Jump to content

Ali'mi cehenneme gidecek,yoksa Aişe'mi?


Recommended Posts

Bildiğiniz gibi cemel vakasıda aişe tarafında 13000 ali tarafında 10000 civarı insan öldü. Ve bunun tek sorumlusu ya aişe ya alidir. Acaba hangisi cehnnem azabını tadacak?

Ayrıca aişenin muhammedin kızı fatmayla saç saça kavga ettği yazılı kaynaklarda vardır??

aişemi cehnenmelik yoksa alimi?

insan öldürmekten daha büyük bir fitne yoktur. Bunca insanın katili kimdir? hesabı sorulmayackmı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 300
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

insan öldürmekten daha büyük bir fitne yoktur. Bunca insanın katili kimdir? hesabı sorulmayackmı?

Pisi pisine insanlar ölmüş, öldürülmüş kimin umrunda ?

Hesap sorulmayacak, zamanında kötülük yapanlar yaptıklarıyla kalacak.

İlahi adalet falan beklemeyiniz.

tarihinde pil tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İkiside gübre oldular.

Yaptıkları pisliklerde yanlarına kar kaldı. Dünyada adelet yok. Zayıflar her zaman ezilir, acımasız sahtekar ve güçlü olanlar her zaman kazanır.

Dünyanın düzeni böyledir. Pislik bir düzen. Kötüler hep kazanır

tarihinde zeus- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan Ayşe'yi merak ediyor değil mi? Güzel miydi, zayıf mıydı, uzun boylu muydu, esmer miydi, endamı havası nasıldı diye bir merak uyanıyor değil mi? Ayşe'yi görmek için çok şey verecek kişiler vardır.

Muhammed'i, Ali'yi, Ömer'i filan merak eden, görmek isteyen de çoktur. Hani çocuklar masal kahramanlarını merak eder. Rüyalarında görürler.

Din biraz da safça, çocukça bir şey. Hince, faşist, yobaz, dogmatik ama bu yönü de var. Bir çocuğun Süpermen nasıl uçar, görsem, ben de uçsam diye hayal ettiği gibi.

Muhammed ve sahabeleri etrafında toplanmış olarak görmek için canını verecek çok müslü vardır. Ali zülfikarını çekmiş, Ömer sarığını dolamış, Ebubekir sakalıyla ağır abi pozlarında filan...

Yani biraz da empati yapayım dedim... İşin bu yönü de var. Bu din işi yobazlık işi olduğu kadar saflık işi de, zeka düzeyi, cahillik ile de ilgili bir şey...

İşin doğrusu ben çocukken bu yüzden müslümandım. Allahı görmeyi çok merak eder ve rüyamda görürdüm. Yine işin doğrusu, Muhammed ve sahabelerini de rüyamda görmüştüm. Çocukluk işte... Bu efsaneleri yıllarca ve yıllarca kafamıza soktu durdular. Kafadan beyinden ettiler, neyse ki neresinden dönülse kâr oluyor. Kurtuldun mu yaşadığını anlıyorsun.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee, Ulan oğlum ne Allahı.Allahın daha başka işi yokta Pis Araplarlamı uğraşacak.Araplar kendi uydurduğu dinlere kendileri taptı ve ınsanlarıda taptırdılar.Bunlar YÜCEGÜCÜN nefret ettiği pis yaratıklardır.Buyurun:

Turan Dursun Sitesi Forumları > Dinlerle İlgili Forumlar > Hristiyanlık ve Musevilik > Kutsal Kitap’ta Ensest İlişki

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kutsal Kitap’ta Ensest İlişki

Natan

06-06-2010, 18:58

Kutsal Kitap’ta Ensest İlişki

Hristiyanların ve Yahudilerin kutsal ,Tanrı ilhamı saydığı Kitab-ı Mukaddes’te hiç de hoş olmayan bölümler vardır. Bunlardan bazıları da ensest ilişkiyi gösteren,onaylayan ayetlerdir. Kimi ayetler akrabayla yaşanabilecek ilişkiyi lanetlemiş ,yasaklamıştır. Kimi ayetlerde ise tanrının en sevdiği peygamberler bu yasağı çiğnemiş olmakla beraber tanrıdan da onay almıştır.Tanrı bu ilişkiyi onayladığı gibi , ilişkiye bir şekilde katkı da sunmuştur.

İbrahim’in Kız kardeşiyle İlişkisi

İbrahim peygamber şu ayette kız kardeşiyle evlendiğini belirtiyor ;

“Üstelik, Sara gerçekten kız kardeşimdir. Babamız bir, annemiz ayrıdır. Onunla evlendim.” – Yaratılış 20:12

Tanrı’nın en sevgili peygamberi İbrahim kardeşiyle evlenmiştir. Tanrı bu ilişkiye nedense karşı çıkmaz. Karşı çıkmadığı gibi onların evliliğini de bereketler,bakın tanrı şöyle diyor ;

“Onu kutsayacağım; ondan sana bir oğul vereceğim. Onu kutsayacağım ve ulusların anası olacak. Halkların kralları onun soyundan çıkacak.” – (17 :26 )

İyi de ensest ilişkiye göz yuman, bu birlikteliği bereketleyen tanrı başka yerlerde açıkça lanet okumakta; hısımla ilişkiyi yasaklamaktadır ;

Babandan ya da annenden olan, ister seninle aynı evde doğmuş olsun, ister olmasın üvey kız kardeşlerinden biriyle cinsel ilişki kurmayacaksın . Lev.18:9

"'Annesinden ya da babasından olan kız kardeşiyle yatana lanet olsun!' "Bütün halk, 'Amin!' diyecek.-Tekr. 27:22

Kız kardeşiyle yatana lanet okuyan tanrı ,İbrahim’e gelince nedense ses çıkarmıyor, üstelik beraberliklerini de bereketliyor. Bu çifte standart mıdır başka bir şey midir bilemeyeceğim. Ancak gördüğümüz İbrahim’in kızkardeşiyle yatması ,ilişki kurması,evlenmesi ve bunun için de tanrıdan onay almasıdır.

Kul tanrı emrini tutmadı ,

Tanrı da kendi emrini tutturamadı .- Ntn

Hısımla cinsel ilişkiyi “sapıkca” nitelendiren hrıstıyanlar İbrahim’in kız kardeşiyle olan ilişkisi için ne diyecekler ?

İbrahim’in Yalanla Başvurarak Zengin Olması

Sara ,İbrahim’ln kız kardeşi olsa da aynı zamanda karısıdır.Karı koca olarak yaşamaktadırlar. Bir gün Mısır diyarına giderken İbrahim, karısına ; gittikleri diyarda evliliğinden bahsetmemesini,kendilerini ağabey –kız kardeş gibi tanıtmasını söylemiştir. Sara da güzel bir kadındır ve Mısır’da Firavunun sarayına alınır. Bu sayede Firavun İbrahim’e pek çok mal vermiştir. Ayette denildiğine göre ; Ona , mallar, koyunlar, sıgırlar, esekler, köleler hediye edilir. Bir zaman sonra İbrahim’in hilesi ortaya çıkar ve kentten kovulurlar. (Yaratılış 12. bölümde okuyabilirsiniz )

Tanrı yine tüm bu olanlara ses çıkarmamış ,Onun gözünde İbrahim en dürüst adam olarak nam yapmıştır.

Lut’un Kızları, Babalarıyla Yatar

Lut’un kızları bir gün babalarını sarhoş edip, babalarının yatağına girer ve cinsel ilişki kurarlar.Babaları ne hikmetse olayları anlamayacak kadar sarhoş olmasına rağmen iki kızını da hamile bırakacak kadar da ayıktır.

Büyük kız gidip babasıyla yattı. Ancak Lut yatıp kalktığının farkında değildi.-Yar.19:33

Küçük kız babasıyla yattı. Ama Lut yatıp kalktığının farkında değildi. - Yar.19:35

“Dün gece babamla yattım” …

Böylece kızlar babalarından çocuk da doğururlar. Tanrı yine ses çıkarmamış,olayı kınamamıştır.

Amram Halasıyla Evlenir

Amram adındaki adam öz halasıyla yasak ilişki yaşar ve evlenir. Bu evliliğinden de Harun'la Musa doğar.Hala yada teyzeyle evliliği kesinlikle yasaklayan Tanrı yine kendi emrini tutturamamış, sevgili kulları hısımlarıyla evlilik yapmıştır. Bu ensest ilişkiden de koskoca bir peygamber çıkacaktır ; Musa !!

Amram halası Yokevet'le evlendi. Yokevet ona Harun'la Musa'yı doğurdu. –Çık.6:20

Bakın tanrı şöyle diyordu ;

"Teyzenle ya da halanla cinsel ilişki kurmayacaksın. Çünkü yakın akrabanın namusudur. İkiniz de suçunuzun bedelini ödeyeceksiniz.” - Lev.20:19

Halanla cinsel ilişki kurmayacaksın. Çünkü o babanın yakın akrabasıdır .- Lev.18:12

Bu doğrultuda şöyle sorabiliriz ;

Kitabı Mukaddeste hısımla evlilik serbest midir ? Değil midir ?

Serbest değilse ,bu emri çiğneyenler için ne denilebilir ? Ensest ilişkide bulunan kişiler sözüm ona “tanrı adamı” olarak görülmekte, büyük ahlak hocaları olarak tanıtılmaktadır.

Kız kardeşiyle ,halasıyla ,teyzesiyle, yatan , evlenen kişiler kutsal kitaptaki günahtan muaf oldukları gibi ilişkilerinde de tanrının onayını almış ,bereketlenmişlerdir.

"Teyzenle ya da halanla cinsel ilişki kurmayacaksın. Çünkü yakın akrabanın namusudur. İkiniz de suçunuzun bedelini ödeyeceksiniz.” - Lev.20:19

"'Annesinden ya da babasından olan kız kardeşiyle yatana lanet olsun!' "Bütün halk, 'Amin!' diyecek.-Tekr. 27:22

Gibi ayetler havada kalmıştır. “Gününü göreceksiniz” diye tehtit eden tanrı söyledikleriyle ÇELİŞMİŞ , bizzat ensest ilişkileri “bereketlemiş”tir.

Kız kardeşine Aşık bir Kral –Süleyman

Kral Süleyman İslam dinine göre bir peygamberdir.Tevratta” Hikmetli kral” olarak geçer. Kendisinin de belirttiği gibi “ aşk hastası ”dır ( Ezg.2:5 ). Bunun yanında “kız kardeşim” dediği kadına da deli gibi aşık olduğu görülebilir. Ezgiler kitabının yazarı Süleyman bu kitabında kız kardeşine erotik şiirler yazmış , birlikte olmak çin çokca dil dökmüştür.

Ayrıca kimi ayetlerde (1 krallar 11:1,3 ;10:14 ) 700 karısı ve 300 cariyesi olduğu yazılıdır.

700 karılı hikmetli Süleyman ezgiler kitabında şöyle sesleniyor ;

“Sanki bir çift geyik yavrusu memelerin Zambaklar arasında otlayan İkiz ceylan yavrusu.” (4 : 5)

“Çaldın gönlümü kız kardeşim, yavuklum, Bir bakışınla, “ (9)

Küçük bir kız kardeşimiz var, Daha memeleri çıkmadı. Ne yapacağız kız kardeşimiz için, Söz kesileceği gün? (8:8)

Bunlara karşılık Kız kardeş de şöyle seslenir ;

Ben bir surum, memelerim de kuleler gibi, Böylece hoşnut eden biri oldum onun gözünde. (8:10)

Burada yazılı olanları aynen Kutsal Kitapta olduğu gibi aktardım. Kız kardeşim dediği kişiye aşık olan Süleyman görüldüğü gibi hiç de “ hikmetli ” değildir. 700 karısı ve 300 cariyesi olan bir adam o zamanlarda yaşamış en iyi, en ahlaklı insan olarak nam yapıyor.

Hristiyanlar bu metinleri sembolik pasajlar olarak görmekte ve kendilerince başka başka yorumlara gitmektedirler. Halbuki çok eşli olması yada kız kardeşim dediği kişinin “memelerinden” bahsetmesinin nasıl bir “yüce” manası olabilir ki ! Sembolik deyip işin içinden çıkmayı planlayanlar ne yazık ki doğru dürüst bir açıklama yapamamaktadırlar.

Zaten insanlar sıkışınca sanki herşeyi açıklıyormuş gibi "sembolizme" kaçmaktadır.

saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bildiğiniz gibi cemel vakasıda aişe tarafında 13000 ali tarafında 10000 civarı insan öldü. Ve bunun tek sorumlusu ya aişe ya alidir. Acaba hangisi cehnnem azabını tadacak?

Ayrıca aişenin muhammedin kızı fatmayla saç saça kavga ettği yazılı kaynaklarda vardır??

aişemi cehnenmelik yoksa alimi?

Sunnilere göre belirsiz.

Şii ve Alevilere göre ise Ayşe cehennemlik.Ayşe'ye her gün beddua okuyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bildiğiniz gibi cemel vakasıda aişe tarafında 13000 ali tarafında 10000 civarı insan öldü. Ve bunun tek sorumlusu ya aişe ya alidir. Acaba hangisi cehnnem azabını tadacak?

Ayrıca aişenin muhammedin kızı fatmayla saç saça kavga ettği yazılı kaynaklarda vardır??

aişemi cehnenmelik yoksa alimi?

Sunnilere göre belirsiz.

Şii ve Alevilere göre ise Ayşe cehennemlik.Ayşe'ye her gün beddua okuyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu savaşta haklı olan taraf Hz. Ali'ydi zaten kendisine Peygamber Efendimiz bir gün bu durumun yaşanacağından haber vermiş ve bu durumda haklı olacağını

söylemişti bunu da savaşta geçecek bir olay ile hatırlatmıştı ve o olay yaşanmıştı....

aslında olay bi manada islamın lideri kim olacak savaşıydı ,

çünkü Peygamber Efendimizin eşi olmak , damadı olmaktan daha ayrıcalıklı bir durum oladabilirdi o an için

fakat nasılki kadın peygamber olmadığı gibi Hz. Aişe de bu davasında aslında haksızdı vede savaşta ölümden döndü adeta mucizeyle korundu ve Hz. Ali tarafından evine gönderildi....

Aslında Hz.Aişe ile Hz. Alinin arasıda açıktı çünkü Hz Aişe nin hakkında zamanında uydurulan ve daha sonra Hz. Cebrail vasıtasıyla Hz.Allah tarafından yalan olduğu bildirilen bir iftiraya Hz. Ali de inanmıştı...

iftira çok ağırdı ve böyle bir iddia hakkında Hz Ali pozitif bir tutum içinde olmamıştı....

bu aralarını açmıştı fakat savaşa giden süreç daha uzundu....

Hz Ali den önceki halife Hz.Osman'dı....

yaş olarak oldukça ilerideydi ve de o zamanlar islamın savunulmasında ve devletleşmesinde daha genç olan Hz. Alinin tarafında olan lar artmıştı

olayın en temel ayrılık sebeplerinden biri Hz. Osmanın 70 lerinde sadece Halifelik görevini yetiren bir Allah dostu olması vardı

fakat halk bir savaşçı istiyordu aynı zamanda, genç , güçlü bir islam savunucusu bir lider ...

ayrıca Peygamber Efendimiz hayatta iken Hz. Ali ile alakalı bazı olaylar varki bu durumlar onun arkasında olanlarda Hz. Alinin mertebesinin daha büyük olduğu düşüncesini oluşturmuştu

fakat bu konu şiatı Ali ler arasında yani Hz. Aliden taraf olanlar arasında daha sonra sıffin savaşı ile daha da karışık hale geldi ve mezhepler in artık iyice ortaya çıkması ve farklılaşmasına neden oldu..

bu savaşta müslümanların kendi aralarındaki liderlik kavgasından istifade etmek isteyen bir yahudi de adeta aralarını bulmak istercesine fikir ortaya koymuş ve arka toplamıştır vede dolayısıyla artık islamda bozuk fırkalar da ilk defa türemiştir

bunların bazıları Hz. Aliye ait olanlara mal edilmiştir , işin aslını kökenini bilmeden bunların arkalarından gidenler olmuştur....

bu yüzden şu anda alevilik hakkında birbirinden farklı uygulamalar içeren cemaatlar da bulunabilmektedir....

namaz kılmayanları vardır , sünnete uyanları vardır , ateizmi alevilik olarak yada aleviliği ateizm olarak kullananlar vardır...

aslında alevilik yada şiilik bir mezhep değildir , çünkü mezhepleri ayıran faktörler ameli yani iş-oluş la alakalı farklılıklardır

düşüncesel yada düşsel farklılıkardan oluşan mezheplerde vardır itikadi mezhepler olarak fakat ameli mezheplere alternatif değil kapsayıcıları durumundadırlar

yani kurban , abdest gibi konularda farklılıkları ameli , kısacası sohbetlerde edindiğimiz bilgileri de itikadi mezhep bilgileri oluşturur....

Hz.Ali islamda farklı bir uygulama getirmemiştir.......olanlar ondan sonra olmuştur...

fakat hanefiliğin kurucusu İmamı Azam bu farklılaşmaları yaşayarak yorumlamıştır....bunun nedeni ise :

eğerki ülke yönetimi şeriat olmadığı halde halk müslüman olursa islam nası yaşanacak gibi bi durumda kuralları mecburen esnekleştirmek olmuştur....

Ama Allahın izni iledir....

konuya dönecek olursak ;

Peygamberimizin nesli Hz. Ali den devam etmiştir dolayısıyla onunda bu büyüklüğünden dolayı Peygamberimiz zamanında mesela:

hicret esnasında onu kendi yatağına yatırarak Hz. Alinin düşmanlar tarafından sanki Peygamberimiz gibi algılanması durumu

Hz. Ali açısından ölümü göze almak vede Peygamberimiz için ne büyük bir fedakarlık yaptığı...

savaşta Peygamber efendimiz müsade etmediği halde Hz. Alinin düşmanların karşısına çıkması

gibi olaylar daha sonradan onun aslında mertebesi hakkında arkasından gelen bazı kesimler tarafından yanlış yorumlanmıştır...

sonuç olarak .....

Hz. Ali artık çok daha kapsamlı bir grubun lideri konumundaydı ve hatta arkasında onu bu ve benzeri durumlardan dolayı bambaşka sıfatlarla niteleyenlerde vardı

karşısında ise Hz. Aişe geçmişte yaşadığı iftira olayını unutmasa bile sadece Hz. Aişe olmadığı için bir islam liderliği savaşı olmuştu....

her iki tarafın gayesi islam dı ....

taraflardan birinin gayesinin islam olduğu savaşta tarafların eylemi farz olan cihattı ki bu daha ziyade savaşların olduğu yıllar için geçerlidir...

işte bu savaşta iki tarafında gayesi buydu....

kimse kimseyi kişisel nefretinden öldürmedi....

cehennnem öyle kazanılır.....

islamda oluşan bu büyük ayrılıklar ve oluşan bu büyük boşluğun sebebi :

Peygamber efendimizin vefat etmiş olmasının akıllarda ve gönüllerde oluşturmuş olduğu o büyük boşluk hissidir...

“Resulüm! Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya: 107)

ve artık yoktu .....

Link to post
Sitelerde Paylaş

varsa bir cehennem....topu hepsi beraber tüm peygamberler de - inanırları da gider cehenneme...bi daha da çıkamazlar...

ama hadi yırtınız gene...sadece bu dünyada cehennem yaşayacaksınız...başka dünya yok.....onun da sebebi gene sizlersiniz....yaşadığınız yerlerde dünyayı cehenneme çevirmekte dindarların üstüne yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece Ali ve Ayşe değil. Birbirinin ya katili, ya maktülü olmayan sahabe denilen kişi kalmamış. Bu islam tarihinin baştan aşağı yalan olması, bu kişilerin tamamen uydurma olması islam için çok daha hayırlı. Bu tarih gerçekse islam için durum son derece vahim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan Ayşe'yi merak ediyor değil mi? Güzel miydi, zayıf mıydı, uzun boylu muydu, esmer miydi, endamı havası nasıldı diye bir merak uyanıyor değil mi? Ayşe'yi görmek için çok şey verecek kişiler vardır.

Muhammed'i, Ali'yi, Ömer'i filan merak eden, görmek isteyen de çoktur. Hani çocuklar masal kahramanlarını merak eder. Rüyalarında görürler.

Din biraz da safça, çocukça bir şey. Hince, faşist, yobaz, dogmatik ama bu yönü de var. Bir çocuğun Süpermen nasıl uçar, görsem, ben de uçsam diye hayal ettiği gibi.

Muhammed ve sahabeleri etrafında toplanmış olarak görmek için canını verecek çok müslü vardır. Ali zülfikarını çekmiş, Ömer sarığını dolamış, Ebubekir sakalıyla ağır abi pozlarında filan...

Yani biraz da empati yapayım dedim... İşin bu yönü de var. Bu din işi yobazlık işi olduğu kadar saflık işi de, zeka düzeyi, cahillik ile de ilgili bir şey...

İşin doğrusu ben çocukken bu yüzden müslümandım. Allahı görmeyi çok merak eder ve rüyamda görürdüm. Yine işin doğrusu, Muhammed ve sahabelerini de rüyamda görmüştüm. Çocukluk işte... Bu efsaneleri yıllarca ve yıllarca kafamıza soktu durdular. Kafadan beyinden ettiler, neyse ki neresinden dönülse kâr oluyor. Kurtuldun mu yaşadığını anlıyorsun.

eğerki hz. Muhammed(s.a.v) efendimizi rüyanda görmüşsen bu sana şefaat etmiş demektir ve eğerki haklıysam ve de şefaat geldiyse kurtulamazsın sadece yaşayacağın dehşetli imtihanlara ve acılara hazır ol mutlaka bir şekilde tekrar din yoluna sokulacaksın senin elinde seçim şansı olmaz bir şekilde yaratıcı seni tekrar hizaya girmeni sağlayacaktır.ancak şefaat değilse sen öyle gördüğünü sanmışsan o zaman bişey diyemem şunu sakın unutma inanmak veya inanmamakta Allahın takdiridir sen o izin vermeden onu inkar edemezsin veya ona inanamazsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...