Jump to content

bilal oğlum evi çabuk boşalt


Recommended Posts

  • İleti 1,1k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

sayfa ve sitelerden sorumlu arkadaşlar-kardeşler de bu küfür olayımıza az makul ölçülerde de olsa anlayışla karşılamalılar!Ulan yarın kazan da bu adam bu gençleri kaynatır be kaynatır...yuh be...seçimde 2.parti olsa yada iktidardan yine seçim yolu ile gitse ooooo bu yine kan döker kan....Demokrasi güzellik iyilikle olmayacak bu...Anladığı dilden indirecekler...ohhhhoohhhh 30 marta kadar İÇ SAVAŞI başlatır bu böyle giderse...Ben bile yerimde duramadım allah kitap muhammed indirdim...karşıma tipik şöyle sakallı-şalvarlı erdoğan tapıcısı bir adam çıkar laga luga edip ters konuşursa PALAYLA GİRERİM ADAMA...Katil ederler adamı bu ib...lerrr..

Link to post
Sitelerde Paylaş

sayfa ve sitelerden sorumlu arkadaşlar-kardeşler de bu küfür olayımıza az makul ölçülerde de olsa anlayışla karşılamalılar!Ulan yarın kazan da bu adam bu gençleri kaynatır be kaynatır...yuh be...seçimde 2.parti olsa yada iktidardan yine seçim yolu ile gitse ooooo bu yine kan döker kan....Demokrasi güzellik iyilikle olmayacak bu...Anladığı dilden indirecekler...ohhhhoohhhh 30 marta kadar İÇ SAVAŞI başlatır bu böyle giderse...Ben bile yerimde duramadım allah kitap muhammed indirdim...karşıma tipik şöyle sakallı-şalvarlı erdoğan tapıcısı bir adam çıkar laga luga edip ters konuşursa PALAYLA GİRERİM ADAMA...Katil ederler adamı bu ib...lerrr..

BA$ÇALAN ‏@BASCALAN 3 sa.

Doymak bilmez Başçalan ailesinin, bugün yeni bir Hırsız’lığını daha yayınlıyoruz..

https://twitter.com/HARAMZADELER333

Link to post
Sitelerde Paylaş

sayfa ve sitelerden sorumlu arkadaşlar-kardeşler de bu küfür olayımıza az makul ölçülerde de olsa anlayışla karşılamalılar!Ulan yarın kazan da bu adam bu gençleri kaynatır be kaynatır...yuh be...seçimde 2.parti olsa yada iktidardan yine seçim yolu ile gitse ooooo bu yine kan döker kan....Demokrasi güzellik iyilikle olmayacak bu...Anladığı dilden indirecekler...ohhhhoohhhh 30 marta kadar İÇ SAVAŞI başlatır bu böyle giderse...Ben bile yerimde duramadım allah kitap muhammed indirdim...karşıma tipik şöyle sakallı-şalvarlı erdoğan tapıcısı bir adam çıkar laga luga edip ters konuşursa PALAYLA GİRERİM ADAMA...Katil ederler adamı bu ib...lerrr..

e yaw 15 martta gidio demiştin ???

Link to post
Sitelerde Paylaş

BUNLARIN ALAYI HIRSIZ, O. UĞU, BUNLARIN KÖKLERİ BÖYLE ALAYI VURGUNCU. BUNLARIN HOCALARI DA HIRSIZDI!ŞİMDİ ÖĞRENCİLERİ ÇALIYOR ANALARINI S.MİNN O.ÇKLARI MEZARDAN KALDIRIP KALDIRIP S.kM ANALARINI O. Ç.kları.

tarihinde atael tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

MUHSİN BAŞKAN’IN ÖLDÜRÜLECEĞİNİ EFENDİ BİLİYOR

sanırım bunun ifşası çok yakında ve MİT ön almak-algı operasyonu yapmak için AKİT paçavrası caps paylaşmış.

MUHSİN BAŞKAN’IN ÖLDÜRÜLECEĞİNİ EFENDİ BİLİYORDU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oligarşik kadrosu ve Özel Seçilmişleri, fellik fellik, bugün attığı tweetlerle BBP eski lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldürülmesinden başbakanın haberi olduğunu ileri süren eski ekip elemanlarından Fuat Avni‘yi arıyor. Herkes birbirinden şüphe ediyor, zira tweetlerin mahiyetinden kim olduğu bilinmeyen Avni’nin başbakanın yıllarca çok yakınında bulunduğu anlaşılıyor. Fuat Avni, Gaffar Okkan’ı Ergenekon özel timinin öldürdüğünü açıkladı. Ortaya attığı diğer kozmik bilgiler turpun büyüğünü ortaya çıkardı. Kozmik belgelerin teslim edildiği Ergenekon davası tanığı Muhsin Başkanı aynı ekip tarafından Başbakan Erdoğan’ınnbilgisi dahilinde devletim bekası gerekçesiyle ortadan kaldırıldı. Bununla ilgili Kozmik Oda’daki belgeler, Kemalettin Özdemir’e verildi, oda gidip Beşir Atalay’a teslim etti ve Atalay da bunları başbakana sunup, “sizi de alacaklar, bunları gizlememiz lazım” diye gözünü korkuttu.

İşte TİB ekibi erişimi engellemeden, MİT ekibi ortadan kaldırmadan önce @fuatavni hesabından atılan o tweetleri buradan toplu okuyun:

TSK‘nın ‘Kozmik Odasın‘da Kadir Hakim neden hiç bir şey bulamadı? Muhsin Başkanla nasıl bir ilgisi olabilir Kozmik Oda‘nın?

Ergenekon yapılanmasının sahada görev yapan özel yetiştirilmiş birliği vardır. Bu birlik tamamen operasyonel işlerde kullanılır. Birlikteki kişilerin çoğunun aileleri eşleri bile ne iş yaptıklarını bilmez. Nokta konumlara helikopterle bırakılıp PKK ile savaşmışlardır. Bu savaşlarda deneyim kazanırlar. Özel olarak yetiştirilen bu kişler için adam öldürmek sıradan bir iştir. Bunlardan biriyle Başbakanlıkta bir arkadaşım vesilesiyle samimiyetimiz gelişti. Tabi ki kim olduğunu bilmiyordum. Zaman içerisinde haftada bir iki gün odama gelip gitmeye başladı. Çok durgun hüzünlü bir hali vardı. Anlatacak bir şeyleri olduğu belliydi.

Yakın çevremden ve etki alanımın güçlü olmasından ötürü bir ricası olduğunu söyledi. Onun TSK’da görevli sıradan biri olarak biliyordum. GATA‘dan rapor alması gerektiğini söyleyince şaşırdım. Şaşkınlıkla nedeni ve neden benden istediğini sordum? Bana o özel ekibi ve kendisininde o ekipte olduğunu, saatlerce anlattı. Duyduklarıma inanamıyordum. Gaffar Okkan suikastını bizzat bu ekibin yaptığını anlattı. Dikkat çekmemek için şalvar ve puşi giymiş olduklarını, olayın hemen sonrasında bir camiye saklandıklarını söyledi.

Bir kaç içerisinde camiden ayrılarak özel askeri araçla Hatay‘a ardından Suriye ve oradan Kuzey Irak‘a geçtiklerini dile getirdi. Okkan suikastinde yer alan ve konuşacaklarından şüphelenilen bazı arkadaşlarının Malatya‘da sevkiyat yapan askeri uçağa bindirildiğini, fakat uçağın ilginç bir şekilde yere çakıldığını, onlarca masum erin de uçakta feda edildiğini anlattı.

“Bizi hep bu tip operasyonel işlerde kullanıyorlar ve farklı zamanlarda farklı vesilelerle ortadan kaldırıyorlar” dedi. GATA‘dan rapor alamazsa görevli olarak Kuzey Irak‘a gönderileceğini ve orada infaz edileceğini söyledi. Nasıl bu kadar emin olabileceğini sorunca, komutanının kendisini özel olarak çağırıp, “seni bir kaç güne K.Irak‘a gönderecekler sakın gitme. Sizin ekipten 3 ay önce giden kişiyle akibetin aynı olacak. 3 ay önce bir arkadaşımız şehit oldu diye infaz edilmişti” dedi.

“Rapor alırsınız ya da almazsınız ama benim elimdeki bilgi ve belgeleri birine aktarmam lazım. Kime güveniyorsanız vereyim” dedi. “Ne gibi belgeler var” dedim. “Ankara‘da bir hakim Kozmik Oda‘ya girmeden evvel biz girdik. Orayı temizlememiz istendi. Üç kişi geceli gündüzlü temizlik yaptık. Fakat başımıza bir şey gelir korkusuyla bir çok belgeyi de yedekledik. Hepsi elimizde. Uzun zamandır operasyona bizi göndermiyorlardı. Bir kaç ay evvel ekipteki bir kaç kişi yeni bir infazı konuşuyorlardı. Ne oluyor diye sorunca, abi şu meşhur gizli tanık namussuzunu ortadan kaldımazsak bir numarayı bile deşifre edeceğim demiş, dediler.”

Meşhur gizli tanık dedikleri maalesef Muhsin Yazıcıoğlu’ydu. Herkesin güvendiğı tek siyasetçi olduğundan bir çok belge ona giderdi. Muhsin Başkan‘la ilgili söylediği doğruydu. Benim de bulunduğum bir ortamda ki Başbakan koltuğa yeni oturmuştu. Tepedeki aktif görevlileri Başbakanlığa çağırdı. “Ne kadar kirli derin yapı varsa hepsiyle ilgili ne varsa ortaya dökün. Ne kadar derin yapı varsa çökertin” demişti. Bazıları heyecanla, “Efendim sonu nereye varırsa varsın devam edelim mi?” diye sorunca, ”Evet, kefenimizle geldik biz bu makama” demişti.

Fuat Avni olarak o gün benim için inanılmaz bir gündü. Milletimiz yüzlerce yıllık esaretten kurtulacak artık diye düşünmüştüm. O gün orada olan kişiler ki hepsi hayattadırlar benimle, aynı duyguları paylaşmıştı. Ve o ekip geceli gündüzlü yıllarca çalıştı. O ekipten biri, “küçük bir kızım var her gece onun yatağında yatıyorum belki bu benim son günüm olacak” demişti. Yalçın Akdoğan‘ın “kumpasçı” dediği insanlar, onlar iktidarlarını sağlama alsınlar diye günlerce adeta kan kusuyorlardı. Çocukları bile tehdit ediliyordu. Bu çalışmada elde edilen ne kadar bilgi belge varsa, Başbakan‘la beraber birine daha servis edildi: Rahmetli Muhsin Başkan‘a…

Şimdi karşımdaki bu zatta bana meşhur gizli tanık demişti. Muhsin Başkan, Başbakan‘ın “inanmıyorum siz zıvanadan çıktınız” diye tasfiye ettiği Ekibe inanıyordu. Çünkü Başbakan İstanbul sokaklarında hamasi nutuklar atarken o hapiste yıllarını geçiren bir dava adamıydı. Gelelim zatın anlattıklarına: “Abi Muhsin Başkan‘ı öldüreceklerini anlamıştım günlerce uyuyamadım dedi. Sonra bir gün ekibe acil hareket emri geldi. Helikopterle M. Başkan‘ın öldürüldüğü yere geldik. İnfaz çoktan gerçekleşmişti bizden olay yerini temizlememiz istenmişti. O gün daha dün gibi aklımda olay yerini temizlerken kayda aldım her şeyi”

Gözyaşları içinde dinledim onu. “Merak etme ne yapabileceğimize bakalım, ben sana rapor alacak birilerini bulurum inşaallah. Elindeki bilgi ve belgelere gelince onları da güvendiğimiz birilerini bulursak bir şekilde verelim” dedim. Hatta o gün aklıma Taraf gelmişti. Günlerce güveneceğimiz bir mecra bulmaya çalıştım. 2007‘den beri Recep bey ve etrafındaki kimseye güvenmiyordum. Hayatımın en büyük hatalarından birini o günlerde yaptım. Emniyet istihbarattaki birine durumu anlattım. “Teyit edelim anlattıklarını” dedi.

Bir tarihte karar kıldık. Benim ofiste onları buluşturdum. İstihbarattan 3 kişi geldiler, içlerinde sadece arkadaşım olanı tanıyordum. Bana anlattıklarının aynısını onlara anlatmaya başladı. Biri sadece izliyor, öbürü not alıyor, diğeri de dikkatle sorguluyordu. Görüşmeden 3 gün sonra ofisime geldiler. “Anlattıklarının hepsi doğruymuş belgeleri ondan alacağız merak etmesin raporu da ayarlıyoruz.” dendi. Kozmik Oda‘daki bilgiler Muhsin Başkan‘ın vefatıyla ilgili bilgi ve görüntüler bu kişlere verilmiş oldu. Peki belgelerin akibeti ne oldu?

Meğer bana gelen istihbaratçılar Kemalettin Özdemir‘in yıllardır beraber oldukları ve onu efsaneleştiren kişilerden bazılarıymış. Ne kadar bilgi, belge, görüntü varsa Özdemir‘in eline geçmişti. Bunu aylar sonra Bakan Atalay bazılarımızın olduğu ortamda bizzat söyledi. “Sizden hiç bir şey olmaz Özdemir olmasaydı değil siz, ben, Beyefendi bile içeri girecekti” deyip kendisine ulaşanları açıklamıştı. Bir şey daha, çok önemli bazı siyasetçi, iş adamı, bürokrat, yargı mensubu kişilerin kasetleri de kozmik odadan onların eline geçmişti. Alın size turpun en büyüğü Muhsin Başkan‘ın öldürülmesinden Beyefendi haberdardı. Bunu devletin bekası için kabullenmişti. Beyefendi‘nin en büyük korkusu bunu bildiğine dair ses kaydının ortaya çıkacak olması. Korkunun ecele faydası yoktur.

Ümitsizliğe düşmeyin, belgelerin hepsi başkalarında da mevcut. Kelle koltukta dolaşan dava adamları bir kaç kişiden mi ibaret sanıyorsunuz?

cemaat operasyonlarının tweetırdakı elemanı olan @fuatavni hesabından yazıyor bunları!!!

tarihinde atael tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

MUHSİN BAŞKAN’IN ÖLDÜRÜLECEĞİNİ EFENDİ BİLİYOR

sanırım bunun ifşası çok yakında ve MİT ön almak-algı operasyonu yapmak için AKİT paçavrası caps paylaşmış.

MUHSİN BAŞKAN’IN ÖLDÜRÜLECEĞİNİ EFENDİ BİLİYORDU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oligarşik kadrosu ve Özel Seçilmişleri, fellik fellik, bugün attığı tweetlerle BBP eski lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldürülmesinden başbakanın haberi olduğunu ileri süren eski ekip elemanlarından Fuat Avni‘yi arıyor. Herkes birbirinden şüphe ediyor, zira tweetlerin mahiyetinden kim olduğu bilinmeyen Avni’nin başbakanın yıllarca çok yakınında bulunduğu anlaşılıyor. Fuat Avni, Gaffar Okkan’ı Ergenekon özel timinin öldürdüğünü açıkladı. Ortaya attığı diğer kozmik bilgiler turpun büyüğünü ortaya çıkardı. Kozmik belgelerin teslim edildiği Ergenekon davası tanığı Muhsin Başkanı aynı ekip tarafından Başbakan Erdoğan’ınnbilgisi dahilinde devletim bekası gerekçesiyle ortadan kaldırıldı. Bununla ilgili Kozmik Oda’daki belgeler, Kemalettin Özdemir’e verildi, oda gidip Beşir Atalay’a teslim etti ve Atalay da bunları başbakana sunup, “sizi de alacaklar, bunları gizlememiz lazım” diye gözünü korkuttu.

İşte TİB ekibi erişimi engellemeden, MİT ekibi ortadan kaldırmadan önce @fuatavni hesabından atılan o tweetleri buradan toplu okuyun:

TSK‘nın ‘Kozmik Odasın‘da Kadir Hakim neden hiç bir şey bulamadı? Muhsin Başkanla nasıl bir ilgisi olabilir Kozmik Oda‘nın?

Ergenekon yapılanmasının sahada görev yapan özel yetiştirilmiş birliği vardır. Bu birlik tamamen operasyonel işlerde kullanılır. Birlikteki kişilerin çoğunun aileleri eşleri bile ne iş yaptıklarını bilmez. Nokta konumlara helikopterle bırakılıp PKK ile savaşmışlardır. Bu savaşlarda deneyim kazanırlar. Özel olarak yetiştirilen bu kişler için adam öldürmek sıradan bir iştir. Bunlardan biriyle Başbakanlıkta bir arkadaşım vesilesiyle samimiyetimiz gelişti. Tabi ki kim olduğunu bilmiyordum. Zaman içerisinde haftada bir iki gün odama gelip gitmeye başladı. Çok durgun hüzünlü bir hali vardı. Anlatacak bir şeyleri olduğu belliydi.

Yakın çevremden ve etki alanımın güçlü olmasından ötürü bir ricası olduğunu söyledi. Onun TSK’da görevli sıradan biri olarak biliyordum. GATA‘dan rapor alması gerektiğini söyleyince şaşırdım. Şaşkınlıkla nedeni ve neden benden istediğini sordum? Bana o özel ekibi ve kendisininde o ekipte olduğunu, saatlerce anlattı. Duyduklarıma inanamıyordum. Gaffar Okkan suikastını bizzat bu ekibin yaptığını anlattı. Dikkat çekmemek için şalvar ve puşi giymiş olduklarını, olayın hemen sonrasında bir camiye saklandıklarını söyledi.

Bir kaç içerisinde camiden ayrılarak özel askeri araçla Hatay‘a ardından Suriye ve oradan Kuzey Irak‘a geçtiklerini dile getirdi. Okkan suikastinde yer alan ve konuşacaklarından şüphelenilen bazı arkadaşlarının Malatya‘da sevkiyat yapan askeri uçağa bindirildiğini, fakat uçağın ilginç bir şekilde yere çakıldığını, onlarca masum erin de uçakta feda edildiğini anlattı.

“Bizi hep bu tip operasyonel işlerde kullanıyorlar ve farklı zamanlarda farklı vesilelerle ortadan kaldırıyorlar” dedi. GATA‘dan rapor alamazsa görevli olarak Kuzey Irak‘a gönderileceğini ve orada infaz edileceğini söyledi. Nasıl bu kadar emin olabileceğini sorunca, komutanının kendisini özel olarak çağırıp, “seni bir kaç güne K.Irak‘a gönderecekler sakın gitme. Sizin ekipten 3 ay önce giden kişiyle akibetin aynı olacak. 3 ay önce bir arkadaşımız şehit oldu diye infaz edilmişti” dedi.

“Rapor alırsınız ya da almazsınız ama benim elimdeki bilgi ve belgeleri birine aktarmam lazım. Kime güveniyorsanız vereyim” dedi. “Ne gibi belgeler var” dedim. “Ankara‘da bir hakim Kozmik Oda‘ya girmeden evvel biz girdik. Orayı temizlememiz istendi. Üç kişi geceli gündüzlü temizlik yaptık. Fakat başımıza bir şey gelir korkusuyla bir çok belgeyi de yedekledik. Hepsi elimizde. Uzun zamandır operasyona bizi göndermiyorlardı. Bir kaç ay evvel ekipteki bir kaç kişi yeni bir infazı konuşuyorlardı. Ne oluyor diye sorunca, abi şu meşhur gizli tanık namussuzunu ortadan kaldımazsak bir numarayı bile deşifre edeceğim demiş, dediler.”

Meşhur gizli tanık dedikleri maalesef Muhsin Yazıcıoğlu’ydu. Herkesin güvendiğı tek siyasetçi olduğundan bir çok belge ona giderdi. Muhsin Başkan‘la ilgili söylediği doğruydu. Benim de bulunduğum bir ortamda ki Başbakan koltuğa yeni oturmuştu. Tepedeki aktif görevlileri Başbakanlığa çağırdı. “Ne kadar kirli derin yapı varsa hepsiyle ilgili ne varsa ortaya dökün. Ne kadar derin yapı varsa çökertin” demişti. Bazıları heyecanla, “Efendim sonu nereye varırsa varsın devam edelim mi?” diye sorunca, ”Evet, kefenimizle geldik biz bu makama” demişti.

Fuat Avni olarak o gün benim için inanılmaz bir gündü. Milletimiz yüzlerce yıllık esaretten kurtulacak artık diye düşünmüştüm. O gün orada olan kişiler ki hepsi hayattadırlar benimle, aynı duyguları paylaşmıştı. Ve o ekip geceli gündüzlü yıllarca çalıştı. O ekipten biri, “küçük bir kızım var her gece onun yatağında yatıyorum belki bu benim son günüm olacak” demişti. Yalçın Akdoğan‘ın “kumpasçı” dediği insanlar, onlar iktidarlarını sağlama alsınlar diye günlerce adeta kan kusuyorlardı. Çocukları bile tehdit ediliyordu. Bu çalışmada elde edilen ne kadar bilgi belge varsa, Başbakan‘la beraber birine daha servis edildi: Rahmetli Muhsin Başkan‘a…

Şimdi karşımdaki bu zatta bana meşhur gizli tanık demişti. Muhsin Başkan, Başbakan‘ın “inanmıyorum siz zıvanadan çıktınız” diye tasfiye ettiği Ekibe inanıyordu. Çünkü Başbakan İstanbul sokaklarında hamasi nutuklar atarken o hapiste yıllarını geçiren bir dava adamıydı. Gelelim zatın anlattıklarına: “Abi Muhsin Başkan‘ı öldüreceklerini anlamıştım günlerce uyuyamadım dedi. Sonra bir gün ekibe acil hareket emri geldi. Helikopterle M. Başkan‘ın öldürüldüğü yere geldik. İnfaz çoktan gerçekleşmişti bizden olay yerini temizlememiz istenmişti. O gün daha dün gibi aklımda olay yerini temizlerken kayda aldım her şeyi”

Gözyaşları içinde dinledim onu. “Merak etme ne yapabileceğimize bakalım, ben sana rapor alacak birilerini bulurum inşaallah. Elindeki bilgi ve belgelere gelince onları da güvendiğimiz birilerini bulursak bir şekilde verelim” dedim. Hatta o gün aklıma Taraf gelmişti. Günlerce güveneceğimiz bir mecra bulmaya çalıştım. 2007‘den beri Recep bey ve etrafındaki kimseye güvenmiyordum. Hayatımın en büyük hatalarından birini o günlerde yaptım. Emniyet istihbarattaki birine durumu anlattım. “Teyit edelim anlattıklarını” dedi.

Bir tarihte karar kıldık. Benim ofiste onları buluşturdum. İstihbarattan 3 kişi geldiler, içlerinde sadece arkadaşım olanı tanıyordum. Bana anlattıklarının aynısını onlara anlatmaya başladı. Biri sadece izliyor, öbürü not alıyor, diğeri de dikkatle sorguluyordu. Görüşmeden 3 gün sonra ofisime geldiler. “Anlattıklarının hepsi doğruymuş belgeleri ondan alacağız merak etmesin raporu da ayarlıyoruz.” dendi. Kozmik Oda‘daki bilgiler Muhsin Başkan‘ın vefatıyla ilgili bilgi ve görüntüler bu kişlere verilmiş oldu. Peki belgelerin akibeti ne oldu?

Meğer bana gelen istihbaratçılar Kemalettin Özdemir‘in yıllardır beraber oldukları ve onu efsaneleştiren kişilerden bazılarıymış. Ne kadar bilgi, belge, görüntü varsa Özdemir‘in eline geçmişti. Bunu aylar sonra Bakan Atalay bazılarımızın olduğu ortamda bizzat söyledi. “Sizden hiç bir şey olmaz Özdemir olmasaydı değil siz, ben, Beyefendi bile içeri girecekti” deyip kendisine ulaşanları açıklamıştı. Bir şey daha, çok önemli bazı siyasetçi, iş adamı, bürokrat, yargı mensubu kişilerin kasetleri de kozmik odadan onların eline geçmişti. Alın size turpun en büyüğü Muhsin Başkan‘ın öldürülmesinden Beyefendi haberdardı. Bunu devletin bekası için kabullenmişti. Beyefendi‘nin en büyük korkusu bunu bildiğine dair ses kaydının ortaya çıkacak olması. Korkunun ecele faydası yoktur.

Ümitsizliğe düşmeyin, belgelerin hepsi başkalarında da mevcut. Kelle koltukta dolaşan dava adamları bir kaç kişiden mi ibaret sanıyorsunuz?

bu nerede paylaşılmış ? LİNK var mı aga ? verirsen sevinirim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...