Jump to content

islam 21inci yüzyıla yakışıyomu?


Recommended Posts

Adam satırlar dolusu şeyler yazıyor ve sadece içinden bir kısmını seçip ona odaklanıyorsun. Olmamış bu.

Aslında sizin verdiğiniz örnek bu konuya tam olarak uyuyor. Konu basit ama anlamak istenilmediğinde uzadıkça uzuyor.

Demiştiniz ki, "Benim babam koyu bir müslüman. Görüp tanınabilecek de en temiz insan".

şimdi babanız sizi ne kadar islama çağırırsa çağırsın gitmeyeceğiniz aşikar. ama siz yinede onu ihtiyaçları konusunda yanlız bırakmazsınız.

sadece takip etmezsiniz. doğrularınızı değiştirmezsiniz değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 70
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

:)

bir_akil_insan, çok az şeyi, çok kelime ile anlatıyor o yüzden. benim sorduklarıma cevap vermek değil, kendi inandıklarını sıralamak daha cazip geliyor.

bazen bildiğim şeyleri tekrarlıyor, forumda bununla ilgili çok örnek bulabilirsin.

Müslülerin sözlerindeki çelişkiler ve anlatılarındaki detaylar neden müslü oldukların da ortaya koyuyor. Çok kelime ile çok az şey anlatmak aslında tanrısal bir vasıftır. Örneğin:

21. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

23. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

25. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

28. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

30. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

32. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

34. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

36. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

38. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

40. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

42. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

45. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

47. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

49. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

51. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

53. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

55. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

57. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

59. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

61. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

63. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

65. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

67. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

69. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

71. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

73. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

75. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

77. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Kaldı ki bunlar sadece tekrar kısımları; aşağı yukarı aynı şeyleri anlattığı kısımları, çelişkileri de görmezden gelerek toparladığımızda 1-2 sayfadan ibaret bir broşür olabilecek olan kuran'a ömür adayan müslüler, nedense, allahlarından çok daha iyi bir ifade yeteneğine sahip olan sıradan insanların sözlerini beğenmezlik ediyor. Ya hakettiğimiz değeri verin ve tanrısal vasfımız önünde eğilin, ya da tanrınızı da aynı şekilde eleştirin.

Belki de akil dahil buradaki pek çok kişi, uzun uzun yazdıkları kısımlarda bir meseleyi birden fazla açıdan yaklaşıp, mevcut olasılıkları değerlendirerek ele alıyordur da sizler kavramakta zorlanıyorsunuzdur. Bu da elbette, önünüzde açık açık yazılan ayetlere bakıp da sevgi, kuş, böcek hayalleri görmenizle aynı nedenlerden kaynaklanıyordur.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında sizin verdiğiniz örnek bu konuya tam olarak uyuyor. Konu basit ama anlamak istenilmediğinde uzadıkça uzuyor.

Demiştiniz ki, "Benim babam koyu bir müslüman. Görüp tanınabilecek de en temiz insan".

şimdi babanız sizi ne kadar islama çağırırsa çağırsın gitmeyeceğiniz aşikar. ama siz yinede onu ihtiyaçları konusunda yanlız bırakmazsınız.

sadece takip etmezsiniz. doğrularınızı değiştirmezsiniz değil mi?

Pek tabii. Klişe olacak ama ölürüm onun için

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kaldı ki bunlar sadece tekrar kısımları; aşağı yukarı aynı şeyleri anlattığı kısımları, çelişkileri de görmezden gelerek toparladığımızda 1-2 sayfadan ibaret bir broşür olabilecek olan kuran'a ömür adayan müslüler, nedense, allahlarından çok daha iyi bir ifade yeteneğine sahip olan sıradan insanların sözlerini beğenmezlik ediyor. Ya hakettiğimiz değeri verin ve tanrısal vasfımız önünde eğilin, ya da tanrınızı da aynı şekilde eleştirin.

Belki de akil dahil buradaki pek çok kişi, uzun uzun yazdıkları kısımlarda bir meseleyi birden fazla açıdan yaklaşıp, mevcut olasılıkları değerlendirerek ele alıyordur da sizler kavramakta zorlanıyorsunuzdur. Bu da elbette, önünüzde açık açık yazılan ayetlere bakıp da sevgi, kuş, böcek hayalleri görmenizle aynı nedenlerden kaynaklanıyordur.

kişi egosu yüzünden başkasının bilgisiyle mücadele eder.

çünkü onun sözlerinin daha değerli olması ihtimaline katlanamaz.

daha evvel fark edemediği önemli noktalara rastlarsa kabul edemeyecektir.

egonun korunması için hepsi inkar edilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kişi egosu yüzünden başkasının bilgisiyle mücadele eder.

çünkü onun sözlerinin daha değerli olması ihtimaline katlanamaz.

daha evvel fark edemediği önemli noktalara rastlarsa kabul edemeyecektir.

egonun korunması için hepsi inkar edilir.

Sanıyorum ki kişi benim ve sanıyorum ki daha önce farkedemediğim önemli noktalar da

Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (bile) veli edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin kendileridir.

ayetinde sevgiden ve dünyevi amaçlardan bahsedildiğidir.

Lütfen değerli ve bilgili gördüğünüz kimler varsa, onu yönlendirmeden (siz ona sevgi ve dünyevi amaçlardan bahetmeden) bu ayeti açıklamasını isteyin. Bu ayetin içinden sevgiyi üstün tutmayı ve dünyevi amaçları bulup çıkartabilecek ikinci bir müslüyü tanımak isterim.

İlgili iletiniz burada: http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=57724&st=20#entry1161546

Kendinizce bir mantık silsilesi oturttuğunuz iletide ne ayetin yorumu, ne de ayetten sevgiyi nasıl çıkarttığınızın açıklaması var. ozkanates'i hatırlatıyorsunuz. O da, örneğin, maide:33e bakıp bakıp allah ne güzel diye iç geçirenlerdendi.

Kuran'da kafire sevgi göster denen bir kısım yoktur. Yine örnek istiyorsanız, Muhammed'in ona göre kafir ölen anne ve babası üzerine herhangi bir güzel sözü de yoktur. Yani ailedeki bir küffarı dışlamayın anlamına gelecek herhangi bir şey yoktur. Yine örnek istiyorsanız, Hicret, müslülerin onlara katılmayan ailelerini terkedip Medineye gitmeleridir. Yine örnek istiyorsanız, bundan sonraki savaşlar öncelikle müslülerin, geride bıraktıkları kafir aileleri ile yaptıkları savaşlardır.

Hayal dünyanızda yarattığınız tanrınızın sevgi dolu kollarında sıcak bir uykudasınız. Önünüzde açık biçimde yazan ayeti, o ayete uygun olarak gelişen tarihi olayları görmezden geliyor ve ayette hiç yer almayan öğeleri ekliyorsunuz.

Küfrü imana tercih edenler kısmını bir daha hatırlatayım ve sorayım. İman'ın çok iyi yaptığımı söylediğiniz tanımını verdim. Bir müslü olarak iman ve islam'ın şartlarını da bilirsiniz. Bunların içinde sevmek var mıdır?

Kavramları ve tanımları kafanıza göre değiştiriyor olmanız, kavram ve tanımların artık sizin tanımınıza göre ele alınmasını gerektirmez. Kendi kendinize tanımlar yaparak yeni bir din uyduruyorsanız, bu dini başka bir başlıkta, çerçevesini ve içeriğini siz iyice tanımladığınızda tartışabiliriz. Ama mesele islamken, açıkça görünmektedir ki sizin eklediğiniz, uydurduğunuz öğeler islamda yer almıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanıyorum ki kişi benim ve sanıyorum ki daha önce farkedemediğim önemli noktalar da

ayetinde sevgiden ve dünyevi amaçlardan bahsedildiğidir.

Lütfen değerli ve bilgili gördüğünüz kimler varsa, onu yönlendirmeden (siz ona sevgi ve dünyevi amaçlardan bahetmeden) bu ayeti açıklamasını isteyin. Bu ayetin içinden sevgiyi üstün tutmayı ve dünyevi amaçları bulup çıkartabilecek ikinci bir müslüyü tanımak isterim.

İlgili iletiniz burada: http://www.ateistfor...20#entry1161546

Kendinizce bir mantık silsilesi oturttuğunuz iletide ne ayetin yorumu, ne de ayetten sevgiyi nasıl çıkarttığınızın açıklaması var. ozkanates'i hatırlatıyorsunuz. O da, örneğin, maide:33e bakıp bakıp allah ne güzel diye iç geçirenlerdendi.

Kuran'da kafire sevgi göster denen bir kısım yoktur. Yine örnek istiyorsanız, Muhammed'in ona göre kafir ölen anne ve babası üzerine herhangi bir güzel sözü de yoktur. Yani ailedeki bir küffarı dışlamayın anlamına gelecek herhangi bir şey yoktur. Yine örnek istiyorsanız, Hicret, müslülerin onlara katılmayan ailelerini terkedip Medineye gitmeleridir. Yine örnek istiyorsanız, bundan sonraki savaşlar öncelikle müslülerin, geride bıraktıkları kafir aileleri ile yaptıkları savaşlardır.

Hayal dünyanızda yarattığınız tanrınızın sevgi dolu kollarında sıcak bir uykudasınız. Önünüzde açık biçimde yazan ayeti, o ayete uygun olarak gelişen tarihi olayları görmezden geliyor ve ayette hiç yer almayan öğeleri ekliyorsunuz.

Küfrü imana tercih edenler kısmını bir daha hatırlatayım ve sorayım. İman'ın çok iyi yaptığımı söylediğiniz tanımını verdim. Bir müslü olarak iman ve islam'ın şartlarını da bilirsiniz. Bunların içinde sevmek var mıdır?

Kavramları ve tanımları kafanıza göre değiştiriyor olmanız, kavram ve tanımların artık sizin tanımınıza göre ele alınmasını gerektirmez. Kendi kendinize tanımlar yaparak yeni bir din uyduruyorsanız, bu dini başka bir başlıkta, çerçevesini ve içeriğini siz iyice tanımladığınızda tartışabiliriz. Ama mesele islamken, açıkça görünmektedir ki sizin eklediğiniz, uydurduğunuz öğeler islamda yer almıyor.

Öncelikle bir hitap eşiği belirlemelisiniz. "Müslü" nedir?

Lakap takarak, fikirlerinizi sizin gibi düşünmeyen insanlar için değersizleştiriyorsunuz. Önyargınız yazdıklarınıza olan ilgimi azaltıyor.

Yazınızda birden fazla soru var yinede cevaplamaya çalışayım.

Bahsi geçen ayetin yada Kur'an daki başka ayetlerin açıklanması sırasında referans gösterilen nüzul sebepleri benim ilgi alanıma girmiyorlar.

Kur'an hükümleri bir sebebe bağlıymış gibi görünebilirler fakat tüm zamanları kapsarlar.

Kur'an kendi içerisinde birbirini açıklayan, açık, anlaşılabilir ayetleri ile bir bütündür.

Ben bu ayetin açıklamasını yaparken, kendimce bir mantık silsilesi oturtmuyorum, aynı sizin gibi bir meseleye birden fazla açıdan yaklaşıp, mevcut olasılıkları değerlendirerek ele alıyorum.

Allah'a olan sevginin, önceliği dolayısıyla hiç bir dünyevi amaç, Allah yolundan daha değerli ve cazip olamaz .

Ana babadan yakın akrabadan -nekadar seviyor, çıkar sağlıyor olursanız olun- veli edinilmemesi buna dahildir dedim.

İnsanın, Allah istediği için küfür içinde olan sevdiği bir yakınını terk edebilmesi/dost edinmemesi, başlı başına dünyevi bir amaca karşı duruştur.

Özellikle İbrahim peygamberin babası ile olan diyalogları sevgi, küfür, terkediş ve dost edinilmemesi hükmünü çok iyi açıklar.

Lut Peygamberin karısını, Nuh Peygamberin oğlunu ölüme terkedişleri bu hükmün en son noktasıdır.

İmanın veya İslamın şartları diye ayrı bir liste yoktur. İmanın ve İslamın şartı bir bütün olarak Kur'an dır.

Kur'an, dine öncülük eden, yayan peygamberlerin, iman etmeyen kavimlerinin yok edilmemesi için

çırpınıp, uyarıda bulunup, büyük günün azabından korktuğunu söylediği sahnelerle dolu.

Bu sahnelerde sevgiyi bulabilirsiniz. Bütün müslümanların bulabildiği gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee, Dinleri evrenleri var eden güç değil kendi devrinin ŞAYTANLARI tarafından uydurulmuştur.Bu ŞAYTANLARIN babasıda İBRAHİMDİR(ABRAHAMOVİÇ , ABRAHAMDIR)Bu dümbelekın evlendiği Sarayla babaları aynı kişidir.Bunlara ınananların kişiliklerini artık siz anlayın.Efendim saçının teli görünürse Kabanın karşısında ZİNE etmiş olunurmuş.Ulan sizin herşeyiniz ZİNE zatan.Bunlardan habarları olmayan cahal müslümenler bu katagorıya içinde değil.Babalarını sarhoş edip babalarıyla yatanlar bunlarda.Bu nasıl peygemberki ŞARAP içiriliyürde farkında olmuyor?Herşeyi bilir ve Allahın koruması altında olan peygemberler nadense bazan iyice SALAKLAŞIYORLAR.Allahlarıda bu suçları işlerken görmemezlikten geliyür.Eeeeee Allahlarınıda yaratan kendileri degilmi,halıyla kendilerine benzeyecekler.İnternetler ıslamı bitireceklerdir.Dinlerin tüm 3 kâğıtçılıkları ortaya dökülmektedir. tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendinizce bir mantık silsilesi oturttuğunuz iletide ne ayetin yorumu, ne de ayetten sevgiyi nasıl çıkarttığınızın açıklaması var. ozkanates'i hatırlatıyorsunuz. O da, örneğin, maide:33e bakıp bakıp allah ne güzel diye iç geçirenlerdendi.

Konunun dağılmaması için maide-33 ile ilgili yorumumu ayırdım.

Aşağıdaki ayet, inançsızların eski çağlardan beri inananlara karşı şiddet uygularken elleri ve ayakları çaprazlama olarak kesme saplantılarına örnektir.

"Ben size izin vermeden mi o'na inandınız? Mutlaka size sihirbazlığı öğreten ustanız o olmalı!

Ama bu ihanetinizden ötürü, hiç şüpheniz olmasın, çoğunuzun ellerini ayaklarını çaprazlama kesivereceğim;

ve yine hiç şüpheniz olmasın ki, pek çoğunuzu da hurma kütüğüne asacağım ki,

böylece hangimizin azapta daha zorlu ve daha sürekli olduğunu iyice anlayasınız!"

Maide suresinde, peygamber ve takipçileri ile savaşan inançsızların başına da ülkelerinden sürülmek, ellerinin ve bacaklarının kesilmesi, yada idam edilmeleri

gibi karşılık gelir/gelebilir denmiştir.

Kur'an "BİR BÜTÜN OLARAK" dikkate alınmazsa, bu ayetlerin tek taraflı bir hüküm olduğu kanısına varılabilir.

tarihinde papik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

" Kur'an evrenseldir,bütün çağlara hitap eder derler çünkü ,dünyada daha anlayan olmamıştır, önümüzdeki yüzyıllarda da anlayan çıkmayacaktır.

Bu yüzdende ki;Anlaşılmayan bir kitap gizemlidir,maalesef yakılıp yokedilmedikçe 25.yüzyıla bile hitap edebilir.. " Tremor .

Yavvv!!! Sen ne dediğinin farkındamısın Bay Tremor ? Benim anlamadığım şu ! Kuranın gizemlerle dolu olduğu ve insanların bu kitabı anlamayacağı falan filan zart zurt...O zaman bu Allah insanların anlamayacağı bu kitabı neden dünyaya yollar ? Gizemlerle dolu olması insanlar için neyi ifade eder anlamış değilim..Peki siz anlıyormusunuz .Bukitap gizemlerle dolu olduğu falan değil resmen çelişkilerle doludur.Değil bu yüzyıla olduğu döneme bile hitap etmekten acizdir.Bu kuranı her kim veya kimler yazdıysa kıçlarından uydurdukları masallarından ibarettir. Anlaşıldımı ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazınızda birden fazla soru var yinede cevaplamaya çalışayım.

İlgili cevapları, bu şekilde, ilgili yerlere yerleştirebilirsiniz.

Bahsi geçen ayetin yada Kur'an daki başka ayetlerin açıklanması sırasında referans gösterilen nüzul sebepleri benim ilgi alanıma girmiyorlar.

Kur'an hükümleri bir sebebe bağlıymış gibi görünebilirler fakat tüm zamanları kapsarlar.

Kur'an kendi içerisinde birbirini açıklayan, açık, anlaşılabilir ayetleri ile bir bütündür.

Bu kısım arşive kalsın. Günün birinde sığınacak dal olarak ama o ayet şunun üzerine inmişti diyecek olursanız, mahyamızı bununla şenlendiririz.

Ben bu ayetin açıklamasını yaparken, kendimce bir mantık silsilesi oturtmuyorum, aynı sizin gibi bir meseleye birden fazla açıdan yaklaşıp, mevcut olasılıkları değerlendirerek ele alıyorum.

Bir tek sonuç üretiyorsanız, buna çok yönden yaklaşım denemez. Yazılarıma bakarsanız, söz konusu olanlarda, eğer böyle ise gibi koşullar üzerine fikir yürütmeler göreceksiniz. Sürülen koşulların sayısı kadar farklı olasılık iliştiririm.

Sözlerimi bana çevirmeye çalıştığınızda, lütfen, içini de uygun şekilde düzenleyin. Tek bir yol ve sonuç verip, mevcut olasılıkları ele alıyorum demeniz gülünçtür.

Allah'a olan sevginin, önceliği dolayısıyla hiç bir dünyevi amaç, Allah yolundan daha değerli ve cazip olamaz .

Ana babadan yakın akrabadan -nekadar seviyor, çıkar sağlıyor olursanız olun- veli edinilmemesi buna dahildir dedim.

İnsanın, Allah istediği için küfür içinde olan sevdiği bir yakınını terk edebilmesi/dost edinmemesi, başlı başına dünyevi bir amaca karşı duruştur.

Özellikle İbrahim peygamberin babası ile olan diyalogları sevgi, küfür, terkediş ve dost edinilmemesi hükmünü çok iyi açıklar.

Lut Peygamberin karısını, Nuh Peygamberin oğlunu ölüme terkedişleri bu hükmün en son noktasıdır.

Bilmeyenler için: İbrahim masalında, babasını kendi inandıklarından çevirmeye çalışan ve bu yüzden terkeden, terkedilen bir İbrahim söz konusu. Lut ve Nuh masalllarında da iki iyi kul olan Lut ve Nuh'un onlara ihanet eden (bunlar delidir diyen, inanmayan) karıları söz konusu.

Bir parantez açıyorum:

Müslülerin kafa yapıların merak etmemek elde değil. Bir insan bir Allah veya meleği tarafından ziyaret ediliyor. Bu insan görmediği, duymadığı varlıklarla iletişim kuruyor, her anını herşeyini gören izleyen varlıklar olduğunu biliyor ve akıl sağlığını koruyabiliyor. Bu insan mucizelere mazhar oluyor ve fakat ona birlikte uyuduğu karısını bile inandıramıyor. Ayıptır, şu yaşta inandığınız masallara bakın. İsterseniz siz de peygambercilik oynayabilirsiniz. Her anınızı bilen ve gören birinin olduğunu bilerek yaşayın ve size görevler yüklediğini düşünün. Bunu siz tuvaletteyken, uyurken, yemek yerken, etrafa bakarken, hayal ederken, nefes alırken, kalbiniz atarken her detayınızı izlediğini bilerek yapın. Her hareketinizden, sözünüzden sonra tanrının sizi izlediğini hatırlayın. Tuvaletteyken veya evliyseniz ya da bir ilişkiniz varsa eşinizle, arkadaşınızla yakınlaşırken kafanızda izlendiğiniz düşüncesi olması pek ilginç deneyimler tattıracaktır.

Konuya dönersek: bu masallardaki dünyevi amaçları belirtseniz daha iyi olacaktır. Neyi neyle kıyaslıyorsunuz?

Amaç: hedef, erek, gaye, ulaşılması hedeflenen vb.

Mesela İbrahim'in babasının dünyevi amaçları nelerdir? Nuh ve Lut'un karılarının dünyevi amaçları nelerdir? Bunlar kuranda yazmıyor, bu yüzden gerçekten ne tür amaçlar bulup çıkartacağınızı merak ediyorum.

İmanın veya İslamın şartları diye ayrı bir liste yoktur. İmanın ve İslamın şartı bir bütün olarak Kur'an dır.

Kur'an, dine öncülük eden, yayan peygamberlerin, iman etmeyen kavimlerinin yok edilmemesi için

çırpınıp, uyarıda bulunup, büyük günün azabından korktuğunu söylediği sahnelerle dolu.

Bu sahnelerde sevgiyi bulabilirsiniz. Bütün müslümanların bulabildiği gibi.

Bu sahnelerde bulunduğunu söylediğiniz sevgi Allah sevgisi değildir. Eş dost akraba sevgisi de değildir.

İbrahim babasına ve kavmine atarlanır. Tanrı putlarını kırar, terör estirir. Bu Allah sevgisi değildir. Bu akraba sevgisi de değildir, onların hayatlarını temellendiren nesnelere zarar vermekte, babasına saygısızlık etmektedir.

Lut ve Nuh karılarında da durum yine aynıdır. Hatta karıyı neden bırakıyoruz ki demezler, ama örneğin Lut melekleri veya kendisini arzulayan halkın önüne pek sevgili kızlarını sürerek buyrun bunları düzün demektedir. Oradan kurtulunca da kızları öyle veya böyle kendisi düzer. Bunlar da yine ne akraba sevgisi, ne Allah sevgisidir.

Bu arada Nuh'un karısı ve oğlu dışarda kalmıştır. Ailesi zaten bu kadardır. Kavminin tamamı da helak olmuştur. Bu durumda http://www.ateistfor...showtopic=56282 Bana yine buradaki sevgiyi ve dünyevi amaçları gösterebilir misiniz?

Kendi yarattığınız kavramlara örnek olarak birşeyleri öne sürüyor olmanız, onların gerçekten örnek olmalarını gerektirmiyor.

İman ve küfrün içinde sevgi yoktur. Ayet açıktır, nettir.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Konunun dağılmaması için maide-33 ile ilgili yorumumu ayırdım.

Aşağıdaki ayet, inançsızların eski çağlardan beri inananlara karşı şiddet uygularken elleri ve ayakları çaprazlama olarak kesme saplantılarına örnektir.

"Ben size izin vermeden mi o'na inandınız? Mutlaka size sihirbazlığı öğreten ustanız o olmalı!

Ama bu ihanetinizden ötürü, hiç şüpheniz olmasın, çoğunuzun ellerini ayaklarını çaprazlama kesivereceğim;

ve yine hiç şüpheniz olmasın ki, pek çoğunuzu da hurma kütüğüne asacağım ki,

böylece hangimizin azapta daha zorlu ve daha sürekli olduğunu iyice anlayasınız!"

Maide suresinde, peygamber ve takipçileri ile savaşan inançsızların başına da ülkelerinden sürülmek, ellerinin ve bacaklarının kesilmesi, yada idam edilmeleri

gibi karşılık gelir/gelebilir denmiştir.

Kur'an "BİR BÜTÜN OLARAK" dikkate alınmazsa, bu ayetlerin tek taraflı bir hüküm olduğu kanısına varılabilir.

... karşılık gelir gelebilir demez.

Bunların cezası budur der. Bunlara bu cezalardan vereceksiniz der.

Şu ana kadar da bu cezalar verilmiştir, verilmektedir.

Siz gözlerinizi dünyaya kpaadınız diye, dünya kaybolmuyor.

Liveleak ve benzeri sitelerde suriye araması yaparsanız, kuranınızdaki cezaların nasıl verildiğini görürsünüz. Ve bu sitelerin arşivi epey geniştir, uzun bir süre sıkılmadan izleyebilirsiniz. Suriye bitince islamla kirlenmiş diğer ülkelerin isimlerini de arayarak devam edebilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee, Dinleri evrenleri var eden güç değil kendi devrinin ŞAYTANLARI tarafından uydurulmuştur.Bu ŞAYTANLARIN babasıda İBRAHİMDİR(ABRAHAMOVİÇ , ABRAHAMDIR)Bu dümbelekın evlendiği Sarayla babaları aynı kişidir.Bunlara ınananların kişiliklerini artık siz anlayın.Efendim saçının teli görünürse Kabanın karşısında ZİNE etmiş olunurmuş.Ulan sizin herşeyiniz ZİNE zatan.Bunlardan habarları olmayan cahal müslümenler bu katagorıya içinde değil.Babalarını sarhoş edip babalarıyla yatanlar bunlarda.Bu nasıl peygemberki ŞARAP içiriliyürde farkında olmuyor?Herşeyi bilir ve Allahın koruması altında olan peygemberler nadense bazan iyice SALAKLAŞIYORLAR.Allahlarıda bu suçları işlerken görmemezlikten geliyür.Eeeeee Allahlarınıda yaratan kendileri degilmi,halıyla kendilerine benzeyecekler.İnternetler ıslamı bitireceklerdir.Dinlerin tüm 3 kâğıtçılıkları ortaya dökülmektedir. tolonbeg

Hala müslümanım diyorsun.Salak kim acaba?

Link to post
Sitelerde Paylaş

... karşılık gelir gelebilir demez.

Bunların cezası budur der. Bunlara bu cezalardan vereceksiniz der.

Şu ana kadar da bu cezalar verilmiştir, verilmektedir.

Siz gözlerinizi dünyaya kpaadınız diye, dünya kaybolmuyor.

Liveleak ve benzeri sitelerde suriye araması yaparsanız, kuranınızdaki cezaların nasıl verildiğini görürsünüz. Ve bu sitelerin arşivi epey geniştir, uzun bir süre sıkılmadan izleyebilirsiniz. Suriye bitince islamla kirlenmiş diğer ülkelerin isimlerini de arayarak devam edebilirsiniz.

karşılık gelebilir den kastım bundan sonrada böyle olacağını vurgulamak içindi zaten.

Bu örnekte cezayı uygulayan inançsız insanlardan bahsediyorum fakat siz tebanıza sevimli gözükmek adına bunu gözardı edip sadece diğerinin üzerinde durdunuz.

Diğerileri önemli değil mi? Zaten yok edilmesi mi gerekiyorlardı?

Eğer böyle düşünüyorsanız tartışmamızın bir anlamı yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

karşılık gelebilir den kastım bundan sonrada böyle olacağını vurgulamak içindi zaten.

Bu örnekte cezayı uygulayan inançsız insanlardan bahsediyorum fakat siz tebanıza sevimli gözükmek adına bunu gözardı edip sadece diğerinin üzerinde durdunuz.

Diğerileri önemli değil mi? Zaten yok edilmesi mi gerekiyorlardı?

Eğer böyle düşünüyorsanız tartışmamızın bir anlamı yok.

Anlıyorum ki: dinsizler de kafirler de bu cezayı veriyordu, o yüzden İslam için de normaldir, diyorsunuz.

Hoşgeldiniz. Biraz yavaştan alıyorsunuz ama doğru yoldasınız.

Biz de yıllardır İslam tanrısal bir varlığın ürünü değil, bir bedevinin çevrede gördüp topladıklarını ve kendi kültürünü içine doldurduğu bir zırvalar yığınıdır diyoruz.

Yok eğer islam bir devrimdir, kuran tüm zamanların kitabıdır diyorsanız:

- dinsizlerin 2000-5000 yıl önce uyguladığı cezanın (Firavun örneği) şimdi de geçerli olan bir kitapta emir olarak yer alması

- islam'ın insanlıktan uzak, vahşet ve korku içeren cezaları emretmesi

- islam'ın bir öğreti değil, bir başka savınızda öne sürdüğünüz sevginin zerresi bulunmayan bir kısas sistemi olması

- islam'ın muhammed'in zekerini sıcak tutmak için kısasa tabi tutulanların karılarından %20 pay ayırması

- kısas için gereken ve yeter şartın Muhammed'in masallarına inanmamak yani görünmekten aciz bir allahın ağzı olarak otoritesini kabul etmemek olması

kısımlarını da açıklamanız lazım.

Bakınız, yıl 2014.

Açınız, herhangi bir güncel kanun kitabına bakınız.

Sonra onları kuranla karşılaştırınız. Kurandaki barbar ve ruh hastası karakteri elinizde olmaksızın farkedeceksiniz. Kaçmak için ama o zamanlar normaldi diyeceksiniz. Zaten o zamanların ürünü olan ve o zamanlarda kalması gereken bir zırvalar bütünü olduğunu kendiniz de göreceksiniz.

Yok eğer bunu yapmam diyorsanız, o zaman şimdi hakkında rahat rahat atıp tuttuğunuz cezaların uygulanışını internetten izleyin. El kesmek nedir, kafa nasıl kesilir, insan nasıl asılır, nasıl çarmıha gerilir; dindaşlarınız uygulamalı olarak gösteriyor.

Müslümancılık oynayanların en kötü tarafı, Allah ne güzel emretmiş dedikleri pisliklerin gerçekte uygulanışını hiç görmemiş olmalarıdır.

Kocalarını ve ailelerini katlettikleri kadınların ve çocukların, olayın hemen ertesinde ırzına geçen Muhammed ve şakilerinden bahsediyoruz. Siz hiç tecavüz gördünüz mü? Siz hiç kocası öldürülüp yanında tecavüz edilen kadın gördünüz mü?

Liveleak iyi bir başlangıçtır. İyi seyirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anlıyorum ki: dinsizler de kafirler de bu cezayı veriyordu, o yüzden İslam için de normaldir, diyorsunuz.

İnsanlıktan uzak, vahşet ve korku içeren cezalar uygulanıyor yorumunu, bunları çıkarları söz konusu olduğunda uygulayan insanoğlunun yapabilmesidir asıl şaşırtıcı olan.

Kur'an acımasız olan insanoğluna kendisinin neler yapabileceğini tüm çıplaklığıyla gösteriyor. Kişi kendisinden utanıyor ve reddediyor.

İnanırsa kendisinin de öyle olduğunu kabul etmek zorunda kalacak.

Aklı ile doğruyu bulan insan pratikte o kadar da başarılı değil.

Bir söz var;

sınanmadığınız günahın mümine sayılmazsınız!

ben zina yapmam, ben çalmam, ben adam öldürmem, kafa kesmem

peki hiç yapmanızı gerektiren bir durumla karşılaştınız mı?

mecburiyet karşısında direnebildiniz mi?

ancak o zaman mümin sayılırsınız.

der.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanlıktan uzak, vahşet ve korku içeren cezalar uygulanıyor yorumunu, bunları çıkarları söz konusu olduğunda uygulayan insanoğlunun yapabilmesidir asıl şaşırtıcı olan.

Kur'an acımasız olan insanoğluna kendisinin neler yapabileceğini tüm çıplaklığıyla gösteriyor. Kişi kendisinden utanıyor ve reddediyor.

İnanırsa kendisinin de öyle olduğunu kabul etmek zorunda kalacak.

Bunları gösterimiyor, emrediyor.

Aklı ile doğruyu bulan insan pratikte o kadar da başarılı değil.

Bir söz var;

sınanmadığınız günahın mümine sayılmazsınız!

ben zina yapmam, ben çalmam, ben adam öldürmem, kafa kesmem

peki hiç yapmanızı gerektiren bir durumla karşılaştınız mı?

mecburiyet karşısında direnebildiniz mi?

ancak o zaman mümin sayılırsınız.

der.

Kurandaki emirlere direnince mümin oluyorsunuz yani? Kuranda insan öldürmek de vardır, pek çok şeye mecbur tutulmak da. Çalmak da, yağmalamak da.

Daha önceki iletilerimde belirtmiştim. Siz eğer başka bir din uydurduysanız, onu kendi başlığında iyice tanımlayın ve o zaman o dini konuşabiliriz.

Sizin anlattıklarınızın islamla ilgisi yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunları gösterimiyor, emrediyor.

Yanlış. Bunları size yaparlarsa sizin de hakkınız diyor. Eşitliyor.

Kurandaki emirlere direnince mümin oluyorsunuz yani?

Yanlış. Bir karşılık sözkonusu olmadığı durumlarla alakalı. İnsan kendini yüceltmeyi pek sever. Başarılı olmak, böyle bir durumdaki direncinize bağlı demiş.

Daha önceki iletilerimde belirtmiştim. Siz eğer başka bir din uydurduysanız, onu kendi başlığında iyice tanımlayın ve o zaman o dini konuşabiliriz.

Sizin anlattıklarınızın islamla ilgisi yok.

Bir din adına olmadan yapılan zulümler sizi nasıl dinsizlikten alıkoymuyorsa, dini yanlış algılayanların din adına zulum yapmaları da beni dine bağlılıktan alıkoymuyor.

Bahse konu zulümleri ben yapmıyorum. Eğer sizin de yapmadığınızı kabul edersek yaşarken bir farkımız yok.

Ama eğer Allah varsa farkımız o zaman ortaya çıkacaktır.

tarihinde papik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yanlış. Bunları size yaparlarsa sizin de hakkınız diyor. Eşitliyor.

Yanlış. Bir karşılık sözkonusu olmadığı durumlarla alakalı. İnsan kendini yüceltmeyi pek sever. Başarılı olmak, böyle bir durumdaki direncinize bağlı demiş.

Bir din adına olmadan yapılan zulümler sizi nasıl dinsizlikten alıkoymuyorsa, dini yanlış algılayanların din adına zulum yapmaları da beni dine bağlılıktan alıkoymuyor.

Daha önce de buraya Muhammed Firavun'un vediği cezaya karşılık veriyor diyenler gelmişti.

Bu cühela takımına verdiğim cevabı yineleyeyim.

Son Firavun MÖ 30 yılı civarına kadar hüküm sürmüştür.

Muhammed ondan 600 yıl sonra hüküm sürmüştür.

Muhammed Firavunların hangisinin, neyine cevap vermektedir?

Son Firavun Mısırda hüküm sürmüştür.

Muhammed arap yarımadasında hüküm sürmüştür.

Yok eğer bunları kafirler Müslümanlara yaptılar da o yüzden Muhammed istemeye istemeye örneğin Kureyza'da 600-900 erkeğin büyük küçük demeden kafasını kestirdi ve küçük çocuklarını kızlarını kadınlarını köle yapıp ırzlarına geçti diyorsanız, elbette siz de haklı olabilirsiniz farklı bir gerçeklikte, ama o gerçeklik bu gerçeklik değil.

Bakın; bir kere daha tekrarlayalım.

Müslümanlar kendilerini savunuyorlardı yalanını söylüyorsunuz. Kendini savunan millet, kabile, kavim... yayılmaz. İşgal etmez. Kendi toprakları dışına baskın vermez.

Size yabancı olmadığınız bir savunma savaşı örneği vereyim: kurtuluş savaşı. Belirli sınırlar içinde, savunma ve püskürtme yapılmıştır.

Muhammed kendini savuna savuna arap yarımadasına yayılmış.

Muhammed istemeye istemeye kafalar kesmiş, kadınlar ve kızlar düzmüş, evler yakmış, ocaklar söndürmüş.

Muhammed içindeki allah ve inhsana sevgisini insanlara yayabilmek için kafalarını kesmiş ki, sevgi daha rahat içeri girebilsin.

Korkunuzdan, savunduklarınızın ne kadar akla ve insanlığa zarar olduklarının farkına bile varamıyorsunuz.

Kuranınıza ekleme çıkarma yapmayın. Onlar da öyle yapıyorlardı da ondan öyle oldu da falan da filan da .. Bunlar sizin uydurduğunuz şeyler. Hala bunu savunuyorsanız, Muhammed ile en sonuncusu ondan 600 küsür yıl önce yaşamış olan Firavun'un maceralarını anlatın ki biz de öğrenelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...