Jump to content

Sanalın Yeri (Küfürsüz, tartışmasız, incitmesiz barışçıl/uzlaşmacı (tartışma için) davet)


Recommended Posts

Tuhaf bi yer burası;

Ben buraya, özgür bir düşünce ve paylaşım ortamında, etkileşimli olarak tartışabileceğimizi düşünerek, gelmiştim, Ki hala da bu nedenle bulunuyorum ve bulunacağım;

Ben burayı, özgür düşünceli ve açık fikirli insanlarla buluşabileceğim bi yer olarak düşünerek ve düşleyerek gelmiştim, Ki hala umutla umuyorum ki buluşacağız,

Belki, bi çoğumuz gibi, Bütün hayatımız, aramakla, sormakla, sorgulamakla, düşünmekle, okumakla, araştırmakla; gerçek nedir? Ben kimim? Tanrı kimdir? Kim değilse nedir? Yeryüzündeki tüm bu gerçeklik neden böyle? Neden bunca çarpıklık var? Neden bunca çarpık algı var? Savaşlar, hastalıklar, ölümler ve yıkımlar var? İnsanlar neden birbirini anlamıyor, Bizi farklı ya da uzlaşamaz yapan nedir? Gibi uzayan soru yığınlarına yanıt aramakla geçti.

Arayışımızı sürdürürken buraya da uğradık, Buraya da uğradım çünkü, bulunduğum bi çok yerde, yeryüzündeki kurumsallaşmış din ve inanç algısı yanında Tanrı düşüncesi hakkındaki gerçek fikirlerinizi, özgür düşüncelerinizi açıkça ifade edemiyorsunuz ya da sunamıyorsunuz, bu demek oluyor ki gelişemiyorsunuz ve öğrenemiyorsunuz, Bu bi yana içinizde sıkışıp kalıyor tüm sözleriniz, Yasaklanmak bir yana sanki kendimiz için konuşuyoruz, Konuşamıyoruz bile, Biz paylaşım, etkileşim, gelişim olsun, Sinerji olsun oluşsun, İnsanlar herkes özgürce tartışsın, tartışılsın, Gerçek ve gerçekler (her neyse) gün yüzüne çıksın, bulunsun, anlaşılsın, berraklaşsın, açıklansın, açılsın istiyoruz, Bunu belki de en çok, tartışarak, birlikte araştırarak, gelişerek ve birlikte sorgulayarak yapabiliriz, kimbilir, Neden olmasın, Belki yol ve yolu budur, Yanıt arayışlarımızı birleştirerek ve güçlendirerek yapabilir miyiz diye soruyorum ve düşünüyorum, Bireysel sorguların ürettiği enerjiler yitip kaybolup gidiyorsa, küçük ve cılız kalıyorsa ya da topluluklar ve gruplar olarak birleşirsek, sorarsak sorgularsak belki de, asıl gerçekler, ( henüz göremediklerimiz ve bilemediklerimiz) gün yüzüne çıkar uğraşındayız, Düşünceler tartışsın, devinsin, gelişsin merakındayız,

Burası özgür bi yer olmalı dedim, Tamam işte buldum, Burası benim yurdum, yerim, gibi olmalı, tam yeri olmalı, Özgürüm burada, Kelimelerimi savuracağım gökyüzüne, Kimse ne dediğimi, neden bahsettiğimi umursamayacak, Delice hislerimi ve düşüncelerimi dökebileceğim yeryüzüne, Rahatlayabileceğim, Susmanın ve söyleyememenin, düşünememenin acısını çıkaracağım/giderebileceğim, İnsanları dinleyeceğim ve onlardan bi şeyler öğreneceğim, Onlara kendi fikirlerimi anlatacağım ve onların fikirlerini dinleyeceğim,

Burada bulunmalıyım çünkü adı üzerinde tanrıtanımaz forum, Tanrıtanımaz forumda Tanrı düşüncesi ve inancı hakkında rahatça ve özgürce paylaşımda bulunulabilir, Mizah yapılabilir, Dalga geçilebilir belki özgürce, Hatta hiçbir kavramsal ve düşünsel putu olmayan insanlarla varoluş felsefesi tartışarak gelişebiliriz, E nazında neyim kimim anlatmak ve açıklamak ve saklanmak zorunda kalmazsınız, kalmam, Herkes muhtemelen inançsız olduğunu ya da olabileceğini düşünecektir ya da varsayacaktır orada bulunduğunda bile, Ben burada bu kadar inançlı ve dindarın bulunduğunu ve bulunabileceğini, buranın bir tartışma ve giderme yeri haline dönüşmüş olabileceğini, İnsanların burada tartışıp, didişip duruyor olduklarını ve olabileceklerini düşünmezdim bile, O neydi öyle, Tuhaf bi yer burası, Dedim ya tuhaf bi yer burası, Dünya tuhaf, Dünya başlı başına tuhaf, Herkes bi şeylerin eşinde, Herkes kendi edinimini sunmanın ve dayatmanın belki derdinde, Kendini onaylatmanın derdinde, Gerçeğin eşinde olsak, Gerçek gerçeğe odaklanmış olsak, Birlikte idealler olsak neden olmasın? Fikir ayrılıkları bizi neden ayrıştırıyor, Neden ayrıştırıyor ki? Neden ayrıştırsın ki? Eğer herkes gerçeğin eşindeyse aynı yoldadır, Farklı hiçbir yolda değildir, Çünkü herkes gerçeğe gidiyor ve gerçeğe varacak, Gerçeği hedef alan iki kişinin yolu ve anlayışı neden farklı olsun? İnançlar ve fikirler insanları ayrıştırmazlar, Neden tüm bu sorular ve cevapları gün yüzüne çıkmasın? Işımasın? Kimbilir?

Ne güzel; Buradaydım, Özgür bi yer olmalıydı, Çünkü adı başka ne olursa olsun, İnanç ve din yoğun bi toplumuz ya, Adı felsefe düşünce bile olsa bi yerin, bu kadar özgür olamaz dedim, Kendimce, En özgür yer burası olmalı, Buraya üye olan inançlı insanda bunu bilerek gelmeli, ya da öyle gelir nasıl olsa, Müdahale etmez, Saygı olur, Saygılı olur, İnsanların konuşamamaktan, susmaktan, kendilerini ifade edememekten kabaran yalnızlıklarını ve içlerinde derinleşen sessiz seslerini, biriken suskunluklarını duyar ve saygı gösterir iç dökmelerine, Buraya gelen kim olursa olsun, Sorgulamaya, felsefi olarak düşünmeye ve orada konuşulanları da duymaya hazırdır nasıl olsa, Böyle mi oldu, Bir de ne görelim, İnsanlar tartışıyor, Birbirlerine fikirlerini dayatmaya çabalıyor, Herkes birbirini, diğerini öte beri çekmeye çabalıyor, Birileri bi şeyleri bozmaya, yıkmaya, kırmaya, incitmeye, kirletmeye çabalıyor sanki,

İnsanlar toplum içinde rahatça konuşamadıkları için buraya geliyorlar, Kendileri ile benzer duyguları, ortak düşünceleri paylaşan insanlarla iletişmek, rahatça konuşmak, iç dökmek, rahatlamak için belki buraya geliyorlar, gelmelilerken, Burada bir ağ ve grup enerjisi/ruhu dinamiği oluşması gerekirken, Birileri hala gelip onlara fikir sokuşturuyor, Sokuşturmaya devam ediyor, Bu ne biçim bi iş ben anlayamadım, Adam kafa dinlemeye, kafa boşaltmaya ya da benim gibi başkaları da var bakalım onlar ne düşünüyorlar demeye gelmiş, İçeri bi giriyor, İçeride sandalyeler havada uçuşuyor, toz duman ve göz gözü görmüyor, İnsanlar buraya, gelmişler anlatmaları gerekiyor ama kaçıyorlar gerisin geri, Bloglara, başka yerlere, oraya buraya ve başka yalnızlıklara kaçıyorlar, Kimse kimseyi duyamıyor, Kimseye ya da istediklerine uzatamıyor sesini, ulaştıramıyor, Buray gelmeden duymuştum ya da gözüme çalınmıştı bi yerde, abi forumlarda teist ateist kavgası küfürleşmesinden başka bi şey yok? Böyle mi? Bi bakınız isterseniz böyle mi? Ne yamaya çalışıyorsunuz? Konuşup anlaşmaya mı? Kavga etmeyemi? Burası ya da başka bi yer tüm bu iyi düşüncelerin oluştuğu geliştiği bi yer olmasın mı? Bir tartışma ortamı olmasın mı? Eğer niyetini buysa bunu başarıyorsunuz ve başardığınız kesin!!! Tebrikler!!! Neden rahat bırakılmıyor insanlar, Neden ağla-yan bi insanı örneği teselli etmek yerine yalnız bırakmayı öğrenmiyoruz, Neden dertleşmeyi , iç dökmeyi birbirimiz rahatlatmayı öğrenmiyoruz da kavga etmeyi hemencecik başarıyoruz, Fikirler tartışabilir, yoğuşabilir, Birbirleri ile çarpışabilirler, Ne demiş Mustafa Kemal; "Fikir cereyanları cebir ve şiddet ve kuvvetle reddedilemez. Bilakis takviye edilir. Buna karşı en müessir çare; gelen fikir cereyanına mukabil fikir cereyanı vermek, fikre fikirle mukabele etmektir." Fikir ceryanınız mukabil mi? Sözlerle dövmeye mi çalışıyorsunuz adamı?

Ne rahat ve ne özgür değil mi? Rahatça Tanrı barındırmayan bir varoluş felsefesini tartışabiliyoruz, Dertleşebiliyoruz, öğreniyoruz ve gelişiyoruz,

Buraya geliş imgelerimden biride, belki de en güçlü olanı, bilinen anlamda inançsız biri olarak yorumlanabilsem de bir son,bitiş/hayatın bitişi fikrim olmamasıydı, Bir ölüm düşüncem ve ölümden sonra endişem olmamasıydı, Baktım herkes ve çoğunluk, özellikle de tanrıtanımazlar, ölümle hayatın biteceğini, yiteceğini düşünüyorlar, Ben bunu düşünmüyorum, O halde gidip, inanmadığı halde, bilinen anlamda bir Tanrı düşüncesi ve imgesi barındırmadığı halde sonsuz hayata ve sonsuz süreğen gerçekliklere ve bilince inanlar da var fikrini göstermeliyim, Bilinmeli dedim, Çünkü bana bitiş ve son düşünmek o kadar gerçek ve mantık ve saçma geliyor ki, b benim algım evet, Ve ben hepimiz gibi subjektifim, Kendi algım ve duyularım evet ama benim fikrim de buydu, Bunu savunmalıyımdım, Çünkü bu ceryan da dünya da ve evrende, başıboş ve sözsüz, sessiz, susuk ama var, Geliştirmeliyim kendimi, Yanlışları ve eksikleri varsa tartışmaya açmalıydım, Çürütmeliydim ya da güçlendirmeliydim, Bu nedenle buraya geldim, Öncesizlik ve sonrasızlık içinde çoklu deneyimlerler, çoklu gerçekliklerle sınırsız ve sonsuz hayata ve hayatlara, bitemeye n yolculuklara inanıyorum ve tüm gerçekliği bazen bir oyun ve kurmaca gibi görüyorum, Evrime de inanıyorum evet ama düşüncenin evrimi, Bilincin evrimi, Yapılabilecek ve tasarlanabilecek yeni gerçekliklerin evrimi ,

Tüm algım, kendimde yaşıyorumluk ve kendimizde yaşıyoruzluk benzeri bi algı, Kendi içimde kendimi; kendimiz içimizde kendimizi deneyimliyoruzluk benzeri bi algı, Tüm varolan düşünce dalgaları/süreçleri ve biz biriz ve aynıyız, Aynı enerjiyiz, Aynı bilinciz ve sonsuz yaşam için evriliyoruz/evrileceğiz, gelişeceğiz, Gidip belki yeni türler, dünyalar hatta evrenler tasarlayacağız bi gün belki gelişip, kimbilir, Bunlara inanıyorum ve bunları düşünüyorum, Bunları rahatça ve özgürce konuşabilmeliyim, Konuşabileceğim bi yerler olmalı, dedim ve buraya, buraya da düştü yolum;

Ama ne kargaşa, Ben üzüldüm, kırıldım kendi kendime, gücendim, darıldım, hallendim delilikin başka hallerinde, Neden olmuyordu? Ne yamıyorduk? Neyi eksik yapıyorduk? Bizi barışıksız ve dargın tutan neydi? Kimbilir?

Ben tüm bu nedenlerle burada bulunsam da forum tartışmalarından oldukça çekinme ya da uzak durma kararı aldım, Burada olacağım çünkü burada olmalıyım, burası benim de yerim, Tanrı tanımıyorum ben çünkü henüz hiçbir Tanrı ile tanışmadım ve bir Tanrı ile tanışmadığım bir Tanrı tanımayacağım ve tanıyamam, ve bir Tanrı gözlemlemediğim sürece bilemem, Şüphe etmek benim en doğal hakkım, Tüm varolan Tanrıysa ve gözlemliyorsak bırakın o zaman öyle adlandıralım, Bizi yaratan bir varlık olarak değil, Bunu sunmak ve tartışmak istiyorum, Be benim en doğal hakkım, bundan doğal ne olabilir ki, Sizin tanıdığınız Tanrı var mı? Benim yok, O halde ben Tanrı ya da Tanrıyı tanımıyorum derken size yalan söylemiyorum, İnamıyorsam, inanmadığım bi şeyi size ve sizlere yalan beyanla mı sunayım, Tanrı bir barış yapıcı, bir sevgi yapıcı, bir umut ışığı olsaydı inanabilirdim belki, Ben buna inanmıştım ama yeryzüzündeki acılar ve çılgınlıklar söküp aldı onu aklımdan, Hükmeden, acı yapan, kızan, öfkelenen, direten ve dayatan bir Tanrıya inanmıyorum, Bunlar insana ait sıfatlar ve özellikler, Tanrı kusursuzluktur, mükemmelliktir ve öyle olmalıdır, Kusurlu bir Tanrı biçimleyemem ya da inanamam ben bu doğama aykırı, İnsanları öfke ile cezalandıracak ve yakacak bir Tanrıya inanamam ben, İnanmıyorum, Böyle olmamalı, Böyle değilse o zaman gelin birlikte konuşalım ve yeryüzünü aslında Tanrının öyle olmadığına ikna edelim ve bir barış günü yapalım, Ağlayış-gülüş günü yalım, Neden duruyoruz, Hep söylediğim gibi bir Tanrı imgesi şefkatli bir anne ve baba imgesi olmalıdır, bu tüm yeryüzündeki tüm insanların akıl ve ruh sağlığı için böyle olmalıdır, Milyarlarca inanıcısı olan inanç yapılarını nasıl görmezden gelebilirim ve küçümseyebilirim, İnsanlar ve insan acıları var içinde, bunu umursuyorum, Bu benimde meselem, bir insan olarak bu benimde derdim ve sorumluluğum, İnsani ödevim ve görevim, Bunu neden anlamıyorsunuz, anlamıyoruz, Ben başka gerçekliklere ya da ölümden sonrasına inanmıyor değilim, Tam aksine bunlara inanıyorum, Ölüm küçücük, basit ve tatlı bi şey benim için, Çay kadar sıcak ve içilebilir, Hiçbir olumsuzluk ve korku imgesi barındırmıyor, Kuş kadar özgür uçmalı bi an düşümde, Bir şeyler yapabilecekken neden susup oturayım, Dünyaya bir barış ve sevgi günü anlatabilecekken neden susayım ve neden yamayayım bunu, Ben Tanrılarına inanmıyorum ya da onlar gibi inanmıyorum diye mi?, Onların Tanrılarına inanmıyorum diye mi? Bir barış ve sevgi Tanrısına inana herkes benimle aynı Tanrıya ve düşe inanıyor ama kimse bana boş bi cehennemi dolduracak bi Tanrı imgeletemez, düşletemez ve inandıramaz, bunu yapamaz, Benim Tanrım bunu yapamaz, Bi düşünce o sadece ya da varolan her şey, Bi ideal, Bi gelişim süreci her şey ama insanları cezalandıran bir varlık değil, Tüm varlıkın varolanın kendisi, Yani seni de beni de kapsayan yani sende bende olan aynı zamanda, Biz olan, eşya olan, her şey olan, Bundan başka olsa olsa sevgi taşan aşk taşan, Sorulara yanıt veren ve içten yardım eden bir Tanrı olurdu, Bunu kim küçümseyebilir, Şimdi nende susayım, Beni dinlemezler diye mi? İnsanları önemsiyorum ve umursuyorum ve küçümsemiyorum, Olan biten her şeyi, Yeryüzündeki tüm acıları önemsiyorum, Ve buradayken (dünyadayken) bunları bitirmek için bi şeyler yapabilecekken, tüm bunlara dur diyebilecekken, müdahale edebilecekken ,ayağa kalkabilecekken neden oturayım, İnsanların, acı-azap-gazap korkusu içinde, ölüm travmalı ve korkulu-acılı ölüm beklentileri, son beklentileri içinde olmaları beni üzüyor ve dayanamıyorum, Benim gerçeğim bu değil ve ben rahat, özgür ve özgün hissediyorum, Kanatlanmış uçan düşler ve düşünceler içinde yeryüzünde heryerdeyim, Böyle hissediyorum, Özgürlüğüm benim, duyumsanamaz olanım, duyumsatılamaz olanım, Başkasına vermediğim, Keşke bir sözü ağızdan çıkarır gibi çıkarıp size ve sizlere verebilsem onu verebirlir miyim, Ben sadece, kimimizin, insanların bunu tadamadığını görüyorum ve sunmalıyım, ikram etmeliyim, paylamalıyım, Neden düşünceleri acı içinde insanlar içi nbi şey yapmayayım, Arap yarımadasına kadar heryere ve heryerde canım acıyor, Acılarla doluyum ve acılar akıyorum, Matematik aksın dediğim zihnim dünyaya baktıkça acılar akıtıyor, Neden onlara bir acı ve gazap Tanrısı olamaz, Tanrı varsa bir sevgi Tanrısı olmalı ya da olmamalı böyle bi şey demeyeyim, Ben böyle düşünüyorum, Bunun için bi şeyler yapmak zorunda hissediyorum kendimi, İnsanlar acı çekmemeli, Çocuklar acı çekmemeli, Kötü ve karanlık düşlerle, düşüncelerle ve imgelerle kirletilmemeli zihinleri, bulandırılamamalı akılları, Tanrınız bir barış ve sevgi yapıcısı olsaydı onu nasıl görmezden gelebilirdim ve nasıl inanmazdım ona, Bir barı şve sevgi Tanrısına, ona görmeden de inanabilirdim anlıyor musunuz? Bir barış sevgi ve iyilik Tanrısına inanıyorum ben, Bize müdahale etmiyor ve yardım etmiyorsa bile bizi izleyip, gözlemleyip gülüyor ve eğleniyor olmalı O, Benim Tanrım böyle olmalı, Kendi hayal ettiğim geleceğim gibi olmalı, Aksini düşünemem, ben, Aksine inanamam ben, Çocuklarını seven bir ana ya da baba gibi olmalı o varsa, Beni buna ikna edin, Tüm yeryüzü buna inansın, İnsanları yakmayacak yıkmayacak bir Tanrıya inansın, çoğunluk o yoldan gitsin ben onlarla gideceğim ve onarlın inandığına inanacağım, Hiç olmazsa onlara inanacağım ve güveneceğim, İdeallerine, amaçlarına ve hedeflerine inanacağım, İnançlarına inanacağım, Ama birlik ve dirlik yok ki, Ortada irade yok ki, Birlik ve barış iradesi yok ki, Birlik ve barış iradesi koymuş ve oluşturmuş bir topluluğun ideali her ne ise ben onun peşinden gitmeye hazırım, Hani nerdesiniz, Neredeyiz? Ne yapıyoruz? Birlikte ne yapıyoruz? Yeryüzünü daha güzel bi yer yapmak için birlikte ne yapıyoruz? İnanan inanıyor, inanamayan inanmıyor, Biz ne yapıyoruz, İnanç mı bizim sorularımız ve sorunlarımız, İnanç ortak acımız mı? O halde başka ortak ideallerimiz olmalı değil mi?

Tanrı tanımayan biriyim, Tanrı tanımayan herkesle konuşabilirim, Bana kalırsa herkes tanımıyor, İnanıyor evet ama tanımıyor, tanışmıyor, Biri ya da bi kimse ile tanışmamışsan onu tanımıyormudursun, Tanrıyla tanıştık mı? Tanrıyla tanışanımız var mı? Tanrıyı tanıyanımız var mı? Varsa o çıksın anlatsın nasıl biri, nasıl bi şey O, Bize de söylesin, Ama tanıyorsa kendisi bizzat tanışmışsa, Kulaktan dolma olmasın, O halde/bu halde hepimiz aynıyız, Hiç birimiz Tanrıyı tanımıyoruz,

Ben tüm bu nedenlerle olabildiğince forum karmaşasına girmeyeceğim, ama dediğim gibi buralarda olacağım, Kendi perspektifi aktardım, Bu forumda ya da başka bir yerde asla yanlış anlaşılmak istemem, Ama sözlerim açık ve keskin ve konuşmak istiyorum, Herkesle ama herkesle, Neden tartışıp durayım ki, Keşke bu forum ya da başka yerler, Bir birliktelik ruhu, anlayış ve uzlaşı ruhu, birlikte yapma-gelişme-başarma-öğrenme azmi kazanıp, bi şeyler yapsa, yapsak, Birlikte geliştirdiğimiz ortak bir proje ya da hedef eğlendirici/geliştirici bi dinamik içinde olduğumuzu ne çok görmek isterdim,

Bunlar benim açık düşüncelerim ve fikirlerim ve sunuyorum, Sizlerle paylaşıyorum, Başka kiminle paylaşabilirim ki, Tanıdığım siz varsınız, Tanrıları/Tanrılarını tanımıyorum ben, Ve sizlerinde tanımadığını düşünerek buraya geldim, geliverdim, ama burada Tanrı tanımayarak düşünme ve paylaşım özgürlüğü bulamadım ve göremedim, yok, yok ki, Hiç yok, Kimse fikrini ya da düşüncesini söyleyemez, toplum içinde, Tüm varlığı biter, Her şeyken, herkesken hiç kimse olur, Söyleyenler var evet ama düşünsel, akademik, edebi kariyer yapmış, bilim yapmış, ya da o özgür hissediyor ve özgür ruhlu; ama acılar içinde, susanlar var, Acı çünkü inanamayan bir insan için bi başka insanın bi acı ya da gazaba inanması acı verici ve sorumluluk yükleyici olabiliyor, İnsanları umursuyorsanız, Hayata ve yaşama değer veriyorsanız bu sizin acı vericidir, Zihinlerden damar damar akan acıdır bu, Kimse görmez bunu, Tarif izahı, mizanı olmaz, Toplum çürütür, Düşünce yakar, Sizi başka hallere ve sorumluluklar atar, Gidermezsiniz, İsteseniz de gidermezsiniz, buna inanmadığınızı söylemeden ya da bunu durdurmak ya da gidermek için hiç bi şey yamamak içinde bu acıyı gidermezsiniz ve susamaz patlarsınız, En azından onarla olabildiğince inanmadığınızı ya da farklı inandığınız ya da bi cehenneme inanmadığını vb. söylersiniz ki başkalarının acısı dinsin ya da azalsın, Bu toplumsal ve bireysel sorumluluktur, İnsan olma ödevinin yüklediği, yükettiği sorumluluk imgesidir, Hiçbir insanın içinden bunu kimse söküp alamaz, Bir başak insana ya da onun hakkına değer verme hakkını kimse kimsenin içinden söküp alamaz, Bi çoğu inanmadığını söylerken aslında dininizle ya da inancınızla dalga geçmiyordur ya da küçümsemiyordur, ta maksine acınıza ortak oluyordur, Yeryüzünde gideren bi şey varsa benim acımı gidersin, Dünya içinde insanların birliğinden, dirliğinden, birlikteliğinden ve barışından başka ve yüksek idealim ve inancım yok benim, Ve onu bir gazap Tanrısına boğdurmam, bir barış ve sevgi Tanrısı ise benimle aynı fikirde olmalı, Cehenneminize ve diğer acılı ve negatif yorumlamalı tüm dini argümanlarınıza karşıt ikilemler ve karşıt savlar ve yorumlamalar getireceğim, Bunlar yeryüzünden silinmeli; akılları açık insanlar, düşleri berrak insanlar geleceği kurmalı, Orta idealleri fikir birliği olan insanlar, Yüce insanlar olmalılar ve birlikte bir yolda yürümeyi öğrenmeliler, Herkes aynı sonuca gidiyor, Ve herkes aynı sebepten geliyor/doğuyor

Sunduğum ve linklerini paylaştığım içeriğe ilişkin soruları ya da tartışmaları olanlarla, daha düşünsel, felsefi ya da daha yapıcı ve barışçıl/uzlaşmacı dinamik içinde ama her şeyi duymaya ve konuşmaya açık olarak konuşulan yazılan dinamiklerde buluşmak istiyorum, Bari benim postumda barış olsun, uzlaşma olsun, kavga olmasın, Kirleten kendini bilir, Biz bildirecek değiliz kimseye haddini, Kıracak olsak, kıracakta söz çok bizde ama biz kırgınlığa gelmedik, biz dargınlığa gelmedik,

Sunulan içerikler;

« Öte dünyada neler oluyor «

http://www.ateistfor...showtopic=56466

Maharaj- Ben Oyum Alıntıları

http://www.ateistfor...showtopic=56431

Kasyopya deneyi, Varoluşsal İzlenimler Alıntıları

http://www.ateistfor...showtopic=56431

Şafağı Getirenler Alıntıları

http://www.ateistfor...showtopic=56432

Tartışmaya, konuşmaya, dertleşmeye, ahbaplaşmaya, sohbetleşmeye açığız; Böyle anlaşılırsan forumda mümkün olduğunca diğer içeriklerle ve başlıklarla, (tartışmasız ve barışçıl, uzlaşmacı ve her şeyi duymaya hazır) iletişim kurmak istiyorum, Yazıyoruz, dönülmüyor, vb. Ya da ilginç dönüşler oluyor, Kendimizi anlatmak açıklamak zorunda kalıyoruz tekrar tekrar, ben üzgünlüğe gelmedim, Kırgınlığa dargınlığa hiç gelmedim; Tanışmaya, kaynaşmaya, paylaşmaya, dostlaşmaya, ahbaplaşmaya geldim; Materyalizmi de sevmiyorum, hemde hiç sevmiyorum, en sevmeyenlerden, en çok sevmeyenlerden biri de benim, Yeryüzündeki sözde bilim anlayışını da sevmiyorum, Diyorum ki gelecek onu geçmişin engizisyonu gibi yargılayacak ve öyle görecek, Para-sermaye kimin elindeyse, güç kimin elindeyse bilim onun elindedir, Evrim teorisi, Darwin'i severim iyi adamdır, Haklılıkları olabilir ki gözlem her zaman haklıdır, Ama tüm boşlukları gözlemle mi doldurduk, yamadık mı yama yama deliklerini, eksiklerini, gediklerini, Kalıplar mı bulduk, uydurduk ya da türettik, sayı türetir gibi? Ben bilmiyorum ve bu konunun uzmanı değilim ve o beni aşar, karışmam, ben sevmedim ama bu fikri, buyurun sevdirin, deneyin, birlikte tartışalım? (Darwin için) Buralara varacağını bilse, düşünse o bile yapmazdı belki bunları bu araştırmaları, (Yapardı-yapardı biliyorum, ne istiyorsa onu yapardı, Özgür ve düşünen bi adamdı çünkü, Yenilikler araştırmalar ve keşifler peşinde koşardı,) Keşke bizde öyle olsak, olabilsek, Yenilikler eşinde koşsak, bizde araştırsak bi düşüncenin peşine takılmayıp değil mi? Hepimiz ve her birimiz, Kapılıp gidiyoruz, Hiç düşünüyor muyuz? Derin derin, Biz neyiz? Kimiz? Ne yapabiliriz? Nerden başlayabiliriz?

tarihinde sanalmanik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Güzel düşüncelerin ve iyi niyetlerin umarım istediğin neticeyi verir. Herkes saygı çerçevesinde düşüncelerini, ideolojilerini, hatta bilimsel fantastik hayallerini bile sunarsa, karşılıklı anlayış devam ettikçe, pozitif sonuçların ortaya çıkmaması için hiçbir neden kalmaz.

Sonuç olarak, herkes hakkı konuşursa batıl yenilmeye mahkum olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonsuz hayatım olsa, sonsuza kadar öğrenmek isterdim. Herkes birbirinden bir şeyler öğrenir. En kötü o kişiyle tartışmanın yararı olmayacağını öğrenir. Gerek size, gerek BersHan'a katılıyorum. Kelimelerimiz birbirimizin canını sıkabilir fakat kötü niyet çerçevesinde kulaklarımızı kapatıp birbirimize bağırarak hiç bir şey öğrenemeyiz ve gelişemeyiz. 1 ağız 2 kulak var: çok dinle, az konuş.

Sevgiler, saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tartışma konusu nedir bu arada?

Siz ne isterseniz ya da sunulan dört başlık ve içeriği olabilir, Benim gerçeklik algımı tartışmak isterseniz açığım, Alternatif fikirler sunmak isterseniz açığım, Bunun dışında her ne sormak isterseniz yanıtlayabilirim, denerim; Her hangi şey olabilir ya da muhabbet edebiliriz, Bu da değilse, ne isterseniz o olsun;

tarihinde sanalmanik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın sanalmatik, tekrardan hoşgeldiniz.

Ben müslümanım, inancım Allahın birliği ve Resulünün yoludur. Hayat felsefem Hakkı söyle batıl yıkılsın. Allahın hükümleri dışında hiçbir canlının hükümlerine uymam, benimsemem, sadece saygı duyarım. Onları yaşayan kişilerin yaşaması için elimde imkan varsa zemin oluştururum. Her fikire saygım var her düşüncenin bir artısı olduğuna inanırım.

Siz kısaca kendinizi anlatırmısınız. Herhangi kusurumuzun olmaması için, biraz tanımakta fayda var diye düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

En Sevdiğimlerden;

“Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin önizlemesi gibidir. Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.”

Hayal gücünüz geleceğinizi belirler. Einstein şöyle der: ‘Zekanın gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil’. Bu yüzden hayal gücünüzün hantallaşmasına izin vermeyin.

***

“Oyunun kurallarını öğrenmek zorundasınız. Böylece herkesten iyi oynayabilirsiniz.”

Yapmanız gereken iki şey var. Birincisi oynadığınız oyunun kurallarını öğrenmek. İkincisi ise oyunu herkesten iyi oynamayı istemek. Bu iki şeyi yaparsanız başarı sizinle olur!

Düş gücüm üzerinde özgürce çizen bir ressamdan bende yeterince vardır. Düş gücü bilgiden daha önemlidir. Bilgi sınırlıdır. Düş gücü ise dünyayı sarar.

Mantık sizi A’dan B’ye götürür; düş gücü ise her yere.

***

“Ben geleceği hiç düşünmem, ne de olsa gelecektir.”

Geleceği ayarlamanın tek yolu olabilidiğiniz kadar şimdide olmaktır.

***

“Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum.”

***

“Bilgi malumat değildir. Bilmenin tek yolu deneyimlemektir.”

*****

Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur.

Kaynak;

http://egitimedair.net/e%C4%9Fitim-%C3%B6%C4%9Fretim/1456-albert-einsteindan-sozler-ve-oneriler

http://tr.wikiquote.org/wiki/Albert_Einstein

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anla

Sayın sanalmatik, tekrardan hoşgeldiniz.

Ben müslümanım, inancım Allahın birliği ve Resulünün yoludur. Hayat felsefem Hakkı söyle batıl yıkılsın. Allahın hükümleri dışında hiçbir canlının hükümlerine uymam, benimsemem, sadece saygı duyarım. Onları yaşayan kişilerin yaşaması için elimde imkan varsa zemin oluştururum. Her fikire saygım var her düşüncenin bir artısı olduğuna inanırım.

Siz kısaca kendinizi anlatırmısınız. Herhangi kusurumuzun olmaması için, biraz tanımakta fayda var diye düşünüyorum.

Anlatacağım anlattıklarım zaten, yukarıda anlalttıklarım, Bundan başka özel bi şeyim ya da bilinmesi anlaşılması gereken özel bi şeyim olduğunu düşünmüyorum, Ben ne diyebilirim ki; Kusur yok; Ve özgürüz, Ben kendimi sunamam, Bir düşünceyle geldim, Yukarıdaki içerikte kabaca bahsedilen ve linklerle paylaşılan, Ben onları sunabilirim ya da anlatabilirim, Ben kendimin düşler ve hayaller olduğuna inanan bi adamım, Düşlerime ve hayallerime dönüşeceğime inanıyorum, Ve kendimce güzel şeyler, güzel imgeler, mutluluk ve neşe getirici şeyler imgeleyip, düşünüp hayal edip duruyorum, ama mizahım da var, Kara mizahım var gerekirse ve yerine göre mizahın dozuna kaçıran biriyim de belki, Yeryüzündek itüm kavramları dilime dolayabilirim bu mizahta, Yeryüzündeki tüm kavramlar eşit ve aynı bu düşüncede görüşte ve mizahta, Sizleri üzmek istemem, bunun için anlaşılmak isteyen bi yazım hazırladım; Yani kırgınlık ve çatışma doğurmak ve bunlarla boğuşmak istemiyorum ben, Örneğin cehennem bi boş kümedir o halde sosnsuza kadar boş kalacaktır diyebilirim ve derim ben; Örneğim ebedi boş küme ebedi dolulukla ifade edilemez derim ve nicesi benzeri;

tarihinde sanalmanik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Barışyüzü, umutyüzü, Umutyüzünden bi gökyüzü;

Gökyüzünden bi özgürlükyüzü,

Özgürlük yüzünden bi gökyüzü;

--

Saçım saçım özgürlüğüm ben,

Saçım saçım özgürlük her yerim,

Patlam patlam patlamak istiyorum,

Özgürlükler içinde özgürlükler patlamak istiyorum;

Patlam patlam özgürlük, patlam patlam özgürlükler patlamak istiyorum;

Link to post
Sitelerde Paylaş

Saçım saçım özgürlüğüm ben,

Saçım saçım özgürlük her yerim,

Patlam patlam patlamak istiyorum,

Özgürlükler içinde özgürlükler patlamak istiyorum;

Patlam patlam özgürlük, patlam patlam özgürlükler patlamak istiyorum;

Bu şeyi kim yazdıysa onu fizana sürmek istiyorum

Bir daha yazmaz umarım

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buyrun beni sürün ya da deneyin üstadım;

Sürülmekler, sürülmeler

Baktım şimdi google dan Fizan neresi, çöller ülkesi;

Gökyüzü aynı gökyüzü,

Kimse kimseyi gökyüzünden süremez ki;

Düşleri ya da umutları süremiyor kimse,

size değil sözlerim, Dalgacılığıma verin;

Özgürlük hassas olduğumuz bi imge olabilir,

Bi imge ya da şiirle düşünde genişlik yaratmayı Polyannacılık olarak niteleyebilirsiniz, Ya da bunları deli saçmaları; Ne yapalım üstadım siz söyleyin;

Bi özgürlük düşü ya da imgesine sarılacağımıza, yalanlara, acılara ve umutsuzluklara mı sarılalım,

Eylemdir asıl olan diyebilirsiniz,

Bilmiyorum ben deliliğime verin; Adımız üerimizde maniğiz bizler, Duygu durumu düşünce durumu kabarık-çoşuk ama bazende inik sönük olanlar;

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...