Jump to content

Sormak isteyip soramadıklarımız...Derin düşünceler...


Recommended Posts

  • İleti 836
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Forumun seviyesi yerlere inmiş. Atatürk'e laf eden insanların mantıki yapıları nasıl şekilleniyor bunun ciddi bir şekilde incelenmesi gerekli. Elbette her zamanki gibi bunların altyapılarını din ve inanç sistemi oluşturuyor. Atatürkü seven dindarlar da çok ancak din ile aldatılmaları çok kolay.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Forumun seviyesi yerlere inmiş. Atatürk'e laf eden insanların mantıki yapıları nasıl şekilleniyor bunun ciddi bir şekilde incelenmesi gerekli. Elbette her zamanki gibi bunların altyapılarını din ve inanç sistemi oluşturuyor. Atatürkü seven dindarlar da çok ancak din ile aldatılmaları çok kolay.

forumda seviye yoksa bu İslama saldırı açanlardan kaynaklanıyor. edepli tek bir tartışmanız yok kalkmış burada seviyeden bahsediyorsun. sizinkide pişkinliğin ötesi olsa gerek. bu kadarda utanmaz insanlar olurmu...

Link to post
Sitelerde Paylaş

direngezi, benim yazdığım her yazıya cevap verebilirsin ama senin saçma sapan cevaplarından iğreniyorum. lütfen mantıklı yazacaksan düşüncelerini paylaş. ukalalık taslayacaksan git başka konulara salça ol. gına geldi senden de cehaletinden de.

Link to post
Sitelerde Paylaş

konu başlıkları sürekli sabote edilip, sadece İslamı karalama amacı taşıyan yazıların yayınlanmasından sıkılanlar için kendi düşünceleri ve fikirleriyle yapacakları yorumları bu başlık altında konuşup tartışalım isterken, başlığa yapılan anlamsız yazıları anlamak mümkün değil.

konuyu kapatıp sohbete devam etmek isteyenlerle evrime bir kapı aralayıp karşılıklı duygu ve düşüncelerimizi belirtelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1. Yüksek ihtimalle, uzun bir kimyasal evrim süreciyle ilk canlı oluşmuştur. İlkin dünya koşullarında canlılık için gereken elementler zaten vardır. Bu elementler tamamen kimyasal kanunlar gereği rastgele birleşir. Kararsız yapıda olanlar tekrar bozulurlar, kararlı yapıda olanlar ise varlıklarını devam ettirirler. Bu şekilde de ilk organik bileşikler oluşur.

Okyanus derinliklerinde hidrotermal bacalarda yüksek sıcaklıklar altında daha karmaşık yapılı moleküller de oluşur. Bu bacalar birer fabrika gibidir aslında.

Kısaca, canlılık için gereken moleküllerin kendi kendine oluşması çok da zor değildir. Sadece biraz zaman alır ki bu zaman bolca var. Peki ilk canlı nasıl oluştu ?

Küçük yağ kabarcıkları hücre zarı görebilecek yarı geçirgen bir özelliğe sahiptir. Moleküler yapısı gereği ( hidrofob ve hidrofil uçlara sahip ) su içinde halkasal yapıda bulunur. Bu da içini, dış ortamdan ayırmasını sağlar. Küçük moleküller (monomerler) difüzyon kuralları gereği bu kabarcıkların içine girerler. İçeride biriken monomerlerden birbirinin yapısına uygun olanlar polimerleşip hücre dışına çıkamayan daha büyük moleküllere dönüşür (polimerler). En çok kabul edilen bir hipoteze göre ilk oluşan nükleik asit RNA'dır. RNA, DNA dan daha basit bir yapıya sahiptir. DNA çift zincirken, RNA tek zincirden oluşur. Sentezi daha kolaydır. RNA'nın daha basit hali ise ribozim adında oto-katalizör bir enzimdir. Yani ribozim bir defa oluştuğunda, kendi kendini katalize ederek (reaksiyonunu hızlandırarak) çok kısa sürede kendinden tekrar tekrar sentezleyebilir. Peki ribozim, ribozimi sentezliyorsa ilk ribozimi kim sentezledi ? Hiçkimse. Bir molekülün oluşması için ekstra enzime ihtiyaç yoktur. Enzim sadece aktivasyon enerjisini düşürerek zaten devam eden reaksiyonu hızlandırır. İlk ribozim tamamen kimyasal kanunlar gereği kendiliğinden uzun bir süreç içinde oluşmuştur. Bir defa oluştuğunda ise binlerce defa daha oluşması an meselesidir. Çünkü kendi kendisinin enzimidir.

Ribozimler ilkin hücrelerin kalıtım maddesiydi. Ribozimler daha karmaşık olan RNA'ya evrildiler. RNA'lar ise DNA'ya geri-transkriptaz denen bir enzimle dönüşüyorlar. İlk defa DNA oluştuktan sonra ise bu DNA son derece kararlı yapısından ötürü kolay kolay RNA gibi bozulmaz. Ve DNA kendini eşleyebildiği için her bölünmede bir DNA daha oluşur. Bu şekilde ilk genetik materyal taşıyan canlılar oluşur. Hücrenin koaservat yapıdan, bugünkü haline kadar gelişimini anlatan bir sürü hipotezler teoriler kanıtlarıyla zaten var. İlk canlı sorulduğu için buraya kadar anlatıyorum. Daha sayfalarca devam edilebilir yani.

İlk canlı organizma yani ilk çok hücreli canlılara geçiş ise, hücrelerin ortak çalışmasıyla başlıyor. Buna en güzel örnekler volvox ve pandorina kolonileridir. Pandorina kolonisindeki hücreler arasında iş bölümü yokken volvox kolonisindeki hücreler arasında iş bölümü ve iletişimi sağlayan sitoplazmik bağlar vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

direngezi, benim yazdığım her yazıya cevap verebilirsin ama senin saçma sapan cevaplarından iğreniyorum. lütfen mantıklı yazacaksan düşüncelerini paylaş. ukalalık taslayacaksan git başka konulara salça ol. gına geldi senden de cehaletinden de.

Ben bayılıyorum senin ve diğer cehalet abidelerinin yazılarına

Korkma forumu okuyanlar için yazıyorum özellikle yazıların düzeltme gerektiren sefil iddialarla dolu olmasa yazmazdım

Link to post
Sitelerde Paylaş

1. Yüksek ihtimalle, uzun bir kimyasal evrim süreciyle ilk canlı oluşmuştur. İlkin dünya koşullarında canlılık için gereken elementler zaten vardır. Bu elementler tamamen kimyasal kanunlar gereği rastgele birleşir. Kararsız yapıda olanlar tekrar bozulurlar, kararlı yapıda olanlar ise varlıklarını devam ettirirler. Bu şekilde de ilk organik bileşikler oluşur.

Okyanus derinliklerinde hidrotermal bacalarda yüksek sıcaklıklar altında daha karmaşık yapılı moleküller de oluşur. Bu bacalar birer fabrika gibidir aslında.

Kısaca, canlılık için gereken moleküllerin kendi kendine oluşması çok da zor değildir. Sadece biraz zaman alır ki bu zaman bolca var. Peki ilk canlı nasıl oluştu ?

Küçük yağ kabarcıkları hücre zarı görebilecek yarı geçirgen bir özelliğe sahiptir. Moleküler yapısı gereği ( hidrofob ve hidrofil uçlara sahip ) su içinde halkasal yapıda bulunur. Bu da içini, dış ortamdan ayırmasını sağlar. Küçük moleküller (monomerler) difüzyon kuralları gereği bu kabarcıkların içine girerler. İçeride biriken monomerlerden birbirinin yapısına uygun olanlar polimerleşip hücre dışına çıkamayan daha büyük moleküllere dönüşür (polimerler). En çok kabul edilen bir hipoteze göre ilk oluşan nükleik asit RNA'dır. RNA, DNA dan daha basit bir yapıya sahiptir. DNA çift zincirken, RNA tek zincirden oluşur. Sentezi daha kolaydır. RNA'nın daha basit hali ise ribozim adında oto-katalizör bir enzimdir. Yani ribozim bir defa oluştuğunda, kendi kendini katalize ederek (reaksiyonunu hızlandırarak) çok kısa sürede kendinden tekrar tekrar sentezleyebilir. Peki ribozim, ribozimi sentezliyorsa ilk ribozimi kim sentezledi ? Hiçkimse. Bir molekülün oluşması için ekstra enzime ihtiyaç yoktur. Enzim sadece aktivasyon enerjisini düşürerek zaten devam eden reaksiyonu hızlandırır. İlk ribozim tamamen kimyasal kanunlar gereği kendiliğinden uzun bir süreç içinde oluşmuştur. Bir defa oluştuğunda ise binlerce defa daha oluşması an meselesidir. Çünkü kendi kendisinin enzimidir.

Ribozimler ilkin hücrelerin kalıtım maddesiydi. Ribozimler daha karmaşık olan RNA'ya evrildiler. RNA'lar ise DNA'ya geri-transkriptaz denen bir enzimle dönüşüyorlar. İlk defa DNA oluştuktan sonra ise bu DNA son derece kararlı yapısından ötürü kolay kolay RNA gibi bozulmaz. Ve DNA kendini eşleyebildiği için her bölünmede bir DNA daha oluşur. Bu şekilde ilk genetik materyal taşıyan canlılar oluşur. Hücrenin koaservat yapıdan, bugünkü haline kadar gelişimini anlatan bir sürü hipotezler teoriler kanıtlarıyla zaten var. İlk canlı sorulduğu için buraya kadar anlatıyorum. Daha sayfalarca devam edilebilir yani.

İlk canlı organizma yani ilk çok hücreli canlılara geçiş ise, hücrelerin ortak çalışmasıyla başlıyor. Buna en güzel örnekler volvox ve pandorina kolonileridir. Pandorina kolonisindeki hücreler arasında iş bölümü yokken volvox kolonisindeki hücreler arasında iş bölümü ve iletişimi sağlayan sitoplazmik bağlar vardır.

teşekkür ediyorum nemesis, çok zahmete girmişssin çok detaya inip açıklamaları yapmışssın, emeğine sağlık.

yazmış olduğun bu tanımlama ve düşüncelere ben pek katılmıyorum nedeni ise varsayımlarla yürütülmesidir, olabilirliği yüksek olması olabilir olmasını gerektirmez.

birde R. Dawkins canlılığın bu dünyaya uzaydan geleceği iddiasını öne sürmüştür. çünkü bahsetmiş olduğunuz şartlar altında bir yaşamın oluşmasının mümkün olmayacağı aşikar. ilk kıvılcım uzaydan atılmış devamı sizin bahsettiğiniz şekilde gerçekleşmiş.

size şunu sormak istiyorum; ilk oluşuma sadece varsayımlarla cevap verip açıklaması olmayan bir canlılık için bu kadar net hüküm vermek doğru olurmu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Soru: Evrim teorisine kanıt olarak sürülen fosillerde sahtekarlık yapıldı mı?

Evet sahtekarlıklar yapıldı. Ortaya çıktı. Ortaya çıkaran da yine evrimci bilim adamları.

Ama evrimi çürütecek tek bir bilimsel çalışma yok, yapılamadı. En son indirgenemez karmaşıklık ile öne gectiklerini zannettiler ama o da çürütüldü. Evrim akıllı tasarımın ürünü demeye başladılar.

Caner Taslaman da onlardan biri. Evrimi kabul eder ama akıllı tasarımın işi der.

tarihinde anarkom tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet sahtekarlıklar yapıldı. Ortaya çıktı. Ortaya çıkaran da yine evrimci bilim adamları.

Ama evrimi çürütecek tek bir bilimsel çalışma yok, yapılamadı. En son indirgenemez karmaşıklık ile öne gectiklerini zannettiler ama o da çürütüldü. Evrim akıllı tasarımın ürünü demeye başladılar.

Caner Taslaman da onlardan biri. Evrimi kabul eder ama akıllı tasarımın işi der.

yapılan bu sehtakarlıklar tarihe nasıl bir yön verdi, neleri değiştirmeyi ve empoze etmeyi hedefliyordu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...