Jump to content

"Biz Onların Vajinalarını Size Helal Kıldık" Nisa/24 Skandalı


Recommended Posts

Ortaçağ bedevi ahlâki yapısının bir diğer realitesi: Cariyeler (sex köleleri). Rezilullah (salla Allahı vesaire) ve çapulcu çete düşmanlarının topraklarına tecavüz ediyor, talan ediyor ve kocalarını katlettikleri kadınları ödül olarak alıyorlardı. Tiksinç bir adet. Üstelik insanlığa kılavuz olduğu öne sürülen bir kitapta böyle bir şeyin olması katmerli rezalet!

Dxw4HZc.jpg

Kadınlar Suresi: 24. "Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulundu­ğunuz cariyeler müstesna, bunlar, Allah'ın üzerine farz kıldığı hükümler­dir..." diyor Kuran-ı Şekerim. Yani savaş ganimeti olarak ele geçirdiğiniz metreslerinize tecavüzü legalize ediyor. Ateistleri potansiyel kriminal olmakla suçlayan müslimler kendi dinlerindeki tanrı referanslı iğrenç uygulamalar için ne düşünüyor?

1- Muhammed b. Abdirrahman b. Bünanî, Muhammed b. Ahmed b. Hamdan'dan, o Ebû Ya'la'dan, o Amr en-Nakıd'dan, o Ebû Ahmed Zübeyri'den, o Süfyan'dan, o Osman el-Bettî'den, o Ebu'l-Halil'den, o da Ebû Said el-Hudrî'den şöyle dediğini bize rivayet etti:

"Evtas Gazvesi'nin olduğu gün kocaları olan esir kadınları ele geçirmiştik. Onlara mücamaatta bulunmayı (cinsel ilişkiye girmeyi) çirkin bulmuştuk. Peygamber (s.a.v.)'e bunu sorduk da bu âyet nazil oldu. Biz de o kadınları böylece helal bulduk."

2- Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. el-Haris, Abdullah b. Muhammed b. Cafer'den, o Ebû Yahya'dan, o Sehl b. Osman'dan, o Abdurrahim'den, o Eş'as b. Sevvar'dan, o Osman b. Bettî'den, o Ebu'l-Halil'den, o da Ebû Said el-Hudrî'den bize şöyle dediğini haber verdi:

"Rasulullah (s.a.v.) Evtas ahalisini esir alınca dedik ki: "Ey Allah'ın Rasulü, soylarını, kocalarını tanıdığımız esir kadınlarla nasıl mucamaatta bulunabi­liriz?" Bunun üzerine bu âyet nazil oldu."

3- Ebû Bekr Muhammed b. İbrahim el-Farisî, Muhammed b. İsa b. Amraveyh'ten, o İbrahim b. Muhammed b. Süfyan'dan, o Müslim b. Haccac'dan, o Ubeydullah b. Ömer el-Kavarirî'den, o Yezid b. Zuray'dan, o Said b. Ebî Arube'den, o Katade'den, o Ebû Salih Ebû Halil'den, o Ebû Alkame el-Haşimî'den, o da Ebû Said el-Hudrî'den bize şu rivayette bulundu:

"Rasulullah (s.a.v.) Huneyn Günü, Evtas Kabilesi'ne bir grup ordu gönderdi. Bu grup bir düşman birliğine rastlayıp onlarla savaştılar da onlara galip gelerek, kadın esirler elde ettiler. Rasulullah (s.a.v.)'ın Ashabı'ndan bir grup, müşrik kocalarından dolayı o esir kadınlarla münasebette bulunmaktan sakındılar. Allah Teala da bu âyeti indirdi,"

4- Ebu Saîd Hudrî'den Nesâî, Tirmizî, Ebu Davut ve Buharî rivayet etti. Ebu Saîd:

-Bize, Evtâs esirlerinden esirler isabet etti. Kadınların kocaları vardı. Biz onlarla birleşmeyi çirkin gördük, Nebî Aleyhisselâm'a sorduk., Nisa: 4/24 âyeti indirildi. Ancak Allah'ın sizin üzerinize Efa ettiği şeydir, biz onların ferclerini (vajinalarını) helal kıldık, buyurdu.

Kadınlar Suresi/24. ayet Şia İslam'da legal kabul edilen "Helal Genelev" uygulamasına da açık kapı bırakır. Sabit vadeli ya da uzun vadeli evlilik yapabilirsiniz. Minimum sözleşme süresi 3 gün.

sblQrjK.jpg

tarihinde Tasvir-i Efkar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 328
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

arkadaşalr ben topic yazamıyorum her nedense mutlaka önceden biri yazmıştr ama bende yazmak istyorum ben agnostik olmama rağmen bir ateisti çok iyi anlıyorm adamlar diyorki bunca karmaşklık olan bir evreni ve insanı vs bir tanrı yaratmış olmaz diyorlar haklı yada haksız en azından içinde bir mantık var 3 semavi din dışındaki insanlarda deist agnosti gnostik vb onlarda işlerine bakıyor ve bir şeklde yaşıyorlar ya peki bu 3 güya semavi dine ne demeli ortadaki saçma sapan şaka bile olamayacak komik kitaplarını referans göstererek bi rdinleri olduğunu ve bu dinide tanrının onlara gönderdiğini iddia ediyorlar... bakınız= şizofreni.... eğer bir tanrı varsa neden küçücük bir gezegende yaşayan 7 milyara tek din göndermemiş yada neden tanrı bir din gönderme ihtyacı hissstmiş verdiği akıl yetmiyormu insana akıl varken dine ne ihtiyaç var göz görüyo işte ak belli kara belli din ne işe yarar???????????

Link to post
Sitelerde Paylaş

arkadaşalr ben topic yazamıyorum her nedense mutlaka önceden biri yazmıştr ama bende yazmak istyorum ben agnostik olmama rağmen bir ateisti çok iyi anlıyorm adamlar diyorki bunca karmaşklık olan bir evreni ve insanı vs bir tanrı yaratmış olmaz diyorlar haklı yada haksız en azından içinde bir mantık var 3 semavi din dışındaki insanlarda deist agnosti gnostik vb onlarda işlerine bakıyor ve bir şeklde yaşıyorlar ya peki bu 3 güya semavi dine ne demeli ortadaki saçma sapan şaka bile olamayacak komik kitaplarını referans göstererek bi rdinleri olduğunu ve bu dinide tanrının onlara gönderdiğini iddia ediyorlar... bakınız= şizofreni.... eğer bir tanrı varsa neden küçücük bir gezegende yaşayan 7 milyara tek din göndermemiş yada neden tanrı bir din gönderme ihtyacı hissstmiş verdiği akıl yetmiyormu insana akıl varken dine ne ihtiyaç var göz görüyo işte ak belli kara belli din ne işe yarar???????????

http://www.sorularlaislamiyet.com/article/9937/din-nedir.html

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümanların bu konu hakkında yorumlarını bekliyorum :)

savaşta düşmana herşeyi yapmak mübahtır birde kafirse tabiki...

Hz muhammed çok iyi yapmış. Bende onun zamanında yaşasaydım müşriklerin karılarıyla cinsel ilişkiye girerdim

Biz ne güzel yorum göndericileriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nisa 24 ayetinde SAVAŞ ESİRİ olarak geçen Arapça kelimeyi bulur musunuz lütfen?

وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ النِّسَاء إِلاَّ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ كِتَابَ اللّهِ عَلَيْكُمْ وَأُحِلَّ لَكُم مَّا وَرَاء ذَلِكُمْ أَن تَبْتَغُواْ بِأَمْوَالِكُم مُّحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَافِحِينَ فَمَا اسْتَمْتَعْتُم بِهِ مِنْهُنَّ فَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ فَرِيضَةً وَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا تَرَاضَيْتُم بِهِ مِن بَعْدِ الْفَرِيضَةِ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

1. ve el muhsanâtu : ve evli kadınlar 2. min en nisâi : kadınlardan 3. illâ : hariç, ...'den başka 4. mâ meleket : sahip olduğunuz 5. eymânu-kum : elinizin altında bulunan (cariyeler) 6. kitâbe : yazılmış olan, farz kılınan hüküm 7. allâhi : Allah 8. aleykum : sizin üzerinize, size 9. ve uhille : ve helâl kılındı 10. lekum : sizin için, size 11. mâ verâe zâlikum : bunların arkasında, dışında olanlar 12. en tebtegû : istemeniz 13. bi emvâli-kum : mallarınız ile 14. muhsinîne : muhsin olanlar, namusunu koruyanlar, iffetli olanlar 15. gayra musâfihîne : zina yapmamak 16. fe mâstemta'tum : artık faydalanmak istediniz şey 17. bi-hi : onunla 18. min-hunne : onlardan 19. fe âtû-hunne : o taktirde onlara (kadınlara) verin 20. ucûre-hunne : onların (kadınların) ücretleri, mehirleri 21. farîdaten : farz olarak (mehir olarak) 22. ve lâ cunâha : ve günah yoktur 23. aleykum : sizin üzerinize 24. fî-mâ : o şey hakkında 25. terâdaytum : razı oldunuz (anlaştınız) 26. bi-hî : onunla 27. min ba'di : sonradan, sonra 28. el farîdati : farz olan, mehir 29. inne : muhakkak 30. allâhe : Allah 31. kâne : oldu, ... idi, ...dır 32. alîmen : en iyi bilen 33. hakîmen : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi

tarihinde morpheuss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ النِّسَاء إِلاَّ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ كِتَابَ اللّهِ عَلَيْكُمْ وَأُحِلَّ لَكُم مَّا وَرَاء ذَلِكُمْ أَن تَبْتَغُواْ بِأَمْوَالِكُم مُّحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَافِحِينَ فَمَا اسْتَمْتَعْتُم بِهِ مِنْهُنَّ فَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ فَرِيضَةً وَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا تَرَاضَيْتُم بِهِ مِن بَعْدِ الْفَرِيضَةِ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

1. ve el muhsanâtu : ve evli kadınlar 2. min en nisâi : kadınlardan 3. illâ : hariç, ...'den başka 4. mâ meleket : sahip olduğunuz 5. eymânu-kum : elinizin altında bulunan (cariyeler) 6. kitâbe : yazılmış olan, farz kılınan hüküm 7. allâhi : Allah 8. aleykum : sizin üzerinize, size 9. ve uhille : ve helâl kılındı 10. lekum : sizin için, size 11. mâ verâe zâlikum : bunların arkasında, dışında olanlar 12. en tebtegû : istemeniz 13. bi emvâli-kum : mallarınız ile 14. muhsinîne : muhsin olanlar, namusunu koruyanlar, iffetli olanlar 15. gayra musâfihîne : zina yapmamak 16. fe mâstemta'tum : artık faydalanmak istediniz şey 17. bi-hi : onunla 18. min-hunne : onlardan 19. fe âtû-hunne : o taktirde onlara (kadınlara) verin 20. ucûre-hunne : onların (kadınların) ücretleri, mehirleri 21. farîdaten : farz olarak (mehir olarak) 22. ve lâ cunâha : ve günah yoktur 23. aleykum : sizin üzerinize 24. fî-mâ : o şey hakkında 25. terâdaytum : razı oldunuz (anlaştınız) 26. bi-hî : onunla 27. min ba'di : sonradan, sonra 28. el farîdati : farz olan, mehir 29. inne : muhakkak 30. allâhe : Allah 31. kâne : oldu, ... idi, ...dır 32. alîmen : en iyi bilen 33. hakîmen : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi

tarihinde morpheuss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ النِّسَاء إِلاَّ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ كِتَابَ اللّهِ عَلَيْكُمْ وَأُحِلَّ لَكُم مَّا وَرَاء ذَلِكُمْ أَن تَبْتَغُواْ بِأَمْوَالِكُم مُّحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَافِحِينَ فَمَا اسْتَمْتَعْتُم بِهِ مِنْهُنَّ فَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ فَرِيضَةً وَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا تَرَاضَيْتُم بِهِ مِن بَعْدِ الْفَرِيضَةِ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

1. ve el muhsanâtu : ve evli kadınlar 2. min en nisâi : kadınlardan 3. illâ : hariç, ...'den başka 4. mâ meleket : sahip olduğunuz 5. eymânu-kum : elinizin altında bulunan (cariyeler) 6. kitâbe : yazılmış olan, farz kılınan hüküm 7. allâhi : Allah 8. aleykum : sizin üzerinize, size 9. ve uhille : ve helâl kılındı 10. lekum : sizin için, size 11. mâ verâe zâlikum : bunların arkasında, dışında olanlar 12. en tebtegû : istemeniz 13. bi emvâli-kum : mallarınız ile 14. muhsinîne : muhsin olanlar, namusunu koruyanlar, iffetli olanlar 15. gayra musâfihîne : zina yapmamak 16. fe mâstemta'tum : artık faydalanmak istediniz şey 17. bi-hi : onunla 18. min-hunne : onlardan 19. fe âtû-hunne : o taktirde onlara (kadınlara) verin 20. ucûre-hunne : onların (kadınların) ücretleri, mehirleri 21. farîdaten : farz olarak (mehir olarak) 22. ve lâ cunâha : ve günah yoktur 23. aleykum : sizin üzerinize 24. fî-mâ : o şey hakkında 25. terâdaytum : razı oldunuz (anlaştınız) 26. bi-hî : onunla 27. min ba'di : sonradan, sonra 28. el farîdati : farz olan, mehir 29. inne : muhakkak 30. allâhe : Allah 31. kâne : oldu, ... idi, ...dır 32. alîmen : en iyi bilen 33. hakîmen : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nisa 24 ayetinde SAVAŞ ESİRİ olarak geçen Arapça kelimeyi bulur musunuz lütfen?

وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ النِّسَاء إِلاَّ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ كِتَابَ اللّهِ عَلَيْكُمْ وَأُحِلَّ لَكُم مَّا وَرَاء ذَلِكُمْ أَن تَبْتَغُواْ بِأَمْوَالِكُم مُّحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَافِحِينَ فَمَا اسْتَمْتَعْتُم بِهِ مِنْهُنَّ فَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ فَرِيضَةً وَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا تَرَاضَيْتُم بِهِ مِن بَعْدِ الْفَرِيضَةِ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

1. ve el muhsanâtu : ve evli kadınlar 2. min en nisâi : kadınlardan 3. illâ : hariç, ...'den başka 4. mâ meleket : sahip olduğunuz 5. eymânu-kum : elinizin altında bulunan (cariyeler) 6. kitâbe : yazılmış olan, farz kılınan hüküm 7. allâhi : Allah 8. aleykum : sizin üzerinize, size 9. ve uhille : ve helâl kılındı 10. lekum : sizin için, size 11. mâ verâe zâlikum : bunların arkasında, dışında olanlar 12. en tebtegû : istemeniz 13. bi emvâli-kum : mallarınız ile 14. muhsinîne : muhsin olanlar, namusunu koruyanlar, iffetli olanlar 15. gayra musâfihîne : zina yapmamak 16. fe mâstemta'tum : artık faydalanmak istediniz şey 17. bi-hi : onunla 18. min-hunne : onlardan 19. fe âtû-hunne : o taktirde onlara (kadınlara) verin 20. ucûre-hunne : onların (kadınların) ücretleri, mehirleri 21. farîdaten : farz olarak (mehir olarak) 22. ve lâ cunâha : ve günah yoktur 23. aleykum : sizin üzerinize 24. fî-mâ : o şey hakkında 25. terâdaytum : razı oldunuz (anlaştınız) 26. bi-hî : onunla 27. min ba'di : sonradan, sonra 28. el farîdati : farz olan, mehir 29. inne : muhakkak 30. allâhe : Allah 31. kâne : oldu, ... idi, ...dır 32. alîmen : en iyi bilen 33. hakîmen : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi

eymânu-kum : elinizin altında bulunan (cariyeler)

Link to post
Sitelerde Paylaş

elinizin altında bulunan diyor. cariye parantez içinde açılmış. Bana direkt cariye ya da harp esiri olarak geçen kelimeyi bulur musunuz lütfen

elinizin altında bulunan ne demektir muhterem ????

ayette evli kadınlar diyor.....nikahınızdaki kadınlar diyor...bir de elinizin altındaki kadınlar diyor....

evliler belli: başka müslümanlarla evli kadınlar

nikahındakiler zaten senin karıların....

elinin altındakiler kim peki ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

elinin altındakiler kim peki ?

Elinin altındaki demek himayendeki demek. Sokaklarda ölüme, fuhuşa ve binbir kötülük ve tehlikeye terkedilmemiş evine gözetimine alınmış demek.

Bir de içinizden bekârları ve kölelerinizle cariyelerinizden sâlih olanları evlendiriniz. Eğer fakir iseler, Allah onları kendi lütfundan zengin eder."(Nur, 24/32)

"Sizden cariyesi olan biriniz onu en güzel bir şekilde terbiye eder, yetiştirir de sonra azat edip onunla evlenirse, onun için iki sevap vardır."(Buharı ,Itk 15)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elinin altındaki demek himayendeki demek. Sokaklarda ölüme, fuhuşa ve binbir kötülük ve tehlikeye terkedilmemiş evine gözetimine alınmış demek.

Bir de içinizden bekârları ve kölelerinizle cariyelerinizden sâlih olanları evlendiriniz. Eğer fakir iseler, Allah onları kendi lütfundan zengin eder."(Nur, 24/32)

"Sizden cariyesi olan biriniz onu en güzel bir şekilde terbiye eder, yetiştirir de sonra azat edip onunla evlenirse, onun için iki sevap vardır."(Buharı ,Itk 15)

azat etmek ne demektir ?

demekki köle o kadın ? cariye yeni ? demi ? nisa 24 de ne diyor ?

cARİYE İLE NİKAHSIZ YATARSIN HARAM DEĞİLDİR DİYOR İŞTE ???

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Elinin altındaki demek himayendeki demek. Sokaklarda ölüme, fuhuşa ve binbir kötülük ve tehlikeye terkedilmemiş evine gözetimine alınmış demek.

Bir de içinizden bekârları ve kölelerinizle cariyelerinizden sâlih olanları evlendiriniz. Eğer fakir iseler, Allah onları kendi lütfundan zengin eder."(Nur, 24/32)

"Sizden cariyesi olan biriniz onu en güzel bir şekilde terbiye eder, yetiştirir de sonra azat edip onunla evlenirse, onun için iki sevap vardır."(Buharı ,Itk 15)

Yani cariyeyle ilişki kurmak için ne gerekiyormuş ona güzel bir terbiye, ahlak ve eğitim verip azat etmek ve sonra evlenmek gerekiyormuş. Nur suresinde belirttiği gibi cariyellerinizden salih olanları evlendiriniz diyor. Herşey sizin dediğiniz gibi savaş esiri cariye bu hooop tecavüz edeyim falan filan yok. Herşeyin hukuku ahlak çerçevesi var.

Nisa 36: Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komsuya, uzak komsuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlar (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.

Ne diyor elinizin altında bulunanlara iyi davranın diyor.

Nur 32-33: Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu)geniş olan ve (her şeyi) bilendir. Evlenme imkânını bulamayanlar ise; Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köleler ve câriyelerden) mükâtebe yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde bir hayır (kabiliyet ve güvenilirlik). görüyorsanız, hemen mükâtebe yapın. Allah’ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen câriyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki zorlanmalarından sonra Allah (onlar için)çok bağışlayıcı ve merhametlidir.

Ne diyor namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...