Jump to content

''Anlaşılmak kendini satmaktır''


Recommended Posts

Bir insan neden anlaşılmak ister ki.Aslında düşünmelidir ki kendini sattığını.Başkalarına ruhunu satıyor ve karşılığında ---seni anlıyorum---diyen insanlar çıkabiliyor.Bundan daha zavallıca bişey olabilirmi.Kendi bilinmezliklerin,kendi dünyamı,anılarımı,yaşadıklarımı neden başkasına pazarlayayım ki.Bence dünyanın bütün evlilikleri hatalıdır.Hepsi mutsuzluğa mahkumdur.Hele birde anlaşılmak için çabalayanlar yokmu... deli oluyorum onlara hepsi boş,saçma.

En aşağlık ihtiyaç -içini dökme,itiraflarda bulunma ihtiyacıdır.Ruhun,kendini dışarıya ait kılmaya duyduğu ihtiyaç yatar bunun altında.

''Çaba sarf etmek bir suçtur,çünkü her eylemle bir düş ölür.''

Dünya hiçbir şeyhissetmeyenlere aittir.Eylem adamı olmanın birinci şartı,duyarsız olmaktır.Hayatı sürdürmek temel olarak eylemi tetikleyen özelliğe,yani iradeye bağlıdır.Ne varki iki şey eylemi köstekler:duyarlılık ve nihayetindeduyarlı bir düşünceden başka bir şey olmayan analitik düşünce.Her eylem,doğası gereği kişiliğimizi dış dünyaya yansıtır,dış dünyada büyük oranda insanlarda oluştuğu içinkişiliğimizi yansıttığımız zaman esas olarak bir başkasının yolunu kesmiş,eyleme biçiçmimizle bi başkasını huzursuz etmiş,yaralamış.ezmiş oluruz.Demek ki,eylemek için bakalarının kişiliklerini.sevinçlerini yada acılarını tahayyül etmekten kaçınmalıyız.Birine yakınlık duyduğumuz anda herşey biter.Eylem adamı için dış dünya atıl maddelerden kuruludur.-üzerinden atlayıp geçtiği yada yoluna çıkınca ittiği bir taş gibikendiliğinden atıl olanlar vardır;bir de karşısında pes eden insan gibi atıl olanlar.belki taştan farsızdır insnda.çünkü eylem adamı ona da aynı şekilde davranır:Ayağıyla iter ya d üzerinden atlayıp geçer.

Üstün bir varlığın özlem duyabileceği en yüksek mertebe,kendi ülkesinin devlet başkanının adını,hatta ülke monarşiyle mi yönetiliyor yoksa cumhuriyetle mi,onu bile bilmemektir.

Attığı her adımla ruhunu,gelip geçen olaylardan zerre kadar rahatsızlık duymayacak hale getirmelidir.Bunu ihmal ederse,kendine eğilebilmek için önce başkalarıyla ilgilenmek zorunda kalır.

tarihinde sssst tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir insan neden anlaşılmak ister ki.Aslında düşünmelidir ki kendini sattığını.Başkalarına ruhunu satıyor ve karşılığında ---seni anlıyorum---diyen insanlar çıkabiliyor.Bundan daha zavallıca bişey olabilirmi.Kendi bilinmezliklerin,kendi dünyamı,anılarımı,yaşadıklarımı neden başkasına pazarlayayım ki.Bence dünyanın bütün evlilikleri hatalıdır.Hepsi mutsuzluğa mahkumdur.Hele birde anlaşılmak için çabalayanlar yokmu... deli oluyorum onlara hepsi boş,saçma.

En aşağlık ihtiyaç -içini dökme,itiraflarda bulunma ihtiyacıdır.Ruhun,kendini dışarıya ait kılmaya duyduğu ihtiyaç yatar bunun altında.

''Çaba sarf etmek bir suçtur,çünkü her eylemle bir düş ölür.''

Dünya hiçbir şeyhissetmeyenlere aittir.Eylem adamı olmanın birinci şartı,duyarsız olmaktır.Hayatı sürdürmek temel olarak eylemi tetikleyen özelliğe,yani iradeye bağlıdır.Ne varki iki şey eylemi köstekler:duyarlılık ve nihayetindeduyarlı bir düşünceden başka bir şey olmayan analitik düşünce.Her eylem,doğası gereği kişiliğimizi dış dünyaya yansıtır,dış dünyada büyük oranda insanlarda oluştuğu içinkişiliğimizi yansıttığımız zaman esas olarak bir başkasının yolunu kesmiş,eyleme biçiçmimizle bi başkasını huzursuz etmiş,yaralamış.ezmiş oluruz.Demek ki,eylemek için bakalarının kişiliklerini.sevinçlerini yada acılarını tahayyül etmekten kaçınmalıyız.Birine yakınlık duyduğumuz anda herşey biter.Eylem adamı için dış dünya atıl maddelerden kuruludur.-üzerinden atlayıp geçtiği yada yoluna çıkınca ittiği bir taş gibikendiliğinden atıl olanlar vardır;bir de karşısında pes eden insan gibi atıl olanlar.belki taştan farsızdır insnda.çünkü eylem adamı ona da aynı şekilde davranır:Ayağıyla iter ya d üzerinden atlayıp geçer.

Üstün bir varlığın özlem duyabileceği en yüksek mertebe,kendi ülkesinin devlet başkanının adını,hatta ülke monarşiyle mi yönetiliyor yoksa cumhuriyetle mi,onu bile bilmemektir.

Attığı her adımla ruhunu,gelip geçen olaylardan zerre kadar rahatsızlık duymayacak hale getirmelidir.Bunu ihmal ederse,kendine eğilebilmek için önce başkalarıyla ilgilenmek zorunda kalır.

Her eylemle bir düşün ölmesi fikri güzelmiş, beğendim. Aslında söz konusu düşü gerçekleştiriyorsun (bu iyi) ama bu, onun daha fazla düş olarak kalamayacağını gösteriyor (bu kötü). Hiç bu yönden düşünmemiştim, güzel gerçekten.

Bu noktada bir şeyin düş olarak kalmasını mı, yoksa onun gerçekleşmesini mi istemek sanırım söz konusu olguyla yakından alakalı ama ben her zaman için "eylemlendirme" adamı olmuşumdur.

Öyle bir aşık olmuştum ki... Hem de hiç olmamam gereken birine. İlk aşkımdı hem de. Ama onun sezinlemesine imkan yoktu. "Siz" diye hitap ettiğim biriydi. Ya ona açık açık söylerdim ya da ömür boyu bilinmeden giderdi. Düşlerimde her şey o kadar güzeldi ki... Gerçekte de yaşamak istiyordum hayalini kurduklarımı. Her türlü riski göze alarak söyledim. "Olmaz!" dedi. Sonunda hayattan soğudum, sağlığımdan oldum. Düşümü öldürmüştüm yani ve gerçekte beni bekleyen şey düşümdeki şey değildi. Yine de "Ya evet deseydi?" diye düşünüp kendi kendimi yemekten kurtuldum onunla konuşarak. Ama düşümü de öldürdüm. Artık ona söylemeden önceki düşü kurabilir miyim, diriltebilir miyim ölüyü?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilinçsiziz Sevgili Reflect çok bilinçsiziz aslında sorun sizde değil sizin istemeden varolmanızda.Aşkınızı karşı tarafa aktarmak saçma bir şey çünkü kimse gerçekte birbirini anlamaz.Yaşayabilmek için çalışmak parak kazanmak insanlarla konuşmak zorunda olmak tam anlamıyla korkunç şeylerdir.Bende şu an sizin durumunuzdayım okulumda bir kız var bence çok güzel hareketleri oldukça olgun birisi olduğunu gösteriyor fakat ben sizin yaptığınız hayaya düşmeyeceğim aşkımı ititraf etmeyeceğim.Bunların hepsi saçma ve anlamsızdır.Hayata gözlerimi yumacak ve kendimi öyle bir hale getirmeye çalışacağım ki önümde yada çevremde yaşanan olayları bir romanın olur olamz yerinde heyecanlar olarak görecek ve aldırış etmeyeceğim.Unutmayın Sevgili Reflect ''HER EYLEMLE BİR DÜŞ ÖLÜR''ve her eylemle bakışlarınız duygularınız değişir.Her eylemde sonra önceden baktığınız gökyüzünü birdaha asla öyle göremeyeceğim diye korkmalısınız.Her eylemle çevrinizi etkiler onları mutlu yada musuz eder yada en azından hislerini değiştirirsiniz.Bence bunlar tamamen yanlış.

Unutmayın sevgili Reclect ''Sevgi verirseniz,sevgi kaybedersiniz''

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...