Jump to content

Recommended Posts

Bir atomun proton kaybetmesini dusun örnegin... Bu proton çevrede bir parçaciga çarpacak ve hizlandiracak. O parçacik hiz alacak, ve baska parçaciga çarpacak... Zamanla, parçaciklar sonsuza kayan bir enerjiyle yuklenecek ve sonsuza ulasan hizla etrafi dagitacaklardir. Sonuçda, hiç bir duzen saglanmasi mumkun olmayacaktir böylece.

Hımm, atom altı düşünüyoruz yani. anladım anladım. Hacı nın söylediğinide şimdi anladım. Hız sınırı olmasa kaos olurdu. Teşekkürler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Işık hızı neden geçilemez? Bu kanıtlanmış mıdır? Işık hızı geçilemez fikrini ortaya atan, yaptığı matematik denklemlerinin doğru çıkması için uydurmuş olamaz mı?

...

Özel göreliliğin iki prensibi var. Bunlara önkabul de diyebilirisin. Bu önkabüllerden birisi ise ışık hızının sabitliği prensibidir. Işık hızı gözlemciden, ışık kağnağından bağımsızdır ve değeri her referans sisteminde aynıdır, sabittir, değişmez.

Burada söylenen ışık hızının geçilmez olduğu değil. Söylenmek istenen, her gözlemci, her durumda (gözlemci durağan da olsa hareket halinde de olsa, düşük veya kuvvetli bir gravitasyon ortamında da bulunsa) ışık hızını aynı değerde ölçecektir. Tabi bu önkabül aniden birisinin aklına geldiği için ortaya atılmış değil. Anlaşılmazı güç bezı deneyleri yorumlarken ortaya çıkmış bir fikirdir.

Işık hızının en yüksek ve geçilmez hız olması ise görelilik prensipleri (ve bilinen diğer bazı fizik kuralları) ile yapılan hesapların zorunlu sonucudur. Tabi yapılan deneylerle de uygunluk içindedir.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özel göreliliğin iki prensibi var. Bunlara önkabul de diyebilirisin. Bu önkabüllerden birisi ise ışık hızının sabitliği prensibidir. Işık hızı gözlemciden, ışık kağnağından bağımsızdır ve değeri her referans sisteminde aynıdır, sabittir, değişmez.

Burada söylenen ışık hızının geçilmez olduğu değil. Söylenmek istenen, her gözlemci, her durumda (gözlemci durağan da olsa hareket halinde de olsa, düşük veya kuvvetli bir gravitasyon ortamında da bulunsa) ışık hızını aynı değerde ölçecektir. Tabi bu önkabül aniden birisinin aklına geldiği için ortaya atılmış değil. Anlaşılmazı güç bezı deneyleri yorumlarken ortaya çıkmış bir fikirdir.

Işık hızının en yüksek ve geçilmez hız olması ise görelilik prensipleri (ve bilinen diğer bazı fizik kuralları) ile yapılan hesapların zorunlu sonucudur. Tabi yapılan deneylerle de uygunluk içindedir.

Sevgiler

Teoriler fenomenlerin ölçümünün modelize edilmesinden ibarettir. Sabitler, ve kanunlar istatistiksel olarak ortaya çikmaktalar. Bu nedenle, her teori veya model kendi paradigmalari çerçevesinde tutarlidir, ve farkli rakip teoriler degisik gözlemlerde daha iyi pronostik yapmayi saglayabilmektedirler. Gerçekde ne zaman var, ne de uzay... Sadece enformasiyon var.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Teoriler fenomenlerin ölçümünün modelize edilmesinden ibarettir. Sabitler, ve kanunlar istatistiksel olarak ortaya çikmaktalar. Bu nedenle, her teori veya model kendi paradigmalari çerçevesinde tutarlidir, ve farkli rakip teoriler degisik gözlemlerde daha iyi pronostik yapmayi saglayabilmektedirler. Gerçekde ne zaman var, ne de uzay... Sadece enformasiyon var.

Mesela Euler sayısı/sabiti olan e = 2,7181... sayısı istatiksel olarak nasıl ortaya çıkmıştır? Veya pi = 3,14... sayısı?

Madem sana göre zaman ve uzay yok... Bir tahmin yürüteyim: Doğumundan bu güne dek ne yemek yemiş ne de su içmişsindir. Olmayan şey (zaman) geçmediği için ne acıkmış ne de susamışsındır.

Ve bu forumu okurken/foruma yazarken zaman harcamamışsındır. Olmayan şey harcanmaz.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesela Euler sayısı/sabiti olan e = 2,7181... sayısı istatiksel olarak nasıl ortaya çıkmıştır? Veya pi = 3,14... sayısı?

Madem sana göre zaman ve uzay yok... Bir tahmin yürüteyim: Doğumundan bu güne dek ne yemek yemiş ne de su içmişsindir. Olmayan şey (zaman) geçmediği için ne acıkmış ne de susamışsındır.

Ve bu forumu okurken/foruma yazarken zaman harcamamışsındır. Olmayan şey harcanmaz.

Sevgiler

Bunlar olasilik olarak ortaya çikmaktalar, ve düzen göreceli.

working_clip_image016.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorun zaten Kuantum duzeyinde neden-sonuç duzenini de yok olmasi.

http://phys.org/news...tum-causal.html

Yoo! Öyle bir durum yok. Henüz yok.

Sadece nasıl anlaşılması gerektiği henüz tam olarak bilinmeyen bazı durumlar var.

Fakat komplo teorileriyle bu durumları hayatın her alanına uygulamaya kalmak, ilişkisi olmayan durumlara uygulamaya kalkmak, genellemek mantıksızlık olur.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kompo teorisi ??? Evet...

Evet!

Mesela siyehlaştırdığım şu cümlen bir komplo teorisidir!

Sorun zaten Kuantum duzeyinde neden-sonuç duzenini de yok olmasi.

http://phys.org/news...tum-causal.html

Anlamadığın bir konuyu, dolaşıklık konusunu google amcada bir yerlerde okuduktan sonra, "Aha! Gördün mü! Zaman yok, uzaklık illüzyondur." diye genellemek ve her yere uygulamak bir komplo teorisidir!

Dolaşıklık konusunda henüz ortak bir fikir, ortak bir görüş bulunmuyor. Fakat bunu bilim alanından çıkarıp felsefi alanında ve kahvehane köşelerinde bol bol laf kalabalığı yapanlar bol bol reyting topluyorlar.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen bana söylemedigim seyler söyletmeye çalisiyorsun. Ben bu ifadeyle sebep-sonuç iddianin hatali bir yaklasim oldugunu irdeledim. Degilse, evet, dolasiklik yersizlik noktasinda kuantum uzayinin hilbert uzayi olmasi hasebiyle iki mutlak ayrismik noktasi olusamayacagindan ancak göreceli olabilecegini de yanlislanabilinir biçimde, 100 standart sapmaya kadar kanitlamistir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen bana söylemedigim seyler söyletmeye çalisiyorsun. Ben bu ifadeyle sebep-sonuç iddianin hatali bir yaklasim oldugunu irdeledim. ...

Cık cık cık.

Bu cümlen biraz ayıp oluyor ama Levia!

Sen "irdelemedin" açık açık iddia ettin "Kuantum düzeyinde neden-sonuç ilişkis yoktur", "zaman yoktur", "uzaklık yoktur" gibi söylemlerini inkar etmen çok çok ayıp!

...

dolasiklik yersizlik noktasinda kuantum uzayinin hilbert uzayi olmasi hasebiyle iki mutlak ayrismik noktasi olusamayacagindan ancak göreceli olabilecegini de yanlislanabilinir biçimde, 100 standart sapmaya kadar kanitlamistir.

Bak yine ayıp ettin!

Böyle "hilbert uzayı"nda piknik yaparken ayağın "100 standard sapmaya" çarparsa düşer bir tarafını incitirsin. :D

Böyle google'dan çaldığın terimlerle anlaşılmaz cümleler kurduğunda sana "Çooookk bilgilisin ve de çooook alimsin valla!" diyen birilerinin çıkacağına emin misin?

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu anda insanoğlunun(ya da ABD'nin diyelim) elindeki en hızlı uzay mekiğinin(/roketin/füzenin) hızı ne kadardır acaba?

(Yani elimizdeki en hızlı araç, ışık hızının yüzde kaçına ulaşmaktadır?)

Gezegenlerin çekim gücünden de yararlanarak ulaşılan hız sanırım 100.000 km/saat civarında olması lazım...Ama belirteyim saat dedim.Işık saniyede 300.000 :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

ışık neden hızlı gidiyor...

daha hızlı neden gidemiyor...

az ağır gitse ne olur...

Aslında ışığın ne olduğu bile tam belli değil.Kütlesi olmayan enerji paketleri die biliyoruz.Çünkü kütlesi olsa hiçbir zaman ışık hızına ulaşamaz.Ama bunun yanı sıra dalga şeklinde de yayılabiliyor...Tam bir muamma :)

Young deneyi bize gösteriyorki,eğer ölçüm yapmaya kalkarsan ışık paketçik şeklinde ilerliyor.Ama ölçüm yapmaya zorlamazssan dalga şeklinde.Bunun neden böyle olduğu tam açıklanabilmiş değil halen...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 years later...
On 21.04.2014 at 14:46, sanalkabus yazdı:

Gezegenlerin çekim gücünden de yararlanarak ulaşılan hız sanırım 100.000 km/saat civarında olması lazım...Ama belirteyim saat dedim.Işık saniyede 300.000 :)

 

Konuyu biraz araştırdım.

 

NASA'nın 1976'da Güneş'i araştırmak için fırlattığı uzay aracı Helios 2, en hızlı uzay aracı ünvanına sahip olmuş. Helios 2, saniyede 70 km yol alarak rekor kırmış.

 

2018 yılında Güneş'e gönderilen "Parker Solar Probe" isimli uzay aracı ise 2024 yılında saniyede 200 km hıza ulaşarak, Helios 2'nin eski rekorunu bayağı bir genişleterek tarihin en hızlı uzay aracı olacakmış.

 

Şimdi düşünelim: Işık hızı saniyede 300.000 km... Bizim en hızlı aracımız ise saniyede 200 km...

 

Çok ama çok yavaş kalmıyor muyuz biz ya? Işık hızının çok altındayız hâlâ... Bu, insanoğlu için acınası bir durum gibi geliyor bana... Bu kadar düşük bir hızla, devasa evrenin sırlarını çözmemiz imkansız değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...