Jump to content

Kazandılar


Recommended Posts

Askeri pasifize ettiler, pek çok emekli generali müebbet hapse mahkum ettiler, mahkemeleri ele geçirdiler, din derslerini arttırdılar, ateistleri susturdular ve sindirdiler, tabelalardan TC'yi kaldırdılar, insanların el ele tutuşmasına karıştılar, çocukların okullarda okuduğu andı kaldırdılar, kızlı erkekli kalıyorlarmış diye insanların evlerini bastılar.

Şimdi Ayasofya'yı tekrar cami yapmayı düşünüyorlar ve kızlı erkekli eğitimi de kaldıracaklarını söylüyorlar.

Ayasoyfa'nın müze haline getirilmesi Cumhuriyet çağının bir uygulamasıydı. Tekrar cami yapılması ise Osmanlı'ya dönüşün bir simgesidir.

Tüm bunların karşısında modern ve aydın kesimin tek yapabildiği Gezi eylemleri oldu. Bu eylemler hiç de küçümsenecek birşey olmamalarına rağmen, durumu değiştirmede yetersiz kaldı. Çünkü bu eylemlere destek verebilecek mentalitedeki insan oranı malsefe Türkiye'de azınlıkta. Seçime ve oylara gelince oyları seçim kazanmaya yetmiyor.

Böyle bir ülkeyi laik ve batılı bir azınlığı destekleyen askerin yarı diktatörlüğü olmaktan çıkarır, halkın sözde isteğinin gerçekleşeceği bir sözde demokrasi yapmaya çalışırsanız, ortaya böyle doğulu bir teoratik diktatörlük çıkar, ve askerin diktatörlüğünü dört gözle aramaya başlarsınız. AKP'yi demokrasi şampiyonu olarak alkışlayıp, askere karşı yaptıklarını destekleyen liberallerimiz ve solcularımız umarım bunu görüyorlardır. Kemalizm asıl sorunuydu bu ülkenin öyle mi? Buyrun şu anki durumla uğraşın bakalım, elinizden ne gelecek.

Şu anda batılı ilkelere ve yaşam tarzına göre yaşamak isteyen herkes için Türkiye bir sürgün yerine dönüştü. Kaçabilen kaçıyor. Diğerleri ise boynunu eğip, dikkat çekmemeye ve sivri konuşmamaya çalışarak yaşamak ve sınırları zorlamadan ortama karışmaya çalışmak zorunda.

Ateist dernek, vs diye konuşuluyordu yakın zaman öncesine kadar internette. Şu anda bu konuların tartışıldığı forum bomboş. Uğrayan yok. Bunda da haklılar. Aklı olan bu dönemde kendini korumalı, geri çekilip beklemeye geçmeli. Tek başına kahramanlık, sadece kişiyi hedef yapacaktır. Devir hele de ateist bir grup olarak ortaya çıkma devri hiç değil.

Bu yüzden, malesef bu durumun kolay bir yolu yok.

Türkiye'deki tüm batılı, aydın ve modern vatandaşlara sabır diliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu topraklarda tarihi yazan kaypaklıktır...

*

27 Mayıs...

Milyonlarca seçmeni, bir ordu aydını, bir sürü medyası vardı...

Menderes asılırken kimse başını kaldırıp “Niye asıyorsunuz?” demedi...

Tam yarım asır sonra hesabını sormaya kalktılar...

Utanmadan...

*

12 Eylül...

Herkes “Evrenci” olmuştu...

Kenan Evren’e tam üç bin; plaket, ödül, takdirname, teşekkür, berat, madalya, nişan verildi...Koyacak yer bulamadı, kayığa yükleyip gizlice denize attı...

Caddelere, meydanlara, okullara adını verdiler.

“Kuş resmi” yaptı, görgüsüz 50 milyon bastırıp “Gemi resmi” diye satın aldı, astı...

33 sene sonra...

Hasta ve 90 yaşına dayanmış Evren için “Mahkemeye kafes içinde getirilip hesabısorulsun” diye bağırıyorlar...

*

Atatürk’e dil uzatmak kimin haddineydi?..

Ama Atatürk ile İnönü için “Ayyaş” deyince...

Alkışladılar...

*

İşte...

Ahmet Kaya hadisesi...

Sanat dünyasının kaypaklığı daha iyi nasıl anlatılır?..

13 yıl sonra başladılar ağlamaya...

Başbakan “Ah Ahmet Kaya ah, burada olsaydı ah” deyince...

13 sene gözyaşını nasıl tuttun yalaka?..

*

Ve resim ortaya çıktı ki...

Ahmet Kaya’yı çatal bıçak kovalayanlar, şimdi imamın “Kürt açılımını”destekleyenler...

Bir de o gece çıkıp Onuncu Yıl Marşı’nı okumuşlar...

İyi mi?..

*

Geninde var koçum...

Döneksin...

Kaypak...

*

Yarın bu iktidar biraz sallansın, göreceksiniz...

Çevrelerindeki binlerce yanaşma aydın, sanatçı, medya, patron...

Eğer “İrtica tehlikesi atlattık” diye fırlamazlarsa namerdim...

*

Bu nedenle işte...

Korkma...

Bir anda her şey değişir...

Ben bu kaypaklara güvenirim...

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/11633/Ben_Bu_Kaypaklara_Guvenirim....html

tarihinde XUser tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet kazandilar.

Bekir Coskun ve sevgili dostum xuser kadar umutlu olmak istiyorum ama degilim. Yine de umarim onlar hakli cikar.

Bu yenilginin nedenlerini daha once anlatmistim; hizli bir ozet veriyorum: ABD, Israil disinda, Ortadogu'da guvenecegi az sayida grup veya ulkeden biri olarak Kurtleri gormektedir. Ozellikle Turkiye'nin Irak savasi sirasindaki tutumu Amerika'yi cileden cikartmis ve Kurtler'e daha da yakinlastirmistir. Kurdistan'in kurulmasi icin en buyuk engel olan TSK'nin ortadan kalkmasi gerekmektedir. Amerika'nin basini cektigi hareket, TSK'yi yok etmekten baska derdi olmayan dincileri ve cemaati de icine alarak buyur. Bunlar parayi basip liboslar dedigimiz ekibi hic yoktan yaratip, medyayi ellerine gecirirler.

Bu arada kendini solcu olarak nitelendirenlerin pek cogu da nedense irticayi filan bir kenara birakip TSK'yi kendilerine bas dusman ilan ederler. (12 Eylul etkisi).

Siddetli bir orduyu yipratma politikasi baslatilir.....sonrasi malum.

Iste bu sartlar altinda bile TSK bunlarla basa cikabilirdi. Ama gelin gorun ki, bu forum'da yazan pek cok aydin, Bekir Coskun, Can Dundar, bir suru sozcu ve ilk kursun yazari vs. de her seyi birakip TSK'nin yok edilme harekatina el verdiler.

Bugun iceride olan ordu ile, 1997 de 28 Subati yapan, 1980 de de 12 Eylulu yapan ordu ayni ordudur. Mentalite hic degismemistir. O ordu Ataturk ilkelerine baglidir, komunizme ve sosyalizme karsidir, irticaya karsidir, baska da bir seyle ilgilenmez.

12 Eylul de halkin nerdeyse yuzde doksaninin destegini alan Kenan Evren uc yildan daha kisa bir surede secime gitmistir. Buna ragmen suclanir da suclanir. Kenan Evren'i suclamak cok entel ve aydin bir durumdur. Ulkeyi darbeye iten surecten tutun, imam hatiplerin yayilisina, dincilerin desteklenmesine, irticanin koruklenmesine, iskencelere ve cinayetlere varana kadar herseyden Evren ve 12 Eylul sorumludur. Tamamen yanlis. O gunleri libos basindan ogrenirseniz boyle olur tabi.

Neyse, sozun kisasi, hersey aydinlarin 12 Eylul nedeniyle orduyu karsilarina almalari ile basladi. Halkin destegini, en azindan aydinlarin destegini yaninda bulamayan ordu yenilmeye mahkumdu.

Simdi oturup bir daha dusunun diycem ama bunlarin bir kulaktan girip oburunden cikacagindan da eminim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam dünyası medeniyeti, parlak çağını çoktan geride bıraktı, karanlık çağa girdi ve henüz yeniden doğamadı, aydınlığı ise hiç görmedi. Doğu ve Orta Doğu dünyasında aydın insanlar varsa onlar zaten İslam medeniyetinden değildir. Askerî tahakkümle aydınlatmak, karanlığın üstüne ürkütücü fener yahut projektör tutup orada oyaşan yaratıkları ürkütmek, aklını çıkarmak gibi bişey. Demokratik ve liberal kişiler bunu tasvip etmez. Ben de kısmen buna katılıyorum. Yapacağımız acaba güneşin doğuşunu mu beklemek; rönesans'ı... önce loş bir ışık sonra mutlak bir güneş. Atatürk inkılapları'nı Mısır'daki Suriye'deki şeylerle karşılaştırmak istemem. Onun ışığının kalitesi çok daha iyiydi, büyükçe bir zümre sera ortamında iyi yetişti. Güneşi beklemeye sabırsızdılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet kazandilar.

Bekir Coskun ve sevgili dostum xuser kadar umutlu olmak istiyorum ama degilim. Yine de umarim onlar hakli cikar.

Selam Sevgili Dostum,

Karamsarsın, biliyorum. Gezi'den sonra çöktü bu karamsarlık. Muhtemelen orada ivmenin hep aynı düzeyde seydetmiyor olması ve sonrası gerici ataklarının şiddeti sizleri böyle düşünmeye sevketti.

Oysa ben tam tersini düşünüyorum, AKP çok ciddi bir düşüşte ve eskisi gibi destek bulamıyor. İş işten geçtikten sonra uyanmalarının bir anlamı yok diyorsunuz belki, bu noktada sizin gibi düşünüyorum ve dönmelerini iğrenç bile buluyorum fakat bunun bir şeylerin işareti olduğunu görebiliyorum da.

Yazdıklarına genel olarak katılıyorum. Durumumuzu, daha doğrusu gericilerin süreçte neler yaptığını ve nasıl başarılı olduklarını kısaca özetlemişsin. Bir iki detay dışında katılıyorum. O detaylardan biri TSK'daki, en azından 12 Eylül gibi kimi dönemlerde gördüğümüz ABD etkeni, NATO vb. Evren'in dinci olduğunu elbette düşünmüyorum, komünizme karşı dini bir panzehir gibi kullandığı düşüncesine de katılıyorum ama meşhur Yeşil Kuşak projesine bir şekilde alet/ortak olduklarını da görmezden gelemiyorum.

Fakat yine de belirtmek isterim ki biz sola karşı yapılmış bu darbeyi hiçbir zaman sevgiyle anmamış ve muhtemelen büyük çoğunluğumuz mağduru da olmuşken, TSK'ya destek olmaktan hiç vazgeçmedik, darbeleri kullanarak askeri pasifize eden ve onları destekleyen liberal, solcu, komünist, Kürtçü vb herkesle daima mücadele ettik. Son dönemlerde Evren'i düşman belleyip kafesler içinde yargılamaktan bahsedip hatta (kafessiz) yargılayıp bunca yaşında içeri atmak isteyenlere "İyi de sizi besleyen, can havliyle desteklediğiniz, avukatlığını bile yaptığınız bu değerli askeri niye yargılıyor, 12 Eylül darbesinden en karlı sizler çıkmışken onunla neden uğraşıyorsunuz ki?" dedik.

İlhan Selçuk'u bilirsin. Ben okuma yazmayı onun gazetesiyle söktüm.

Bu hızlı komünist adam 12 Eylül'de Ziverbey'de insan aklının kabul edemeyeceği işkenceler maruz kalmışken TSK'nın önünde siper oldu dinciye. Akıl hastası dediler. Hem işkenceyi gördü askerden, hem de şimdi çıkmış savunuyor..

12 Eylül'de yaşadıklarım üzerinden kalkıp laiklik ve cumhuriyetin savunucusu, koruyucusu olan askere saldırılmasına göz yummam, karşı devrimcilere askeri yem etmem, daima savunurum... ...dedi.

Doğru tavır buydu, ancak biz ve bizler gibi düşünenler, TSK'nın ABD'ye biat etmemek nedeniyle cemaat-AKP-ABD işbirliği ile tasfiye edilmesinin önüne geçemedik ne yazık ki. TSK Amerikancı olmadığı için başına çuval geçti. ABD'nin Irak'a saldırması meselesinde ona kuklalık etmediği, kendisine dayatılan bölünmüş harita nedeniyle NATO toplantısını terkedip çıktığı ve daha pekçok şeyi reddettiği için...

Bugün vatansever bütün askerler, yazarlar, gazeteciler, hukukçular, bilimciler, öğrenciler hocalar.. .. hepsi içeride. Kendi ülkelerini sevip doğruları söyledikleri için şeriatçı-ABD işbirliği sonucu tutsak edildi. Bunların hepsi ve daha fazlası oldu.

Şimdi ise daha farklı bir sürecin içindeyiz. Halk ayağa kalktı. Gezi ile başlayan süreç hala devam ediyor. Her gün bir yerlerde eylem, sürekli ayaklanma, bitmeyen ve giderek büyüyen bir tepki var. Bunu nasıl göremezsiniz?

Tayyip iyice yalnızlaştı ve hata üstüne hata yapıyor. Psikiyatrlar artık açık açık akıl sağlığını yitirdiğini söylüyor. Yandaşı köşe yazarları teker teker terketti, etmeye de devam ediyor. Cemaatle birbirlerini yiyorlar. Tayyip her taraftan yalnızlaştıkça, Gezi'den sonra hayata geçeceğini beklediğimiz ve yanılmadığımız şiddeti de baskıyı da artırıyor. Fakat bu öyle bir noktaya gelecek hatta geldi ki, artık ters tepecek.

Askere ihtiyaç yok. Zor olacak belki ama Türk halkı gericinin üstesinden gelecek. Bu adamlar imamdır. Cahildir, pistir, beceriksizdir. ABD desteklemeseydi bunlar tuvalete bile gidemezdi, onu bile beceremezdi. Yapabildikleri en iyi şey piyonluktur bunların. Yaptıkları her şeyi rezil eder bırakırlar ancak yalan ve ahlaksızlık konusundaki ustalıkları, beceriksizliklerini de ihanetlerini de bir süre örter. Ama nereye kadar... İşte her şey bir bir ortaya çıkıyor, halk da görüyor. Daha da görecek, bundan emin olun.

Hiçbir şeyi kaybetmiş değiliz. Aslında M. Kemal'den sonra, belki de ilk kez halimizi görme ve yönümüzü belirleme anlamında bir şansa sahip olduk. Bu belki de kaçınılmazdı. Bizi dinciden koruyacak bir kurum, yaptırımı olan bir yer yok, kendimizden başka. Bunu da gösterdik. Bu azgınlığın nedeni sadece bu gerçektir, başka da bir şey değil. Şiddet ve baskıyı artırarak sindirme şansını deniyor, tabanlarına oynuyorlar.

Cemaatle de birbirlerine düştüler, görmüyor musunuz? Bu da kaçınılmazdı.. Yıllardır bir gün birbirlerine düşecekler, bunlar birbirine de düşmandır ve güvenmezler deyip durmaz mıydık..

Kaybetmiş falan değiliz. Böyle düşünür, buna inanırsak zaten hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Oturup kafalarımızdan aşağı çarşafı geçirmelerini bekleyelim o halde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

XUser,

Umarım haklısındır. Beni karamsarlığa iten bütün o Gezi eylemlerinden, vs sonra bile adamların oylarında fazla bir gerileme olmaması oldu. Önce biraz geriler gibi oldu, sonra tekrar eski düzeyine yaklaştı oy oranları. Gazetelerden takip ettiğim bütün anketler onu gösteriyor.

Tabi ben dışarıdan bakıyorum. O bahsettiğin direniş ve mücadele ruhunu görmem çok zor. ODTÜ'te birşeyler olduğunu okuyorum, vs. Ama o kadar.

Bütün bu olanlara rağmen, bu adamlar tekrar seçilecek diye düşünüyorum. Umarım yanılıyorumdur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben o kadar kötümser değilim. Türkiye hala laik bir ülke. Her ne kadar mahalle baskısından ateist olduğumuzu ilan edemiyorsak da, ben ateistim demek hala suç değil. Yeter ki İslam'a hakaretten sizi suçlamasınlar. Her ne olursa olsun insanların çoğunda Cumhuriyetin insanlara verdiği değerler var. Şu sıralar çoğu insan cemaatçi vs olabilir. Ancak gene de iş laikliği kaldırıp şeriat düzenini koymaya gelince biraz sıkar. Bunu başaramayacaklar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Selam Sevgili Dostum,

Tayyip iyice yalnızlaştı ve hata üstüne hata yapıyor. Psikiyatrlar artık açık açık akıl sağlığını yitirdiğini söylüyor. Yandaşı köşe yazarları teker teker terketti, etmeye de devam ediyor. Cemaatle birbirlerini yiyorlar. Tayyip her taraftan yalnızlaştıkça, Gezi'den sonra hayata geçeceğini beklediğimiz ve yanılmadığımız şiddeti de baskıyı da artırıyor. Fakat bu öyle bir noktaya gelecek hatta geldi ki, artık ters tepecek.

Can damarı burası. Düşüncelerim bu yönde benim de.

Dibe vurmamız gerekiyordu, canımızın acıması gerekiyordu. Sözlerle aramız iyiydi fakat bir “dava” peşinde değildik. Onlar dava peşindeydi. Gezi bu dengeyi değiştirdi. Kelimelerle savaşanlar ilk kez bu kadar birlikte sokağa çıktılar. Ortada nur topu gibi bir dava oldu.

Seçimi kazanırlar. Hatta ilkokullarda karma eğitimi kaldırırlar ilk iş. Fakat şu bir gerçek ki, bizim vuracağımız bir dip onun çıkacağı bir yükseklik kalmadı. Düşüşü sert ve çıkmamak üzere olacak. Umutsuz değilim sıkıntılıyım. Sıkıntılıyım zira Erbakan’ın meşhur sözünü hiç unutmadığım için sıkıntılıyım. Çünkü korkarım bu süreç bayağı bir kanlı olacak. Son 12 yılda toplumsal olaylarda 79 kişi ölmüş. Kuvvet onlarda, silah onlarda, yargı onlarda, hurilerle sonsuz sene takılmak için gerekli öldürme içgüdüsü de onlarda.

Bizim coğrafyanın hakim dini batının hakim dininden 600 yıl sonra geldi. Batının asırlar evvel verdiği kavgaları biz yeni yeni vermeye başladık. Onlar karanlığı hemen hemen aştı, biz henüz tünelin içindeyiz. Şanslı bir yüzyıldayız bu tüneli hızlı geçecek teknolojiye sahibiz. Maalesef kaza yapmadan geçemeyiz. Fakat geçeceğiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kazandılar.

Ancak maç devam ediyor.

Seçimlerde AKP'ye alternatif bir parti çıkmazsa kazanmaya devam edecekler.

AKP'ye mesafeli hatta kızgın insanlar da AKP'ye oy atmaya devam edecek. Çevremizde bunları duyuyoruz.

AKP'nin alternatifi CHP değil ve olamaz. CHP'ye kızan bir CHP'li için AKP'nin alternatif olamayacağı gibi...

Benim gördüğüm tek çözüm;

Demirel. :) (inanılmaz ama öyle...)

AKP sıralarında pek çok eski "Demirelci-Anavatancı" var.

Üzeri çizilmiş ya da tekrar milletvekili olamayacağını anlamış, "merkez sağ" milletvekili ile; mecliste bir gurup oluşturabilir ise (ki, bu gurup görüntüsü seçimler için çok önemli bir psikolojik üstünlük...) Genç bir lider önderliğinde AKP'ye bir alternatif oluşabilir.

Yoksa CHP diye özetlediğimiz, birey olabilmiş, olup bitenin farkında olan, muasır medeniyetlerin seviyesine ulaşmak isteyen seçmen sayısı, seçim kazanmak için yeterli değildir.

Avrupa'nın en sağcı en muhafazakar ülkesinde yaşıyoruz maalesef. Ben bu kadar CHP oyuna bile şaşırmaktayım...

Mücadeleye devam etmeliyiz ancak şu anki durumda kazanmamız imkansız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kazandılar.

Ancak maç devam ediyor.

Seçimlerde AKP'ye alternatif bir parti çıkmazsa kazanmaya devam edecekler.

AKP'ye mesafeli hatta kızgın insanlar da AKP'ye oy atmaya devam edecek. Çevremizde bunları duyuyoruz.

AKP'nin alternatifi CHP değil ve olamaz. CHP'ye kızan bir CHP'li için AKP'nin alternatif olamayacağı gibi...

Benim gördüğüm tek çözüm;

Demirel. :) (inanılmaz ama öyle...)

AKP sıralarında pek çok eski "Demirelci-Anavatancı" var.

Üzeri çizilmiş ya da tekrar milletvekili olamayacağını anlamış, "merkez sağ" milletvekili ile; mecliste bir gurup oluşturabilir ise (ki, bu gurup görüntüsü seçimler için çok önemli bir psikolojik üstünlük...) Genç bir lider önderliğinde AKP'ye bir alternatif oluşabilir.

Yoksa CHP diye özetlediğimiz, birey olabilmiş, olup bitenin farkında olan, muasır medeniyetlerin seviyesine ulaşmak isteyen seçmen sayısı, seçim kazanmak için yeterli değildir.

Avrupa'nın en sağcı en muhafazakar ülkesinde yaşıyoruz maalesef. Ben bu kadar CHP oyuna bile şaşırmaktayım...

Mücadeleye devam etmeliyiz ancak şu anki durumda kazanmamız imkansız.

Katılıyorum sana cehpeyle bu iş olmaz bir sağ parti çıkmadan olmaz. cehpe mehpeyin oyları sabitir akapenin oyunu bölecek sağ parti lazım. ama nedendir anlamış deyilim birsi çıkpta sağ parti kurmuyorlar sanki uykuya dalmışlar yada komdalar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

türkiyenin ihtiyacı olan tek şey, bütünlüktür. siyasi liderlerden tutun da halkın tamamı bölünmüş. herkes bölük bölük...bizleri bir arada eşit ve adil bir şekilde yönetebilecek kişilerin siyasete el atması lazım. bu yazdıklarım kulağa hoş geliyor diyeceksiniz nerede o kişiler, bu bir umut, düşünce, istek...

bakınız akp diyorsunuz şeriat gelecek diyorsunuz bunlar alakasız durumlar. şeriat dediğiniz yönetim biçimi akp ye ters ve asla kabul edemeyeceği bir sistemdir. şeriat gelse akp nin çoğu idam edilir. hatta türk siyasetcileri ülkeyi terk eder. bundan dolayı asla gerçekleşmeyecek.

gel gelelim akp ye, benim içim de öyle hisler oluşmaya başladı ki bu seçimlerden sonra tek başına iktidar olursa, amerikan israil yapımı yeni bir türkiyenin oluşumu hayata geçirilecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Mantık,

Öncelikle size böylesi bir başlık ve karamsarlığı hiç yakıştıramıyorum. Savaş meydanlarda kazanılmaz veya kaybedilmez. Savaş öncelikle beyinde kazanılır veya kaybedilir. Atatürk’ün o meşhur ’’geldikleri gibi giderler’’ sözünden habersiz bir Atatürkçü düşünülebilir mi? O günkü en ağır, en umutsuz şartlarda dahi bu ülke sadece düşman işgalinden kurtarılmamış, aynı zamanda cehalet denen amansız düşmanla da savaşa girilip galip ayrılınmıştır.

Evet bu dinciler de geldikleri gibi gidecekler. Türkiye asla bir İran olmayacak. 200 yıllık bir aydınlanma sürecini geriye çevirmek sanıldığı kadar kolay olmasa gerek. Mısır’da bile şeriatçılar başarılı olamadı, Türkiye’de nasıl olacak? Şu anki şartların dincinin lehinde olması nicelerini yanıltıyor olabilir, ama unutulmamalıdır ki o şartların büyük bir kısmı dış destekle kurulmuştu, ki o destek şu anda bitmiş durumda.

Gezi Direnişi’nin birşeyleri değiştirmede pek etkili olmadığını düşünüyorsunuz. Yanılıyorsunuz. Gezi Direnişi öncelikle AKP’nin tüm dış desteğini yok etti ve işbirlikçi liberallerin ve BAZI solcu geçinen soytarıların Tayyip Erdoğan’ın üzerine sürdüğü demokrat boyasını döktü attı. O Gezi Direnişi’dir ki despot RTE’nin tüm kimyasını bozdu ve daha çok yanlışlar yapmasına yol açtı. O Gezi Direnişi'dir ki liberal-dinci işbirliğini hallaç pamuğu gibi attı. Şu anda AKP- Cemaat koalisyonunun ruhuna el fatiha okunuluyor. Yakında helvası dağıtılacak. İşte tüm bunlar Gezi Direnişi sonucu meydana geldi ve bu direnişin dinciler üzerindeki yıkıcı etkisi zamanla daha iyi anlaşılacak.

Bazı şeyler vardır yaşanmadan bilinmez. Aklı başında aydınlar çoğunlukla insanları ve toplumları şarlatanlara, çıkarcılara, despotlara, aç gözlü muhterislere karşı daima uyarır, ama bazen de sözleri pek dinlenmez. Bak o konuda size hak veriyorum. Ben şahsen toplumların da bireyler gibi günah işleyeceğine inanıyorum. Ama şuna da kaniyim ki bu toplumu malum dinciler manipüle etti. Bu toplum asla Arap müslümanları gibi değildir. Türk toplumu, 1400 yıllığın gerici düşünceleri kendisine dikte edilsin diye seçmedi bu adamları. Tamam, öyle isteyen bir dinci taban var, ama o taban asla çoğunluğu oluşturmuyor.

AKP’nin bu kadar oy almasının gerisinde merkez sağı ele geçirmesi yatıyor. Eğer merkez sağ, geçmişteki yolsuzlukları yüzünden halkın güvenini kaybetmeseydi ne AKP bu kadar oy alabilir ne de şu anki durumlar yaşanırdı. Bir merkez sağ partinin kurulması demek AKP’nin otomatikmen %15 oy kaybetmesi demektir. RTE’nin Gezi Direnişi’nden sonra Koç Grubu’nun üzerine yürümesinin gerisinde işte bu, merkez sağ parti kurma çalışmaları yatıyor. Ama bundan sonra istese de istemese de o parti bir şekilde kurulacak, çünkü efendiler çok rahatsızlar bizim despottan. Onu öngörülemez, maceraperest olarak değerlendiriyorlar artık. En son Mayıs ayındaki Amerika seyahatinde bu rahatsızlık dile getirildi. Gezi Direnişi de bu rahatsızlığın üzerine bir güzel tüy dikti.

Kısacası 2011 yılında kurulan dinci diktatörlük gümbür gümbür yıkılıyor. Buradaki bir arkadaşın dediği gibi hiç de öyle kanlı manlı olmayacak bu. Göreceksiniz bu despot için kimse kendisini ateşe atmayacak. Onu tıpkı Sezar’ı devirir gibi en başta kendi arkadaşları devirecek. Aşağıladığı, ezdiği, tüm kişiliklerini yok ettiği o zavallı menfaatperestler… O menfaatperestler ki hiç çekinmeden merkez sağı da satmışlardı. Tunelin ucunda bir ışık görsünler, ki o ışık yakında kendilerine gösterilecek, Tayyip’i de orada satıverecekler. Eh gericilikle, despotlukla buraya kadar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başka islam ülkeleriyle kıyaslandığında, Türkiye'de durumun o derece vahim olmadığına katılıyorum. Ama ben bu kadarını bile beklemezdim Türkiye için. Yani bu ülke insanının bağnaz bir kesime bu derece prim vereceğine, bunların eline bu kadar güç verip durumun bu noktalara gelmesine göz yumacaklarına ihtimal vermezdim. Yani eğer 15 yıl önce sorulsaydı bana.

Benim hayal kırıklığım biraz orada hala.

Bu memleketin benim düşündüğüm kadar ilerlemiş olmadığının bir kanıtı bütün bu olanlar.

Doğru, Türkiye'de asıl eksiklik merkez sağın eksikliğidir.

Bu ülkede seçmenin çoğu oldum olası merkez sağa oy verir. Ortada merkez sağ kalmayınca, AKP merkez sağ kılığına büründüğü için aldı o kadar oyu. Yani eksikliğini çektiğimiz şey bir DYP, bir ANAP aslında. Yoksa AKP soldan yıkılmayacak. Merkez sağın seçmeni bu adamlar şeriat bile getirse kalkıp CHP'ye oy vermez. Bu böyle malesef. Can sıkıcı, ama böyle.

Bakın, merkez sol seçmeni öyle değil her zaman. Pek çok CHP seçmeni akın akın Turgut Özal'a oy vermişti 80'li yılların başlarında. Kötü seçenekler arasında daha iyisi ayrımını bilinçli insanlar daha iyi görüyor. Ama takım tutar gibi parti tutanlar, bu tür muhakemeye yanaşmaz. Bizim memlekette de çoğunluk takım tutar gibi parti tutar.

Bu yüzden karamsarım. Bu yüzden öfkeliyim. Bu olanları bir Mısır'a, bir İran'a, vs yakıştırırım, ama 15 yıl önce sorsanız Türkiye'ye yakıştırmazdım. Yanılmışım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Mantık,

Öncelikle size böylesi bir başlık ve karamsarlığı hiç yakıştıramıyorum. Savaş meydanlarda kazanılmaz veya kaybedilmez. Savaş öncelikle beyinde kazanılır veya kaybedilir. Atatürk’ün o meşhur ’’geldikleri gibi giderler’’ sözünden habersiz bir Atatürkçü düşünülebilir mi? O günkü en ağır, en umutsuz şartlarda dahi bu ülke sadece düşman işgalinden kurtarılmamış, aynı zamanda cehalet denen amansız düşmanla da savaşa girilip galip ayrılınmıştır.

Evet bu dinciler de geldikleri gibi gidecekler. Türkiye asla bir İran olmayacak. 200 yıllık bir aydınlanma sürecini geriye çevirmek sanıldığı kadar kolay olmasa gerek. Mısır’da bile şeriatçılar başarılı olamadı, Türkiye’de nasıl olacak? Şu anki şartların dincinin lehinde olması nicelerini yanıltıyor olabilir, ama unutulmamalıdır ki o şartların büyük bir kısmı dış destekle kurulmuştu, ki o destek şu anda bitmiş durumda.

Gezi Direnişi’nin birşeyleri değiştirmede pek etkili olmadığını düşünüyorsunuz. Yanılıyorsunuz. Gezi Direnişi öncelikle AKP’nin tüm dış desteğini yok etti ve işbirlikçi liberallerin ve BAZI solcu geçinen soytarıların Tayyip Erdoğan’ın üzerine sürdüğü demokrat boyasını döktü attı. O Gezi Direnişi’dir ki despot RTE’nin tüm kimyasını bozdu ve daha çok yanlışlar yapmasına yol açtı. O Gezi Direnişi'dir ki liberal-dinci işbirliğini hallaç pamuğu gibi attı. Şu anda AKP- Cemaat koalisyonunun ruhuna el fatiha okunuluyor. Yakında helvası dağıtılacak. İşte tüm bunlar Gezi Direnişi sonucu meydana geldi ve bu direnişin dinciler üzerindeki yıkıcı etkisi zamanla daha iyi anlaşılacak.

Bazı şeyler vardır yaşanmadan bilinmez. Aklı başında aydınlar çoğunlukla insanları ve toplumları şarlatanlara, çıkarcılara, despotlara, aç gözlü muhterislere karşı daima uyarır, ama bazen de sözleri pek dinlenmez. Bak o konuda size hak veriyorum. Ben şahsen toplumların da bireyler gibi günah işleyeceğine inanıyorum. Ama şuna da kaniyim ki bu toplumu malum dinciler manipüle etti. Bu toplum asla Arap müslümanları gibi değildir. Türk toplumu, 1400 yıllığın gerici düşünceleri kendisine dikte edilsin diye seçmedi bu adamları. Tamam, öyle isteyen bir dinci taban var, ama o taban asla çoğunluğu oluşturmuyor.

AKP’nin bu kadar oy almasının gerisinde merkez sağı ele geçirmesi yatıyor. Eğer merkez sağ, geçmişteki yolsuzlukları yüzünden halkın güvenini kaybetmeseydi ne AKP bu kadar oy alabilir ne de şu anki durumlar yaşanırdı. Bir merkez sağ partinin kurulması demek AKP’nin otomatikmen %15 oy kaybetmesi demektir. RTE’nin Gezi Direnişi’nden sonra Koç Grubu’nun üzerine yürümesinin gerisinde işte bu, merkez sağ parti kurma çalışmaları yatıyor. Ama bundan sonra istese de istemese de o parti bir şekilde kurulacak, çünkü efendiler çok rahatsızlar bizim despottan. Onu öngörülemez, maceraperest olarak değerlendiriyorlar artık. En son Mayıs ayındaki Amerika seyahatinde bu rahatsızlık dile getirildi. Gezi Direnişi de bu rahatsızlığın üzerine bir güzel tüy dikti.

Kısacası 2011 yılında kurulan dinci diktatörlük gümbür gümbür yıkılıyor. Buradaki bir arkadaşın dediği gibi hiç de öyle kanlı manlı olmayacak bu. Göreceksiniz bu despot için kimse kendisini ateşe atmayacak. Onu tıpkı Sezar’ı devirir gibi en başta kendi arkadaşları devirecek. Aşağıladığı, ezdiği, tüm kişiliklerini yok ettiği o zavallı menfaatperestler… O menfaatperestler ki hiç çekinmeden merkez sağı da satmışlardı. Tunelin ucunda bir ışık görsünler, ki o ışık yakında kendilerine gösterilecek, Tayyip’i de orada satıverecekler. Eh gericilikle, despotlukla buraya kadar.

Çok içaçıcı yazmışsın atabeycim ,şerefine tayyip diyelim hep beraber

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...