Jump to content

Evrim, Ateizmin ne ispatı ne silahı değildir...


Recommended Posts

  • İleti 841
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İkisi de doğru derken?

Yani hem bende var bir sığırlık ve hem de gördüğüm doğru, öyle mi?

Vay sığır ben vay.

Estağfurullah, kelimelere fazla takılmaya gerek yok, ateizm inanç biçimidir, fizik,kimya,biyoloji,jeoloji vs bunlar ve bunların getirileri, bilim dalıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

o ayet 5_6 yaşındaki cocuklarla evlenirsiniz anlamı taşımaz

O ayete göre beşikteki bebeği anası babası verirse, ya da anası babasını kafir diye öldürürse, müslüman alıp gidebilir. Gün yüzü göstermez, hayatını karartır, insanlıktan çıkarır. Kurana göre buna engel olmayı bırak, teşvik vardır. Müslüman zaten ganimet, köle ve cariye elde etmek için kafirlere saldırıyor. Kuranda da bu teşvikten öte, emrediliyor, niye allah için savaşmıyorsunuz diye azarlanıyor. Zaten yazılış amacı da bu...

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum Xerşan;

Ahlak insanlarca var edilmiş değerlerdir. Yani birebir örtüşmez. Ahlak aynı zamanda ahlaksızlığında gizleme yolarından biridir. Aslolan ahlak değil, insan temelinde suç bazında bakabilmektir olaya.

Uzun konu ancak şu katliamlardan yola çıkalım, endonezyada müslümanlarca komünist avını tarihte bilen çok azdır, ama stalinin katliamını herkes bilir ateist olmayanlara karşı. Arakanı duyarız müslümanlara karşı yapılan amma yine afrikanın göbeğinde orta afrikada hıristiyanların müslüman avladığını bilmeyiz.

Bosnayı ve filistini çok iyi biliriz, sudan-darfurda müslümanların müslüman olmayanları katlettiğini pek bilmeyiz.

Liste ne yazıkki çok uzun ancak gerekçeler hep aynı. İdeolojilerinin doğruluğu, diğer ideolojilere düşmanlığı hak görme temel sorun.

Emperyalizm bu ideolojilerin sorgulanamazlığıyla ilişkili gayet güzel hüküm sürer. Emperyalizme karşı ideolojiler dahi kendinde hak görüp insanlara bu katliamı yaparken düşününki birde kutsallıkla beyni yıkanmış kitleler bir kutsallık adına neler yapmaz.

Farkı ise şu, kutsiyet(din dışı) ideolojilerin bakışı ve uygulaması yanlışsa değiştirebilir, eleştirebilir , red edebilir, düzeltebilir yada tümden yanlışlığını ortaya koyabilirsin, dinsel ideolojiler için bu şansın hiç yok, yanlışı kabul edilmez, düzeltilemez, tek doğrudur, yanlışlığını iddia etmek bile teklif edilemez ve kayıtsız şartsız itaat ister.

Diğer katliamlar o fikre mal edilirken hatalar, yanlışlarda mal edilirken, dinlerdeki uygulamalar asla hata olarak görülmez, uygulayanın yanlışı, hatasız önkabulü ile asla bu kutsallık aşılıp geçilemez. Buda her daim emperyalizmin oyuncağı olup acıların devamına olanak sağlar.

Komünizmi fikren eleştiren, uygulamalarınıda fikren eleştirene mürted denmez.

Neyse sadece ahlak, suç, vicdan, vesaire üzerine kısa bir düşünce analizi yapmak bile gerçekten insanlığın neresindeyiz kendimiz açısından bunu farketmemizi sağlayabilir.

Evrim ateizmi doğrulamak veya silahı olmak gibi bir misyona sahip değil. Bilim hiç bir alanda böyle misyona sahip değil. Bilgiye ulaşır, sunar bilim insanı, o bilginin içeriği kişiler bazında alınıp bilgi olarak kullanılır. Yani ateizmi doğruluyorsa ve ateizm adına bir destek içeriyorsa bunu kullanmak neden rahatsız etsin birilerini? Çünkü terside mevcut, ateizmi yanlışlamak veya ateizm tarafından kullanılmamak gibi bir amacıda yoktur bilimin.

Bilim bilgiyi sunar, seni doğrulayabilir, senin savunduğunu destekleyici bilgi içerebilir, terside mümkün, bu bilgiyi kullanmak ne ayıp, ne yasak, ne suç nede mantıksız.

Tersine savunduğunuzu destekleyici bir sonucu bir bilgiyse elde edilen kanıt olarak sunmak en normal olanıdır. Destekleyici bir kanıtı(bilgiyi) kullanmazsanız hata olur.

Sevgi saygımla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

orta afrikada hıristiyanların müslüman avladığını bilmeyiz.

Dilin sürçtü. Müslümanların hristiyan avladığını diyecektin. Hristiyanlar yok edilmek amacıyla soykırıma uğratıldı, bebeklere kadar toplu biçimde öldürüldü. Bu katliamdan sorumlu tutulan ve dünyada kırmızı bültenle aranan ve her uygar ülkede yakalama kararı bulunan El Beşir, Türkiye'ye elini kolunu sallayarak gelip gidiyordu. Devlet karşılamasıyla. Şimdi nerde bilmiyorum.

El Kaide kasası olduğu iddia edilen El Kadı'nın da Türkiye'ye serbestçe girip çıktığı ve üst düzey ilişkileri olduğu iddialar arasında. Susurluk kazası gibi El Kadı, üst düzey birinin en yakını ve şoförü olmak üzere içinde üç kişinin bulunduğu bir otomobilin kaza yaptığı, fakat kaza tutanağına sadece şoförün geçtiği de iddia ediliyor.

Tabii hukuk bilir, biz nerden bileceğimiz için, iddia...

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sudandevletbaskanimerel.jpg

Ömer el beşir,Bu katile kim dur diyecek..

Sudan Başkanı El Beşir dünyanın en acımasız katili. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırım suçundan dava açtığı Beşir 20 yıldır iktidarına karşı çıkan tüm toplulukları katlediyor. Aynı şey bir kez daha tekrarlanıyor,sonsuza dek durdurulması gerekiyor bu diktatörün,Bu diktatörü hangi güçler çıkarları uğruna koruyup destekliyorsa onlarda bu acımasız katilin suç ortaklarıdır.

267411_2039567461129_1002560434_32299815_8118520_n1.jpg

269452_2039565661084_1002560434_32299814_252188_n.jpg

http://tufan-peaceworld.blogspot.com.tr/2011/07/omer-el-besirbu-katile-kim-dur-diyecek.html

Link to post
Sitelerde Paylaş

052563a1-9f3c-450c-9ab6-e7a7456873d8.jpg

El Kaide mensupları Til Ebyad’da saatlik nikah kıyıyorlar. Bir kadını alıp götürmüşler. Sabaha kadar 8 kişi o kadınla ilişkiye girmiş. Her saat nikah kıyıyorlar. bbcturkce’den Rengin Arslan’ın röportajı

http://www.haberartiturk.com/gundem/boyle-vahset-gorulmedisaatlik-nikah-ile-tecavuz-h7347.html

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum dilim sürçmedi, Sudanı ayrıca belirttim, birde orta afrika cumhuriyetinde hıristiyanların müslüman avı var, fransızlarca organize edilen, intten araştırabilirsiniz, orta afrikada müslüman katliamı yazın bilgi edinirsiniz. Yani insanlık dramı ne birini doğrular, ne diğerini, işimize geleni sahiplenip diğerlerini yoksaymak vicdana, ahlağa ve kendimize en büyük haksızlık olur.Suç bunların hepsi, kimin neyin, niye yaptığı ideoloji bazında savunulup kılıf uydurulabilir. Ancak insan hak ve özgürlükleri temelinde suçtur, resmen suç.

Ahlaki mi, ideoloji me uyar mı,kime kim yapmış sonra geleceğine ve hatta önemsiz olmalı suçları savunmada tüm insanlığımızı harcadığımızı görmek, sadece işimize geleni kullanmak (konuya bağlı kimi zaman) gerçeği ötelemek, bu suçların devamına ve kabulüne zemin sağlamak vicdanımızı kanatmalıdır.

İşte bu nokta ancak insan zemininde belki uzlaşmamızı sağlar.

Hiç bir ideoloji neye sarıp sarmalarsak sarmalayalım bu suçu işlemeyi kendine hak görmemeli.

Kendine hak görüyor ve zemin hazırlıyor veya olanak sunuyor, teşfik ediyor ise o ideoloji suç üretiyor, suçun kaynaklığını ve yataklığını ediyor demektir.

Sevgi saygımla...

tarihinde e-teist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de mi var bir sığırlık?

Evrim, Ateizmin ne ispatı ne silahı değildir... YANLIŞ

Evrim, ateizmin ne ispatı ne silahıdır... DOĞRU

Değil mi?

Evet, haklısınız, başlıkta anlatım bozukluğu var; dediğiniz gibi ikinci şekli Türkçe açısından doğru ve anlatılmak isteneni anlatıyor. Ne... ne bağlacıyla kurulan cümlelerde ne...ne bağlacına bağlanan yüklemler olumsuz olamaz, ne..ne bağlacı olumlu yüklemleri birbirine bağlayıp,olumsuz anlam katar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dostum Xerşan;

Ahlak insanlarca var edilmiş değerlerdir. Yani birebir örtüşmez. Ahlak aynı zamanda ahlaksızlığında gizleme yolarından biridir. Aslolan ahlak değil, insan temelinde suç bazında bakabilmektir olaya.

Uzun konu ancak şu katliamlardan yola çıkalım, endonezyada müslümanlarca komünist avını tarihte bilen çok azdır, ama stalinin katliamını herkes bilir ateist olmayanlara karşı. Arakanı duyarız müslümanlara karşı yapılan amma yine afrikanın göbeğinde orta afrikada hıristiyanların müslüman avladığını bilmeyiz.

Bosnayı ve filistini çok iyi biliriz, sudan-darfurda müslümanların müslüman olmayanları katlettiğini pek bilmeyiz.

Liste ne yazıkki çok uzun ancak gerekçeler hep aynı. İdeolojilerinin doğruluğu, diğer ideolojilere düşmanlığı hak görme temel sorun.

Emperyalizm bu ideolojilerin sorgulanamazlığıyla ilişkili gayet güzel hüküm sürer. Emperyalizme karşı ideolojiler dahi kendinde hak görüp insanlara bu katliamı yaparken düşününki birde kutsallıkla beyni yıkanmış kitleler bir kutsallık adına neler yapmaz.

Farkı ise şu, kutsiyet(din dışı) ideolojilerin bakışı ve uygulaması yanlışsa değiştirebilir, eleştirebilir , red edebilir, düzeltebilir yada tümden yanlışlığını ortaya koyabilirsin, dinsel ideolojiler için bu şansın hiç yok, yanlışı kabul edilmez, düzeltilemez, tek doğrudur, yanlışlığını iddia etmek bile teklif edilemez ve kayıtsız şartsız itaat ister.

Diğer katliamlar o fikre mal edilirken hatalar, yanlışlarda mal edilirken, dinlerdeki uygulamalar asla hata olarak görülmez, uygulayanın yanlışı, hatasız önkabulü ile asla bu kutsallık aşılıp geçilemez. Buda her daim emperyalizmin oyuncağı olup acıların devamına olanak sağlar.

Komünizmi fikren eleştiren, uygulamalarınıda fikren eleştirene mürted denmez.

Neyse sadece ahlak, suç, vicdan, vesaire üzerine kısa bir düşünce analizi yapmak bile gerçekten insanlığın neresindeyiz kendimiz açısından bunu farketmemizi sağlayabilir.

Evrim ateizmi doğrulamak veya silahı olmak gibi bir misyona sahip değil. Bilim hiç bir alanda böyle misyona sahip değil. Bilgiye ulaşır, sunar bilim insanı, o bilginin içeriği kişiler bazında alınıp bilgi olarak kullanılır. Yani ateizmi doğruluyorsa ve ateizm adına bir destek içeriyorsa bunu kullanmak neden rahatsız etsin birilerini? Çünkü terside mevcut, ateizmi yanlışlamak veya ateizm tarafından kullanılmamak gibi bir amacıda yoktur bilimin.

Bilim bilgiyi sunar, seni doğrulayabilir, senin savunduğunu destekleyici bilgi içerebilir, terside mümkün, bu bilgiyi kullanmak ne ayıp, ne yasak, ne suç nede mantıksız.

Tersine savunduğunuzu destekleyici bir sonucu bir bilgiyse elde edilen kanıt olarak sunmak en normal olanıdır. Destekleyici bir kanıtı(bilgiyi) kullanmazsanız hata olur.

Sevgi saygımla...

Teşekkür ediyorum, emeğinize sağlık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya sen nereye varmak istediğini söylesene? Sonuç ne?

Sonuç, kısaca ahlak anlayışı insana has olgular olarak kabul edilir, bu olgular da malesef güçlü olanın elinde şekillenir. Böyle bir durumda ahlaktan bahsetmek biraz saçma geliyor. Çünkü ahlak olgusunun içini güçlüler doldurmuş ve kendi ideolojilerine göre şekillendirmişler.

Sadece bu olgudan yola çıkarak bile bir yaratıcının insanlara bu ahlaki ölçüleri, fıtrat olarak verdiğini söylemek istiyorum.

Bir çocuk ahlaklı doğar, ebeveynleri, çevresi, toplumu,devleti ahlak anlayışını şekillendirir. Diktatör bir zihniyeti benimseyen de ahlak sahibi olur, sosyalist bir ideolojiyi benimseyende, genel çerçevede bakarsak, herkesin temelde aynı ahlaki değerlere sahip olduğumuzu görürüz. Bu değerler yaşam ilerledikçe değişir ve farklılaşır.

Bundan dolayıdır ki insanların yaratıcısı her insana fıtrat bakımından bu kavramları yerleştirmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonuç, kısaca ahlak anlayışı insana has olgular olarak kabul edilir, bu olgular da malesef güçlü olanın elinde şekillenir. Böyle bir durumda ahlaktan bahsetmek biraz saçma geliyor. Çünkü ahlak olgusunun içini güçlüler doldurmuş ve kendi ideolojilerine göre şekillendirmişler.

Sadece bu olgudan yola çıkarak bile bir yaratıcının insanlara bu ahlaki ölçüleri, fıtrat olarak verdiğini söylemek istiyorum.

Bir çocuk ahlaklı doğar, ebeveynleri, çevresi, toplumu,devleti ahlak anlayışını şekillendirir. Diktatör bir zihniyeti benimseyen de ahlak sahibi olur, sosyalist bir ideolojiyi benimseyende, genel çerçevede bakarsak, herkesin temelde aynı ahlaki değerlere sahip olduğumuzu görürüz. Bu değerler yaşam ilerledikçe değişir ve farklılaşır.

Bundan dolayıdır ki insanların yaratıcısı her insana fıtrat bakımından bu kavramları yerleştirmiştir.

Bir çocuk ahlaklı falan doğmaz, ahlak ona sonradan öğretilir. O çocuğa hiç bir şey öğretme, bak ne hale geliyor? Bu bile ahlak kavramını insanların icat ettiğini, yukardan bir putun göndermediğini kanıtlar. İnsanlık topluluklar halinde yaşamaya başladığında bir takım kuralların çıkması kaçınılmazdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir çocuk ahlaklı falan doğmaz, ahlak ona sonradan öğretilir. O çocuğa hiç bir şey öğretme, bak ne hale geliyor? Bu bile ahlak kavramını insanların icat ettiğini, yukardan bir putun göndermediğini kanıtlar. İnsanlık topluluklar halinde yaşamaya başladığında bir takım kuralların çıkması kaçınılmazdır.

Bir çocuk ahlaklı falan doğmaz, ahlak ona sonradan öğretilir. O çocuğa hiç bir şey öğretme, bak ne hale geliyor? Bu bile ahlak kavramını insanların icat ettiğini, yukardan bir putun göndermediğini kanıtlar. İnsanlık topluluklar halinde yaşamaya başladığında bir takım kuralların çıkması kaçınılmazdır.

Sadece ahlak konusunu derinlemesine incelersen, bir yaratıcının varlığını anlayacaksın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece ahlak konusunu derinlemesine incelersen, bir yaratıcının varlığını anlayacaksın.

Tam tersine, dinlerin yalandan ibaret olduğunu görürüz. Madem bir yaratıcı var, neden çocuklar doğarken ahlak abidesi olarak doğmuyorlar da bizler onlara öğretmek zorunda kalıyoruz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tam tersine, dinlerin yalandan ibaret olduğunu görürüz. Madem bir yaratıcı var, neden çocuklar doğarken ahlak abidesi olarak doğmuyorlar da bizler onlara öğretmek zorunda kalıyoruz?

Çocuklar doğarken ahlaklı doğar, her insan fıtratı gereği, ahlaki unsurları benimseyerek dünyaya gelirler. Ailesinin yetiştirmesi ile bu ahlak kavramı ya gerçek ahlak modeliyle gelişir yada nefsi duyguların hizmetinde bencilce gelişir. Bütün insanlar da böyledir doğuştan bir alt yapı mevcuttur, zaman içerisinde şekillenir.

Bu durum Allahın insanları belli bir kapasiteyle yarattığının delili olarak göz önüne alınabilir, diye düşünüyorum.

tarihinde Xerşan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çocuklar doğarken ahlaklı doğar, her insan fıtratı gereği, ahlaki unsurları benimseyerek dünyaya gelirler. Ailesinin yetiştirmesi ile bu ahlak kavramı ya gerçek ahlak modeliyle gelişir yada nefsi duyguların hizmetinde bencilce gelişir. Bütün insanlar da böyledir doğuştan bir alt yapı mevcuttur, zaman içerisinde şekillenir.

Bu durum Allahın insanları belli bir kapasiteyle yarattığının delili olarak göz önüne alınabilir, diye düşünüyorum.

alakası yok...çocuklar ahlaklı doğsalar oyuncaklarını paylaşırlardı...paylaşıyor mu ? hayır...paylaşanlar var....ama aileleri sayesinde--eğitim yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Temel davranış biçimleri çocuklukta şekillenmeye başlar. Özellikle 2–10 yaş arasındaki çocuklar otoriteye mutlak boyun eğer. Bu noktada ise öğretmenin görevi büyüktür. Çocuk aileden çok öğretmeni otorite olarak kabul eder yani doğru ve yanlışı öğretmeni model alarak öğrenir. Bu dönemde çocuk ahlaki yargıları bakımından dışa bağlıdır. Ahlak gelişimi; doğru ve yanlışın belirlenmesinde geçerli olan prensip ve ilkelerin gelişimidir. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu ve sosyal alanlarda nasıl kabul göreceğini ve bunların sonucunda hissettiği duyguları çocuğun ahlak anlayışıdır.

http://www.merterana...uzdan&Itemid=99

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ahlak doğuştan değildir; insan, ahlaklı veya ahlaksız doğmaz. Kimse kötü yaratılmamıştır. İnsan, nasıl bir sanatı, beceriyi sonradan öğreniyorsa, davranışları da sonradan öğrenir.

http://www.mustafaos...aki-degisir-mi/

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...