Jump to content

SELÇUKLULAR OĞUZ (TÜRK) DEĞİLDİR


Recommended Posts

Eğer bilmek istediğiniz kim ırsspıçocuğu kim kahraman gibi ideoloji saçmalıkları değilse videonun tamamını izleyebilirsin gayet bilgilendirici ve doğru bilgiler içerir. Burda anlatılan saçmalıkla alaksı yok.

Bir gün bu yarak kafalılar Göktürk dediğimiz devlet Türk değil diyecekler na buraya yazıyorum.

4,5 saat diye korkak olmayın amk iki film eder anca, bir şeyler öğrenecekseniz beş satır yazıyla olmaz 4,5 saatlik video ilede olmaz sadece bazı konularda özet bilgi için bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 40
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

PKK nın Türk milletine ihaneti ortadadır.

Halkların kardeşliğine inananlar PKK faşizmini göremiyorlarsa utanmalıdır.

PKK BDP ezilen halklar içinmi uğraşıyor..yoksa Kürt ırkçılığı için mi..

PKK ve BDP yi destekleyenden ne solcu nede Sosyalist olur..

Abilerimiz sosyalistler 1980 den önce Kürt faşizmi ile savaşıyordu..

MHP li osmanlıcılar ..Yani Oğuz Türk düşmanları..komünistler birbirini yiyorlar diye kampanya yapıyorlardı..

Asla Türk veya Oğuz olamadı cahiller.. Rumları ecdat zannettiler

Mhpnin milliyetçilik adına bu kadar oy kapması sinir bozucu.Bütün bilinçli insanların Atatürk milliyetçiliği etrafında toplanması akpnin sonunu getirirdi.1980 öncesi kürt faşizmini biraz açar mısın peki ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bop eş başkanının Selçuklu Modeli önermesinden sonra Selçukluyuda kendi soysuz geçmişlerine alet etmek isteyen bir dolu çakma tarihçide yandaş kanal Haber Tükürükte çıkmasıyla bizim anadolu (Ludwig 2) bilmediği tarih konusuyla penise sarılır gibi sarılmış. Önce

bunları söyleyen tarihçinin nerelerde yazdığına bakmak lazım değilmi :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer bilmek istediğiniz kim ırsspıçocuğu kim kahraman gibi ideoloji saçmalıkları değilse videonun tamamını izleyebilirsin gayet bilgilendirici ve doğru bilgiler içerir. Burda anlatılan saçmalıkla alaksı yok.

Bir gün bu yarak kafalılar Göktürk dediğimiz devlet Türk değil diyecekler na buraya yazıyorum.

4,5 saat diye korkak olmayın amk iki film eder anca, bir şeyler öğrenecekseniz beş satır yazıyla olmaz 4,5 saatlik video ilede olmaz sadece bazı konularda özet bilgi için bu.

Vatandaş Yeni Şafak yazarı tabi ki diyecek bizim soysuz Anadoluda hemen bu videolara sarılıp foruma basacak :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Sevgili Anadolu gardaşım.

Cidden en zor tarıhlardan birimi desek yoksa birincisimi?

Türk tarıhını araştırmak golay iş degil.

Nerdeyse Tüm dünyeyi elden geçirmek gerek.

Oda çok zaman isteyen bir iş.

Hah ,başka iş yapmak zorunda olmazsında,tüm günlerini ona verirsen ancak başedebilirsin sanırım.

Ama ınsan yapacamda dedimi ınsan istediginide yapar.

Sen bu işe ciddi olarah sarılmışsın bizimde sana elimizden geldigi kadar yardım etmemiz gerekir eger bizlerden yardım ehtiyeci duyarsan.

Yazılarında Tire geçti.

Orda arkadaşlarım ve baldızım var.Ordan herhengi bir bilgi edinmek istersen sana yardımcı olabiliriz.

Gerçekten Tire halkı çok olgun ve oturaklı ınsanlar.Geçmişlerine ,törelerine bağlı halk.

Bir tarıhda kanal 7 kendimizin soy kütügümüz üzerinde araştırma yapmıştı.

Biz Babil kentindeki Türkmenlerdenmişiz.

Dedemde öğle anlatırdı.Önce mısır İskenderiyeye sonra Yozgata daha sonrada Tırabzona yerleşmişiz.Tırabzonlular bize Babilliler anlamına gelen PAPOLİLAR demişlerdir ve öylede kalmış adımız.

Bizlerden birçokları hala işyerlerinin adının başına PAPOLİ yazısını eklerler.

Neyse kafa şişirmiyim

Görüşmek üzere

Tolonbeg

İlginç,,

Fakat tarihte

Oğuzları aşağılamak için..

Türkiyede oturan da kim diye küçümseme yapmış Tacik islamcı selçuklular....

Oğuz da kim ki...anlamında Türkmen demeye başlamışlar..

Babil çok önce...

Uymuyor..

Şu olabilir..Iraktaki Oğuz Türkmenlerin olduğu bölgeye belki yakın zamana kadar babil diyiyor olabilirler..

Tirede 40 kişi kadar bir grup yazılarımı takip ediyorlar..ama hiç yorum yapmıyorlar..

Sadece okuyorlar.. bakalım karşılıklı konuşmaya başlarsak..bilgiler alabilirim..

her türlü desteğe açığım..

Yardımcı olan arkadaşlara teşekkür ediyorum..

Ayrıca sizede Tolon bey

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mhpnin milliyetçilik adına bu kadar oy kapması sinir bozucu.Bütün bilinçli insanların Atatürk milliyetçiliği etrafında toplanması akpnin sonunu getirirdi.1980 öncesi kürt faşizmini biraz açar mısın peki ?

1980 den önce Sol Fransiyonlar vardı.

Bir fraksiyon bu bildiğin Apo ydu..

Apocular derlerdi onlara..

Devgenç Devsol ve benzerleri..Bu apocularla çatışırdı..

MHP Bilgisiz insanlar topluluğu..

Solcular bir birini öldürüyor derlerdi..

Oysa Solun bugünkü PKK la savaşıydı..yapılan..

Bu gün solda bunu unutmuşlar çoğu kişi..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vatandaş Yeni Şafak yazarı tabi ki diyecek bizim soysuz Anadoluda hemen bu videolara sarılıp foruma basacak :)

Serefsiz sen soylumusun?

daha soyunun kim olduğunu bile bilmiyorsun...ama bağıra bağıra öğreneceksin..

Türk deyimini Göktürk imparatorluğuna dayandıranlar bulunmaktadır. Bu doğruysa zaten biz Türk değilizdir. Çünkü Göktürkler biz Oğuzların en amansız düşmanıdır. Kitabelerde öyle yazmaktadır.

GÖKTÜRK YAZITLARI-KÖL TİGİN (KÜL TİGİN) YAZITI

Kuzey yüzü

“Gök, yer bulandığı için düşman oldu. Bir yılda beş defa savaştık. Üçüncü olarak Bolçuda Oğuz ile savaştık. Kül Tigin Azman akına binip hücum etti, mızrakladı. Askerini mızrakladık, ilini aldık.

Beşinci olarak Ezginti Kadız da Oğuz ile savaştık. Kül Tigin Az yağızına binip hücum etti. İki eri mızrakla dı, çamura soktu. O ordu orda öldü. Amga kalesinde kışlayıp ilk baharında Oğuza doğru ordu çıkardık. Kül Tigini evin başında bırakarak, müdafaa tedbiri aldık. Oğuz düşman, merkezi bastı. Kül Tigin öksüz akına binip dokuz eri mızrakladı, merkezi vermedi.”

Sen Göktürkmüsün?

Yoksa Oğuzmusun?

Yoksa Kürt mü?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada Mevlana'ya olan tepkinizin tek sebebi Mevlana'nın "Tacik" olması mı?

Mevlana Celaleddin Rumi (1207-1273)

Afganistan’ın Belt kentinde doğmuştur. Babası Bahaddin Veled’tir. Mevlana Arapçada “Efendimiz” demektir.

“Bahaddin Veled, Manevi nüfuzundan çekinen Harzem Şahlar’la arası açılıp Belh’ten ayrıldığı sırada Mevlana pek küçük bir çocuktu” (T. Yılmaz Öztuna, Türkiye Tarihi II.s.239)

Konyaya gelmeden pek çok yerleri dolaştı, Moğol devletinin verdiği imkanla Medreselerde dersler vermeye başlamıştı.

1244 Yılında Konya’ya gelen Tebrizli Şemşeddin Mehmet adlı esrarengiz dervişten çok etkilendi.

“Tebrizli Şems’in gelişi onun his alemini altüst etti” (T. Yılmaz Öztuna, Türkiye Tarihi II.s.240)

Mevlanan’ın Oğlu bu yaşanan ilişkiden rahatsız olduğu için Şems’i ölümle tehdit etti. Bunun üzerine Şemsi Tebrizi Şama döndü.

Mevlana Şems’le 15 ay süren sohbete doyamamıştı. Onun gitmesiyle perişan oldu. Bu neticeyi beklemeyen müritleri pişman oldular… Mevlana’nın oğlu Veled ve 20 kişilik heyetin Şama gidip yalvarmaları üzerine 9 ay sonra Konya’ya döndü…Şems 1247 de birdenbire esrarengiz şekilde bir daha bulunamamak üzere yok oldu.

Bu ölümden diğer Oğlu Alaeddin Çelebiyi sorumlu Tutmuştur. Esrarengiz bir şekilde Oğlu ölmüş ve Şems nedeniyle Oğlunun cenaze törenine bile katılmamıştır.

“Aslem Türk-est eger-çi Hindu-guyem “ Farsça söylüyorsam da aslım Türktür demiştir. Bu söz bile ne kadar siyasetçi ve düzenbaz olduğunu göstermeye yeterlidir.

"Her ne kadar Farisi yazıyorsam da aslen Türkmenem" diye yalan söylemiş bir Türkçe düşmanıdır.

Türkleşme sürecindeki Anadolu'da İran etkisini artırmayı kendine amaç edinmiş bir sahte evliyadır.

Şems-i Tebrizi ve Selahattin Zerküb denen adamlarla aykırı (homosexüel)ilişkiler yaşamış bir şahıstır.

İlişki yaşadığı erkeği öldürdüğü gerekçesiyle Kendi oğlunun cenazesine gitmemiştir.

Moğollardan avanta alıp ispiyonculuk yaptığı çeşitli kaynaklardan doğrulanmıştır.

Moğol ve Selçuklu orduları beraberce Anadolu da Türk varlığını yok etme saldırılarına başladıkları dönemde, Konyanın işgalinde Türkleri satmış Moğollara ve Selçuklulara ajanlık yapmıştır. “Karamanoğlu Mehmet Bey Mut ovasında yakalanarak öldürülmüştür.” (P.Dr. Y.Yücel - A. Sevim Türkiye Tarihi I-137)

Mevlâna Celâleddin'in oğlu Velet Çelebi. Sultan Mesut'a Türkmen kırımı önerir. Can korkusundan mağaralara, ormanlara saklanan bu göçebeler için «âlem yıkıcı» nitemini kullanır ve şu öğütte bulunur: «Onlar öyle zarar vermişlerdir ki, Şahım, sakın sen onlara acıma; halkın yaşamasını istiyorsan onların tümünü kurban et.» demiştir. (Melih Cevdet Anday cumhuriyet gazetesi 2.7. 1982)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Resmi tarihte,

Selçuklu Imparatorluğu’nun 1040 yılında Konya’da kurulduğu ve 1157 yılında da yıkıldığı,

imparatorluğun resmi dili Farsça, Arapça olduğu söylenir.

Nasıl oluyor da, bir millet bir devlet kuruyor ve ana dilini resmi dil olarak kullanmıyor?

Selçuklu Devleti’nin resmi dilinin Farsça olması, devletin kuruculari olan Türkleri incitmiyor muydu?

Saray ve ordu dili Türkçe olduğuna göre, hükümdar yazışmaları imzalamak için tercüman mı kullanıyordu?

Komutanlar askerlerine Türkçe komut verirlerken utanıyorlar mıydı?

Konya ve civarında Iranlılar da yaşamıyordu, nasıl odu da Selçuklular'ın resmi dili Farsça oldu?

Yoksa Selçuklular Türk değil miydi?

Evet, Selçuklular Türk değil Tacik ti yani Afgan’dı.

Afganca üç önemli şiveden oluşan bir dildir.

Güneyde konuşulan şive Peştunca’dır.

Okuma yazma bilmedikleri için haraç sözleşmelerini yapmak üzere Iran’dan okuma yazma bilenler getirildi.

Gelen Iranlılar da Peştunca bilimiyorlardı. Bu nedenle yazışmalar Farsça yapıldı.

Böylece Selçuklular'ın da dili mecburen Farsça oldu.

Eskiya sürüsü de Farsça bilmediği için, saray ve ordunun dili de Peştunca olarak kaldı.

Ne sarayda ne de orduda hicbir zaman Türkçe konuşulmadı.

Çünkü Büyük Selçuklu Imparatorluğu'nu kuranlar, Türk değil Afganli Peştunlardı.

tarihinde Anadolu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

OSMANLI VE SELÇUKLU TARİHİ NASIL UYDURULMUŞ.. Lamartine tarih yazdırmak.

ZATEN TOPU TOPU İKİ TANE KAYNAK VAR BUNLAR DA NASIL YAPTIRILMIŞ

Osmanlı tarihini saptırılmış ve gerçekleri yansıtmayan biçimde yazanların temel aldığı bazı kaynaklar vardır. Yurt içi kaynaklar 1500 yıllarından sonra Sarayın istekleri doğrultusunda resmi saray görevlileri tarafından yazılmıştır. Bu kaynakların objektif olduğunu düşünmek mümkün değildir. Daha önceki yıllar ve 1500 yıllarından sonra yaşananlara kaynak olmak üzere 1800’lü yıllarda yaşamış birkaç kişinin yazdıkları kullanılır. İlginçtir ki bu kişiler belgeye dayanmadan 1300 yıllarının tarihi hakkında bilgilerde verirler.

Bu tarihçilerin ne amaçla bunu yaptıklarını kanıtlarıyla beraber açıkladığımda, Size anlatılan klasik Osmanlı tarihine ve klasik Osmanlı tarihçilerine güvenmeye devam edip etmeyeceğinize kendiniz karar verebilirsiniz.

Osmanlıya Kaynak alınan tarihçilerden en önemlisi LAMARTİNE dir. Lamartine Osmanlıların tarihini yazmıştır. Araştırma ve incelemeye dayanmayan bu tarih kitabı Hammer den kopyalanmış gibidir. Aslında aynı şeyleri anlatan birkaç kitap olursa, aslı astarı olmayan Osmanlı tarihini herkes gerçek zanneder kurnazlığıyla kitaplar oluşturulduğunu göreceğiz. Başarılı oluklarını söylemekte mümkün çünkü Onlarca yıldır Türklere bu masalları anlattılar ve kimse de itiraz etmedi. 1800 Yılından sonrası yaşananları ve o dönemden sonrası gerçek Osmanlı tarihini yazanlar olduysa da, bunlara halkın ulaşması mümkün olamadı.

Lamartine nin tarihi bir kopya olmak dışında tarihe bir şey kazandıran bir kitap olmamıştır. Ancak amacına ulaşarak, Atasözlerimizden olan “Bozacının şahidi Şıracı” görevini yerine getirmiştir. Fakat bu kitabı yazmak Lamartine oldukça çok para kazandırmıştır.

Lamartine’in Ticaret adamı, Devlet adamı ve Edebiyatçı yönleri vardı. 1833 te III. Napolyon hükümetinin Dış işleri bakanıydı. Fransa dışındayken Costantinepolis ziyareti sırasında Parlementoya seçilmişti. Parlamentoda Osmanlı devletinin bir an önce büyük devletler tarafından paylaşılmasını savunup, 1839 Temmuzunda Fransız parlamentosunda “Artık Türkiye yoktur” derken Daha sonraki yıllarda parasızlık ve Ticaret adamlığı onu Osmanlı dostu yapmıştır.

Lamartine, III Napolyonun 5.434.226 oyla Cumhurbaşkanı seçildiği mecliste rakibi olarak sadece 17.910 alabilmiştir. Bir siyaset adamı için bundan daha kötü bir sonuç olamaz. Bu sonuç sonrası Osmanlı dan istediklerini almaktan başka çaresi kalmamıştı.

İş adamı olarak sıkıntıda bulunduğu önemlerde Osmanlıdan toprak imtiyazı istemiştir. Osmanlı ziyaretlerine kadar borçları nedeniyle sıkıntılar içinde yaşayan biriydi. Yazar olarak Osmanlı ile ilgili anılarda kaleme almıştır.

1848 yılında Sultan Abdülmecidden Modern yöntemlerle işleteceği bir çiftlik için yer istemiştir. Bu yazışmalarla ilgili dosyalar 1925 yılında tarihçi Ahmed Refik(Altınay) tarafından yayınlanmıştır. (Ahmed Refik Lamartine’in Türkiye’ye Müracaat kararı, İzmirdeki çiftliği,1849-1853;İstanbul 1925)

Aslında Fransa da gerçeği bilmiyormuş. Osmanlının yalan bir tarih yazdırmak amacıyla Lamartine teklif yaptığı yani Teklifin Osmanlı tarafından yapıldığı düşünülüyormuş. Ancak mektuplar Fransızcaya çevrilip yayınlanınca Fransızlarda gerçeği öğrenmişler.(Wılly Sperco,”Lamartine et Son Domaine en asie Mineure” La Revue de France; 15 Eylül 1938)

Lamartin Mali sıkıntılar içinde olduğu için yurt dışında çalışmak istediğini yazarak, Toprak işlemeyi ve çiftçiliği iyi bildiğini yazarak kendine bir arazi tahsis edilmesini istediğini yazıyor.

Reşid paşa bu fırsatı kaçırmamaları gerektiğini padişaha anlattı. Padişah olumlu yanıt verdikten sonra Çiftlikler ayarlayıp Lamartine yazılarak cevap beklendi. Lamartine incelemesi için yardımcısı Charles Roland adında birini gönderdi. Kendine refakat edilmek üzere tercüme odasından Ahmet Vefik Paşa tayin edildi. Bargar Ova’daki uçsuz bucaksız çiftlikler gezildi ve işletme hakkı verildi.38.500 dönüm dört adet çiftlikten oluşan bu İmtiyaz sözleşmeyle teslim edildi.

Lamartin çiftlikleri görmeye geldiğinde bu kadar büyüklükte olmalarından ürkmüştü. Lamartine göre bu kadar geniş toprakların işlenmesi için 500.000 Franklık bir sermayeye ihtiyaç vardı. Lamartin pamuk ekecek, bağcılık yapacak ve koyun yetiştirmeyi planlıyordu. Fakat Lamartine Fransada ne yaptıysa da gerekli sermayeyi bulamadı.

Avrupanın bu ünlü siyasetçisinden istediğini alamayacağını düşünen ve fırsatı kaçırmaktan korkan Osmanlı, İşin çıkmaza girdiğini görünce yeni bir teklif yaptı.

Osmanlıların önerisi açıktı, Lamartine hiç canını sıkmayacak, Modern çiftlikler kurmak için çaba sarf edip yorulmayacak, Osmanlı bu çiftliklerin gelirlerini toplayarak Fransadaki Lamartine yollayacaktı. Ve bir sözleşme yapılarak senede 80.000 kuruşluk bir rant bağlandı. Lamartine ne karşılığı verildiği belli olan bu rant Osmanlıdaki yıllık vezir Maaşıydı. Öyle az bir para zannedilmesin bu verilen para Mal cinsinden 2000 koyun yapmaktaydı. Bugünün 1.000.000 Tl si olduğuna göre taqhminen o dönemin en az 10.000.000 Tl civarında alım gücüne sahip parasıdır. Lamartin 1869 yılında ölene kadar bu parayı almıştır.

Emektar ege köylülerinin alınteriyle karşıladıkları parayı La martine hangi amaç için veriyorlardı?

Osmanlı Tarihi adlı gerçekle bağdaşması mümkün olmayan kitabı dışında başka bir şey yoktu.

Kitabı okuduğumda Onun yazmış olmadığını, bir devşirmenin yazığı ve bu parayı sadece isminin kullanılması için aldığını düşünüyorum.

Osmanlının gerçek tarihi kayıtları yok edilerek Uydurma bir tarih sahibi olmak için katlanılan bedel. Bir tarihi kaynak için harcanan paradır. Önemli olan Osmanlı tarihi neden bu şekilde yazılmak istendi. Osmanlı’ya neden Türk ecdat ve neden İslam din yapılmak istendi. Bunu anlamak için Selçukludan başlayarak, Osmanlıda tarikat ve cemaatlerin tarihine göz atmak gerekecektir. Türkleri sömürmek isteyen Araplar ile içimizdeki Lamartinlerin bin yıllık çabalarıdır.

Mukavelenin tüm maddeleri Ahmed refik’in risalesinde mevcuttur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Firavun ..Benim çocuklarım çekikgözlü..Ben harbi oğuzum.. Teke Yörüğüyüm..

Dikkat et sen kıro olma

Aptalsın.Irk,devlet kavramlarını karıştırıyorsun.osmanlı devleti rumdur derkende aynı hatayı yaptın selçuklu devleti taciktir derkende.

Devleti ırk olarak kabul ettiğin için osmanlı rum devletidir,selçuklu taciktir iddialarına karşı çıkanları osmanlıyı Türk selçukluyu Türk kabul etmiş gibi algılıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aptalsın.Irk,devlet kavramlarını karıştırıyorsun.osmanlı devleti rumdur derkende aynı hatayı yaptın selçuklu devleti taciktir derkende.

Devleti ırk olarak kabul ettiğin için osmanlı rum devletidir,selçuklu taciktir iddialarına karşı çıkanları osmanlıyı Türk selçukluyu Türk kabul etmiş gibi algılıyorsun.

O kadar akıllısın ki bu formda belli oluyor. herkese aptal falan deme hakkını veriyor..

Bulaşık gibi iki cümle yazıp başlıkları kirletiyorsun..

Bişey üretemeyen verimsiz eğitimsiz tip olduğun belli..

Şu Mısırda ki Memlükler Nasıl Türk devleti oluyor bir anlat o zaman..

Yada senin Mantığına göre Türkiye Cumhuriyetinin anadili Oğuzca olsa bile...

Türkiye Kürt devletidir denebilir değil mi?

Devleti kuranlar hep başka milletlerin dilini kullanırlar Çünkü

Öyle ya Osmanlı Türktü..Arapça -Farsça-- Selçuklu Türktü..Tacikçe Farsça dil konuştu..

TC de Kürt devleti o da dilini Türkçe yaptı..

Böyle bir moda var işte..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mevlana Celaleddin Rumi (1207-1273)

Afganistan’ın Belt kentinde doğmuştur. Babası Bahaddin Veled’tir. Mevlana Arapçada “Efendimiz” demektir.

“Bahaddin Veled, Manevi nüfuzundan çekinen Harzem Şahlar’la arası açılıp Belh’ten ayrıldığı sırada Mevlana pek küçük bir çocuktu” (T. Yılmaz Öztuna, Türkiye Tarihi II.s.239)

Konyaya gelmeden pek çok yerleri dolaştı, Moğol devletinin verdiği imkanla Medreselerde dersler vermeye başlamıştı.

1244 Yılında Konya’ya gelen Tebrizli Şemşeddin Mehmet adlı esrarengiz dervişten çok etkilendi.

“Tebrizli Şems’in gelişi onun his alemini altüst etti” (T. Yılmaz Öztuna, Türkiye Tarihi II.s.240)

Mevlanan’ın Oğlu bu yaşanan ilişkiden rahatsız olduğu için Şems’i ölümle tehdit etti. Bunun üzerine Şemsi Tebrizi Şama döndü.

Mevlana Şems’le 15 ay süren sohbete doyamamıştı. Onun gitmesiyle perişan oldu. Bu neticeyi beklemeyen müritleri pişman oldular… Mevlana’nın oğlu Veled ve 20 kişilik heyetin Şama gidip yalvarmaları üzerine 9 ay sonra Konya’ya döndü…Şems 1247 de birdenbire esrarengiz şekilde bir daha bulunamamak üzere yok oldu.

Bu ölümden diğer Oğlu Alaeddin Çelebiyi sorumlu Tutmuştur. Esrarengiz bir şekilde Oğlu ölmüş ve Şems nedeniyle Oğlunun cenaze törenine bile katılmamıştır.

“Aslem Türk-est eger-çi Hindu-guyem “ Farsça söylüyorsam da aslım Türktür demiştir. Bu söz bile ne kadar siyasetçi ve düzenbaz olduğunu göstermeye yeterlidir.

"Her ne kadar Farisi yazıyorsam da aslen Türkmenem" diye yalan söylemiş bir Türkçe düşmanıdır.

Türkleşme sürecindeki Anadolu'da İran etkisini artırmayı kendine amaç edinmiş bir sahte evliyadır.

Şems-i Tebrizi ve Selahattin Zerküb denen adamlarla aykırı (homosexüel)ilişkiler yaşamış bir şahıstır.

İlişki yaşadığı erkeği öldürdüğü gerekçesiyle Kendi oğlunun cenazesine gitmemiştir.

Moğollardan avanta alıp ispiyonculuk yaptığı çeşitli kaynaklardan doğrulanmıştır.

Moğol ve Selçuklu orduları beraberce Anadolu da Türk varlığını yok etme saldırılarına başladıkları dönemde, Konyanın işgalinde Türkleri satmış Moğollara ve Selçuklulara ajanlık yapmıştır. “Karamanoğlu Mehmet Bey Mut ovasında yakalanarak öldürülmüştür.” (P.Dr. Y.Yücel - A. Sevim Türkiye Tarihi I-137)

Mevlâna Celâleddin'in oğlu Velet Çelebi. Sultan Mesut'a Türkmen kırımı önerir. Can korkusundan mağaralara, ormanlara saklanan bu göçebeler için «âlem yıkıcı» nitemini kullanır ve şu öğütte bulunur: «Onlar öyle zarar vermişlerdir ki, Şahım, sakın sen onlara acıma; halkın yaşamasını istiyorsan onların tümünü kurban et.» demiştir. (Melih Cevdet Anday cumhuriyet gazetesi 2.7. 1982)

Tarihin arka odasında Afgan oluğunu açıkladılar. Ondan merak edenler baksın diye sona aldım.

Hun lar Türkmüş...Öyle konuşuyor tarihçilr..Murat.Erhan ..Cahil kadın ve ahmet taşağıl..

Hunlar Türkse neden kendilerine Türk dememişler?.

Hunlar Türkse neden Türkçe konuşmamışlar?

Biz Oğuzlar buradayız siz Türkler (yani Hunlular) neredesiniz? bulalım sizi

Öyle zart diye Türklük yokoluyorsa Biz Oğuzlar niye buradayız..?

Şu kitabede Bizi yılda beş defa mızraklayan Düşmanımız Kök Türükler nerede? ne oldu onlara? Biz oğuzlar buradayız..

Bu adamlar bu soruları sormadan devam ediyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...