Jump to content

Bilime yapılan felsefi saldırılar


Recommended Posts

Yeni nesil light dindarlık ve felsefe derinlikli dindarlığın temel bir yanlışı üzerinde durmak istiyorum. Bilimin içinde metafizik ve kural dışı öğeler bulamayınca özellikle kuantum fiziği ile birlikte bilimin metaryalist ve nedenselci yapısı saldırıya maruz kalıyor. Bu saldırının temel dayanağıda post modernizm. Güye artık modernizm diye bir şey kalmamış ve postmodern olmuşuz.

Modernitede sanat sanat içinmidir sanat toplum içinmidir sorunsalında postmodern cevap hem toplum hem sanat içindir yada her ikisi içinde değildir gibiymiş ve Bu sebeple kesinlik yok gibi argümanlar.

Modern ile postmodern arasındaki fark, genellikle birbirine zıt iki anlayışı temsil ediyor gibi görünür. Oysa postmodern modernin bir devamı anlamındadır. Bu anlam, modernitenin bütün kuralcı ve bilimsel mantığından uzak yapı anlam ifade etmemektedir. Bunu anlamak için sanatın aslında bilimsel mantıkla işlediğini görmemiz gerekir.

Osmanlı ve selçuklu mimarsinde temel olarak projelendirmenin mantığı katlama sanatıdır. Eskiden T cetvelleri yeni nesil bilgisayar programcılığında yapılan işlemler eskiden katlama sanatı ile yapılamaktaydı. Kağıdın A4 gibi kesin köşe çizgileri olmadığı bu zamanda orta merkez noktasında sapma göstermeksizin çizim yapmak mümkündü.

Örneğin büyük ihtişamlı bir kapı yapacaksanız, kağıdı 180 derece ikiye katlarsınız. Bir tarafına yaptığınız çizimleri karşı tarafa geçirerek kapıyı tamamlamış olursunuz. Yada kubbeli bir cami yapacağınızı düşünelim. Kağıdı önce ikiye, sonra dörde, daya sonra tekrar katladığınızda; elinizde kalan kısım 45 derecelik bir dilimdir. Buraya sutunları duvarı vb yerleştirdiğinizde ardında simetrik olarak üst üste katladığınızda 360 derece bir geometrik simetriye sahip planınızı çıkarmış olursunuz.

Bu 45 derecelik hatta 22,5 derecelik dilimlere çizilen model, kubbe için geçerlidir. Hatta avize içinde kullanılabilmekte. İlginç olan inşaat dışında peyzaj ve süsleme içinde kullanılmaktadır. Kuran süslemelerindeki Tezhip örnekleri de bu metoda dayanır.

Bu gibi zanaat-sanat dışında resim sanatına odaklanalım. Örneğin bir pantolon paçası ayakkabı resmedeceğinizi düşünelim. Ressamlar bizim gözümüzden farklı olarak kumaşın kıvrımından önce çıplak bedeni, ayakkabı ve pantolon içinde görür. Hatta bununla da kalmaz, çıplak bedeninde arkasında kas ve kemik yapısını görmektedirler. Ayakkabının burnu içindeki ayak kemikleri başparmağın kemik yapısı gibi son derece ileri anatomik biyoloji bilgileri resim sanatının temelini oluşturmaktadır.

Biyoloji dışında metal kimyasında bakır çok enteresan bir metaldir. Kendi kırmızı rengi tuz halinde genelde yemyeşil bir renkte olur. Bu bakır tuzunu suda çözdüğünüzde elde edilen mavi renk hayran olunacak renklerdir. İndikatörlerin renklerinden, boyar katkı malzemelerine renkler ve kimya birbirine bağlı işlerdir.

Bestelerin neden benzeri olmaz? Neden sonsuza yakın sayıda farklı müzikler oluşabiliyor? Do,re,mi,fa,sol,la,si dizisi esasen matematik deki 0,1,2,3…9 sayı dizisi gibidir. Bu onluk moddaki sayı dizsiyle nasıl milyarlarca farklı işlem ve fonksiyon yapabiliyorsak, aynı durum yedi moddaki notalarda da geçerlidir.

Dikkatlice baktığımızda aslında sanatsal faaliyetler bilimsel faaliyetlerle iç içe yürümekte. Bilimin nedensellik-materyalist boyutu estetik tartışmalarında hep yer alıyor. Bilim estetik olsa da olmasa da (Bu ayrı bir tartışma) sanat estetiktir. Sanatında nasıl bilimle ilgili olduğunu tarif ettik. Postmodern bir film ve modern bir film netice itibari ile aynı anaformik lens ile çekilmekte.

Burada dikkat çekilmesi gereken nokta postmodernizmin metaryalizmden uzak olduğunun zannına kapınılması. Hatta metafiziksel dayanağı olduğu sanılması. Sevgili İslamcı yazarlarımızda bu sebeple eğilip bükülebilen bir bilim anlayışı için postmodernizme sarılmış duruyorlar. Artık bu sarılmadan vazgeçin. Postmodernizm ruhçuluk değildir. Bilim metafizik mantıklarla dizesi hiç değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Materyalizmin temeli sanıldığı gibi madde her şeyin anlamıdır demek değildir. Materyalizm genetik olarak seçtiği süreçlerden sonra kendine “dil” kazandırmıştır. Eğer, ise, eşittir gibi.

Bu algoritmik dil kendi içinde “mantık” kavramını barındırır. Mantık ise algoritmasını matematiksel olarak işler. Matematiksel mantık işleme hatasızlık içerir. Hatasızlık; felsefi-öznel-kararlı-duygulu ifadelerden uzaktır.

İnanmayacaksınız ama dünya yuvarlaktır. Bu inanılmaz iddia için kanıtım; Ne İncil nede Yunanlı filozoflar. Dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ediyorum. Çünkü matematik bunu kanıtlıyor. İnanmayacaksınız ama madde diye bir şey yoktur. Bu inanılmaz iddia için kanıtım; Ne Kuran nede Hawking. Maddenin olmadığını iddia ediyorum. Çünkü matematik bunu kanıtlıyor.

Dinamik demek F=ma demektir. Dinamik bilgisinde baktığımız incelediğimiz her formülasyon matematiksel süreçlerdir. Ancak çok büyük oranda doğada geçerli değildir. Çünkü sürtünme kuvveti gibi hesaplamalarda ihmal ettiğimiz bir çok diğer matematiksel ihmaller söz konusu. Materyalizmde gerçeklik konusunda kabul ettiğimiz her şey esasen kanunlar açısından matematiksel ifadelerdir.

Söz konusu ışık hızı olunca E=mc2 de süreç nasıl olmak da? Öncelikle matematiksel süreçle doğada geçerlilik çok yakındır. Yani maddeden - maddenin yapı taşına doğru gidildikçe; matematiğin gerçekten-doğadan sapması azalmaktadır.

İşte kuantum fiziğine doğru yöneldikçe sanıldığının aksine materyalizmden uzaklaşmamak da tam tersine dibine girmekteyiz.

Ancak yeni nesil sığ felsefeler Mekanik fiziğe maddecilik – Kuantum fiziğine de anti_maddecilik olarak bakmaktalar. Sonuç da klasik fizik de maddeyle kuantum da enerjiyle uğraşıyoruz gibi yine derinliksiz bir anlayış var. eğer edebi makalemiz olsaydı, bizler giriş-gelişme-sonuç ve bütünü itibariyle konu-mesaj algılayacaktık. Oysa bilimde veri girişi, verilerin matematiksel süreçlere bağlı algoritmik işleyişi olacaktır. Burada elde edilen teoriler de matematiksel sabitler olacaktır.

Bilimde bu süreçlerin hiç biri öznel-dinsel vb değildir. Bu bağlamda kuantum fiziği, kara delikler, zaman, madde-enerji, gerçekten var mıyız yok muyuz gibi tartışmalar bilimin esnetilebildiği öznel makaleler gibi okunduğu anlamına gelmektedir. Asırlardır bilimin dışında yenilgiye mahkum olan tüm akımlar artık bizim dediğimiz yere gelindi hepimiz enerjiymişiz gibi algı sapması göstermektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...