Jump to content

Recommended Posts

Putperestlerle yaptığı Hendek savaşından sonra putperestlerle işbirliği yaptığı suçlaması ile Muhammed Medineli Yahudi toplumu Beni kureyza'lıların üstüne yürümüş. Beni kureyza'lılar ellerindeki kaleleri olan Hayber'e sığınmışlardı.

Hayber kalesini kuşatan Muhammed hiç acele etmedi. 1 aya yakın süre ablukaya aldığı kaleye giriş çıkışı engelledi. Benu kureyzalılar açlık ve susuzluk ile de mücadele ediyorlardı.

Hayber kalesinde Muhammed önderliğindeki Müslümanların ablukası nedeni ile açlık ve susuzluk ile mücadele eden Beni kureyzalılar , Muhammed ile anlaşma yoluna gitmek zorunda idiler. Muhammed onlara güvenilir !!! bir anlaşma sundu. Derhal silahlarını bırakıp teslim olacaklardı ve Muhammed'in eski Yahudi yeni Müslüman olan sahabelerinden Sa'd bin. Muaz'ın vereceği cezayı kabul edeceklerdi. Çaresizlik içindeki Yahudi beni kureyza'lılar istemedende olsa teklifi kabul ettiler savaşadan silahlarını teslim ettiler. Eski Yahudi olan yeni Müslüman Sa'd bin Muaz'ın kendi haklarını koruyacağını düşündüler son bir ümitle.

Ahzab suresi

26. ayet; Allah, ehl-i kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü; bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.

27. ayet; Allah, onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve ayak basmadığınız topraklara sizi mirasçı yaptı. Allah'ın her şeye gücü yeter.

Sahih hadislerde anlatılanlara göre kaledeki çaresiz Yahudilerin eli silah tutabilenlerden 400-900 arasında bir erkek topluluğu öldürüldü. 400-900 arası olduğu söylenilen Yahudilerin büyük çoğunluğu HZ. Ali tarafından katledilmişti. Ali o gün kafa kesmekten çok yorulmuştu ve kafa kesme işlemi sırasında yorgunluktan sürekli olarak kılıç kullandığı kolunu değiştiriyordu. Muhammed ise kesim işleminin yanına çadır kurdurmuştu ve kesim işlemini gözlemliyordu.Katledilen Yahudi erkekleri topluca gömüldüler. Tüm silah tutabilen erkekleri öldürülen yahudilerin artık zenginlikleri müslümanlarındı.Ahzab suresi 26 ve 27. ayet bu katliamı anlatır. 26. ayette bir kısmını öldürüyordunuz derken öldürülen 400-900 arası Yahudi erkek kastediliyor. Bir kısmını esir alırdınız derken kadınlar ve çocuklar kastediliyor.27. ayette ise Yahudilerin tüm malvarlıklarının artık Müslümanların olduğu anlatılıyor. Katliamdan sonra, Dıhyetü'l-Kelbı adındaki delikanlı Arap, Muhammed'e gelir; tutsak kadınlardan birini kendisine alması için ondan izin ister. Muhammed de,: "Haydi git de bir câriye al!" diye karşılık verir. Ne var ki Dıhye gidip Safiyye'yi alır. Bunu gören bir başka Arap hemen koşup Muhammed'e haber verir. Safiyye'nin Dıhye'ye değil; "Peygamber"e uygun olacagını söyler. Muhammed'de Dıhye'yi çağırtır; "başka bir cariyeyi" almasını söyler. Dıhye'ye verilen "cariye", Safiyye'nin kocasının kızkardeşidir. Muhammed, kendisine "karı" olmanın karşılığında Safiyye'yi "azâd" eder. Yola çıkıldığında, bir yandan da "zifaf' düşünülmektedir. Ümmü Süleym, Safiyye'yi hazırlar. Ve gece olunca da Muhammed'in koynuna koyar." (Başta Buhari, en sağlam hadis kiıaplarında da yer alan bu hadisi, Kamil Miras'ın çeviri ve "Izah"ını da görmek için Bkz. Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi, Ankara, 1985, Diyanet Yayınlarından, 2/299-310.) Babası ve kocası öldürülen bir kadını aynı gün (veya 1 gün sonra) , hemde babasını ve kocasını öldürenlerin liderine , muhammedin koynuna verdiler.Safiyye o sırada daha genç bir kız iken muhammed 57 yaşında idi. Muhammed babası ve kocasını daha yeni öldürttüğü acılar içindeki bir kızı koynuna alıp sevişmişti.

http://dinsiz.blogsp...ni-kureyza.html

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 164
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ben benu Kureyza erkekleri idam edilmedi mi yazdim da bana kaynak veriyorsun anlamadim ? Evet, benu Kureyza hendekde saldiran kabilelere destek olup arkadan vurmus muslumanlari. Ve Sa'd silah kaldiran erkeklerinin idamina hukmetmis. Sayilari ise bilinmiyor.

Saldirmayanlari ve aileleri Hayber'e yerlestiler (ibn Sa'd Tabakat.). Savasip idam edilenlerin sayisi ise bilinmiyor.

Yuvarlak hesap : 400, 600, 900 gibi rakamlar bunu kanitliyor. Kureyzeliler 100'er yuzer mi doguruyorlardi ? 400 ile 900 arasinda daglar var. Ama çok kalabalik olduklari kesin çikarilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  1. İslam'da İlk Sancak Bedir :
  2. El-Ebvâ Seferi : 0 ölü.
  3. Sîfü'l Bahr Seferi : 0 ölü.
  4. Ubeyde B. El-Hâris'in Seferi : 0 ölü.
  5. Bûvat Seferi : 0 ölü.
  6. Uşeyra Seferi : 0 ölü.
  7. Birinci Bedir Gazvesi : 0 ölü.
  8. Sa'd B. Ebî Vakkas'ın Seriyyesi : 0 ölü.
  9. Abdullah B. Cahş'In Seferi : 0 ölü.
  10. BÜYÜK BEDİR SAVAŞI :
    Müslümanların toplam adamı 14 civarında
    Mekkeli Müşriklerin adamı: 70 civarında kişi ölmüştür.
  11. Umeyr B. Adiy El-Hatmî'nin Seriyyesi : 0 ölü.
  12. Benî-Süleym Gazası : 0 ölü.
  13. Sevîk Gazvesi : 0 ölü.
  14. Zî Emerr Ğazası : 0 ölü.
  15. Buhran Gazvesi : 0 ölü.
  16. Benî Kaynuka Gazvesi : 0 ölü.
  17. "Benî Nadîr Gazvesi" : 0 ölü.
  18. El-Karade Seferi : 0 ölü.
  19. Karkara'tü'l-Küdr Gazvesi : 0 ölü.
  20. UHUD HARBİ :
    Müslümanlardan 75 civarında
    Mekkelilerden 45 civarında kişi ölmüştür.
  21. Katan Seriyyesi : 0 ölü.
  22. Racî' Gazvesi : 0 ölü.
  23. Bi'ri Mâûne Gazvesi : 0 ölü.
  24. Benû Lihyan Seferi : 0 ölü.
  25. Zatü'r Rikâ' Seferi : 0 ölü.
  26. İkinci Bedir Gazvesi : 0 ölü.
  27. HENDEK GAZASI :
    Müslümanlar 6 kişi
    Mekkeliler 8 kişi
  28. Zatû Rıkâ' Gazvesi : 0 ölü.
  29. Dumetü'l Cendel Seferi : 0 ölü.
  30. Müraysî’ Seferi : 0 ölü.
  31. Hendek Savaşı : 0 ölü.
  32. Benî Kureyza Kusatmasi : savasan erkekler askeri mahkemeyle idam ediir, sayilari belirsiz.
  33. Beni Lihyan Seferi : 0 ölü.
  34. Gabe Veya Zî Karad Seferi : 0 ölü.
  35. Seyfü'l Bahr Seferi : 0 ölü.
  36. Râbığ Seferi : 0 ölü.
  37. Benî Mustaliq Seferi : 0 ölü.
  38. Necid Seriyyesi : 0 ölü.
  39. Gamr Seferi : 0 ölü.
  40. Zü'l-Kassa Seferi : 0 ölü.
  41. Zû Kassa Çıkarması : 0 ölü.
  42. Cumûm'daki Süleym Oğullarına Seferi : 0 ölü.
  43. Taraf Çıkarması : 0 ölü.
  44. El'îys Çıkarması : 0 ölü.
  45. Hısma Seferi : 0 ölü.
  46. Kurâ Seferi : 0 ölü.
  47. Sa'd B. Ebî Bekr Kabilesine Seferi : 0 ölü.
  48. Dümetü’l-Cendel Çıkarması : 0 ölü.
  49. Urenîlere Çıkarma : ???
  50. Üseyr B. Zârım Üzerine Yürüyüşü : 0 ölü.
  51. Hudeybiye Gazası : 0 ölü.
  52. Hudeybiye Sulhunun Yapılışı : 0 ölü.
  53. HAYBER :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 3 kişi
  54. Necd Serîyyesi : 0 ölü.
  55. Ucuz-İ Hevazine Seriyyesi : 0 ölü.
  56. Beşir B. Sa'd'ın Seriyyesî : 0 ölü.
  57. Galib B. Abdîllah'ın Seriyyesi : 0 ölü.
  58. Cinab Seriyyesi : 0 ölü.
  59. Ebu Hadrad'n El-Gabe Serıyesı : 0 ölü.
  60. Muhallim B. Cessâme'nin Seriyyesi : 0 ölü.
  61. Abdullah B. Huzafe B. Kays'ın Seriyyesi : 0 ölü.
  62. Umretü'l-Kazası : 0 ölü.
  63. Efendimizin Meymûne İle Evlenişi : 0 ölü.
  64. Benûsüleyme'ye Seriyyesi : 0 ölü.
  65. Şuca Bin Vehb'in Seriyyesî : 0 ölü.
  66. Necd Seriyyesî : 0 ölü.
  67. Ka'b Bin Umeyr'in Seriyyesi : 0 ölü.
  68. MU'TE :
    Müslümanlar 14 kişi
    Mekkeliler ? kişi
  69. Zati-Selasil Gazvesi : 0 ölü.
  70. Sîfü'l-Bar Serîyyesî : 0 ölü.
  71. Ebu Katade'nın Hadıra Serıyyesı : 0 ölü.
  72. Ebû Katade'nin İdam Seriyyesi : 0 ölü.
  73. MEKKE :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 3 kişi
  74. Uzza Putunun Yıkılışı : 0 ölü.
  75. Hicretin Kaldırılışı : 0 ölü.
  76. Beni Huzeyme Seferi : 0 ölü.
  77. HUNEYN :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 0 kişi
  78. Evtas Gazvesi : 0 ölü.
  79. Ta'IF :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 0 kişi
  80. Huneyn Ganimetlerinin Bölüştürülmesi : 0 ölü.
  81. Cı’rane Umresi : 0 ölü.
  82. Kuratâ' Serîyyesî : 0 ölü.
  83. El-Müdlicî'nin Seriyyesî : 0 ölü.
  84. El-Füls Putuna Seferi : 0 ölü.
  85. Uzra Arazisine Seferi : 0 ölü.
  86. TEBUK :
    Müslümanlar ? kişi
    Mekkeliler ? kişi
  87. Veda Haccı : ???
  88. Üsame'In Gazvesi : : 0 ölü.

Büyük Bedir Savasi, Uhud Harbi... Gece gece koptum :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bayagi komik bi durum.

Beni Kureyza olayini ortaya atan Muhammed peygamberden 150 yil sonra yasamis bir ex yahudi. Ayni olayi bu baslik altinda hafifletici sebebler öne sürerek gagalamaya calisan kisi de bir ex yahudi :D

Islamin sirtindan inin artik ex yahudiler :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ex-Yahudi degil, Yahudi asilli. Arayan bulurmus. Adam putperestlere karsi mucadele ediyor, Ibrahim'in dinine özeniyor kendince... Ve bir Yahudi kabilesi onu, hem de anlasmaya ragmen sirtindan vuruyor ? Hem, Yahudilere karsi, Muhammed diger Arap kabilelere tutumundan çok daha yumusak davraniyor oldugu halde.

benu Kaynuke'ler anlasmayi bozup musluman ölduruyorlar, hiç köle etmeden surgun ediyor. Hayber, ve diger Yahudi kabileleri topraklarinda biraktigi da biliniyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Karma bir sunus, bende sasirdim. Hudeybiye anlasmasi, ve veda haci da listeye arasina alinmis. Pek mantigi anlayamadim, ama ölu sayilarini paylastim. Veda hacinda muslumanlardan 1 tane olmak uzere, az sonra ölen Muhammed'i mi ekleseydim ?

Ilginç degil mi ? Bir kaç yuzu asmayan, sadece 10 kadar çarpisma ile Arap yarimadasini birlestirmeyi basarmis : tarihinde bu bir ilk idi...

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  1. İslam'da İlk Sancak Bedir :
  2. El-Ebvâ Seferi : 0 ölü.
  3. Sîfü'l Bahr Seferi : 0 ölü.
  4. Ubeyde B. El-Hâris'in Seferi : 0 ölü.
  5. Bûvat Seferi : 0 ölü.
  6. Uşeyra Seferi : 0 ölü.
  7. Birinci Bedir Gazvesi : 0 ölü.
  8. Sa'd B. Ebî Vakkas'ın Seriyyesi : 0 ölü.
  9. Abdullah B. Cahş'In Seferi : 0 ölü.
  10. BÜYÜK BEDİR SAVAŞI :
    Müslümanların toplam adamı 14 civarında
    Mekkeli Müşriklerin adamı: 70 civarında kişi ölmüştür.
  11. Umeyr B. Adiy El-Hatmî'nin Seriyyesi : 0 ölü.
  12. Benî-Süleym Gazası : 0 ölü.
  13. Sevîk Gazvesi : 0 ölü.
  14. Zî Emerr Ğazası : 0 ölü.
  15. Buhran Gazvesi : 0 ölü.
  16. Benî Kaynuka Gazvesi : 0 ölü.
  17. "Benî Nadîr Gazvesi" : 0 ölü.
  18. El-Karade Seferi : 0 ölü.
  19. Karkara'tü'l-Küdr Gazvesi : 0 ölü.
  20. UHUD HARBİ :
    Müslümanlardan 75 civarında
    Mekkelilerden 45 civarında kişi ölmüştür.
  21. Katan Seriyyesi : 0 ölü.
  22. Racî' Gazvesi : 0 ölü.
  23. Bi'ri Mâûne Gazvesi : 0 ölü.
  24. Benû Lihyan Seferi : 0 ölü.
  25. Zatü'r Rikâ' Seferi : 0 ölü.
  26. İkinci Bedir Gazvesi : 0 ölü.
  27. HENDEK GAZASI :
    Müslümanlar 6 kişi
    Mekkeliler 8 kişi
  28. Zatû Rıkâ' Gazvesi : 0 ölü.
  29. Dumetü'l Cendel Seferi : 0 ölü.
  30. Müraysî’ Seferi : 0 ölü.
  31. Hendek Savaşı : 0 ölü.
  32. Benî Kureyza Kusatmasi : savasan erkekler askeri mahkemeyle idam ediir, sayilari belirsiz.
  33. Beni Lihyan Seferi : 0 ölü.
  34. Gabe Veya Zî Karad Seferi : 0 ölü.
  35. Seyfü'l Bahr Seferi : 0 ölü.
  36. Râbığ Seferi : 0 ölü.
  37. Benî Mustaliq Seferi : 0 ölü.
  38. Necid Seriyyesi : 0 ölü.
  39. Gamr Seferi : 0 ölü.
  40. Zü'l-Kassa Seferi : 0 ölü.
  41. Zû Kassa Çıkarması : 0 ölü.
  42. Cumûm'daki Süleym Oğullarına Seferi : 0 ölü.
  43. Taraf Çıkarması : 0 ölü.
  44. El'îys Çıkarması : 0 ölü.
  45. Hısma Seferi : 0 ölü.
  46. Kurâ Seferi : 0 ölü.
  47. Sa'd B. Ebî Bekr Kabilesine Seferi : 0 ölü.
  48. Dümetü’l-Cendel Çıkarması : 0 ölü.
  49. Urenîlere Çıkarma : ???
  50. Üseyr B. Zârım Üzerine Yürüyüşü : 0 ölü.
  51. Hudeybiye Gazası : 0 ölü.
  52. Hudeybiye Sulhunun Yapılışı : 0 ölü.
  53. HAYBER :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 3 kişi
  54. Necd Serîyyesi : 0 ölü.
  55. Ucuz-İ Hevazine Seriyyesi : 0 ölü.
  56. Beşir B. Sa'd'ın Seriyyesî : 0 ölü.
  57. Galib B. Abdîllah'ın Seriyyesi : 0 ölü.
  58. Cinab Seriyyesi : 0 ölü.
  59. Ebu Hadrad'n El-Gabe Serıyesı : 0 ölü.
  60. Muhallim B. Cessâme'nin Seriyyesi : 0 ölü.
  61. Abdullah B. Huzafe B. Kays'ın Seriyyesi : 0 ölü.
  62. Umretü'l-Kazası : 0 ölü.
  63. Efendimizin Meymûne İle Evlenişi : 0 ölü.
  64. Benûsüleyme'ye Seriyyesi : 0 ölü.
  65. Şuca Bin Vehb'in Seriyyesî : 0 ölü.
  66. Necd Seriyyesî : 0 ölü.
  67. Ka'b Bin Umeyr'in Seriyyesi : 0 ölü.
  68. MU'TE :
    Müslümanlar 14 kişi
    Mekkeliler ? kişi
  69. Zati-Selasil Gazvesi : 0 ölü.
  70. Sîfü'l-Bar Serîyyesî : 0 ölü.
  71. Ebu Katade'nın Hadıra Serıyyesı : 0 ölü.
  72. Ebû Katade'nin İdam Seriyyesi : 0 ölü.
  73. MEKKE :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 3 kişi
  74. Uzza Putunun Yıkılışı : 0 ölü.
  75. Hicretin Kaldırılışı : 0 ölü.
  76. Beni Huzeyme Seferi : 0 ölü.
  77. HUNEYN :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 0 kişi
  78. Evtas Gazvesi : 0 ölü.
  79. Ta'IF :
    Müslümanlar 0 kişi
    Mekkeliler 0 kişi
  80. Huneyn Ganimetlerinin Bölüştürülmesi : 0 ölü.
  81. Cı’rane Umresi : 0 ölü.
  82. Kuratâ' Serîyyesî : 0 ölü.
  83. El-Müdlicî'nin Seriyyesî : 0 ölü.
  84. El-Füls Putuna Seferi : 0 ölü.
  85. Uzra Arazisine Seferi : 0 ölü.
  86. TEBUK :
    Müslümanlar ? kişi
    Mekkeliler ? kişi
  87. Veda Haccı : ???
  88. Üsame'In Gazvesi : : 0 ölü.

Hakikaten "sayıları" kullanarak algı yanılgısı yaratmakta uzmansınız. Ben sistematik bir çatışma süreci olduğunu göstermek için bu listeyi astım, siz ise karşılarına 0 ekleyerek yine saçmaladınız. İlk yanıtınızı okuduğumdan beri şunu düşünüyorum: Şimdi bu listeye yazılan rakamları çürütmek için tek tek vak'aların tarihlerini, amaçlarını, tarafların sayılarını ve sonuçlarını vermek lazım. Bunun için ise yaklaşık 4 ciltlik bir islam ansiklopedisi bilgisini buraya parça parça aktarmak lazım. Bu mümkün mü? Kişinin zamanının heba olması açısından mümkün değil bir. İkincisi zaten merak diye bir güdü varsa, merakın peşine takılıp önce şunu sorup "bazı kaynaklarda 1 kişinin peş peşe 20 ok attığı yazıyor, bu oklar geri mi dönüyordu arkadaş da hiç kimse ölmüyordu?" gibi sorular sorması ve gerçeğe ulaşması lazım.

Bilgi paylaşmak, doğru bilgiyi sorgulamak, insana saygı duymak ile hayata şans olayları penceresinden bakmak arasında bir fark olmalı diye düşünüyorum ki harcadığımız zamanın bir değeri, anlamı olsun.

Sonuç olarak Muhammed demiş ki " seriyyenin hayırlısı 400 kişilik, ordunun hayırlısı da 4000 kişilik olandır. 12000 kişilik bir ordu ise azlıktan dolayı yenilmez"

Eğer bu rakamları telaffuz edebildi ise; vuruşa vuruşa öle öle kazana kazana ya da kaybede kaybede tecrübeyle sabitlemiştir anlamına gelir. Dolayısıyla, yirmi küsür sene sürmüş fetihlerle geçmiş islam tarihine her şeyi sığdırıp, sıfır zaiyat izlenimi yaratılmaya çalışılması gerçekten gülünesidir. Rakamlı yanıtınızdan sonra bir sürü kaynak taradım, en azından o ansiklopedi ya da kitaplar sizden daha dürüst ve gerçekçi. Ölene öldü, kalana kaldı, anlaşana anlaştı, haksız yere vuruşana haksızdı demişler.

İslam tarihini anlatanların anlatım ve bilgi paylaşımlarında "sanki oradaymış, her şey kesinmiş, sayıların çetelesi tutulmuş" tutumundan vazgeçmeleri, konuların daha ciddiye alınmasına ve bir sonuca ulaşmasına katkı sağlayacaktır. Şu halde masalı masal olarak sunmanın şu çağda her şeye eren akıllarımıza yükten başka katkısı yok! Kaldı ki bu devrin çocukları dahi kanmaz demeyi ne çok istiyorum fakat kandıklarını görüyorum. Ah geriye gidişimiz, keşke durdurmaya gücümüz yetebilseydi.

Konu iletimde zaten kavramların açıklamalarını verdim. Seriyyeler daha çok muhammed'in emriyle anlaşmak, gözdağı vermek gibi bir komutanın yetkisine az bir grubu vererek yolladığı yine de ölülmerin olduğu (altta linkler verdim islam tarihi ile ilgili) girişimler. Bunlarda zaten muhammed yer almıyor.

Gazve ve gazalar ise muhammedin katıldıkları... Artık kervan mı olur, kadınlı çocuklu kabileler mi olur sıkıntı yok. Davet edersin, senin dinine girmezse (zaten kurandaki diğer dinlere inanıyor olsa bile) canını alır, esir düşürür, malını paylaşırsın. Eğer sana biat ederse affedersin. Dolayısıyla bu eşkiyalık öyle göz korkutmuş ki insanlar çaresizlik içinde müslüman olmayı kabul etmişler. Muhammed bunun bedelini nasıl ödemiş? Daha son nefesini vermeden "müslümanmış gibi yapanlar" zaten yoldan çıkmışlar. Hatta bu muhammed yaşarken pek çok kere olmuş, şikayet ettiği bir sürü kanıt var kitapta. Öldükten sonra ise had safhaya varmış. Bedelini de öncelikle en yakınları, ailesi ödemiş. Sonrasında da bugün dahi ödediğimiz de bu bedel. Ve hala -mış gibi yapan ve aslında müslümanlıkla zerre alakası olmayanların elinde madara olmuş durumdayız. Diliyorum ki cennet cehennem vardır. Hatta olmasını herkesten çok ben diliyorum. Şu gerçek dünyadaki sahteyanların ifadesini almak için sabırsızlıkla bekliyorum!

Sanırım o devirde yaşayıp tümünün çetelesini tutmuştunuz ki, anında rakamları düştünüz, lakin ben cilt cilt ansiklopedi-kaynak taradım nette, buraya yazmaya ne benim zamanım yeter ne de ömrüm, alttaki referanstan bir ortalama alınabilir lakin sayı totalde pek öyle 50-60larda filan kalmıyor)

http://www.eraykitap...tm#_Toc97349498 (savaş emrinin gelişi ve detaylar)

http://www.eraykitap...ihiasim/035.htm (bu bölümde la ilahe.... dediği halde öldürülen biri ile ilgili kısım hayret edilesi)

İlk mesajımda belirttiğim sistemi uygularsak mesela bu gaza veya seriyyeleri zaman, neden, sonuç bağlamında incelersek kaç kişi ölmüş kaç kişi yaralanmış, maksat neymiş neye ulaşılmış net şekilde ortaya çıkacaktır.

tarihinde estrelland tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hakikaten "sayıları" kullanarak algı yanılgısı yaratmakta uzmansınız. Ben sistematik bir çatışma süreci olduğunu göstermek için bu listeyi astım, siz ise karşılarına 0 ekleyerek yine saçmaladınız. İlk yanıtınızı okuduğumdan beri şunu düşünüyorum: Şimdi bu listeye yazılan rakamları çürütmek için tek tek vak'aların tarihlerini, amaçlarını, tarafların sayılarını ve sonuçlarını vermek lazım. Bunun için ise yaklaşık 4 ciltlik bir islam ansiklopedisi bilgisini buraya parça parça aktarmak lazım. Bu mümkün mü? Kişinin zamanının heba olması açısından mümkün değil bir. İkincisi zaten merak diye bir güdü varsa, merakın peşine takılıp önce şunu sorup "bazı kaynaklarda 1 kişinin peş peşe 20 ok attığı yazıyor, bu oklar geri mi dönüyordu arkadaş da hiç kimse ölmüyordu?" gibi sorular sorması ve gerçeğe ulaşması lazım.

...

Bu listede her bir seyi toplamislar. Bütün tarih kitaplarinda, Muhammed döneminde topluca 10 tane çatisma oldugu biliniyor ve yaziyor. Belli ki sen hayatinda hiç bir tane tarih kitabi görmemissin, degilse böyle bir sey kesinlikle ne iddia eder ne de yazardin.
HZ. MUHAMMED’İN SAVAŞLARI

1/ BEDİR SAVAŞI (624) Medine’ye hicret eden Müslümanların Mekke’deki mallarının yağmalanıp Şam’da satılması üzerine Hz. Muhammed buna bir misilleme olarak Şam ticaret yolu üzerinde tehdit oluşturan kervanı Medine yakınlarında yolunu kesmek istedi. Bu gelişme üzerine Mekkelilerle Müslümanlar arasında Bedir Savaşı yapılmıştır. Bedir kuyuları yakının da yapılan savaşı Müslümanlar kazandı ve sonuç olarak ilk askeri başarılarını kazanan İslam Devleti Mekke-Şam ticaret yolunu kısmende olsa ele geçirdiler. Müslümanların önemli bir güç olduğu anlaşıldı.Ganimetlerin paylaşılması gündeme geldiğinden Islam ganimet hukuku doğdu.Mekkeli esirlerden okuma yazma bilenler on esire bunu öğretmeleri karşılık serbest bırakıldı.Islam esir hukuku doğdu.Islam’ın okumaya verdiği önem bir daha ortaya çıktı.Ancak bu başarı Uhud savaşının başlamasına neden oldu.

2/ UHUD SAVAŞI (625) Bedir Savaşı’nda mağlup olan Mekkeliler, bu yenilginin acısını çıkarmak için Medine üzerine yürüdüler. Uhud dağı eteklerinde yapılan savaşı Müslümanlar kaybettiler. Bu olay en çok Yahudileri sevindirmişti. Hz. Muhammed Uhud Savaşı sırasında önceden yapılan anlaşmaya uymayan Yahudileri şehir dışına sürgün etti. Medine yakınlarındaki Uhud dağı eteğinde yapılan savaşta, okçuların yerlerini terk etmeleri üzerine Müslümanlar yenilgiye uğradılar. Hz.Muhammed yaralandığı bu savaşta, amcası Hz.Hamza şehit olmuştur.

3/ HENDEK SAVAŞI (627) Mekke’li müşrikler Uhut savaşında kesin sonuç alamayınca,Yahudilerinde kışkırtmaları sonucu harekete geçtiler. Uhud savaşından ders alan Müslümanlar, savunma savaşı yapmaya karar verdiler. İran’lı bir müslüman olan Selman-i Farisi’nin önerisiyle, Medine’nin saldırıya açık olan yerlerine, insanların geçemeyeceği genişlikte Hendek kazıldı. Aralarında tam bir anlaşma ve birlik bulunmayan Mekke ordusu istediğini elde edemeyeceğini anlamış ve geri çekilmiştir. Bu savaşın sonunda Medinedeki bütün Yahudiler sınır dışı edilmiştir.

4/ HAYBER’İN FETHİ (629) Medine’den çıkarılan Yahudiler Hayberde toplanmıştı. Şam ticaret yolunu tehdit etmekte idiler.629 burası alınarak Şam ticaret denetimi her şeyiyle Müslümanların eline geçti.

5/ MUTE SAVAŞI ( 629 ): Bir Müslüman elçisinin, Bizans’a bağlı Gassaniler tarafından şehit edilmesi nedeniyle savaş başlamıştır.Hz.Muhammed Zeyd bin Harise(azatlısı) komutasındaki bir orduyu, Gassaniler üzerine göndermiş, Mute yakınlarında; Bizans -Gassani-Arap kuvvetlerinden oluşan orduyla yapılan savaşı Müslümanlar kaybederek geri çekilmek zorunda kalmışlardır. (Zeyd ve ondan sonraki iki ordu komutanı şehit olmuş, bunun üzerine yönetimi eline alan Halid Bin Velid,Müslümanları daha fazla kayba uğratmamak için geri çekmiştir.)Müslümanların Bizans’la yaptıkları ilk savaş olması ile önemlidir.

6/ MEKKE’NİN FETHİ (630): Kureyşlilerin Müslümanlar aleyhindeki etkinliklerinin sona erdirilmek istenmesi ve Kabe’nin putlardan temizlenmek istenmesi nedeni ile başlamıştır. Hz.Muhammed kalabalık bir orduyla, Mekke’ yi her yönden kuşatmış, direnemeyeceklerini anlayan Mekkeliler teslim olmuşlardır.İslamiyetin hızla yayılmasını sağlaması,Arap yarımadasının fethine ortam hazırlaması ve Kabeyi, putlardan temizlemesi ile önemlidir.

7/ HUNEYN SAVAŞI (630): Mekke’nin fethi üzerine , İslamiyeti kabul etmeyen Arap kabilelerinin, Taiflilerin de desteğiyle bir ordu hazırlayıp, müslümanlara saldırmak istemesi üzerine Mekke yakınlarındaki Huneyn vadisinde yapılan savaşı, Hz.Muhammed komutasındaki Müslümanlar kazandılar. Kaçanlar Taif’e sığındı.

8/ TAİF’İN KUŞATILMASI (630): Huneyn savaşından sonra, Hz. Muhammed, Taif’i kuşatmış, ancak burasının savunmaya elverişli konumundan dolayı başarılı olamamış, kuşatmayı kaldırmak zorunda kalmıştır. Taifliler bir yıl sonra kendileri İslamiyet’i kabul etmişlerdir.

9/ TEBÜK SEFERİ (631): Bizans İmparatoru Herakleios’ un, İslamiyetin yayılmasını engellemek amacıyla, büyük bir orduyla Arap Yarımadası üzerine sefere çıktığı söylentilerinin alınması üzerine Hz.Muhammed’in Mute yenilgisinin olumsuz etkilerini silmek ve Bizanslıların Arabistan’a girmesine engel olmak istemesi üzerine yapılan bir seferdir.Hz .Muhammedinson seferi olması nedeni ile önemlidir.

Eger, bu çikartmalardan baska çatisma oldugunu iddianda israrciysan, buraya kaynak ile bunu as. Degil ise konuyu lütfen bulandirma.

Bir çok konuda insanlarin yanlis ve çarpik kulakdan dolma bilgileri ile ugrasmaktan olacak, bilmiyorum neden, ama bu kadar bariz hatalar okumaktan hiç sasmaz oldum.

Muhammed'in çikartmalarinin ekserisi, Yesrib'e karsi hazirlik yapip Hicaz veya Necid'de konaklayan ordulara karsi duzenlenmis olup, onlar terk edince takip edilmeyip kan dökülmeden biten çikartmalardan ibaret. Tabari, ibn Sa'd, ibn Ishak'i aç görürsün her açan gibi... Digerleri ise, arkada birakilan erzak kervanlarinin ganimet olarak alinmasiyla sonuçlanmistir. Ve iste 10 kadar çikartma da çatisma ile sonuçlanmistir.

Benim okuyanlardan ricam, kendileri bu konuda kimseyi, beni de dahil, kaynak gibi kabul etmeyip, her yazilani dogrudan verilen kaynaklardan kontrol etmeleri, çünkü herkes her aklina geleni internette yazabiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu listede her bir seyi toplamislar. Bütün tarih kitaplarinda, Muhammed döneminde topluca 10 tane çatisma oldugu biliniyor ve yaziyor. Belli ki sen hayatinda hiç bir tane tarih kitabi görmemissin, degilse böyle bir sey kesinlikle ne iddia eder ne de yazardin.

Eger, bu çikartmalardan baska çatisma oldugunu iddianda israrciysan, buraya kaynak ile bunu as. Degil ise konuyu lütfen bulandirma.

Bir çok konuda insanlarin yanlis ve çarpik kulakdan dolma bilgileri ile ugrasmaktan olacak, bilmiyorum neden, ama bu kadar bariz hatalar okumaktan hiç sasmaz oldum.

Muhammed'in çikartmalarinin ekserisi, Yesrib'e karsi hazirlik yapip Hicaz veya Necid'de konaklayan ordulara karsi duzenlenmis olup, onlar terk edince takip edilmeyip kan dökülmeden biten çikartmalardan ibaret. Tabari, ibn Sa'd, ibn Ishak'i aç görürsün her açan gibi... Digerleri ise, arkada birakilan erzak kervanlarinin ganimet olarak alinmasiyla sonuçlanmistir. Ve iste 10 kadar çikartma da çatisma ile sonuçlanmistir.

Benim okuyanlardan ricam, kendileri bu konuda kimseyi, beni de dahil, kaynak gibi kabul etmeyip, her yazilani dogrudan verilen kaynaklardan kontrol etmeleri, çünkü herkes her aklina geleni internette yazabiliyor.

Sizden ricam önce verilen kaynağı incelemeyi ve okumayı öğrenin ondan sonra ahkam kesersiniz.

(daha önce verdiğim kaynaktan: http://www.eraykitap...tm#_Toc97349498 // SAYFAYI AŞAĞI DOĞRU İNDİRİN-PENCERENİN SAĞ KENARINDAKİ ÇUBUĞU AŞAĞI ÇEKİN-O SAYFA İLE İŞİNİZ BİTİNCE ANA SAYFAYA DÖNÜN KONU BAŞLIKLARI VAR, SONRA YİNE AYNI ŞEKİLDE-SADECE İŞİNİZE GELEN KISMI GÖRMEYİN BÜTÜNE BAKIN)

"Peygamberimiz (a.s.)ın bizzat katıldıkları gazaların sayısı 27, Ashabdan birisinin kuman­dası altında gönderdiği seriyyelerin sayısı da 47 idi.[10] Mes'ûdî, Hayber'den Vâdi'l-kurâ'ya dönüşü ayrı bir gazve saydığı için, gazaların sayısını 28, seriyyelerin sayısını da 35 olarak gösterir ve Vâkıdî'ye göre seriyye sayısının 48 olduğunu ve 66'dır diyenler de bulunduğunu açıklar.[11]

[10] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 5,6.

[11] Mes'ûdi, Murûcu'z-ZEheb, c. 2, s. 289.

Aşağıdaki linkte diyanetin islam ansiklopedisinin nete yüklenmiş hali var. Arama kutusuna listeden seçip yazar, aratır, olmuş mu olmamış mı bakarsınız bir zahmet.

http://www.islamansiklopedisi.info/

MUHAMMED'İN BİR ÜLKEYE ELÇİ GÖNDERMESİ, ELÇİLERİNİN ÖLDÜRÜLMESİ DAHİ SAVAŞ NEDENİ OLMUŞTUR.

BU OLAYLARIN HİÇBİRİNİ BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ DEĞERLENDİREMEZSİNİZ. SEBEP SONUÇ İLİŞKİSİ ÇOK YOĞUN!

YAŞADIĞINIZ ÜLKENİN TARİHİNE DE BU KADAR VAKIF MISINIZ ACABA? GERÇİ ARAPSINIZ BELKİ BU DENLİ ARAP TARİHİNİ SAVUNUP BİLDİĞİNİZE GÖRE... AMA SORUN ŞU Kİ BİZ BİR ARAP ÜLKESİNDE YAŞAMIYORUZ, BU TARİHİN BİZE ZERRE KADAR VERDİĞİ BİR ANAFİKİR BABAFİKİR BİR TAKTİK BİR İNSANLIK ÖĞÜDÜ YOK. YOKTAN YERE SAVAŞIN ÖLDÜRÜN BİRBİRİNİZİ. SEBEP? ALLAH İÇİN. AYET Mİ İNDİ? EVET... ÇOK SIKIŞTIK, YAYAMADIK İSLAMI İYİLİKLE GÜZELLİKLE AÇTIM ELLERİMİ SEMAYA DUA ETTİM İZİN ÇIKTI. BUNDAN SONRA KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAK YOK. HEPSİNDEN İNTİKAMIMI ALACAĞIM. MUHAMMEDİN LAFINI DİNLEMEMEK YOLUNA GELMEMEK NE İMİŞ GÖSTERECEĞİM. SİZLER DE YA BANA UYARSINIZ YA DA CEHENNEMİ BOYLARSINIZ.

MUHAMMEDİN YAŞADIĞI ÇAĞ : 7. YY

İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ ÇAĞ : 21 YY

14 TANE 100 YIL DEVİRİYORSUN NAFİLE!

BENİM İNANDIĞIM TANRI BANA BİR KARINCAYI DAHİ EZDİRTMİYOR, ÖYLE İMTİNA EDİYORUM!

tarihinde estrelland tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kaynağını "AS - KES - DOĞRA - KAFASINI KOPAR - SAVAŞ-ÖL-ÖLDÜR-KÖLE ET - CARİYE YAP - vb" türlü vahşetler içeren bir kitapdan alan inancın....savaşlarda İNSANCIL davrandığını - hiç insan öldürmediğini - yahut minimum insan ölecek şekilde TİTİZ davrandığını iddia ETMEK

KURANA TERS DÜŞTÜKLERİNİ İDDİA ETMEKTİR....

demek ki bu insanlar allah ve emirlerine KARŞI gelmişler.....öldürün!! emrine UYMAMIŞLAR ???

komik LEVİA.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@ estrella. Senin o yazdiklarinda benim senin zikretmeni rica ettigim, yukardaki 10 çatisma ile sonuçlanan çikartmalardan baska hiç bir örnek YOK. Ben halbu ise senin dilinde yaziyorum degil mi ?

Muhammed çok çikartmalar yapmis, ve saldiriya hazirlananlari puskurtmus ve kervanlar almis. Ama bu çikartmalarin sadece 10 kadari çarpisma ile sonuçlanmis.

Burada laf kalabaligi yapma, varsa bir baska çarpisma olan çikartma onu sun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@ estrella. Senin o yazdiklarinda benim senin zikretmeni rica ettigim, yukardaki 10 çatisma ile sonuçlanan çikartmalardan baska hiç bir örnek YOK. Ben halbu ise senin dilinde yaziyorum degil mi ?

Muhammed çok çikartmalar yapmis, ve saldiriya hazirlananlari puskurtmus ve kervanlar almis. Ama bu çikartmalarin sadece 10 kadari çarpisma ile sonuçlanmis.

Burada laf kalabaligi yapma, varsa bir baska çarpisma olan çikartma onu sun.

bedirde ne işleri vardı bu müslümanların ? neden kervanı basıp yağmaladılar ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorunun buyugu, çogu kimsenin kitap açmadan iki cumle okuyup, kurgu uzerinden bir dizi çikartmalari bilimsel veriler imis gibi paylasmasi.

Totoloji yapilinca, arada dogru yazilanlar da silinip gidiyor.

* "Kuran kölelere karsi iyi davranmayi emrediyor."

- "O bedeviler iyi davranmadan ne anlar, tecavuzu normal bir sey biliyorlar, bu kötu bir maharet degil onlarca."

* "Nereden biliyorsun, yatakda is görurken sen mi kiçindan itiyordun ?"

- "Sadece salaklar bu kadar aptalca iddiada bulunurlar, akillarini kullanmiyorlar ki !"

* "Sen bu iddiani objektif olarak nasil ispat edeceksin, neye dayanarak böyle oldugunu anliyorsun ?"

- "Bedevi, ne olacak, herkes bunu bilir !"

-- > Bu mantikla insanlar kafalarindaki kurgulari asla yanlislanabilir bir biçimde elestirip objektif bir sonuca ulasamazlar. Sebebi ise, kafalarindaki kurgulari ve okuyup kontrol etmeyip kendi icatlari ile doldurduklari bosluklari gerçek saniyorlar.

"Senin iddia ettiginin dogru oldugunu bilmen için, bunu herkesin kontrol edebilmesi gerekir. Bilimsellik bunu gerektirir."

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

2/ el-Bakara -

177- Takvâ, yüzlerinizi doğuya ya da batıya doğru çevirme değildir. Lâkin takvâ ALLÂH’a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara ve Peygamberlere îmân eden, sevdiği malını ALLÂH’ı hoşnut etmek için yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, isteyenlere ve boyunduruk altında bulunup hürriyetine kavuşmak isteyen köle ve esirlere veren, namazı hakkıyla îfâ edip zekâtı veren, sözleştiği zaman sözlerinde duran, hele hele sıkıntı ve hastalık hâllerinde, savaşın şiddetleri esnasında sabreden kimselerin davranışlarıdır. İşte onlardır îmânlarında samîmi olanlar ve işte onlardır her türlü fenâlıktan korunan takvâlılar!

190- Size karşı savaş açanlarla siz de ALLÂH yolunda savaş açın. Fakat haksız yere saldırmayın. Sakın aşırı gitmeyin muhakkak ki ALLÂH haddi aşanları sevmez.

191- Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, adam öldürmekten beterdir. Yalnız, onlar, Mescid-ül Haram’ın yanında sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla orada savaşmayın, fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa siz de onlarla savaşın. İşte kâfirlerin cezası böyledir.

193- Fitne tamamen yok edilinceye din ve itaat yalnız ALLÂH’a mahsûs oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer inkârdan ve tecâvüzden vazgeçerlerse, bilin ki zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.

216- Hoşlanmasanız da savaş size farz kılındı. Olur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olur. Olur ki sevip arzu ettiğiniz bir şey sizin için şerli olur. Gerçeği ALLÂH bilir, siz bilmezsiniz.

217- Sana hürmetli ay’ı ve bu ay’da savaşmanın hükmünü sorarlar. De ki: “O ay’da savaşmak büyük bir günahtır. Fakat insanları ALLÂH yolundan engellemek, ALLÂH’ı inkâr etmek, Mescid-ül Haram’ı ziyâreti yasaklamak, o mescidin cemâatini yani müslümanları oradan çıkarmak ise, ALLÂH nazarında daha büyük günahtır. Fitne, adam öldürmekten beterdir. Kâfirler, ellerinden gelse, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaktan geri durmazlar. Sizden her kim dininden döner ve kâfirlikte devam ederek ölürse, işte onların dünyada da, âhirette de yaptıkları boşa gider. Bunlar cehennemlik olup orada ebedî kalacaklardır.

244- ALLÂH yolunda savaşın ve bilin ki ALLÂH her şeyi işitir, her şeyi hakkıyla bilir.

246- Mûsâ’dan sonra İsrâiloğullarının önderlerine dikkat ettin mi? O vakit onlar aralarındaki Peygambere: “Ne olur, bize bir hükümdâr ta’yîn et de biz de ALLÂH yolunda cihad edelim” demişlerdi. O cevâben: “Ya savaşma emri size farz kılınır, siz de savaşmazsanız?” deyince onlar: “Ne diye ALLÂH yolunda cihad etmeyelim ki vatanlarından çıkarılan biz, çoluk çocuğundan ayrı düşenler yine biziz” dediler. Fakat savaşma kendilerine farz kılınınca içlerinden pek azı hariç, hepsi dönüverdiler. ALLÂH o zalimleri pekiyi bilir.

278- Ey îmân edenler! ALLÂH’dan korkun ve artık fâizin peşini bırakın, eğer gerçekten mü’minler iseniz.

279- Eğer böyle yapmazsanız, o zaman ALLÂH ve Resûlü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz, sermâyeleriniz sizindir. Haksızlık etmezsiniz, haksızlığa da uğramazsınız.

3/ Âl-i İmrân

-13- Muhakkak bir âyet oldu size: Çarpışan iki cemi'yette: Bir cem'iyet ALLÂH yolunda vuruşuyordu, diğeri de kâfir: Onları gözgöre kendilerinin iki misli görüyorlardı, Allâh da nusratiyle dilediğini te'yid buyuruyordu, görecek gözleri olanlar için elbette bunda şüphesiz bir ibret var.

111- Onlar size hiçbir zarar veremezler, olsa olsa incitirler. Sizinle savaşacak olurlarsa, arkalarını dönüp kaçarlar. Kendilerine yardım eden de bulunmaz.

121- Hani bir vakit, ey Resûlüm, sen ailenden sabah erken ayrılmış, mü’minlere savaş mevzi’leri hazırlamak için yola çıkmıştın. ALLÂH, Semî ve Alîm’dir (hakkıyla işitir ve bilir).

146- Nice Peygamberler gelip geçti ki onlarla beraber, kendisini ALLÂH’a adamış birçok rabbanîler savaştı. Onlar, ALLÂH yolunda başlarına gelen zorluklar sebebiyle asla yılmadılar, zayıflık göstermediler, düşmanlarına boyun da eğmediler. ALLÂH böyle sabırlı insanları sever.

153- O vakit siz savaş meydanından hızla uzaklaşıyor, dönüp hiç kimseye bakmıyordunuz. Peygamber ise peşinizden sizi çağırıp duruyordu. Bunun üzerine ALLÂH, keder üzerine keder vererek sizi cezalandırdı. ALLÂH’ın sizi affetmesi, gerek elinizden gidene, gerek başınıza gelen felâkete esef etmemeniz içindir. ALLÂH bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

155- İki ordunun karşılaştığı gün içinizden arkasına dönüp kaçanlar var ya, işte onları, işlemiş oldukları birtakım hatâları sebebiyle şeytan kaydırmak istemişti. ALLÂH yine de onları affetti. Çünkü ALLÂH, Ğafur’dur, Halîm’dir (çok affedici ve müsamahalıdır).

166-167- İki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelen musîbet ALLÂH’ın izniyle olmuştu. Bu da O’nun mü’minleri ayırd etmesi, münâfıklık yapanları da meydana çıkarması için idi. O münâfıklara: “Gelin, ALLÂH yolunda savaşın veya hiç olmazsa düşmanınızın size ve ailelerinize saldırmasını önleyin” denildiğinde: “Biz savaş olacağını bilseydik size katılırdık” dediler. Doğrusu o gün onlar îmândan ziyade küfre yakın idiler. Onlar, ağızlarıyla, kalblerinde olmayan şeyleri söylüyorlardı. Ama ALLÂH onların gizlediklerini pekiyi bilir.

168- Onlar o münâfıklardır ki kendileri savaşa çıkmayıp evde oturmaları yetmiyor gibi, bir de kalkıp bilgiçlik taslayarak savaşta şehid olan arkadaşları hakkında: “Sözümüze kulak verselerdi böyle öldürülmezlerdi” derler. De ki: “Eğer, iddiâ’nızda tutarlı iseniz, haydi elinizden geliyorsa kendinizi ölümün elinden kurtarın bakalım!”

195- Onların Rabbi de duâlarına şöyle icâbet buyurdu: “Sizden gerek erkek, gerek kadın hayır işleyen hiçbir kimsenin çalışmasını zâyi’ etmem. Çünkü siz birbirinizdensiniz, birbirinizden farkınız yoktur. Benim rızam için hicret edenlerin, vatanlarından sürülenlerin, Benim yolumda işkenceye, zarara uğrayanların, Benim yolumda savaşanların ve öldürülenlerin, elbette kusurlarını örtecek ve elbette onları ALLÂH tarafından mükâfat olarak içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğim. En güzel ödüller ALLÂH’ın yanındadır.

200- Ey îmân edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihâd için) hazırlıklı ve uyanık olun ve ALLÂH’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.

4/ en-Nisâ -

71- Ey o bütün îmân edenler! hazırlığınızı görün de müfrezeler hâlinde harekete gelin yâhud toplu olarak seferber olun.

74- O halde, dünya hayatına değil, âhirete tâlib ve müşteri olanlar ALLÂH yolunda savaşsınlar. Kim ALLÂH yolunda savaşa girer de öldürülüp şehid olur veya gâlib gelir gâzi olursa, her iki halde de Biz ona yarın pek büyük mükâfat vereceğiz.

76- Îmân edenler, ALLÂH yolunda savaşırlar, inkâr edenler ise tâgut yolunda savaşırlar. O halde siz şeytanın dostlarını öldürmeye bakın! Kesinlikle şeytanın hîlesi zayıftır.

77- Baksana o kimselere ki, savaş zamanı değilken kendilerine: “Savaşa sebebiyet vermeyin, namazı hakkıyla edâ edin, zekâtı verin!” denilmişti. Sonra onlara savaşma farz kılınınca, onlardan bir kısmı insanlardan, ALLÂH’dan korkarcasına, hattâ daha fazla korkup şöyle diyorlar: “Ya Rabbenâ, niçin bize harbi farz kıldın? Bize biraz daha mühlet verseydin ya!” Onlara de ki: “Dünya zevki pek azdır, âhiret ise günahlardan sakınanlar için sırf hayırdır ve size kıl kadar olsun haksızlık yapılmaz.”

90- Ancak sizinle aralarında anlaşma bulunan bir kavme sığınanlar veya ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmak istemediklerinden göğüsleri daralarak size gelenler bundan müstesnâdır. Eğer ALLÂH dileseydi, bunları size musallat eder ve bunlar da sizinle savaşırlardı. O halde, onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmazlar ve size barış teklif ederlerse, o takdirde ALLÂH onlara saldırmak için size yol vermez.

94- Ey îmân edenler! ALLÂH yolunda sefere çıktığınız zaman, gerekli araştırmayı yapın. Size selâm veren kimseye, dünya hayatının geçici menfaatine (ganîmete) göz dikerek, “Sen mü’min değilsin” demeyin. ALLÂH katında pek çok ganîmetler vardır. Daha önce siz de öyle idiniz de ALLÂH size lütufta bulundu (müslüman oldunuz). Onun için iyice araştırın. Çünkü ALLÂH yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

104- Düşman birliklerini ta’kîb edip arkadan sıkıştırmada gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız, şüphesiz onlar da tıpkı sizin gibi acı çekiyorlar. Kaldı ki Siz ALLÂH’dan, onların ümit edemeyecekleri birçok şeyleri umuyorsunuz. ALLÂH her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.

5/ el-Mâide -

24- Yine dediler ki:“Ya Mûsâ! O zorbalar orada oldukları müddetçe biz asla giremeyiz. Haydi sen Rabbinle git, ikiniz onlarla savaşın, biz işte burada oturuyoruz!”

33-34- ALLÂH ve Resûlüne savaş açanların, (yol keserek terör eylemi yaparak) yeryüzünü ifsâd etmek için koşuşanların cezası; öldürülmeleri veya asılmaları yahud sağ elleri ile sol ayaklarının kesilmesi yahud da bulundukları yerden sürülmelerinden başka bir şey olmaz. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Âhirette ise onlara başkaca müthiş bir ceza vardır. Ancak kendilerini ele geçirmenizden önce tevbe edenler, bu hükmün dışındadır. Biliniz ki ALLÂH Ğafur’dur (kullarının günahlarını çok örten), Rahîm’dir (affı ve merhameti boldur).

64- Yahûdîler:“ALLÂH’ın eli bağlıdır” dediler. Hay kendi elleri bağlanasılar! Hay dediklerinden dolayı mel’ûn olası adamlar! Hayır, hiç de öyle değil! ALLÂH’ın iki eli de açıktır. Dilediği şekilde infak eder. Rabbinden sana indirilen âyetler, mutlaka onlardan birçoğunun azgınlığını ve gâvurluğunu artıracaktır. Bununla beraber, Biz onların aralarına, kıyamete kadar sürüp gidecek bir kîn ve nefret bıraktık. Her ne zaman onlar savaş çıkarmak için bir yangın tutuşturdularsa ALLÂH onu söndürdü. Sırf fesat çıkarmak için dünyanın her tarafında koşup dururlar. ALLÂH müfsidleri (fesat çıkaranlar) sevmez.

8/ el-Enfâl -

11- Düşman korkusundan gözünüze uyku girmediği için o vakit ALLÂH, inâyeti ile güven ve sükûnet vermek için sizi hafif bir uykuya daldırıyordu. Sizi temizlemek, şeytanın pisliğini, vesvesesini sizden gidermek, kalblerinize kuvvet vermek ve savaş meydanında ayaklarınızı sabit kılmak için gökten üzerinize su indiriyordu.

15- Ey îmân edenler! Toplu olarak kâfirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arkalarınızı dönmeyin (kaçmayın).

16- Böyle bir günde her kim onlara, tekrar dönüp çarpışmak için geri çekilmek veya diğer bir saf’ta yeniden mevzi’lenmek hâlleri dışında, arkasını dönerse, muhakkak ALLÂH'dan bir gazaba uğramış olur ve varacağı yer cehennemdir, orası da ne kötü bir âkıbettir.

17- Siz savaşta onları kendi kuvvetinizle öldürmediniz, lâkin ALLÂH öldürdü (Ey Resûlüm) Attığın vakit sen atmadın, lâkin ALLÂH attı. Ve bunu, ALLÂH mü’minleri güzel bir imtihana tâbi’ tutmak için yaptı. Şüphesiz ki ALLÂH hakkıyla işitir ve bilir.

19- Ey müşrikler! Siz zafer mi istiyordunuz? İşte zafer geldi! Siz mü’minlere hücûmdan vazgeçerseniz bu, sizin için daha iyi olur; yok döner yine savaşa başlarsanız, Biz de başlarız! Askeriniz çok da olsa size hiç fayda vermez, çünkü ALLÂH mü’minlerle beraberdir.

39- Dünyada fitne kalmayıp din, tamamen ALLÂH’ın dini oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer savaşmaktan vazgeçerlerse, onları bırakın. ALLÂH zâten onların yaptıklarını hakkıyla görmektedir.

41- Bir de ma’lûmunuz olsun ki savaşta elde ettiğiniz ganîmetin beşte biri ALLÂH’ındır. Yani Resûlullaha, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara (garîblere) aittir. Eğer ALLÂH’a ve iki ordunun karşılaştığı, hakk ile bâtılın iyice açığa çıktığı o Bedir günü kulumuza inzal ettiğimiz âyetlere îmân ediyorsanız, bu hükmü böylece kabul edeceksiniz. ALLÂH her şeye kadîr’dir.

45- Ey îmân edenler, bir düşman topluluğu ile karşılaştığınız zaman sebât edin ve ALLÂH'ı çokça zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.

46- Ayrıca ALLÂH'a ve Resûlü'ne itaat edin. Ve birbirinizle didişmeyin. Sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider. Sabırlı olun, çünkü ALLÂH sabredenlerle beraberdir.

49- O zaman münâfıklar ve kalblerinde şüphe bulunanlar diyorlardı ki: “Bu müslümanları dinleri aldatmış, (çünkü kendilerinden çok üstün bir ordu ile savaşa girişiyorlar).” Halbuki kim ALLÂH’a güvenip dayanırsa ALLÂH ona yeter. Şüphe yok ki ALLÂH Azîz’dir, Hakîm’dir (mutlak gâlibtir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

57- Onları savaşta ele geçirirsen, kendilerine öyle bir muâmele yap ki onların arkasındaki bütün öbür düşmanlara da ibret olsun da, akıllarını başlarına alsınlar.

58- Seninle sözleşme yapan bir kavmin sözleşmeye aykırı bir hâinlik alâmeti tesbît edersen, savaş açmadan önce anlaşmanın artık geçersiz kaldığını ilan et ki bunu bilme hususunda iki taraf da eşit olsun. Çünkü ALLÂH hâinleri asla sevmez.

60- Düşmanlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet hazırlayın! Savaş atları yetiştirin ki bu hazırlıkla ALLÂH’ın düşmanlarını, sizin düşmanlarınızı ve onların ötesinde sizin bilemeyip de, ancak ALLÂH’ın bildiği diğer düşmanları korkutup yıldırasınız. ALLÂH yolunda her ne harcarsanız, onun karşılığı size eksiksiz ödenir, size asla haksızlık yapılmaz.

65- Ey Peygamber! Mü’minleri savaşa teşvîk et. Eğer sizden tam sabırlı yirmi kişi olursa, iki yüz kişiye gâlib gelir ve eğer siz mü’minlerden yüz kişi olursa, kâfirlerden bin kişiyi mağlup eder, çünkü o kâfirler gerçeği ve âkıbeti anlamayan bir gürûhtur.

66- Ama şimdi ALLÂH yükünüzü hafifletti, çünkü sizde savaşma konusunda bir zayıflık olduğunu müşâhede etti. O halde sizden sabırlı yüz kişi, ALLÂH’ın izniyle onlardan iki yüz kâfire üstün gelir ve eğer sizden bin kişi olursa, onlardan iki bin kişiye gâlib gelir. Çünkü ALLÂH sabredenlerle beraberdir.

9/ et-Tevbe -

12- Eğer anlaşmadan sonra yeminlerini bozarlar, bir de dininize hücûm ederlerse, artık kâfir gürûhunun o öncüleri ile savaşın! Çünkü onların gerçekte artık yeminleri ve ahidleri kalmamıştır. Umulur ki, hiç değilse bu durumda, inkâr ve tecâvüzlerinden vazgeçerler.

13- Ahidlerini ve yeminlerini bozup Peygamberi vatanından sürmeye teşebbüs eden bir toplulukla savaşmayacak mısınız ki, aslında savaşı size karşı ilk başlatanlar da onlar olmuşlardı. Ne o, yoksa onlardan korkuyor musunuz? Ama eğer mü’min iseniz, asıl ALLÂH’dan çekinmeniz gerekir.

14-15- Onlarla savaşın ki ALLÂH sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rüsvay etsin, onlara karşı size yardım edip zafer yolunu açsın, mü’minlerin gönüllerini ferahlatsın, kalblerindeki kîn ve öfkeyi gidersin. ALLÂH dilediğine tevbe de nasîb eder. ALLÂH, Alîm’dir (her şeyi hakkıyla bilir), Hakîm’dir (tam hüküm ve hikmet sahibidir).

25- Şu kesindir ki ALLÂH size birçok savaş yerlerinde yardım etti, Huneyn günü de. O gün ki sayıca çokluğunuz sizi böbürlendirmiş ama bu, size fayda etmemişti. Olanca genişliğine rağmen, dünya başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak düşmana arka çevirip kaçmaya başlamıştınız.

27- Sonra ALLÂH, bu savaşın peşinden, onlardan dilediği kimseleri küfürden dönüş yapmaya muvaffak eder. Zira ALLÂH Ğafur’dur, Rahîm’dir (affı ve merhameti boldur).

29- Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde, ALLÂH’a da, âhiret gününe de îmân etmeyen, ALLÂH’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram tanımayan, hakk dinini din olarak benimsemeyen kimselerle zelîl bir vaziyyette tam bir itaatle, cizye verinceye kadar savaşın.

36- Doğrusu, ALLÂH’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü kesin hükmünde, ayların sayısı on iki ay olup bunlardan dördü hürmetlidir. İşte doğru hesap budur. O halde bilhassa bunlarda, nefislerinize zulmetmeyin ve müşrikler nasıl sizinle topyekûn savaşıyorlarsa siz de onlarla topyekûn savaşın ve bilin ki ALLÂH, ilâhî sınırlara saygılı olup fenâlıklardan sakınanlarla beraberdir.

38- Ey îmân edenler! Size ne oldu ki, "ALLÂH yolunda cihada çıkın!" denilince olduğunuz yere yığılıp kaldınız. Yoksa âhiretten vazgeçip dünya hayatına râzı mı oldunuz? Fakat dünya hayatının zevki âhiretin yanında ancak pek az bir şeydir.

39- Eğer (gerektiğinde) topluca savaşa katılmazsanız, O sizi acı bir azaba uğratır ve yerinize başka bir kavmi getirir ve siz O'na zerrece bir zarar veremezsiniz. ALLÂH'ın her şeye gücü yeter.

41- (Ey mü’minler!) Gerek hafif, gerek ağırlıklı olarak (savaş için) seferber olun ve mallarınızla, canlarınızla ALLÂH yolunda cihad edin! Eğer bilirseniz, bu sizin için hayırlıdır.

42- Eğer yakın bir (dünya) menfaat(i) ve orta (mesâfede) bir yolculuk olsaydı (o geride kalan münâfıklar) elbette sana tâbi‘ olurlardı; fakat meşakkatli mesâfe(deki Tebük Seferi) onlara uzak geldi. Bununla beraber: “Eğer gücümüz yetseydi, elbette sizinle beraber çıkardık!” diye Allâh’a yemin edeceklerdir. (Bu yalan yeminleriyle) kendilerini helâk ediyorlar. ALLÂH ise, hiç şübhesiz onların yalancı kimseler olduklarını biliyor.

44- ALLÂH’a ve âhiret gününe îmân edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeleri hususunda (cihaddan geri kalmak için) senden izin istemez. ALLÂH ise, takvâ sâhiblerini pek iyi bilendir.

45- Ancak ALLÂH’a ve âhiret gününe îmân etmeyen ve kalbleri şübheye düşmüş olup da şübheleri içinde bocalayıp duranlar senden izin ister.

46- Eğer (cihada) çıkmak isteselerdi, elbette onun için bir hazırlık (bir tedbir) hazırlarlardı; fakat ALLÂH onların (cihada) çıkmaya kalkmalarını çirkin gördü de onları (o şereften) alıkoydu; (onlara:) “(Evlerinde) oturanlarla beraber oturun!” denildi.

47- Eğer içinizde (savaşa) çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir şey artırmazlardı ve sizi fitneye düşürmek isteyerek aranızda koşarlardı. İçinizde onları can kulağıyla dinleyecek olanlar da var. ALLÂH ise, o zâlimleri çok iyi bilendir.

81- Savaşa çıkmayıp Resûlullah’dan ayrılarak geride kalanlar, oturmalarından memnûn olup sevince gark oldular. ALLÂH yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten hoşlanmayıp “Bu sıcakta sefere çıkmayın!” dediler. De ki: Cehennem ateşi, bundan da sıcak! Ona nasıl dayanacaksınız? Bunu bir bilip anlasalardı!

83- Eğer ALLÂH seni bu seferden (Tebük’ten) döndürür de, sen onlardan bir toplulukla karşılaşırsan ve onlar başka bir gazâya çıkmak için senden izin isterlerse onlara de ki: “Benimle beraber asla sefere çıkmayacaksınız, asla benim maiyyetimde düşmanla savaşmayacaksınız! Mademki önce oturup seferden geri kaldınız, haydi şimdi de geri kalanlarla birlikte oturun!”

87- Savaş’tan geri kalan kadınlarla birlikte oturmaya râzı oldular. Kalblerine mühür vuruldu, artık onlar (cihad’daki hikmeti, Resûllullaha itaat etmedeki mutluluğu) anlayamazlar.

90- Bedevîlerden savaşa katılmamak için özürler uyduranlar, hiç değilse kendilerine izin verilsin diye geldiler. ALLÂH’a ve Resûlüne bağlılık iddiâ’sında yalancı olanlar ise oturdular. Ne geldiler, ne de özür dilediler. O bedevîlerden kâfir olanlar, gâyet acı bir azaba ma’rûz kalacaklardır.

91- ALLÂH ve Resûlüne sâdık kalmak, onlar hakkında iyi düşünceler taşımak şartıyla zayıflara, hastalara ve savaşta harcama imkânı bulamadığından dolayı savaşa katılamayanlara sorumluluk yoktur. Zira onlar, geri kalmakla beraber, memleketlerinde iyilik ediyorlar. İyilik edenlere diyecek bir şey yoktur. Gerçekten ALLÂH Ğafur’dur, Rahîm’dir (affı ve merhameti boldur).

93- Ayıplamak gerekirse, zengin ve imkânlı olmalarına rağmen savaşa katılmamak için bahaneler ileri sürenler ayıplanmalıdır. İşte onlar geride kalan güçsüz kadınlarla beraber kalmaya râzı oldular. ALLÂH da onların kalblerini mühürledi. Artık onlar işlerin gerçek mâhiyyetini bilemezler.

94- Savaş dönüşü kendileriyle karşılaşınca, katılmamaları hakkında ma’zeretler, bahaneler ileri sürerler. De ki: “Boşuna özür dilemeyin, zira size inanmayacağız. Çünkü sizin aleyhimizde çevirdiğiniz hîlelerden bir kısmını ALLÂH bize bildirdi. Bundan böyle de, yapacağınız her şeyi ALLÂH da, Resûlü de görüp değerlendirecek, daha sonra da, gizli olsun açık olsun, her şeyi bilen ALLÂH’ın huzûruna götürüleceksiniz. O da bütün yaptıklarınızı bir bir önünüze koyacaktır.”

107- Bir de şunlar var ki: mü’minlere zarar vermek küfür ve küfrânı yaymak mü’minlerin arasına ayrılık sokmak ve daha önce ALLÂH ve Resûlüne savaş açmış adamı buyur etmek için, tuttular bir mescid yaptılar. Bütün bunlardan sonra onlar: “Bundan, iyilikten başka maksat gütmedik” diye yemin edeceklerdir. ALLÂH şâhid ki bunlar kesinlikle yalancıdırlar.

111- Şübhesiz ki ALLÂH, mü’minlerden nefislerini ve mallarını, karşılığında Cennet hakikaten onların olmak üzere satın almıştır! (Onlar) ALLÂH yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (Allâh tarafından onlara) Tevrât’ta, İncîl’de ve Kur’ân’da (söz verilen bu Cennet, Allâh’ın) kendi üzerine hak bir vaaddir. Ve ALLÂH’dan daha çok sözünü yerine getiren kim olabilir? Öyle ise yaptığınız bu alış-verişinizden dolayı sevinin! İşte büyük kurtuluş ise ancak budur!

118- ALLÂH, savaştan geri kalan ve haklarındaki hüküm ertelenen o üç kişinin de tevbelerini kabul buyurdu. Çünkü onlar öylesine bunaldılar ki dünya bütün genişliğine rağmen başlarına dar geldi. Vicdanları da kendilerini sıktıkça sıktı. Nihayet, ALLÂH’ın cezasından, yine ALLÂH’ın kapısından başka sığınacak hiçbir yer olmadığını anladılar da, bundan sonra, önceki iyi hâllerine dönsünler diye, ALLÂH onları tevbeye muvaffak kıldı. Çünkü ALLÂH Tevvâb’dır, Rahîm’dir (tevbeleri çok kabul eder, tevbe edenleri sever ve pek merhametlidir).

122- Bununla beraber mü’minlerin hepsinin birden topyekûn savaşa katılmaları uygun değildir. Her kabîleden bir kısım insanlar da din ilimlerinde derinleşmeli ve kabîleleri savaştan dönüp gelince onları uyarmalıdır ki, böylece ALLÂH'ın azabından sakınırlar.

123- Ey mü’minler! Size mekân bakımından yakın olan kâfirlerle savaşın, onlar sizde bir ciddiyyet ve üstün gayret görsünler. İyi bilin ki ALLÂH, fenâlıklardan sakınan müttakîlerle beraberdir.

16/ en-Nahl -

81- ALLÂH yarattığı şeylerin bir kısmında size gölgelikler, dağlarda da sizin için barınaklar yaptı. Sizi sıcaktan ve soğuktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar var etti. Böylece ALLÂH üzerinizdeki nimetlerini tamamlar ki O’na teslimiyyetle itaat edesiniz.

21/ el-Enbiyâ -

80- Bir de sizi savaşınızın şiddetinden koruması için ona, zırh yapma san’atını öğrettik. Peki bütün bunlar için şükrediyor musunuz?

22/ el-Hac -39-

Kendilerine savaş açılan mü’minlere, savaşmaları için izin verildi. Çünkü onlar zulme ma’rûz kaldılar. ALLÂH onlara zafer vermeye elbette kadîr’dir.

24/ en-Nûr -

53- Senin kendilerine emretmen hâlinde hicret etmeye veya savaşa çıkacaklarına dâir var güçleriyle yemin billâh ettiler. De ki: “Yemine ne hâcet! Yemin etmeyin, bizden istenen mâkul bir itaattır. Elbette ALLÂH yaptığınız ve yapacağınız her şeyi bilir.”

61- A’mâ’ya güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya da güçlük yoktur.

27/ en-Neml -

33- Onlar: “Bizler bir güç sahibiyiz, iyi savaşırız. Ama yetki sizindir, değerlendirip münâsib gördüğünüz emri verin!” dediler.

33/ el-Ahzâb -

13- Bir kısmı: “Ey Yesribliler! Burada düşmana karşı koyamazsınız, mevzi’lerinizi bırakıp evlerinize dönünüz!” diyordu. Onlardan bir başka bölük: “Evlerimiz korunmasız!” diyerek Peygamberden izin istiyorlardı. Halbuki gerçekte evleri tehlikeye ma’rûz değildi, onlar sadece savaştan kaçmak istiyorlardı.

14- Eğer onların her tarafından üzerlerine girilse de sonra fitne çıkarmaları istenilse derhâl onu yapacaklardı. Ama onunla da pek az duracaklardı.

15- Halbuki bundan önce ALLÂH'a ahid vermişlerdi. Sırt çevirip kaçmayacaklarına dâir. ALLÂH'a verilen ahid ise mes’uliyetlidir, mutlaka sorulur.

16- De ki: "Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size asla fayda vermez. Vereceğini var saydığınız takdirde de ancak pek az faydalandırılırsınız."

18- ALLÂH içinizden bozgunculuğa meyledip savaştan alıkoymak isteyenleri ve kardeşlerine: “Bize gelin” diyenleri elbet biliyor. Zâten bunlardan ancak pek az bir kısmı savaşa geliyorlardı.

19- Savaşa katıldıklarında da size karşı pek cimri ve kıskanç davranırlar. Hücûm eden düşmanın ortalığa saldığı büyük korku gelince, ölüm sekerâtına düşmüş kimsenin bakışı gibi, gözleri dönmüş bir tarzda sana baktıklarını görürsün. Korku hâli geçince, ALLÂH yolunda harcamada cimrice bir tavır içinde, keskin dilleriyle sizi incitirlerdi. İşte onlar îmân etmemişler, ALLÂH da onların yaptıkları bütün işleri boşa çıkarmıştır. Bu, ALLÂH’a göre kolaydır.

20- Münâfıklar düşman birliklerinin çekilip gitmediklerini sanıyorlardı. Şâyet düşman birlikleri tekrar gelecek olsa, çok isterler ki çöldeki göçebeler içinde bulunsunlar da sizin savaşınız hakkındaki haberleri uzaktan sorsunlar. Esâsen, yanınızda bulunsalardı dâhi, onlardan pek azı savaşırlardı.

25- ALLÂH, o kâfirleri, elleri boş olarak, kîn ve öfkeleriyle geri çevirdi. Mü’minlerin savaşmasına hâcet bırakmadı. Herkes anladı ki ALLÂH pek kuvvetlidir, mutlak gâlibtir.

20- Îmân edenler: “Keşke savaş hakkında bir sûre indirilseydi?” diyorlar. Fakat net ve kesin bir sûre indirilip de içinde savaşma emri zikredilince, kalblerinde hastalık bulunanların, ölüm sekerâtına giren kimsenin bakışı gibi boş gözlerle sana baktıklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin!

47/ Sûre-i Muhammed -

4- İmdi kâfirlerle savaşta karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun! Nihayet onları iyice mağlub edince, bağı sıkı tutun, onları esir alın. Savaş bitince onları ister bir lütuf olarak karşılıksız salıverir, ister fidye alarak bırakırsınız. Durum şu ki: ALLÂH dileseydi, onlardan intikamlarınızı alır, onları cezalandırırdı. Fakat O, sizi birbirinizle denemek için savaşı emrediyor. ALLÂH yolunda öldürülenler var ya, ALLÂH onların yaptıklarını asla zâyi’ etmeyecek, boşa çıkarmayacaktır.

7- Ey îmân edenler! Eğer siz ALLÂH’ın dinine destek olursanız, O d size yardım eder ve ayaklarınızı kaydırmaz.

35- Üstün olduğunuz halde gevşeyip barışa çağırmayın. ALLÂH sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir.

48/ el-Fetih -

16- O gazâya katılmayıp geri kalan Bedevîlere de ki: “Siz yakında çok kuvvetli ve savaşçı bir kavimle savaşmaya davet edileceksiniz. Onlar teslim olup boyun eğinceye kadar onlarla savaşacaksınız. Eğer bu sefer itaat ederseniz ALLÂH sizi pek güzel bir şekilde ödüllendirir. Ama daha önce yaptığınız gibi arkanızı döner, cihaddan kaçarsanız, O, size gâyet acı bir azab verir.”

17- Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Bununla beraber kim ALLÂH'a ve Peygamberine itaat ederse, ALLÂH onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.

22- Eğer (o Mekkeli) kâfirler sizlerle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçar, sonra da kendilerini koruyan veya destek olan hiç kimse bulamazlardı.

25- İnkârda ısrar edip sizi Mescid-ül Haram’ı ziyâret etmekten ve bekletilmekte olan hediye kurbanlıkları yerine ulaştırmaktan geri çevirenler onlardır. Eğer orada kendilerini tanımadığınız için tepeleyeceğiniz ve bilmeyerek tepelemenizden ötürü zor durumda kalacağınız mü’min erkekler ve mü’min kadınlar olmasaydı, ALLÂH ellerinizi birbirinizden çekmez, savaşmanıza engel olmazdı. Dilediği kimseleri rahmetine nâil etmek için ALLÂH böyle takdîr buyurdu. Şâyet onlar birbirlerinden seçilip ayrılmış olsalardı, elbette kâfirleri gâyet acı bir cezaya çarptırırdık.

49/ el-Hucurât -

9- Eğer mü’minlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şâyet biri ötekine saldırırsa, ALLÂH'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse aralarını adâletle düzeltin ve (her işte) adâletli davranın. Şüphesiz ki ALLÂH, âdil davrananları sever.

57/ el-Hadîd -

10- Göklerin ve yerin yegâne vârisi ALLÂH olup, bütün mallarınız zâten O’na ait olduğu halde niçin ALLÂH yolunda harcamıyorsunuz? Sizden, fetihden önce infak eden ve savaşan kimse ile bunları yapmayan elbette bir olmaz. İşte onlar, bundan sonra infak edip savaşanlardan derece bakımından daha yüksektirler. Bununla beraber ALLÂH, her birine de cennet vaad eder. ALLÂH yaptığınız her şeyden haberdardır.

59/ el-Haşr -

6- ALLÂH’ın, daha önce onlara ait olup Peygamberine ganîmet olarak nasîb ettiği mallara gelince, siz onun için ne at, ne de deve koşturdunuz. Fakat ALLÂH, Resûllerini dilediği kimselere, savaş külfeti ve zahmeti olmaksızın gâlib getirir. ALLÂH her şeye kadîr’dir.

7- Savaş olmaksızın fethedilen ülkelerin halklarına ait mallardan ALLÂH’ın, Peygamberine nasîb ettiği ganîmetler; ALLÂH’a, Resûlüne, akrabalara (Peygamber’in yakın akrabalarına), yetimlere, fakirlere ve yolda kalmış garîblere aittir. Tâ ki o mallar, sizden yalnız zenginler arasında el değiştiren bir servet haline gelmesin. Peygamber size ne verirse onu alınız, o sizi neden men’ederse onu terk ediniz. ALLÂH’a karşı gelmekten sakınınız. Muhakkak ki ALLÂH’ın cezası pek çetindir.

11- Bakmaz mısın şu münâfıklık yapanlara? Onlar Ehl-i kitaptan kâfir kardeşlerine: “Vallâhi,” diyorlar, “eğer siz buradan çıkarılacak olursanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız. Sizin aleyhinizde olan bir durumda asla kimseye itaat etmeyiz, eğer size savaş açan çıkarsa mutlaka size yardım ederiz.”Ama ALLÂH şâhiddir ki onlar yalan söylemektedirler.

12- Çünkü, o Yahûdîler yurtlarından çıkarılırsa, bu münâfıklar onlarla beraber çıkmazlar ve eğer kendilerine savaş açılırsa onlara yardım etmezler. Eğer yardım etseler bile arkalarını döner kaçarlar. Sonra ALLÂH onları helâk eder de artık kurtarılmazlar.

14- Onlar sizinle toplu durumda savaşmazlar, ancak sağlam kaleler içinden veya duvarların arkasından sizinle savaşmak isterler. Kendi aralarındaki çatışmaları pek şiddetlidir. Sen dışardan onları birlik içinde sanırsın. Halbuki kalbleri darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan, düşünmeyen bir gürûhtur.

16- Yahûdîleri savaşa teşvîk eden münâfıkların durumu ise tıpkı şeytanın durumuna benzer ki o, insana: “Dine inanma, reddet!” diye telkîn eder. O kendisine kulak verip kâfir olunca da şöyle der: “Ben senden uzağım. Çünkü ben âlemlerin Rabbinden korkarım!”

60/ el-Mümtehine -

1- Ey îmân edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları (kendinize)dostlar edinmeyin; (onlara duyduğunuz) sevgi sebebiyle kendilerine (savaş hazırlıklarınıza dâir haber) ulaştırıyorsunuz; hâlbuki (onlar) size Hakk’tan geleni gerçekten inkâr etmişlerdir.(Unuttunuz mu ki) Rabbiniz olan Allâh’a îmân etmenizden dolayı, peygamberi ve hususan sizi(Mekke’den) çıkarıyorlardı. chr(13)Eğer benim yolumda cihad etmek ve rızâmı kazanmak için çıktıysanız (onları dost edinmeyin); (ama siz, içinizde) onlara (duyduğunuz) muhabbeti gizliyorsunuz (onlara muhabbetle sır veriyorsunuz). Hâlbuki ben, gizlediklerinizi de, açıkladıklarınızı da en iyi bilenim. Artık sizden kim bunu yaparsa, o takdirde gerçekten (düz) yolun ortasında sapıtmış olur.

8- Dininizden ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen kâfirlere gelince, ALLÂH sizi, onlara iyilik etmeden, adâlet ve insâf gözetmeden men’etmez. Çünkü ALLÂH âdil olanları sever.

9- ALLÂH sadece, dininizden ötürü sizinle savaşan, sizi yerinizden yurdunuzdan kovan ve kovulmanıza destek veren kâfirleri dost edinmenizi men’eder. Her kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin tâ kendileridir.

11- Eğer eşlerinizden biri din’den dönüp kâfirlere kaçar da, sonra yaptığınız savaşta siz gâlib gelirseniz, eşleri gitmiş olan kocalara ganîmet malından, harcadıkları mehir kadar verin. İnandığınız ALLÂH’a karşı gelmekten sakının.

61/ es-Saff -

4- ALLÂH, taşları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saflar hâlinde, kendi yolunda savaşanları sever.

73/ el-Müzemmil -

20- (Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhesiz Rabbin biliyor ki gerçekten sen, gecenin üçte ikisinden daha azı ve (bazen) yarısı ve (bazen de) üçte biri kadar kalkıyorsun (namaz kılıyorsun); beraberinde bulunanlardan (ashâbından) bir tâife de (böyle yapıyor). Hem geceyi ve gündüzü ALLÂH takdîr eder. (O,) sizin bunu sayamayacağınızı (sürekli gece ibâdetine dayanamayacağınızı) bildi de sizi affetti (yapabildiğiniz kadarına ruhsat verdi); o halde Kur’ân’dan kolayınıza geleni okuyun (kolayınıza geldiği kadar gece namazı kılın)!(Hem Allâh) bildi ki, içinizden hastalar olacak, bir başkaları yeryüzünde dolaşacaklar, ALLÂH’ın fazlından (rızıklarını) arayacaklar, bir diğerleri de ALLÂH yolunda savaşacaklar (cihad edecekler)dir. O halde ondan kolayınıza geleni okuyun; ve namazı hakkıyla edâ edin, zekâtı verin ve ALLÂH’a karzı hasen (güzel bir borç) ile borç verin! Hem kendiniz için hayır (ve hasenât)dan ne takdîm eder (hazırlar)sanız, ALLÂH katında onu bulursunuz da, o (sizin için) daha hayırlı ve mükâfâtça daha büyüktür! Öyle ise ALLÂH’dan mağfiret dileyin! Şübhesiz ki ALLÂH, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.

MERAK ETİM BUNLARI SENMİ YAZIYORSUN YOKSA KOPYALA YAPIŞTIRMI YAPION

tarihinde güven tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden, eksik mi var ? Varsa ekle. Degilse, kopyalamam veya harf harf yazmam ne degistirir ? Ben islam konusunda konusmadan önce, arapçayi ögrendim, sonra Kurani ve temel islami kitaplarinin orijinallerini okudum (en çok zikredilenleri). Ancak sonra bu konuda konusma hakini kendime verdim. Bence bir konuyu kaspamadan tartismak, en basta akla ve dahasi kendine hakaret. Insan bilmeyebilir, o zaman ögrenir. Merak etmiyorsa, susar sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu listede her bir seyi toplamislar. Bütün tarih kitaplarinda, Muhammed döneminde topluca 10 tane çatisma oldugu biliniyor ve yaziyor. Belli ki sen hayatinda hiç bir tane tarih kitabi görmemissin, degilse böyle bir sey kesinlikle ne iddia eder ne de yazardin.

Eger, bu çikartmalardan baska çatisma oldugunu iddianda israrciysan, buraya kaynak ile bunu as. Degil ise konuyu lütfen bulandirma.

Bir çok konuda insanlarin yanlis ve çarpik kulakdan dolma bilgileri ile ugrasmaktan olacak, bilmiyorum neden, ama bu kadar bariz hatalar okumaktan hiç sasmaz oldum.

Muhammed'in çikartmalarinin ekserisi, Yesrib'e karsi hazirlik yapip Hicaz veya Necid'de konaklayan ordulara karsi duzenlenmis olup, onlar terk edince takip edilmeyip kan dökülmeden biten çikartmalardan ibaret. Tabari, ibn Sa'd, ibn Ishak'i aç görürsün her açan gibi... Digerleri ise, arkada birakilan erzak kervanlarinin ganimet olarak alinmasiyla sonuçlanmistir. Ve iste 10 kadar çikartma da çatisma ile sonuçlanmistir.

Benim okuyanlardan ricam, kendileri bu konuda kimseyi, beni de dahil, kaynak gibi kabul etmeyip, her yazilani dogrudan verilen kaynaklardan kontrol etmeleri, çünkü herkes her aklina geleni internette yazabiliyor.

Levia,

Öncelikle karşındaki kitle hile ve kurnazlıkla yol almaktan bihaber. Onu söyleyeyim. Ancak bu demek değil ki; karşısındaki insanı tanımaz ve gardını almayı bilmez. Saflık bir yere kadar. Lakin intikamdan, öfkeden uzak bir saflık ve iyiniyet.

Konunun ilk çıkış noktasından geldiğimiz noktaya baktığımda, güzel bir oyun tezgahladığını ve islam tellallığını forumdakilere yaptırma gayreti içinde olduğun aşikar. Ama bunun bir sınırı var.

Sen bir konu açmışsın. Takiben bir yorumuna yanıt olarak dedim ki "kuran ayetleri kendi içinde yeterince karışık bu ayetleri karışık verme". Sen dedin ki " kuran yapısaldır". Ben dedim ki "değildir, iniş sırası ve olaylara göre paralel ele alınması gerekir", sen dedin ki:"savaşlarda sistematiklik yoktur sonradan olmuştur", sonra ben dedim ki "bak burada seriyye, gaza, gazve vs adı altında 60 küsür maddelik listesi var, yani sistematik bir şekilde din kisvesi adı altında bildiğin dağınık bedevi topluluğundan siyasi temelleri atılan bir devletleşme süreci var", sonra sen dedin ki " bunların karşısına rakamlar koyuyorum ben sıfır ölü sıfır yaralı zart zurt", sonra ben sana dedim ki "asıl mesele ölü mölü değildi peygamber sistematik bir siyasi süreçten geçmiş mi evet-kaynaklı", sonra sen dedin ki "aha da burada on tane savaş var, başka varsa göster kaynak göster", sonra ben dedim ki " işte kaynak, al ikinci kaynak, okumayı bilirsen uzun uzun hepsini neden sonuç ilişkisi ile anlatıyor", sonra sen.................. sonra sen üslubunu bozarak, aba altından güya sopa gösterme girişimiyle bir kafa tutuş mesajı ekleyip ne tarih kitabı görmüşlüğümü, ne okumuşluğumu ne de yazmışlığımı bırakmışsın.

Özetle; forumda vakit geçirmekten anladığın kopyalarım-yapıştırırım bilmediğim bilgiyi, çürütene de lafı yapıştırırım şeklinde bir yol ise, bu yol bana ters. Üslubun bana ters. Ben sana başından beri siz diye hitap ederken bana sen diye hitap etmen bana tersti ama artık değil. Ben saygıyla ortaya koyduğun konular üzerinde seninle karşılıklı konuyu irdelemeye çalışırken, çekip getirdiğin noktanın saçmalığı karşısında elbette diyecek söz çok ama "anlatabildiğin karşındakinin anladığı yere kadar".

Ben sana noktayı çoktan koydum Levia. Varlığın gereksiz, yokluğun hiç dert değil.

Eğer islami bir forumda beyin ütülemek isteseydim, bu foruma üye olmazdım. Lakin iki adımda bir senin başlığınla karşılaşınca cevap hakkı kullanmak da farz oluyor. Ama senin henüz cevaplara tahammülün yok!

KIRMIZI RENKLERLE KİTLEYE VERDİĞİN GÜYA AŞAĞILAMA VE MUHATAP OLDUĞUN KİŞİYİ ZAYIF VE BİLGİSİZ GÖSTERME GAYRETİNDEKİ KÖTÜNİYETİ ANLAYACAK DONANIM VE KÜLTÜRE SAHİP İNSANLARLA BİR ARADA OLDUĞUMA İNANDIĞIM İÇİN, DİKKATE ALMIYORUM AN İTİBARİYLE.

İSLAM BAYRAKTARLIĞINDA SANA BAŞARILAR DİLERİM. LAKİN AKLINDA ŞU OLSUN:

DİNİ YALAYIP YUTUP DEİZME YA DA ATEİZME GEÇMİŞ KİŞİLER İÇİN YAPTIĞIN ŞEYİN HİÇBİR MANASI YOK. HATTA YAPTIĞINI SANDIĞIN İYİ ŞEYİN, İNANDIĞINI İDDİA ETTİĞİN DİNE VERDİĞİ ZARARIN DAHİ FARKINDA DEĞİLSİN. DİLERİM FARK EDERSİN.

DEİST VE ATEİST MAHALLESİNDE İSLAM AYETİ SATMAYA ÇALIŞMAK HAKİKATEN FİZİBİLİTE, PAZARLAMA, TUTUNDURMA FELAKETİ! SATIŞ HİÇ DEMİYORUM ÇÜNKÜ SENDEN İYİ BİR SATIŞÇI OLMAZ! BURADAN GÖREBİLİYORUM.

KOLAY GELSİN.

DİPNOT: GAZINA GELİP BURAYI İSLAM TARİHİ ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞTÜRMEYE HİÇ NİYETİM YOK. HERKESİN ELİNDE KAYNAK VAR. DETAYLARI MERAK EDENLER AÇAR OKURLAR.

tarihinde estrelland tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bedirde ne işleri vardı bu müslümanların ? neden kervanı basıp yağmaladılar ?

@ estrella. Senin o yazdiklarinda benim senin zikretmeni rica ettigim, yukardaki 10 çatisma ile sonuçlanan çikartmalardan baska hiç bir örnek YOK. Ben halbu ise senin dilinde yaziyorum degil mi ?

Muhammed çok çikartmalar yapmis, ve saldiriya hazirlananlari puskurtmus ve kervanlar almis. Ama bu çikartmalarin sadece 10 kadari çarpisma ile sonuçlanmis.

Burada laf kalabaligi yapma, varsa bir baska çarpisma olan çikartma onu sun.

Dile saygın olursa, insana da saygın olur levia.

Sana listeyi verdim. Üşenme hepsini isim bazında araştır, detaylarına bak, ne zaman olmuş, kim komuta etmiş, kime karşı yapılmış, amaç neymiş, ne elde edilmiş... Belki gerçek islam tarihi ile tanışmana vesile olur.

(bu mesajına ayrıca yanıt vermek istedim-senin ayet kalabalığının yanında bize laf mı düşüyor aşk olsun!)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...