Jump to content

Hüsran ve Çöküş


Recommended Posts

eNdz9X.jpg

Herşey Gezi Parkı direnişi ile başladı. Direnişçileri anlamak, dinlemek ve insanların hassasiyetlerine değer vermek yerine kibrine mahkum kalıp büyük bir hoşgörüsüzlük gösteren ve gencecik insanların ölümlerine, gözlerini kaybetmesine sebep olan Erdoğan, ölümcül hatayı 10 yıllık ortağı Cemaate karşı da yapınca sonu belli oldu. Daha önce benzer tavrı “yetmez ama evet”çi liberallere de yapmıştı. Aklınca “Güçleri ne ki, onların desteği olmadan da kazanırım, en fazla %1-2 kaybettirirler ki o da tesir etmez” diye düşünüyordu muhtemelen. Cemaat için de oy oranı hesabı yapanlar ve “En fazla %3-5 oy kaybettirir” diye düşünenler, cemaatin asıl silahı olan istihbarat, dinleme, yargı ve din silahını küçümsediler ve yanıldılar.

17 Aralık’ta bakan oğulları ile Ali Ağaoğlu ve Rıza Zarrap gibi iktidarla rüşvet ilişkisi olan iş adamlarına yönelik operasyonlar iktidar tarafından hukuksuz girişimlerle frenlendi. Yolsuzluk dosyalarının Paralel Devlet’in tezgahı olduğu iddia edilerek cemaatin üzerine gidildi ve binlerce polis müdürü tasfiye edildi, savcılar sürüldü. Özel yetkili mahkemeler kapatıldı. Ve bizim başlangıcından itibaren tertip olduğunu söylediğimiz Ergenekon davalarının da Paralel Devlet’in tezgahı olduğu bizzat başbakanın ağzından açıklandı. Öyle ki geçmişte tertiplere çanak tutanlar bile buna destek verdiler, Ergenekon’dan mahkum edilenlerin suçsuz olduğunu itiraf ettiler.

Yargıda ve Emniyette aldıkları önlemlerle rahatladıklarını zannedenler, 24 Şubat akşamı yayımlanan Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan telefon tapesiyle yıkıldılar. Verecekleri tek yanıt “Montaj” dı. Nitekim kasetin montaj olduğunu iddia ettiler ama hangi kısımların montaj, hangi kısımların dublaj olduğuna yanıt veremediler. Çünkü kaset o kadar açık ve netti ki bir teknik izah getirmeleri olanaksızdı. Ses uzmanları kasetin montaj olamayacağını açıkladılar ve seslerin kesinlikle başbakan ve oğluna ait olduğunu doğruladılar.

Konuşmalarda bahsi geçen paranın 1 milyar civarında olduğu iddia edildi. Korkunç bir para… Çalışmakla, maaşla asla elde edilemeyecek bir para. Paranın miktarı muhtemelen doğruydu. Çünkü telefonda Bilal “Büyük ölçüde parayı dağıttık, sadece 30 milyon avro kaldı” demekteydi. Dağıtımdan sonra kalan küçük miktar 30 milyon avro yani 90 milyon yani eski parayla 90 trilyon ise asıl paranın büyüklüğünü düşünün artık. Ve bu sadece evdeki para. Buna bankalardaki, borsa vb. yatırımlardaki parayı da eklediğimizde, gayrimenkulleri, iddia edilen hastaneleri, gemileri ve şirket ortaklıklarını kattığımızda ortada çok büyük bir servetin olduğu belli olur. Ve buna bir de Wikileaks belgelerinde geçen İsviçre’de 8 ayrı bankadaki hesaplar eklendiğinde ülkenin nasıl soyulduğu, peşkeş çekilen özelleştirmelerden ve ihalelerden nasıl paylar ve rüşvetler alındığı ortaya çıkar. Nitekim yine Bilal ile başbakan arasında geçen bir başka telefon tapesinde bir işadamının söz verdiği rüşvet miktarını toparlayamadığı, şimdilik 10 milyon dolar verebileceğinin geçmesi ve başbakanın bu miktarı kabullenmeyip “Kucağımıza düşecekler, diğerleri nasıl veriyor, laf mı?” demesi bu rüşvet çarkının nasıl döndüğünü açıklıyordu.

17 Aralık’tan sonra yandaş anket şirketleri tarafından %40′lara düştüğü kabul edilen AKP’nin oy oranının şimdi nasıl etkileneceği merak konusu. AKP’yi destekleyen kitlenin önemli bir kısmının ülkedeki gelişmelerden bihaber cahil-bilinçsiz kesimlerden oluştuğu düşünülürse büyük bir düşüş beklemek yanlış olur. Ancak çıkarcı kesimi bir yana bıraktığımızda, sırf “verecek başka parti yok” anlayışıyla AKP’yi destekleyen kesimden önemli bir oy kayması olacağı kesindir. Çünkü yolsuzluk konusu bu kesimin gözünde önemli bir konudur. Büyük olasılıkla bu tabloyla seçime girildiği takdirde AKP’nin oy oranı %30 ila %40 bandı arasında olacaktır. Yani, bir anlamda ilk iktidara gelindiği seçimdeki oy oranı civarında oy alacaklardır. Peki bu tablo önümüzdeki 1 ay içinde aynı mı kalacaktır?

Bence kalmayacaktır ve süreç AKP aleyhine işlemeye devam edecek, her yaşanan gün aleyhlerine olacaktır. Yeni kasetlerin ve hatta görüntülerin ortaya çıkacağı ve gündemi oluşturacağı iddia edilmektedir ki bunlar oy oranına etki edeceği gibi, toplumun sürekli bu konuları konuşmasıyla olaylardan bihaber olan kitleler de haberdar olmaya başlayacak ve yolsuzluk bilgileri onları da etkileyecektir. Ayrıca gündemdeki yolsuzluk konuları ve kasetler AKP’li vekillerin ve adayların seçim çalışmalarını da olumsuz etkileyecek, moral motivasyon minimum düzeyde olacağından verimli çalışma ortaya koyamayacaklardır. Dolayısıyla seçim sonuçları büyük bir hezimetle sonuçlanabilir, AKP yıkıma uğrayabilir.

Bu durum sağ, dinci, muhafazakar kesim için “Tayyip Erdoğan Efsanesi”nin çöküşüdür. Bundan sonra RTE artık belini doğrultamaz. Seçimde birçok belediye başkanlığını kaybedecekleri kesindir. Eğer İstanbul ve Ankara’yı kaybettikleri takdirde çöküşleri hız kazanacaktır. Sadece istanbul’u kaybetmeleri bile büyük bir hüsrana sebep olacaktır ki Mustafa Sarıgül’ün kazanma şansı oldukça yüksektir. Kaldı ki RTE, seçimden çok büyük bir kayıpla çıkmasa bile cumhurbaşkanlığı seçimine girmeye cesaret edemeyebilir. Etse, kaybedeceği %100 gibidir. Hatta bu gelişmelerden sonra CHP ve MHP’nin ortak bir aday çıkarması halinde Gül’ün bile seçilme şansı olmayabilir. Ki cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettikleri takdirde Tayyip Erdoğan’la birlikte AKP de çökmüş olacak, aynı geçmişteki ANAP’ın kaderini yaşayacaklardır. Bir büyük olasılık da bu rezaletlerden sonra Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi yönetemeyeceği, gidişatın yeni ve büyük olaylara gebe olduğu ve sonbaharda cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte erken seçimin yapılabileceğidir. Ve böyle bir gelişmede AKP tüzüğündeki 3 dönemle sınırlı olan başkanlık sorunu gündeme gelecek, tüzük değişikliğine gidilmek istenecek, ancak Tayyip’siz bir parti düşünenlerin çatlak sesleriyle AKP içi karışabilecektir.

Ve asıl darbe bu düşüş aşamasında ABD ve AB’den gelecek, Tayyip Erdoğan’a desteği çekecek ve üzerini çizeceklerdir. Yani, RTE’yi deliğe süpüreceklerdir. Ondan sonrası hesap verme dönemidir, devletin ve milletin parasının geri alınma dönemidir, suç ortaklarıyla birlikte yargılanma dönemidir. Ergenekon operasyonları sırasında aydınların, yazarların, yurtseverlerin, subayların kaçmasını bekleyenler, avuçlarını yalamıştı. Şimdi devran döndü ve kaçanların kimler olacağını göreceğiz.

Ses kasetlerinde ilginç olan suç işlerken, yolsuzluk ve rüşvet yaparken ve paraları kaçırırken bile kullandıkları dinsel dindir. Öyle alışkanlık yapmış ki dillerinden Allah eksik olmuyor. Bu kirli işler Allah korkusuyla yapılamaz, gerçekten Allah’a inanan insanın bunları yapması çok zor, o yüzden Twitter’a yazmıştım, burada da paylaşayım:

“Ateistim-dinsizim” diyenden korkma! Ağzından din, Allah, Muhammed, İnşaallah, maşallah vs. eksik olmayan ateistten-dinsizden kork!

Link to post
Sitelerde Paylaş

-

Çok güzel bir yazı olmuş. Sizin kaleminizden mi? Göreve geldikleri ilk günden itibaren başladılar çalıp çırpmaya. Hatta bu, İstanbul Belediye Başkanı'yken de löp löp götürüyordu. Bu toplum aynı Aziz Nesin'in dediği gibi salak. Atatürk "Türk milleti çalışkandır, zekidir, iyidir, güzeldir, başarılıdır..." tarzı ifadeleriyle yanılmış; tek yanılgısı da bu olmuştur bana göre. Tayyip'e tapıyorlar resmen. Medeniyet bizim neyimize? Her yeri çöl yapsınlar da Arabistan'a coğrafi olarak da benzeyelim gari.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siyasi görüşümün bir kısmı demokratik liberal olarak tanımlanabileceği için akp ye olumsuz bakmıyorum. Bu kadar ayyuka çıkartılan çaldı çırptı laflarına da inanmıyorum. Her zaman her yerde olabilecek bazı karışık işler olmuş olabilir. Ama bunlar siyasette hep olur. Ne var yani. İş yapsın bir hükümet gerisi hikaye. Bugünkü teknoloji ile gayet inandırıcı ses kaydı hazırlamak mümkün. Bence ses kayıtları düzmece.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siyasi görüşümün bir kısmı demokratik liberal olarak tanımlanabileceği için akp ye olumsuz bakmıyorum. Bu kadar ayyuka çıkartılan çaldı çırptı laflarına da inanmıyorum. Her zaman her yerde olabilecek bazı karışık işler olmuş olabilir. Ama bunlar siyasette hep olur. Ne var yani. İş yapsın bir hükümet gerisi hikaye. Bugünkü teknoloji ile gayet inandırıcı ses kaydı hazırlamak mümkün. Bence ses kayıtları düzmece.

Şaşırtıcı değil. Ama kendin için teşhisin hatalı. Sen demokratik liberal değilsin, Liboşsun sen.

İkisi arasında önemli derecede fark var.Ve biz liboşların bu yaklaşımlarını iyi biliriz. Aradaki farkı öğrenmek istersen, linki ziyaret edebilirsin:

http://panteidar.wor...le-libos-farki/

Ses kaydının düzmece, montaj, dublaj olduğunu iddia edenler, dünyada böyle bir örnek varsa bulup getirsinler, görelim.

http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=w_cXpJCG8Kc

http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=6S1UqiFZGxc

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben kotumser kanat temsilcisi olarak biraz moral bozayim bari.

Oncelikle dikkatimi ceken iki konuyu aradan cikarayim. Birincisi, bu dinlemeler, kasetler filan amerika'nin isi diyorum. Cemaati de kullaniyorlardir ama asil merkez amerika gibi gorunuyor.

Ikincisi, en sonda yazdigin cumlenin sonunda ateist ve dinsizden kork demissin. O dini kelimeleri agzindan dusurmeyenler ateist olmak zorunda degiller. Hatta dindar olduklarini dusunduklerine inaniyorum.

Tayyip'in butun bu olanlardan sonra hala iktidarda olmasi ve hala %40 filan gibi bir oy potansiyeline sahip olmasi sevgili halkimizin kendini iyice astigini gosteriyor. Bidon kafa deyince de biz suclu duruma dusuyoruz.

Tayyip gidecek bile olsa bunun Gezi ruhu ile filan alakasi olmayacak. Gelen de gideni aratacak.

Trend'e bakalim: Demirel, Ozal, Ciller,Mesut, Erbakan, Tayyip.... Gorebildik mi? Yani bundan sonraki basbakan Tayyip'i bile aratabilir. Neden? Cunku, demagrafik yapidaki degisim bunu zorluyor. Her gecen gun daha dinci, daha yobaz ve daha aptal hale geliyoruz. Sectigimiz adam da haliyle bizi yansitan biri oluyor. Orta dogu'nun tumu boyle. Daha sekuler (ve mecburen baskici) rejimler, Amerikanin da yardimiyla, yerini dinci ittifaklara birakiyor. Taliban bile kendi icinde daha yobazlasiyor.

Bunu nasil yikabiliriz. Gunul ister ki Pante'nin gonlunde yatan bir demoratik halk hareketi olsun, bu herifi indirsin, ve basa dogru durust birilerini getirsin. Mumkun mu? Cok zor.

Ataturk'un yaptigi gibi tepeden inme bir elit hareket mumkun mu? Bu da cok zor. Cunku bunu yapabilecek tek kurum ordu idi onu da hep beraber zindana attik. Ayrica, 100 yilda bu halk tepeden inme yontemlerle adam olamadiysa bundan sonra da olmaz, birak kendi haline diyenler de cikabilir ki pek de haksiz olmazlar.

Neyse, karamsarim yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her boku bilen Pante efendi nedense şu iddiasının gerekçesini açıklamıyor:

"Ve asıl darbe bu düşüş aşamasında ABD ve AB’den gelecek, Tayyip Erdoğan’a desteği çekecek ve üzerini çizeceklerdir. Yani, RTE’yi deliğe süpüreceklerdir. "

Pante'nin önceki yazılarından biliyoruz ki kendisi bütün köütülüklerden ABD'yi sorumlu tutar.

Fakat nedense bu yazısında ABD'nin bize neden böyle bir iyilik yaptığından söz etmiyor.

Umduğunu görüyor çünkü. Öyle görmek istiyor.

Bu durum, ideolojik, saplantılı kafaların tipik karakteristiğidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Her boku bilen Pante efendi nedense şu iddiasının gerekçesini açıklamıyor:

"Ve asıl darbe bu düşüş aşamasında ABD ve AB’den gelecek, Tayyip Erdoğan’a desteği çekecek ve üzerini çizeceklerdir. Yani, RTE’yi deliğe süpüreceklerdir. "

Pante'nin önceki yazılarından biliyoruz ki kendisi bütün köütülüklerden ABD'yi sorumlu tutar.

Fakat nedense bu yazısında ABD'nin bize neden böyle bir iyilik yaptığından söz etmiyor.

Umduğunu görüyor çünkü. Öyle görmek istiyor.

Bu durum, ideolojik, saplantılı kafaların tipik karakteristiğidir.

Ne basit adamlarsınız siz yahu!

Biri çıkar "Başlığa cevap" diyerek Deniz Baykal'ın videosunu koyar. Sen çıkarsın sırf çamur atmak için "ABD bu iyiliği bize niye yaparmış"ı yazmamışım diye saçmalarsın. Be zavallı basit insan, ben yıllar öncesinden AKP'yi bitirecek tek olasılığın ABD ile ters düşmesi olduğunu yazmışım. Ve elbette bu olasılğın gerçekleşmesini isteyeceğim ve olursa bundan mutluluk duyacağım. Aynı şimdi Cemaatle AKP'nin birbirini yemesinden mutlu olduğum gibi.

Adam olun adam! Alçakça, basitçe saldırmayın. "Ne oldu, niye kaçtın?" gibi küçük aktörlüklere soyunmayın. Varsa yazıda bir yanlış, koyun ortaya, adam gibi tartışın, kendi görüşünüzü yazın. Doğru düşünüyorsanız, ben de hak vereyim, takdir edeyim. Yanlışsanız, karşı yanıtımı vereyim. Bundan acizseniz, kendinizi alçaltmayın, zaten yeterince alçalmışsınız. İyice çukura gömülmektesiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen o pis ağzına Atatürk'ü alma, kirletiyorsun.

Senin gibi manyakların ağzına yakışmıyor Atatürk ismi.

Atatürk'ün arkasına sığınıp da kendine etiket edinmeye çalışma, sen adi bir faşistsin.

Senin ne demokrasi anlayışın var, ne hukuk, ne sosyal adalet. Sen rezil bir putperestsin sadece.

Ve Atatürk eleştirilebiliyorsa, senin gibi küçük adamlar yüzündendir. Siz sadece tapınmayı bilirsiniz, tapınmayanı da düşman ilan edersiniz.

Biraz daha öfkelendireyim seni, iyice manyaklaş: Oku bakim:

http://panteidar.wordpress.com/2010/03/05/sapkin-kemalistlik/

Link to post
Sitelerde Paylaş

Küçük manyak adam,

Elbette Ergenekon tertibi ABD-AKP ve Cemaat'in ortak projesidir.

Senin beyinsiz kafan onu anlayamaz, çözemez.

Ben Doğu Perinçek'i tutmam, her zaman eleştirmişimdir. Savunduysam, Çakma Ergenekon sebebiyle, masumiyetinden dolayıdır. Onu da, Tuncay Özkan'ı da, Mustafa Balbay'ı da birlikte savundum.

Oku, oku da iyice manyaklaş:

http://panteidar.wordpress.com/2011/03/07/hepimiz-ergenekoncuyuz/

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin gibi faşistler, Atatürkçülüğü kullanarak kirletmekten başka birşey yapmaz.

Bugüne kadar yaptığınız hep karşınızdakilere küfretmek oldu.

Hiç biriniz benim gibi fikirle, bilgiyle, tarihi kanıt ve belgelerle savunmadınız, savunamadınız.

Sadece saldırmak ve küfretmekti yaptığınız.

Benim Marxist-Leninist olmadığım yıllardır yazdığım yazılardan bilinir.

Benim inandığım sosyalizmin farklı olduğunu, demokratik sosyalizm olduğunu hala öğrenemediysen, oku da öğren:

http://panteidar.wordpress.com/2010/01/20/ulusal-demokratik-sosyalizm/

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çıktık açık alınla on yılda her savaştan

On yılda onbeş milyon genç yaratırız her yaşta

Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan

Demirağlarla ördük ana yurdu dört baştan

Türküz Cumhuriyetin göğsümüz Tunç siperi

Türke durmak yaraşmaz Türk önde Türk ileri

Bir hızla kötülüğü geriliği boğarız

Karanlıklar üstüne Güneş gibi doğarız

Türküz bütün başlardan üstün olan başlarız

Tarihten önce vardık Tarihten sonra varız

Türküz Cumhuriyetin göğsümüz Tunç siperi

Türke durmak yaraşmaz Türk önde Türk ileri

Behçet Kemal Çağlar

tarihinde gerçekçi53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

“Ateistim-dinsizim” diyenden korkma! Ağzından din, Allah, Muhammed, İnşaallah, maşallah vs. eksik olmayan ateistten-dinsizden kork!

Güzel söz.Erdoğan'ın dindar olduğunu düşünmüyorum.O en iyi ihtimalle münafık bir müşrik. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...