Jump to content

Evrimsel çıkmaz


Recommended Posts

  • İleti 950
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Yani her şey "tesadüflere bağlı" diyorsun..

O kadar açıklama yaptık hala tesadüf diyebiliyorsun ?

Bu neye benziyor biliyor musun ? Yolda yürürken yerde bir yaprak görüyorsun ve "Aaa tesadüfe bak, yaprak tam da şuanda bulunduğu noktaya düşmüş ! Neden 2 cm sağa düşmemiş? Bu işte kesin bir hikmet var..." diye düşünüyorsun.

Şimdi bu yaprağın düştüğü o konum tesadüf ise, evet evren de tesadüftür.

Ancak her normal beynin, yaprağın düştüğü konumda hikmet aramayacağını, düştüğü konumun rastlantısal olduğunu düşünebileceğini biliyoruz.

Evren de tam olarak böyledir. Evrendeki değerler 2 birim fazla olsa da, az olsa da evren hep var olacaktır.

Şuna tesadüf demeyi bırakın artık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tesadüf derken ne kastedildiğinin açıklanması gerekiyor. Örneğin kalabalık içinde bir tabancayı namluyu tam dik olarak tutup ateş ettiniz varsayalım. Merminin kimin kafasına düşeceği tesadüf müdür?

Mermi kimseye garez yapmaz. Kafasına düştüğü kişiye garezi olduğu için onun kafasına düşmemiştir. Ya da herkesi sıyırıp kimseye değmeden yere düştüyse, bu merminin merhametli olduğu anlamına gelmez.

Her nereye düştüyse, tam da oraya düşmesinin nedenleri vardır. Oraya düşmesinin bir "hikmeti" yoktur. Bir "amacı" yoktur. Belirtmem gerekiyor, bu belirtme teistler için, mermiyi o kafaya düşürmek doğaüstü bir gücün tasarrufu, kastı, amacı ve garezi de değildir. Yere düşmesi de böyle bir şeyin merhameti filan değildir. Uzatmadan: Tanrı kesinlikle yoktur.

Ama herhangi bir yere düşebilecekken, düşme noktaları arasında hiç bir fark bulunmuyorken bu noktalardan rasgele bir tanesine düşmez. Nereye düşeceği tamamen nedenlerin kontrolündedir. Sayısız neden olabileceği ve hızlıca ölçüp analiz edilemeyeceği için bizce düştüğü yer tesadüfidir. Aslında ise tesadüf diye bir şey yoktur. Rüzgar, dünyanın dönüşü, güneşin çekim kuvveti bile çok az da olsa etkilidir. Güneşin çekim gücü çok zayıf görülebilir. Bunu dikkate almak gülünç bile gelebilir. Ama etkilidir.

Sivri ucu üzerinde dik tutulan bir kalem düşünün. Kalem bırakıldığında ne tarafa düşeceği belirsizdir. Aslında nedenler belirler ama biz belirleyemeyiz. Nedenler o kalemin tam açısal olarak ne yana devrileceğini şaşmaz şekilde belirler.

Nedensellikten kaçıp bağımsız kalabilen bir kuantum parçacığı bile yoktur. Nedensellik evreni tam ve kesin biçimde kontrolünde tutar. Nedensellik dışında bir kuantum taneciği yerinde küçücük bir kıpırdanma bile yapamaz.

O yüzden raslantının nedenleri vardır. Raslantı diye bir şey olamaz ve yoktur.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O kadar açıklama yaptık hala tesadüf diyebiliyorsun ?

Bu neye benziyor biliyor musun ? Yolda yürürken yerde bir yaprak görüyorsun ve "Aaa tesadüfe bak, yaprak tam da şuanda bulunduğu noktaya düşmüş ! Neden 2 cm sağa düşmemiş? Bu işte kesin bir hikmet var..." diye düşünüyorsun.

Şimdi bu yaprağın düştüğü o konum tesadüf ise, evet evren de tesadüftür.

Ancak her normal beynin, yaprağın düştüğü konumda hikmet aramayacağını, düştüğü konumun rastlantısal olduğunu düşünebileceğini biliyoruz.

Evren de tam olarak böyledir. Evrendeki değerler 2 birim fazla olsa da, az olsa da evren hep var olacaktır.

Şuna tesadüf demeyi bırakın artık.

Biz demiyoruz ki zaten, evrimciler diyor:

Evrim, bir canlı popülasyonunun genetik kompozisyonunun rastgele mutasyonlar yoluyla zamanla değişmesi anlamına gelir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Evrim

Siz de bir karar verin, biri der "rastgele oluyor" diğeri der "yok canım bu işin de kuralları var". Ya siz evrimi anlamak istediğiniz gibi anlıyorsunuz ya da bilmiyorsunuz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Rasgele sözcüğünü hepimiz kullanırız. Bu göreceli bir sözcüktür. "Rasgele bir sayı seç" deriz. Burada göreceli bir rasgelelikten söz edilmektedir. Evrim konusunda mutasyonların resgeleliği ile, mutasyonların belirli bir amacı önceden gütmediğini, yani "canlıda öyle bir değişiklik yapayım ki kanatları uzasın" gibi bir şey demediğini anlatır. Mutasyonlar böyle amaçlar gütmezler. Örnekteki durumda mutasyon kanadı uzata da bilir, kısalta da bilir. Ne uzatmayı, ne kısaltmayı amaçlar.

Ama bazı kuşlarda kanat uzaması üstünlük ve neslin devamını sağlarken, ortama göre kiwi gibi kuşlarda uçmak yerine başka yeteneklere daha fazla enerji harcanabilmesini sağlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tesadüf derken ne kastedildiğinin açıklanması gerekiyor. Örneğin kalabalık içinde bir tabancayı namluyu tam dik olarak tutup ateş ettiniz varsayalım. Merminin kimin kafasına düşeceği tesadüf müdür?

Mermi kimseye garez yapmaz. Kafasına düştüğü kişiye garezi olduğu için onun kafasına düşmemiştir. Ya da herkesi sıyırıp kimseye değmeden yere düştüyse, bu merminin merhametli olduğu anlamına gelmez.

Her nereye düştüyse, tam da oraya düşmesinin nedenleri vardır. Oraya düşmesinin bir "hikmeti" yoktur. Bir "amacı" yoktur. Belirtmem gerekiyor, bu belirtme teistler için, mermiyi o kafaya düşürmek doğaüstü bir gücün tasarrufu, kastı, amacı ve garezi de değildir. Yere düşmesi de böyle bir şeyin merhameti filan değildir. Uzatmadan: Tanrı kesinlikle yoktur.

Ama herhangi bir yere düşebilecekken, düşme noktaları arasında hiç bir fark bulunmuyorken bu noktalardan rasgele bir tanesine düşmez. Nereye düşeceği tamamen nedenlerin kontrolündedir. Sayısız neden olabileceği ve hızlıca ölçüp analiz edilemeyeceği için bizce düştüğü yer tesadüfidir. Aslında ise tesadüf diye bir şey yoktur. Rüzgar, dünyanın dönüşü, güneşin çekim kuvveti bile çok az da olsa etkilidir. Güneşin çekim gücü çok zayıf görülebilir. Bunu dikkate almak gülünç bile gelebilir. Ama etkilidir.

Sivri ucu üzerinde dik tutulan bir kalem düşünün. Kalem bırakıldığında ne tarafa düşeceği belirsizdir. Aslında nedenler belirler ama biz belirleyemeyiz. Nedenler o kalemin tam açısal olarak ne yana devrileceğini şaşmaz şekilde belirler.

Nedensellikten kaçıp bağımsız kalabilen bir kuantum parçacığı bile yoktur. Nedensellik evreni tam ve kesin biçimde kontrolünde tutar. Nedensellik dışında bir kuantum taneciği yerinde küçücük bir kıpırdanma bile yapamaz.

O yüzden raslantının nedenleri vardır. Raslantı diye bir şey olamaz ve yoktur.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Evrim

Ya evrimciler yalan söylüyor ya da sen. Evrim=Tesadüfler zinciri.

Tesadüf veya rastgelelik diye birşey yoktur. Tevafuk vardır, düzen vardır, intizam vardır, ilahi kurallar vardır, başıboşluk yoktur.

Kısacası Allah vardır.

Sıktığın mermi nasıl oluyorda "nedenlerin kontrolünde" oluyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Rasgele sözcüğünü hepimiz kullanırız. Bu göreceli bir sözcüktür. "Rasgele bir sayı seç" deriz. Burada göreceli bir rasgelelikten söz edilmektedir. Evrim konusunda mutasyonların resgeleliği ile, mutasyonların belirli bir amacı önceden gütmediğini, yani "canlıda öyle bir değişiklik yapayım ki kanatları uzasın" gibi bir şey demediğini anlatır. Mutasyonlar böyle amaçlar gütmezler. Örnekteki durumda mutasyon kanadı uzata da bilir, kısalta da bilir. Ne uzatmayı, ne kısaltmayı amaçlar.

Ama bazı kuşlarda kanat uzaması üstünlük ve neslin devamını sağlarken, ortama göre kiwi gibi kuşlarda uçmak yerine başka yeteneklere daha fazla enerji harcanabilmesini sağlar.

"Genetik sürüklenme, popülasyonda genlerin görülme sıklığında rastgele değişimlere yol açar. Bir nesilde görülen rastgele bir genetik sürüklenme, daha sonraki nesillerde birikim sağlayarak organizmada belirgin değişimlere yol açar." http://tr.wikipedia.org/wiki/Evrim

Kanat konusunda şöyle sorulabilir " penguen, deve kuşu, kiwi vs kuşlar kaç yıldır yeryüzündeler ve uçmamaları yaşama şanslarını azaltır mı? Doğal seleksiyona neden uğramadılar?"

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrim teorisi deney ve gözlemlerle ispat edilebilir mi?

Caner Taslaman bu konuda şunları söylemiş kitabında;

"Mutasyonlar ile ilgili deneylerin sunumunda da doğal seleksiyon

ile ilgili gözlemlerin sunumundaki mantıki hata yapılmaktadır.

Önce doğal seleksiyonun ve mutasyonların Evrim Teorisi’nin

mekanizmaları olduğu söylenmektedir. Sonra bu mekanizmaların

sadece var olduğunun gösterilmesiyle Evrim Teorisi delillendirilmiş

gibi sunumlar yapılmaktadır. Oysa “Doğada doğal seleksiyon

vardır” veya “Mutasyon sonucu canlılarda değişiklikler olur”

önermeleri ile “Evrimin mekanizması doğal seleksiyondur” ve

“Evrimin mekanizması mutasyondur” önermeleri arasında çok

büyük fark vardır. Bu önermelerin ilk ikisinin ispatını, sonraki iki

önermenin ispatı gibi gösterilmesi yanlıştır. Bu mekanizmaların

varlığına dair gözlemler, Evrim Teorisi’nin gözlemlere dayandığının

delili olarak kabul edilemez. Bu yüzden, Evrim Teorisi’nin deney ve

gözlemlerle temellendirilemediğini savunan bilim insanları ve

filozoflar haklıdırlar."

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz demiyoruz ki zaten, evrimciler diyor:

Evrim, bir canlı popülasyonunun genetik kompozisyonunun rastgele mutasyonlar yoluyla zamanla değişmesi anlamına gelir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Evrim

Siz de bir karar verin, biri der "rastgele oluyor" diğeri der "yok canım bu işin de kuralları var". Ya siz evrimi anlamak istediğiniz gibi anlıyorsunuz ya da bilmiyorsunuz..

Bakınız tesadüf demiyor, rastlantı diyor.

Mutasyonlar rastgele olur. Bunda herkes hemfikir. Ama evrim demek, mutasyon demek değil. Önce onu bir kavramak lazım.

Mutasyonlarda şöyle yaklaşık bir oran vardır: Mutasyonların %10'u zararlı, %89 nötral (etkisiz), %1'i yararlıdır.

Yani çoğunlukla etkisiz mutasyonlar gerçekleşir. Bu etkisiz mutasyonlar zamanla birikerek yeni gen yapıları oluşturur. Bu genlerin de bir kısmı yararlı bir kısmı zararlıdır.

Zararlı mutasyon geçirenler mecburen ölürler. Yararlı mutasyon geçirenler ise yaşamını sürdürürerek ürerler. Üreme yoluyla genlerini sonraki nesillere aktarırlar. Böylece türde sürekli bir gelişme zorunluluğu ortaya çıkar.

Mutasyonlar rastlantısaldır. Rastlantısal mutasyonlardan kötü olanları ayıklamak doğal seçilimin işidir. Evrimin asıl mekanizması doğal seçilimdir.

Tek bir canlının, tek başına yararlı bir mutasyon geçirmesi çok düşük bir ihtimaldir. Tesadüf olarak nitelendirilebilir. Ancak bahsettiğimiz olayda, tek bir canlı yok milyonlarca var. Bir türün 10 milyon üyesinden elbet yararlı mutasyon geçirenler çıkacaktır. Bu yararlı mutasyon geçirenler hayatta kalır tekrar ürer. Bu sefer elimizde o yararlı mutasyona sahip 10 milyon birey olur.

Biraz matematiksel bakalım isterseniz. Zararlı mutasyon olasılığı %90 alınırsa:

1 bireyin zararlı mutasyon geçirme olasılığı 9/10

2 bireyin ... : 9/10 * 9/10 = 81/100 (81%)

3 bireyin ... : 81 / 100 * 9 / 10 = 729/1000 (~73%)

Oran gittikçe düşmekte...

1000 birey olduğu düşünülürse: Yaklaşık 10 üzeri 46 da 1 ( %0,0000000...01 virgülden sonra toplam 46 tane sıfır )

Neredeyse imkansız. 1000 canlı içinden hepsinin zararlı mutasyon geçirme olasılığı işte bu kadar düşük.

Oranı %99 alsak bile, 1000 canlıdan tamamının zararlı mutasyon geçirme olasılığı ~ 4 / 1.000.000 ( %0,004 )

Ortada tesadüf yok görüldüğü gibi.

Ayrıca evrimdeki rastlantı olayıyla ilgili sayısal bir analoji var.

2.30 dan itibaren izlerseniz, evrimdeki rastlantının; sandığınız gibi tesadüf olmadığını görebilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
penguen, deve kuşu, kiwi

Rasgelelik kavramının göreceli olduğunu açıkladıktan sonra hâla alıntılar yapmak ve kalınlaştırmak artık gereksizlik.

Uçamayan kuşların yaşadıkları ortamda uçmalarına gerek olmadığı için, onlara kanatları küçülten mutasyonlar yarar sağlamış. Kanatların gelişmesine harcanacak kaynaklarını başka mutasyonların sağladığı başka avantajlara yöneltme fırsatları olmuş. Güçlü bacaklar gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakınız tesadüf demiyor, rastlantı diyor.

Mutasyonlar rastgele olur. Bunda herkes hemfikir. Ama evrim demek, mutasyon demek değil. Önce onu bir kavramak lazım.

Mutasyonlarda şöyle yaklaşık bir oran vardır: Mutasyonların %10'u zararlı, %89 nötral (etkisiz), %1'i yararlıdır.

Yani çoğunlukla etkisiz mutasyonlar gerçekleşir. Bu etkisiz mutasyonlar zamanla birikerek yeni gen yapıları oluşturur. Bu genlerin de bir kısmı yararlı bir kısmı zararlıdır.

Zararlı mutasyon geçirenler mecburen ölürler. Yararlı mutasyon geçirenler ise yaşamını sürdürürerek ürerler. Üreme yoluyla genlerini sonraki nesillere aktarırlar. Böylece türde sürekli bir gelişme zorunluluğu ortaya çıkar.

Mutasyonlar rastlantısaldır. Rastlantısal mutasyonlardan kötü olanları ayıklamak doğal seçilimin işidir. Evrimin asıl mekanizması doğal seçilimdir.

Tek bir canlının, tek başına yararlı bir mutasyon geçirmesi çok düşük bir ihtimaldir. Tesadüf olarak nitelendirilebilir. Ancak bahsettiğimiz olayda, tek bir canlı yok milyonlarca var. Bir türün 10 milyon üyesinden elbet yararlı mutasyon geçirenler çıkacaktır. Bu yararlı mutasyon geçirenler hayatta kalır tekrar ürer. Bu sefer elimizde o yararlı mutasyona sahip 10 milyon birey olur.

Biraz matematiksel bakalım isterseniz. Zararlı mutasyon olasılığı %90 alınırsa:

1 bireyin zararlı mutasyon geçirme olasılığı 9/10

2 bireyin ... : 9/10 * 9/10 = 81/100 (81%)

3 bireyin ... : 81 / 100 * 9 / 10 = 729/1000 (~73%)

Oran gittikçe düşmekte...

1000 birey olduğu düşünülürse: Yaklaşık 10 üzeri 46 da 1 ( %0,0000000...01 virgülden sonra toplam 46 tane sıfır )

Neredeyse imkansız. 1000 canlı içinden hepsinin zararlı mutasyon geçirme olasılığı işte bu kadar düşük.

Oranı %99 alsak bile, 1000 canlıdan tamamının zararlı mutasyon geçirme olasılığı ~ 4 / 1.000.000 ( %0,004 )

Ortada tesadüf yok görüldüğü gibi.

Ayrıca evrimdeki rastlantı olayıyla ilgili sayısal bir analoji var.

2.30 dan itibaren izlerseniz, evrimdeki rastlantının; sandığınız gibi tesadüf olmadığını görebilirsiniz.

TDK Kelime anlamı

  • Bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma, tesadüf.
  • örnek: Avlu kapısı önünde atından indiği sırada, iyi bir rastlantıyla, Hayrettin Ağa, oğlu ile avludaydı.

Mutasyonların olasılığı bir kenara tek bir protein molekülünün oluşması için gerekli aminoasit dizilim olasılığının imkansız değerler alması bile akıllı bir tasarım olduğunu göstermeye yetiyor.

Maddeye akıl yüklemek, nedenlere bağlamak, doğal seçilimin mekaniğine bağlamak vs sadece kaçış olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrenden gelen bir iki damla ışığa bakarak big bangı bulduğumuza inanıyorsunda yüzbinlerce kemikten(belki de daha fazla) evrim teorisine mi inanmıyorsun? Yada şöyle diyelim, somut bir kemikten oluşan düşüncelere inanamıyorsunda nerden geldiğini bilmediğin bir kitaba inanmakta mı güçlük çekmiyorsun?

Bigbang bilimin konusu olduğu sürece, argüman edinirim. İnanmak ile kaynak edinmeyi anlamak çok mu zor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Modern Biyoloji dört birleştirici ana prensipten oluşuyor:

1- Hücre Teorisi (Cell Theory)

2- Evrim (Evolution)

3- Genetik

4- Homeostatis

http://www.ask.com/answers/82174221/identify-four-unifying-principles-of-modern-biology

http://en.m.wikipedia.org/wiki/Biology

Bu bilim insanları modern biolojiyi yazmadan evvel gelip, hayatında belki de hiç biyoloji dersi almamış müslümanlara sorsalardı keşke evrim var mı yok mu diye. Şimdi hepsi cehennem odunu oldu, vah vah.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu "ya varsa" durumu bize bir anlam ifade etmiyor. Senin düşünmen gerek. Bilimde kesinlik yok ama sizde var ne hikmetse..

Siz kaç kişisiniz? Direkt sana dememiştim zaten ama bir çoğunuzda var bu korku. Cehennem korkusu da kaygı bozukluğundan kaynaklanıyor olabilir bence. Ben kesin olarak eminim tanrının olmadığına. Tanrı yoktur, anrıt yoktur, rıtna da yoktur. Ama ya Tınra varsa? Bilimde kesinlik yoktur demişsin. Senden de bu düşünce beklenir zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir çeşit kaygı bozukluğunun belirtisi sanırım bu "ya varsa" korkusu. Umarım tedavisi vardır. Bir psikiyatra soralım.

dostum bu ya Allah varsa kaygı bozukluğu bende de var,, biraz yardımcı olabilirsen sevinirim:) ama beni bu kaygı bozukluğuna götüren sebepler var.. bir anlatayım belki derdime çare bulursun.. diyorum ki; kainatta ha bire bir oluşum var, her baharda yüzbinlerce canlı oluşuyor, (bitkiler, insanlar, hayvanlar) bu oluşumun aklen üç sebebi olabilir,

1-tesadüfen oluşuyor

2-tabiat yaratıyor

3-Allah yaratıyor

aklen bu üç yoldan başka yol yok.. şimdi bunları beraber aklen tedkik edelim..

Link to post
Sitelerde Paylaş

dostum bu ya Allah varsa kaygı bozukluğu bende de var,, biraz yardımcı olabilirsen sevinirim:) ama beni bu kaygı bozukluğuna götüren sebepler var.. bir anlatayım belki derdime çare bulursun.. diyorum ki; kainatta ha bire bir oluşum var, her baharda yüzbinlerce canlı oluşuyor, (bitkiler, insanlar, hayvanlar) bu oluşumun aklen üç sebebi olabilir,

1-tesadüfen oluşuyor

2-tabiat yaratıyor

3-Allah yaratıyor

aklen bu üç yoldan başka yol yok.. şimdi bunları beraber aklen tedkik edelim..

her baharda yeniden mi yaratılıyorlar ? yoksa bitkiler- tohumlar yeniden yeşeriyor - yeni filizler mi atıyorlar ? kısacası uykudan mı uyanıyorlar ? hayvanlar ise yeni yavrular mı doğuruyorlar ?

mantığın yanlış....yeniden yaradılma yahut tekrar tekrar yaradılma diye bişey yok baharda.....kaldı ki bu sizin kuranınıza da TERS bi durum olur......çünkü kuranda allah 6 günde her bi haltı yaratmış ve işi bitirmiş........

Link to post
Sitelerde Paylaş

tabiki her baharda yeniden yaratılıyorlar, sen olaya yüzeysel baktığın için işin mantığını bilmiyorsun ki.. kainatta hiçbirşey yok olmaz, bir döngü halindedir, elementler birleşerek mevcudatı oluşturuyorlar yani aynı elementler taş oluşturabileceği gibi toprak oluşturabiliyor veya canlı oluşturabiliyor, insan ölüyor ama elementler ölmüyor, başka bir vücut oluşturuyor.. bunun için o elementlerin bir araya gelip canlı oluşturmasında ya diyecezki bu elementlerin beyni var, nerde durabileceklerini, hangi oranda birleşeceklerini, bir element kulak hücresi oluştururken, diğer element burun hücresi oluşturacak ve trilyonlarca element belirli bir ahenkte, uyumda ve bir birlerinden haberdar olarak işler görecekler.. sence bu mantıklı mı? mantıklıysa söyle ben de ateist olayım:):)

Link to post
Sitelerde Paylaş

tabiki her baharda yeniden yaratılıyorlar, sen olaya yüzeysel baktığın için işin mantığını bilmiyorsun ki.. kainatta hiçbirşey yok olmaz, bir döngü halindedir, elementler birleşerek mevcudatı oluşturuyorlar yani aynı elementler taş oluşturabileceği gibi toprak oluşturabiliyor veya canlı oluşturabiliyor, insan ölüyor ama elementler ölmüyor, başka bir vücut oluşturuyor.. bunun için o elementlerin bir araya gelip canlı oluşturmasında ya diyecezki bu elementlerin beyni var, nerde durabileceklerini, hangi oranda birleşeceklerini, bir element kulak hücresi oluştururken, diğer element burun hücresi oluşturacak ve trilyonlarca element belirli bir ahenkte, uyumda ve bir birlerinden haberdar olarak işler görecekler.. sence bu mantıklı mı? mantıklıysa söyle ben de ateist olayım:) :)

kışın çıplak olan bir ağaç (ki tüm ağaçlar böyle değildir....çam mesela - yaz kış yeşildir - yaprakları vardır.) bahar geldiğinde yapraklarını - çiçeklerini açtığında yeniden YARATILMIŞ mı oluyor ?

la ağaçlar da KIŞ uykusuna yatarlar....baharda da uyanırlar...yeniden yaradılma vs saçmalığı diye bişi YOKTUR....allahın olmaması gibi aynen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

zavallı benim çapımda değilsin.. ilkokul çocukları gibi konuşuyorsun.. :) sonra bende ilkokul çocuklarına yaptığım izahatları sana yapmak zorunda kalıyorum.. al senin seviyene göre (ilkokul düzeyi) bir cevap daha :

1-tesadüfen oluşuyor şıkkını ele alırsak..

bilirsinki bir eczehaneye girdiğinde raflarda bir sürü ilaç bulunur.. bunların hepsi belirli oranlarda çok hassas ölçülerde bir araya getirilerek eğitimli kimyagerler tarafından yapılır.. eğer bu ölçülerde miligram oranında oynamalar olursa o ilaç ilaç olmaktan çıkar belki zehir olur.. bunun gibi kainat eczesinde Allahın gözle gördüğümüz yüzbinlerce canlı elementlerin belirli oranlarda ve çok hassas ölçülerde bir araya getirilmesiyle oluşuyor..

Allahın bu çok hassas ölçülerle ve oranlarla ve ilimle yarattığı canlıları tesadüfe vermek, eczanedeki o birbirinden farklı birsürü ilacı; birsürü şişe yukarda duruyordu tesadüfen bir fırtına esti tesadüfen bu şişeler yere döküldü şişelerin içindeki elementler dökülüp birbirine belirli ölçülerde karıştılar demek gibi bir ahmaklık olur.. nasılki sen o ilaçları tesadüfe veremezsin bir kimyagere vermek zorundasın bunun gibi yaratılan bu muntazam canlıları da Allaha vermek zorundasın..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...