Jump to content

İstanbul'u neden yeğlersiniz?


Recommended Posts

Bilmem siz ne düşünüyorsunuz. Benim bildiğim ise, İstambul'un bana zavallılığı çağrıştırmasıdır. Hangi açıdan bakarsak bakalım, orada yaşamak istemek için, tam anlamıyla zavallı olmak şarttır.

Şimdi bana, İstanbul'un gzelliklerinden sözetmeyin. İstanbullular'ın en az %30'su öldüğü güne kadar "deniz görmemiştir". Altı yanı denizle kşatılmş bir ilde nasıl olur da, bu kadar insan deniz göremez?

Size bir örnek vereym: Bonn güzeldir. Bonn şehrinin en sefil mahallesi bile, İstanbul'un en lüks semtinden daha güzel ve insancıldır.

Peki İstanbul'u özel kılan nedir? İstanbul'da az ya da çok "güzel" diye tanımayacağınız alanlar, tüm İstanbul'un yüzde kaçını oluşturuyor?

İsktanbul'da yaşamak istemek için, sâdece dört gereçe var:

- RantçılIK ve oportünizm

Yatırım yapabilecek durumunuz varsa, bu megaçöplükte paranızı ikiye, içe, dörde katlama daha kolaydır. O da, belirli kişilerle yada gruplarla yakın temasta iseniz.

- Kaçakçılık

Kaçakçılık gerçeği var. Dolandırıcılık, aşırı nüfus sayesinde çok kolaylaşır.

- Kaçaklık

Birilerinden kaçmak istiyorsanız, İstanbul'un sınırsız kalabalığında, izinizi kolayca silebilirsiniz. Sizi bulmaları, sıfıra yakındır.

- Umutsuzluk

En çok göze batan da bu! İstanbul'da para kazanmak daha kolay olduğu gibi, sersefil geberip gitmek de kat be kat daha fazladır.

Siz, İstanbul'da yaşamayı neden yeğlersiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir arkadaşım küçük bir şehirde yaşıyorken inanılmaz şekilde istanbula gitmek istiyordu sürekli. O zaten kalabalığı sever. Etrafta insan olunca huzurlu oluyor demekki bende yalnızken huzurluyum. Bana "istanbulda olmadığın her an hayatı kaçırıyorsun" diye öğüt verirdi.Bir kaç yıldır istanbulda çalışıyor, şartlar zor, sevmediğini hissediyorum ama yinede bir tiyatro, bir deniz manzaralı kafe vs onu cezbetmeye yetiyor.

tarihinde Newbie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Yurtdaş

İstanbul da doğdum, burada büyüdüm. Tüm eksi yönlerine, sıkışık trafiğine, gökyüzünü karartan uzun binalarına, sokağınızda yaşadığınız park sorununa, inanılmaz boyutta olan insan ve araç nüfusuna rağmen, doğduğum, büyüdüğüm topraklar da yaşamak, bana inanılmaz bir iç huzuru sağlamaktadır.

İzmir, Antalya, Bursa, Çanakkale vb gibi iller de bulunmuş bir insan olarak, diğer illerde geçirdiğim her an, İstanbul'um, gözlerimde buram buram hasret tüttü diyebilirim.

tarihinde alaton tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Yurtdaş

İstanbul da doğdum, burada büyüdüm. Tüm eksi yönlerine, sıkışık trafiğine, gökyüzünü karartan uzun binalarına, sokağınızda yaşadığınız park sorununa, inanılmaz boyutta olan insan ve araç nüfusuna rağmen, doğduğum, büyüdüğüm topraklar da yaşamak, bana inanılmaz bir iç huzuru sağlamaktadır.

İzmir, Antalya, Bursa, Çanakkale vb gibi iller de bulunmuş bir insan olarak, diğer illerde geçirdiğim her an, İstanbul'um, gözlerimde buram buram hasret tüttü diyebilirim.

Bilmem siz ne düşünüyorsunuz. Benim bildiğim ise, İstambul'un bana zavallılığı çağrıştırmasıdır. Hangi açıdan bakarsak bakalım, orada yaşamak istemek için, tam anlamıyla zavallı olmak şarttır.

yurttaş söyliyeceğini söylemiş

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sıla (memleket) başka bir konu.

Bana milyonları verseler, İstanbul gibi bir "megaçöplük"te yaşamam.

Türkiye'de yaşamak zorunda olsam ve seçeneğim olsa, Tunceli iline ya da Elazığ iline bağlı bir köyde yaşamak isterdim.

Ama ölüm tehdidi bile, beni İstanbul'da yaşamaya zorlayamaz!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sıla (memleket) başka bir konu.

Bana milyonları verseler, İstanbul gibi bir "megaçöplük"te yaşamam.

Türkiye'de yaşamak zorunda olsam ve seçeneğim olsa, Tunceli iline ya da Elazığ iline bağlı bir köyde yaşamak isterdim.

Ama ölüm tehdidi bile, beni İstanbul'da yaşamaya zorlayamaz!

o zaman sen mağarada da yaşarsın.:D

ama ölüm tehditi olsa, hadi daha da hafif tutalım risk faktörünü, farzımuhal anatomik penetrasyonla tehdit etseler, o halde de mi kabul etmezdin? :D

içgüdülerim bana etmen gerektiğini söylüyor :D

o yüzden büyük laflar etmeyelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilmem siz ne düşünüyorsunuz. Benim bildiğim ise, İstambul'un bana zavallılığı çağrıştırmasıdır. Hangi açıdan bakarsak bakalım, orada yaşamak istemek için, tam anlamıyla zavallı olmak şarttır.

Şimdi bana, İstanbul'un gzelliklerinden sözetmeyin. İstanbullular'ın en az %30'su öldüğü güne kadar "deniz görmemiştir". Altı yanı denizle kşatılmş bir ilde nasıl olur da, bu kadar insan deniz göremez?

Size bir örnek vereym: Bonn güzeldir. Bonn şehrinin en sefil mahallesi bile, İstanbul'un en lüks semtinden daha güzel ve insancıldır.

Peki İstanbul'u özel kılan nedir? İstanbul'da az ya da çok "güzel" diye tanımayacağınız alanlar, tüm İstanbul'un yüzde kaçını oluşturuyor?

İsktanbul'da yaşamak istemek için, sâdece dört gereçe var:

- RantçılIK ve oportünizm

Yatırım yapabilecek durumunuz varsa, bu megaçöplükte paranızı ikiye, içe, dörde katlama daha kolaydır. O da, belirli kişilerle yada gruplarla yakın temasta iseniz.

- Kaçakçılık

Kaçakçılık gerçeği var. Dolandırıcılık, aşırı nüfus sayesinde çok kolaylaşır.

- Kaçaklık

Birilerinden kaçmak istiyorsanız, İstanbul'un sınırsız kalabalığında, izinizi kolayca silebilirsiniz. Sizi bulmaları, sıfıra yakındır.

- Umutsuzluk

En çok göze batan da bu! İstanbul'da para kazanmak daha kolay olduğu gibi, sersefil geberip gitmek de kat be kat daha fazladır.

Siz, İstanbul'da yaşamayı neden yeğlersiniz?

katılıyorum,istanbul birkaç nostaljik,romantik yeri dışında tamamen bir kaos ortamı,şehir deği kısaca çöplük diyebiliriz,tabiki buna batı ülkelerindeki diğer şehirleri gördükten sonra karar verdim.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sıla (memleket) başka bir konu.

Bana milyonları verseler, İstanbul gibi bir "megaçöplük"te yaşamam.

Türkiye'de yaşamak zorunda olsam ve seçeneğim olsa, Tunceli iline ya da Elazığ iline bağlı bir köyde yaşamak isterdim.

Ama ölüm tehdidi bile, beni İstanbul'da yaşamaya zorlayamaz!

İstanbul benim sılam Sn Yurtdaş.
Link to post
Sitelerde Paylaş

İstanbul deyince aklıma; aşırı kalabalıklar, keşmekeş, nefret ettirici dinamizm, milyonlarca araç gürültüsü ve kargaşası geliyor. Nefret ettiğim ve gıcık kaptığım bir şehir. Ankara nın kalabalığı bile beni oldukça bunaltırken; kalabalık bir yere, caddeye girince kaçacak, kurtulacak yer ararken İstanbul'da yaşadığımı düşünemiyorum. Hiç olmazsa Ankara da kalabalıklardan kolayca sıyrılmak mümkün. İstanbul'da nereye gidersen git kalabalık. Her yer vıcık vıcık insan kaynıyor. Ciddi olarak kalabalık ve keşmekeş ortamlardan nefret ediyorum. İçim daralıyor, bir an önce kalabalıktan kurtulmak, sakinliğe kavuşmak istiyorum. Milyonlarca insan dinamik, 24 saat ayakta olan, keşmekeş şehirlerden hoşlanır ben ise sakin, dingil, huzurlu yerlerden hoşlanıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ha derseniz 1960 İstanbulunda yaşmak ister miydin? İsterdim. O zamanlar İstanbul; 3 milyon nüfuslu, hayat tarzında sakinliği, asudeliği ön plana çıkan bir şehirdi. Sabahları vapurla keyifli bir şekilde, insanca işine gittiğin, İnsani koşullarda, paralarda ve saatlerde çalıştıktan sonra çıkıp günün yorgunluğunu evinin önünde bulunan plajlardan denize girerek attığın, sonrasında evinin bahçesinde oturup, çay içerek dinlendiğin bir şehirdi İstanbul. Nefret ettirici dinamizmi ve hayat tarzı son 20 25 senede peydah oldu.

Alin size 60'ların İstanbulu:

Ismet-Pa%C5%9Fan%C4%B1n-%C3%87ivileme-Suya-Atlay%C4%B1%C5%9F%C4%B1.jpg

tarihinde Hiçlik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Yurtdaş

İstanbul da doğdum, burada büyüdüm. Tüm eksi yönlerine, sıkışık trafiğine, gökyüzünü karartan uzun binalarına, sokağınızda yaşadığınız park sorununa, inanılmaz boyutta olan insan ve araç nüfusuna rağmen, doğduğum, büyüdüğüm topraklar da yaşamak, bana inanılmaz bir iç huzuru sağlamaktadır.

İzmir, Antalya, Bursa, Çanakkale vb gibi iller de bulunmuş bir insan olarak, diğer illerde geçirdiğim her an, İstanbul'um, gözlerimde buram buram hasret tüttü diyebilirim.

Para gani gani tabi yandaşlık başka şey.........................

Link to post
Sitelerde Paylaş

Geçtiğimiz pazar günü Kadıköy’de "İstanbul Kent Mitingi" yapılmış. Her siyâsî görüşten insanlar, mitingde boy göstermiş.

Hepsinin ortak isteği basit: "Parklarımızı, oyun alanlarımızı ve ormanlarımızı geri istiyoruz."

Hârika!

Peki bu nasıl olacak?

Çünkü başka bir beklentileri de var: "Bu arzularımız gerçekleşirken, bizi yaşadığımız ortamlardan uzaklaştırmayın."

Yuh yani! Madem yaşam alanınız aynı kalacakmış, o istekleriniz nasıl gerçekleşebilir ki?

Herkes, geldiği yere geri dösün. Herkes, kendi sılasını geliştirsin ve zenginleştirsin.

Böylece "Megaçöplük" kendiliğinen küçülür; ve yeşil alanlar oluşturulur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...