Jump to content

Recommended Posts

  • İleti 164
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

"Din allahın oluncaya kadar savaşın" ayeti burnuna dayanınca dili boğazına kaçmış olması lazım. Akıl ve mantık bunu gerektiriyor. Kaçmadıysa hâla konuşursa yüzsüz ve utanmazın allahı demektir. Yoksa bir insan bu kadar ısrarla yalan söyleyemez.

Ayeti çarpitmadan, sonuna kadar okusan ?

(Enfal, 8:39) : "Fitne kalmayıp din, tamamen Allah’ın dini oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer savaşmaktan vazgeçerlerse, onları bırakın. Allah zâten onların yaptıklarını hakkıyla görmektedir."

* Burada, Mekke'den onlari çikarma emri veriliyor. Savan onlarla...

(Bakara, 2:190-193) : "190- Size karşı savaş açanlarla siz de Allah yolunda savaş açın. Fakat haksız yere saldırmayın. Sakın aşırı gitmeyin muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez.

191- Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, adam öldürmekten beterdir. Yalnız, onlar, Mescid-ül Haram’ın yanında sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla orada savaşmayın, fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa siz de onlarla savaşın. İşte kâfirlerin cezası böyledir.

193- Fitne tamamen yok edilinceye din ve itaat yalnız Allah’a mahsûs oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer inkârdan ve tecâvüzden vazgeçerlerse, bilin ki zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur. "

Orada işkenceler yoktur. Bunlar muhammed'in uydurmalarıdır. Tıpkı kendisine savaş açıldığını söylemesi gibi.

Verdiğiniz örneğin, bilmem ki, farkında mısınız? Melekler canlarını alırken, adamlara soruyorlarmış, onlar da meleklere böyle böyle diyorlarmış. Ve bu da son derece açıkmış.

Bunu ne şekilde bir kanıt olarak almak gerekiyor? Muhammedin ve çevresindekilerin hadisleri ve ayetleri yetmiyor, şahit olarak melekleri mi dinliyoruz artık?

Bunu kanitlaman lazim, bu uyduruldu demek için, yanlislanabilir bir delil sunman lazim. Diger seriyyeler, gazvelere inaniyorsun, isine gelen dogru, isine gelmeyen uydurma,bu senin okuyusuyun çarpik oldugunun göstergesidir. tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu kanitlaman lazim, bu uyduruldu demek için, yanlislanabilir bir delil sunman lazim. Diger seriyyeler, gazvelere inaniyorsun, isine gelen dogru, isine gelmeyen uydurma,bu senin okuyusuyun çarpik oldugunun göstergesidir.

Din savunucusunun yanlışlanabilir deliller beklemesinden gülünç ne olabilir?

Yine de yanlışlanabilir delil olarak önceki iletilerime eklediğim alıntıları, ayetleri bulabilirsiniz.

İslam tarihi ile ilgili olarak herhangi birşeye inanmıyorum. Genel olarak da herhangi bir şeye inanmıyorum. İslamla ilgili bütün değerlendirmelerim, islamın kendi kaynaklarının yine diğerleri ile olan bağlantıları üzerinedir. Muhammed diye biri gerçek var oldu mu, bunu da bilmem. Ama muhammed karakterini hadisler, islam tarihçilerinin buluntuları ve kurana göre yorumlarım.

Bu yüzden, yanlışlanabilir delil olarak da yine kuran ve hadisleri ve islam tarihçilerinin çalışmalarını bulabilirsiniz. Fakat problem şu ki, yanlışlanabilir delilleriniz, yanlışlanamaz savlar içeriyor. Bu yüzden, işin içinden çıkabiliyorsanız, buyrun çıkın ve bizi de aydınlatın.

Fakat yanlışlanabilir delil istyen birisi kalkıp da "melekler adamın canını alırken ona sordular, o da şöyle dedi" gibi bir zırvayı delil olarak sunmamalıdır. Bu açıkça uydurmadır. Bu uydurmayı uyduran insanın -eğer böyle bir inan var olduysa- diğerlerini de uydurduğu , bu uydurmayı dayanak olarak kullandığı diğer savları da uydurma olduğu açıktır.

Bunu bilal'e anlatır gibi anlatayım ki, müslümanlar da anlasın.

Bir iddianız var. Bu iddiayı doğrulamak için delil olarak bir başka iddia öne sürüyorsunuz. Delil olarak öne sürdüğünüz iddia doğrulanamıyor veya yanlışlanamıyorsa, asıl iddianız da doğrulanamaz veya yanlışlanamaz.

Örneğin:

Muhammed bize işkenceler ettiler diyor. Bu onun öne sürdüğü iddia. Buna delil olarak da

Kendilerine yazık eden kimselere melekler, canlarını alırken : "Ne işde idiniz !" dediler. Bunlar : "Biz yeryüzünde çaresizdik" diye cevap verdiler. Melekler de : "Allah'ın yeri geniş değil miydi ? Hicret etseydiniz ya !" dediler.

demektedir. Muhammed öne sürdüğü iddiaya delil olarak melekler ile ölmekte olan adamın konuşmasını ortaya atmaktadır. ikinci savın Muhammedden başka doğrulayanı veya yanlışlayanı olamayacağı için uydurmadır ve onu delil ettiği birinci sav da doğal olarak yine Muhammed'in uydurmasıdır.

Bir başka örnek olarak:

Muhammed, Allah var ve ben onun elçisiyim der. Ve Allah'ın buna şahitlik ettiğini de gene kendisi söyler. Bu da yine aynı durumdur.

Yanlışlanabilirlik ile din yan yana olmuyor müslüman.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Habesistan'a ve Yesribe hicret'i inkar etmeden bunu savunamassin. Hiç bir tarihçi bunu iddia etmemistir. Kendi kafana göre bir iddia ortaya atip, benim yanlislanabilir yaklasimimi kendince yalanliyorsun. Bu inaçsla bir tutumdur, kesinlikle bilimsel bir tavir degil. Saygilar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet islam çok barış severki Sayiyenin kocası öldürülmüştür. Safiyeyede tecavüz edilmiştir.

Ali esir kafası kesmekten kolu yorumuştur.

Vesellam islam çok barış sever dindir. Barışla kurulmuştur.

1. Muhammed'in Safiyye'nin Cesedleri Görmesinden Rahatsız :

Bilal, Safiyye’yi, yine esir düşen amcası kızıyla alıp getirirken, onları Yahudi erkeklerinden iki kişinin cesedinin yanından geçirdi. Amcası kızı bu manzarayı görür görmez feryat ve figana başladı; yüzünü parçalayıp, başına topraklar saçtı.

Uzaktan durumu fark eden Muhammed, yanına gelen Bilal’e,
“Ey Bilal ! Senden merhamet ve şefkat duygusu sökülüp atıldı mı ki bu kadıncağızları ölülerinin yanından geçirdin ?”
buyurdu.

Bilal, mahcup mahcup huzurda boynunu büktü ve “Ya Resûlallah ! Zatınızın bundan rahatsız olacağını tahmin etmemiştim” diyerek özür diledi.

Muhammed,
Safiyye’yi arka tarafına almalarını emrederek üzerine de omuz atkısını örttü
. Bunun üzerine sahabeler, Peygamber onu kendisine başkumandanlık hakkı [safiy] olarak aldığını anladılar. (ibn Hişam,
Sire
, c. 3, s. 351.)

2. Safiyye Müslüman Oluyor ve Muhammed İçin Endişeleniyor :

Muhammed, Safiyye’ye islam’ı anlattı ve
“Eğer Müslüman olursan, ben seni kendime zevce edineceğim; şayet Yahudiliği tercih edecek olursan seni azat ederim, sen de gider, kavmine kavuşursun !”
buyurdu. Safiyye : “Ya Resûlallah ! Sen beni islamiyete davet etmeden önce, konak yerine geldiğimde, müslümanlığı arzulamış ve seni tasdik etmiş bulunuyordum. Yahudilikle benim hiçbir ilgim kalmamış ve ona artık ihtiyacım da yoktur. Hayber’de de artık ne babam ne de kardeşim vardır ! Sen, beni küfürle islamiyetten birini seçmekte serbest bırakıyorsun ! Allah ve Resulü, bana azat edilmemden ve kavmimin yanına dönmemden daha sevgilidir ! Ben onları tercih ediyorum !”

Bunun üzerine Peygamber, Safiyye’yi hürriyetine kavuşturdu ve onu eşlerinin arasına katarak şereflendirdi.

Resul, Safiyye ile Hayber’de gerdeğe girmedi. Sibar mevkiine geldiği zaman ise, Safiyye bu işe muvafakat etmedi. Ancak Hayber’den on iki mil kadar uzaklaştıktan sonra Sahba’da muvafakat etti. Peygamber,
“Sibar’da konmak istediğim zaman razı olmamanın sebebi neydi ?”
diye sorunca, Safiyye, “Ya Resulallah !” dedi. “Yahudilerin yakınında sana bir zararın gelebileceğinden korkmuştum. Onlardan uzakla­şınca emniyete kavuştum !” (ibn Sa’d,
Tabakat
, c. 3, s.122-123.)

3. Muhammed Safiyye'nin Yüzündeki Bir Morarmayı Soruyor :

Muhammed,
Safiyye’nin yüzünde bir darbe çürüğü gördü. Sebebini sordu.
Safiyye izah etti : “Kinane ibn Rebi ile evlendiğim ilk gece bir rüya görmüştüm. Rüyamda Medine tarafından bir ayın gelip kucağıma düştüğüne şahit oluyordum. Bunu Kinâne’ye anlatınca kızdı ve ‘Sen ancak Hicaz Hükümdarı Muhammed’e varmak istiyorsun !’ diyerek yüzüme bir tokat vurdu. Onun izi kaldı.” (İbn Hişam,
Sire
, c. 3, s.351; İbn Sa’d,
Tabakat
, c. 8, s. 121.)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Din allah'in olup fitne kayboluncaya kadar onlarla savasin :

(Enfal, 8:34-40) : "34. Onlar Mescid-i Haram'ın mütevellîleri olmadıkları halde (müminleri) oradan geri çevirirlerken Allah onlara ne diye azap etmeyecek ? Oranın mütevellîleri takvâ sahiplerinden başkaları değildir. Fakat onların çoğu bunu bilmez. 35. Onların Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. (Ey kâfirler!) İnkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın! 36. Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır. 37. (Bu toplama) Allah'ın murdarı temizden ayıklaması (mümini kâfirden ayırması) ve bütün murdarların bir kısmını diğer bir kısmının üstüne koyup hepsini yığarak cehenneme atması içindir. İşte onlar ziyana uğrayanların kendileridir. 38. İnkâr edenlere, (sana düşmanlıktan) vazgeçerlerse, geçmiş günahlarının bağışlanacağını söyle. Yok geri dönerlerse kendilerinden öncekilerin hali gözlerinin önündedir! 39. Fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın! (İnkâra) son verirlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çok iyi görür. 40. Eğer (imandan) yüz çevirirlerse, bilin ki Allah sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır !"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Din allah'in olup fitne kayboluncaya kadar onlarla savasin :

(Enfal, 8:34-40) : "34. Onlar Mescid-i Haram'ın mütevellîleri olmadıkları halde (müminleri) oradan geri çevirirlerken Allah onlara ne diye azap etmeyecek ? Oranın mütevellîleri takvâ sahiplerinden başkaları değildir. Fakat onların çoğu bunu bilmez. 35. Onların Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. (Ey kâfirler!) İnkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın! 36. Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır. 37. (Bu toplama) Allah'ın murdarı temizden ayıklaması (mümini kâfirden ayırması) ve bütün murdarların bir kısmını diğer bir kısmının üstüne koyup hepsini yığarak cehenneme atması içindir. İşte onlar ziyana uğrayanların kendileridir. 38. İnkâr edenlere, (sana düşmanlıktan) vazgeçerlerse, geçmiş günahlarının bağışlanacağını söyle. Yok geri dönerlerse kendilerinden öncekilerin hali gözlerinin önündedir! 39. Fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın! (İnkâra) son verirlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çok iyi görür. 40. Eğer (imandan) yüz çevirirlerse, bilin ki Allah sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır !"

kısacası İNKARA SON VERİRLERSE demek = MÜSLÜMAN olurlarsa demektir...

müslüman olmazlarsa SAVAŞA - ÖLDÜRMEYE DEVAM !!!!!!!!!!!

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

(Enfal, 40) : "Geri dönerlerse, bilin ki gerçekten Allah, sizin mevlanızdır. O, ne güzel mevladır ve ne güzel yardımcıdır."

Bu ayette "in tevelevv" yaziyor, yani "dönerlerse". Inkardan söz edilmiyor. Yani, dusmanliktan ve salrdirmaktan dönup vaz geçerlerse, birakilmalari emrediliyor. Alinti yaparken dikkatimden kaçmis, zanen "inkardan" kelimesi ayette yok, ve çeviride parantez içinde eklenmis... Iki ayet önce de bu ifade ediliyor zaten :

38. "İnkâr edenlere, (sana düşmanlıktan) vazgeçerlerse, bağışlanacaklarını söyle."

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Elmalili tefsirinden okuyalim :

(Enfal, 38-40) : "O kâfirlere de ki : Eğer bu işe son verirlerse daha önce yaptıkları bağışlanacak. Yok yine karşı

koymaya başlar, isyana dönerlerse, önceki ümmetlere uygulanan kurallar kendilerine de uygulanacak. (Artık o ilâhî uygulamayı beklesinler.)Ortalıkta fitne kalmayıp, din tamamıyla Allah'ın dini oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse muhakkak ki, Allah yaptıklarını görür. 40 - Yok vazgeçmez de tekrar eskiye dönerlerse artık bilin ki, Allah sizin yardımcınızdır. O ne güze mevla, ne güzel yardımcıdır."

Suradan oku : http://www.kuranikerim.com/melmalili/enfal.htm

Arapçasi esas. Ben arapça okuyup, burada çevirileri yapistiriyorum, ama arapça uzerinden tartisiyorum.

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kimin arapçası, ne zamanın arapçası, hangi yörenin arapçası?

Baska çeviri mi öngörmektesin ? Sahsen bunun enteresan bulur sevinirim. Ben sahsen bir kaç prensip uzere degerlendiriyorum :

1. Önce sahsen okuyorum, ve bir ilk algi elde ediyor, not aliyorum.

2. Sonra kelimelerin kökteni, ibranice ve aramice karsilastirma yapip, Tevrattaki kullanilisla karsilastiriyorum.

3. Taberi'nin tefsirine muracaat ediyor, onun ne anladigina bakiyorum.

4. Sonra diger tefsirlere bakiyorum ve karsilastiriyorum.

5. Bundan sonra degisik dillerde çevirilere bakip, bunlarin dil uzerinden mi, tefsirler uzerinden mi yapildigina bakiyorum.

6. Bunlari yapdiktan sonra, ayeti tekrar degerlendiriyorum, ve dil temelinden ve sami belagat açisindan son degerlendirme yapiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Baska çeviri mi öngörmektesin ? Sahsen bunun enteresan bulur sevinirim. Ben sahsen bir kaç prensip uzere degerlendiriyorum :

1. Önce sahsen okuyorum, ve bir ilk algi elde ediyor, not aliyorum.

2. Sonra kelimelerin kökteni, ibranice ve aramice karsilastirma yapip, Tevrattaki kullanilisla karsilastiriyorum.

3. Taberi'nin tefsirine muracaat ediyor, onun ne anladigina bakiyorum.

4. Sonra diger tefsirlere bakiyorum ve karsilastiriyorum.

5. Bundan sonra degisik dillerde çevirilere bakip, bunlarin dil uzerinden mi, tefsirler uzerinden mi yapildigina bakiyorum.

6. Bunlari yapdiktan sonra, ayeti tekrar degerlendiriyorum, ve dil temelinden ve sami belagat açisindan son degerlendirme yapiyorum.

Forum tarzı intihalinde yeni bir çığır! Ta ta ta!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Baska çeviri mi öngörmektesin ? Sahsen bunun enteresan bulur sevinirim. Ben sahsen bir kaç prensip uzere degerlendiriyorum :

1. Önce sahsen okuyorum, ve bir ilk algi elde ediyor, not aliyorum.

2. Sonra kelimelerin kökteni, ibranice ve aramice karsilastirma yapip, Tevrattaki kullanilisla karsilastiriyorum.

3. Taberi'nin tefsirine muracaat ediyor, onun ne anladigina bakiyorum.

4. Sonra diger tefsirlere bakiyorum ve karsilastiriyorum.

5. Bundan sonra degisik dillerde çevirilere bakip, bunlarin dil uzerinden mi, tefsirler uzerinden mi yapildigina bakiyorum.

6. Bunlari yapdiktan sonra, ayeti tekrar degerlendiriyorum, ve dil temelinden ve sami belagat açisindan son degerlendirme yapiyorum.

Sayın Levia,

sadece merak ettim, siz kaç yabancı dile hakimsiniz ?

Lütfen bu sorumu bir saldırı olarak algılamayınız.

Ayrıca yukarıdaki noktaların hepsini yapabilmeniz için epeyi bir boş zaman ayırmanız gerekir.

Bu arada çalışmak zorunda olan bir kişi iseniz, bu kadar boş zaman ayırabilmek zor olsa gerek.

Ancak çalışmak zorunda değilseniz, durum tabiiki değişir.

tarihinde pil tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

7 tanesini siklikla konusuyorum, bir kaç tanesini de nadiren. Kuran uzerine 20 kadar senedir ugrasiyorum. Zaten geçen senelerde sosyal medyada paylasimlara basladim. Bunda ticari amacim kesinlikle yok, ama yavas yavas bunu birakmayi dusunuyorum, çunku çok zamanini aliyor ve kendimi gelistiremiyorum. Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yalanlara inanmıyorum. Araştırmacı bir insanın bu kadar dogmatik olması olanaksız. Dogmatik levye eğer gerçekten araştırmacıysa bu araştırmaları koşullanmışlık içinde yapıyordur. Baştan bir kere koşullanıyor. Buna ne kulp takabilirim? Takmak istediği kulpu not alıyor, sonra takabileceği olası kulpları araştırıyor.

Kişisel takılmak istemezdim ama, konu açılmış. Ben sadece lafın gidişatına yorum yapıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu yalanlara inanmıyorum. Araştırmacı bir insanın bu kadar dogmatik olması olanaksız. Dogmatik levye eğer gerçekten araştırmacıysa bu araştırmaları koşullanmışlık içinde yapıyordur. Baştan bir kere koşullanıyor. Buna ne kulp takabilirim? Takmak istediği kulpu not alıyor, sonra takabileceği olası kulpları araştırıyor.

Kişisel takılmak istemezdim ama, konu açılmış. Ben sadece lafın gidişatına yorum yapıyorum.

Degerli democrossian, bilimsel düsünce konusunda bir baslik açacagim, katilmandan memnun olurum.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilimsel düşünceye dogmalar karıştırılmaya çalışılmazsa memnuniyetle katılırım. Fakat bu konuda çok kuşkuluyum. Dogma sabıkanız aşırı kabarık... O yüzden kuşkularım haklı. Ama yine de iyi niyetle bu kez dogmadan arınırsınız diye umuyorum diyeyim. Bakar görürüz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...