Jump to content

koelakant balığı


Recommended Posts

  • 2 weeks later...

Sevgili doktor bey,

O kadar sıradan bir balık değil bu ama,bu bir takson. Evrimde tartışmalı bir durum, morfolojik konservatizm . Siz ne düşünüyorsunuz fosilken tekrar hayat bulma hakkında,genler bu şekilde prezerve edilip uygun ortamında ki 350 ila 20 milyonluk mort gen tekrar hayata geliyor ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili doktor bey,

O kadar sıradan bir balık değil bu ama,bu bir takson. Evrimde tartışmalı bir durum, morfolojik konservatizm . Siz ne düşünüyorsunuz fosilken tekrar hayat bulma hakkında,genler bu şekilde prezerve edilip uygun ortamında ki 350 ila 20 milyonluk mort gen tekrar hayata geliyor ?

Ne demek istediğinizi anlamadım. Biraz açar mısınız?
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu balıkların fosilleri en az 80 milyon yıl yaşında fakat bu balıklar aynı ortamda 80 milyon yıl sonra tekrar ortaya çıkıyor ve canlı, hemen hiç evrim geçirmeden. Bu yüzden hayli ilginç geldi bana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu balıkların fosilleri en az 80 milyon yıl yaşında fakat bu balıklar aynı ortamda 80 milyon yıl sonra tekrar ortaya çıkıyor ve canlı, hemen hiç evrim geçirmeden. Bu yüzden hayli ilginç geldi bana.

Bunu kesin olarak bilmek imkansız. Çünkü yalnız kemikler fosilleşiyor. Evrim geçirip geçirmediğini bilmek zor.

Günümüze kadar değişmeden gelmesi imkansız. Evrimsel değişim kemiklere tam olarak yansımamış olmalı.

Bu değişmeden günümüze kadar ulaşan tek canlı değil. Bazı deniz kaplumbağalarının ve köpekbalıklarının da değişmediği iddia ediliyor.

Ama onların da az çok değiştiği kesin. Değişmemek imkansız. Değişmenin derecesi az olabilir ve o değişiklik fosil kayıtlarına yansımayabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Değişmek canlılar için bir ihtimaldir. Bir zorunluluk değildir. Bu ihtimalin çok sık gerçekleşmiş olması mutlak olduğunu göstermez. Günümüz türlerinin birçoğunun yüz milyonlarca yıl değıişmediğini gösteren fosiller vardır.

Türler sürekli olarak evrilirler. Evrim bir zorunluktur. Biyolojinin en büyük gerçeğidir. Biyoloji evrim sayesinde anlam kazanır.

Evrilmediği iddia edilen türlerin de evrildiği kesindir. Bu konuda aşağıdaki kaynağa bakmanızı tavsiye ediyorum.

JOHN N. THOMPSON

RELENTLESS EVOLUTION

University of Chicago Press 2013

Link to post
Sitelerde Paylaş

JOHN N. THOMPSON

RELENTLESS EVOLUTION

University of Chicago Press 2013

Senin önerdiğin kitaplara ulaşmak kolay değil.

Benim bildiğim öyle değil.

Türler çevre koşulları değişmezse, mutasyonlarından korunabilirlerse evrilmek zorunda değiller.

Evrim kuramı da türlerin değişmesini zorunluluk olarak görmez. Yoksa milyonlarca yıl önce bulunmuş fosillerdeki bazı canlıların bugünküyle aynı olması nasıl açıklanır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin önerdiğin kitaplara ulaşmak kolay değil.

Benim bildiğim öyle değil.

Türler çevre koşulları değişmezse, mutasyonlarından korunabilirlerse evrilmek zorunda değiller.

Evrim kuramı da türlerin değişmesini zorunluluk olarak görmez. Yoksa milyonlarca yıl önce bulunmuş fosillerdeki bazı canlıların bugünküyle aynı olması nasıl açıklanır?

Yanlış biliyorsun. Evrim kaçınılmazdır.Mutasyonlar rastgeledir ve spontanedirler. Yani kendiliklerinden ortaya çıkarlar. Oranları bile biliniyor.

Milyonda birdir. Mutasyondan korunmak diye bir kavram yoktur. Genetik proğramların yapısının bir öğesidir mutasyonlar.

Kaldı ki evrimin gerçekleşmesi için mutasyonlardan başka genetik değişiklikler de olmaktadır..

Bir türün belli bir anatomik şekle ulaştıktan sonra evriminin durması mantıklı da değildir zaten.

Genetik değişiklikler olmadan bir canlı çoğalamaz. Bunu kesin olarak biliyoruz. DNA milyolarca nesil içinde aynen devam edemez.

Bu evrende hiçbir şey aynen devam edemez. Herşey sürekli bir devinim ve değişim içindedir. Maddenin davranış biçimlerinden biridir bu değişim.

Canlı maddedir. Ve sürekli bir değişim içindedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tam ifade edemedim kendimi.

Mutasyonlar vardır elbette, ama pek çok mutasyon zaten fenotipe yansımaz.

Ayrıca DNA onarım mekanizmaları da vardır.

Bu nedenle bazı türlerin fenotipleri yüz milyonlarca yıl korunmuştur. Öyle değil mi?

Ayrıca; evrimin durması, evrimin kaçınılmazlığı, evrende hiçbir şeyin aynen devam edip edemeyeceği çok farklı tartışmalar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tam ifade edemedim kendimi.

Mutasyonlar vardır elbette, ama pek çok mutasyon zaten fenotipe yansımaz.

Ayrıca DNA onarım mekanizmaları da vardır.

Bu nedenle bazı türlerin fenotipleri yüz milyonlarca yıl korunmuştur. Öyle değil mi?

Ayrıca; evrimin durması, evrimin kaçınılmazlığı, evrende hiçbir şeyin aynen devam edip edemeyeceği çok farklı tartışmalar.

Bunlar farklı tartışmalar değil. Evrende herşey madde ve enerjiden ibarettir. Madde ve enerji cansızda nasıl davranıyorsa, canlıda da öyle davranır.

Ayrıca aynı fenotipi milyonlarca yıl idame ettirmek mümkün değildir. Öyle bir canlı yoktur zaten. Olamaz da.

DNA tamir mekanizamsının önemi yoktur. Mutasyonları tamir edemez. Çok sınırlı bozuklukları tamir edebilir. Kaldı ki mutasyonlar tanınamazlar.

Evrim kaçınılmazdır. Değişmeyen bir canlı türünün varlığını bilimsel olarak kanıtlayamazsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca bu tür argümanları yaratılışa inananların savunurlar. Evrimin olmadığı veya durduğu türler konusunda yanlış yorumlar yapılmakta ve bilimsel olmayan sonuçlar çıkarılmaktadır. Evrimin olmaması imkansızdır. Maddenin tabiatına aykırıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

EVRİM NEDEN DURMAK BİLMEZ..

Evrimin durduğu türlerin olduğu iddiası temelsizdir.

Aşağıda kısaca değineceğimiz nedenlerden dolayı bu mümkün değildir.

Herşeyden önce evrim yalnız genetik değil, ekolojik de olan bir süreçtir.

Ekoloji değişirse, içinde yaşayan türler de değişmek zorundadırlar. Bunu anlamak zor değil.

Daha da ötesi, coevolution denen bir kavram vardır. Buna göre türler birbirlerinden bağımsız değillerdir.

Biri evrilirse diğerleri de ona uymak üzere evrilmek veya yok olmak zorundadırlar.

Diğer türlerden bağımsız bir tür yoktur. Olduğunu iddia etmek bilimsel değildir. Dolayısıyla evrilmeyen bir tür var olamaz.

Türler diğer türlerin ve ekolojinin baskısı altında sürekli olarak evrilmek zorundadırlar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her tür her zaman küçük evrimsel genetik değişikliklere maruz kalır.

Çünkü sürekli olarak değişmekte olan içinde yaşadığı fiziksel ve biyotik ortam bunu zorunlu kılar.

Ama bu evrimsel süreçlerin çoğu yeni bir türün ortaya çıkması için yeterli olmadığı gibi, fosil kayıtlarına yansımadıkları için izlenmeleri de mümkün değildir.

Mikroevrim olarak bilinen bu değişiklikler son derece önemlidir. Canlı onların sayesinde varlığını sürdürür.

Mikroevrimler türlerin ve yakın ilişki içinde oldukları diğer türlerin evriminden sorumludur.

Yani bir türde vuku bulacak küçük bir evrimsel süreç, diğer türlere de yansıyacak ve onların da evriminden sorumlu olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Genetik olarak evrilmesi kesinlikle kaçinilmaz, ancak fenotipde eger yasam sartlari degismez ise ve rekabet itmesi yoksa sistematik degil. Kimi turler çok hizli evrilir (Podarcis siculus gibi), bazen miliyon senelerce fenotip sabit kalir, bazen daha uzun sure.

Koelakant'in metabolizmasiyla, iç organlari veya görme gucunde, veya davranisinda evrimlesmedigini, fosili uzerinden iddia etmek imkansiz.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim kastettiğim de Levia'nın dediği gibiydi. Yaşam ağacının birçok dalı durağanlık gösterir bu da uzun zamanlar içinde değişmediklerini gösterir.

http://evolution.ber...c_id=&keywords=

Uzun zaman değişmeme hiç değişmeme anlamına gelmez. Türkler sürekli mikroevrim geçirirler. Yani sürekli değişim içindedirler.

Makroevrimler düzenli olmayan aralarla vuku bulurlar. Ama mikroevrimlerin oluşu daha düzenli ve kesintisizdir.

Sizin iddianız olan mutasyonların olmaması ve çevrenin değişmemesi mümkün değildir.

Başka bir deyişle genetik, fiziksel ve biyotik ortam sürekli bir değişim içindedir. Bu değişim kendini türlerin evrimine yansıtır.

Kaldı ki yukarda da değindiğimiz gibi, bir türün evrimi kendinden menkul değildir. İlgili olduğu diğer türlerle çok yakından ilgilidir.

Bir tür evrilirse, onunla ilgili olan diğer türler de evrilmek zorundadırlar.

Evrim moleküler düzeyde başlar. Moleküler evrim aralıksız devam eder.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sizin iddianız olan mutasyonların olmaması ve çevrenin değişmemesi mümkün değildir.

Ben böyle bir şey iddia etmedim.

Ben yalnızca fenotipin uzun zaman değişmeyebileceğini düşünüyorum, ki örnekleri vardır.

Canlılar fenotiplerini büyük başarıyla ve aynılıkla gelecek soylara aktarır. Mutasyonlar olur, çoğu onarılır. Onarılmadığı durumda (kseroderma pigmentozum gibi) ciddi hastalıklar ortaya çıkar. Onarılamayan mutasyonların çoğu da sessizdir.

Bu konularda farklı düşündüğümüzü de sanmıyorum.

Ama benim moleküler evrimle ilgili farklı kuşkularım var zamanla başka başlıklarda tartışırız ve bilgilerinizden yararlanmış olurum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...