Jump to content

İslam: 15 yaşında ki kız nişanlısı ile gezdi diye diri diri yakıldı


Recommended Posts

Selam

Ben öğrenmek istediğim için sordum yazınız bende düşündüğünüz gibi bir etki yapmadı

Ben insanları etkilemek için yazmıyorum.

Sâdece düşüncelerimi aktarıyorum.

Bunlara kısmen ya da tamâmen katılmayanlar olacaktır.

Bu da gâyet doğaldır.

Anlatmak istediği şey gâyet açıktı.

Yazımda neyi anlamadıysanız, onu belirtin.

Ben de elimden geldiği ölçüde cevaplamaya çalışayım.

"Kim verdi bu doğruyu yanlışı anlama yetisini" gibi sorular bana pek ciddi gelmiyor; bağışlayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 220
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Üslûbuna dikkat et!...

Soka ağzı bilgi-birikim gerektirmiyor.

Beni de aynı perdeden cevap vermek zorunda bırakma!...

Bu tip hezeyanlar konudan kaçmanın tipik örnekleridir.

Az da içine kasma katılır ki "gerçekçi" görünsün.

Yazdıklarımı savunamadığımı da nereden çıkardın ?

Burada U dönüşü yapan biri varsa o da sensin.

Evvelâ beni müslüman zannedip;

Daha sonra da

[/background][/size][/font][/color]

Buna kıvırmak denmiyor mu ?

Yoksa ne yazdığından haberin olmayacak kadar telâşa mı kapıldın ?

Neden "inasanlar" değil ?

Müslüman olmayanlar islamı inceleyip müslüman olmak için sıraya mı girdi ?

Bu haberler sadece o katliamları yapanları değil, tüm müslümanları töhmet altında bırakıyor.

Irak'ta, Suriyede ya da dünyanın başka coğrafyalarında insanlar birden bire birbirini öldürmeye başlamadı.

Daha önceden akilimiş kin ve nefret tohumlarının hasadıdır bu yaşananlar.

Üslubumun gayet yerinde olduğunu düşünüyorum. Esas sen, "siz" diye başlayıp "sen" diye bitirdiğin mesajındaki kıvırmalarını bir daha gözden geçir. "Kitabınız" diye başladığım mesaj ve sonrasında müslüman olup olmamanın beni ilgilendirmediğini söylediğim mesajlar aynı mesajdan "cımbızlanmamış" fark ettiysen. Senin müslüman olmadığını söyledikten sonra yazmışım ikinci mesajımı. Dolayısıyla, karşı tarafa sataşmak için daha iyi bir argüman geliştirirsen böyle gereksiz çıkışlara gerek kalmaz.

Bilmiyorum internet tarayıcına yazarken dikkat ediyor musun ama burası muslumanforum.org değil. Öyle olmamasına rağmen müslümanlığın tartışıldığı başlıklar mevcut. Yani burada da senin savın çöküyor. Müslüman olmayanlar islamı müslüman olmak inceliyormuş, ha? Komikmiş. :) Tam da son cümlende yazdığın gibi o "kin ve nefret"i nasıl "sevgi ve merhamet"le değiştirebiliriz diye tartışıyoruz burada ki bunun için kini ve nefreti körükleyen şeylerin tekrar tekrar gün ışığı görmesi gerekmektedir.

tarihinde Reflect tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben insanları etkilemek için yazmıyorum.

Sâdece düşüncelerimi aktarıyorum.

Bunlara kısmen ya da tamâmen katılmayanlar olacaktır.

Bu da gâyet doğaldır.

Anlatmak istediği şey gâyet açıktı.

Yazımda neyi anlamadıysanız, onu belirtin.

Ben de elimden geldiği ölçüde cevaplamaya çalışayım.

"Kim verdi bu doğruyu yanlışı anlama yetisini" gibi sorular bana pek ciddi gelmiyor; bağışlayın.

Kelimeler düşüncelerimi okadar yanlış anlatmışki

Yazdığınız yazı benim yarama tuz olmadı etki derken kızmadim yada değerlerimle makara geçen birine azının payını veriyim diye bir his olmadı bende demek istedim

Herkez düşüncesini yazar isteyen içinden doğruyu yanlışı alır kullanır bu normal olandır birilerini etkilemek için yazıyorsunuz yanlış anlaşılmadır

Yazınızla ilgili bir sorunum yok sadece öğrenmek istediğim doğru yanlışı neye göre seçersiniz kutsal kitaplar yalan mecaz yok eskilerin masalları siz neyi okudunuz

Kusuruma bakmayın siz dediniz doğruyu yanlışı ayırt etme yetkisi insanda bulunur dediniz bu beyinde yüklü birşey var demektir bu organ değil büyüdükçe gelişsin

Link to post
Sitelerde Paylaş

vefiksaminin yazdigina benzer bir yazim vardi benimde. bu paylasinlanlarin, bizdeki gibi muslumanlar icin cok ote diyarlardaki masalimsi vahsetten oteye gecmedigini, gercek islamin bu olmadigi savunmasi ile rahatlikla gormezden gelebildiklerini belirtmistim. simdi artik artik vefikcim geldi. hosgeldin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üslubumun gayet yerinde olduğunu düşünüyorum. Esas sen, "siz" diye başlayıp "sen" diye bitirdiğin mesajındaki kıvırmalarını bir daha gözden geçir. "Kitabınız" diye başladığım mesaj ve sonrasında müslüman olup olmamanın beni ilgilendirmediğini söylediğim mesajlar aynı mesajdan "cımbızlanmamış" fark ettiysen. Senin müslüman olmadığını söyledikten sonra yazmışım ikinci mesajımı. Dolayısıyla, karşı tarafa sataşmak için daha iyi bir argüman geliştirirsen böyle gereksiz çıkışlara gerek kalmaz.

Muhterem;

Şu yazdıklarından ne düzeyde bir bigi birikimi ve mantıksal hassâsiyete sahip olduğun az-çok anlaşılıyor. Mevzûyu tartışmaktan çok, mesaj sâhibini münakâşa konusu hâline dönüştürmek "İşkembe-i Kübrâ"dan sallamak için kullanılan bildik bir yöntem. Bunlar beni ilgilendirmiyor. Konu başılığına ve anlatmaya çalıştıklarıma dâir "düşünce"lerin varsa onu görelim. Yoksa havanda su dövmekle işim olmaz benim.

Mesajlarında forum ismine göndermeler yapmandan anladığıma göre "ateist" olduğuna vehmediyorsun. Kendini nerede ve nasıl gördüğün beni ilgilendirmiyor. Ama ilkesel olarak şu gerçekleri görmezden gelemeyiz. Ateist; dünyadakai genel kabul görmüş hemen tüm dinleri belli bir düzeyde araştırmış, bilgili, birikimli kişidir. Bu itibarla bir Müslüman, Hristiyan, Mûsevi vb. herhangi bir kimseyle tartışmaktan ziyâde, ateist olan insanlarla tartışmak bana çok şey kazandırmıştır. En azından; münâkaşa edilen konuya hâkimiyet noktasında sıkıntı yaşamam.

Lâkin, içinde doğup büyüdüğü çevrenin dinsel hassasiyetlerindeki azlık nedeniyle içine düştüğü boşuğu "ateizm" kendisini de "ateist" sananlarla, Tanrı'ya kızıp "ateist" pozu verenleri ateizm düzleminde değerlendirmiyorum..Sırf bana cevap vermiş olmak için yazıyorsun. Altın günüdeki "madama" dedikoduları kıvâmındaki yazılarından anladığım kadarıyla, daha henüz tartışma tekniğinden bile bihabersin.. Yazdıklarının neresinden tutsan tel tel dökülüyor.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Lâkin, içinde doğup büyüdüğü çevrenin dinsel hassasiyetlerindeki azlık nedeniyle içine düştüğü boşuğu "ateizm" kendisini de "ateist" sananlarla, Tanrı'ya kızıp "ateist" pozu verenleri ateizm düzleminde değerlendirmiyorum.

Bu farkı gerçekten anlayabiliyor musun?

Gerçekten Ateizm ve Ateist nedir biliyor musun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu farkı gerçekten anlayabiliyor musun?

Gerçekten Ateizm ve Ateist nedir biliyor musun?

Alıntı yaptığın cümlem bana âit bir tespittir.

"Usta malı" kullanırken tırnak içinde yazar; yahut, ilgili sözlerin kime âit olduğunu muhakkak belirtirim.

Ateist olmamam, atezim'i bilmediğim anlamına gelmez.

Öyle ateistler bilirim ki, - İlhan Arsel, Turan Dursun, Aziz Nesin vb...- kendini "müslüman" diye tavsif eden milyarlarca insandan çok daha iyi tanımış, blmişti İslâmı.

Nasıl ki müslümanlığı bilmek için muhakkak müslüman olmak gerekmiyorsa,

Ateizm'i anlamak için de ateist olmak gerekmiyor.

Bir insan hangi "şey"i bildiğini ya da neye karşı olduğunu mantıklı biçimde savunabilmesi için;

o "şey"ler hakkında en azından temel düzeyde bigi sâhibi olmalı.

Değil mi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhterem;

Şu yazdıklarından ne düzeyde bir bigi birikimi ve mantıksal hassâsiyete sahip olduğun az-çok anlaşılıyor. Mevzûyu tartışmaktan çok, mesaj sâhibini münakâşa konusu hâline dönüştürmek "İşkembe-i Kübrâ"dan sallamak için kullanılan bildik bir yöntem. Bunlar beni ilgilendirmiyor. Konu başılığına ve anlatmaya çalıştıklarıma dâir "düşünce"lerin varsa onu görelim. Yoksa havanda su dövmekle işim olmaz benim.

Mesajlarında forum ismine göndermeler yapmandan anladığıma göre "ateist" olduğuna vehmediyorsun. Kendini nerede ve nasıl gördüğün beni ilgilendirmiyor. Ama ilkesel olarak şu gerçekleri görmezden gelemeyiz. Ateist; dünyadakai genel kabul görmüş hemen tüm dinleri belli bir düzeyde araştırmış, bilgili, birikimli kişidir. Bu itibarla bir Müslüman, Hristiyan, Mûsevi vb. herhangi bir kimseyle tartışmaktan ziyâde, ateist olan insanlarla tartışmak bana çok şey kazandırmıştır. En azından; münâkaşa edilen konuya hâkimiyet noktasında sıkıntı yaşamam.

Lâkin, içinde doğup büyüdüğü çevrenin dinsel hassasiyetlerindeki azlık nedeniyle içine düştüğü boşuğu "ateizm" kendisini de "ateist" sananlarla, Tanrı'ya kızıp "ateist" pozu verenleri ateizm düzleminde değerlendirmiyorum..Sırf bana cevap vermiş olmak için yazıyorsun. Altın günüdeki "madama" dedikoduları kıvâmındaki yazılarından anladığım kadarıyla, daha henüz tartışma tekniğinden bile bihabersin.. Yazdıklarının neresinden tutsan tel tel dökülüyor.

Olayı kişisel tartışmaya dönüştürmeyi sevmediğim için sadece şu iki şeyi söyleyip bu konuyu burada kendim için kapatıyorum: 1-Sorduklarımın hiç birine cevap vermeyip, olayı kişisele döküp saçma sapan şeyler yazıyorsun; 2-Ateist olduğum fikrine tamamen kendi dayanaksız çıkarımlarınla varıyorsun ki daha bunun teyidini/reddini almadan satırlarca yine bu konuya ilişkin yazıyorsun. Süslü sözcüklerle bana ya da herhangi başka bir kişiye yazmadan önce fikirlerini zihninde toparlar, ne diyeceğini daha net ortaya koyarsan birbirimizden daha iyi şekilde istifade edebiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonsuza kadar irin içeceğim, kaynar sular arasında dolaşacağım, türlü işkenceler göreceğim iddiasıyla ortaya çıkıp, aşağılık maymun, yaban eşeği, kahrolasıca, lanet olasıca olduğumu söyleyen bir fikre karşı ne kadar hassas olmalıyım?

Ellerinde cennete tapusuyla ve heyecanıyla milyonlarca insanı kılıçtan geçiren haçlı seferlerini nazikçe mi eleştirmeliyim? Arakan'da insan yakan budistleri sadece ayıplamalı mıyım? Kadını yarı beline kadar gömüp taşlayarak öldürenleri kırmadan mı derdimi anlatayım?

Bilhassa ortadoğu dinlerinin ürettiği, motive ettiği, teşvik ettiği kıyım ve yıkım Hitler'den, Pol Pot'tan, Pinochet'den kat be kat daha fazla. Nazilere ne kadar hassassam dinlere o kadar hassasım. Almanların hepsi kötüydü diyemeyiz elbette. Fakat 50 yıl önce büyük çoğunluğu 5 milyon insanı katleden bir felsefeye inanıyorlardı. Aynı zamanda Hitler'in yanlış anlaşıldığını iddia etmek saçmalığın daniskası olur.

Eldeki veriler ve sonuçlar bellidir. Elimizde sürekli kan ve yıkım varsa, bunu oluşturan başlıca nedenlere karşı bırakın hassas olmayı, mücadele etmek bir insanlık görevidir.

tarihinde Deschain tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonsuza kadar irin içeceğim, kaynar sular arasında dolaşacağım, türlü işkenceler göreceğim iddiasıyla ortaya çıkıp, aşağılık maymun, yaban eşeği, kahrolasıca, lanet olasıca olduğumu söyleyen bir fikre ne kadar karşı ne kadar hassas olmalıyım?

Ellerinde cennete tapusuyla ve heyecanıyla milyonlarca insanı kılıçtan geçiren haçlı seferlerini nazikçe mi eleştirmeliyim? Arakan'da insan yakan budistleri sadece ayıplamalı mıyım? Kadını yarı beline kadar gömüp taşlayarak öldürenleri kırmadan mı derdimi anlatayım?

Bilhassa ortadoğu dinlerinin ürettiği, motive ettiği, teşvik ettiği kıyım ve yıkım Hitler'den, Pol Pot'tan, Pinochet'den kat be kat daha fazla. Nazilere ne kadar hassassam dinlere o kadar hassasım. Almanların hepsi kötüydü diyemeyiz elbette. Fakat 50 yıl önce büyük çoğunluğu 5 milyon insanın katleden bir felsefeye inanıyorlardı. Aynı zamanda Hitler'in yanlış anlaşıldığını iddia etmek saçmalığın daniskası olur.

Eldeki veriler ve sonuçlar bellidir. Elimizde sürekli kan ve yıkım varsa, bunu oluşturan başlıca nedenlere karşı bırakın hassas olmayı, mücadele etmek bir insanlık görevidir.

Hay ağzına, aklına, ruhuna sağlık!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Boş lâflar bunlar! İslâm'ı bilen birisi, o "barbarlık ortamı"ndan otomatikmen uzaklaşır!

Bazen o"lâf"ın içi yeterince doludur da, okuyanda karşılığı olmayabilir.

Söylediğiniz doğru olmakla birlikte düz mantık kapsamı dışına çık(a)miyor.

Bir yığın İslâm ilâhiyatçısının İslâmı bilmediğini mi imâ etmeye çalışıyorsunuz ?

Misâl; Yaşar Nuri ÖZTÜRK Hoca veya Hayreddin KARAMAN İslâm'ı bilmiyor mu ?

Bilinen dindir.

Bir dini bilmek başka, iman başka şeydir.

İman; Tanrı ile insan arasındaki kişiye özel bağdır.

Eğer din öğrenilerek bilinerek iman gerçekleşseydi, bunu dindarlardan çok daha iyi biçimde öğrenen ateist/deist/agnostik vb. kişiler de imanlı olurdu.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonsuza kadar irin içeceğim, kaynar sular arasında dolaşacağım, türlü işkenceler göreceğim iddiasıyla ortaya çıkıp, aşağılık maymun, yaban eşeği, kahrolasıca, lanet olasıca olduğumu söyleyen bir fikre karşı ne kadar hassas olmalıyım?

Ellerinde cennete tapusuyla ve heyecanıyla milyonlarca insanı kılıçtan geçiren haçlı seferlerini nazikçe mi eleştirmeliyim? Arakan'da insan yakan budistleri sadece ayıplamalı mıyım? Kadını yarı beline kadar gömüp taşlayarak öldürenleri kırmadan mı derdimi anlatayım?

Bilhassa ortadoğu dinlerinin ürettiği, motive ettiği, teşvik ettiği kıyım ve yıkım Hitler'den, Pol Pot'tan, Pinochet'den kat be kat daha fazla. Nazilere ne kadar hassassam dinlere o kadar hassasım. Almanların hepsi kötüydü diyemeyiz elbette. Fakat 50 yıl önce büyük çoğunluğu 5 milyon insanı katleden bir felsefeye inanıyorlardı. Aynı zamanda Hitler'in yanlış anlaşıldığını iddia etmek saçmalığın daniskası olur.

Eldeki veriler ve sonuçlar bellidir. Elimizde sürekli kan ve yıkım varsa, bunu oluşturan başlıca nedenlere karşı bırakın hassas olmayı, mücadele etmek bir insanlık görevidir.

Bu forumda düşüncelerimi anlatmakta bu denli zorlanacağım hiç aklıma gelmezdi.

Ben hangi iletimde "dinleri/dindarları eleştirmeyin" dedim ki ?

Eşetiri başka şey;

Kimi haberleri tansiyonu artırma ve düşmanlıkları körükleme adına profovokatif amaçlarla kullanmak başka.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir yığın İslâm ilâhiyatçısının İslâmı bilmediğini mi imâ etmeye çalışıyorsunuz ?

Misâl; Yaşar Nuri ÖZTÜRK Hoca veya Hayreddin KARAMAN İslâm'ı bilmiyor mu ?

Git ve o rezillere şu soruyu yönelt: "Ekmeğinizi hangi vesile ile kazanırsınız? Mevcut ekmek kaynağınızdan vazgeçerseniz, yaşamınız nasıl bir yön alır?"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu forumda düşüncelerimi anlatmakta bu denli zorlanacağım hiç aklıma gelmezdi.

Ben hangi iletimde "dinleri/dindarları eleştirmeyin" dedim ki ?

Eşetiri başka şey;

Kimi haberleri tansiyonu artırma ve düşmanlıkları körükleme adına profovokatif amaçlarla kullanmak başka.

Eleştirinin en keskin yolu mizahtır. Birileri gülerken, birileri de kızabilir haliyle. Ben bu kızma işine takılıyorum işte. George Carlin gibi derin, Ricky Gervais gibi dalgacı, Jim Jeffries gibi keskin bir komedi ile "dinsizlerle" dalga geçen bir dindar olursa ona da gülerim. Cem Yılmaz'ın dediği gibi grekoromen mizah yoktur, iyi espri vardır, kötü espri vardır. İyi espri hangi taraftan gelirse gelsin kabulumdur. Diğer tarafın sıkıntısı kendine aittir. Sıkılıp öfke duyacağına üretmesi daha iyidir. Birbirimize gülmek, birbirimizi öldürmekten daha tercih edilesi bir durum olmalı. Sizin için öyle, benim için öyle, çoğu dindar için öyle (olduğunu söylese de) değil.

Eleştirinin en basit yolu ise, eleştirilen kavramın çarpıklıklarını ve bozukluklarını tüm acısıyla dile / kaleme getirmektir. Mevzubahis konumuz 15 yaşındaki bir kızın diri diri yakılmasıdır. Ne için yakılmıştır bu insan? Normalde insan yakmak normal midir? İnsanları öldürmenin doğru olduğunu kim ya da ne söylemektedir? Milyonuncu kez "yanlış anlaşılıyor" yorumu durumu düzeltir mi, düzeltecek mi?

Forumda dinliler olsun dinsizler olsun birbirleriyle küfürleşmeye kadar gidebiliyorlar. Bahsettiğiniz provakasyon bu minvalde ise amenna, buyrun tokalaşalım. Fakat ben din adına yapılan bir katliamı, din adına yapıldığı için lanetliyor ya da alay konusu yapıyorsam, tansiyonun artmasının sorumlusu ben değilim. Kutsal olarak nitelendirilen bir kitap hakaretler ve tehditlerle doluyken, benim hassasiyetimi zerre kadar genital organına takmıyor ve benim özgürlüğümü kısıtlama hakkını kayıtsız, şartsız kendinde buluyorken ona gül uzatamam. Kendi üslubumca, dilimin döndüğünce derdimi anlatırım. Esprili olabilir, acıtıcı olabilir. Karşı tarafın da benimle dalga geçme hakkı mahfuzdur. Birbirimizi öldürmektense güldürmemizin daha iyi olduğu konusunda sanırım hemfikiriz.

tarihinde Deschain tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Git ve o rezillere şu soruyu yönelt: "Ekmeğinizi hangi vesile ile kazanırsınız? Mevcut ekmek kaynağınızdan vazgeçerseniz, yaşamınız nasıl bir yön alır?"

Bu durumda tüm ilâhiyatçılar "ekmek parası" için mi inanmış görünmekte ?

Misâl Turan Dursun, Ârif Tekin de ilâhiyatçı idi.

Ama ekmek parasına "tav" olmadılar

Gerçeği görünce farklı bir konum aldılar

Bu kadar basit sığ düşünce üreten sen kendini nerede konumlandırıyorsun ?

Ateist, Agnostik, Deist ?

Yoksa "Doğan görünmlü şahin" muhabbetinde 'ateist" görünmlü Pavlustiytan mı ?

Bu tip "saldım bayıra mevlam kayıra" türü argümanlarla cevap vermiş olmuyorsun.

Anca kendini gülünç duruma düşürüyorsun.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Eleştirinin en keskin yolu mizahtır. Birileri gülerken, birileri de kızabilir haliyle. Ben bu kızma işine takılıyorum işte. George Carlin gibi derin, Ricky Gervais gibi dalgacı, Jim Jeffries gibi keskin bir komedi ile "dinsizlerle" dalga geçen bir dindar olursa ona da gülerim. Cem Yılmaz'ın dediği gibi grekoromen mizah yoktur, iyi espri vardır, kötü espri vardır. İyi espri hangi taraftan gelirse gelsin kabulumdur. Diğer tarafın sıkıntısı kendine aittir. Sıkılıp öfke duyacağına üretmesi daha iyidir. Birbirimize gülmek, birbirimizi öldürmekten daha tercih edilesi bir durum olmalı. Sizin için öyle, benim için öyle, çoğu dindar için öyle (olduğunu söylese de) değil.

Eleştirinin en basit yolu ise, eleştirilen kavramın çarpıklıklarını ve bozukluklarını tüm acısıyla dile / kaleme getirmektir. Mevzubahis konumuz 15 yaşındaki bir kızın diri diri yakılmasıdır. Ne için yakılmıştır bu insan? Normalde insan yakmak normal midir? İnsanları öldürmenin doğru olduğunu kim ya da ne söylemektedir? Milyonuncu kez "yanlış anlaşılıyor" yorumu durumu düzeltir mi, düzeltecek mi?

Forumda dinliler olsun dinsizler olsun birbirleriyle küfürleşmeye kadar gidebiliyorlar. Bahsettiğiniz provakasyon bu minvalde ise amenna, buyrun tokalaşalım. Fakat ben din adına yapılan bir katliamı, din adına yapıldığı için lanetliyor ya da alay konusu yapıyorsam, tansiyonun artmasının sorumlusu ben değilim. Kutsal olarak nitelendirilen bir kitap hakaretler ve tehditlerle doluyken, benim hassasiyetimi zerre kadar genital organına takmıyor ve benim özgürlüğümü kısıtlama hakkını kayıtsız, şartsız kendinde buluyorken ona gül uzatamam. Kendi üslubumca, dilimin döndüğünce derdimi anlatırım. Esprili olabilir, acıtıcı olabilir. Karşı tarafın da benimle dalga geçme hakkı mahfuzdur. Birbirimizi öldürmektense güldürmemizin daha iyi olduğu konusunda sanırım hemfikiriz.

Bakınız, benim özellikle altını çizdiğim bir husus var.

İslam fıkhında yakarak öldürme yoktur.

Sâdece ilk Halife Ebubekr, Ridde hâdisleri esnasında bâzı Arapları yaktırdı.

Bu ise kısas idi.

Yâni önce zekât vermek istemeyen kabileler zekat memurlarını ve yakalayabildikleri müslüman askerleri yakmışlardı.

Eğer birileri "Müslüman" kimliği ile bu vahşeti sergilemişse ilk sorulması gereken, İslam inancında bahse konu eylemin yer bulup bulmadığıdır. İslamde bu tip bir müeyyide/yaptırım yoksa, tüm suçlayıcı argümanlar boşlukta kalır. Müslümanın eline koz verirsiniz. O da doğal olarak "ard niyet" arar. Müslüman olmadığım halde benim de aklıma gelir bu.

Karşı çıktığım şey, eleştirinin kendisi değil.

'Mal bulmuş mağribi' gibi her haberi tüm islâm dünyasını hedef alacak şekilde kullanmayı ben anlaşılır bulmam.

Kötülediğiniz, aşağıladığınız, dışladığınız insanları gün gelip de kazanmak ihityâcı duyarsanız,

Kendi oluşturduğunuz bataklık, uzatacağınız elin yetişmesine mâni olur.

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Vefik Sami;

Elbette Kuran’da kadınları yakma yoktur. Kadınları taşlama yoktur. Kadınların yüzüne kezzap atmak da yoktur. Sizin anlatmaya çalıştığınız aslında dinli söylemi / cevabı ile benzeşiyor :”Her şey yazsa Kuran binlerce sayfa olurdu” Ben de size aynı çizgide cevap vereyim: Tabii ki yakın, taşlayın, kezzaplayın demiyor. Öte yandan çizdiği sınırlar var ve bu sınırların dışında yaşayanlar için ağır cezaları hak görüyor. İslam ülkelerinde bu olayların çok fazla, neredeyse ulusal bir spor haline gelmesinin sorumlusu nedir? Neyi referans alarak müslüman erkekler, kadınlara işkence etme hakkına sahip olmuşlardır?

İncilde “milyonlarca kişi toplanın gidin diğer tüm insanları kesin, cennette yeriniz hazır” yazmıyor, haçlı seferlerini oluşturan güç nedir?

Dinler olmasa da insanlar birbirlerini keserdi. Fakat bu ne bu kadar büyük ölçüde olurdu, ne de insanlığı geride bırakırdı. Dinler insanları en kolay kandıran ve en çabuk dolduruşa getiren sistemdir. İskenderiye kütüphanesi yakıldığında insanlık belki de bin yılını kaybetti, bin yıl geriledi. Benim incelediğim herhangi bir din kitabında “kütüphaneleri yakın” yazmıyor fakat bir imparator gelip “buradaki bilgiler putperestlik” şeklinde İsa’yı kendine referans alarak yakıp, yıkıyor. Onun peşindeki yüzbinlerce İsevi de bu emri yerine getiriyor. Şimdi incilde kitapları yakmayın yazmış olsa bile bu benim umrumda olmuyor. Çünkü belli ki, yakmayın emri, yakın emri tarafından nesh olmuştur.

Adam vergilerimizle kendine servet edineni “islam bayrağı taşıyor” diye destekliyor. Benden çalıyor, senden çalıyor, ondan çalıyor ama destekliyor. Kuran’da çalmak haram mı? Peki neden destekliyor? Tansu Çiller’in, Mesut Yılmaz’ın hatası daha az Allah demeleri miydi? Çünkü islamcı için yediği içtiği değil Allah demesi ve daha önemlisi dedirtmek için insanları zorlaması önemli.

Bataklığı biz oluşturmadık. Oluşturanları ve bataklığı göstermeye çalışıyoruz.

Son olarak şu sözünüz objektif değil: “Kötülediğiniz, aşağıladığınız, dışladığınız insanları gün gelip de kazanmak ihtiyâcı duyarsanız

Ben kimseyi kötülemedim, aşağılamadım, dışlamadım. Peki kutsal kitabında kendinden olmayan her kesi kötüleyen, aşağılayan, dışlayan cümelelerle her gün kendinden geçen insanlar gün gelip beni kazanmak ihtiyacı duyarsa? Ya da gelip evimi yaktıklarında “islamı yanlış anlıyorlar” mı diyeyim? Madımak’taki 35 kişiyi (kafiri) kazanmak zorunda kalırsa bu toplum, çocuklarımıza ne anlatalım?

Ben sizi anlıyorum. Kendimi de anlattığıma inanıyorum. Müslümanın eline de koz verdiğimi sanmıyorum. Çünkü gerek yukarıda, gerek bu forumda sürekli sorduğum fakat sürekli cevap alamadığım 2 adet sorum var:

1-Kadın haklarının, insan haklarının en geride olduğu ülkeler, yoksulluğun, cehaletin, iç savaşların en ileride olduğu olduğu ülkelerin ekseriyetle islam coğrafyasında olmasının sebebi nedir?

2-O sebep islam değilse; her şeye çözüm olan, eşsiz ve hatasız olan, sevgi ve barış dini neden 1400 yıldır, o sebebi durduramamıştır?

Ortada insanlık suçu var. Hakaret var, cinayet var, hırsızlık var. Kusura bakmayın olabildiğince kibar ve uzlaşmacı olmaya çalışıyoruz. Başaramıyorsak kendi adıma üzgünüm.

tarihinde Deschain tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Vefik Sami;

Bataklığı biz oluşturmadık. Oluşturanları ve bataklığı göstermeye çalışıyoruz.

Son olarak şu sözünüz objektif değil: “Kötülediğiniz, aşağıladığınız, dışladığınız insanları gün gelip de kazanmak ihtiyâcı duyarsanız

Ben kimseyi kötülemedim, aşağılamadım, dışlamadım. Peki kutsal kitabında kendinden olmayan her kesi kötüleyen, aşağılayan, dışlayan cümelelerle her gün kendinden geçen insanlar gün gelip beni kazanmak ihtiyacı duyarsa? Ya da gelip evimi yaktıklarında “islamı yanlış anlıyorlar” mı diyeyim? Madımak’taki 35 kişiyi (kafiri) kazanmak zorunda kalırsa bu toplum, çocuklarımıza ne anlatalım?

1 - Hitâbım, ateist-inançlı çelişkisinden hareketle genele idi. "Kötüleme" derken sizi kasdetmemiş, kullanılan/kulanılacak üslûpla ilgili endişelerimi dile getirmiştim.

2 - Otuz senesini İslâmı anlamaya-yaşamaya vermiş, bunun son sekiz yılını ffilen bir târikate intisablı olarak geçirip, sonrasında mürted olmuş birinin İslâm'ı övmesi, savunması mümkün müdür ? İslâm'a "arka" çıktığım ya da savunduğumu gösteren bir cümlem var mı ? Bir değerli dostumun genç yaşlarımda bana yaptığı şu uyarıyı hiç unutmadım.

"İnsana karşı olunmaz. Karşı çıkılan şey, insandaki yanlış düşüncelerdir."

Eğer savaşımız cehâletle ve bu tip yanlış düşüncelerle ise, inançlarını paylaşmadığımız insanlarla aramızdaki tüm köprüleri yıkıp atmamalıyız. Ayrıca Mekke'nin 'ulu' Rab'bi Kur'anda ha bire hakaretler savuruyor, inanmayanları aşağılıyor diye biz de benzer tavırlar segilersek, inanmadığımız kitabı kendimize "referans" almış, yâhut aynı seviyeye inmiş oluruz.

MESİH, Luka: 6/44'te şöyle buyurur.

"Her ağaç meyvesinden tanınır."

tarihinde Vefik Sâmi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu sitede bu fotoğrafları en çok tasvir-i efkar arkadaş paylaşır, onun da amacı tahmin ettiğim kadarı ile aşırılıkları göstererek bizim ülkemizdeki ılımlı müslümanları biraz olsun düşünmeye sevk etmektir. Bu aşırılıklar elbetteki tüm müslümanlara maledilemeyeceği gibi, müslümanlığa da direkt olarak maledilemez. Ancak Deschain arkadaşın anlattığı gibi, din dediğimiz olgu, insanların böyle aşırılıklara kaçmalarına altyapı hazırlayan çok önemli bir olgudur. Zira din dediğimiz şey, insanların mantıklarını kullanmalarını engeller ve kendisinden sonraki masallara inanmalarına altyapı hazırlar. Zina nın cezasını halkın önünde 100 kırbaç olarak belirleyen bir dinde insanlar birkaç adım ileri gidip taşlayarak öldürme yolunu seçebilmektedir. Zina eğer anayasadaki gibi ceza gerektiren bir suç olmasaydı ve aldatılan eşe sadece boşanma davası açma hakkı verilseydi bu çok daha medeni bir durum olurdu. Ben fotoğraflar ile ilgili görüşümü önceden de dile getirdim herhangi bir etkisi olmayacağı kanaatindeyim. Müslümanlar ile köprüleri yıkmanın bir faydası olmayacağının hatta zararı olacağının da bilincindeyim. Ancak bahsedilen müslüman çevremizdeki ılımlı müslümanlar mı yoksa şahitleri toparlayıp karısını taşlamaya götüren müslüman tipi mi? Bu ikinci tip le herhangi bir iletişim mümkün olmadığından köprü yıkmak yada yıkmamak bir anlam ifade etmeyecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...