Jump to content

dinde zorlama


Recommended Posts

Doğru söylüyorsun Kuran mübindir(apaçık,aşikâr) bundan dolayıdır ki tek tip İslam(!) yaşanıyor dünyada, burada İslam'ı anlatanlar da hep senin söylediğin gibi anlayıp aynı İslamı anlatıyorlar.

Hâlâ düşünmeyecek misin bir yerlerde büyük bir sorun olduğu hakkında?

Açıkcası ben bu forumda müslüman bakışı hiç göremiyorum, birisi Peygamberi red ediyor, birisi ayetleri red ediyor. Çoğunluk Allah yok diyor. Bazıları herşey tesadüf diyor. Sanırım ben yanlızım. Bundan dolayı ''hep'' sözcüğü sanırım muallakta kalıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 151
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Maide 33 gibi ayetleri görmek istemeyenler, hayır işte onlar binlerce sene önceki Firavun için gelen ayetlerdir(?), onlar teröristler içindir gibilerinden, kendilerine yüklenen görevleri savsaklamaya çalışanlar için yeni fetva aldık. Buyrun, sıcak sıcak ve tabii gene yalnızca soruyu soran görebiliyor nedense. Kafir veya günahkar; müslüler ikisinden kendilerine en çok yakışanı seçebilirler:

2r5x7ax.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanın kendisine müslümanım demesi, yahut yaptığı yanlış işlere Kur'andan referans alması insanların kendi sorunudur. Bu Allah'ın indirdiği dinin kusursuzluğunu değiştirmez. Aslında daha önce de farklı kitaplar ile insanlara doğru ve yanlış anlatılmış. Ne var ki insanın günah işleme potansiyeli, dünya metaı yanlışa götürüyor. Birçok ayet açık ve net bir biçimde zulüm ve zorbalığın yanlışlığından ve vebalinden bahsediyor. Birçok ayette zulme uğrandığında neler yapabileceğini anlatıyor. Maide 33 müslümanlara verilen ruhsattır. Dinde zorlama yoktur, hiçbir müslüman bir başkasına zorla birşey yaptıramaz. Müslümanların uhdesine düşen nasihatten ibarettir. Ama bu müşrik, inkar eden kimse peygambere savaş açıyorsa orda dur bakalım. Sürdün olmadı, kol-bacak gene yok, o zaman cezası ölümdür. Ayete bakıpta fesat çıkaran herkesi ayetin muhatabı yapan zalimin ta kendisidir. Kendi çıkarına Allah'ın ayetlerini referans gösteren zalimin ta kendisidir. Kur'anın bize anlattığı müslüman bu değildir. Bu Kur'ana maledilemez.

Kur'an'ın ayetlerini inkar edip farklı anlayanlar ile mürtedin ölüm cezasını Kur'andan çıkaranlar arasında kuvvetli bir ortak yön var. Her ikiside "zan" ettiğini Kur'ana mal etmekte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sürdün olmadı, kol-bacak gene yok, o zaman cezası ölümdür.

Kuran'ın ayetlerinin yerini ve sırasını değiştirmek de sanıyorum ki gene küfürdür. Maide 33ü bir daha okuyun. Önce sür, sonra kol bacak kes, sonra öldür demez. Öldür ya da kol bacak kes ya da yerinden sür der. Müslüler Allah'larının ayetlerini beğenmeyip sıraya dizmekten hiç çekinmiyorlar, bu nasıl allah'tan korkmaktır?

Ve söz konusu olan terörist, rezil, adi, düşman vs insanlar aslında hala ve sadece muhammed'e ve hayali arkadaşına inanmayanlardır. İnanmadıkları için Muhammed onları öldürtmek ister. Onlara savaşlar açar, kervanlarını yağmalar, onlar karşılık verince de suçlu olurlar.

Dinde zorlama yoktur, hiçbir müslüman bir başkasına zorla birşey yaptıramaz.

Nisa 89

Arzu ettiler ki kendilerinin küfre sapdıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız, onun için onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin, yok aldırmazlarsa o vakıt bulduğunuz yerde kendilerini tutun ve öldürün, ve onlardan ne bir dost ne de bir yardımcı edinmeyin

Hicret etmelerini isteyin, etmezlerse bulduğunuz yerde öldürün. Buna zorla hicret ettirmek denir. Ya bize katılacaksın, ya öleceksin diyen kişinin zorla birşey yaptırmadığını; islama göre kimsenin kimseyi zorlayamayacağını savunmak için malesef ancak müslü olmak gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sürdün olmadı, kol-bacak gene yok, o zaman cezası ölümdür. Ayete bakıpta fesat çıkaran herkesi ayetin muhatabı yapan

Bir kere ayette geçen "ev" sözcüğü veya demektir. Veyanın anlamı ise kesin. Olasılıklardan biri geçerli olabilir demektir. Yani sürmek, kesmek ve asmak üç tercihten birisi. Öyle öncelik filan yok. Bu senin uydurman. Senin allahın laf anlatma özürlü mü? Tekrar yaparsa asın kesin demesini beceremiyor mu?

Savaş durumundan bahsetmesinin ise hiç bir önemi yok. Savunma da savaştır. Senin Muhammedin kuşattı, saldırdı. Savunanlar da savaşmıyor mu? Bu Muhammedle savaşmak değil mi? Hem saldır, hem esir edince öldür? Bu ne bu? Allahın yoksa yine bir lafın belini doğrultamayıp "sana saldıranlar" diyememiş mi? Böyle konuşma özürlü allaha niye tapıyorsunuz?

Araya fitne çıkarmayı da katmak ise tam bir felaket. Savaşan ve fitneci. İstediğin kişiyi fitnecilikle suçlayıp, kendini savunmak için savaşan gibi işkence ile öldürebilirsin.

Dininizin ele alınır bir küçükük tutacak dalı yok. Baştan aşağı, tümüyle reddedilecek bir insanlık düşmanı dogma...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu sıralamayı ben yaptım bu şiddet bu ne celal. Sonuçta yetkili ben olsaydım böyle bir yöntem uygulardım. Yaptığının derecesine göre azdan çoğa. Nisa 89 demişsinde 90 la beraber oku. Yahu sizin bizim gelenekselcilerden daha iyi incelemeniz gerekir şu ayetler yanlı başına gerçek manayı vermeyebilir. Maun 4 ü de böyle yorumlarsınız siz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu müslümler niye hep ayetlerin "yorumundan" bahsederler acaba? Ne yorumu yahu? Bunun yorumlanacak nesi var? Dümdüz, apaçık söylemiş. "Faşist diktama karşı gıkınız çıkmayacak, kölelerim olacaksınız. Yoksa ağır işkencelerle canınıza okurum" demiş. Daha ne desin? İnsan dünyada kalmış bu en ağır faşist dogmayı savunurken bir utanır, bir yüzü kızarır. Cahilin en koyusu cahilden başka böyle safsataları savunan olmaz.

Yok, elli çeşit yorumlanacak, yok yorumu öyleydi, yok böyleydi, olur mu efendim şöyleydi, millet bu Kuran denen safsatayı bir halt sanacak böyle konuşulup tartışıldıkça, din tüccarları aradan malı götürecek! Heey efendiler! Uyanın! Bu Kuran yağmacı cahillerin uydurduğu bir safsatadan başka hiç bir şey!

Link to post
Sitelerde Paylaş

yetkili ben olsaydım böyle bir yöntem uygulardım.

Sen manyak bir psikopat katil misin bilader? Şimdi insanların el ve ayaklarını çaprazlama keseceksin ha? Sen firavun olma heveslisi misin? Ne tür bir manyaksın sen? Sizin bu dininizden ve sizden insanlığa ne hayır gelebilir? İşkenceci, paranoyak ve psikopat katillersiniz. İnsanlık sizden ve dininizden ne hayır bekleyebilir bir açıklayabilir misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir kere ayette geçen "ev" sözcüğü veya demektir. Veyanın anlamı ise kesin. Olasılıklardan biri geçerli olabilir demektir. Yani sürmek, kesmek ve asmak üç tercihten birisi.

Buraya bir düzeltme gerekli. Veya, yahut, ya da sözcükleri birbiri ile çok karıştırılır. Veya olasılıklı birliktelik belirtir. A veya B demek; ya A, ya B, ya da her ikisi birden demektir. Ya da eşit olasılıklı ayrılık durumudur. A ya da B demek; yalnız A ve yalnız B durumlarından biri olabilir, A ve B durumu olamaz demektir.

Bilmemekle beraber, sanıyorum ki arapçada veya-ya da ayrımı bulunmuyor; zira veya, arapça ve ile farsça ya'nın birleştirilmesi ile oluşturulmuş bir sözcük. Arapçada -yine bilmemekle beraber- birbirine alternatif olasılıkların hepsi ya da olarak geçiyor ve bu kullanılışa ve yerine göre veya anlamına da gelebiliyor olabilir.

Bu yüzden çevirenler -belki de kendileri de bu sözcüklerin anlamlarını bilmediklerinden- kafalarına göre çevirmişler. Kimi veya ile çevirmiş, kimi ya da ile çevirmiş. Veya'lı durumun diğerinden farkı anlamsal olarak: bu seçeneklerden istediklerini ayrı ayrı da uygulayabilirsin, bir arada da uygulayabilirsin demesidir. Yani adamı budayıp, yerinden edebilir ve hatta yetmezse asarak öldürebilirsin gibi 4lü komboya izin verirken; ya da'lı durumda bunlardan bir defada sadece birini uygulayabilirsin, hangisi olduğu sana kalmış demektedir.

Hangisi olursa olsun, islam'ın her detayı gibi tamamen pisliktir.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

veya, arapça ve ile farsça ya'nın birleştirilmesi ile oluşturulmuş bir sözcük.

Söylediklerinin aslı astarı yok. Biz "veya" dan bahsetmiyoruz. Bahsettiğimiz, Arapça "ev" (أَوْ) eki. Bu ise kesin biçimde "veya" anlamına gelir. Şöyle örnekleyeyim. "Kale ev kema kal." Bu Arapça cümle şu demektir: "Böyle dedi veya bunun gibi bir şey söyledi." Gördüğün gibi anlam kesin. Süreceksin veya keseceksin veya asacaksın. Üçünü birden de yapabilirsin. Birini veya ikisini de tercih edebilirsin.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Söylediklerinin aslı astarı yok. Biz "veya" dan bahsetmiyoruz. Bahsettiğimiz, Arapça "ev" (أَوْ) eki. Bu ise kesin biçimde "veya" anlamına gelir. Şöyle örnekleyeyim. "Kale ev kema kal." Bu Arapça cümle şu demektir: "Böyle dedi veya bunun gibi bir şey söyledi." Gördüğün gibi anlam kesin. Süreceksin veya keseceksin veya asacaksın. Üçünü birden de yapabilirsin. Birini veya ikisini de tercih edebilirsin.

Bir kere ayette geçen "ev" sözcüğü veya demektir. Veyanın anlamı ise kesin. Olasılıklardan biri geçerli olabilir demektir. Yani sürmek, kesmek ve asmak üç tercihten birisi. Öyle öncelik filan yok. Bu senin uydurman. Senin allahın laf anlatma özürlü mü? Tekrar yaparsa asın kesin demesini beceremiyor mu?

Bir insanın, asıl-astar yoklamadan önce savlarında tutarlı olup olmadığını kontrol etmesinde fayda var.

https://www.nisanyan...a&x=-966&y=-252

Tdk'da yine aynı bilgiyi vermektedir.

Türkçe'de veya ile ya da arasındaki farkı kendiniz de araştırıp öğrenebilirsiniz.

Konuya dönersek: bahsettiğiniz sözcük (ev) Türkçeye bazı meallerde veya, bazı meallerde ya da olarak çevrilmiş. Ya da çevirisine inananlar, doğal olarak -farkında olsunlar ya da olmasınlar- cezaları vicdanlarına göre sıraya dizmeye başlıyorlar. Veya çevirisine inananlar insanları kombo işkenceler ile öldürüyorlar.

Cortextm'nin yanlışı cezaları sıraya dizmesinde. Ya da çevirisine dayanılarak bakıldığında, maide33te cezaları sıra ile uygulayın anlamı yoktur. Bu cezalardan bir defada istediğiniz birini verebilirsiniz demektedir. Cortextm Allah'ının verdiği hükmü beğenmeyip, kendisi şartları yumuşatmaktadır. Allah bunların istenirse ilk defada öldürülebileceğini söylüyor, ama ben allah kadar vicdansız değilim, önce uyarırırm, sonra yerinden ederim, sonra keserim, sonra öldürürüm demektedir. Eleştirdiğimiz şey, müslülerin Allah'larının hükümlerini her seferinde beğenmeyip kendi vicdanlarına göre düzeltmeleri, sonra da o vicdanları bize Allah'mış gibi yutturmaya çalışmalarıdır.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu müslümler niye hep ayetlerin "yorumundan" bahsederler acaba? Ne yorumu yahu? Bunun yorumlanacak nesi var? Dümdüz, apaçık söylemiş. "Faşist diktama karşı gıkınız çıkmayacak, kölelerim olacaksınız. Yoksa ağır işkencelerle canınıza okurum" demiş. Daha ne desin? İnsan dünyada kalmış bu en ağır faşist dogmayı savunurken bir utanır, bir yüzü kızarır. Cahilin en koyusu cahilden başka böyle safsataları savunan olmaz.

Çok şükür sayende yorumlamamayı öğrendik :) Yani sen şu yukarda söylediğinle yorum yapmadın mı? Kelimeleri çarpıtarak ortaya koyulan düşünceler tutar ifade etmez. Yalnızca lafıza bakılırsa tüm diller eksik ve anlaşılamazdır. Eğer Nisa-30 'da "mümin erkeklere söyle gözlerini muhafaza etsinler, korusunlar" sözünden namahrame bakılmaması gerektiğini anlamıyorsan şöyle dersin; "Allah gözlere yabancı cisim değmesin diye böyle söyledi herhalde".

Dolayısıyla ilk inen sure olan Alak suresi bununla ilgilidir. Burada okuduğunla, gördüğünle ilgi kur, alaka kur deniyor. Sana verilen akıl ilgi ve alaka kurma üzerine yaratıldı. Sen kalkıp düz mantık metinlerden iş yapmaya kalkarsan hiçbir yazılı kural bir anlam ifade etmez. Ben o ayetle birlikte diğer tüm ayetleri okuduğumda Allah'ın bana vermiş olduğu ruhsata göre özgürce hareket edebilirim. Burda benim vicdanım el vermez yapmam ayrı bir konu, ama Allah böyle birşeye ruhsat vermiş ise yapsam bile bu konuda vicdan yapmam. Örneğin zina cezasıda 100 değnek, Allah bu konuda sakın acıma hissine kapılmayın diyor. Ne yapalım acıyalım mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cortextm'nin yanlışı cezaları sıraya dizmesinde. Ya da çevirisine dayanılarak bakıldığında, maide33te cezaları sıra ile uygulayın anlamı yoktur. Bu cezalardan bir defada istediğiniz birini verebilirsiniz demektedir. Cortextm Allah'ının verdiği hükmü beğenmeyip, kendisi şartları yumuşatmaktadır. Allah bunların istenirse ilk defada öldürülebileceğini söylüyor, ama ben allah kadar vicdansız değilim, önce uyarırırm, sonra yerinden ederim, sonra keserim, sonra öldürürüm demektedir. Eleştirdiğimiz şey, müslülerin Allah'larının hükümlerini her seferinde beğenmeyip kendi vicdanlarına göre düzeltmeleri, sonra da o vicdanları bize Allah'mış gibi yutturmaya çalışmalarıdır.

Hayır. Eğer Allah eğer böyle bir sıralama yapsaydı ve sorumluluk bende olsaydı Allah'ın emrettiği şekilde yapardım. Bu sıralama eğer özgür iradelere bırakıldıysa -ki öyle- o zaman dilediğimi yaparım burda hüküm beğenmeme nerde anlamadım?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümanların uhdesine düşen nasihatten ibarettir. Ama bu müşrik, inkar eden kimse peygambere savaş açıyorsa orda dur bakalım.Sürdün olmadı, kol-bacak gene yok, o zaman cezası ölümdür.

Bu sıralama eğer özgür iradelere bırakıldıysa -ki öyle- o zaman dilediğimi yaparım

Birinci kısımda özgür iradeniz ile verdiğiniz kararı değil, ayeti -kendi anlayışınıza göre- açıklamaktasınız. Bu kısımda, ayetteki fevriliği ve vahşiliği (ister as, ister kes, ister sür) yumuşatıp, okuyucuları empatiye zorlamaya çalışıyorsunuz. Diyorsunuz ki, bu ayete göre iş kademe kademe yürür; önce nasihat edilir, olmadı sürülür, olmadı uzuvları kesilir, olmadı öldürülür. Bunu genel geçer bir uygulama olarak belirtirtiyorsunuz.

Maide 33'te bunların bir sırası yoktur, hepsi çeviriye göre tek tek ya da birlikte uygulanabilir. Ama illa sıra gözetecekseniz, Allah'ınızın yazdığı sıra ile uygulamanız gerekir. O da:

en yukattelû: öldürülmeleri

ev yusallebû: veya asılmaları

ev tukattaa eydî-him: veya ellerinin kesilmesi

ve erculu-hum: ve ayaklarının

min hılâfin: çaprazdan

ev yunfev: veya sürülmeleri

Yani yorumunuz sizindir; Kuran'ın veya Allah'ın değil. Eğer sıra gözetecekseniz Allah'ın yazdığı sırada olmalı yani öncelikle öldürebildiğinizi öldürmeniz, öldüremiyorsanız asmanız(bu ipe asmak değil, haça germek veya direğe bağlamak, bu da işkenceli ölümdür), asamıyorsanız budamanız, budayamıyorsanız da sürmeniz gerekir. Eğer sıra gözetmeyecekseniz (ki ayette de bu anlamdadır) bu durumda kimse kalkıp da ayette sabır gösterip, cezaları kademe kademe arttırmayı salık veriyor diyemez, zira ayette seçenekler bunlar, istediğinizi yapın, hepsi de uygundur demektedir. Hayır, hepsi uygun değildir, yumuşaktan serte bir yol izlenmelidir diyen, Allah'ına insanlık öğretiyor demektir. Hepsi uygundur ama ben yumuşaktan serte bir yolu daha doğru buluyorum diyen ise kişisel fikrini belirtir, ama bu ne ayeti, ne Allah'ı bağlar.

Burada sizin ifadeniz Allah'ınıza insanlık öğretmek biçimindedir. Yok eğer hepsi istenilen sırada uygulanabilir, ama benim tercihim yumuşaktan sertedir diyorsanız -ki dememişsiniz-, bu durumda bu sizin tercihinizdir ve bununla ilgili en ufak bir problemimiz yoktur.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Demek "ev kema kal" örneği kesmedi. Örnek bol, başkasını vereyim

"ma nensah min ayetin ev nünsiha neti bi hayrin minha ev misliha" cümlesi. Burada söylenen: "biz bir ayeti yürürlükten kaldırırsak, ya tümden kaldırırız, ya hayırlısını getiririz, ya benzerini."

Şimdi 1. ayeti tümden kaldırmak, 2. veya hayırlısını 3. veya benzerini getirmek, bunların hepsi birden de, ikisi de, tek tek de yapılabilir. Bir ayeti kaldırır, öyle bırakır. Kaldırır, benzerini getirir. Kaldırır, hayırlısını getirir. Kaldırır, hem benzerini, hem hayırlısını getirir. Hepsini aynı anda yapabilir değil mi? Üç seçenek var. Aralarında bizim konu ettiğimiz "ev" eki var. Ayeti kaldırdı, hem hayırlısını, hem benzerini getirdi. Olur değil mi? Olur. Üç seçeneğin de gerçekleşmesi önünde bir engel var mı? Yok. Biri gerçekleşirse öbürleri seçenek dışı kalır diye bir durum var mı? Hayır. Eee?

Ben ne dediğimi bilmeden konuşmam. Boşa diretmeyin. Durum açık ve net.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen şu yukarda söylediğinle yorum yapmadın mı?

Hayır, yapmadım. Arapçada "ev" sözcüğü ne demekse, o anlamı verdim. Bu kelime bir olasılık gerçekleştiğinde diğer olasılıkları düşürmez. Dil bilim diye bir şey var.

Namahremi göze kaçan cisim diye yorumlamak ancak müslümlere yakışır. Biz ateistler öyle şey yapmayız. Anlam neyse onu görürüz. Biz sadece bir tarihsel belge niteliğinde olmak koşuluyla, hiç bir kutsallık atamayarak Kurana sizden daha saygılıyız. Bir tarihsel belge olarak görüyor ve tarihsel bir süreci ondan izliyoruz. Sizin gibi yüz elli bin çeşit yorumla eğip bükmüyoruz.

Siz Kurana da, inandığınız puta da saygılı değilsiniz. Allahınızı iki lafı bir araya getirip bir lafın belini doğrultamaz bir konuşma özürlü durumuna sokuyorsunuz.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Demek "ev kema kal" örneği kesmedi. Örnek bol, başkasını vereyim

"ma nensah min ayetin ev nünsiha neti bi hayrin minha ev misliha" cümlesi. Burada söylenen: "biz bir ayeti yürürlükten kaldırırsak, ya tümden kaldırırız, ya hayırlısını getiririz, ya benzerini."

Şimdi 1. ayeti tümden kaldırmak, 2. veya hayırlısını 3. veya benzerini getirmek, bunların hepsi birden de, ikisi de, tek tek de yapılabilir. Bir ayeti kaldırır, öyle bırakır. Kaldırır, benzerini getirir. Kaldırır, hayırlısını getirir. Kaldırır, hem benzerini, hem hayırlısını getirir. Hepsini aynı anda yapabilir değil mi? Üç seçenek var. Aralarında bizim konu ettiğimiz "ev" eki var. Ayeti kaldırdı, hem hayırlısını, hem benzerini getirdi. Olur değil mi? Olur. Üç seçeneğin de gerçekleşmesi önünde bir engel var mı? Yok. Biri gerçekleşirse öbürleri seçenek dışı kalır diye bir durum var mı? Hayır. Eee?

Ben ne dediğimi bilmeden konuşmam. Boşa diretmeyin. Durum açık ve net.

Öncelikle yazdıklarımı birkaç kere daha okumanızda fayda var.

ev sözcüğünün anlamı ile zerre kadar ilgilenmiyorum. ev sözcüğünü mealcilerin nasıl çevirdiği ile ilgileniyorum. ev sözcüğünü kimi mealciler veya kimi mealciler ise ya da olarak çeviriyor. ev sözcüğü arapçada bu iki Türkçe sözcüğün anlamını da karşılıyor olabilir. Türkçe'de bu iki sözcük aynı anlamda değildir.

a veya b => yalnız a, yalnız b, hem a hem b olabilir

a ya da b => yalnız a, yalnız b olabilir, hem a hem b olamaz

Siz, http://www.ateistfor...20#entry1144794 mesajında alıntıladığım iki kısımda, 1.de veyanın doğru anlamını savunurken, 2. alıntıda ya da ile karıştırıyorsunuz. Bunu da birbiri ile tutarsız kısımları belirterek gösterdim.

Konu dilbilgisi değil elbet; sorun, mealcilerin burayı kafalarına göre veya zaten arapçada veya ile ya da bağlaçları arasında bir fark -ki arapça bilmediğim için böyle bir fark var mı onu da bilmiyorum, sadece bir olasılık olarak göz önünde tutuyorum- olmaması yüzünden bu şekilde çevirmiş olmaları.

Asıl odaklanılması gereken kısım şudur: Melacilerin yaptıkları çevirinin tutarsızlığı veya zaten -eğer böyle bir durum varsa- arapça'nın bu bağlaçlar konusunda fark gözetmemesi yüzünden yüzünden kimi müslüler kombo cezalar ile işkence masteri yaparken, kimileri de ben hafiften ağıra giderim diye Allah'larına insanlık dersi verip vicdan parlatıyorlar ve islam'ı güzel birşeymiş gibi satmaya çalışıyorlar.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayet: "Allah'a ve Resûlü'ne karşı savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri, asılmaları ya da elleriyle ayaklarının çaprazca kesilmesi veya (bulundukları) yerden sürülmeleridir. Bu, dünyadaki aşağılanmalarıdır, ahirette onlar için büyük bir azab vardır." (Maide: 33)

Bu müslümler niye hep ayetlerin "yorumundan" bahsederler acaba? Ne yorumu yahu? Bunun yorumlanacak nesi var? Dümdüz, apaçık söylemiş. "Faşist diktama karşı gıkınız çıkmayacak, kölelerim olacaksınız. Yoksa ağır işkencelerle canınıza okurum"

Sen yorum yapıyorsun dediğimde cevabın:

Hayır, yapmadım. Arapçada "ev" sözcüğü ne demekse, o anlamı verdim.

Samimiyetin bu ise tartışmamıza gerek yok :)

Siz Kurana da, inandığınız puta da saygılı değilsiniz. Allahınızı iki lafı bir araya getirip bir lafın belini doğrultamaz bir konuşma özürlü durumuna sokuyorsunuz.

Ayrıca, henüz karşısındakinin görüşlerine saygıyı bilmeyen kimse, başkasının Allah'a olan saygısını sorgulama hakkı yoktur :) Ben o hakkı vermiyorum :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...