Jump to content

Muhhammet diye bir kişi yoktur


Recommended Posts

  • İleti 521
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bu konu önceden de vardı.Bayağı ünlü olmuştur bu "Hz Muhammed yaşadı mı yaşamadı mı" tartışması.Yani yaşamadıysa kim binlerce hadis uydurmak ister onu anlayamıyorum ben.

Yeri gelmişken de sorayım:Hz Davud ve Hz Süleyman yaşamış mıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi soracağım soruları gerçekten merak ettiğim için soruyorum. Arapları veya Muhammedi savunduğumdan değil.

1-8. yüzyıla kadar muhammedden bahseden yoktur fakat bunun nedeni arapların devletleşmemesi olabilir mi? Yani Muhammed zamanında sonuçta hala şehir devleti halindeler. Pek gelişmemişler .Ancak Emevi devletiyle sistemli bir devlet yapısına geçiyorlar. Zaten genel olarak islami kaynaklar bu zamanlarda yazılıyor. Sizce kaynakların gecikme sebebi bu olabilir mi?

2- O zamandaki biyografilerin zaman geçtikçe genişlemesinin sebebi yeni rivayetler bulmaları olamaz mı? Sonuçta sahabeler tek bir yerde değiller. Bu rivayetlerin güvenilirliğini tartışmıyorum. Sahabe kafasından da sıkmış olabilir fakat bu Muhammedin yaşamadığını gösterir mı?

MaskedVigilante iletimi göremeyebilirsin diye alıntı yaptım tekrar. Araya kaynamasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi soracağım soruları gerçekten merak ettiğim için soruyorum. Arapları veya Muhammedi savunduğumdan değil.

1-8. yüzyıla kadar muhammedden bahseden yoktur fakat bunun nedeni arapların devletleşmemesi olabilir mi? Yani Muhammed zamanında sonuçta hala şehir devleti halindeler. Pek gelişmemişler .Ancak Emevi devletiyle sistemli bir devlet yapısına geçiyorlar. Zaten genel olarak islami kaynaklar bu zamanlarda yazılıyor. Sizce kaynakların gecikme sebebi bu olabilir mi?

2- O zamandaki biyografilerin zaman geçtikçe genişlemesinin sebebi yeni rivayetler bulmaları olamaz mı? Sonuçta sahabeler tek bir yerde değiller. Bu rivayetlerin güvenilirliğini tartışmıyorum. Sahabe kafasından da sıkmış olabilir fakat bu Muhammedin yaşamadığını gösterir mı?

Evet Emeviler ve Abbasiler döneminde hadisler bir araya getirilerek kitap haline getirilmeye başlanıyor. Ve ortaya atılan hadisler arasında çelişkiler ortaya başlıyor. Mesela hadislerden bir tanesinde diyor ki savaş zamanında kadın ve çocuklara dokunmayın. Öbürleri de diyor ki bir başka hadiste "bunlar putperest" o yüzden kadın ve çocukları da öldürün diyorlar. Zaten İslam alimleri de bu zamanda birçok uydurma hadislerin ortaya atıldığını kabul ediyorlar. Bu durumda Muhammet öldükten sonra bu kadar çok sayıda hadisler arasında çelişkilerin bulunduğunu görmek ancak hadislerin uydurulmuş olmasıyla açıklanabilir.

Ayrıca, 650 ile 690 arasında yapılan Arap istilalarında hiçbir zaman hadisler ışığında bu istilaların yapıldığına dair bir tarihi kanıt bulunmamaktadır. Söylenen şey sadece işe "Suratını peçe ile kapatanlar peçelerini açıp insanları kestiler döktüler" idi. Bunlar hiçbir zaman Müslüman olduklarını söylemediler. Halbuki yaptıkları istilaların tamamını Kurandaki hadislere göre yapmışlardı. Yani bu işin böyle olduğunu oradaki Hıristiyan halkaların bilmemiş olması imkansız bir şeydir. Ne yani Hıristiyan halklar kendi dinlerine karşı meydan okuyan yeni bir dinin ortaya çıktığını bilmemiş olabilirler mi? Böyle bir şey imkansızdır. Kendilerine ve kendi dinlerine meydan okuyan yeni bir dinin ortaya çıktığının farkında olmamaları imkansız bir iştir. Ama gerçek budur. Arap istilacılar hiçbir zaman yeni dinden bahsetmemişlerdir. Peygamberden bahsetmemişlerdir. Müslüman olduklarını söylememişlerdir. Hatta Peygamber hakkındaki hadislerin bir araya gelmesi ve bir kitap olarak ortaya çıkması 9cu yüzyılda ortaya çıkmaya başlamış bir konudur. O zamana kadar ancak azacık bilgiler varmış hakkında. Eğer Kurana bakılacak olunursa, Muhammet hakkında yazılan bilgiler o güne kadar yok denilecek kadar az imiş. Emevilerle savaşlar esnasında ortaya çıkan Muhammet hadislerinde ise ciddi çelişkiler oluşmuştur. Eğer Muhammet hakkında bu kadar çok detaylı bilgi yazılmış ise Kuranda (yaşadığı zamanın neredeyse her gününe dair hadis var) çelişkiler nasıl ortaya çıkmış olabilir? Bu yalnızca hadislerin sonradan uydurma olmasıyla ortaya çıkmış olabileceği ile açıklanabilir.

İstila edilen Hıristiyan halkların hiçbirinin Muhammetten bahsetmemiş olması da Muhammet kavramının sonradan uydurulmuş bir fabrikasyon olduğuna dair bir kanıt olduğunu göstermektedir. Emeviler arasındaki çelişkilerin oluşması da Muhammet hakkındaki bilgilerin ortaya çıkmasıyla aynı ana denk gelmesi ile olmuş, dolayısıyla Muhammet da bu fabrikasyonların bir parçasından başka bir şey olması mümkün değildir.

tarihinde MaskedVigilante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet Emeviler ve Abbasiler döneminde hadisler bir araya getirilerek kitap haline getirilmeye başlanıyor. Ve ortaya atılan hadisler arasında çelişkiler ortaya başlıyor. Mesela hadislerden bir tanesinde diyor ki savaş zamanında kadın ve çocuklara dokunmayın. Öbürleri de diyor ki bir başka hadiste "bunlar putperest" o yüzden kadın ve çocukları da öldürün diyorlar. Zaten İslam alimleri de bu zamanda birçok uydurma hadislerin ortaya atıldığını kabul ediyorlar. Bu durumda Muhammet öldükten sonra bu kadar çok sayıda hadisler arasında çelişkilerin bulunduğunu görmek ancak hadislerin uydurulmuş olmasıyla açıklanabilir.

Ayrıca, 650 ile 690 arasında yapılan Arap istilalarında hiçbir zaman hadisler ışığında bu istilaların yapıldığına dair bir tarihi kanıt bulunmamaktadır. Söylenen şey sadece işe "Suratını peçe ile kapatanlar peçelerini açıp insanları kestiler döktüler" idi. Bunlar hiçbir zaman Müslüman olduklarını söylemediler. Halbuki yaptıkları istilaların tamamını Kurandaki hadislere göre yapmışlardı. Yani bu işin böyle olduğunu oradaki Hıristiyan halkaların bilmemiş olması imkansız bir şeydir. Ne yani Hıristiyan halklar kendi dinlerine karşı meydan okuyan yeni bir dinin ortaya çıktığını bilmemiş olabilirler mi? Böyle bir şey imkansızdır. Kendilerine ve kendi dinlerine meydan okuyan yeni bir dinin ortaya çıktığının farkında olmamaları imkansız bir iştir. Ama gerçek budur. Arap istilacılar hiçbir zaman yeni dinden bahsetmemişlerdir. Peygamberden bahsetmemişlerdir. Müslüman olduklarını söylememişlerdir. Hatta Peygamber hakkındaki hadislerin bir araya gelmesi ve bir kitap olarak ortaya çıkması 9cu yüzyılda ortaya çıkmaya başlamış bir konudur. O zamana kadar ancak azacık bilgiler varmış hakkında. Eğer Kurana bakılacak olunursa, Muhammet hakkında yazılan bilgiler o güne kadar yok denilecek kadar az imiş. Emevilerle savaşlar esnasında ortaya çıkan Muhammet hadislerinde ise ciddi çelişkiler oluşmuştur. Eğer Muhammet hakkında bu kadar çok detaylı bilgi yazılmış ise Kuranda (yaşadığı zamanın neredeyse her gününe dair hadis var) çelişkiler nasıl ortaya çıkmış olabilir? Bu yalnızca hadislerin sonradan uydurma olmasıyla ortaya çıkmış olabileceği ile açıklanabilir.

İstila edilen Hıristiyan halkların hiçbirinin Muhammetten bahsetmemiş olması da Muhammet kavramının sonradan uydurulmuş bir fabrikasyon olduğuna dair bir kanıt olduğunu göstermektedir. Emeviler arasındaki çelişkilerin oluşması da Muhammet hakkındaki bilgilerin ortaya çıkmasıyla aynı ana denk gelmesi ile olmuş, dolayısıyla Muhammet da bu fabrikasyonların bir parçasından başka bir şey olması mümkün değildir.

Evet gerçekten. Bu sabah aklıma geldi de Bizansla yapılan savaşlar var. Bunların bir kaydı olması lazım değil mi? Bulamadım. Yok. Mesela Mute savaşının Vikipedi sayfasına girdim hem Türkçe hem ingilizce kaynaklar hep islami. Sadece islami olmayan bir kaynak vardı. Kaegi adlı bir oryantalistin kitabı. Muhtemelen o da o kitabı islami kaynaklardan yararlanarak yazmıştır. Bunu Müslümanlar da reddetmiyor. Sorularlaislamiyet sayfasından alıntı yapıyorum okuyun:

" O dönemde çevre ülkelerle ilgili tarihî belgeler ne

yazık ki elimizde yoklar. Resulullah (a.s.m) henüz

hayatta iken, İslâm Devleti, Malabar (Güney-Doğu

Hindistan) ve hatta Çin ile ilgili olarak nakledilen

efsaneler bir yana, Habeşistan, Mısır, Bizans

İmparatorluğu ve İran Sasanî İmparatorluğu ile

birtakım ilişkiler kurmuştu. Doğubilimci

Margoliouth, o tarihlerde konumuzla ilgili Mısır’da

Kıptîce belge bulunmadığını açıklamaktadır. Bizans

imparatorlarının sarayında resmî kronikçiler

(günlük tarih yazarları) vardı; ancak, kötü bir

rastlantı sonucu, bu belgelerdeki bir yüzyıllık

kesinti, bizim ilgilendiğimiz döneme denk

gelmektedir. Zonaras, Nicéphore, Théophane ve

öteki imparatorların dönemi daha sonraki tarihlere

rastlamaktadır. Bu dönemle ilgili olarak İran, Hint

ya da Çin kaynaklarından da bilgi ulaşmamıştır.

Muhtemelen, Resulullah (a.s.m) henüz hayatta iken,

Araplara komşu ülkelerin, göçebelerin oturduğu ve

sonu gelmeyen iç savaşlarla parça parça olmuş Arap

yarımadasında olup biten olaylara herhangi bir

önem vermeleri için vaktin henüz çok erken olduğu

anlaşılıyor. (bk. İlk Kaynaklar ve Tarihi Malzeme

adlı konu. Muhammed Hamidullah, İslam

Peygamberi, I- II, İrfan Yayınevi İstanbul, 1980, I,

10-11)"

Bu yazının en başında da belirtiyor bizim en büyük delillerimiz Kuran ve Hadislerdir diye. :)

Fakat eğer Muhammed yaşamadıysa, Araplar neden bir din icat ettiler? Çok mantıklı bir açıklaması olmalı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fakat eğer Muhammed yaşamadıysa, Araplar neden bir din icat ettiler? Çok mantıklı bir açıklaması olmalı...

tek mantıklı açıklaması :

eğer yaşamadıysa ......dağınık arap kabilelerini tek çatı altında toplamak....ve DEVLET kurmak...sonrada bu devlet ve din sayesinde diğer devletleri etkilemek - karşıklık çıkarmak (müslüman - hristiyan- putperest çekişmeleri ile) ve sonrasında oraları ele geçirmek.....

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet Emeviler ve Abbasiler döneminde hadisler bir araya getirilerek kitap haline getirilmeye başlanıyor. Ve ortaya atılan hadisler arasında çelişkiler ortaya başlıyor. Mesela hadislerden bir tanesinde diyor ki savaş zamanında kadın ve çocuklara dokunmayın. Öbürleri de diyor ki bir başka hadiste "bunlar putperest" o yüzden kadın ve çocukları da öldürün diyorlar. Zaten İslam alimleri de bu zamanda birçok uydurma hadislerin ortaya atıldığını kabul ediyorlar. Bu durumda Muhammet öldükten sonra bu kadar çok sayıda hadisler arasında çelişkilerin bulunduğunu görmek ancak hadislerin uydurulmuş olmasıyla açıklanabilir.

Ayrıca, 650 ile 690 arasında yapılan Arap istilalarında hiçbir zaman hadisler ışığında bu istilaların yapıldığına dair bir tarihi kanıt bulunmamaktadır. Söylenen şey sadece işe "Suratını peçe ile kapatanlar peçelerini açıp insanları kestiler döktüler" idi. Bunlar hiçbir zaman Müslüman olduklarını söylemediler. Halbuki yaptıkları istilaların tamamını Kurandaki hadislere göre yapmışlardı. Yani bu işin böyle olduğunu oradaki Hıristiyan halkaların bilmemiş olması imkansız bir şeydir. Ne yani Hıristiyan halklar kendi dinlerine karşı meydan okuyan yeni bir dinin ortaya çıktığını bilmemiş olabilirler mi? Böyle bir şey imkansızdır. Kendilerine ve kendi dinlerine meydan okuyan yeni bir dinin ortaya çıktığının farkında olmamaları imkansız bir iştir. Ama gerçek budur. Arap istilacılar hiçbir zaman yeni dinden bahsetmemişlerdir. Peygamberden bahsetmemişlerdir. Müslüman olduklarını söylememişlerdir. Hatta Peygamber hakkındaki hadislerin bir araya gelmesi ve bir kitap olarak ortaya çıkması 9cu yüzyılda ortaya çıkmaya başlamış bir konudur. O zamana kadar ancak azacık bilgiler varmış hakkında. Eğer Kurana bakılacak olunursa, Muhammet hakkında yazılan bilgiler o güne kadar yok denilecek kadar az imiş. Emevilerle savaşlar esnasında ortaya çıkan Muhammet hadislerinde ise ciddi çelişkiler oluşmuştur. Eğer Muhammet hakkında bu kadar çok detaylı bilgi yazılmış ise Kuranda (yaşadığı zamanın neredeyse her gününe dair hadis var) çelişkiler nasıl ortaya çıkmış olabilir? Bu yalnızca hadislerin sonradan uydurma olmasıyla ortaya çıkmış olabileceği ile açıklanabilir.

İstila edilen Hıristiyan halkların hiçbirinin Muhammetten bahsetmemiş olması da Muhammet kavramının sonradan uydurulmuş bir fabrikasyon olduğuna dair bir kanıt olduğunu göstermektedir. Emeviler arasındaki çelişkilerin oluşması da Muhammet hakkındaki bilgilerin ortaya çıkmasıyla aynı ana denk gelmesi ile olmuş, dolayısıyla Muhammet da bu fabrikasyonların bir parçasından başka bir şey olması mümkün değildir.

Ilk paragrafta guzel bir yere deginmissin.Hz Muhammed e ait oldugu edilen binlerce hadis celiskilerle doludur.Bazi hadislerde cok hosgorulu barissever bir insan oldugundan bahsedilir.Bazi hadislerde kanli barbar yuzu tarif edilir.Muslumanlar bu celiskili hadislerin hepsini nasil kabul ediyorlar onu da anlamiyorum.Ne yaptiklarini bilmiyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tek mantıklı açıklaması :

eğer yaşamadıysa ......dağınık arap kabilelerini tek çatı altında toplamak....ve DEVLET kurmak...sonrada bu devlet ve din sayesinde diğer devletleri etkilemek - karşıklık çıkarmak (müslüman - hristiyan- putperest çekişmeleri ile) ve sonrasında oraları ele geçirmek.....

Mantıklı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

konunun tartışalacak bi tarafı yok.

Muhammed yaşamıştır bu kesin.

Asıl tartışalacak konu muhammed peygerbermi sahtekarmı budur?

Buna katılıyorum.

Konuyla alakalı olarak Yahudi kroniklerini okudunuz mu hiç ? Söz konusu kroniklerin bir çoğunda Muhammed için meşuga (yani delirmiş, sahtekar) minvalinde ithamlar vardır. Yahudi tarihciler Muhammed'in sahtekarlık yaparak bir çok yahudiyi de kandırıp kendi safına çektiğini ve yalan bir diyanet kurduğunu söylüyorlar. Fakat tek bir kaynakta da demiyorlar ki "Muhammed diye birisi tarihte var olmamaıştır"

Muhammed'in yaşadığına dair yazılı kaynak olmasa da, Tarihte böyle bir dini liderin var olmadığını iddia etmek salt bu argümanla savunulamaz diye düşünüyorum. Zira o dönem arap toplumunda yazılı değil, sözlü aktarmacı gelenek hakimdir. Maahaza kur-an'ın bir çok yerinde de muhammedin özel hayatını düzenleyen hususi ayetler mevcuttur. Örnekse:

isra 79: Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud’a ulaştırsın.

Ahzab50: Seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.)

(Bu örnekler çoğaltılabilir)

Hadisler ve kur-an neden Muhammed döneminde kitap haline getirilmedi ?

Bu sorunun cevabı tek kelimeyle "Sözlü aktarmacı gelenek (Ravilik geleneği)"

Misal, o dönem araplar arasında şiir çok yaygındır. Fakat yazıya geçirilmiş olanları neredeyse hiç yok... Bunun sebebi pek tabii ki arap toplumunun sözlü geleneğe bağlı olması. Önemli şairlerin ravileri (ezberleyip başkalarına akatranları) var. onların şiirlerini ezberleyip sonraki nesillere aktarırlar. Bu gün cahiliye şiiri olarak bilinen şiirler, okundukları yıllarda değil, -tıpkı kur-an gibi- daha sonraki yıllarda ravilerin aktarımlarıyla yazıya geçirilmiştir. Hakeza vahy katipliği meselesinin aslı da ravilik geleneğine dayandığı gibi, Hadislerin sened ile aktarılmasının arkasındaki sebeb de budur...

Link to post
Sitelerde Paylaş

8ci yüzyıla kadar Muhammet diye bir peygamberden bahseden olmamış. Muhammedin var olduğu da bir yalan.

Robert Spencer bunu ıspat etmiştir:

Kimmiş bu robert evanjelist olabşl

8ci yüzyıla kadar Muhammet diye bir peygamberden bahseden olmamış. Muhammedin var olduğu da bir yalan.

Robert Spencer bunu ıspat etmiştir:

Bizim ateist de dinci de böyle işte.Referansları hep gavur:...........

Link to post
Sitelerde Paylaş

şu yahudi kronikleri belgelerinin tarihleri nedir ?

elimizde varmıdır ?

Tabii ki vardır. Fakat en eskisi hicri 450-500 arasına tekabül eder. Bu kroniklerin ekserisi Muhammed için meşuga tabirini kullanır ve muhammed'i sahtekarlıkla suçlarlar. Muhammed'in peygamber olmadığını kanıtlamaya çalışan bu tarihciler neden "muhammed yaşamamıştır" gibi bir argümanla konuşmışlar. Böylesi daha kesin çözüm olmaz mıydı ?

tarihinde Özden Kurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tabii ki vardır. Fakat en eskisi hicri 450-500 arasına tekabül eder. Bu kroniklerin ekserisi Muhammed için meşuga tabirini kullanır ve muhammed'i sahtekarlıkla suçlarlar. Muhammed'in peygamber olmadığını kanıtlamaya çalışan bu tarihciler neden "muhammed yaşamamıştır" gibi bir argümanla konuşmışlar. Böylesi daha kesin çözüm olmaz mıydı ?

kaynak ?

ayrıca gene muhammedin dönemine ait değiller ...

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed dönemine ait değiller elbette. Fakat muhammed isminde bir hayali lider uydurulurken yahudilerin buna sessiz kalması beklenemez elbette. islam dini hususunda yazılan reddiyelerde muhammed uydurma bir karakterdir diyen yok. Blakis yahudi tarihciler bazı yahudilerin de muhammed'e aldanarak hak din olan yahudilikten saptığını islama girdiğini yazıyorlar.

Kaynaklar için şu kitaba göz atabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed dönemine ait değiller elbette. Fakat muhammed isminde bir hayali lider uydurulurken yahudilerin buna sessiz kalması beklenemez elbette. islam dini hususunda yazılan reddiyelerde muhammed uydurma bir karakterdir diyen yok. Blakis yahudi tarihciler bazı yahudilerin de muhammed'e aldanarak hak din olan yahudilikten saptığını islama girdiğini yazıyorlar.

Kaynaklar için şu kitaba göz atabilirsiniz.

yahudilerin o dönemlerde (ki muhammed döneminden çok sonraları ) yaşadımı yaşamadı mı diye tartıştıklarını sanmıyorum.....onlar o sıralarda bu beladan nasıl kurtuluruz derdinde idiler bence :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...