Jump to content

Kur'an-ı Kerim'de Hz.Muhammed'in sözü olan bir ayet yoktur


Recommended Posts

furkan/4- Kafirler; ''Bu Kur'an Muhammed'in uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir. Başka bir toplulukta bu konuda ona yardım etmiştir'' dediler.

Kafirler böyle diyor.

O halde Kuran'da Hz Muhammed'in kendisine ait en az bir tane sözü olmalı. Ben müslümanım, Kuran'ın her harfine inanıyorum.

sadece Bir tane Hz. Muhammed'in sözü olan ayet gösterilsin müslümanlığı bırakıcam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 52
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kuran sadece Muhammed'in değil aynı zamanda arapların ortaklaşa yapımıdır.

Nisa/95. "Mü'minler'den özürlü olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallan ile, canlan ile cihad edenler eşit değildir."

1- Ebû Osman Said b, Muhammed el-Adl, dedesinden, o Muhammed b. İshak es-Serrac'dan, o Muhammed b. Humeyd er-Razi'den, o Seleme b. Fadl'dan, o Muhammed b. İshak'tan, o Zührî'den, o Sehl b. Sa'd'dan, o Mervan b. Hakem'den, o da Zeyd b. Sabit'ten bize şu rivayette bulundu:

"Bu âyet nazil olduğu vakit ben, Peygamber (s.a.v.)'in yanında idim. Ayet-i keri­mede "Mazeretli olanlar" kısmı zikrolunmamıştı. Bu yüzden İbn Ümmi Mektum dedi ki:

"Ben göremeyen, kör birisiyim. Nasıl olacak peki?" Bunun üzerine Hz. Peygamber'i oturduğu yerde vahiy bürüdü, Rasulullah (s.a.v.) benim dizime yaslanmıştı. Hayatım, kud­ret elinde olan Allah'a yemin ederim ki baldırıma bir ağırlık çöktü. Hatta baldırımı kül ufak edeceğinden korktum. Sonra Rasuîullah (s.a.v.) açılıp kendine geldi ve âyet-i kerimeyi "Mü'minler'den özürlü olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallan ile, canlan ile cihad edenler eşit değildir." şeklinde yaz diye bana emreti. Ben de âyeti o şekilde yazdım."

Bu hadisi Buhari, İsmail b. Abdillah'tan, o İbrahim b. Sa'd'dan, o Salih'ten, Salih ise Zührî tarikinden rivayet etmiştir.

2- Muhammed b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya, Muhammed b. Cafer b. Matar'dan, o Ebû Halife'den, o Ebu'l-Velid'den, o Şu'be'den, o da Ebû İshak'tan, Bera'nın şöyle dediğini işitmiş olduğunu bize haber verdi;

"Bu âyet nazil olunca Rasulullah (s.a.v.) Zeyd'i çağırdı. O da bir kürek kemiği ge­tirip bu âyeti yazdı. Bunun üzerine (âyette özürlü olanlar zikroiunmadığı için) İbn Ümmi Mektum özrünü şikâyet etti. Bu sebebe binaen "Mü'minler'den özürlü olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallan ile, canlan ile cihad edenler eşit değildir." şeklinde nazil oldu."

Bu hadisi Buhari, Ebu'l-Velid'den, Müslim, Bündar'dan, o ise Gunder tarikinden, her iki ravi silsilesi de Şu'be'den rivayet etmişlerdir.

3- İsmail b. Ebu'I-Kasım Nasrabazî, İsmail b. Necid'den, o Muhammed b. Abdus'tan, o Ali b. Ca'd'dan, o Züheyr'den, o Ebû İshak'tan, o da Bera'dan Rasulullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu bize haber verdi;

"Bana Zeyd'i çağır ve ona kürek kemiği, okka (yahut tahta) getirmesini söyle" buyurdu, Yine buyurdu ki: "Benim için "Mü'minler'den özürlü olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallan ile, canlan ile cihad edenler eşit değildir." âyetini yaz." Zannediyorum, "Allah yolunda cihad edenler." kısmını da yazdırdı. Bunun üzerine İbn Ümm-i Mek-tum:

"Ey Allah'ın Rasulü, gözlerimde özür var" dedi. Kendisi oradan ayrılmadan önce âyetin "özürlüler müstesna" kısmı nazil oldu."

Ümmi Mektum olmasaymış özürlüler de savaşa gitmekle yükümlü olacaklarmış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

'' Her canlı ölümü tadacaktır'' / Ali imran-185

Vay be! Zekaya bak, bunu Allah'dan başka kimse söyleyemezdi herhalde. Aferin Allah'ına, bütün canlıların bir gün öleceğini bilmiş. Gerçi bunu senin gibi bir ahmak bile bilebilir ama neyse şevkini kırmayalım. Başka var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Al bir tane:

Zariyat 51 - Allah'la beraber başka bir tanrı uydurmayın (O'na ortak koşmayın). Gerçekten ben size O'nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.

İstersen başkaları da var.

tarihinde gokmavi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

furkan/4- Kafirler; ''Bu Kur'an Muhammed'in uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir. Başka bir toplulukta bu konuda ona yardım etmiştir'' dediler.

Kafirler böyle diyor.

O halde Kuran'da Hz Muhammed'in kendisine ait en az bir tane sözü olmalı. Ben müslümanım, Kuran'ın her harfine inanıyorum.

sadece Bir tane Hz. Muhammed'in sözü olan ayet gösterilsin müslümanlığı bırakıcam.

Bir ayet gostersek islami birakacakmis!

Her hangi bir hastaligin sigaradan geldigini kanitlayin sigarayi birakacam idasi ile esdegerdir.

Senin islami birakkip birakmamanda cokta onemli degil.

cunku islami biraksan budist olursun.

Zayif kafalar dinsiz kalamaz ....

Link to post
Sitelerde Paylaş

senin bir yaran var galiba gocunuyorsun. hayır anlamadım benim sana bir atıfımda yok

yaz yazma bana ne ya, çocukmusunuz siz

Cok tutarsizsin, bak ayet yukarda duruyor.zariyat 51 ile bir ornek verilmis .

Bos bos baslik acip sonunu getirmeyen sensin.

Bu ayette bir cevap gelise bir kac ayetde ben asacagim.

Ama su 51 yerde kaldi kaldir sunuda devamina bakacaz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran, İslam inancına göre Allah'ın sözü kabul edilir. İslam inancına göre Allah, Cebrail adlı bir melek vasıtasıyla kendi sözlerini Muhammed'e iletir. Muhammed ise vahiy katipleri adı verilen kişilere "tanrı" vahiylerini yazdırtır.

Kuran'ın geneli incelendiğinde hitap dilinin "ben" veya "biz" zamiri olduğu göze çarpar. Oysa Kuran eğer tanrı sözü ise sürekli "ben" zamiri kullanılmalıydı. Örneğin ....yaptık şeklinde cümleler değil de ....yaptım şeklinde cümleler kurulmalıydı. "Biz" zamirinin kullanılması tanrının tekliği ve güçlülüğü, her şeye yeterliği, konusunda şüpheler uyandırmaktadır. Çünkü her ne kadar "biz" denilerek tanrının kendisiyle birlikte melekleri de kastettiği iddia edilse de "Melekler olmasa tanrı bunları yapamaz mıydı? Neden meleklere ihtiyaç duydu?" gibi sorular yanıtsız kalmakta, pek çok konuda olduğu gibi bu sorunun yanıtı da "tanrının takdiri" ne bırakılmaktadır.

Aslında bu makaledeki esas konumuz yukarıda ele alınandan çok daha düşündürücü: Muhammed'in ağzından çıkan ayetler!

11. Hud Suresi, 2. ayet:

"Bu Kitap Allah'tan başkasına ibadet etmemeniz için indirildi. Kuşkusuz, ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim."

Açık şekilde görülmektedir ki bu ayette konuşan Muhammeddir. Bir gaf yaparak ayeti kendi dilinden yazdırtmıştır.

Bu gafı farkeden ama örtmeye çalışan kimi mealciler (Kuran'ı Türkçeye çeviren yazarlar), ayetin orijinalinde bulunmayan "de ki" sözcüğünü meale parantez içinde koymaktadırlar:

(De ki: Bu Kitap) "Allah'tan başkasına ibadet etmemeniz için (indirildi). Şüphesiz ki ben, onun tarafından size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.

Kuran meali kitaplarında parantez içinde yazılan kelimeler, "Bu sözcükler Kuran'ın orijinalinde yok ama siz Kuran'ı daha iyi anlayasınız diye bunu ekledik" anlamına gelmektedir. Yukarıdaki mealde de ayetteki çarpıklık örtülmek istenerek orijinalde bulunmayan "de ki" sözcüğü parantez içinde eklenmiştir.

Toplam yedi ayetten ibaret olan Fatiha Suresi' de aynı mahiyettedir:

1. Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla.

2. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.

3. O, rahmândır ve rahîmdir.

4. Ceza gününün mâlikidir.

5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.

6. Bize doğru yolu göster.

7. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!

Gene pek açık görülmektedir ki ayetler Allah'ın dilinden yazılmamıştır. Allah, siz bana böyle dua edin de dememiştir. Fatiha Suresi'nde konuşan kişi belli ki bir insandır. O halde hitapda gaf yapılarak açık verilmiştir.

Benzeri durum Zariyat Suresi' nin 50. ve 51. ayetlerinde de söz konusudur:

50-"O halde hemen Allah'a kaçın; haberiniz olsun ki, ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım.

51-Allah'la beraber başka bir tanrı uydurmayın; haberiniz olsun ki ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım.

Pek açıktır ki bu Kuran ayetlerinde konuşan Allah değil Muhammedin kendisidir.

Peki o dönemlerde bunları farkedenler yok muydu? Neden Muhammed'e inandılar?

Birincisi o dönemde okuma-yazma oranı o kadar düşüktü ki bu ayetleri inceleyeyebilecek insan sayısı çok azdı.

İkincisi, bu ve benzeri çarpıklıkları farkedip dile getirilenler kafirlikle, münafıklıkla, zındıklıkla suçlanıp aşağılanıyordu. Hatta Muhammed'i sadece eleştirmekle kalan şair Ka'b Bin Eşref gibiler bile bunu canları ile ödemiştir. Dolayısıyla gerçeği söylemek çok tehlikeliydi.

Üçüncüsü, toplumsal statüsü iyi olan muhalifler "kalpleri İslama ısındırılmak" adına rüşvet verilerek susturuluyordu (bkz. Turan Dursun' un "Rüşvetle Müslüman Olanlar" adlı makalesi).

Turan Dursunuda oku biraz iyi gelir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Bir dene degil kuran olduğu gibi iki ayahlı Fıstanlı ve kendini Allah deye yutturmaya çalışanların işidir.

Hakka suresi 40:O yeni kuran,çoh möhterem bir nebinin sözüdür.

Gel çıh bahalım ıslamdan.

Onu ancah arhadaşında dedigi gibi usu başında olanlar başarır.

Kellelerinde kaset olanlar başaramazlar 0%0 999,9.

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş
sadece Bir tane Hz. Muhammed'in sözü olan ayet gösterilsin müslümanlığı bırakıcam.

"Allah'tan başkasına kul olmayın! ben size O'nun tarafından müjdelemek ve uyarmak için gönderilmiş bir peygamberim!" (ayet no: 1, 2)

(parantez içine sonradan sokulan "de ki" eki orijinal Kuran'da (Arapçasından) bulunmamaktadır. De ki eki bizimkiler tarafından kamufle edilmek için uydurulmuş eklerdir).

Diğerleri:

“Allah size Kitap'ı açık açık indirmişken O'ndan başka bir hakem mi isteyeyim?'

Ben, size, Allah tarafından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım.

Allah kahredesiceler, nereden de saptırılıyorlar?

Allah canlarını alsın, nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Göğün ve yerin bitişikliği ve sonradan ayrılması ve Nuh tufanı ikisine de Sümer destanlarında rastladım. Sümerler çok tanrılı bir dine sahiplerdi ve bildiğimiz gibi yazıyla beraber pek çok bilim dalı ve düşünceninde temellerini attılar. Bunlar çoğu tarihçilere göre Ön Asya kökenli dinleri de etkilemiştir İslam gibi.

Sümerlere bu lafların Allah'tan geldiğine inanmaktan veyahut bunun tesadüf olduğunu kabullenmekten(ki çok küçük bir ihtimal) başka çaren kalmıyor. E Sümerler bin yılı çok aşmış bir medeniyet eğer bu süreçte peygamber inip bir kısımlarını tek tanrılı bir dine soksa kaynaklarda geçerdi çünkü yazıyı oldukça fazla kullanmışlardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakka 44-45-46

Eğer (Peygamber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı,

Biz onu kuvvetle yakalar,

Sonra da onun şah damarını keser atardık.

Peygamber 1 sözü bile Allah'a yakıştırmaz.Hadisler ve utanmadan Allah'ın sözüymüş gibi gösterilen hadis-i kutsiler uydurmadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Göğün ve yerin bitişikliği ve sonradan ayrılması ve Nuh tufanı ikisine de Sümer destanlarında rastladım. Sümerler çok tanrılı bir dine sahiplerdi ve bildiğimiz gibi yazıyla beraber pek çok bilim dalı ve düşünceninde temellerini attılar. Bunlar çoğu tarihçilere göre Ön Asya kökenli dinleri de etkilemiştir İslam gibi.

Sümerlere bu lafların Allah'tan geldiğine inanmaktan veyahut bunun tesadüf olduğunu kabullenmekten(ki çok küçük bir ihtimal) başka çaren kalmıyor. E Sümerler bin yılı çok aşmış bir medeniyet eğer bu süreçte peygamber inip bir kısımlarını tek tanrılı bir dine soksa kaynaklarda geçerdi çünkü yazıyı oldukça fazla kullanmışlardır.

ne ilginç ki

Hz. Muhammed sümer tarihçisi, eski medeniyetler uzmanı

Hz. Muhammed Hekim, -anne karnında doğum aşamalarını kusursuz biliyor-

Hz. Muhammed edebiyatçı yazın dili kusursuz

Hz.Muhammed astronom, yerbilimci

Hz.Muhammed antropolog bilgisi mükemmel

Hz. Muhammed savaş stratejisti, eski dinler uzmanı, peygamberler tarihi uzmanı,

v.s

sonra şöyle diyor,

''Peygamber bizim adımıza bazı sözler uydurmuş olsaydı, onu kıskıvrak yakalardık, sonra da onun şah damarını mutlaka keserdik. Hiçbiriniz buna mani de olamazdınız'' Hakka 44-47

siz ne konuşuyorsunuz hemşerim kolay mı öyle, harf koymak, cümle yazmak, bir yere ilave yapmak. Hz. Allah peygamberini tehdit edip uyarıyor.

Hud/112- Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tevbe edenlerde dosdoğru olsunlar..''

Hz.peygamber bu ve benzeri ayetler beni kocattı demiştir. Çünkü, ilahi iradeye uygun bir şeyle mi emrolundu veya muhalif bir şeyle mi emrolundu bilmiyor, korkuyor. hiçbir insan ilahi iradenin hükmünü bilmez olduktan sonra bilir.

hey yavrum hey

iliğini keserler valla kolaydı öyle.

mü'min/46- ''Firavun yandaşlarını sabah akşam ateşin(azabın) en şiddetlisine sokun..''

sabah akşam mortingen :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

ne ilginç ki

Hz. Muhammed sümer tarihçisi, eski medeniyetler uzmanı

Hz. Muhammed Hekim, -anne karnında doğum aşamalarını kusursuz biliyor-

Hz. Muhammed edebiyatçı yazın dili kusursuz

Hz.Muhammed astronom, yerbilimci

Hz.Muhammed antropolog bilgisi mükemmel

Hz. Muhammed savaş stratejisti, eski dinler uzmanı, peygamberler tarihi uzmanı,

v.s

Bunlar Muhammed'den binlerce yıl önce biliniyordu zaten.

Ortadoğuda bu efsaneler, hikayeler anlatılıyordu.

Yahu Muhammed MS 7. asırda yaşamış.

Oysa yazılı tarih Muhammed'den 3500 yıl önce başlamış.

Adamlar Muhammed'den binlerce yıl önce gökyüzünü incelemiş, 1 yılın 365 gün olduğunu, 1 günün 24 saat olduğunu tespit etmişler.

Sizin ;Allahınız Kameri takvim kullanıyor, güneş takvimini bilmiyor muydu? Bayramlar mevsim mevsim dolaşıyor böyle takvim mi olur?

Mesela Hicri 27 Zilhicce 875 yılında olmuş bir olayın hangi mevsimde olduğunu söyleyebilir misin hesap yapmadan?

Yıldızlara isim verip onların devrini hesaplamışlar. Mevsimlerin ne zaman başlayıp bittiğini, güneşin gökyüzünde hangi mevsim nereden doğacağını tespit etmişler.

Muhammed ya da Allah eski çağlarda söylenmeyen ne söylemiş?

Aksine Eskinin yanlışlarını da tekrar ettirmiş.

Gökyüzünün 7 kat olmasını ilk Kuran da Tevrat da söylemedi.

Yahu Arabistanın dibinde Antik Mısırlılar Muhammed'den binlerce yıl önce devasa piramitleri dikmişler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar Muhammed'den binlerce yıl önce biliniyordu zaten.

Ortadoğuda bu efsaneler, hikayeler anlatılıyordu.

Yahu Muhammed MS 7. asırda yaşamış.

Oysa yazılı tarih Muhammed'den 3500 yıl önce başlamış.

Adamlar Muhammed'den binlerce yıl önce gökyüzünü incelemiş, 1 yılın 365 gün olduğunu, 1 günün 24 saat olduğunu tespit etmişler.

Sizin ;Allahınız Kameri takvim kullanıyor, güneş takvimini bilmiyor muydu? Bayramlar mevsim mevsim dolaşıyor böyle takvim mi olur?

Mesela Hicri 27 Zilhicce 875 yılında olmuş bir olayın hangi mevsimde olduğunu söyleyebilir misin hesap yapmadan?

Yıldızlara isim verip onların devrini hesaplamışlar. Mevsimlerin ne zaman başlayıp bittiğini, güneşin gökyüzünde hangi mevsim nereden doğacağını tespit etmişler.

Muhammed ya da Allah eski çağlarda söylenmeyen ne söylemiş?

Aksine Eskinin yanlışlarını da tekrar ettirmiş.

Gökyüzünün 7 kat olmasını ilk Kuran da Tevrat da söylemedi.

Yahu Arabistanın dibinde Antik Mısırlılar Muhammed'den binlerce yıl önce devasa piramitleri dikmişler.

yahu biliniyordu iyi güzelde hepsini bir kitapta toplayıp insanları kandırmmı dedi

hadi açıkla bunu

akıl mantık gitmiş sizde

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...