Jump to content

'Yetmez Ama Evet'çi Liberaller Ne Alemde?


Recommended Posts

Bu yalnız ve zavallı ülkenin tarihinde görülmüş olan en büyük ihanetin faili bu grup bu günlerde ne yapıyor, ne düşünüyor acaba?

Ortaya çıkmış olan rezil tablodan kendilerini bir nebze olsun sorumlu tutuyorlar mı? Yoksa havalara bakıp "Ne o, memlekette bir şeyler mi oluyor?" babında ıslık mı çalıyorlar?

Dünyada eşi benzeri olmayan bir düzenbazlıkla yapılan 12 Eylül 2010 halk oylamasının memlekete getirdiği kaosu nasıl yorumluyor, ne gibi çözümler öneriyorlar?

Kendilerini tanıyan bilen varsa, bizi bilgilendirebilir mi? Ben onları bir süredir ortalarda göremiyorum da...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yetmez ama evetçiler bu işten ekmek yiyen insanlardı. Çoğunlukla zaten her fırsatta ülke aleyhine çalışan insanlar ve bunların bebelerinden oluşan bir topluluktu. Sadece bu sefer yanlarına kerizleri de toplayacak kadar çok ve maddi destekli idiler. Yetmez ama evetçilere garez beslemenin bir anlamı yoktur, onlar yedikleri ekmeğin hakkını verdiler.

Atatürk'ün huzuruna getirilen bir casus hintliye sorulur, neden ingilizlere casusluk ediyorsun bunlar senin halkının da düşmanı değil mi diye. "Beni onlar besledi, büyüttüler. Beni siz yetiştirseydiniz, size çalışırdım" der.

Mesele bu köpek sürüsü değildir. İnsanlarımızın bunlar gibi soysuzları, aidiyetsizleri tanıyamayacak kadar cahil bırakılıp, gündelik dertlerin peşinde koşar hale getirilmeleridir. Yoksa gün döner, bunlar gibi yenileri pıtrak gibi biter.

Link to post
Sitelerde Paylaş

12.09.2010 günü yapılan toplum oylamasının (referandumunun) kargaşa (kaos) olarak nitelendirilmesinin nedeni nedir? Bugün savaşçıl yollarla (darbeyle) yönetimi değiştirme girişimi ile suçlanan sanıkların tutukevlerinden salıverilmesi, bu oylama sonucu yapılan değişikliklere borçlu değil midir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunların çoğu, bildiğiniz ajandır. Bugün amaçlarını yerine getirmenin mutluluğu içinde gülüyorlardır.

Nato hesabına casusluk yapan bu insanlar, Türkiye'yi bir devlet yapan ne varsa yok etmek istiyorlardı. Türkiye bugün açıkça bir kabile devletidir. Böyle giderse birbirine düşman insan toplulukları haline gelecektir.

Yetmez ama evetçiler, gerçekten çok az sayıda insandı. Ama büyük bir medya gücü ile büyük bir etki yarattılar. Bugün hala o ajanlar tarafından kandırılarak şeriatçılara evet diyen bazı dangalaklar, bahane üretmeye çalışıyor. Örneğin, anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkı tanındı, fena mı oldu diyorlar. Onlara şunu deyin, bahsettiğiniz yasal düzenleme normal yollardan meclise geldi de ret mi edildi? Bunun için referanduma gerek var mıydı? O dakikada ağızlarının, dışkı atmaya hazırlanan anüs girişi şekli aldığını göreceksiniz. Onları o şekilde bırakın. Ağızları asla düzelmeyecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

çok ağır laflar edilmiş. :(

evet ben "yetmez ama evet"çiydim. ama o zamanlar aynı zamanda AKPliydim de. gerçi sorgulama başlamıştı ve mezhepleri reddettiğim dönemdi.

şimdi ise dinsiz, imansız ve AKP düşmanı oldum.

liberallik mi? sizin tarifiniz liberallikse ben değilim.

ama malesef liberal arkadaşlarımın çoğunun hala AKP yaltakçısı olduğunu görmek bana liberalliği de sorgulatmaya başladı.

tarihinde Ebu Sübyan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Erdogan'ın demokrasi getireceğine inanacak kadar saf olanları "Yetti artık hayır" diyor. Uyanık olup buna inanmayan ve amacı sadece cebini doldurmak olanlar Tayyit'i desteklemeye devam ediyor.

Bunların içinde bir takım dış güçlerin maşası olanlarda olabilir. Bildiğim bir şey var, bu referandumdan evet çıkması için inanılmaz bir medya organizasyonu yapıldı. Medya değişmesi önerilen maddeleri vermeden ve insanlara anlatmadan büyük bir başarı ile kampanya yürüttü. Insanlar neye oy verdiklerini bilmeden evet oyu verdiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

çok ağır laflar edilmiş. :(

evet ben "yetmez ama evet"çiydim. ama o zamanlar aynı zamanda AKPliydim de. gerçi sorgulama başlamıştı ve mezhepleri reddettiğim dönemdi.

şimdi ise dinsiz, imansız ve AKP düşmanı oldum.

liberallik mi? sizin tarifiniz liberallikse ben değilim.

ama malesef liberal arkadaşlarımın çoğunun hala AKP yaltakçısı olduğunu görmek bana liberalliği de sorgulatmaya başladı.

Aydınlığa hoş geldin.

Ağır laflar edilenler medyada yer alan ve aydın denilenler. Evet oyu veren normal vatandaşlar değil. AKP ve Tayyip'ten nefret etmeme rağmen ben de kararsız kalmıştım. Değiştirilmesi istenen maddeleri ve değişiklikleri zorlukla bulduktan sonra okudum ve hayır oyu vermeye karar verdim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

12.09.2010 günü yapılan toplum oylamasının (referandumunun) kargaşa (kaos) olarak nitelendirilmesinin nedeni nedir? Bugün savaşçıl yollarla (darbeyle) yönetimi değiştirme girişimi ile suçlanan sanıkların tutuk evlerinden salıverilmesi, bu oylama sonucu yapılan değişikliklere borçlu değil midir?

Sn Arkadaşım

Bir başka konu da ifade ettiğiniz gibi, birey, konu ve konuklara (Yasama,Yürütme,Yargı), evrensel gereklilik noktasından değil de, ideoloji penceresinden baktığında, karşıt blog "Rakip" olduğu için, yapılan düzenleme ne kadar iyi ve gerekli olur ise olsun, bilinç, "İdeoloji Paradigması" ile prangalandığı için kabul görmeyecektir.

2010 yılında, halk oylamasına sunulan maddelerin dökümü, aşağıda ki linkte, ayrıntılı bir şekil de paylaşılmıştır.

http://tr.wikipedia.org/wiki/2010_T%C3%BCrkiye_anayasa_de%C4%9Fi%C5%9Fikli%C4%9Fi_referandumu

Link to post
Sitelerde Paylaş

Onlar karışıklıkta pusar, herşey yoluna girince ahkam keserler. O yüzden şu sıralar görünmüyorlar. Ben onların ne olduğunu hala anlayabilmiş değilim. Paraya, güce tapan liberaller, yeri geldiğinde senden benden iyi müslüman olup fetfa bile verirler. Çıkarlar yakında ortaya.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yetmez ama evetçilerin kim olduklarını doğru teşhis etmek gerekiyor. AKP'li BBP'li düz şeriatçılar referandumda evet dediler. Onlar evet derken "yetmez" demediler. Allah tamamına erdirsin dediler. Bu coğrafyada insanlık namına ne varsa yerle bir edelim. Şeriat gelsin, akıl ölsün dediler. Referandumu bu yolda bir adım olarak gördüler ki, haklıydılar.

Yetmez ama evetçiler şeriatçı değildi. Ciddi ciddi demokrasi için adım attıklarını sanıyorlardı. Son 20 senedir yürütülen 5. Kol faaliyetinden etkilenmiş ve Türkiye Aydınlanma Hareketine düşman olmuşlardı. Aydınlanmanın şeriatçılara ve etnik gruplara zulüm ettiği yalanına inanmışlardı. Mazlum olduklarına inandıkları şeriatçıların ülkeyi demokratikleştireceğini sanıyorlardı.

Şeriatçılar, Türkiye'de yaptıkları dönüşümde bir engel olarak gördükleri yargıyı ele geçirmek için referandum yaptılar. Bunu açıkça söyleyemezlerdi. Kafa karıştırmak için referandumu karmaşık bir paket haline getirdiler ve paketin içine, insanların itiraz etmeyecekleri maddeler koydular. Bu maddeler meclise gelse zaten geçerdi. 12 Eylül Anayasası diye demagoji yürürttükleri anayasa zaten daha önce yüzden fazla kez mecliste değiştirilmişti. Yani şeriatçılar resmen tuzak kurmuştu. Ve bu tuzak sosyalistler tarafından, herkesin anlayacağı şekilde anlatıldı. Bu noktadan sonra, şeriatçı olmayıp da bu tuzağa düşenleri mazur görme şansımız ortadan kalkmıştır.

İlk mesajımda ağır ifadeler kullandım ama, şeriatçı penisiyle gerdeğe girenler çok daha ağırını hak ediyor. Referandumda evet kampanyası yürüten seküler görüşteki siyasi örgütler zehirlenmiştir. Geri dönüş şansları kalmamıştır. Bu espiyonaj faaliyetinden etkilenip şeriata evet diyen iyiniyetli seküler ve laiklere, insan olarak saygı duysak da, zekalarına saygımızı kaybettik.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şeriatçılar, Türkiye'de yaptıkları dönüşümde bir engel olarak gördükleri yargıyı ele geçirmek için referandum yaptılar.

Bunu açıkça söyleyemezlerdi. Kafa karıştırmak için referandumu karmaşık bir paket haline getirdiler ve paketin içine, insanların itiraz etmeyecekleri maddeler koydular.

İzin verirseniz şeriatçiların, yargıyı ele geçirme noktasında halk oyuna sundukları maddelere bir göz atalım.

1982 ANAYASASI H.S.Y.K İŞLEYİŞİ

Adalet Bakanı kurulun başkanı.

Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabii üyesi

3 Asıl ve 3 yedek üye, Yargıtay'ın kendi üyeleri arasından önereceği üçer aday arasından Cumhurbaşkanınca atanır.

2 Asıl ve 2 yedek üye, Danıştay'ın kendi üyeleri arasından önereceği üçer aday arasından Cumhurbaşkanınca atanır.

2010 YILI H.S.Y.K YASA DEĞİŞİKLİĞİ

1- Adalet Bakanı kurulun başkanı.

2- Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabii üyesi.

3- 3 Asıl ve 2 yedek üye Yargıtay'ın kendi üyeleri arasından yapacağı seçimle belirlenir.

4- 2 Asıl ve 2 yedek üye, Danıştay'ın kendi üyeleri arasından yapacağı seçimle belirlenir.

5- 1 Asıl ve 1 yedek üye, Adalet Akademisi Genel Kurulu'nun, kendi üyeleri arasından yapacağı seçimle belirlenir.

6- 7 Asıl ve 4 yedek üye, 1. sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve savcıları arasından, Türkiye'deki bütün adli yargı hakim ve savcılarının katılacağı seçimle belirlenir.

7- 3 Asıl ve 3 yedek üye, 1. sınıfa ayrılmış idari yargı hakim ve savcıları arasından, Türkiye'deki bütün idari yargı hakim ve savcılarının katılacağı seçimle belirlenir.

8- 4 Asıl üye, yüksek öğretim kurumlarının hukuk dalında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca atanır.

İlginç değil mi? Yargıyı! ele geçirmek için halk oylaması yapan "Şeriatçılar", H.S.Y.K da, dışarıdan "Atama" usulünü, büyük çoğunluğunu, kendi içinden seçimle belirleme usulü ile değiştirmiş, üç erkten biri olan yargıyı, diğer erklerden (yasama ve yürütme) bağımsız hale getirmiştir.

tarihinde alaton tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine tipik yetmez ama evetçi ve müslü ayak oyunları. Bu insanlar hala utanmazca bu zırvaları savunabiliyorlar.

- Adalet bakanı ve müsteşarı kurulda duruyor. HSYK nispeten bağımsız iken bütün görüşmeleri tıkayan bu adamlar, hala aynı şekilde istemediği görüşmelerin yapılmasını engelleyebilir.

- Sözü edilen kurumlardan nerede ise hepsinde kadro arttırımına gidilerek kadrolar "yetiştirme" hukukçular ile doldurulmuştur, başkanlarını falan da "kurban olunası allah verdikçe vermiş"tir. Bu kadroların yaptığı seçimlerden ellerine verilen hazır listelerdekiler dışında kazanan çıkmaz. Netekim bunu hsyk seçiminde gördük. adalet bakanlığının blok listesindekiler orayı doldurdu. Şimdi şeyh çükü öpmeyenler yargıda bir yere gelemiyorlar.

Referandumda sadece hsyk "değişiklikleri" oylanmadı elbet.

http://www.anayasa.gen.tr/5982.htm değişikliklerin tam listesidir. Buna göre bir iki süs dışında tamamı ile reddedilmesi gereken yasa tasarısı malesef kabul edilmiştir. "Neden hayır" konulu pek çok kaynak bulunabilir; örneğin: http://blog.milliyet.com.tr/neden-hayir-ve-referandumda-degisecek-maddeler/Blog/?BlogNo=263007

Yetmez ama evetçilerin peşine takılıp giden ahmaklar şunu göremediler. Yasaların ucu açık olamaz. Yasanın başı kıçı belli değilse, o en tehlikeli silahtır. Yasayı çıkartan iyi niyetli olsa da, günün birinde o yasayı halkın kıçına sokacak birileri elbet çıkacaktır. Ki o birileri zaten çoktan yasama, yürütme ve yargıyı kanser misali sarmıştır. Referandumda mevcut yasaları ucu açık olanlarla değiştirdikten sonra şimdi kıçını tutup ağlamanın bir anlamı yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

TARİHTE “ YETMEZ AMA EVET” ÇİLER

Toplum tarihinde sistem karşıtı güçler, sistemi ele geçirip değiştirme sürecinde, kendilerinden olmayanlar içinden her zaman müttefik bulmuşlardır.

Moğol Orduları batıya, (1236 )Ermeni topraklarına geldiklerinde, ermeni papazları yollarına çıkıp çiçeklerle törenlerle karşılamışlardı.( 1) Önlerine çıkan her şeyi yok eden (atlar hariç) Moğolları kısa sürede tanıdılar. Moğol istilasının, insanlığın başına gelmiş en büyük felaketlerden biri olduğunu öğrendikten sonra onlara, insana benzer yaratık anlamında “ Ye'cüc me'cüc dediler .(2)

Haziran 1940 ta Alman orduları Paris’i işgal ettiğinde, kendilerine komünist diyen bir kısım miyop Fransız , bu işgali, işçi sınıfının burjuvaziye karşı zaferi olarak yorumlamıştı.(3)

Yine 1941 de Alman faşizmi Rusya’yı işgale başladığında, Rus Yahudileri Alman askerlerine geleneksel ikramları olan tuz ve ekmek sunarak şükranlarını arz etmişlerdi. (4)

1979 da Humeyni güçlerinin Tahran sokaklarında en yakın müttefikleri, kendilerini devrimci yada demokrat sanan ahmaklardı. (TUDEH, FEDAYİN gibi örgütler)

1992 de “Bağdat düşerken keşke orada olsaydım” diyen ,insan hakları ve demokrasi masalı” anlatmakla görevlendirilmiş , kendilerine gazeteci diyen “ iliştirilmiş” Türk köşe yazarları vardı. (Hasan Cemal)

Hikayenin sonrasını herkes biliyor. Almanların Yahudileri gaz odalarında nasıl yok ettiklerini, İran’da kendilerine solcu diyen Humeyni destekçilerinin, yeterli darağacı bulunamadığında Vinçlerin ucunda nasıl sallandırıldıklarını. Yine Ermeni papazların kazıklar üstüne tef gibi gerilip ateşte nasıl kızartıldıklarını. Kaynar kazanlara atılıp haşlandıklarını.

Irak’ta ise, ölüm ve tecavüzlerin hala dumanı tütmekte.

Elbette bizdeki “ yetmez ama evet”çilerin desteği işgal güçlerine değildi. - onlara göre- ileri demokrasi getirecek olanlara, onlardan olmadıkları halde destek vermekti. Burada konumuz umdukları ile buldukları.

Bunlardan Mehmet Altan, köşesinden kovulunca çark etti. Şimdi aksi yönde kılıç sallıyor. Hasan Cemal, “ Kandil yolunda nemalanıyor” şeklindeki alaycı “aşağılanmaya” maruz kalınca, sesi soluğu kesildi.

“Ağır solcu” Baskın Oran (çift ağızlı kılıcıyla ortalarda idi), “ yabancı tasmalı” diye nitelendirilme karşısında , “ it gibi yılıyoruz” diyerek, içine düştüğü ,ironiyi acizliği, zavallılığı , dışarı vurdu.

Bir de çifte kavrulmuş “yetmez ama evet”çiler var. Bunlar ” tasmalı “ nitelendirmesine hiç aldırmadı . Söyleyecek bir şeyleri yoktu çünkü. Zira “tasmalı “ onlar için malumun ilanıydı . Gıkları çıktığında, olacakları gördüler. Yabancı fonlardan nasıl beslendiklerini ya ortaya döküverirlerse ! Maazallah. En iyisi susmak, hiç duymamak, köşesinde, “misafirliğe gitmiş papaz karısı gibi” endam edip oturmak. Otoriteye ” örtü altından el sallayarak”, durumu idare etmek. Oral Çalışlar gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

LDP'nin oy oranın bakarak görebiliriz maalesef

Kemalistler neden libarellere saldırır anlamam.

Sanki ülkede halk liberalizmmi savunuyor.

Türk toplumu geneli muhafazakar bunu hala anlamadı kemalistler. Kemalistler siyasetten anlamıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kemalistler neden libarellere saldırır anlamam.

Sanki ülkede halk liberalizmmi savunuyor.

Türk toplumu geneli muhafazakar bunu hala anlamadı kemalistler. Kemalistler siyasetten anlamıyor.

Türkiyede zaten gerçek liberal demokrat sayısı çok çok az,diğerleri kendine liberal diyen liboşlar,Liberalizmi'de kirletiyorlar

tarihinde zabrireyiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiyede zaten gerçek liberal demokrat sayısı çok çok az,diğerleri kendine liberal diyen liboşlar,Liberalizmi'de kirletiyorlar

Liboş nasıl oluyor ?

Türkiyede yeni siyasi ideolojiler mi oluştu.

tarihinde ANGEL- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...