Jump to content

Evrimsel çıkmaz


Recommended Posts

eeee...

şimdi sen,benim "Biyoloji ve taksonomiye göre evet, sen bir primatsın." sözünü söylediğinde sorduğum soruya cevap mı vermiş oluyorsun?

yaw,ben primat olsam ne olacak olmasam ne olacak?umurumda mı?

bir üst yazımda işte bunu sorup duruyorum...

şimdi eveleyip gevelemeden cevap verebilirmisin?

evrime göre geldiğimiz bu noktada bu gün ortaya çıkan türleri yazabilirmisin?

ve neden hala farklı bir insan türü evrimleşememiştir???

Charles Darwin'in 1859'da yayımlanan Türlerin Menşei adlı kitabıyla gündeme gelen tabiî seleksiyona dayalı evrim teorisi, o zamandan bu yana neden yeni türler ortaya çıkmadığını açıklayabiliyor mu?

neden? tabii seleksiyon bunca süredir yeni bir tür geliştirememiştir??? demişim,

bunun cevabı benim primat olmam mı?

şimdi sence ben eğlendiğimi zannediyorum öyle mi?

bu,bu çağda evrim masalına inanmaktan daha eğlenceli değil mi?

Hayır, bu senin eğlenmen falan değil, çok samimi söylüyorum: Cahilliğin. Bilen adam bu soruyu böylesine cahilce ve açık vererek sormaz. Sorunun bir iki adım sonrasını da bilir. Sen biliyor musun eliflammim? Madem yıllardır bu teoriye vakıfsın(!)

Sen bu konuyu araştırdın mı? Ne buldun?

Araştırdıysan hem evrimin öngörülerine, hem de onlarla çelişik olan verilere dair neler buldun da, bu derece "safça" soruyla buraya geliyorsun?

Ne zamandan ne zamana hangi yeni türler nasıl ortaya çıkmamış? Nasıl olması bekleniyormuş, evrim teorisinin bu konudaki öngörüsü ne imiş de öyle olmamış? Bi desene hele? Yoksa senin sorunun hem türleşme, hem de evrimin öngörüleri bağlamında bir karşılığı yok mu?

Yoksa senin sorun asılsız bir soru mu!?

Eveleyip geveleme yok merak etme; senin şu harikulade zannetiğin ama aslen "safça" sorunla bu foruma sayısız aklıvvel çıkageldi. Cevapları birçokları tarafından, birçok kere verildi. Hatta yakın tarihte buna tam da karşılık olabilecek bir cevabı da bizzat ben verdim. O yüzden rahat ol, telaş yapma. Herşey kontrol altında..

Önemli olan senin burnunun önce iyice sürtülmesi.

İnsanların burayı ipsiz sapsız boş sorulara boğmadan önce biraz olsun araştırmayı, sonra sormayı öğrenmesi..

Atla deve değil..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 950
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Hayır, bu senin eğlenmen falan değil, çok samimi söylüyorum: Cahilliğin. Bilen adam bu soruyu böylesine cahilce ve açık vererek sormaz. Sorunun bir iki adım sonrasını da bilir. Sen biliyor musun eliflammim? Madem yıllardır bu teoriye vakıfsın(!)

Sen bu konuyu araştırdın mı? Ne buldun?

Araştırdıysan hem evrimin öngörülerine, hem de onlarla çelişik olan verilere dair neler buldun da bu "safça" soruyla buraya geliyorsun?

Ne zamandan ne zamana hangi yeni türler nasıl ortaya çıkmamış? Nasıl olması bekleniyormuş, evrim teorisinin bu konudaki öngörüsü ne imiş de öyle olmamış? Bie desene hele? Yoksa senin sorunun hem türleşme, hem de evrimin öngörüleri bağlamında bir karşılığı yık mu?

Senin sorun asılsız bir soru mu?

Eveleyip geveleme yok merak etme; senin şu harikulade zannetiğin ama aslen "safça" sorunla bu foruma sayısız aklıvvel çıkageldi. Cevapları birçokları tarafından, birçok kere verildi. Hatta yakın tarihte buna tam da karşılık olabilecek bir cevabı da bizzat ben verdim. O yüzden rahat ol, telaş yapma. Herşey kontrol altında..

Önemli olan senin burnunun önce iyice sürtülmesi.

İnsanların burayı ipsiz sapsız boş sorulara boğmadan önce biraz olsun araştırmayı, sonra sormayı öğrenmesi..

Atla deve değil..

çünkü çok safsınız,

bunu hiç düşündün mü???

yaw hangi evrim?

yaw hangi doğal eleme?

nerede bunlar?

neden bir katırı bile açıklamaktan acizler ve neden evrim ve doğal eleme sonucu yeni türler oluşmuyor?

ha arap,geçmiş tufanları anlatıyor ha siz %99.9 u...

ha allah!!! ha evrim!!!

ikşisi de masal...

değilse örnek göster...

Link to post
Sitelerde Paylaş

çünkü çok safsınız,

bunu hiç düşündün mü???

yaw hangi evrim?

yaw hangi doğal eleme?

nerede bunlar?

neden bir katırı bile açıklamaktan acizler ve neden evrim ve doğal eleme sonucu yeni türler oluşmuyor?

ha arap,geçmiş tufanları anlatıyor ha siz %99.9 u...

ha allah!!! ha evrim!!!

ikşisi de masal...

değilse örnek göster...

Bak, soruların hiçbirine yine cevap vermemişsin. Genelde sizin gibilerin tarzı bu oluyor. Sorulanları görmezden gelip hep kendisi soru dayatmaya çalışmak.

Önceki mesajdaki soruların hepsi aynen geçerli diyerek devam edelim..

Doğal seçilim ve evrim her yerde..Senin görmeni gerektiğini düşündüğün ama görmediğin şey nedir? Ağzındaki baklayı bir çıkaramadın..

Katırla ilgili sorunun nedir, de bakalım hele? :) Bunca senedir tüm dünya ve bilim neyi açıklayamamış, bu katır meselesinin üstü kimler ve hangi dış mihraklar tarafından örtülmüş? Tüm dünyadaki saygın üniversitelerin evrim kürsüleri kapanma noktasına mı gelmiş? Katır gerçeği daha fazla gizlenemeezzz :)))

Örnek sorusunu böyle cahilce sorabilmeden önce evrimin ölçeğini bilmek gerekir. Sen biliyor musun eliflammim?

Hangi zaman kesidinde, ne kadar zaman önce oluşmuş yeni bir tür bekliyoruz? Ne kadar zaman içerisinde, hangi şekilde olmalıydı da olmadı? Evrimin türleşme için belirlediği bir periyot, bir sıklık frekansı falan mı var :)

Hızlı bir türleşme ya da yakın tarihte gerçeklşemiş bir türleşme arıyorsanız, öncelikle üreme hızı yüksek türlere gitmelisiniz..Tek hücreliler..Belki bitkiler vb.

Sorunun asıl cevabı bu değil. Aslında hiç gerekli dahi değil ve senin gibilere de özellikle verilmemeli. Bu işi bu şekilde hiç öğrenemeyeceksiniz çünkü. Sadece örnek olsun diye veriyorum. Asıl cevabı zamanı gelince "öğreneceksin" bir şekilde.

Buyur:

http://evolution.ber...0201_speciation

http://www.talkorigi...speciation.html

http://blogs.scienti...r-observations/

Bu örnekleri sana verip seleflerin gibi armut piş ağzıma düş noktasına getirmek istemiyordum ama neyse..Türleşmeye örnek isteyen her zaman şapa oturur. Ve türleşmeye " yakın tarihte"örnek gösteremeseydik bile bu hiçbir sorun teşkil etmeyecekti. Çünkü varolagelip de, evrim teorisinin öngörü kapsamında olmuş birşey yok. Sizin gibilerin "sanıları" hariç..

Önemli olan siz ve sizin gibilerin hiçbirşeyi, örneğin türleşmeyi dahi araştırmadan gelip burda sorup durmanız, atıp tutmanız..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır, bu senin eğlenmen falan değil, çok samimi söylüyorum: Cahilliğin. Bilen adam bu soruyu böylesine cahilce ve açık vererek sormaz. Sorunun bir iki adım sonrasını da bilir. Sen biliyor musun eliflammim? Madem yıllardır bu teoriye vakıfsın(!)

Sen bu konuyu araştırdın mı? Ne buldun?

Araştırdıysan hem evrimin öngörülerine, hem de onlarla çelişik olan verilere dair neler buldun da, bu derece "safça" soruyla buraya geliyorsun?

Ne zamandan ne zamana hangi yeni türler nasıl ortaya çıkmamış? Nasıl olması bekleniyormuş, evrim teorisinin bu konudaki öngörüsü ne imiş de öyle olmamış? Bi desene hele? Yoksa senin sorunun hem türleşme, hem de evrimin öngörüleri bağlamında bir karşılığı yok mu?

Yoksa senin sorun asılsız bir soru mu!?

Eveleyip geveleme yok merak etme; senin şu harikulade zannetiğin ama aslen "safça" sorunla bu foruma sayısız aklıvvel çıkageldi. Cevapları birçokları tarafından, birçok kere verildi. Hatta yakın tarihte buna tam da karşılık olabilecek bir cevabı da bizzat ben verdim. O yüzden rahat ol, telaş yapma. Herşey kontrol altında..

Önemli olan senin burnunun önce iyice sürtülmesi.

İnsanların burayı ipsiz sapsız boş sorulara boğmadan önce biraz olsun araştırmayı, sonra sormayı öğrenmesi..

Atla deve değil..

ne yani,

bunu yazdığında bilimselce beni çürütmüş mü oluyorsun...

git diğer başlıklara yazdıklarımı oku...

Link to post
Sitelerde Paylaş

ne yani,

bunu yazdığında bilimselce beni çürütmüş mü oluyorsun...

git diğer başlıklara yazdıklarımı oku...

Hayır, senin soru sorduğun konular hakkındaki bilgi birikimini(!) ve sorulara cevap verebilme kabiliyetini ölçümlüyoruz..:)

Sorduğun soruların aslının astarının varlığını-yokluğunu bir de..

Ölçüm sonuçları su ana kadar diğerlerinden bir fark olmadığı yönünde..

Boş atıp dolu tutturma beklentisi..

Sormaya, mangalda kül bırakmamaya gelince bir numara,

Cevap vermeye gelince "öteki mesajlara bak"..

Ben de aynısını umuyordum..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu evrim hakkında atıp tutan dinci tayfası neden ortaya bir tane bilim dünyası tarafından ciddiye alınan bir sav ortaya sürmez de sağda solda evrim hakkında atıp tutar, anlamak zor.

Ulan madem evrimin yanlış olduğunu iddia ediyorsunuz, koyun ortaya ciddi bir argüman, bilim dünyası da sizi ciddiye alıp değerlendirsin. Ama yok, tek yaptıkları kıçlarından boş laf üretmek, bazı forumlara girip siz hala evrime mi inanıyorsunuz diye milletle dalga geçtiklerini sanmak. Zaten ne zaman bilimle din çatışsa bu ilkel beyinler gidip dinin tarafını tutup bilime saldırırlar, insanlığı kendilerine güldürürler. Bunların ortaçağ versiyonu da dünyanın düz olduğuna falan inanıyordu, dünya yuvarlaktır diyenlere saldırıyordu. Hiç gelişme yok heriflerde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de aynısını umuyordum..

Sabrına hayran kaldım hocam. Bu hazırcı müslümanlar her yerde aynılar. Birileri düşünsün üretsin, onlar da tüketsin, ardından da onu üretene küfretsinler. Ne bir fikir üreteyim, ne bir şey düşüneyim yok. Hep gelsin. Sonra cahilliğini yüzüne vurunca da mangalda kül bırakmıyorlar.

tarihinde sertanyaril tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

evrime göre geldiğimiz bu noktada bu gün ortaya çıkan türleri yazabilirmisin?

Hayır, neden yazmalıyım?

ve neden hala farklı bir insan türü evrimleşememiştir???

Evrimleşmediğini nereden biliyorsunuz? Neden farklı bir tür bekliyorsunuz? Zenciler sizin için evrimsel bir farklılık göstermiyor mu? Asyalılar? Aborjinler? Pigmeler?

Charles Darwin'in 1859'da yayımlanan Türlerin Menşei adlı kitabıyla gündeme gelen tabiî seleksiyona dayalı evrim teorisi, o zamandan bu yana neden yeni türler ortaya çıkmadığını açıklayabiliyor mu?

O zamandan bu zamana yeni türler çıkmamış mı? Tür dediğiniz nedir?

neden? tabii seleksiyon bunca süredir yeni bir tür geliştirememiştir???

Bunca süredir yeni bir tür gelişmemiş midir?

Bu iddialarınızı neye dayandırıyorsunuz? Yeni bir tür olmadığını nereden çıkartıyorsunuz?

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hassas bir denge falan yok. Bir devinim var. Ve o devinimin her kesitini bir "denge" olarak yorumlamak mümkün.

Ama "hassasiyet" mi, işte o hiçbir yerinde..

Evren; evrende düzen değil, kaos hakim. Siz neden bahsediyorsunuz..

Dünyadaki gelmiş geçmiş türlerin %99,9'u yokolmuş. Ortadan kalkmış.

Ve birileri kalkıp hassasiyetten, hassas dengeden bahsediyor.

Adama gülerler.

Türlerin %99,9'unun yokolduğu bir ortamda ne hassasiyet, ne de sizin anladığınız anlamda bir denge olamaz.

2+2=4

Buyrun açıklayın.

Yok demekle yok olmuyor..

Hassas denge olmasaydı güneş aynı saatte doğup aynı saatte batmazdı. Ve daha milyonlarca farklı örnek verilebilir.

Güneşin doğmasından sorumlu değilsin değil mi? Peki doğa ana bu ritmi nasıl tutturmuş açıklar mısın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok demekle yok olmuyor..

Hassas denge olmasaydı güneş aynı saatte doğup aynı saatte batmazdı. Ve daha milyonlarca farklı örnek verilebilir.

Güneşin doğmasından sorumlu değilsin değil mi? Peki doğa ana bu ritmi nasıl tutturmuş açıklar mısın?

Güneş aynı saatte doğup batmıyor. Müslümanlardaki cahil cesareti ne kadar güzel yahu, hiç çekinmeden gönlünce zırvalayabiliyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Günlerin uzayıp kısalmasından bahsetmediğimi anlayacak kadar zeki olduğunu düşünüyorum.

Öyleyim.

Dünya, ay ve diğer gök cisimlerinin etkisi (tidal friction) ile yavaşlamaktadır. Kendi çevresindeki dönüş süresi bundan 100 yıl öncesine göre ~2 milisaniye daha uzundur. Ayrıca büyük doğa olayları da yine dönüşü etkiler, örneğin 2011 japonya depremi de yaklaşık bir 2ms eklemiştir dünya gününe. Bu yüzden, güneş her gün aynı saatte doğup batmaz.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok demekle yok olmuyor..

Hassas denge olmasaydı güneş aynı saatte doğup aynı saatte batmazdı. Ve daha milyonlarca farklı örnek verilebilir.

Güneşin doğmasından sorumlu değilsin değil mi? Peki doğa ana bu ritmi nasıl tutturmuş açıklar mısın?

Dinazorlar çağında günler 23 saatti. Yaşam suya aitken ise 22 saat. Ay her yıl dünyadan 3.82 cm uzaklaşıyor ve dünyanın dönüş hızı da etkileniyor.

Doğa ananın tutturduğu bir ritim söz konusu değil. Hiç bir şey sabit değil, değildi ve olmayacak. Dünün hassasiyetiyle bugününki farklı. Yarınınki de farklı olacak. Tıpkı türler, yaşam biçimleri ve kuralları gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdilik tahminlerden öteye geçemiyorlar. Ve tahminlere dayanarak kalkıp da haşa Allah yok demek ne kadar mantıklı.

cok uzun sureli bir yagmur sonucu (araliksiz 1000 yil falandi heralde daha uzun/kisa olabilir) okyanuslar olstu bu okyanuslar kaynar durumdan sogumus hale gecince bazi atomllar birbirleriyle etkilesime gecti organik molekuller falan olustu daha sonra tek hucreli organizmalar falan

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok demekle yok olmuyor..

Hassas denge olmasaydı güneş aynı saatte doğup aynı saatte batmazdı. Ve daha milyonlarca farklı örnek verilebilir.

Güneşin doğmasından sorumlu değilsin değil mi? Peki doğa ana bu ritmi nasıl tutturmuş açıklar mısın?

gunler dunya genelinde yavas bir hizla uzamaktadir

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok demekle yok olmuyor..

Hassas denge olmasaydı güneş aynı saatte doğup aynı saatte batmazdı. Ve daha milyonlarca farklı örnek verilebilir.

Güneşin doğmasından sorumlu değilsin değil mi? Peki doğa ana bu ritmi nasıl tutturmuş açıklar mısın?

İyi de bir sürü saçma sapan varlığa da yok demekle yok olmuyor o zaman.

Neden bir kısmını inkar edip bir kısmına inanıyorsun.

Örneğin diğer tanrılar onları neden inkar ediyorsun onların olmadığını bilimsel olarak kanıtlayabilir misin?

tarihinde SeKaNg6 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok demekle yok olmuyor..

Hassas denge olmasaydı güneş aynı saatte doğup aynı saatte batmazdı. Ve daha milyonlarca farklı örnek verilebilir.

Güneşin doğmasından sorumlu değilsin değil mi? Peki doğa ana bu ritmi nasıl tutturmuş açıklar mısın?

Güneşin doğuş saati ve düzen zannettiğiniz diğer konulara ilişkin gerekli cevap zaten sağolsun diğer arkadaşlar tarafından "ziyadesiyle" verilmiş.

Milyonlarca farklı örnek zannetiğin(iz) şeylerin de bunlardan bir farkı yok. Hezeyan. Delüzyon. Evrende sizin anladığınız anlamda bir düzen ya da hassasiyet yok. Ritim mitim yok. Sadece sizin onulmaz yanılsamanız, yanılsamalarınız; hezeyanlar, delüzyonlar. Aslen kaos ve devinim var. Sizin düzen zannettiğiniz şey yaklaşık 13,5 milyar yıllık sürecin içerisinde "kısacık" bir kesit. Şunu da eklemek gerekir ki; güneşin her gün "yaklaşık" saate doğup batıyor olması zaten beklendik olan. Bu süre yaklaşık, değişken ve devingen değil de, "sabit" olsaydı dahi birşey değişmeyecekti..Evrenin başından beri olagelmiş olan herşey, zaten olması gerektiği gibi , olması "beklendiği" gibi olageliyor. Ötesi değil..düxen, ya da mükemmellik ya da hassas ayar zannetiğiniz koskoca bir yanılsamanın içindesiniz...Evrenin başından bu yana olagelmiş ve olasılık dışı olan ya da "dışarıdan bir müdahaleye" işaret eden hiçbir fenomen bulunmamakta. Tanrı dahi bu kurallara boyun eğmek zorunda, şu ana kadar da boyun eğdiği görülüyor. Tıpkı güneşin hergün -beklendiği üzere- aynı saatte doğup batması gibi. Esas şaşırtıcı olan aksi durum olurdu..Gücü, kudreti yeten beri gelsin de bir tanesini rayından çıkartsın bakalım. Biz de şaşıralım. Ama yok; ne şimdi bir müdahale, ne geçmişte en ufak bir müdahale izi var..Ne de gelecekte olacak..

Hepsi bir yana; varolagelmiş türlerin %99,9'unun yokolmuş olması kısmına hiç değinilmemiş nedense(?)..Her zamanki gibi yazının bir bölümü atlanmış(!), uygun görülen kısımlarına cevap yazılmış.

Doğadaki dengeden, ritimden ya da hassas ayardan dem vuran bir kişi, tabiri caizse eşşekler gibi bu yok oluş fenomenini de açıklayabilmek zorunda. Dengeydi, ritimdi, hassas ayardı diye atıp tutacan, sonra bu sözde hassas ayarla taban tabana zıt, hassas ayarla büyük çelişki içeren, hassas ayar ve denge savına en büyük darbeyi vuran fenomenlerden birini görmezden gelecen. Yok böyle bir dünya..

Soru net: Madem doğada hassas bir ayar, ritim ve denge mevcut; şu ana kadar varolagelmiş türlerin %99,9'unun yok olmuş olması da ne ola?..Gün ola harman ola.. :)

Açıklayabilen babayiğit beri gelsin; açıklayamayan yiğit de arkasında duramayacağı sav ve üfürmelerden itinayla geri dursun..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümanlar ve diğer inananlar işine gelenleri görür, gelmeyenleri görmezler, ritmi görürler, ritmsizliği ve kaosu görmezler, güzeli görürler, çirkini görmezler, iyiyi görürler, kötüyü görmezler.

Her olumlu, iyi ve güzel olan şeyi putlarına mal ederler ama olumsuzlukları, kötüyü ve çirkini insana, şeytana mal ederler.Biraz görebilseler dürüst olabilseler Allah adlı bir tanrı var demekle her şeyin kaynağının da, sebebibi de o olduğunu kabul etmeleri gerekirdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu siteye aklımdaki bazı soruların makul ve mantıklı cevaplarını bulabilmek için üye oldum.

Ciddi ciddi merak ediyorum. Bilim adamları tarafından, yaşayan canlıların %99'unun yok olduğu söyleniyor.

Elimizde bulunan gün yüzüne çıkmış fosil örnekleri bu %99 yaşamış olan canlıların yüzde kaçını oluşturuyor?

Ben %1'ini bile oluşturmadığına eminim. Peki o zaman nasıl %99 sonucuna ulaşabiliyorlar?

Bazı yerlerde bu oran %99.9 olarak tabir ediliyor.

Bir çok bilim adamı fantezi dünyasında yaşıyor. Perilere inanmıyor ama kendi peri masallarını yazıyorlar.

Bazı ateistlerin bu forum dahil sürekli olarak lenski deneyinden bahsettiklerini ve bununla evrimin ispatlandığını söylediklerini gördüm.

Bu deneyin çok büyük bir kısmını atlıyorlar. Ben özellikle bilerek atladıklarını düşünüyorum. BU DENEYDEKİ BAKTERİLER HALA BİRER BAKTERİ.

Oysa evrim ilk canlının ortaya çıkışından bu yana Dinazorlar ve benzeri büyük canlıların evrimleşmesini konu alıyor.

Bu lenski deneyi 50.000'inci neslinde ve hala ortalıkta bakteriden farklı bir yapılaşmaya dair kanıt yok.

Dinazorlar ile kıyaslayalım. Bilindiği üzere dinazorlar 65 milyon yıl önce yeryüzünden silinmiştir. Sadece Dinazorlar değil, neredeyse tüm canlılar yeryüzünden yok olmuştur.

Bir dinazorun ortalama 10 (on) yıl yaşadığını farz edelim. 6 milyon nesil geçerse 60 milyon yıla tekabül ediyor.

6 Milyon nesil de bir dinazorun bir kuşa dönüşmesi hiç mantıklı gelmiyor.

Bilindiği üzere bazı bilimsel yayınlarda dinazorların kuşların ataları olduğundan bahsediliyor.

Hele hele bunu maymun ve insan olarak ele alırsak daha da bir garipleşiyor.

http://en.wikipedia.org/wiki/Timeline_of_human_evolution

75 milyon yıl önce primatların olduğu yazıyor.

60 milyon yıl üzerinden ortalama bir şempanzenin 25-30 yıl yaşadığını düşünürsek, 2 milyon nesil de 60 milyon yıla tekabül ediyor.

Bu nesil aralığında insan ile maymunların farklılıkları çok fazla gözüküyor.

Gel gelelim zurnanın ZIRT dediği yere...

Günümüzde insanın bilinen en yakın atası bonobo şempanzeleridir. (İnanmıyormusunuz? Gidin araştırın!)

Aynı sayfa da 15 milyon yıl önce ortaya çıktıkları yazıyor.

15 milyon yıl da ortalama bir şempanzenin 25-30 yıl yaşam süresi üzerinden, 450 bin nesil de 13.5 milyon yıl üzerinden insanın evrildiği sonucu ortaya çıkıyor.

Akrepler timsahlar ve bir çok canlının 300 milyon yıl ve üzeri bir zamandan beri değişikliğe uğramadığını göz önünde bulundurursak hakikaten komik.

Forumda yine bazı ateislerin evrim ilk canlının oluşumuyla ilgilenmez dediklerini gördüm.

Bunla abiyogenez ilgilenirmiş. Bak sen! İlk canlının ortaya çıkmasından bugünki bildiğimiz yaşam çeşitliliği ortaya çıkmıştır diyor evrim.

Sonra da evrim ilk canlının ortaya çıkışı ile ilgilenmezmiş. Olaya bak!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...