimiz bu örnekte olduğu gibi değilmidir.? bu şekildeyse ne kadar güzel bir yasadır. müslüman olmayan birine müslüman olmadığı için şiddet uygulamak suç olduğu gibi kürdün çerkeze çerkez olduğu için şiddet uygulamasıda suçtur.

bunda alıp veremediğiniz nedir ben anlamadım?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nefret suçu denilen şey ceza hukukunda "tehlike suçu" olarak adlandırılan suç tipine işaret eder. Bu şu demektir, davranış sonucunda zarar meydana gelmesi gerekmez. Zarar tehlikesi olması mümkündür. Mesele şu ki tehlike suçları yaratmak tehlikelidir. Zira "zarar tehlikesi" çok geniş yorumlanabilecek bir kavram. Nefret suçlarının tehlikeli bir kavram olma sebebi bu. Sonrasında doğru yorumlamak ve uygulamak için doğru amaç saptamalıyız.

Nefret suçlarının amacı toplumsal ayrımcılığı önlemektir ki bu da azınlığı korumaya işaret eder Şimdi düşünün ki bir kişi topluluk içinde İslam'a küfretti. Bunun yaptırımı zaten mahalle baskısıyla hayatının kalması olarak gerçekleşiyor. Asıl korunması gereken burada islam değildir tabi ki. Asıl korunmaya değer olan ateizm,alevilik,paganlık hatta satanizm gibi toplum tarafından dışlanan inanç ya da inanmama biçimleridir. Ne yazık ki toplumumuzda nefret suçları sosyal linçlin hukuki kısmı olarak uygulanıyor. Gerekçe olarak da "toplumsal barış" gibi komik bir sebep öne sürülüyor. Örneğin Sivas'ta otel yakılırken kişilerin Aziz Nesin'e ateist olduğu için saldırmaları suç değilken, Aziz Nesin'in "tahrik etmesi"nin suç olması bu anlayışa bağlıdır. "Müslüman bir toplumda yaşıyoruz böyle konuşursan şiddet görürsün" demek yerine şiddet gösterenler cezalandırılmalıyken bizim insanlarımız makul eleştirileri tahrik sebebi olarak yorumluyorlar.

Sonuç olarak nefret suçları tabi ki olacak ama azınlık lehine uygulanacak. Hukuk hakları yenen insanlar lehine uygulanır, Güçlü grupların linç amacını taşıyamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...