Jump to content

Muhhammet diye bir kişi yoktur


Recommended Posts

  • İleti 521
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Buna katılıyorum.

Konuyla alakalı olarak Yahudi kroniklerini okudunuz mu hiç ? Söz konusu kroniklerin bir çoğunda Muhammed için meşuga (yani delirmiş, sahtekar) minvalinde ithamlar vardır. Yahudi tarihciler Muhammed'in sahtekarlık yaparak bir çok yahudiyi de kandırıp kendi safına çektiğini ve yalan bir diyanet kurduğunu söylüyorlar. Fakat tek bir kaynakta da demiyorlar ki "Muhammed diye birisi tarihte var olmamaıştır"

Muhammed'in yaşadığına dair yazılı kaynak olmasa da, Tarihte böyle bir dini liderin var olmadığını iddia etmek salt bu argümanla savunulamaz diye düşünüyorum. Zira o dönem arap toplumunda yazılı değil, sözlü aktarmacı gelenek hakimdir. Maahaza kur-an'ın bir çok yerinde de muhammedin özel hayatını düzenleyen hususi ayetler mevcuttur. Örnekse:

isra 79: Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud’a ulaştırsın.

Ahzab50: Seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.)

(Bu örnekler çoğaltılabilir)

Hadisler ve kur-an neden Muhammed döneminde kitap haline getirilmedi ?

Bu sorunun cevabı tek kelimeyle "Sözlü aktarmacı gelenek (Ravilik geleneği)"

Misal, o dönem araplar arasında şiir çok yaygındır. Fakat yazıya geçirilmiş olanları neredeyse hiç yok... Bunun sebebi pek tabii ki arap toplumunun sözlü geleneğe bağlı olması. Önemli şairlerin ravileri (ezberleyip başkalarına akatranları) var. onların şiirlerini ezberleyip sonraki nesillere aktarırlar. Bu gün cahiliye şiiri olarak bilinen şiirler, okundukları yıllarda değil, -tıpkı kur-an gibi- daha sonraki yıllarda ravilerin aktarımlarıyla yazıya geçirilmiştir. Hakeza vahy katipliği meselesinin aslı da ravilik geleneğine dayandığı gibi, Hadislerin sened ile aktarılmasının arkasındaki sebeb de budur...

Diyorsun ki Muhammed diye birinden araplar bahsetmez sözlü gelenek hakimdi. Neden Bizans veya Pers kaynakları bahsetmiyor? Muhammed zamanında Bizansla savaşlar yapılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yaşamışsa eğer...olabilir.

Neden olay muhammed aleyhinde olduğunda hemen ihtimal veriyorsun ? Kusura bakma ama bu tavrın bir anlamda senin samimiyetsizliğinin itirafı gibi oldu. Galiba içinde islama karşı bir agresyon var ve tüm savunduğun fikirleri o yönetiyor ! Keşke daha tarafsız bakabilseydin...

islam için reddiye yazan yahudi tarihcilerin muhammed'in varlığına tek bir itiraz dahi getirmemiş olması, benim için muhammed'in yaşamış olduğuna dair büyük bir alamettir. aslında işine geldiği gibi değil de, objektif bakan herkes için bu böyledir. Neyse..

Yahudilerin Reddiye için türlü hikayelere başvurmak yerine, "hiçbir yahudi kaynağında muhammed diye bir kişi yok. Böyle bir adam yaşamamıştır" demeleri daha mantıklı ve daha kesin çözüm olurdu.. Fakat bunu yapmıyorlar - yapamıyorlar. Zira yahudi (sözlü aktarmacı) tarihinde de muhammedden bahsediliyor. Fakat bir sahtekar olarak bahsediliyor.

Bazı yahudi tarihciler de, bir grup marjinal yahudinin (ki bunların isimleri de veriliyor) birleşerek muhammed'e tevrattan ve yahudi sözlü geleneğinden bölümler öğrettiğini söylüyorlar. Guya ibranice aktarılan bilgileri muhammed arapcaya çevirmiş ve böylece islam sapkın yahudilerin marifetiyle ortaya çıkmış...

Aslında bu iddia islami kaynaklarda da geçiyor. Yanlış hatırlamıyorsam bir buhari hadisinde muhammed'in sahabeden zeyd'e "Bana süryanice yazılar geliyor, sen bu dili öğren" dediği söyleniyordu. Tabii ki islami kaynaklarda bu yazıların başka ülkelerden gelen mektuplar olduğu iddia ediliyor. Zeyd'in hayatını anlatan kaynaklara bakarsanız gerçekten de ibranice ve süryaniceyi sonradan öğrendiği bilgisine rastlayabilirsiniz.

Dilerseniz vaktim olduğunda yukarda bahsettiğim kroniklerin içeriğini de burada paylaşabilirim.

tarihinde Özden Kurt tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden olay muhammed aleyhinde olduğunda hemen ihtimal veriyorsun ? (sen onu yzdında ondan...delil olarak başka bir şey sölesen onada olabilir derdim) Kusura bakma ama bu tavrın bir anlamda senin samimiyetsizliğinin itirafı gibi oldu. Galiba içinde islama karşı bir agresyon var ve tüm savunduğun fikirleri o yönetiyor ! Keşke daha tarafsız bakabilseydin...

islam için reddiye yazan yahudi tarihcilerin muhammed'in varlığına tek bir itiraz dahi getirmemiş olması, benim için muhammed'in yaşamış olduğuna dair büyük bir alamettir (olabilir...ama---dediğin yazılar vs. muhammedden çok sonraları yazılmış şeyler....bu muhammedin kesin yaşadığının delili olamaz). aslında işine geldiği gibi değil de, objektif bakan herkes için bu böyledir. Neyse..

Yahudilerin Reddiye için türlü hikayelere başvurmak yerine, "hiçbir yahudi kaynağında muhammed diye bir kişi yok. Böyle bir adam yaşamamıştır" demeleri daha mantıklı ve daha kesin çözüm olurdu.. Fakat bunu yapmıyorlar - yapamıyorlar. Zira yahudi (sözlü aktarmacı) tarihinde de muhammedden bahsediliyor. Fakat bir sahtekar olarak bahsediliyor.(bu muhammedin kesin yaşadığının delili olamaz)

Bazı yahudi tarihciler de, bir grup marjinal yahudinin (ki bunların isimleri de veriliyor) birleşerek muhammed'e tevrattan ve yahudi sözlü geleneğinden bölümler öğrettiğini söylüyorlar. Guya ibranice aktarılan bilgileri muhammed arapcaya çevirmiş ve böylece islam sapkın yahudilerin marifetiyle ortaya çıkmış...(adamlar bakmış..yaşayıp yaşamadığını kanıtlamanın yolu yok....başlamışlar kuranı didiklemeye)

Aslında bu iddia islami kaynaklarda da geçiyor. Yanlış hatırlamıyorsam bir buhari hadisinde muhammed'in sahabeden zeyd'e "Bana süryanice yazılar geliyor, sen bu dili öğren" dediği söyleniyordu. Tabii ki islami kaynaklarda bu yazıların başka ülkelerden gelen mektuplar olduğu iddia ediliyor. Zeyd'in hayatını anlatan kaynaklara bakarsanız gerçekten de ibranice ve süryaniceyi sonradan öğrendiği bilgisine rastlayabilirsiniz.

Dilerseniz vaktim olduğunda yukarda bahsettiğim kroniklerin içeriğini de burada paylaşabilirim.

dediğim gibi....ben kesin yaşamıştır demedim hiç bi yerde...

kesin yaşamamıştır da demedim....

ama yaşamadı diyenlerinde -- yaşadı diyenlerinde kendilerince kanıtları vardır.....

he sorarsan...doğrumudur peygambermidir ? (uydurulmuşsa da yaşamışsa da)

kurana bakınca insan kelamı belli....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özden Kurt,

Bir şeyin var olmadığına dair argüman olmaz. Var olduğuna dair argüman olur. Argümanın olmadığı yerde varlıktan bahsedilmez.

650 ile 690 yılları arasında sadece Muhammet adında birisinden bahsedilmediği gibi, Arap istilacıların Müslüman olduğuna dair de bilgi yoktur. Yeni bir din ortaya çıktığına dair hiçbir kanıt yoktur. Yani siz düşünebiliyor musunuz ki tam 40 yıl boyunca istilaya uğrayan halklar ne için istilaya uğradıklarını bir türlü anlayamasınlar? 1 değil, 2 değil, 10 değil...tam 40 yıl boyunca? Böyle bir şey mümkün değil.

Benim tahminimce videoda anlatılmak istenen şudur: Eğer Hıristiyan topluluk yeni bir dinin yayıldığını öğrenmiş olsaydı...ki bunu saklamak imkansızdır....böyle bir dine karşı savaş yapılırdı. 40 yıl boyunca saklanmaları imkansız. Hiç bahsetmemiş olmaları imkansız. Bu da uydurmaca olduğunu kanıtıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'in yaşamadığına dair argüman pek ala olur. Dersiniz ki "muhammed'in yaşadığı iddia edilen tarihte orada şu millet yaşamaktaydı ve liderleri de muhammed değil falanca kişiydi." işte bu bir argümandır.

Argüman: Kanıt, Delil, tanıt / Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge.

Bundan gayrı tartışmalar, Tarihi bilginin epistemolojisiyle alakalıdır. Yani salt yazılı kaynaklar mı gerçek bilgidir, Yoksa sözlü aktarımlar da buna dahil midir. ve saire.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özden Kurt,

Bir şeyin var olmadığına dair argüman olmaz. Var olduğuna dair argüman olur. Argümanın olmadığı yerde varlıktan bahsedilmez.

650 ile 690 yılları arasında sadece Muhammet adında birisinden bahsedilmediği gibi, Arap istilacıların Müslüman olduğuna dair de bilgi yoktur. Yeni bir din ortaya çıktığına dair hiçbir kanıt yoktur. Yani siz düşünebiliyor musunuz ki tam 40 yıl boyunca istilaya uğrayan halklar ne için istilaya uğradıklarını bir türlü anlayamasınlar? 1 değil, 2 değil, 10 değil...tam 40 yıl boyunca? Böyle bir şey mümkün değil.

Benim tahminimce videoda anlatılmak istenen şudur: Eğer Hıristiyan topluluk yeni bir dinin yayıldığını öğrenmiş olsaydı...ki bunu saklamak imkansızdır....böyle bir dine karşı savaş yapılırdı. 40 yıl boyunca saklanmaları imkansız. Hiç bahsetmemiş olmaları imkansız. Bu da uydurmaca olduğunu kanıtıdır.

Bu dediğin Hristiyan topluluk azımsanamayacak bir topluluk. Benim ilk başta tereddütte kalmam böyle dediğin içindi. Ben küçük topluluklardan bahsediyorsun sanmıştım. Ama bu topluluk zamanının süper gücü Doğu Roma... Ve bunların kroniklerinde yok öyle bir şey. Üstelik Müslümanlar onlarla savaştıklarını iddia ediyorlar. ..

Doğu Romadan sonraki, dönemin en güçlü ikinci devleti olan Pers lerin de kroniklerinde böyle bir şey yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

perslerde de yok...

romayla savaştıkları dönemde perslerle de savaşıyordu muhammed....

nasıl olurda kayıt olmaz ?

Cevapları yok şöyle diyorlar :

Doğubilimci

Margoliouth, o tarihlerde konumuzla ilgili Mısır’da

Kıptîce belge bulunmadığını açıklamaktadır. Bizans

imparatorlarının sarayında resmî kronikçiler

(günlük tarih yazarları) vardı; ancak, kötü bir

rastlantı sonucu, bu belgelerdeki bir yüzyıllık

kesinti, bizim ilgilendiğimiz döneme denk

gelmektedir.(Sorularlaislamiyet )

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevapları yok şöyle diyorlar :

Doğubilimci

Margoliouth, o tarihlerde konumuzla ilgili Mısır’da

Kıptîce belge bulunmadığını açıklamaktadır. Bizans

imparatorlarının sarayında resmî kronikçiler

(günlük tarih yazarları) vardı; ancak, kötü bir

rastlantı sonucu, bu belgelerdeki bir yüzyıllık

kesinti, bizim ilgilendiğimiz döneme denk

gelmektedir.(Sorularlaislamiyet )

aksilik işte....tam da o dönemde katipler 100 yada daha fazla dönemlik izne çıkmışlar işte....kötü tesadüf :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'in yaşamadığına dair argüman pek ala olur. Dersiniz ki "muhammed'in yaşadığı iddia edilen tarihte orada şu millet yaşamaktaydı ve liderleri de muhammed değil falanca kişiydi." işte bu bir argümandır.

Argüman: Kanıt, Delil, tanıt / Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge.

Doğru söylüyorsunuz. Hata bende. Öncülere (premise) dayanılarak yapılan mantıksal çıkarımlara argüman denir. Ben argümanı iddia ile aynı yere koyuyormuşum. Aynı şeyler olmadığının farkında değilmişim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bundan gayrı tartışmalar, Tarihi bilginin epistemolojisiyle alakalıdır. Yani salt yazılı kaynaklar mı gerçek bilgidir, Yoksa sözlü aktarımlar da buna dahil midir. ve saire.

Videoda söylenen söz Arap istilacılar tarafından uğrayan halkların ellerinde onların Müslüman olduğuna dair hiçbir bilgi, belirti ve işaretin olmadığı şeklindedir. Yazılı yada sözlü kaynaklar şeklinde bir bahsten söz etmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu dediğin Hristiyan topluluk azımsanamayacak bir topluluk. Benim ilk başta tereddütte kalmam böyle dediğin içindi. Ben küçük topluluklardan bahsediyorsun sanmıştım. Ama bu topluluk zamanının süper gücü Doğu Roma... Ve bunların kroniklerinde yok öyle bir şey. Üstelik Müslümanlar onlarla savaştıklarını iddia ediyorlar. ..

Doğu Romadan sonraki, dönemin en güçlü ikinci devleti olan Pers lerin de kroniklerinde böyle bir şey yok.

Doğru. 630 ile 690 arasında yıktıkları Kiliselerden bahsediliyor. Ve hiçbiri Müslüman olduklarını iddia etmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kudüsün işgali sırasında Kudüs Patriğinin kitabı var. Orada Araplardan Yağmacı,yıkıcı Sarazenler diye bahsediliyormuş.Ama Patrik onların yeni bir dinleri olduğundan bahsetmiyor.

Yine O devirlerde yaşamış Doktirina Jakobi var. Oda Kitabında Sarazenlerin bir yalancı peygamberleri olduğunu bu peygamberin Kan dökücü ve yağmacı olduğunun söylendiğini belirtiyor.Ve Cennetin anahtarının kendisinde olduğundan bahsediyormuş. Ama İsminden bahsetmiyor.Kaldıki o devirlerde bir çok peygamber iddiasıyla ortaya çıkan kişiler var.

Şamlı Yahya var. O Kitabında Sarazenlerinin dinlerini tenkit ederken "Onların Mehemmet şöyle dedi böyle dedi şeklinde düşüncelerini ortaya koyup bunların tenkitlerini yapıyor.Ama oda Muhammed demiyor her nedense ve Onlardan Müslümanlar değilde Sarazenler olarak bahsediyor.

Dr E mail alinin bu hususta geniş çalışmaları var. Hemen hemen bütün kronikleride ortaya koymuş.Yok O tarihlerde yaşayanların kitaplarında Muhammed diye biri ve Kuran.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyu bilimsel ele alırsak Muhammed yoktur. Çünkü bilim somut kanıt gerektirir. Lafla olan rivayetlere bilim itibar etmez. Bir tablet olacak örneğin, o tabletin o yıllarda yazılmış olduğu bilimsel testlerle kanıtlanacak ve tablette peygamber olduğunu söyleyen bir Muhammed'den bahsedecek. Bu durumda Muhammed'in varlığı kesinlik kazanır.

Böyle hiç bir kanıt olmadığı için Muhammed bir söylentiden başka hiç bir şey değildir.

Fakat kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı olmadığı için, Muhammed yaşadı varsayan tezlerin sakıncası olamaz.

Ancak, Muhammed yaşamadı denildiğinde en küçük tepki dahi göstermek ve yaşadı diye iddia etmek bilimden uzak, cahil, sığ ve yobaz bir yaklaşımdır. İster müslüman olsun ister başkası. Yaşadığına dair kanıt yokken kesin yaşadı demenin hiç bir yolu yoktur. Ha, "benim tezim yaşadığı yönünde" diyenin bu tezi tamamen ve sadece bir çıkarım, bir tahmindir. Başka bir değer atanamaz.

En kötüsü yok yaşadı yok yaşamadı diye çekişme yapılması. Böyle bir çekişme abestir. Muhammedin yaşadığını kanıtlayan HİÇ BİR VERİ Y O K T U R .

Yaşadı denilecekse de bunun sadece bir tahmine dayalı tez olduğunu bilerek konuşulması bilimselliğin gereğidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pekiyi Zaloğlu Rüstem yaşadımı?Hani Hz Aliden evvel olupta Devleri öldüren.Alide onun mezarına gitmişti Zaloğlu mezardan kalktı.Aliyi karşıladı. Ya Ali dedi.Eskiden toprak sertti yürüyebiliyordum ama şimdi yumuşamış bastıkça batıyorum toprağa.Ali ondan çok şeyler öğrendi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Efenim şimdik trafik polislerine neden trafik dendiğine dair türlü çeşitli rivayetler mevcuttur.

Bir rivayete göre yol üzre seyreylemekte olan vasıtatül seyyarelere "dur yâ refik" yani deyüptür ki dur ey arkadaş dedüklerüne binaen zaman içre bu ifade durafik ve dahi trafik oluptur.

Başka bir rivayete göre ise bu polisler kafalarına beyaz şapka taktıklarındandır ki, bu beyaz şapkalar gece inci gibi parladığından ve zebanı Fariside inci "dürr" olduğundan, bu polisler "dürrefik" denûben ol dahi dürefik ve trafik olagelmiş.

Ve dahi bazı zaman tır namındaki cüsseli kamyonâtı azîmeye yol emniyeti ve selameti içün refakat etmeleri sebebiyledir ki tırrefik ve oradan münasebet bulup trafik denmektedür.

Bazı rivayetlere göre ise vasıta müsevviklerine dürlü bahanelerle cezalar yazup rüşvet dahi istedüklerinden "tırlatma refik" diye bağıran âdemler münasebetiyle söylenüptür.

Bir zaman dahi bu âdemül polisiyeler vasıtalara yola muvafıktır, gidebilür deyü vesika tanzim eylediklerinden, "tarafı muvafıktır" deyu mühür basıp imzaladıklarından dolayı tarafık ve dahi zaman içre trafik denilmiştür.

Bir rivayet daha vardır ki, Türkiye'ye gelen yabancılar trafik polislerine "faruk" adını takmışlar ve "Türk Faruk" derlermiş. Bunu da Türkler zamanla trafik olarak değiştirmiş. Bu da şöyle tarihçelendirilmiştir:

Türk memalikine gelen ecnebiyat, polislere "Râfık" tesmiye edüben "Türk Râfık" derlermiş. Türk milleti dahi bunu zaman içre "trafik" deyu tebeddül ve tesmiye eylemiş.

Arap gezginler dahi Türk polisine ziyade hiddet eylediklerinden, "Türk münafık" deyuben şol dahi trafik olupdur vesselam...

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...