Jump to content

Evrimsel çıkmaz


Recommended Posts

  • İleti 950
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kadının haberi bile yokken, yumurtalıklarda oluşan bir yumurta önce karın boşluğuna bırakılır ve hemen sonra ana rahminin fallop tüpü denen uzantılarının ucunda yer alan kollar sayesinde yakalanır. Ardından yumurta fallop tüpünün iç yüzeyindeki tüylerin hareketiyle ilerlemeye başlar. Büyüklüğü ise bir tuz tanesinin ancak yarısı kadardır.

Yumurta sperm buluşmasının yeri fallop tüpüdür. Burada yumurta özel bir sıvı salgılamaya başlar. İşte bu sıvı sayesinde spermler yumurtanın yerini bulurlar. Dikkat edelim: Yumurta "salgılamaya başlar" derken bir insandan ya da şuurlu bir varlıktan söz etmiyoruz. Bu ufacık protein yığınının, "kendi kendine" böyle bir şeye "karar vermesi", daha da ötesi spermi kendine çekecek bir kimyasal bileşim "hazırlayıp" salgılaması nasıl açıklanır?

Bilim adamlarının son araştırmaları, mucizevi doğum olayında spermin nasıl olup da uzun yolculuğu sonunda yumurtayı bulabildiğiyle ilgilidir.

Araştırmalar spermlerin "koku aldıklarını" göstermektedir. Bu bilgi karşısında tekrar durup düşünmek gerekir. Kokuyu alan, bir burnu ve aldığı kokuyu yorumlayan bir beyni olan, bu yoruma göre kararlar alıp uygulayan bir canlı mıdır? Elbette hayır. Bu, boyu yalnızca milimetrenin yaklaşık %1`i kadar olan bir spermdir. Doğada yaşayan hiç bir canlı türü ile ilgisi olmayan spermin yumurtadan salgılanan sıvının kokusunu alabilmesi, yön bulabilmesi, yumurtayı tanıması nasıl açıklanır?

chemotaxis-thermotaxis..hatta yeri gelmişken "quorum sensing" diye birşey de var..

Bunlar yeni ödevlerin.

"Öncekilerden" kaldığını söylemeye gerek var mı bilmiyorum..

Bu arada boşa giden on milyonlarca sperm, spermlere saldıran bağışıklık sistemi, her ay boşa giden yumurtalar şeklinde uzayıp gidecek "ahmak tasarımlara" yaradılış biliminin(!) cevabı nedir..hani akıllı dizayn ya..

Hepsi bir yana, hala daha bilinmeyenin gölgesine sığınmaya çalışmak acizliğine tam gaz devam.

Ne büyük bir hevesle bekliyorsunuz değil mi; "belki buna cevap veremezler de, ben de oraya allahı şokuşturabilirim.." diye..

Resmen "inşallah bu bilinmiyordur " diye dua eden tiplersiniz..

Birşey bilinmeyecek ki, oradan size ekmek çıkacak.

İnsanlık onuruna hakaret resmen..

Acınacak bir durum..

Sizin türlerde ayrı bir pişkinlik geni varolsa gerek..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dağlarda yetişen yabani armut, elma, kiraz hepsinden lezzetli. Onlara kim doğal seçilim yaptı acaba?

Çok komik :) dağda olması onun ilkel armut elma olduğu anlamına gelmiyor. Yapay seçilimin sonucunda dağa ovaya kaçmış toğumlar. Şu an ki tüm armutlar modern armuttur. 10 bin yıl önce o dağda bul bakalım armuttu.

tarihinde Tetrahedron tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok komik :) dağda olması onun ilkel armut elma olduğu anlamına gelmiyor. Yapay seçilimin sonucunda dağa ovaya kaçmış toğumlar. Şu an ki tüm armutlar modern armuttur. 10 bin yıl önce o dağda bul bakalım armuttu.

Adamın işi boş atıp dolu tutturmaya çalışmak..gerisi boş. Bomboş!

diğerleri bundan farklı mı sanki,

al birini, vur ötekine.

resmen oksijen israfı.

İnsan aklına hakaret..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Adamın işi boş atıp dolu tutturmaya çalışmak..gerisi boş. Bomboş!

diğerleri bundan farklı mı sanki,

al birini, vur ötekine.

resmen oksijen israfı.

İnsan aklına hakaret..

Bunlardan geçti artık da böyle kişilerin çocukları olacak sonsuz kısır bir döngü.

Bilim ve eğitim bilmedikçe anadan babadan gelen dogma bilgilerle böyle insanlar olacaklar suç onlarda değil. Doğal seçilim kendileri anadan dogma bilgileri sorgulamadan direk kabul ediş.

Bi araştır bir bak dünyada neler oluyor.

Dogma geldiler dogma gidecekler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dağlarda yetişen yabani armut, elma, kiraz hepsinden lezzetli. Onlara kim doğal seçilim yaptı acaba?

Allah tabi ki..

Hani şu baldırını göstermeye meraklı,Muhammed'in seks hayatının tasarlayıcısı,savaş/kan/kurban meraklısı,üfleyen-intikam alan-küfür eden-kibirli-egolu-kadın düşmanı Allah..

Sen ne büyüksün yarabbim..O armutlar nedir öyle :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dağlarda yetişen yabani armut, elma, kiraz hepsinden lezzetli. Onlara kim doğal seçilim yaptı acaba?

Buna İslamın meşhur "teşbih" argümanından yararlanarak yanıt vermek isabetli olur.

Dağlarda yetişen yabani armuttan maksat Adem'dir. Yani ilk, ilkel, bakir, yaratanın yarattığı haliyle bu güne gelmiş, hiç bir evrim geçirmemiş olan yabani yaratık. Her ne kadar teşbihte hata olmaz ise de, doğrusunu Müslim yorumcular, en doğrusunu Onların Rabbi bilir(miş) :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Allah gözü nasıl yaratmış hayran olmamak sanatına günahtır" diyen arkadaşa gözün evrimini anlattım ve bizzat fosil ve bengesellede izlettim yok kabul etmiyor :) istiyor ki canlılarda birden bire göz çıksın ve o göz şuan ki işlevini bir anda yapıversin.

Yaratıcılık bukadar mı sığ olur ya.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Allah gözü nasıl yaratmış hayran olmamak sanatına günahtır" diyen arkadaşa gözün evrimini anlattım ve bizzat fosil ve bengesellede izlettim yok kabul etmiyor :) istiyor ki canlılarda birden bire göz çıksın ve o göz şuan ki işlevini bir anda yapıversin.

Yaratıcılık bukadar mı sığ olur ya.

Boş adama ne anlatsan boştur. Bu insanlara laf anlatamazsınız. Hayal aleminde yaşamayı severler.

Bak Allah mandalinayı, portakalı nasıl dilim dilim ayırmış derler komikce. Neden ananası, karpuzu öyle ayırmamış, diye sor kem küm etsin. En son da sınav saçmalığına kadar erişirler.

20.000 Yıllık yapay seçilimi bilmedikleri gibi bir de böyle cahilce insanlık emeğine, azmine hakaret ederler.

Ben sunni devletin eğitim sistemini suçluyorum bu konuda. Bütün meyvelerin sebzelerin yapay seçilimle, insan emeğiyle türetildiğini anlatmıyorlar okulda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kadının haberi bile yokken, yumurtalıklarda oluşan bir yumurta önce karın boşluğuna bırakılır ve hemen sonra ana rahminin fallop tüpü denen uzantılarının ucunda yer alan kollar sayesinde yakalanır. Ardından yumurta fallop tüpünün iç yüzeyindeki tüylerin hareketiyle ilerlemeye başlar. Büyüklüğü ise bir tuz tanesinin ancak yarısı kadardır.

Yumurta sperm buluşmasının yeri fallop tüpüdür. Burada yumurta özel bir sıvı salgılamaya başlar. İşte bu sıvı sayesinde spermler yumurtanın yerini bulurlar. Dikkat edelim: Yumurta "salgılamaya başlar" derken bir insandan ya da şuurlu bir varlıktan söz etmiyoruz. Bu ufacık protein yığınının, "kendi kendine" böyle bir şeye "karar vermesi", daha da ötesi spermi kendine çekecek bir kimyasal bileşim "hazırlayıp" salgılaması nasıl açıklanır?

Bilim adamlarının son araştırmaları, mucizevi doğum olayında spermin nasıl olup da uzun yolculuğu sonunda yumurtayı bulabildiğiyle ilgilidir.

Araştırmalar spermlerin "koku aldıklarını" göstermektedir. Bu bilgi karşısında tekrar durup düşünmek gerekir. Kokuyu alan, bir burnu ve aldığı kokuyu yorumlayan bir beyni olan, bu yoruma göre kararlar alıp uygulayan bir canlı mıdır? Elbette hayır. Bu, boyu yalnızca milimetrenin yaklaşık %1`i kadar olan bir spermdir. Doğada yaşayan hiç bir canlı türü ile ilgisi olmayan spermin yumurtadan salgılanan sıvının kokusunu alabilmesi, yön bulabilmesi, yumurtayı tanıması nasıl açıklanır?

Sen

-Sperm nasıl yumurtayı buluyor ?

-Bu bir mucize olamaz böyle birşey !!!

-bunları Allah yarattı

derkene

Adamlar MAMUT kopyalamaya çalışıyorlar,

Kopan parmağı domuz bağırsağından yaptıkları bir ilaç ile geriye çıkarıyorlar

500 milyon km ötede hareketli bir cisme 10 yıllık süren bir yolculukla uydu indiriyorlar ve de bu uydu ile haberleşiyorlar,

senin çok muhterem Tayyibi oturduğu yerde dinliyorlar,

mescidi aksaya ayakkabıları ile girip kuranları yerlere atıyorlar...

Gözünü aç artık. Bu mucizeleri yaratan bir Allah varsa bile o islamın Allahı değil. Ya inandığın dini değiştir ya da koyver gitsin

Link to post
Sitelerde Paylaş

Armudun tatlı, bıldırcının lezzetli olması tasarımcıdan değil canlılığın kendisinden kaynaklıdır. Yaşam birbirine çapaz bağlı dinamiklerden ortaya çıkıyor.

Ağız sağlığınız yerinde ise şöyle dilinizi ağzınızın içinde bir gezdirin. İnsanın dilini, yanaklarını ısırası geliyor?

Durun yamyam değilim. Zehirli, acı bir dilimiz veya yanaklarımız olabilir miydi? Yaşam çekilmez, dayanılmaz acı veren bir hal alırdı.

Yaşamın sürekliliği besin zincirinden geliyor. Bize zehirli, tatsız gelen bir canlının mutlaka başka bir yiyicisi var. Kimse sevmezse bile bakterilere, doğal bozunmaya kalıyor. Karbon zinciri dönüyor.

Evrimsel süreçte foto ve ısı gibi kemotaksinin veya kimyasalların da önemi büyük.

Armudun meyve kısmı yumurtalık görevini görür içerdiği şekerler (glikoz, fruktoz, vs. vs) önce tohumların gelişimine daha sonra da bakterilerin saldırısıyla tohumun erkenden bozulmasına engel olur. Daha şekerli meyvenin tohumu çimleninceye kadar daha sağlıklı kalır. Lezzetli meyve ve tohumların başka canlılar tarafından tüketilmesi o canlının soyunu azaltmaz. Uzun mesafelere taşınmasına, toprağın içerisine girmesine, tohumlarrın açılabilir duruma gelmesine neden olabilir.

Evrimsel süreçler çok karmaşıktır. Zaten biyolojik çeşitlilik bu yüzden var.

tarihinde anarkom tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Gençler hiç bir soruya cevap alamadım ya ağzınızdan fosseptik akıyor yada boş laflarla geçiştiriyorsunuz konuları. Bunları bir tarafa bırakında yukarısında yığınla soru birikti bir zahmet bilimsel mantıklı cevap verin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Boş adama ne anlatsan boştur. Bu insanlara laf anlatamazsınız. Hayal aleminde yaşamayı severler.

Bak Allah mandalinayı, portakalı nasıl dilim dilim ayırmış derler komikce. Neden ananası, karpuzu öyle ayırmamış, diye sor kem küm etsin. En son da sınav saçmalığına kadar erişirler.

20.000 Yıllık yapay seçilimi bilmedikleri gibi bir de böyle cahilce insanlık emeğine, azmine hakaret ederler.

Ben sunni devletin eğitim sistemini suçluyorum bu konuda. Bütün meyvelerin sebzelerin yapay seçilimle, insan emeğiyle türetildiğini anlatmıyorlar okulda.

Normal yaşamda Zeki akıllı olan bir insan inaçı gereği evrim karşısında apdala yatmayı tercih ediyor.

Dünyanın yuvarlak olduğunu kabul etmeden ölen kişileri inançlılar şuan nasıl dalga geçiyorsa o kişilerle yıllar sonra insanlar evrimi konuş etmemişler diye dalga konusu olacaklar. :(

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gençler hiç bir soruya cevap alamadım ya ağzınızdan fosseptik akıyor yada boş laflarla geçiştiriyorsunuz konuları. Bunları bir tarafa bırakında yukarısında yığınla soru birikti bir zahmet bilimsel mantıklı cevap verin.

Üstteki mesajdan da tescillendiği üzere, pişkinlik bu adamların genlerinde var.

Adam kendisine yöneltilen tek bir yanıta karşılık, sorulara ise cevap dahi veremiyor; yapılan açıklamalara gık çıkaramıyor(aynı hurafeleri yapıştırıp durmaktan başka). Mavi ekran verdiği konuları (aklı sıra) pas geçip, yeni abuk sorularından medet umuyor.. (İsteyen sadece şu başlığı ve devamındaki ilmekleri inceleyip neyin ne olduğunu açıkça görebilir..Olmazsa bir kez daha maddeleyip, teker teker önüne, yine yeni yeniden getiririz paşamın..)

..Gelgelelim, hala daha yüzsüzce yazabiliyor..Kayış gibi olmuş artık, tınmıyor.

Sormak gerek: Sen neye cevap verebildin ki ey utanmaz? :)

Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp; ama utanmamak daha da ayıp.

Bilinmeyenin gölgesinde tanrılarını arayan, "bilinmeyene muhtaç" varlıklar..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim adamlarının son araştırmaları, mucizevi doğum olayında spermin nasıl olup da uzun yolculuğu sonunda yumurtayı bulabildiğiyle ilgilidir.

Araştırmalar spermlerin "koku aldıklarını" göstermektedir. Bu bilgi karşısında tekrar durup düşünmek gerekir. Kokuyu alan, bir burnu ve aldığı kokuyu yorumlayan bir beyni olan, bu yoruma göre kararlar alıp uygulayan bir canlı mıdır? Elbette hayır. Bu, boyu yalnızca milimetrenin yaklaşık %1`i kadar olan bir spermdir. Doğada yaşayan hiç bir canlı türü ile ilgisi olmayan spermin yumurtadan salgılanan sıvının kokusunu alabilmesi, yön bulabilmesi, yumurtayı tanıması nasıl açıklanır?

Pekala, farzedelim dölleri ilahi bir güç yönlendiriyor. Evrimi unutun, gitsin. Ne gereği var zaten, değil mi ?

Döllerin sayısı uzun yolculuğun başında ortalama 300 milyon iken,

nasıl oluyorda hedefe varanların sayısı bir elin parmaklarının sayısını geçmez ?

Ayrıca çoğu zaman, hiç birisi hedefine yaramaz.

Olduğunu düşündüğünüz ilahi varlık neden milyonlarca dölü israf ediyor ?

Neden sadece bir tane döl yeterli değil ?

Neden bu zavallı dölleri böyle uzun ve ızdıraplı yolculuğa çıkarıyor ?. Onlar da sınava tabi olmasın ?!

Madem ki herşeye gücü yetiyor, o zaman sadece bir döl yeterli olmalıydı.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Pekala, farzedelim dölleri ilahi bir güç yönlendiriyor. Evrimi unutun, gitsin. Ne gereği var zaten, değil mi ?

Döllerin sayısı uzun yolculuğun başında ortalama 300 milyon iken,

nasıl oluyorda hedefe varanların sayısı bir elin parmaklarının sayısını geçmez ?

Ayrıca çoğu zaman, hiç birisi hedefine yaramaz.

Olduğunu düşündüğünüz ilahi varlık neden milyonlarca dölü israf ediyor ?

Neden sadece bir tane döl yeterli değil ?

Neden bu zavallı dölleri böyle uzun ve ızdıraplı yolculuğa çıkarıyor ?. Onlar da sınava tabi olmasın ?!

Madem ki herşeye gücü yetiyor, o zaman sadece bir döl yeterli olmalıydı.

Sayın kavat neden bu kadar önyargılısın? Evet Allah istese tek bir spermde gönderirdi ama bakın neden bu kadar çok sayıda oldukları ile ilgili müthiş bir keşif yapılmış. Tek bir sperm yerine bir beyne bile sahip olmayan hücre paketlerinin takım çalışması yapması çok daha büyük bir tasarım ve mucize değil mi? Çoğunun ölmesinde belki de bilmediğimiz başka mucizeler de vardır.

SPERMLER TAKIM ÇALIŞMASI YAPIYOR!!!

Harvard Üniversitesinden genetikçi Heidi Fisher, bu şekilde oluşan sperm kümelerinin, tekil hücrelerden çok daha hızlı hareket ettiğini belirtiyor.

Fisher konu hakkında şöyle konuşuyor, Basit bir hücrenin böyle bir davranışı göstermesi oldukça ilginç. Spermlerin şu ana kadar, hızlı bir kuyruktan ve paketlenmiş bir DNAdan ibaret olduğunu düşünüyorduk. Artık biliyoruz ki çok daha karmaşık örgütlenme davranışları gösterebiliyorlar.

Spermlerin bu şekilde örgütlenmesinin altında, güçlü bir tanıma sistemi yatıyor. Fisherın dediğine göre, mükemmel çalışan bu tanıma sistemi ile, sadece aynı bireyin spermleri küme oluşturabiliyor. Genetik olarak birbirine çok yakın farelerin spermleri bile bu şekilde karışmıyor.

Sperm Takım Çalışması:

Fisher ve çalışma arkadaşı Hopi Hoekstra, iki adet fare türü üzerinde çalıştı. Bunlardan Oldfield fareleri tek-eşli (monogami) bir hayat sürdürürken; Beyaz ayaklı fareler çok-eşli bir yaşam tarzına sahip.  Bu beyaz ayaklı farelerin dişilerinin sık aralıklarla birden çok erkek ile beraber olduğu biliniyor. Öyle ki, dişiler bir dakika içinde 3-4 erkek ile birlikte olabiliyor.

Araştırma takımı, her türe ait birkaç bireyden sperm örneklerini toplamış. Ve bu farklı sperm örneklerini farklı kombinasyonlarda birbiriyle karıştırmış. Örneğin bir deneyde, iki farklı türe ait spermleri karıştırırken; diğer bir deneyde aynı türe mensup farklı bireylerin spermleri karıştırılmış.

Farklı tür ve bireylere ait spermler farklı renkte boyanmış. Morötesi ışık altında biri yeşil ile parlarken diğeri kırmızı olarak parlaması sağlanmış. Bu şekilde spermleri birbirinden ayırmak mümkün olmuş.

Gerçekleştirilen tüm deneylerin sonucunda, Beyaz ayaklı farelerde aynı bireye ait spermlerin küme oluşturduğu ve bu kümelerin bireysel,tekil spermlerden daha hızlı hareket ettiği gözlemlenmiş. Bu tür farelerde, sadece aynı bireye ait spermler,n küme oluşturduğu görülmüş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın kavat neden bu kadar önyargılısın? Evet Allah istese tek bir spermde gönderirdi ama bakın neden bu kadar çok sayıda oldukları ile ilgili müthiş bir keşif yapılmış. Tek bir sperm yerine bir beyne bile sahip olmayan hücre paketlerinin takım çalışması yapması çok daha büyük bir tasarım ve mucize değil mi? Çoğunun ölmesinde belki de bilmediğimiz başka mucizeler de vardır.

İslam'a göre Allah her şeyi bilmiyor mu? Her şeyi bilen bir varlık tasarım yapabilir mi? Ezbere konuşacağınıza biraz beyninizi çalıştırın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'a göre Allah her şeyi bilmiyor mu? Her şeyi bilen bir varlık tasarım yapabilir mi? Ezbere konuşacağınıza biraz beyninizi çalıştırın.

Sevgili sağduyu bu cevabını okurken senin alkollü olduğunu veya şaka yaptığını düşündüm. Beyin böylemi çalıştırılıyor? Yaratıcı deyince senin aklına sanayide kaportacı mı geliyor? Elbette böyle mucizeleri her şeyi bilen yapar. tarihinde elest tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...