Jump to content

Biraz gülümseyelim lütfen ...


Recommended Posts

Şu şirin nükte çok bilmişlere gelsin...

 

Bizim Temel´in köyü Temelzade´de okulun yaramaz öğrencileri, hergün öğretmenleri olan  İsmail Donsuz Efendi´yi çileden çıkartmaktadılar.
Nihayet dayanamaz ve der ki: "Kendini aptal zannedenler, ayağa kalksın!"
Hiç kimse ayağa kalkmaz. Uzun bir aradan sonra sıfının en iyisi olan Temel´in oğlu Cezmi ayağa kalkar.
İsmail Donsuz Efendi: "Sen ne yapıyorsun?"
Cezmi: "Sizi tek başına ayakta görmeye üzüldüm açıkçası."

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 363
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Bizim Temel ticarete atıldı atılalı, işleri rast gitmektedir ve haliyle keyfi de yerindedir. Temel işleri o kadar büyütür ki artık işleri tek başına yetiştiremez hale gelir. Can dostu İdris´ten yardım ister: "Benum işlerim çok yoğin; pu hafta pazardan alış verişu sen yap. Pazarci kadinlerle eyi pazarluk yap; aldatmasınlar senu!"

İdris, istemeye istemeye cevap verir: "Ben karilarlan pazarluk edemayrum, utanirem."
Temel, İdris´e çıkışır: "Elbette pazarluk edemezsun, senin niyetin bozuk!"

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Temel´in köyü olan Temelzade köyünün Karabasan camisinin imamı Kıllı Abdurrezzak Efendi, sağlık kurumunu arar ve der ki: "Temel´in oğlu sivrizeka Cezmi, ölü bir eşeğin anayolun üzerinde yattığını söylüyor. Haber vereyim dedim."

Sağlık kurumundaki memur: "Hocam, iyi güzel de, ölülerle siz ilgilenmiyor musunuz?"
Kıllı Abdurrezzak Efendi bu soruya çok kıllanır: "Tabii ki öyle, evladım. Ancak ana görevlerimden birisi de maktulun en yakın akrabalarını haberdar etmek!"  

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Anadolu'da köyün birinde dünyanın en yaşlı adamının haberi gelir, koşar gider haberci arkadaşlar bu amcaya. Röportaj yapılır, sonra bir soru sorar röportajcı kız, amcaya:

 

- Amcacığım o kadar sene yaşamışsın, bize bir anını anlat.

 

- Anlatayım kızım, ben daha gençtim, bizim muhtarın eşşeği kayboldu. Biz arkadaşlarla arayalım dedik, bulduk dağın başında eşşeği. Amma eşşek gözümüze bir güzel geldi, orada biz onu...

 

der demez kız susturur amcayı;

 

- Neyse amcacığım sen başka bir anını anlat!

 

- Anlatayım evladım, bir gün bizim ağanın kızı kayboldu. Biz hep beraber aradık bu kızı yine. Sonra kızı bulduk ormanda. Ama kız bir güzel, bir güzel sorma. Dayanamadık bir bakalım tadın...

 

der demez yine susturur amcayı kız. Kıpkırmızı olmuştur ve başka bir soru sorar:

 

- En iyisi amcacığım sen bize kötü bir anını anlat!

 

Amca hiç düşünmeden cevap verir:

 

- Bir gün ben kayboldum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu video bu başlığa tam uygun düşmüyor belki ama ben nereye koyacağımı bilemediğim için bu başlığa koyuyorum.

 

Kısacık ama insanın içini ısıtan bir video bu... Masumiyetin videosu adeta...

 

Minik kız, köpeğine veterinerlik yapıyor. Köpeğin uysallığı ve teslimiyeti görülmeye değer!

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Meşhur fıkradır... En sevdiğim fıkralardan biridir:

 


Temel, Amerika'da otobüs şoförüdür. Bir gün otobüste siyah-beyaz tartışması başgösterir, otobüsteki siyahlar ve beyazlar sen arkaya oturacaksın, yok ben öne oturacaktım diye kavgaya tutuşurlar. Sinirleri tepesine vuran Temel ayağa kalkıp;

 

- Kavgayı kesin! Bundan sonra siyah-beyaz yok tamam mı, varsayalım ki hepiniz yeşilsiniz, hepiniz yeşil!

 

diye bağırınca otobüs eski sükunetine geri döner, yolcular rastgele yerlerine oturur. Daha sonra dikizden yolcuları izleyen Temel ani bir frenle durdurur otobüsü, arkaya döner ve bağırır;

 

- Şimdi açık yeşiller öne, koyu yeşiller arkaya otursun!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...

İki gezegen tesadüfen karşılaşırlar.
Berideki diğerine: "Hay aksi, hiiç iyi değilim!"
Diğeri: "Neyin var senin?"
Berideki: "Hiç sorma, zannedersem Homo Sapiens..."
Diğeri: "Heeç tasalanma; bende de vardı ve zamanla kendi kendine yok oldular!"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bundan 56 sene önce, 16 Ekim 1964 tarihinde Hürriyet gazetesinde yayınlanmış ilginç bir haberin kupürü:

 

Gayet ciddi dille verilen ve psikiyatrist Ord. Prof. Dr. İhsan Şükrü Aksel'in araştırmalarına dayandırılan haberin başlığına gülmek mi gerek yoksa ağlamak mı, ben karar veremedim!!?

 

 

turkiye-de-cocuklarin-yuzde-65-i-geri-ze

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Mercimek çobası

 

Köyden Kayseri'ye gelen bir köylü, sabah kahvaltısı için bir lokantaya gider.

Sabahın erken saatleri olduğu için oldukça kalabalık olan lokantada yer bulamayan köylü, kasiyerin yanındaki küçük bir masaya oturur.

Garson gelince mercimek çorbası ister, fakat bizim köylü, çorba gelene kadar bir sepet ekmeği de yer.

Çorba gelir, onu da içer...

Giderken kasada oturan elemana borcunu sorduğunda, eleman:

"Ekmeğin parasını ver de çorba bizden olsun", der.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, kavak yazdı:

Köyden Kayseri'ye gelen bir köylü, sabah kahvaltısı için bir lokantaya gider.

Sabahın erken saatleri olduğu için oldukça kalabalık olan lokantada yer bulamayan köylü, kasiyerin yanındaki küçük bir masaya oturur.

Garson gelince mercimek çorbası ister, fakat bizim köylü, çorba gelene kadar bir sepet ekmeği de yer.

Çorba gelir, onu da içer...

Giderken kasada oturan elemana borcunu sorduğunda, eleman:

"Ekmeğin parasını ver de çorba bizden olsun", der.

 

Size şaka gibi gelebilir. Bunun aynısını ben yaşadım. Öğrenciydim, çok acıkmıştım. Kasiyer aynen böyle söyledi. Çorba da mercimek çorbasıydı :) Fıkralara konu olmuşum.

tarihinde John_Ahmet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...