Jump to content

Recommended Posts

Savaş ganimetleriyle ilgili ayetlerdeki vukuatlar bitecek gibi değil.

1)Muhammed'in akrabalarının ne özelliği varki savaş ganimetlerinden pay alıyorlar?

2)Acaba Kuran'ı Muhamed kendi çıkarı doğrultusunda yazmış hep bana hep bana demiş olabilir mi?

Enfal 41-Eğer Allah'a ve hak ile bâtılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbiri ile karşılaştığı gün (Bedir savaşında) kulumuza indirdiğimize inanmışsanız, bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Resûlüne, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her şeye hakkıyla kadirdir.

bir de allah da pay istiyor.......allah ne yapacak PAYI ???

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 164
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

bir de allah da pay istiyor.......allah ne yapacak PAYI ???

Muhammed peygamberlik iddia etmeden önce gençliginde Hilaf'ul Fudul adinda bir gruba katilmisti. Bu gençler, kabile sisteminden faydalanarak fakirleri ezenlere karsi, bunlari korurlarmis. Muhammed henuz genç olup, onlar çatisirken oklari toplar onlara getirirmis... Daha sonra : "Su anda yine burada olsalar, katilirdim" dedigi nakledilmekte.

Ganimetler'in Allah'a verilmesi demek su ayette guzel anlasilmakta : "Eğer Allah'a ve hak ile batılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbiri ile karşılaştığı (Bedir) günü kulumuza gönderdiğimiz şeye iman ediyorsanız, bilin ki, ganîmet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Rasûlüne, O'nun akrabasına, yetimlere, yoksullara ve (yolda kalmış) yolculara aittir. Allah her şeye hakkıyle kadirdir." (Enfâl: 8/41)

Bu tipki zekati emredip, riba'yi yasaklamasindaki gibi, zengiligin paylasimiyla ilgili. Fakirden zengine mal geçmesi yasak, zenginden fakire geçmesi gerek. Bu Indulteredeki Robin Hood kahramanini hatirlatmakta. O da zenginlerin kervanlarinin yolunu keser, talan edip zorbalikla alinan vergileri geri fakirlere dagittigi rivayet edilmektedir.

kevincostnerrobinhood_1.jpg

Ingiliz efsanevi kahraman, Robin Hood da zenginlerin kervanlarinin yolunu kesip, vergilerle ezilen fakilere paylastirirmis.

"Bu, sizin ganimetlerinizdendir. Benim sizinle birlikte bu ganimetlerde beşte birden (humus) başka bir hissem yoktur. Humus da yine size geri verilmektedir. Binaenaleyh siz de bir ipliği veya dikilmiş bir çaputu yahut bunlardan daha küçük veya daha büyüğünü dahi yerine koyun ve hainlik yapıp (haber vermeden) bir şey almayın. Zira hainlik dünya ve ahirette sahipleri için ayıp (ve rüsvaylık)`tır. Allah yolunda yakın ve uzak olan düşmanlarla savaşın ve Allah yolunda kınayıcıların kınamalarına aldırış etmeyin. Hazarda ve seferde Allah`ın koyduğu cezalan infaz edin; Allah yolunda cihad edin; zira cihad, cennet kapılarından büyük bir kapıdır ki Allah sizi onunla üzüntü ve kederden kurtarır" (Ahmed b. Hanbel, 5, 316).

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ganimet konusunda, Kuranda dul, yetim ve fakirler konusundaki israr çerçevesinde bakmali :

"Dul kadınların ve yoksulların yardımına koşan kimse, Allah yolunda savaşan, bıkmadan gece namazı kılan ve devamlı oruç tutan gibidir."

Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.

Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.

(BAKARA SURESİ / 177)

(Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun). Zor dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır). Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız, -eğer bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.

(BAKARA SURESİ / 184)

Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir."

(BAKARA SURESİ / 215)

Kendilerine el sürmediğiniz, mehirlerini tesbit etmediğiniz kadınları boşamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Onları yararlandırın, zengin olan kendi gücü, darda olan da kendi gücü oranında, maruf (meşru ve örfe uygun) bir şekilde yararlandırsın. (Bu,) iyilik edenler üzerinde bir haktır.

(BAKARA SURESİ / 236)

Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size kendisinden bağışlama ve bol ihsan (fazl) vadediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir.

(BAKARA SURESİ / 268)

(Sadakalar) Kendilerini Allah yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler. İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.

(BAKARA SURESİ / 273)

Andolsun; "Gerçek, Allah fakirdir, biz ise zenginiz" diyenlerin sözlerini Allah işitmiştir. Onların bu sözlerini ve peygamberleri haksız yere öldürmelerini yazacağız ve: "Yakıcı olan azabı tadın" diyeceğiz.

(AL-İ İMRAN SURESİ / 181)

Yetimleri, nikaha erişecekleri çağa kadar deneyin; şayet kendilerinde bir (rüşd) olgunlaşma gördünüz mü, hemen onlara mallarını verin. Büyüyecekler diye israf ile çarçabuk yemeyin. Zengin olan iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da artık maruf (ihtiyaca ve örfe uygun) bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, onlara karşı şahid bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter.

(NİSA SURESİ / 6)

(Mirası) Bölüşme sırasında yakınlar, yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.

(NİSA SURESİ / 8)

Allah'a ibadet edin ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.

(NİSA SURESİ / 36)

Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

(NİSA SURESİ / 135)

Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden' dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Onun (yeminin) keffareti, ailenizdekilere yedirdiklerinizin ortalamasından on yoksulu doyurmak ya da onları giydirmek veya bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır. (Bunlara imkan) Bulamayan (için) üç gün oruç (vardır.) Bu, yemin ettiğinizde (bozduğunuz) yeminlerinizin keffaretidir. Yeminlerinizi koruyunuz. Allah, size ayetlerini böyle açıklar, umulur ki şükredersiniz.

(MAİDE SURESİ / 89)

Ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin. Sizden kim onu kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse, cezası, hayvandan öldürdüğünün bir benzeridir. Buna da, Kabe'ye ulaşmış bir kurbanlık olarak içinizden adalet sahibi iki kişi hükmedecektir. Veya yoksulları doyurmak veya onun dengi oruç tutmak olan bir keffaret vardır. Böylelikle işlediğinin vebalini tadmış olsun. Allah geçmişte olanı bağışladı. Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öc alacaktır. Allah üstün ve güçlü olandır, öc sahibidir.

(MAİDE SURESİ / 95)

De ki: "Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, yoksulluk-endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını biz vermekteyiz- Çirkin-kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah'ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz."

(EN'AM SURESİ / 151)

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kim kimi öldürdü, bunu tartışmanın hiç bir yararı yoktur. Canlılar hep birbirlerini öldürür. Ama insanlar neye dayanarak birbirlerini topluca, katliam ve soykırım biçiminde öldürüyorlar? Soru budur. Yanıtı ise şudur:

Dünyada her kabilenin bir tanrısı vardı. Bir sürü tanrılar vardı. Bu tanrıların inananları, kendi tanrıları için diğerleriyle savaşırlardı. Bu, doğada da olduğu gibi sıradan, diğer canlı türlerinin birbirlerini öldürmeleri gibi rutin bir olaydı.

Fakat ne zaman ki tek tanrı iddiası ortaya atıldı, ortaya vahşet çıktı. Çünkü bu tek tanrı inanırları, diğer tüm tanrılara olan inancın ortadan kalkmasını amaç edinmişlerdi. Tek tanrı inancı, beraberinde böyle bir misyon getirmişti. Bu da katliamlara ve soykırımlara yol açtı.

Sakın kimse ilkel insanların ellerinden o kadarı geliyordu filan demesin. Cinayetlerin katliama dönüşmesi nüfus artışı ve teknolojik silahların getirdiği bir sonuç filan demesin. Bu anlattıklarım olurken teknolojide öyle büyük gelişme filan olmadı. Silahlar aşağı yukarı aynıydı.

"Onun da inandığı bir tanrı var, benim de" inancı ile, "tek hak tanrı benimkisi, diğerleri hep yalan, sadece benim tek tanrıma tapılmalı" inancı arasında dağlardan büyük fark var.

Toplu katliam ve soykırımların tek dayanağı, tek tanrı inancıdır. İnsanlık tanrıları icat ederken ne yaptığını pek bilmiyordu. Bu işin sonunun nereye gideceğini kestirecek bilgisi yoktu. Tek tanrı inancını icat edenler ise biraz daha işin bilincindelerdi, bu fikrin korkunç bir fikir olduğunu farketmiyor değillerdi. Bile bile lades dediler. Tüm insanlar bu tek tanrıya inanmadan dur durak olmayacağını çocuk bile anlar. Bu yüzden suçları büyüktür.

Tek tanrı inancı icat edilmeseydi, "ben nasıl tanrıma inanıyorsam, o da inanıyor. Belki de onun tanrısı benim tanrımı dövebilir" inancı olabilirdi. Tek tanrı icadı, bu olasılığı yok etmiştir. Dünyayı katliama, soykırıma boğmuştur. Tek tanrıya inananlar, diğer tanrılara inananlara vahşice saldırdılar. Tüm karşılaştıkları her insanı, her toplumu, icat ettikleri bu tek tanrıya inanmaya zorladılar, ulaşabildikleri her yere katliam götürdüler. Ta ki tüm dünyayı katliam, soykırım sarana kadar...

Aslında gündelik yaşamı, tüm dünyada olup bitenleri, şöyle bir arkama yaslanıp izlediğimde tek tanrıcılıktan ziyade politeizmin esareti altında olduğumuzu görüyorum. Yani artık güneş, taş, heykel şeklinde çoğalmıyor tanrılar, insan suretinde çoğalıyorlar.

Bazen bir şarkıcı olarak bazen politikacı olarak bazen futbolcu olarak vs... farklı mesleklerde bazı kişiler aşırı sivriliyor ya da sivriltiliyor ve kitlelere sanki olağanüstü bir canlıymış gibi servis ediliyor. Öyle ki bir süre sonra insanlar farkında olmadan bu karakterlere ilah muamelesi yapmaya başlıyorlar. Böylece ilahi tanrı ile reeldeki tanrılığa soyunanlar birbirine karışıyor ve insanlar aslında inandıklarını iddia ettikleri tanrının da çok uzağına düşüyorlar.

Sistem de zaten bunu istemiyor mu? Tek tip, önüne ne konursa yiyen, sorgulamayan, öze inmeyen, kendini gerçekleştiremeyen yığınlar.

Sayıları ne kadar çok olursa , ilahların sayısı da o kadar artıyor.

Ve elbette bir takım insanlığını kaybetmiş caniler/cellatler "tanrı için öldürdüm" "din için öldürdüm" gibi gerekçeleri yedirmeye çalışıyorlar. E yetkiyi sözde tanrıdan, kitabından ya da diğer fetvacıgillerden alıyorlar.

En güzel örnek tarihte 8. Henry aslında. Kral= Tanrı diyerek, sevdiği kadına ulaşmak ve kraliçeyi boşayabilmek için dinden din türetmeyi, bütün dünyaya da kabul ettirmeyi başarmış.

Yani ondan öncekilerin yaptığı da farklı değildi, şimdikilerin yaptığı da farklı değil.

Özet; aslında örtülü politeizm var, kitleler farkında değil.

Syg.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ganimet konusunda, Kuranda dul, yetim ve fakirler konusundaki israr çerçevesinde bakmali :

"Dul kadınların ve yoksulların yardımına koşan kimse, Allah yolunda savaşan, bıkmadan gece namazı kılan ve devamlı oruç tutan gibidir."

Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.

Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.

(BAKARA SURESİ / 177)

(Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun). Zor dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır). Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız, -eğer bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.

(BAKARA SURESİ / 184)

Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir."

(BAKARA SURESİ / 215)

Kendilerine el sürmediğiniz, mehirlerini tesbit etmediğiniz kadınları boşamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Onları yararlandırın, zengin olan kendi gücü, darda olan da kendi gücü oranında, maruf (meşru ve örfe uygun) bir şekilde yararlandırsın. (Bu,) iyilik edenler üzerinde bir haktır.

(BAKARA SURESİ / 236)

Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size kendisinden bağışlama ve bol ihsan (fazl) vadediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir.

(BAKARA SURESİ / 268)

(Sadakalar) Kendilerini Allah yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler. İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.

(BAKARA SURESİ / 273)

Andolsun; "Gerçek, Allah fakirdir, biz ise zenginiz" diyenlerin sözlerini Allah işitmiştir. Onların bu sözlerini ve peygamberleri haksız yere öldürmelerini yazacağız ve: "Yakıcı olan azabı tadın" diyeceğiz.

(AL-İ İMRAN SURESİ / 181)

Yetimleri, nikaha erişecekleri çağa kadar deneyin; şayet kendilerinde bir (rüşd) olgunlaşma gördünüz mü, hemen onlara mallarını verin. Büyüyecekler diye israf ile çarçabuk yemeyin. Zengin olan iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da artık maruf (ihtiyaca ve örfe uygun) bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, onlara karşı şahid bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter.

(NİSA SURESİ / 6)

(Mirası) Bölüşme sırasında yakınlar, yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.

(NİSA SURESİ / 8)

Allah'a ibadet edin ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.

(NİSA SURESİ / 36)

Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

(NİSA SURESİ / 135)

Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden' dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Onun (yeminin) keffareti, ailenizdekilere yedirdiklerinizin ortalamasından on yoksulu doyurmak ya da onları giydirmek veya bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır. (Bunlara imkan) Bulamayan (için) üç gün oruç (vardır.) Bu, yemin ettiğinizde (bozduğunuz) yeminlerinizin keffaretidir. Yeminlerinizi koruyunuz. Allah, size ayetlerini böyle açıklar, umulur ki şükredersiniz.

(MAİDE SURESİ / 89)

Ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin. Sizden kim onu kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse, cezası, hayvandan öldürdüğünün bir benzeridir. Buna da, Kabe'ye ulaşmış bir kurbanlık olarak içinizden adalet sahibi iki kişi hükmedecektir. Veya yoksulları doyurmak veya onun dengi oruç tutmak olan bir keffaret vardır. Böylelikle işlediğinin vebalini tadmış olsun. Allah geçmişte olanı bağışladı. Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öc alacaktır. Allah üstün ve güçlü olandır, öc sahibidir.

(MAİDE SURESİ / 95)

De ki: "Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, yoksulluk-endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını biz vermekteyiz- Çirkin-kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah'ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz."

(EN'AM SURESİ / 151)

Naçizane fikrim eğer maksadınız kurandaki ayetlerin üzerinden geçmek ise ki toplamda 6236 adet. Bu şekilde verdiğinizde kuranın içindeki mevcut karışıklığı, buraya aktarmış oluyorsunuz. Bu şekilde ayet tartışmak da çok fayda sağlamıyor. Neden derseniz; bu tarz inceleme vakit kaybettiriyor. Zaten kuran kendi içinde yeterince karışık. Fakat bilinmesi gereken; her olay, durum değişikliği, yeni bir insan aktivitesi vs. yeni bir ayet olarak kuranda yer buluyor. İslam tarihi süreciyle de paralellik gösteriyor (iniş sırasına göre ayetlere bakıldığında daha da netleşiyor). Yani ayet-iniş sırası-olay şeklinde ayetler incelenirse sanki daha faydalı olacaktır gibime geliyor.

Örnek vermek gerekirse; Tevbe'nin çoğu ayeti Tebük seferinde inmiş. Mesela 38-39-40-41 isteksiz davranan inanlar için; 66-81-82 sefere katılacak inananları yoldan çıkarmak için uğraşan münafıklara; yine 42'den 48'e kadar ve 69-64; 79; 83; 87; 91; 93'den 96'ya kadar (özetle verebileceğim kısımlar) yine münafıkların davranış,isteksizlik vs. gibi durumlarına uyarı mahiyetinde. Bir de 3 kişiye özel uyarı maddesi var 118 (ihmal ve ağırdan alma nedeniyle hazırlanmakta geç kalıp, sefere katılmayan 3 kişi-sonra bunlar tevbe edip cenneti hak ediyorlar vs.)

Yani diğer paylaştığınız tüm savaş ayetleri ya da farklı konulara ait ayetlerin hepsinin dayandığı bir gerekçe, bir olay var. Birlikte alınmadıkça ya da iniş dizilimine uygun irdelenmedikçe mevcut karışıklık burada madde karmaşası olarak yer almaya devam edecektir. Bu işin bilgisel, yorumsal, amaçsal bir sonucu olacağına da inanmıyorum. Daha ziyade -aynı şeyler söylenmeye yazılmaya devam edilecektir-. Neden artık kuranı farklı şekillerde irdelemeyi denemiyoruz? Mesela yukarıda verdiğim örnekte olduğu gibi. O zaman her şey yerli yerine oturuyor ve en azından -deist- olarak yola devam ediyorsunuz.

tarihinde estrelland tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sureleri strüktürel olarak, bir bütün olarak, ve hepsini karsilastirarak ele almali. Eger böyle yapilmaz ise, bütünü konusunda çarpik yaklasilir ancak. Bir konudaki bütün ayetlerin bir arada toplanmasi bu bakimdan tek saglikli ve tek bilimsel yöntem. Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sureleri strüktürel olarak, bir bütün olarak, ve hepsini karsilastirarak ele almali. Eger böyle yapilmaz ise, bütünü konusunda çarpik yaklasilir ancak. Bir konudaki bütün ayetlerin bir arada toplanmasi bu bakimdan tek saglikli ve tek bilimsel yöntem. Sevgiler.

Bilakis, kuran içeriğinin temel problemi belli bir temele oturmaması ve ayetlerin ait oldukları surelerden de zaman içinde koparılıp, başka surelere dahil edilmek yahut cümle-sözcük ilaveleri yapılmak suretiyle, yapısızlaştırılmış olmaları, diye düşünmekteyim. Kaldı ki NESH diye bir olay var. Allah kelamını kelamıyla ortadan kaldırıyor. Oysa mantık ve tarihe dayalı ayet çalışması bunun hiç de öyle olmadığını ortaya koyuyor. Mesela; Enfal 61 - Medine 2. yıl, barıştan söz ediyor. Ancak sonra bu ayetin muhatapları sözünde durmadıkları ve bir türlü Muhammedin yoluna gelmedikleri için had bildirmek üzere Tevbe 5 -Medine 8.yıl'da ilave oluyor. Böylece öldürmek, dağıtmak, yollarını kesmek, çoluk çocuk demeden meşrulaşıyor! Arada aşamalı süreci anlatan ayetler var tabii. N'oluyor? Daha demin barış diyen Allah birden şimdi asmaktan, kesmekten, öldürmekten bahsediyor şaşkınlığını işte yukarıdaki açıklamalar ve islam tarihi olayları gideriyor. Sonra şaşkınlık yerini herhalde ben de "Muhammed yerinde olsam ben de öyle yapardım"a bırakıyor. Haksız değil yani... Zıvanadan çıkma hali! Her despot liderin vereceği klasik tepki. (bkz. gezi direnişi süreci).

İyi sabahlar.

(ayet iniş sıraları ile ilgili diyanetin yayınladığı pdf formatlı bir liste var onu baz alıyorum-farklı iniş sırası argümanlarla üç aşağı beş yukarı tutarlılık gösteriyor)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed kendi iktidar ve güç hırsı uğruna insanları birbirine kırdırmaktan çekinmemiş sıradan bir arap lideridir sadece. Herif savaşmıyorlar diye kendi adamlarını bile cehennemle korkutmaktan kaçınmayan iktidar ve güç hırsıyla gözü dönmüş birisi. İpini koparmış gibi kendisine inanmayan ne kadar kabile varsa saldırmış, Arabistan yarımadasını kana boyamış.

Tevbe/38- 39. Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir. Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.

Şu ayetler bile Muhammed'in nasıl bir savaş kışkırtıcısı olduğunu açıkça göstermeye yeter.

Aşağıdaki ayette de İslam'ın nasıl bir tanrı olduğu açıkça görülüyor:

Tevbe/111. Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah, bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O hâlde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır.

Tanrıya bak, tanrıya! Kendi yarattığı insanları birbirine kırdırıyor, böyle salak, zalim ve sadist bir tanrı işte. Kullarını paralı asker ve kiralık katil olarak görüyor. Elini bile kirletmiyor, pis işlerini kullarına yaptırıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Lutfen sagduyuyla yaklasip, butun ayetleri hesaba katalim. Fikirleriniz elbette hakkiniz, ancak burada yanlislanabilir verilerle tartisilirsa daha saglikli ve verimli olur. Muhammed kendi ugruna insanlari kirdirmamistir, kendi hayatini vahsice ve parçalanmis, tasa heykele köle ve çöl kanunuyla yasayan insanlari Rum ve Persi medeniyetçe geçecek bir imparatorluk seviyesine çikarma amaciyla aksine ortaya koymus, kaç zehirlenme ve suikasdi zekasiyla atlatmis. Fakirin ezilip kadinlarin paçavra sayildigi bir ortamda bir isik olmustur. Nefret gerçegi görmeyi engelliyebiliyor. Hersey ortada. Bakmak yetiyor. Muhammed'in buyuklugunu anlamak için sadece hayatini incelemek yetiyor da atriyor. Tarihin en buyuk figuru, ve en etkili tarih kahramani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed'in buyuklugunu anlamak için sadece hayatini incelemek yetiyor da atriyor. Tarihin en buyuk figuru, ve en etkili tarih kahramani.

bu sayiklamalari hangi uyusturucunun etkisi altinda yaziyorsun? din uyusturucusu degil bu baska birsey.

tarihinde düşünen köle tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Nesih ile savasi umumi olarak zorunlu diyenlerin bu sekilde duzenlemesi hiç tutarli degil ve gerçek disi. kuran'in hicri birinci asrin ilk yarisina ait nushalarla birebir uyusmakta, oysa o zaman savas sadece mudafa için yapiliyordu daha. Savasi sitematize eden ilk kimse Muhammed Safi'idir, ondan önce Muaviye saldiri savasini ilk uygulayan islam lideriydi ancak zorunlulugunu iddia etmemekteydi. Tarihi bilen herkes bunu bilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhammed peygamberlik iddia etmeden önce gençliginde Hilaf'ul Fudul adinda bir gruba katilmisti. Bu gençler, kabile sisteminden faydalanarak fakirleri ezenlere karsi, bunlari korurlarmis. Muhammed henuz genç olup, onlar çatisirken oklari toplar onlara getirirmis... Daha sonra : "Su anda yine burada olsalar, katilirdim" dedigi nakledilmekte.

Ganimetler'in Allah'a verilmesi demek su ayette guzel anlasilmakta : "Eğer Allah'a ve hak ile batılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbiri ile karşılaştığı (Bedir) günü kulumuza gönderdiğimiz şeye iman ediyorsanız, bilin ki, ganîmet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Rasûlüne, O'nun akrabasına, yetimlere, yoksullara ve (yolda kalmış) yolculara aittir. Allah her şeye hakkıyle kadirdir." (Enfâl: 8/41)

Bu tipki zekati emredip, riba'yi yasaklamasindaki gibi, zengiligin paylasimiyla ilgili. Fakirden zengine mal geçmesi yasak, zenginden fakire geçmesi gerek. Bu Indulteredeki Robin Hood kahramanini hatirlatmakta. O da zenginlerin kervanlarinin yolunu keser, talan edip zorbalikla alinan vergileri geri fakirlere dagittigi rivayet edilmektedir.

ayete göre 5/1 pay şunlar arasında DAĞITILICAK....

Allah, = bu allah ne yapacak GANİMETLERİ ???? yoksa allah muhammede mi bağışlıyacak payını ?

Rasûlü, = MUHAMMEDE neden 5/1 PAY FAZLADAN VERİLİYOR ?? zaten savaşa gittiğinden kendi payını alıcak + 5/1 NEDEN ??? niyo muhammede TORPİL VAR ??

O'nun akrabaları,= muhammedin akrabalarının ne ÖZELLİĞİ VAR ?? bunlar neden TORPİLLİ ?? savaşa katılıyorlarsa haklarına düşeni alsınlar sadece ...neden + 1/5 pay alıolar ? savaşa gitmedilerse hiç bi halt almamaları gerekir....savaşa gitmedikleri halde mi alıyorlar bu 1/5 PAYI ???

yetimler, = yetim sınıfına MUHEMMED de giriyor mu ? nede olsa o da YETİM ??? eğer giriyorsa 2x1/5 pay fazladan mı aldı ?

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Nesih ile savasi umumi olarak zorunlu diyenlerin bu sekilde duzenlemesi hiç tutarli degil ve gerçek disi. kuran'in hicri birinci asrin ilk yarisina ait nushalarla birebir uyusmakta, oysa o zaman savas sadece mudafa için yapiliyordu daha. Savasi sitematize eden ilk kimse Muhammed Safi'idir, ondan önce Muaviye saldiri savasini ilk uygulayan islam lideriydi ancak zorunlulugunu iddia etmemekteydi. Tarihi bilen herkes bunu bilir.

DAHA NE KADAR SİSTEMATİK OLABİLİR? ÖLÜMÜNE KADAR AŞAĞIDAKİLER OLMUŞ, ÖLDÜKTEN SONRA ZATEN KİM TUTA MÜSLÜMANLARI!!!

TÜRKİYE TARİHİNİ OKUMAYANLARIN, VAR OLUŞ VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNE ÖNDER VE ŞEHİTLERİYLE BİRLİKTE KARŞI ÇIKANLARIN, ŞU ALTTAKİ LİSTEYLE ÖVÜNMELERİNİN NERESİ ANLAŞILABİLİR? BİR ARABIN ÖVÜNMESİNİ ELBETTE ANLAYABİLİRİZ LAKİN BU SAVAŞ, GAZA, SEFER, SERİYYE ADI VERİLMİŞ VE TOPRAK İŞGALLERİNİN VE DAĞINIK BEDEVİLERİ TOPARLAMA MÜCADELESİNİN HANGİSİ TANRI NEZDİNDE İSTENMİŞ BİR ŞEY OLABİLİR? MUHAMMED'DEN ÖNCE GELEN PEYGAMBERLERİN BÖYLE BİR SAVAŞ LİSTESİ VAR MI? ONLARA NİYE TEBLİĞ EDİLMEDİ?

  1. İslam'da İlk Sancak.
  2. El-Ebvâ Seferi
  3. Sîfü'l Bahr Seferi
  4. Ubeyde B. El-Hâris'in Seferi
  5. Bûvat Seferi
  6. Uşeyra Seferi
  7. Birinci Bedir Gazvesi
  8. Sa'd B. Ebî Vakkas'ın Seriyyesi
  9. Abdullah B. Cahş (R.A.)'In Seferi
  10. BÜYÜK BEDİR SAVAŞI
  11. Umeyr B. Adiy El-Hatmî'nin Seriyyesi
  12. Benî-Süleym Gazası
  13. Sevîk Gazvesi
  14. Zî Emerr Ğazası:
  15. Buhran Gazvesi
  16. Benî Kaynuka Gazvesi
  17. "Benî Nadîr Gazvesi".
  18. El-Karade Seferi
  19. Karkara'tü'l-Küdr Gazvesi
  20. UHUD HARBİ
  21. Katan Seriyyesi
  22. Racî' Gazvesi
  23. Bi'ri Mâûne Gazvesi
  24. Benû Lihyan Seferi
  25. Zatü'r Rikâ' Seferi
  26. İkinci Bedir Gazvesi
  27. HENDEK GAZASI
  28. Zatû Rıkâ' Gazvesi
  29. Dumetü'l Cendel Seferi
  30. Müraysî’ Seferi
  31. Hendek Savaşı
  32. Benî Kureyza Seferi
  33. Beni Lihyan Seferi
  34. Gabe Veya Zî Karad Seferi
  35. Seyfü'l Bahr Seferi
  36. Râbığ Seferi
  37. Benî Mustaliq Seferi
  38. Necid Seriyyesi
  39. Gamr Seferi
  40. Zü'l-Kassa Seferi
  41. Zû Kassa Çıkarması
  42. Cumûm'daki Süleym Oğullarına Seferi
  43. Taraf Çıkarması
  44. El'îys Çıkarması
  45. Hısma Seferi
  46. Kurâ Seferi
  47. Sa'd B. Ebî Bekr Kabilesine Seferi
  48. Dümetü’l-Cendel Çıkarması
  49. Urenîlere Çıkarma.
  50. Üseyr B. Zârım Üzerine Yürüyüşü.
  51. Hudeybiye Gazası
  52. Hudeybiye Sulhunun Yapılışı
  53. Hayber Savaşı
  54. Necd Serîyyesi
  55. Ucuz-İ Hevazine Seriyyesi
  56. Beşir B. Sa'd'ın Seriyyesî
  57. Galib B. Abdîllah'ın Seriyyesi
  58. Cinab Seriyyesi
  59. Ebu Hadrad'n El-Gabe Serıyesı
  60. Muhallim B. Cessâme'nin Seriyyesi
  61. Abdullah B. Huzafe B. Kays'ın Seriyyesi
  62. Umretü'l-Kazası
  63. Efendimizin Meymûne İle Evlenişi
  64. Benûsüleyme'ye Seriyyesi
  65. Şuca Bin Vehb'in Seriyyesî
  66. Necd Seriyyesî
  67. Ka'b Bin Umeyr'in Seriyyesi
  68. Mu'te Savaşı
  69. Zati-Selasil Gazvesi
  70. Sîfü'l-Bar Serîyyesî
  71. Ebu Katade'nın Hadıra Serıyyesı
  72. Ebû Katade'nin İdam Seriyyesi
  73. Mekke'nin Fethi
  74. Uzza Putunun Yıkılışı
  75. Hicretin Kaldırılışı
  76. Beni Huzeyme Seferi
  77. Huneyn Savaşı
  78. Evtas Gazvesi
  79. Taif Seferi
  80. Huneyn Ganimetlerinin Bölüştürülmesi
  81. Cı’rane Umresi
  82. Kuratâ' Serîyyesî
  83. El-Müdlicî'nin Seriyyesî
  84. El-Füls Putuna Seferi
  85. Uzra Arazisine Seferi
  86. Tebük Seferi
  87. Veda Haccı
  88. Üsame (Ra)'In Gazvesi

Gaza: İslam dinini korumak veya yaymak amacıyla Müslüman olmayanlara karşı yapılan kutsal savaşa verilen isimdir.

Sefer: Yolculuk // Genellikle ülke dışına yapılan askeri harekat, savaşa gitme, savaş.

Seriyye: Muhammed'in bizzat katılmayıp sancağı, ashabından birine teslim ederek onun komutası altında gönderdiği birliklerin gerçekleştirdiği siyasî ve askerî harekâtlardır.

Gazve : akın, saldırı, din uğruna yapılan savaş demektir. İslâmî bir kavram olarak ise, Hz. Peygamber'in bizzat sevk ve idare ettiği savaşlar anlamında kullanılmaktadır. Asker sayısı az veya çok olsun, savaş ya da başka bir amaçla hareket edilsin, çarpışma meydana gelsin veya gelmesin Hz. Peygamber'in bütün seferlerine gazve, bir sahâbinin komutasında gönderdiği askeri birliklere de seriyye adı verilmektedir. // Arap aşiretleri arasında yapılan savaş.

ARALARDA;

-SİYASİ HAYATIN DÜZENLENMESİ

-DİRENENLERİN KATLEDİLMESİ

-KABUL EDENLERLE SİYASİ ANLAŞMALAR

-DELEGELER GÖNDERİLEN ÜLKELER

-EVLİLİKLER VS...

BİLDİĞİN TOPLUMSAL HAYAT... DİN? KAMÇIDAN BAŞKA ŞEY DEĞİL MUHAMMED İÇİN!


tarihinde estrelland tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

DAHA NE KADAR SİSTEMATİK OLABİLİR? ÖLÜMÜNE KADAR AŞAĞIDAKİLER OLMUŞ, ÖLDÜKTEN SONRA ZATEN KİM TUTA MÜSLÜMANLARI!!!

TÜRKİYE TARİHİNİ OKUMAYANLARIN, VAR OLUŞ VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNE ÖNDER VE ŞEHİTLERİYLE BİRLİKTE KARŞI ÇIKANLARIN, ŞU ALTTAKİ LİSTEYLE ÖVÜNMELERİNİN NERESİ ANLAŞILABİLİR? BİR ARABIN ÖVÜNMESİNİ ELBETTE ANLAYABİLİRİZ LAKİN BU SAVAŞ, GAZA, SEFER, SERİYYE ADI VERİLMİŞ VE TOPRAK İŞGALLERİNİN VE DAĞINIK BEDEVİLERİ TOPARLAMA MÜCADELESİNİN HANGİSİ TANRI NEZDİNDE İSTENMİŞ BİR ŞEY OLABİLİR? MUHAMMED'DEN ÖNCE GELEN PEYGAMBERLERİN BÖYLE BİR SAVAŞ LİSTESİ VAR MI? ONLARA NİYE TEBLİĞ EDİLMEDİ?...

  1. İslam'da İlk Sancak Bedir :
  2. El-Ebvâ Seferi : 0 ölü.
  3. Sîfü'l Bahr Seferi : 0 ölü.
  4. Ubeyde B. El-Hâris'in Seferi : 0 ölü.
  5. Bûvat Seferi : 0 ölü.
  6. Uşeyra Seferi : 0 ölü.
  7. Birinci Bedir Gazvesi : 0 ölü.
  8. Sa'd B. Ebî Vakkas'ın Seriyyesi : 0 ölü.
  9. Abdullah B. Cahş'In Seferi : 0 ölü.
  10. BÜYÜK BEDİR SAVAŞI :
    Müslümanların toplam adamı 14 civarında
    Mekkeli Müşriklerin adamı: 70 civarında kişi ölmüştür.
  11. Umeyr B. Adiy El-Hatmî'nin Seriyyesi : 0 ölü.
  12. Benî-Süleym Gazası : 0 ölü.
  13. Sevîk Gazvesi : 0 ölü.
  14. Zî Emerr Ğazası : 0 ölü.
  15. Buhran Gazvesi : 0 ölü.
  16. Benî Kaynuka Gazvesi : 0 ölü.
  17. "Benî Nadîr Gazvesi" : 0 ölü.
  18. El-Karade Seferi : 0 ölü.
  19. Karkara'tü'l-Küdr Gazvesi : 0 ölü.
  20. UHUD HARBİ :
    Müslümanlardan 75 civarında
    Mekkelilerden 45 civarında kişi ölmüştür.
  21. Katan Seriyyesi : 0 ölü.
  22. Racî' Gazvesi : 0 ölü.
  23. Bi'ri Mâûne Gazvesi : 0 ölü.
  24. Benû Lihyan Seferi : 0 ölü.
  25. Zatü'r Rikâ' Seferi : 0 ölü.
  26. İkinci Bedir Gazvesi : 0 ölü.
  27. HENDEK GAZASI :
    Müslümanlar 6 kişi
    Mekkeliler 8 kişi
  28. Zatû Rıkâ' Gazvesi : 0 ölü.
  29. Dumetü'l Cendel Seferi : 0 ölü.
  30. Müraysî’ Seferi : 0 ölü.
  31. Hendek Savaşı : 0 ölü.
  32. Benî Kureyza Kusatmasi : savasan erkekler askeri mahkemeyle idam ediir, sayilari belirsiz.
  33. Beni Lihyan Seferi : 0 ölü.
  34. Gabe Veya Zî Karad Seferi : 0 ölü.
  35. Seyfü'l Bahr Seferi : 0 ölü.
  36. Râbığ Seferi : 0 ölü.
  37. Benî Mustaliq Seferi : 0 ölü.
  38. Necid Seriyyesi : 0 ölü.
  39. Gamr Seferi : 0 ölü.
  40. Zü'l-Kassa Seferi : 0 ölü.
  41. Zû Kassa Çıkarması : 0 ölü.
  42. Cumûm'daki Süleym Oğullarına Seferi : 0 ölü.
  43. Taraf Çıkarması : 0 ölü.
  44. El'îys Çıkarması : 0 ölü.
  45. Hısma Seferi : 0 ölü.
  46. Kurâ Seferi : 0 ölü.
  47. Sa'd B. Ebî Bekr Kabilesine Seferi : 0 ölü.
  48. Dümetü’l-Cendel Çıkarması : 0 ölü.
  49. Urenîlere Çıkarma : ???
  50. Üseyr B. Zârım Üzerine Yürüyüşü : 0 ölü.
  51. Hudeybiye Gazası : 0 ölü.
  52. Hudeybiye Sulhunun Yapılışı : 0 ölü.
  53. HAYBER :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 3 kişi
  54. Necd Serîyyesi : 0 ölü.
  55. Ucuz-İ Hevazine Seriyyesi : 0 ölü.
  56. Beşir B. Sa'd'ın Seriyyesî : 0 ölü.
  57. Galib B. Abdîllah'ın Seriyyesi : 0 ölü.
  58. Cinab Seriyyesi : 0 ölü.
  59. Ebu Hadrad'n El-Gabe Serıyesı : 0 ölü.
  60. Muhallim B. Cessâme'nin Seriyyesi : 0 ölü.
  61. Abdullah B. Huzafe B. Kays'ın Seriyyesi : 0 ölü.
  62. Umretü'l-Kazası : 0 ölü.
  63. Efendimizin Meymûne İle Evlenişi : 0 ölü.
  64. Benûsüleyme'ye Seriyyesi : 0 ölü.
  65. Şuca Bin Vehb'in Seriyyesî : 0 ölü.
  66. Necd Seriyyesî : 0 ölü.
  67. Ka'b Bin Umeyr'in Seriyyesi : 0 ölü.
  68. MU'TE :
    Müslümanlar 14 kişi
    Mekkeliler ? kişi
  69. Zati-Selasil Gazvesi : 0 ölü.
  70. Sîfü'l-Bar Serîyyesî : 0 ölü.
  71. Ebu Katade'nın Hadıra Serıyyesı : 0 ölü.
  72. Ebû Katade'nin İdam Seriyyesi : 0 ölü.
  73. MEKKE :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 3 kişi
  74. Uzza Putunun Yıkılışı : 0 ölü.
  75. Hicretin Kaldırılışı : 0 ölü.
  76. Beni Huzeyme Seferi : 0 ölü.
  77. HUNEYN :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 0 kişi
  78. Evtas Gazvesi : 0 ölü.
  79. Ta'IF :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 0 kişi
  80. Huneyn Ganimetlerinin Bölüştürülmesi : 0 ölü.
  81. Cı’rane Umresi : 0 ölü.
  82. Kuratâ' Serîyyesî : 0 ölü.
  83. El-Müdlicî'nin Seriyyesî : 0 ölü.
  84. El-Füls Putuna Seferi : 0 ölü.
  85. Uzra Arazisine Seferi : 0 ölü.
  86. TEBUK :
    Müslümanlar ? kişi
    Mekkeliler ? kişi
  87. Veda Haccı : ???
  88. Üsame'In Gazvesi : : 0 ölü.

Link to post
Sitelerde Paylaş

.

AHZÂB - 26

Allah, Kitap ehlinden, kafirleri destekleyenleri kalelerinden indirmiş, kalblerine korku salmıştı; onların kimini öldürüyor, kimini de esir alıyordunuz.

.

ayetin anlattığı savaş : beni kureyza SAVAŞIDIR....tüm erkekler öldürülmüştür....çocukların - kadınların bazıları dahil öldürülmüştür...

kadınların tamamı CARİYE yapılmış - kocaları - babaları henüz kafaları kesilmeden önce TECAVÜZE uğramışlardır.

bu ayeti nereye koyacaksın LEVİA ???

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayette benu Kureyza mi yaziyor ? Tüm erkekler öldürüldügü yanlis, ancak savasanlar idam edilmis.

" Bu kabile, o sıralarda medine'de bulunan üç yahudi kabileden biriydi ve müslümanlarla yapılan anlaşma gereği, hendek savaşında, şehri kuşatmış olan mekke ordusuna karşı müslümanlarla birlikte savaşması gerekiyordu. fakat yapılan bu anlaşmayı bozup, savaşa katılmadıkları gibi, karşı tarafla bir olup, medine kuvvetlerini zayıflatmaya ve arkadan vurmaya çalıştılar. heyet gönderildi, savaşın en sıkıntılı döneminde neden ihanete kalkıştıkları soruldu, anlaşma hatırlatıldı. kurayza ahalisi, sayıca çok üstün mekkeli müşriklerin mutlaka müslümanları ezeceğine de güvenerek, yapılmış olan ahdi kabul etmedikleri gibi bir de Muhammed'e hakaretler söylediler. ve hatta "nasıl olsa bunların erkekleri hendek dibinde, biz şunların çoluk-çocuğuna bir baskın versek ne hoş olur" düşüncesi ile faaliyete geçtiler. gel gör ki savaş, müslümanların lehine neticelendi ve yahudiler yaptıklarının cezasın kalmayacağını bildikleri için kalelerine sığındılar. günler süren medine kuşatmasından henüz dönen müslümanlar, daha dinlenemeden, hemen yahudilerin kalesine doğru yola çıktılar."

Sa'd silah kaldiran erkeklerinin idamina karar verdi. Ve Yesrib'de idam edildiler. Müslümanlar toplu katliyamdan kit kurtulmuslardi.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...