Jump to content

Recommended Posts

Bırakın kuku bekçiliğini, bu skandalların kökünü kurutun!

Yetişkin ve sorumluluk sahibi zeki gençleri rahat bırakın.

Resmi raporlara göre Türkiyede her üç evlilikten biri, çocuk gelin.

Yılmaz Özdil'in kaleminden hükümete seslenen anlamlı bir yazı.

http://www.hurriyet....ar/25069507.asp

İslam denen sosyal kanser bu tür sapkın uygulamaları legalize ettiği için her yıl binlerce çocuğun hayatı kararıyor ne yazık ki. Dini kurumlar Ortaçağ ahlakını modern zamanlara kadar taşır ve insanların hayat kalitesini sıçıp batırır.

mQzmyLX.jpg

hSzIBfU.jpg

TQXptaM.jpg

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
İslam denen sosyal kanser bu tür sapkın uygulamaları legalize ettiği için

Çok doğru.

Fakat eksik.

O çocukların babalarına sorsan ''biz de karnımızı zor doyuruyoruz evden boğaz eksiltmek için veriyoruz. Okutmak şöyle dursun çocuğun karnını doyuramıyoruz ki.Kocası doyursun. Hem kız çocuğu çalışamaz ki eve para getirsin, sadece zarar bize''

Bu adama ne cevap verebilirsin?

Erkek çocuk beslenir, çünkü o 15 oldummu para getirmeye başlar.

Para getirmeyen evlat kimin nesine yarar? Gönder gitsin.

Hayat burlarda çok ucuz artık.

Çünkü çok fazla var. Çok olan herdaim ucuz olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece yargılamak, kötülemek için bakan,

Sadece yargılanacak, kötülecek şeyler görür.

İlgilenmeyiz yargıladıklarımızın kötülediklerimizin gerçekliğiyle,

Onları yargılamak, kötülemek yeter de artar bile.

Cinsellikle gören hayatı, yargılama ve kötülemeyi de cinselleştirir.

Çocuk gelin sorunu var da, çocuk damat sorunu yok mu?

Oturup azıcık bir gayret gösterilir, azıcık bir araştırma yapılırsa,

Görülür ki, yoksulluk arttıkça evlenme yaşı düşer, geline de damada da.

Çünkü yoksulluk arttıkça, yaşam kavgasına atılmanın yaşı düşer.

Sadece evliliğin değil, sorumlulukların, görevlerin, olgunlaşmanın yaşı düşer.

Çocukları okula göndermeye ne para, ne de vakit var,

Çünkü açlık kapıda gün be gün bekler.

Çocuklar için de hayata bir an önce atılmak zorunlu.

Bir an önce evlenip, henüz güçteyken kendi ailerini, mikro işletme/fabrikalarını oluşturacaklar.

Çünkü o mini işletmeden başka güvenceleri olmayacak.

Çocuk gelinleri/damatları kurtarmak, yoksulluğu kaldırmakla mümkün.

Bu ise bugün çok basit.

Hırs ve açgözlükten vazgeçince insanlar, yoksulluk da bitecek.

Sadece yargılamak, sadece kötülemekle olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece yargılamak, kötülemek için bakan,

Sadece yargılanacak, kötülecek şeyler görür.

İlgilenmeyiz yargıladıklarımızın kötülediklerimizin gerçekliğiyle,

Onları yargılamak, kötülemek yeter de artar bile.

Cinsellikle gören hayatı, yargılama ve kötülemeyi de cinselleştirir.

Çocuk gelin sorunu var da, çocuk damat sorunu yok mu?

Oturup azıcık bir gayret gösterilir, azıcık bir araştırma yapılırsa,

Görülür ki, yoksulluk arttıkça evlenme yaşı düşer, geline de damada da.

Çünkü yoksulluk arttıkça, yaşam kavgasına atılmanın yaşı düşer.

Sadece evliliğin değil, sorumlulukların, görevlerin, olgunlaşmanın yaşı düşer.

Çocukları okula göndermeye ne para, ne de vakit var,

Çünkü açlık kapıda gün be gün bekler.

Çocuklar için de hayata bir an önce atılmak zorunlu.

Bir an önce evlenip, henüz güçteyken kendi ailerini, mikro işletme/fabrikalarını oluşturacaklar.

Çünkü o mini işletmeden başka güvenceleri olmayacak.

Çocuk gelinleri/damatları kurtarmak, yoksulluğu kaldırmakla mümkün.

Bu ise bugün çok basit.

Hırs ve açgözlükten vazgeçince insanlar, yoksulluk da bitecek.

Sadece yargılamak, sadece kötülemekle olmaz.

Süpür süpür.

Halı altına süpür.

Pislik doldu halınızın altı ve 1 metre yükseldi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Süpür süpür.

Halı altına süpür.

Pislik doldu halınızın altı ve 1 metre yükseldi.

Azıcık bir araştırma yapmaktansa,

Sadece yargılamak, kötülemek,

Söyleyecek kötü söz bulmak yetiyor.

Yine hiçbir cevap almadan,

Sadece hakkımda ne kötü düşündüğünü,

Zihnindeki kötü sözler dağarcığını öğrendim.

Ama sorun yok,

Evrene ve bana baktığında kendini gördüğünü,

Sinirinin bundan olduğunu biliyorum.

Ben sana baktığımda güzeli görüyorum.

Olur da sinirlenecek olsaydım, gene kendimi görecek,

"Aha ben!" diyecektim.

Sorun yok, her şey vaktince.

Sohbet de vaktince, güzellik de vaktince.

.

tarihinde ozkanates tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Azıcık bir araştırma yapmaktansa,

Sadece yargılamak, kötülemek,

Söyleyecek kötü söz bulmak yetiyor.

Yine hiçbir cevap almadan,

Sadece hakkımda ne kötü düşündüğünü,

Zihnindeki kötü sözler dağarcığını öğrendim.

Ama sorun yok,

Evrene ve bana baktığında kendini gördüğünü,

Sinirinin bundan olduğunu biliyorum.

Ben sana baktığımda güzeli görüyorum.

Olur da sinirlenecek olsaydım, gene kendimi görecek,

"Aha ben!" diyecektim.

Sorun yok, her şey vaktince.

Sohbet de vaktince, güzellik de vaktince.

.

Ben sana gerçeği söylüyorum.

Bu başlık altında inancına aykırı şeyler yazma cesaretine ve özgürlüğüne sahip değilsin.

Sen bir robotsun.

Kötülemek, yargılamak diye mesajımın etkisini azaltamazsın.

Bu başlıkta halı altına pislik süpürüyorsun.

Akvaryumdaki çöpçü balıklar gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

TC yasalarına göre 17 yaşındaki bir kişi ebeveyn izni ile, 16 yaşındaki bir kişi de hakim izni ile evlenebilir. 18 yaş altındaki herkes çocuk ise, devletiniz kendi eliyle "çocuk" gelin/damat olmaya izin vermiş olmuyor mu? Bu bir çelişki değil midir?

Çoğunluk Imam nikahı ile olduğu için devletin haberi yok. Diğerlerinin bir bölümü büyütülmüş yaşla, bir bölümü de ölen ablasının nüfusuna sahip olduğu için.

Devletin ne zaman haberi oluyor? Çocuk doğum yapmak için hastaneye geldiğinde. Eğer doktor düzgün bir insansa devlete haber veriyor. Değilse kaynıyor gidiyor.

Cumhurbaşkanı Gül 30 yaşındayken 14 yaşındaki kızla evlenmiş bir adam. Burası böyle bir ülke.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben sana gerçeği söylüyorum.

Bu başlık altında inancına aykırı şeyler yazma cesaretine ve özgürlüğüne sahip değilsin.

Sen bir robotsun.

Kötülemek, yargılamak diye mesajımın etkisini azaltamazsın.

Bu başlıkta halı altına pislik süpürüyorsun.

Akvaryumdaki çöpçü balıklar gibi.

Sözün en güzeli söylendi sana.

Söyleyecek sözümün olmaması,

Daha güzelini bilmediğimden.

Öfken bana değil kendine.

Güzel kardeşimi anlattım:

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=56564entry1113192

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cumhurbaşkanı Gül 30 yaşındayken 14 yaşındaki kızla evlenmiş bir adam. Burası böyle bir ülke.

Başka kültürleri, içinden geçmeden yargılamamalı.

Her kültürün gereği, doğrusu kendince.

Tanıdığım bir ailenin 2 kızı da, 18 yaşından önce evlendiler.

Aile izin vermek istemediği halde.

İkisinin de okuma şansı yoktu.

Aileler okutmadığından değil, yarışta geri kaldıklarından.

Oğlanlarla gezip tozmaya, koca aramaya, ne kültürleri uygundu, ne maddiyatları.

Evde oturup koca beklemekten başka seçenek yoktu.

Bir de amele sektörüne girmekten.

Ama ikisi de güzeldi.

Evlendiler, şimdi çocuklarını büyütüyorlar.

İkisi de istedikleriyle, istedikleri yaşta evlendiler.

Çocukları hayata atıldığında, onlar orta yaşta olacaklar.

Ben ve eşimse, yaşlılıkta.

O yargıladığınız ailelerin anne-babaları da anne-baba.

İnanmazsınız ama çocuklarını onlar da seviyor.

Sadece, her kültürün kendi gerekleri, doğruları var.

Başka kültürleri, içinden geçmeden yargılamamalı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başka kültürleri, içinden geçmeden yargılamamalı.

Her kültürün gereği, doğrusu kendince.

Tanıdığım bir ailenin 2 kızı da, 18 yaşından önce evlendiler.

Aile izin vermek istemediği halde.

İkisinin de okuma şansı yoktu.

Aileler okutmadığından değil, yarışta geri kaldıklarından.

Oğlanlarla gezip tozmaya, koca aramaya, ne kültürleri uygundu, ne maddiyatları.

Evde oturup koca beklemekten başka seçenek yoktu.

Bir de amele sektörüne girmekten.

Ama ikisi de güzeldi.

Evlendiler, şimdi çocuklarını büyütüyorlar.

İkisi de istedikleriyle, istedikleri yaşta evlendiler.

Çocukları hayata atıldığında, onlar orta yaşta olacaklar.

Ben ve eşimse, yaşlılıkta.

O yargıladığınız ailelerin anne-babaları da anne-baba.

İnanmazsınız ama çocuklarını onlar da seviyor.

Sadece, her kültürün kendi gerekleri, doğruları var.

Başka kültürleri, içinden geçmeden yargılamamalı.

Kültürel değerler, genelgeçer evrensel normlarla çeliştiği zaman ortada bir sorun var demektir. Kızımızı 9 yaşında evlendirip sonrasında "Burada kültür bu!" demek herkesin bir kültür uydurup onu uygulamasına fırsat verir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sözün en güzeli söylendi sana.

Hadi be :)

En güzel sözü bana söylemiş.

Kanında var işte yalancılık.

Bana söylediğin sözler güzellik yarışmasına sokulsa en berbatı çıkar.

Ama sen halen ısrardasın.

Bu yavşaklığı niye yapıyorsun?

İslamın pisliğini temizlemeye çalışıyorsun da ondan.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kültürel değerler, genelgeçer evrensel normlarla çeliştiği zaman ortada bir sorun var demektir. Kızımızı 9 yaşında evlendirip sonrasında "Burada kültür bu!" demek herkesin bir kültür uydurup onu uygulamasına fırsat verir.

"Genelgeçer evrensel normlar"

"Herkesin bir kültür uydurup onu uygulaması"

Biz karar verip uygulatacak mıyız,

Nedir genelgeçer evrensel norm, nedir uyduruk kültür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hadi be :)

En güzel sözü bana söylemiş.

Kanında var işte yalancılık.

Bana söylediğin sözler güzellik yarışmasına sokulsa en berbatı çıkar.

Ama sen halen ısrardasın.

Bu yavşaklığı niye yapıyorsun?

İslamın pisliğini temizlemeye çalışıyorsun da ondan.

Sana kızmıyorum kardeşim.

Kendini daha fazla sergilemene aracı olmak da istemiyorum.

Bir kez daha,

Saygılarımla,

Özkan Ateş

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Genelgeçer evrensel normlar"

"Herkesin bir kültür uydurup onu uygulaması"

Biz karar verip uygulatacak mıyız,

Nedir genelgeçer evrensel norm, nedir uyduruk kültür.

Genelgeçer evrensel norm der ki bir kadın duygusal yetişkinliğe varmadan (ergenliğini tamamlamadan) onu evlendirme! Uyduruk kültür de Urfa'nın falanca köyünde 10 yaşından sonra evlenilebileceğini söyleyen "kültür".

Link to post
Sitelerde Paylaş

Genelgeçer evrensel norm der ki bir kadın duygusal yetişkinliğe varmadan (ergenliğini tamamlamadan) onu evlendirme! Uyduruk kültür de Urfa'nın falanca köyünde 10 yaşından sonra evlenilebileceğini söyleyen "kültür".

Başka bir kültürde de,

Kadın ve erkeğin 30-40 yaşına kadar bekar gezmesi,

Ve muhtelif kişiler ile seks yapması genelgeçer evrensel norm değil.

Erken evlilik tartışmasını buluğ çağına indirirsek,

Kadınların orta yaşları geçtikleri Avrupa'da seks buluğ çağıyla başlıyor.

Yani genelgeçer evrensel norm ile kasıt,

Buluğ çağındaki seksin evlilik bağı içinde değil de,

Evlilik bağı olmaksızın çok sayıda partner ile gerçekleştirilmesi.

Bunu evlilik içine alınca gerici, evlilik dışına alınca genelgeçer evrensel norm.

Benim bir şey savunmadığımı belirteyim.

Sadece yargılama enerjisinin temelsizliğine dikkat çekiyorum.

Kadın-erkek ilişkileri, hiçbir tarihte hiçbir toplumun çözemediği açmazlar içerir.

O yüzden her toplum, kendi ekonomik realitesi etrafında,

Kendi yaklaşımını geliştirip kendi yoluna gidiyor.

Hepsi bu.

Avrupa'da bir skandal hatırlıyorum.

13-14 yaşında kızlar yanyana yere uzanıp,

Bir grup yaşıttaş arkadaşlarıyla bant sisteminde sırayla birleşmişlerdi.

Olayı skandal yapan da, gerçekleşen hamileliklerdi.

Yanlış mı? Kesinlikle hayır.

Bu onların kültürü, yaklaşımı.

Bu yaklaşımın meyvelerini de yiyecek olanlar onlar,

Çıkmazlarıyla cebelleşecek olanlar da onlar.

Beni bağlayan, kendi kültürümün meyveleri ve çıkmazları.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başka bir kültürde de,

Kadın ve erkeğin 30-40 yaşına kadar bekar gezmesi,

Ve muhtelif kişiler ile seks yapması genelgeçer evrensel norm değil.

Erken evlilik tartışmasını buluğ çağına indirirsek,

Kadınların orta yaşları geçtikleri Avrupa'da seks buluğ çağıyla başlıyor.

Yani genelgeçer evrensel norm ile kasıt,

Buluğ çağındaki seksin evlilik bağı içinde değil de,

Evlilik bağı olmaksızın çok sayıda partner ile gerçekleştirilmesi.

Bunu evlilik içine alınca gerici, evlilik dışına alınca genelgeçer evrensel norm.

Benim bir şey savunmadığımı belirteyim.

Sadece yargılama enerjisinin temelsizliğine dikkat çekiyorum.

Kadın-erkek ilişkileri, hiçbir tarihte hiçbir toplumun çözemediği açmazlar içerir.

O yüzden her toplum, kendi ekonomik realitesi etrafında,

Kendi yaklaşımını geliştirip kendi yoluna gidiyor.

Hepsi bu.

Avrupa'da bir skandal hatırlıyorum.

13-14 yaşında kızlar yanyana yere uzanıp,

Bir grup yaşıttaş arkadaşlarıyla bant sisteminde sırayla birleşmişlerdi.

Olayı skandal yapan da, gerçekleşen hamileliklerdi.

Yanlış mı? Kesinlikle hayır.

Bu onların kültürü, yaklaşımı.

Bu yaklaşımın meyvelerini de yiyecek olanlar onlar,

Çıkmazlarıyla cebelleşecek olanlar da onlar.

Beni bağlayan, kendi kültürümün meyveleri ve çıkmazları.

Evlendirmek sözcüğünü kullanmamın sebebi başlıkla ilintilendirmek istememdir. Yoksa tabii ki o yaşta cinsellik yaşayıp da evlenmemekten bahsetmiyorum.

"Başka bir kültürde de,

Kadın ve erkeğin 30-40 yaşına kadar bekar gezmesi,

Ve muhtelif kişiler ile seks yapması genelgeçer evrensel norm değil."

Birinci örnekte herhangi bir zorlama olduğunu sanmıyorum. Zira o yaşa gelmiş kadın da, erkek de normlara direnç gösterebilmektedir. İkincisi de yine kişisel seçimlere kalmış bir şeydir. Söz konusu toplumun yasal sınırlarıyla belirtilmediği sürece evlilik öncesi cinsellik kişisel bir tercihtir. 14 yaşında birini 30 yaşındaki biriyle evlendirmek hem bu ülkenin yasalarına, hem evrensel normlara aykırıdır hem de zaten doğruyu yanlıştan ayırt edebilme yetisi tam anlamıyla gelişmemiş bir kişiye hiçbir seçim hakkı bırakmamaktadır. Ben böyle bir şeyin sapıklık olduğunu düşünüyorum ve bunu yargılama hakkını hem ülkedeki yasalar hem de evrensel normlardan temel alarak kendimde buluyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Erken yaşta seks başka bir konu. Ergenliğe henüz adım atmışların hormonları uyarınca birbirlerinin üzerine atlamaları ileride onların başına büyük sorunlar getirebilir. Doğru bir cinsel eğitimle bu sorunu giderebiliriz.

Burada temel tartışma konusu özgür iradenin yok edilmesi. Çocuğa oy hakkı vermiyoruz, araba kullanma hakkı vermiyoruz fakat cinsellik gibi karmaşık ve kişinin hayatına direk etki yapan bir olgu için ehliyet verebiliyoruz. İstemediği bir insanla yaşamak zorunda kalması, istemediği bir insanla sevişmek zorunda kalması, istemediği bir insandan çocuk sahibi olması... Legal tecavüzdür bunun adı. Bilhassa kadınlar düşünmeli: İstemedikleri, kokusundan bile tiksindikleri bir adamla bir ömür boyu aynı yatağı paylaşıp, kuvvetle muhtemel hiç bir zaman kadınlıklarından haz almadan ömürlerini tamamlamaları cehennem değil de nedir? Buna izin veren bir kültür, felsefe, kavram ne kadar insancıl olabilir?

Yoksulluğun çocuk gelin ve damat sayısına katkısı aşikar. Öte yandan işi kolaylaştıran en büyük etken dindir. Bunun da özellikle zengin aşiretlerin düğünlerinde görürüz. Karun kadar zengin olmalarına rağmen servet dağılmasın diye biribirini belki hiç görmemiş çocukları birbirine bağlayan imzayı atması için zorlarlar. Vicdanlarında en ufak çıtırtı olmaz, zira dini açıdan sorun yoktur.

Eğer din çocuk yaşta evliliği kesin ve net olarak yasaklayıp, yine sübyancılığı apaçık bir şekilde lanetleseydi en azından bugünkü kadar çocuğun, çoğunlukla da kızlarımızın hayatı cehennem olmazdı.

tarihinde Deschain tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...