Jump to content

Recommended Posts

Bu dogmatikle uğraşmanıza şaşıyorum. Verdiği ayet kendini batırıyor. Neymiş? "Savaşa neden olmayın, namazı kılın, zekatı verin" miş! Bu kepazeliğin ele alınır yanı var mı yahu? Namaz kılmamak, zekat vermemek, yani müslüman olmamak savaş nedeni!!! E biz ne söyledik? İslamın her yana saldırmasının tek nedeni müslüman değiller diye herkesi yağmalamak, öldürmek, köle yapmak.

Kendi ayağıyla gelip foseptik çukuruna düşmek işte bu! Ayet savunacağım derken ayetin kepazeliğini ortaya dökmek! Bu dogmatik kişide nasıl bir yüz var anlamadım! Manda derisi olsa utancından kızarırdı! Dogmatik olmak nasıl bir akıl hastalığıdır, apaçık örneği! Foseptik çukuruna düşüyor, hâla konuşuyor.

Dogmatik olmak kadar kepaze bir durum bilmiyorum.

Bazen şöyle düşünüyorum. Ateist forum yerine 15 tane islami siteye üye olup, çürütme mücadelesini o platformlarda versek, eminim insanlık için çok daha büyük iyilik yapmış, yüzlerce kişiyi uyandırmış olurduk! Lakin ben Levia'nın bu pazarda ne satmak istediğini anlayabilmiş değilim.

tarihinde estrelland tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 164
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

@ estrelland. Hepisine cevaplar yazdim, bir yigin seyler yazmissin. Az vaktim musait olunca, nokta nokta tekrar cevap yazacagim. Saygilar.

not. : Yeni bir iddian oldugu için, simdilik, benu Mustelik gazvesini Muhammed'in sebepsiz tertipledigi iddiani duzeltelim.

"Huzaâ kabilesinden Benî Müstâlik oymağının reisi Hâris bin Ebî Dırar, kabilesiyle birlikte etrafta sözünü geçirdiği bir kaç Arap kabilesini daha bir araya toplayarak Medine`ye, Müslümanların üzerine yürümeye hazırlanıyordu. Böyle bir hazırlığın olduğu haberi Medine`ye ulaştı. Muhammed, önce haberin doğruluk derecesini öğrenmek istiyordu. Bu maksatla, Ashabtan Büreyde bin Husaybe`l-Eslemî`yi vazifelendirdi. Büreyde, Benî Müstalık yurduna gidecek ve durumu öğrenecekti. Büreyde, Medine`den ayrılmadan önce,Peygambere, onları şüphelendirmemek ve kendini muhafaza etmek gayesiyle hakikata muhalif beyanda bulunup bulunamayacağını sordu. Resûl gerektiğinde böyle hareket edilebileceği müsâadesini verdi.Büreyde, Müstalıkoğullarının yurduna vardı. Onlardan biriymiş gibi davrandı ve şöyle dedi: "Ben, sizdenim. Şu adam [Peygamber> için derlenip toplandığınızı işittim. Ben de kavmimden bana itâat edenlerle size katılmak istiyorum. Onların [Müslümanların> kökünü kazıyıncaya kadar işbirliği

yapalım ! "Benî Müstalıkların reisi Hâris bin Ebî Dırar, "Biz de, bu iş için hazırlanıyoruz. Bize katılmakta acele et !" dedi. Büreyde, "Şimdi hayvanıma atlar ve kavmimden büyük bir toplulukla yanınıza gelirim" diyerek oradan ayrıldı. (Tabakât, 2:63; İnsanü`l-Uyûn, 2:584)

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

@ estrelland. Hepisine cevaplar yazdim, bir yigin seyler yazmissin. Az vaktim musait olunca, nokta nokta tekrar cevap yazacagim. Saygilar.

not. : Yeni bir iddian oldugu için, simdilik, benu Mustelik gazvesini Muhammed'in sebepsiz tertipledigi iddiani duzeltelim.

"Huzaâ kabilesinden Benî Müstâlik oymağının reisi Hâris bin Ebî Dırar, kabilesiyle birlikte etrafta sözünü geçirdiği bir kaç Arap kabilesini daha bir araya toplayarak Medine`ye, Müslümanların üzerine yürümeye hazırlanıyordu. Böyle bir hazırlığın olduğu haberi Medine`ye ulaştı. Muhammed, önce haberin doğruluk derecesini öğrenmek istiyordu. Bu maksatla, Ashabtan Büreyde bin Husaybe`l-Eslemî`yi vazifelendirdi. Büreyde, Benî Müstalık yurduna gidecek ve durumu öğrenecekti. Büreyde, Medine`den ayrılmadan önce,Peygambere, onları şüphelendirmemek ve kendini muhafaza etmek gayesiyle hakikata muhalif beyanda bulunup bulunamayacağını sordu. Resûl gerektiğinde böyle hareket edilebileceği müsâadesini verdi.Büreyde, Müstalıkoğullarının yurduna vardı. Onlardan biriymiş gibi davrandı ve şöyle dedi: "Ben, sizdenim. Şu adam [Peygamber> için derlenip toplandığınızı işittim. Ben de kavmimden bana itâat edenlerle size katılmak istiyorum. Onların [Müslümanların> kökünü kazıyıncaya kadar işbirliği

yapalım ! "Benî Müstalıkların reisi Hâris bin Ebî Dırar, "Biz de, bu iş için hazırlanıyoruz. Bize katılmakta acele et !" dedi. Büreyde, "Şimdi hayvanıma atlar ve kavmimden büyük bir toplulukla yanınıza gelirim" diyerek oradan ayrıldı. (Tabakât, 2:63; İnsanü`l-Uyûn, 2:584)

Konuyu çarpıtacak yeni bir hamlede bulunma. Çünkü benim yeni bir iddiam yok. Güvenilir kaynaklarda ne yazıyorsa önüne koydum. Bir iddia yakaladı isen, muhatabı ben değilim kaynaktaki kişi ya da kurumlar. Onlara dönüş yapacak, onlara doğrusunu bildireceksin.

Konu tek tek seriyyeler ve onların düzeltimi vs. değil.

Konu belli.

İspat istedin, kaynak istedin, hepsini tek bir örnek üzerinden yazdım.

İspatlanan konular:

1. Ayetler kuranda karışık sıralama içindedir. Her bir ayetin dayandığı yaşanmış bir sosyolojik olay vardır.

2. Muhammed ölümüne kadar geçen sürede gayet sistematik bir şekilde savaşmıştır.

3. Muhammed sadece savaşmamış, başkalarını komutan tayin etmek suretiyle, 60'tan fazla seriyye, gazve, gaza gibi savaşta dolaylı ya da doğrudan rol oynamıştır.

EĞER VAKTİNİ YAZDIĞIM SERİYYE İLE İLGİLİ HATA AYIKLAMAK İÇİN AYIRACAKSAN, KAYNAK DİYANET İŞLERİNİN İSLAM ANSİKLOPEDİSİ. BULDUĞUN YANLIŞI BİR DİLEKÇE YA DA MAILE YAZ VE DİYANETE BİLDİR, DÜZELTSİNLER. ANSİKLOPEDİNİN KONU CİLDİNİ YENİDEN BASIP YAYINLASINLAR. SEN DE HAYIR İŞLEMİŞ OLURSUN.

tarihinde estrelland tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
LEVİA'NIN ISRARLA SÜRÜKLEDİĞİ SAÇMALIĞI (NAZARIMDA SAÇMALIK) TEK BİR MESAJLA TOPARLIYOR VE KENDİ ADIMA NOKTAYI KOYUYORUM. NE YAPTIĞIMA YABANCI KALINMAMASI AMACIYLA ŞÖYLE ÖZETLEYEYİM LEVİA'YA YA ÜÇ KONUDA İTİRAZIM OLDU:1. SAVAŞ AYETLERİNİ KARIŞIK PAYLAŞMAN KARIŞIKLIKTAN BAŞKA BİR İŞE YARAMAZ, OLAYLAR İLE NEDEN SONUÇ İLİŞKİSİ VARDIR, DEDİM.. CEVAP OLARAK "KURAN YAPISALDIR, KARIŞIK DEĞİLDİR" DEDİ.
1. Sana, yukarda da ifade ettigim gibi, elimizdeki Kuran, San'ada kesfolunan birinci hicri asrin ilk yarisina ait elyazmalariyla resm yapisinda birebir saptanmistir. 2. Michel Cuypers, Kuranin ayetlerinin manalarinin düzensiz ve tertipsiz görünümünün sonradan düzenlenme görüntü vermesinin yanlis oldugunu yanlislanabilir olarak sure sure saptamistir. 3. Surelerin iç-tertibi içiçe simetrilerini sami belagat yöntemiyle tespit etmistir. 4. Bu simetriler Taberi ve daha sonraki tefsir kitaplarinda tamamen unutulmus olup, bilinmemesi görünmektedir. 5. Dolayisiyla, bu içiçe simetriler ilk halifelerin, ve Muhammed'in dönemine aittirler. 6. Bu düzeyde simetrilerin, mevcut sabit resm üzerinden iki asir sonra zorlayarak ve bilmeyerek (4.) gerçeklestirmek olanaksizdir. 7. Dolayisiyla, Kuran'in ayetlerinin elimizdeki tertibi Muhammed ve ilk nesil döneminden bu yana aynen kalmistir. 8. Kimi ayetlerin anlami dil kaymasi nedeniyle anlasilmaz olmustur, ve uzmanlar bu bir kaç ayet üzerinde arastirmalarina devam etmekteler. *1
2. MUHAMMED'İN SİSTEMATİK SAVAŞÇI OLMADIĞINI, ONUN ÖLÜMÜNDEN SONRA SAVAŞIN İSLAMDA SİSTEMATİKLEŞTİĞİNİ İDDİA ETTİ. BEN DE 60 KÜSÜR SERİYYE, GAZA, GAZVE İSMİNİ LİSTE OLARAK VERİP OLAYIN VEHAMETİNİ GÖSTERMEK İSTEDİM.
Ben ise sana, bu seriyyelerin, ibn Ishak, ibn Sa'd, Tabari gibi kaynaklarda sistematik olarak detayiyla nakledilmis olduklarini : ve hepsinin Kureys, yandaslari veya Yesrib'e baskin pplanlari olanlara karsi gerçeklestirildiklerini ifade edip, forumda bütün bu verileri kaydetmemin olanaksiz oldugunu ifade ettim. Ve aksini iddia ediyorsa birisi, burada BIR TEK ÖRNEK verip, Muhammed'in en az bir tane seriyye veya gazveyi sebepsiz ve kendi inisyatifiyle yürüttügünü ispat edip, benin bu YANLISLANABILIR IDDIAMI çürütmesini teklif ettim. KIMSE BÖYLE BIR TEK ÖRNEK SUNAMADI. *2
3. SONRA LEVİA BU LİSTEYİ ASMA AMACIMIN DIŞINA ÇIKIP KARŞILARINA ÖLÜ YARALI SAYISI EKLEDİ. BEN DE SERİYYELERDE GAZVELERDE ÖLÜM OLDUĞUNU YAZIYOR KAYNAKLAR DEDİM. KAYNAK LINKLERİ VERDİM. TATMİN OLMADI, İSPAT İSTEDİ.
ON TANE CATISMA OLUP, DIGER SERIYYELERDE KAZAYLA KIMI ÖLENLER OLABILMISTIR : ANCAK BU CIKARTMALAR SALDIRILARA KARSI GERCEKLESMIS OLUP MUDAFAA ESNASINDA OLMUSTUR. *2
TEK BİR MESAJLA ŞU AN VE SON KEZ YANIT VERİYORUM. BU MESAJ LEVİA'YA KARŞI İDDİA ETTİĞİM HUSUSLARI KAYNAKLARI İLE İSPAT ETMEKTEDİR.1. KURAN SAVAŞ AYETLERİ, OLAY OLUP SONRASINDA İNMİŞTİR. NEDEN SONUÇ İLİŞKİSİ VARDIR, FAKAT KURANDA AYETLER KARIŞIK DİZİLMİŞTİR.
Yukarda islendi, *1.
2. MUHAMMED YAHUT ONA DESTEK OLANLAR GAYET AKILLI, HİN ADAMLARDIR. HER ATTIKLARI ADIMI DÜŞÜNEREK, PLANLAYARAK ATMAYA SİSTEMATİK OLARAK DEVAM ETMİŞLERDİR.
Alakasiz ve konu disi.
3. EN UFAK SERİYYE'DE İNSAN ÖLMÜŞTÜR, HATTA MÜSLÜMANLAR ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR. TAKİBEN AYET İNMİŞTİR.
Hayir, ezici çogunlikdaki seriyyelerde düsman kaçmis, sadece kervanlara el konulmustur. Hepsini buraya yapistiracak degilim *2, ancak bir kaç bu abartili iddiayi çürüten örnek verelim :

1-
Sifülbahr seriyyesi
: (Mart- 623- Ramazan ayı) Hamza b. el-Muttalib kumandasında yapıldı. Amaç bir Kureyş kervanını ele geçirmekti. Kureyş ticaret kervanı, içinde Ebu Cehilin de bulunduğu halde Şam’dan Mekke’ye dönerken Kızıldeniz’e yakın yakın bir bölge olan İs mevkiindeki Sifilbahr’e gelmişt. Kervanı koruyan 300 kişi vardı. Çarpışmak için saf bağladıkları anda iki tarafında dostu Mecid b. Amr el Cüheni araya girdi ve arabuluculuk yaparak iki tarafı da çarpışmaktan vazgeçirdi. Hamza ve adamları elleri boş olarak Medine’ye döndüler.

2-
Rabiğ seriyyesi
: (Nisan 623- Şevval ayı) Hac Suresi 39-40 ayetleri ile müslümanlara ilk savaş izni verilmesinden sonra gerçekleşmiştir. Ubeyde b. Haris’in komutasındaki bir süvari birliği tarafından Ebu Cehilin oğlu İkrime yönetimindeki Suriye’den dönen bir ticaret kervanına karşı düzenlendi.Kureyşliler 200 kişi idiler. Hicaz’da Rabiği vadisinde Ahya adı verilen bir suyun yanına geldiler. Çarpışmak için saf bağlamadılar ve kılıçlar çekilmedi ama aralarında hafif bir ok atışı oldu. İslam birliği ilk defa burada ok atışı yaptı ve ilk oku Sad b. Vakkas attı. Bu aynı zamanda İslam’ın ilk ok atışı idi.

3-
Zilkade ayında Mikdad İbn Amr komutasında bir kervan baskını
için yola çıkılmış ama kervan daha önce gittiği için bir çatışma olmamıştır.

4-
Harrar seriyyesi
: (Zilkade ayı) Sad b. Vakkas’ın Kureyş kervanına Rabiği seferinde attığı oklar Muhammed’i hayli etkilemişti. Bu baskında Vakkas 20-25 yaşlarındaydı. Harrar’dan geçeceği duyumu alınan bir kervana baskın için Muhammed onu 20 kişilik bu seriyyeye komutan olarak atadı. Bu ufak birlik bu amaçla Harrar bölgesinde pusu kurdu. Ama o kervanın oradan 1 gün önce geçtiğini öğrendiler ve bunun üzerine Medine’ye geri döndüler.

5- ...
*
3
4. MUHAMMED SAVAŞI VE ÖLDÜRMEYİ KÖRÜKLEYEN BİR TUTUM İZLEMİŞTİR.BATN-ı İDAM SERİYYESİ1. Hz. Peygamber’in Mekke’nin fethi için hazırlıklar yaptığı sırada asıl hedefini gizlemek maksadıyla çıkardığı seriye.2. Mekkeli müşriklerin Hudeybiye Antlaşması’ndan sonra müslümanların müttefiki olan Huzâa kabilesine baskın yaparak antlaşmayı bozmaları üzerine Hz. Peygamber Mekke’ye bir sefer düzenlemeye karar verdi.3. Ancak kan dökmemek ve düşmanı hazırlıksız yakalamak için bu kararını gizli tuttu ve sefer konusunda düşmanı yanıltmak gayesiyle, Mekke-Medine yolu üzerinde ve Medine’ye üç günlük mesafede bulunan Batn-ı İdam’a asıl ordunun keşif kolu mahiyetinde bir seriyye gönderdi (Ramazan 8/Ocak 630).
Mekke ile Bedirden beri savas hali vardi.
(1. 2. 3. PARAGRAFLAR: MUHAMMED’İN EN UFAK BİRLİKLE BİR SERİYYE DÜZENLERKEN DAHİ NE KADAR DÜŞÜNEREK, PLAN VE PROGRAM YAPARAK, EN İNCE AYRINTIYI DİKKATE ALARAK HAREKET GEÇTİĞİNİ GÖSTERİYOR / MÜŞRİKLERLE BİR ANLAŞMA YAPILMIŞ – MÜŞRİKLER ANLAŞMAYI BOZMUŞ-GEREKÇE KABUL EDİLEREK SALDIRI KARARI ALINMIŞ BU DA NEDEN-SONUÇ İLİŞKİSİ)

4. Sekiz sahâbîden oluşan bu seriyyenin kumandanının Ebû Katâde el-Ensârî veya Abdullah b. Ebû Hadred olduğu rivayet edilmektedir. Seriyye Batn-ı İdam’da bulunduğu sırada içlerinden Muhallim b. Cessâme, kendilerine bir müslüman gibi selâm verdiği halde Âmir el-Eşcâî’yi aralarındaki şahsî bir mesele yüzünden öldürmüş, onun haksız yere öldürülmesi üzerine nâzil olan, “Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman -meselelerin- tam açıklanmasını bekleyin. Size -müslümanca- selâm verene, dünya hayatının menfaatini göz önüne alarak “Sen mümin değilsin” demeyin” (en-Nisâ 4/94) meâlindeki âyetle müminler bu çeşit hareketlerden sakınmaları hususunda ikaz edilmiştir. Seriyye görevini yapıp Medine’ye dönerken Zûhuşüb’de Hz. Peygamber’in Mekke üzerine hareket ettiğini öğrenmiş ve Sukyâ’da ona katılmıştır.

(4. PARAGRAFTA MUHAMMED TARAFINDAN KOMUTAN OLARAK GÖNDERİLEN EBU KATADE, KENDİLERİNE MÜSLÜMAN SELAMI (KAYNAKLARDA LA İLAHE… DİYEREK) VEREN AMİR EL-ESCAİ’Yİ ÖLDÜRÜYOR. LEVİA BU SERİYYE’NİN KARŞISINA “O” (SIFIR ÖLÜM) YAZMIŞTI. BURADA HER NE KADAR “KİŞİSEL HUSUMET” NEDENİ İLE DENSE DE, TÜM KAYNAK VE HADİSLER TARANDIĞINDA VE AYETE BAKILDIĞINDA BUNUN HİÇ DE ÖYLE OLMADIĞI, YOK YERE, O GÜNÜN ŞARTLARINDA KOMUTAN YETKİSİNİ ŞAHISLARIN KÖTÜYE KULLANDIĞI HATTA MÜSLÜMAN OLDUĞUNU SELAMIYLA İFADE EDEN KİŞİ YA DA KİŞİLERİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ GÖRÜLÜYOR. KİŞİSEL HUSUMET NEDENİYLE ÖLDÜRMÜŞ OLSA NEDEN AYET İNSİN? ADAM NEDEN PİŞMAN OLSUN? NEDEN MUHAMMED FENA HALDE KIZIP, AYETLE DURUMU KURTARSIN VE ADAMI BAĞIŞLASIN? DEMEK Kİ MÜSLÜMAN MÜSLÜMANI DAHA O GÜNLERDE ÖLDÜRÜYORDU Kİ…………..!!!!!!!! TAKİBEN AYET İNMİŞ (en-Nisâ 4/94))

Temelsiz bir iddia : *2
name='estrelland' timestamp='1398887598' post='1164813']AYRICA ELMALI’NIN TEFSİRİNDE NİSA 94 İNİŞ NEDENLERİNİN AÇIKLAMALARINI TAKİBEN ŞÖYLE BİR PARAGRAF VAR ÖZET MAHİYETİNDE:[/b]Buhari ve Müslim'de rivâyet olunduğu üzere Selim oğullarından bir adam sahabeden bir kaç zata rastlamış, yanında davar da varmış, selam vermiş, onlar da bu selamı korunmak için verdi demişler ve onu öldürmüşler, davarını almışlar. Hz. Peygambere gitmişler, bu âyet indirilmiş. İşte bu olayların her biri âyetin iniş sebebi olmak üzere rivayet edilmiş ve aralarında bir çelişki bulunmamış olduğuna göre deniliyor ki, âyetin indirilmesinin esas sebebi bu olayların birbirine yakın bir zaman içinde birden fazlası olmuş ve herkes kendi olayını sebep bilmiştir.(EN KÜÇÜK SERRİYEDE DAHİ İNSAN ÖLDÜRÜLÜYOR, ÜSTELİK MÜSLÜMAN MÜSLÜMANI ÖLDÜRÜYOR, ÜSTELİK SAYISI O KADAR ÇOK Kİ BU OLAYLARIN, AYET İLE DURUM KOTARILIYOR. ALINAN MALLAR MUALLAK. ÖLEN ÖLDÜ KALAN SAĞLAR BİZİMDİR HESABI)
*3
MUHAMMEDİN SAVAŞ/SALDIRI SİSTEMATİĞİ/ OLAYLAR SONRASI AYET YAZILMASINA/ÖLDÜR EMİRLERİNE ORTAYA KARIŞIK ÖRNEK RİVAYETLER (kütübi sitte’den):1021 - Abdullah İbnu Avn anlatıyor: "Nâfı'ye yazarak savaştan önce (müşrikleri İslâm'a) davet etme hususunda sordum. Şu cevabı verdi: "Bu İslâm'ın başında idi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Benî Müstalik'e ani baskın yaptı. Adamları gâfıldi, hayvanları su kenarında sulanmakta idi. Savaşabilecekleri öldürdü, kadın ve çocuklarını da esir etti. O gün Cüveyriye (radıyallahu anhâ) validemizi esir almıştı. Bunu bana Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) rivayet etti. Abdullah bu orduya asker olarak katılmıştı." Buharî, Itk 13; Müslim, Cihâd 1, (1730); Ebu Dâvud, Cihâd 100, (2633).
"Huzaâ kabilesinden Benî Müstâlik oymağının reisi Hâris bin Ebî Dırar, kabilesiyle birlikte etrafta sözünü geçirdiği bir kaç Arap kabilesini daha bir araya toplayarak Medine`ye, Müslümanların üzerine yürümeye hazırlanıyordu. Böyle bir hazırlığın olduğu haberi Medine`ye ulaştı. Muhammed, önce haberin doğruluk derecesini öğrenmek istiyordu. Bu maksatla, Ashabtan Büreyde bin Husaybe`l-Eslemî`yi vazifelendirdi. Büreyde, Benî Müstalık yurduna gidecek ve durumu öğrenecekti. Büreyde, Medine`den ayrılmadan önce,Peygambere, onları şüphelendirmemek ve kendini muhafaza etmek gayesiyle hakikata muhalif beyanda bulunup bulunamayacağını sordu. Resûl gerektiğinde böyle hareket edilebileceği müsâadesini verdi.Büreyde, Müstalıkoğullarının yurduna vardı. Onlardan biriymiş gibi davrandı ve şöyle dedi: "Ben, sizdenim. Şu adam [Peygamber> için derlenip toplandığınızı işittim. Ben de kavmimden bana itâat edenlerle size katılmak istiyorum. Onların [Müslümanların> kökünü kazıyıncaya kadar işbirliği yapalım ! "Benî Müstalıkların reisi Hâris bin Ebî Dırar, "Biz de, bu iş için hazırlanıyoruz. Bize katılmakta acele et !" dedi. Büreyde, "Şimdi hayvanıma atlar ve kavmimden büyük bir toplulukla yanınıza gelirim" diyerek oradan ayrıldı. (Tabakât, 2:63; İnsanü`l-Uyûn, 2:584)
1023 - Semure İbnu Cündeb (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Müşriklerin yaşlılarını öldürün, fakat tıfıllarına (şerh) yani henüz tüyü çıkmayanlara dokunmayın." Ebu Dâvud, Cihâd 121, (2670); Tirmizî, Siyer 28, ( 1583).
Zayif hadis. Kontrol için, kirmizi referanslarla suraya bakiniz : http://selefiye.file...-numaralari.pdf
1025 - Nu'mân İbnu Mukarrin. (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birçok gazvelere katıldım. (Şunu gördüm): Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), şafak sökünce, güneş doğuncaya kadar mukâteleyi durdururdu. Güneş doğunca öğle vaktine kadar tekrar mukâteleye geçerdi. Tam öğle vaktinde mukâteleyi durdurur, güneş batıya meyledinceye kadar ara verirdi. Meyledince, ikindi vaktine kadar mukâtele eder, ikindi vaktinde ikindi namazını kılıncaya kadar ara verir, sonra tekrar mukateleye geçerdi. (Ashab) derdi ki: "Bu vakitte (yani güneşin zevali vaktinde) yardım rüzgârları eser, mü'minler namazlarında orduları için dua ederler." Tirmizî, Siyer 46, (1612); Ebu Dâvud, Cihâd 111, (2655); Buharî, Cizye 1.
Bu strateji, saldiriya hazirlanan kabilelere karsi düzenleniyordu : *2 & *3
1029 - Cündeb İbnu Mekîs (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) benim de katıldığım bir seriyye gönderdi. Orduya Benu'l-Mülevvah kabilesine baskın yapılması talimâtını verdi. Yola çıktık. Kedîd nâm mevkiye geldiğimiz zaman el-Hâris İbnu'l-Bersâ el-Leysî ile karşılaştık. Onu yakaladık. Ebu Dâvud, İmâret 137, (1896).
Benu Mülevveh, Kenanilerdendi, Kenaniler Hendekde Kureys ile Yesibi kusatmislardi. tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1001 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"Emîriniz, fâzıl veya fâcir her nasıl olursa olsun, (onun emri altında) cihad etmeniz size farzdır. Ebu Dâvud, Cihâd 35, (2533).
Zayif hadis, bakiniz : http://selefiye.files.wordpress.com/2009/08/hadis-kitaplarinda-gecen-zayif-hadislerin-numaralari.pdf
1003 - İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm.) Mekke'nin fethi günü buyurdular ki:"Artık bu fetihten sonra hicret yoktur. Fakat cihâd ve niyyet vardır. Öyleyse askere çağrıldığınız zaman hemen silah altına koşun!"Buharî, Cihâd 1, 27, 194, Cizye 22, Hacc 43, Cezâu's-Sayd 10; Müslim, İmâret 85, (1353), Hacc 445, (1353); Tirmizî, Siyer 33, (1590); Nesâî, Cihâd 15, (7,146); Ebu Dâvud, Cihad 64, (2480).

1004 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim gazve yapmadan ve gaza yapmayı temenni etmeden ölürse nifaktan bir şube üzerine ölmüş olur."İbnu'l-Mübârek der ki: "Biz bunun Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in sağlığına has bir keyfıyet olduğuna hükmetmiştik." Müslim, İmâret 158, (1910); Ebu Dâvud, Cihâd 18, (2502); Nesâî, Gihâd 2, (6, 8).

...................................

4195 - Büreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm onaltı gazve yapmıştır."Buhari, Megazi 89, 1, 77; Müslim, Hacc 218, (1254), Cihad 147, (1814); Tirmizi, Cihad 6, (1676).

4196 - Müslim'in rivayetinde: "(Büreyde radıyallahu anh) Resülullah'la birlikte onaltı gazveye katıldığını söyler."Müslim, Cihad 146, 147, (1814).

4197 - Yine Müslim'in bir rivayetinde: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ondokuz gazve yaptı, bunlardan sekizinde savaştı" denmektedir. Müslim, Cihad 146, (1819); Buhari, Megazi 87.

4198 - Seleme İbnu'l-Ekva' radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ile birlikte yedi gazve yaptım. Ayrıca çıkardığı seferlerden de dokuzuna katıldım. Bir defasında başımızda Ebu Bekr radıyallahu anh, bir defasında da Üsame İbnu Zeyd radıyallahu anhüma vardı." Buhari, Megaazi, 87; Müslim, Cihad 148, (1815).

BUNLARLA SADECE ISLAMDA SAVAS OLDUGUNU GÖSTERMEKTESIN, BUNU INKAR EDEN OLMADI. ANCAK MÜDAFAA ICIN OLUR. GÖRDÜK.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben ise sana, bu seriyyelerin, ibn Ishak, ibn Sa'd, Tabari gibi kaynaklarda sistematik olarak detayiyla nakledilmis olduklarini : ve hepsinin Kureys, yandaslari veya Yesrib'e baskin pplanlari olanlara karsi gerçeklestirildiklerini ifade edip, forumda bütün bu verileri kaydetmemin olanaksiz oldugunu ifade ettim. Ve aksini iddia ediyorsa birisi, burada BIR TEK ÖRNEK verip, Muhammed'in en az bir tane seriyye veya gazveyi sebepsiz ve kendi inisyatifiyle yürüttügünü ispat edip, benin bu YANLISLANABILIR IDDIAMI çürütmesini teklif ettim. KIMSE BÖYLE BIR TEK ÖRNEK SUNAMADI.

ON TANE CATISMA OLUP, DIGER SERIYYELERDE KAZAYLA KIMI ÖLENLER OLABILMISTIR : ANCAK BU CIKARTMALAR SALDIRILARA KARSI GERCEKLESMIS OLUP MUDAFAA ESNASINDA OLMUSTUR.

Bunlara yüz adet örnek sunuldu.

Problem şu ki, Muhammed'i savunmak için okuduklarınızı anlamamaya çaba gösteriyorsunuz. Anlarsanız, mazallah dinden çıkarsınız diye korkuyor olabilirsiniz. Merak etmeyin, Muhammed'den daha müslüman olan birine birşeycikler olmaz.

Anlamamak üzerine çaba gösterdiğiniz detayı yeniden verelim, belki sizin kafanıza girmez ama başkalarının gözünü açabilir.

4gT2b.jpg

Muhammed'in olayı budur.

Muhammed'in zırvalarına inanmayanlar onun düşmanıdır. Düşmana saldırmak için Muhammed'in bahanesi sınırsızdır. Hiçbirşey bulamazsa, kuranda defalarca sözünü ettiği gibi Allaha ve peygamberine savaş açıyorlar der, en yakındaki yerleşim yerini basar. Yukardaki karikatürdeki olayın pek çok benzeri zaten https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_expeditions_of_Muhammad listesinde verilmiştir.

Muhammed narsisisttir. Onun zırvalarına inanmayan, onun iktidarını tanımayan herkes ölümü hakeder.

1400 yıl sonra hala bu pisliğe inananlar da: ama sebepsiz değildi, kendini savuna savuna arap yarımadasını ele geçirmekte haklıydı, bizans imparatorluğuna bile kendini savunmak için "müslüman olun yoksa gebertirim" diye mektup yazmıştı, derler.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

@ bir-akil. Seriyyenin adini ver, biz henuz göremedik. Bin defa ayni demagojiden hala uzanmadin mi ? BIR TANE ÖRNEK ?

Muhammed bir tane olsun seriyyeyi sebepsiz, kendinden yapmissa BIR TANE ÖRNEK VER.

Surekli "bin tane örnek verdik" diyorsun, sana "bir tane as" diyorum : eger kendi iddiana inaniyorsan, buraya as bir tane de görelim ? Asamassin, çunku YOK.

Saygilar.

not. : Kendi iddiana inaniyormusun ? Bence hayir. Buna inanman bir sey, bunu ISPAT etmenin yolunu sana gösterdim : bir tane sebepsiz seriyye örnegi vermen. Sen bundan emin olabilirsin, ama bunu ispat etmek için bir tane olsun örnek verebilmelisin.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Duzenli seriyyeler olmus, demek kasit var mantigi saçma. Mekke'de butun Arap putlari vardi, ve musrikler yeni dinden çok rahatsizlardi. Bu olaylar ikinci Bedir'den sonra bir çok kabilenin Kueryse destegi veya bazen de bireysel çapalari ile saldirma projeleri nedeniyle bastirmalardan ibarettir. Bu aklen de öngörulebilinir zaten, Yesrib kalkip yuz tane kabile ile çatismayi göze alamazdi. Muhammed Yesribe karsi saldiri planlari alinca, casus gönderip aslini arastirmasi da bunu hatirlatiyor. Gereksiz dusman edinmek ciddi sorun olustururdu. Maide suresinde "Her ne zaman onlar savaş çıkarmak için bir yangın tutuşturdularsa Allah onu söndürdü" (Maide, 5:64) ayeti, en son sure olmasi nedeniyle bunu muhur gibi dogrulamaktadir zaten.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazen şöyle düşünüyorum. Ateist forum yerine 15 tane islami siteye üye olup, çürütme mücadelesini o platformlarda versek, eminim insanlık için çok daha büyük iyilik yapmış, yüzlerce kişiyi uyandırmış olurduk! Lakin ben Levia'nın bu pazarda ne satmak istediğini anlayabilmiş değilim.

Müslümanların forumunda özgürlük yok ki? Anında atarlar. Bu forumdaki özgürlük gereğinden bile fazla. Şu yukardaki laf anlamaz dogmatik gibilerin keyfince forumu kirletmesine, çöplük bilgilerle doldurmasına izin veriliyor. Bu kişi kesinlikle bir sahtekar. Avatarını yem olarak kullanan bir yalancı. Bu ülkenin Bursa Nilüfer belediyesinin twitter hesabına "mrb nbr evli misin" diye mesaj atan salaklarla dolu olduğunu iyi biliyor. Geri zekalı Nilüfer'i görünce belediyesine filan bakmadan dalıyor! :D

Bu halka ne oluyorsa hepsi az bile oluyor. Bunlardan bir şey beklediğimiz için değil, biz gerçeği dokuz köyden de kovulsak onuncu köyde hiç değiştirmeden, kıvırmadan söyleyecek bir yapıda olduğumuz için gerçekleri, sadece gerçekleri söylüyoruz.

Bunlar İsrail komandolarının otomatik silahlarla koyun gibi doğradığı dogmatiklerin şehit olduklarını zannedip İsrail'in itfaiye hortumuyla kan göllerini yıkayıp gönderdiği gemiyi törenle karşılamaktan utanıp sıkılmayan zeka özürlüler. Bunların dokuzu değil, doksanı, dokuz yüzü, dokuz bini, dokuz milyonu telef olsa değişmez. Bunlar dogmatik...

Link to post
Sitelerde Paylaş

@ bir-akil. Seriyyenin adini ver, biz henuz göremedik. Bin defa ayni demagojiden hala uzanmadin mi ? BIR TANE ÖRNEK ?

Muhammed bir tane olsun seriyyeyi sebepsiz, kendinden yapmissa BIR TANE ÖRNEK VER.

Surekli "bin tane örnek verdik" diyorsun, sana "bir tane as" diyorum : eger kendi iddiana inaniyorsan, buraya as bir tane de görelim ? Asamassin, çunku YOK.

Saygilar.

not. : Kendi iddiana inaniyormusun ? Bence hayir. Buna inanman bir sey, bunu ISPAT etmenin yolunu sana gösterdim : bir tane sebepsiz seriyye örnegi vermen. Sen bundan emin olabilirsin, ama bunu ispat etmek için bir tane olsun örnek verebilmelisin.

Ne yazık ki, ya müslümanlık yaparak geçiştirmeye çalışıyorsunuz, ya da kafanız gerçekten almakta zorlanıyor.

Saldırıların sebebi tabii ki vardır. Kimi yağma için, kimi iktidarını yaymak için.

Ama öne sürdüğü sebepler ise:

- Allah ve peygamberine inanmayarak bozgunculuk yaptılar

- Karikatürde olduğu gibi, karşı taraf bunları dövsün veya veya öldürsünler diye bir iki adamını pislik çıkartmaya gönderir ki ardından intikam baskını yapabilsin

vb.

Örnek diyorsunuz, 100 tane örnek olan listeyi veriyoruz. Bunu da bin tane örnek olarak algılıyorsunuz, çünkü listeye bakmıyorsunuz. Listede sayıyla 100 tane örnek var. Yani zaten derdiniz örnekleri okumak, birşeyler öğrenmek değil, bizlerin sabrını ve enerjisini tüketmeye çalışmak. Bu olmayacak. Bizler bedevilerin onursuzluğunu, yalancılığını, insanlıktan çıkmışlığını bilmez miyiz sanırsınız? Bu yazıları sizi ikna etmek için değil, sizin gibilerin insanların kafalarını bulandırmamanız için başkalarına yazarız.

Gene hani örnek diyorsunuz. Alın size örnek: Bedir yağması. Ama onlar müslümanların mallarıydı yalanına sarılacaksınızdır.

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Al-i İmran Suresi|ebu davud|İbnu Abbas|

Resulullah (sav), Bedir savaşında Kureyş'i yendikten sonra Medine'ye döndüğü zaman Yahudileri toplayarak onlara: "Kureyş'in başına gelen musibet size de gelmeden Müslüman olun" dedi. Onlar cevaben: "Ey Muhammed, Kureyş'ten savaşmasını bilmeyen toy bir grubu mağlub etmen sakın seni aldatmasın. Şayet bizimle savaşacak olursan bizim kimler olduğumuzu öğrenecek ve bizim gibisiyle hiç karşılaşmadığını anlayacaksın!" dediler. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi: "(Habibim), O (Yahudi) kafirleri ne de ki: Yakında mağlub olacaksınız ve (toptan) cehenneme sürüleceksiniz. O, ne kötü yataktır, (Bedir muharebesinde) karşılaşan iki grub hakkında sizin için muhakkak bir ibret vardı. (Onlarda n) bir grub Allah yolunda dövüşüyordu, diğeri ise kafirdi" (Al-i İmran, 12-13). |Ebu Davud, Harac 22 (3001)|514

Meğer mesele mallarına el konulması falan değilmiş? Şaşırdık mı? Biz bedevi miyiz ki şaşıralım? Muhammed'in ne mal olduğunu bilmiyor muyuz?

HACC VE UMRE BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'ın Hacc Ve Umresi|tirmizi|Cabir|Resulullah (sav), (üç kere hacc yaptı. Şöyle ki): Hicret etmezden önce iki, hicretten sonra da bir hacc ve bununla birlikte bir umre yaptı. Bu hacc sırasında (Medine'den) altmış üç deve sevketti. O sırada Hz. Ali (ra) Yemeniden geldi, [beraberinde, Resulullah (sav)'ın kestiği kurbanların] geri kısmı da vardı. Bunl ar arasında (Ebu Cehl'e ait olup Bedir Savaşanda ganimet olarak alınan) burnunda gümüş halka bulunan deve de vardı. Resulullah (sav) hepsini kesti. Resulullah (sav) her deveden bir parça alınm asını emretti. Bunlar (bir kapta) pişirildi. Efendimiz suyundan içti. |Tirmizi, Hacc 6, (815)|1577

Ama onlar müslümanların mallarıydı :''''''''''(((((((((((((((((((

Alt kısım da bonus. Arslan yürekli Muhammed'in gazvesi de böyle oluyor.

GAZVELER BÖLÜMÜ|Gazveler - Bedir|rezin|Ali|Bedir savaşı başlayınca bir miktar savaştım. Sonra Resulullah (sav)'ın yanına geldim. Ne yaptığına bakmak istiyordum. Secde etmiş, şöyle diyor buldum : "Ey hayy (diri) olan, ey kayyum olan (kainatı ayakta tutan) Allahım, rahmetinle sana sığınıyor yardımım taleb ediyorum!" Oradan aynlıp tekrar bir miktar daha savaştım, tekrar geldim, o hala secde halinde idi ve: "Ey hayy olan, kayyum olan Allahım, rahmetinle sana sığınıyor, yardımını taleb ediyorum!" diyordu. Ben tekrar döndüm savaşmaya gittim. Bir müddet sonra yine geldim. Hala aynı halde devam ediyordu. Allah zafer verinceye kadar bu halde devam etti. [Rezin tahric etmiştir, İbnu Hacer, Hakim ve Nesai'nin rivayet ettiğini belirtir. (Fethu'l-Bari 8, 291).] |Rezin|423

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın yalanlar şatosu tarihine bit kadar önem vermeye gerek yok. Bu yalanlara harcanacak bir dakikaya bile yazıktır. Olay tamamen belli: Yarımadayı soykırımla Araplaştırmak ve tüm kaynakları ele geçirmek için bir din yaratmışlar. Bu dine lazım olan peygamber ve kitabı da yaratmışlar. Sıfırdan veya eklemeyle, bunun bir önemi yok.

İnançları farklı diye her yere, herkese saldırmışlar. Öldürmüş, yağmalamış, köleleştirmiş, soykırımla amaçlarına ulaşmışlar. Bu hep böyle olur tarihte. Gücü elinde toplayıp yağmacıları bir araya getiren ve ordu kuran, sömürge imparatorluğu kurar. Söz konusu yarımadada olan da bu, başka hiç bir şey değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@ bir-akil. Bedir çatismasinin, Muhammed'in Bedirde mal-mulk, hatta es ve evlatlarini geride birakip diyar diyar kaçiran Kureys kervanlarina baskin duzenlemesi sonrasinda, kendi canlari da yaninca Kureysin silah kaldirmasi sonucunda baslamistir. Senin esini, arabani, evini alip kovsalar, sen herhalde : tamam abi, sen buyuksun diyecektin. Bu olmaz. Elbette haklarini geri alacaklardi. Bunu anlamamak, sadece taragirlik. Hakkaniyet böyle dusunmeye imkan asla vermez.

Muhammed her çikartmayi, sadece saldiri veya saldirma projesi olan kavimlere karsi yönetmistir. Benim bu yanlislanabilir ifadem bilimseldir : aksini iddia eden varsa, burada bir tanecik aksi örnekle, Muhammed'in kendinden, hiç saldiri veya projesi olmayan bariscil bir kavim ile çatisma örnegi sunsun. Sunamazlasa, ki böyle bir sey yok, o halde bunun dogrulugu, kimilerinin önyargilarina da uymasa sabittir, ve denetlenebilir bir yanlislanabilir bilimsel gerçektir. Saygilar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@ bir-akil. Bedir çatismasinin, Muhammed'in Bedirde mal-mulk, hatta es ve evlatlarini geride birakip diyar diyar kaçiran Kureys kervanlarina baskin duzenlemesi sonrasinda, kendi canlari da yaninca Kureysin silah kaldirmasi sonucunda baslamistir. Senin esini, arabani, evini alip kovsalar, sen herhalde : tamam abi, sen buyuksun diyecektin. Bu olmaz. Elbette haklarini geri alacaklardi. Bunu anlamamak, sadece taragirlik. Hakkaniyet böyle dusunmeye imkan asla vermez.

Muhammed her çikartmayi, sadece saldiri veya saldirma projesi olan kavimlere karsi yönetmistir. Benim bu yanlislanabilir ifadem bilimseldir : aksini iddia eden varsa, burada bir tanecik aksi örnekle, Muhammed'in kendinden, hiç saldiri veya projesi olmayan bariscil bir kavim ile çatisma örnegi sunsun. Sunamazlasa, ki böyle bir sey yok, o halde bunun dogrulugu, kimilerinin önyargilarina da uymasa sabittir, ve denetlenebilir bir yanlislanabilir bilimsel gerçektir. Saygilar.

mekkenin SALDIRMA PROJESİ mi vardı ? :D

mekkeden ayrıldı medineye gitti sonra gelip mekkeyi aldı ? :D kabedeki mekkelilerin kutsallarını YOK SAYDI tanrılarını kırıp kırıp attı ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

@ bir-akil. Bedir çatismasinin, Muhammed'in Bedirde mal-mulk, hatta es ve evlatlarini geride birakip diyar diyar kaçiran Kureys kervanlarina baskin duzenlemesi sonrasinda, kendi canlari da yaninca Kureysin silah kaldirmasi sonucunda baslamistir. Senin esini, arabani, evini alip kovsalar, sen herhalde : tamam abi, sen buyuksun diyecektin. Bu olmaz. Elbette haklarini geri alacaklardi. Bunu anlamamak, sadece taragirlik. Hakkaniyet böyle dusunmeye imkan asla vermez.

Böyle bir olay olmamıştır.

Muhammed'in yanında takılıp, Muhammed hicret kararı aldığında siz gidin ya ben burda kalcam diyenler olmuştur.

Yani müslümanların evlerine, mallarına en konup kovulması da gene müslüman yalanıdır.

Muhammed'in kötü muamele görmüş olması olasıdır. Muhammed sabah akşam adamların tanrılarına sövüp dururken, bunun olmaması beklenemez.Muhammed'le beraber onun gibi davrananlar da elbet bundan nasibini almış olabilir. Fakat insan gibi durmayı, başkasına karışmadan yaşamayı bilmeyenler Müslümanlardır. Bunun karşılığında hor görülmeleri de normaldir. Fakat evlerinden kovulmaları, mallarına el konulması kısmı yalandır. Çünkü inandıkları halde geride kalanların herhangi bir mağduriyeti olmamıştır.

Muhammed, koruması olan amcası öldüğü için, artık kimseyi de kendine inandıramadığı ve elindekileri kerizleri de yitirmemek için Mekke'yi terkeder. Kendisine inananları ailelerinden ayırmadığı sürece, kendine sıkıca bağlayamayacağını ve onları da kaybedeceğini bilir.

Dünyaca ünlü laftır. Kimse kendi köyünde peygamber olamaz. Bu yüzden dünyadaki tüm başarılı peygamberler, kaçınılmaz olarak bu yolu izler. Kendi köyünde inandıracağı keriz kalmayınca, kendini yola vurur.

Kendi ile gelen kerizler, tek yol göstericileri o olduğ için, ona daha sıkı bağlanırlar. Bu sayede, gittikleri yerde de peygamberin sadık hizmetkarları olarak hem yeni insanları kandırmada rol oynar, hem de onu koruyucu ve kollayıcı olarak bulunurlar.

Jim Jones. Kendine inanan kerizleri bir çiftliğe toplar, ailelerinden kopartır ve yeni insanları bu kerizler sayesinde kandırmaya devam eder. Kerizleri o kadar büyülemiştir ki, onları topluca zehir içerek intihar ettirmiş ve kendisi de silahla intihar etmiştir.

Adnan. Kerizlerini malikanesinde toplar. Yeni kerizleri, eski kerizleri sayesinde ağına düşürür. Kerizleri, aynı zamanda onun kollayıcısı, Harun Yahya kimliğinin finansörü ve içerik sağlayıcısı, ağına düşürecekleri arayıp bulucusu vs olarak çalışır.

Muhammed. Malumunuz.

İnanıp yurtlarından göçenler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda savaşanlar, bunları yer-yurt sâhibi edip barındıranlar ve yardımda bulunanlarsa işte bunlar, mîrasta birbirlerinin velîleridir. İnandıkları halde yurtlarından göçmeyenlere gelince, göçünceye dek onların mîraslarında bir hakkınız yoktur. Dine ait bir hususta sizden yardım isterlerse, aranızda bir ahit bulunan topluluğa karşı olmamak şartıyla onlara yardım etmeniz gerektir ve Allah, ne yaparsanız hepsini de görür.

slim, Rıda' 49, (1464); Ebu Davud, Nikah 39, (2136); Nesai, Nikah 1, (6, 54)|748

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Ahzab Suresi|tirmizi|Ümmü Hani|Resulullah (sav) beni istemişti. Kendisine özür beyan ettim, özrümü kabul etti. Sonra Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi: "Ey Peyg amber! Mehirlerini verdiğin zevcelerini ve Allah'ın sana ganimet (olarak nasib) ettiklerinden sağ elinin malik olduğu kadınları, seninle beraber (Medine'ye) hicret eden amcanın kızlarını, hala nın kızlarını, dayının kızlarını, teyzenin kızlarını, bir de eğer mü'min bir kadın kendisini Peygamber'e bağışlayıp da eğer Peygamber de nikahla almak isterse onu (fakat bu sonuncusunu) diğer mü'minlere değil, yalınız sana has olmak üzere senin için helal kıldık." (Ahzab, 50). Ümmü Hani (ra) devamla der ki: Bu ayet üzerine (kendi kendime): "Ben Resulullah (sav)'a helal kılınmadım, çünkü hicret etmedim, ben Fetih günü hürriyeti bağışlananlardanım" dedim." |Tirmizi, Tefsir, Ahzab (3211)|749

TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR|Tegabün Suresi|tirmizi|İbnu Abbas|"Ey iman edenler, eşlerinizin evlatlarınızın içinde hakikaten size düşman olanlar da vardır. O halde onlardan sakının." (T eğabün 14) mealindeki ayet hakkında şu açıklamayı yaptı: "Bu hitaba maruz kalan kimseler bir kısım Mekkeli erkeklerdir. Bunlar, hicret ederek Hz. Peygamber (sav)'e gelmek isterler, fakat kadın ve çocukları kendilerini terketmelerini istemeyerek hicretlerine mümanaat etmişlerdir. Bu kimseler bilahare hicret edip gelince, halkın, din hususunda çok şey öğrenmiş olduğunu görürler. Bunu n üzerine (kendilerinin önceden hicret etmelerine mani olan) zevce ye evlatlarını cezalandırmak istediler. Bu hal karşısında Cenab-ı Hakk mezkur ayeti inzal buyurdu." |Tirmizi, Tefsir, Teğabün , (3314)|836

Hicret kovulma üzerinedir, mallarına el konulmuştur yalanını yine kendi kaynaklarınız ortaya çıkartıyor. Hicret, peygamberin keriz kaynakları kurumasın diyedir. Son hadis hele ki asıl meseleyi tam olarak ortaya koyuyor. bilahare hicret edip gelince, halkın, din hususunda çok şey öğrenmiş olduğunu görürler. Görünüyor ki, Muhammed açıkça ben gidiyorum, dini bilmek isteyen arkamdan gelsin diyerek kerizlerini ailelerinden uzaklaştırmaya ve beyinlerini izole bir ortamda yıkamaya çalışmıştır.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Mekke'nin saldiri projesi yoktu. Saldirip eziyordu. Önce Habesistana kaçistilar, sonra Yemende soluk buldular. Geride fakir olup kaçacak imkan bulamayan karsesler, esler, çocuklar biraktilar, evlerini mallarini biraktilar. Muhammed onlar saldirmadan önce hiç putlara hakaret etmedi, sadece onlara tapinmanin gereksiz oldugunu savundu. Ne zaman savas kizisti, ve putlar nedeniyle kan dökuldu, Muhammed o zaman putlari yok ettirdi. Ama onlara hakaret etmeyi surekli yasakladi, çunku insanlarin onlara bagliligini bilmekteydi.

(Enam, 6:108) : "Allah'tan başka tapdıklarına (putlarına) sövmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allah'a söverler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini câzip gösterdik. Sonunda dönüşleri Rablerinedir. Artık O ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir."

Link to post
Sitelerde Paylaş

@ birakil. (Nisa, 4:98) : "Kendilerine yazık eden kimselere melekler, canlarını alırken : "Ne işde idiniz !" dediler. Bunlar : "Biz yeryüzünde çaresizdik" diye cevap verdiler. Melekler de : "Allah'ın yeri geniş değil miydi ? Hicret etseydiniz ya !" dediler. İşte onların barınağı cehennemdir; orası ne kötü bir gidiş yeridir. Erkekler, kadınlar ve çocuklardan (gerçekten) âciz olup hiçbir çareye gücü yetmeyenler, hiç bir yol bulamayanlar müstesnadır. İşte bunları, umulur ki Allah affeder; Allah çok affedicidir, bağışlayıcıdır."

Bunun sebebi oradaki iskenceler nedeniyle, imkani oldugu halde Mekke'den kaçmayip dinden geri dönup ölenlere yönelikdi. Ayetler çok açiklar bu konuda.

Burada illa ki Muhammed'e hicret emredimiyor, hatta Habesistanda olanlar çok o sirada. Ve "yeryuzu genis" ifadesi senin yorumunu yanlisliyor. Sevgiler.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Mekke'nin saldiri projesi yoktu. Saldirip eziyordu. Önce Habesistana kaçistilar, sonra Yemende soluk buldular. Geride fakir olup kaçacak imkan bulamayan karsesler, esler, çocuklar biraktilar, evlerini mallarini biraktilar. Muhammed onlar saldirmadan önce hiç putlara hakaret etmedi, sadece onlara tapinmanin gereksiz oldugunu savundu. Ne zaman savas kizisti, ve putlar nedeniyle kan dökuldu, Muhammed o zaman putlari yok ettirdi. Ama onlara hakaret etmeyi surekli yasakladi, çunku insanlarin onlara bagliligini bilmekteydi.

(Enam, 6:108) : "Allah'tan başka tapdıklarına (putlarına) sövmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allah'a söverler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini câzip gösterdik. Sonunda dönüşleri Rablerinedir. Artık O ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir."

alala ? mekke ne zaman SALDIRMIŞ da ezmiş ?

ilk saldıran MÜLÜMANLAR oldular MEKKELİLERE BEDİR de mekkelilerin KERVANINI basıp yağmaladılar :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allaha sövülmesi müslümleri ürperttiği için buna yol açmamaya çalışıyorlardı. "Sizin allahınızın taaa..." diye başlayan bir cümle müslümlerin aklını çıkarır. Buna dayanamazlar. O yüzden putlara sövme yasaklanmıştır. Ama putlara tapanlara hakaretler diz boyudur. Putlara bir şey denmedi yalanını başta kuran çürütür. Çünkü bu kitabın bir putları aşağılama, onlara tapmayı hakaretlere boğma manifestosu olduğunu okuyan herkes görüyor. Sövüp zaten ne olacak? Onlar da allaha söver. Olay böyle. Bunu çarpıtmak bir işe yaramaz. Gücünüz yetiyorsa kuranınızdan putları aşağılayan, onlara tapanları aşağılayan ayetleri silin ki yalanınıza inanalım. Apaçık yalan söylüyorsunuz müslüler!

Tersine müslümler Mekke'den kovulup dışarda üslenmek ve oradan Mekke iktidarını devirmek için kendilerini kovduruncaya kadar, insanların sabrını tüketinceye kadar putlarla ve onlara tapmakla alay etti durdular. Çünkü muhalifler böyle yapar. Dışarda üslenir ve iktidarı yıkarak geri gelirler. İktidarın sabrının tükenip kendilerini kovması için ellerinden gelen her kışkırtmayı yaparlar.

Müslümler de kardeşi kardeşe, çocuğu ana babaya düşman ederek kin ve nefret tohumları ekmiş ve bu düşmanlık rüzgarıyla iktidarı ele geçirmişlerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

@ birakil. (Nisa, 4:98) : "Kendilerine yazık eden kimselere melekler, canlarını alırken : "Ne işde idiniz !" dediler. Bunlar : "Biz yeryüzünde çaresizdik" diye cevap verdiler. Melekler de : "Allah'ın yeri geniş değil miydi ? Hicret etseydiniz ya !" dediler. İşte onların barınağı cehennemdir; orası ne kötü bir gidiş yeridir. Erkekler, kadınlar ve çocuklardan (gerçekten) âciz olup hiçbir çareye gücü yetmeyenler, hiç bir yol bulamayanlar müstesnadır. İşte bunları, umulur ki Allah affeder; Allah çok affedicidir, bağışlayıcıdır."

Bunun sebebi oradaki iskenceler nedeniyle, imkani oldugu halde Mekke'den kaçmayip dinden geri dönup ölenlere yönelikdi. Ayetler çok açiklar bu konuda.

Burada illa ki Muhammed'e hicret emredimiyor, hatta Habesistanda olanlar çok o sirada. Ve "yeryuzu genis" ifadesi senin yorumunu yanlisliyor. Sevgiler.

Orada işkenceler yoktur. Bunlar muhammed'in uydurmalarıdır. Tıpkı kendisine savaş açıldığını söylemesi gibi.

Verdiğiniz örneğin, bilmem ki, farkında mısınız? Melekler canlarını alırken, adamlara soruyorlarmış, onlar da meleklere böyle böyle diyorlarmış. Ve bu da son derece açıkmış.

Bunu ne şekilde bir kanıt olarak almak gerekiyor? Muhammedin ve çevresindekilerin hadisleri ve ayetleri yetmiyor, şahit olarak melekleri mi dinliyoruz artık?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümlerin taktikleri hiç değişmiyor. Filistinliler bir ilkokulun bahçesine rampa kurup İsrail'e füze fırlatıyorlar. İsrail de füzenin atıldığı yeri belirleyip bombalayınca "İsrail ilkokul bombaladı!" diye çığlıklar atıyorlar. Uygar dünya artık bu bayat numaraları yemediği için Filistin iyot gibi ortada kalıyor. Dünya haklı olan, dürüst olan İsrail'i destekliyor.

Mekke halkını putlarınız şöyle putlarınız böyle diye her gün kışkırta kışkırta kafadan beyinden ettiler. Onların da sonunda sabrı taşıp bunları kovdular. Vay çocuklar kaldı, vay kadınlar kaldı diye çığlıklar atmaya başladılar.

Bunlar hep aynılar. Vay mazlumuz vay mağduruz deyip insanlara yapmadıkları zulüm bırakmaz, masum insanları uydurma suçlamalar ve uydurma üretim kanıtlarla mağdur ederler. Sahtekarın allahı bunlardır. Bunu tüm dünya bilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...