Jump to content

Kadın ve çocuk cinayet\tecavüzlerinin artma nedeni


Recommended Posts

Adet kontrolü, kadının (yaştan bağımsız olarak dişi) yüklü olup olmadığnı anlamak içindir.

iyi de ayetten anlaşılan bir şey de şudur...

Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır.

Erkek ''boş ol'' dedi mi,boşanma gerçekleşiyor..Bu süreçte erkek kadını eve hapsediyor ki,dışarı çıkıp başka biri ile yatmasın..Kadın evde bekliyor..Erkek kadının adet görüp/görmediğini takip ediyor..Ayette ''tereddüt ederseniz'' deniyor..Yani,eşinizin adet görüp/görmediğini anlamadı iseniz,kafanız karıştı ise,3 ay kadını eve hapsedin deniyor..

Bu ayetteki adet görüp/görmemek mevzusu ile sübyancılığın alakası yok..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 60
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Erkek ''boş ol'' dedi mi,boşanma gerçekleşiyor..Bu süreçte erkek kadını eve hapsediyor ki,dışarı çıkıp başka biri ile yatmasın..Kadın evde bekliyor..Erkek kadının adet görüp/görmediğini takip ediyor..Ayette ''tereddüt ederseniz'' deniyor..Yani,eşinizin adet görüp/görmediğini anlamadı iseniz,kafanız karıştı ise,3 ay kadını eve hapsedin deniyor..

Bu ayetteki adet görüp/görmemek mevzusu ile sübyancılığın alakası yok..

onu demiyorum ki...

TALÂK - 4

Diyanet İşleri : Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

.

9 ila 12 yaşlarında başladığına göre adet, başlamamış olanının alt sınırı bile belli değil çocuk gelin olmak için

.

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=56017

Link to post
Sitelerde Paylaş

Erkek ''boş ol'' dedi mi,boşanma gerçekleşiyor..Bu süreçte erkek kadını eve hapsediyor ki,dışarı çıkıp başka biri ile yatmasın..Kadın evde bekliyor..Erkek kadının adet görüp/görmediğini takip ediyor..Ayette ''tereddüt ederseniz'' deniyor..Yani,eşinizin adet görüp/görmediğini anlamadı iseniz,kafanız karıştı ise,3 ay kadını eve hapsedin deniyor..

Bu ayetteki adet görüp/görmemek mevzusu ile sübyancılığın alakası yok..

Şunu gözardı etmektesiniz:

Kuran özellikle çocuk alın, çocuk düzün demez. Çocuklarla evlilik, çocuk düzmek, köleci ve erkek egemen arap toplumunun hayatının sıradan bir parçasıdır. İslam, Muhammed'in zevkleri doğrultusunda buna daha da tolerans tanımıştır.

Kurandaki kadın, dişidir. Kadın tanımı, dişinin yaşından bağımsızdır. Kadın ne kadar genç alınırsa bakire olma olasılığı o kadar fazladır. Bu yüzden çocukken almayı tercin ederler.

NİKAH BÖLÜMÜ|Evlenmeye Teşvik Ve Tergib|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Cabir|Evlendiğim zaman Resulullah (sav) bana: "Nasıl biriyle evlendin (dulla mı bakire ile mi?)" diye sordular. Bir dul aldım!" dedim. "Niye bakire değil? O senin sen de onunla mülatefe ederdiniz!" buyurdular. |Buhari, Nikah 10; Müslim, Rada 54, (715); Ebu Davud, Nikah 3, (2048); Tirmizi, Nikah 4, 13 (1086, 1 100); Nesai, Nikah 6, 10 (6, 61-65)|5627

Ayetteki adet görmemiş kadınlar hem çocukları, hem de iki adet arasındaki bir dönemde boşanan kadınları kapsar. Düzenli seks ve küçük yaştaki kızların alınmasının normal olması, bu ayetin çocukları kapsadığını gösterir. Çünkü daha önceki mesajımda olduğu gibi, hamilelik olmadığı durumda ancak adet gerçekleşir. Düzenli olarak cinsel ilişkide bulunulan bir çocuk, adet görmeye başlamadan hamile kalabilir.

İslamdaki sübyancılık ayet veya emre dayanmaz. Mesele zaten sübyancılık da değildir, mesele adamların taze ve az kullanılmış et düşkünlüğüdür. Bu ihtiyacı karşılamanın en doğal yolu da, kızı çocukken, daha kimse dokunmadan alıp ilk kullanan olmaktır. Bu uygulama, arabın hayatının sıradan bir parçası olduğu için, kuranda çocuğu alın, düzün diye emir bulunmaz. Kurandaki ayetlerden, arabın normalleri arasında çocuklarla evlilik ve cinselliğin izi sürülerek bu sonuca ulaşılır.

Bu yüzden bu ayet islamdaki çocuklarla evlilik ve seks meselesini anlatır. Sübyancılığı düzene oturttuğu için değil; küçük çocuklarla evliliğin hayatın sıradan bir parçası olduğunu gösterdiği için sübyancılıkla ilgilidir.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

onu demiyorum ki...

TALÂK - 4

Diyanet İşleri : Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

.

9 ila 12 yaşlarında başladığına göre adet, başlamamış olanının alt sınırı bile belli değil çocuk gelin olmak için

.

http://www.ateistfor...showtopic=56017

Ben tamamen kişisel yorum yapıyorum bu konuda..Belki de İslam alimleri bu ayetten sübyancılığa cevaz vermişlerdir..

Şimdi erkek kadını boşadı ve kadını eve kapattı..Ayete göre 3 seçenek var;

1-Kadının adet kesildi..

2-Kadın adet görmedi..

3-Kadın hamile..

Hamile bir kadın zaten adet görmez..Bu bakımdan henüz adet görmeyenler kısmı ile hamile kısmı örtüşmüyor..Çünkü henüz adet görmeyen kısım,zaten hamile olan kısımdır..

Hamile kadın(adet görmeyen) ve hamile olmayan kadın(adet gören) olarak bir sınıflandırma yapılması daha doğru idi ama burada hamile olmayan kadın ikiye ayrılmış..Ev hapsinde henüz adet görmeyen ve adeti kesilenler diye..

Kardeşim bir de şöyle bakalım..7-8 yaşındaki bir çocuğun boşanması için gerekli ifadeleri,Allah'ın kitabına yazmaları saçma..7-8 yaşındaki çocuğun evlenmesine dair Kuran'da bir ifade yok ama boşanması için bir ifade var diyorsunuz..

O coğrafyada çocuklarla evlenmek normaldi ama adet görmeyen çocuklarla evleneceklerini sanmıyorum..Buna kimse izin vermezdi..Bize göre son derece ilkel insanlar ama o kadar da değil artık..

Bu yüzden bu ayet islamdaki çocuklarla evlilik ve seks meselesini anlatır. Sübyancılığı düzene oturttuğu için değil; küçük çocuklarla evliliğin hayatın sıradan bir parçası olduğunu gösterdiği için sübyancılıkla ilgilidir.

Henüz adet görmemiş bir çocuk ile evleneceklerini hiç sanmıyorum..Bu kadar da değil..Sonuçta kendileri de kız çocuklarını başkalarına verdiler..Vücudunda en ufak bir değişiklik olmayan kız çocuğunu,başkalarına veremezler..

Genelde 9-10 yaşında kızlar adet görmeye başlıyor ve genelde de bu yaşlarda evlenmeye başlıyorlar..En erken 9-10..Bu yaşlardan daha evvel kızları evlendiremezlerdi..Nişan-söz olabilir ama cinsel ilişki için çocuğun adet görmesi beklenirdi..Muhammed'de Aişe'yi 6 yaşında almış ve 9 yaşında birlikte olmuştur..Ömer'de Ali'nin kızını 10 yaşında çadıra atmıştır..

Talak süresi boşanmadan bahsediyor..Kuran'ın hiç bir yerinde adet görmemiş veya görmüş çocuklarla evlenin filan yazmaz..Evlenin demeyi unutmuşlar ama boşanın mı demişler?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben tamamen kişisel yorum yapıyorum bu konuda..Belki de İslam alimleri bu ayetten sübyancılığa cevaz vermişlerdir..

Şimdi erkek kadını boşadı ve kadını eve kapattı..Ayete göre 3 seçenek var;

1-Kadının adet kesildi..

2-Kadın adet görmedi..

3-Kadın hamile..

Hamile bir kadın zaten adet görmez..Bu bakımdan henüz adet görmeyenler kısmı ile hamile kısmı örtüşmüyor..Çünkü henüz adet görmeyen kısım,zaten hamile olan kısımdır..

Hamile kadın(adet görmeyen) ve hamile olmayan kadın(adet gören) olarak bir sınıflandırma yapılması daha doğru idi ama burada hamile olmayan kadın ikiye ayrılmış..Ev hapsinde henüz adet görmeyen ve adeti kesilenler diye..

Kardeşim bir de şöyle bakalım..7-8 yaşındaki bir çocuğun boşanması için gerekli ifadeleri,Allah'ın kitabına yazmaları saçma..7-8 yaşındaki çocuğun evlenmesine dair Kuran'da bir ifade yok ama boşanması için bir ifade var diyorsunuz..

O coğrafyada çocuklarla evlenmek normaldi ama adet görmeyen çocuklarla evleneceklerini sanmıyorum..Buna kimse izin vermezdi..Bize göre son derece ilkel insanlar ama o kadar da değil artık..

Henüz adet görmemiş bir çocuk ile evleneceklerini hiç sanmıyorum..Bu kadar da değil..Sonuçta kendileri de kız çocuklarını başkalarına verdiler..Vücudunda en ufak bir değişiklik olmayan kız çocuğunu,başkalarına veremezler..

Genelde 9-10 yaşında kızlar adet görmeye başlıyor ve genelde de bu yaşlarda evlenmeye başlıyorlar..En erken 9-10..Bu yaşlardan daha evvel kızları evlendiremezlerdi..Nişan-söz olabilir ama cinsel ilişki için çocuğun adet görmesi beklenirdi..Muhammed'de Aişe'yi 6 yaşında almış ve 9 yaşında birlikte olmuştur..Ömer'de Ali'nin kızını 10 yaşında çadıra atmıştır..

Talak süresi boşanmadan bahsediyor..Kuran'ın hiç bir yerinde adet görmemiş veya görmüş çocuklarla evlenin filan yazmaz..Evlenin demeyi unutmuşlar ama boşanın mı demişler?

peki islam alimlerinin geneli neden "kuranda evlilik yaşı sıfırdır" diyorlar ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

peki islam alimlerinin geneli neden "kuranda evlilik yaşı sıfırdır" diyorlar ?

Böyle bir şey yok ya..O dönemi ve öncesini biraz bilmek lazım..O insanlar nasıl yaşıyordu,nasıl evleniyorlardı,nasıl boşanıyorlardı,ne yiyiyorlardı,nasıl alışveriş yapıyorlardı,neye tapıyorlardı gibi..

Örnek veriyorum sana..Muhammed'in,Zeyd'in karısı Zeynep'i alması,o dönemdeki insanlara göre ahlaksızlıktı ve Muhammed'e tepki geldi bu konuda..Madem evlenme yaşı sıfırdı,nasıl oluyor da,o dönemdeki insanlar peygamberliğini kabul ettiği birine bu konuda tepki verecek kadar ahlaklı idiler?

O kadar ahlaksız bir toplum olsalardı,bu konuda Muhammed'e hiç bir şey demezlerdi..Demek ki o dönemdeki insanlar o kadar da ahlaksız değilmiş..Bu insanların adet görmemiş çocuklarını evlendirmeleri düşünülemez..Bana çok saçma geliyor bu konu ama önceden bende sizin gibi anlıyordum bu ayeti..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Böyle bir şey yok ya..O dönemi ve öncesini biraz bilmek lazım..O insanlar nasıl yaşıyordu,nasıl evleniyorlardı,nasıl boşanıyorlardı,ne yiyiyorlardı,nasıl alışveriş yapıyorlardı,neye tapıyorlardı gibi..

Örnek veriyorum sana..Muhammed'in,Zeyd'in karısı Zeynep'i alması,o dönemdeki insanlara göre ahlaksızlıktı ve Muhammed'e tepki geldi bu konuda..Madem evlenme yaşı sıfırdı,nasıl oluyor da,o dönemdeki insanlar peygamberliğini kabul ettiği birine bu konuda tepki verecek kadar ahlaklı idiler?

O kadar ahlaksız bir toplum olsalardı,bu konuda Muhammed'e hiç bir şey demezlerdi..Demek ki o dönemdeki insanlar o kadar da ahlaksız değilmiş..Bu insanların adet görmemiş çocuklarını evlendirmeleri düşünülemez..Bana çok saçma geliyor bu konu ama önceden bende sizin gibi anlıyordum bu ayeti..

o kadar ahlaklı topluluk idi iseler neden o evlatlıkla ilgili ayet geldiğinde "bu ne lan ? ne biçim iş bu?" demediler ??

çok ahlaklı olsalar DERLERDİ ...sonra bi ayet daha gelir durumu kurtarırdı....

tıpkı "ganimetler allahın ve muhammedindir" demesi - ardından gelen itirazlar neticesinde ise kurtarıcı ayetin gelmesi ve "ganimetlerin 5/1 i allahın ve muhammedindir" demesi gibi ?

lank die neden atladılar evlatlık konusuna ? tüm araplar böle bi ayet mi bekliodu yoksa ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

o kadar ahlaklı topluluk idi iseler neden o evlatlıkla ilgili ayet geldiğinde "bu ne lan ? ne biçim iş bu?" demediler ??

çok ahlaklı olsalar DERLERDİ ...sonra bi ayet daha gelir durumu kurtarırdı....

tıpkı "ganimetler allahın ve muhammedindir" demesi - ardından gelen itirazlar neticesinde ise kurtarıcı ayetin gelmesi ve "ganimetlerin 5/1 i allahın ve muhammedindir" demesi gibi ?

lank die neden atladılar evlatlık konusuna ? tüm araplar böle bi ayet mi bekliodu yoksa ?

Evlatlık konusunda kurtarıcı bir ayet gelmemiş..Bu yüzden insanların bunu seve seve kabul ettiklerini söyleyemeyiz..Araplar sadece söylenmişler ve sonra Muhammed'e boyun eğmişler..

O dönemdeki insanların ahlaklı olduklarını söylemiyorum,kimse de o dönemdeki insanlara ahlaksız dememeli..Bu çok yanlış olur..21.yüzyılda yaşayan bizler,o dönemdeki insanlara ''sizler şunu şunu yapmışsınız,demek ki hepiniz sapıksınız/ahlaksızsınız'' diyemeyiz..

Sorun İslam dininin evrensel diye lanse edilmesi..Muhammed sadece Mekke ve civarındaki insanlarla ilgilendi ve İslam'da o çevrenin dini idi..İslam bizlere hitap etmiyor,hem de hiç bir şeyi bizlere hitap etmiyor..Bizler internetle/eğitimle büyümüş insanlarız..7,yüzyıldaki insanların ne yaşadığı bizi ilgilendirmemeli..Bu insanlara göre hayatımıza yön vermemeliyiz ama hepimiz geçmişte çevremizin baskısı ile yaptık bunu..

Muhammed 9 yaşındaki bir çocukla evlenmiş ama bu yüzden sübyancı diyemeyiz bu kişiye..

Muhammed birçok savaş yaratmış ve savaşmış ama bu yüzden katil/zorba diyemeyiz bu kişiye..

Muhammed evlatlığının karısına göz koymuş ama bu yüzden sapık diyemeyiz bu kişiye..

Muhammed'i böyle yargılayamayız..Bu çok yanlış..

Sadece yapacağımız,bu gerçekleri söylemek olmalı..

Dipnot:Konu dışına çıktık biraz.. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evlatlık konusunda kurtarıcı bir ayet gelmemiş..Bu yüzden insanların bunu seve seve kabul ettiklerini söyleyemeyiz..Araplar sadece söylenmişler ve sonra Muhammed'e boyun eğmişler..

O dönemdeki insanların ahlaklı olduklarını söylemiyorum,kimse de o dönemdeki insanlara ahlaksız dememeli..Bu çok yanlış olur..21.yüzyılda yaşayan bizler,o dönemdeki insanlara ''sizler şunu şunu yapmışsınız,demek ki hepiniz sapıksınız/ahlaksızsınız'' diyemeyiz..

Sorun İslam dininin evrensel diye lanse edilmesi..Muhammed sadece Mekke ve civarındaki insanlarla ilgilendi ve İslam'da o çevrenin dini idi..İslam bizlere hitap etmiyor,hem de hiç bir şeyi bizlere hitap etmiyor..Bizler internetle/eğitimle büyümüş insanlarız..7,yüzyıldaki insanların ne yaşadığı bizi ilgilendirmemeli..Bu insanlara göre hayatımıza yön vermemeliyiz ama hepimiz geçmişte çevremizin baskısı ile yaptık bunu..

Muhammed 9 yaşındaki bir çocukla evlenmiş ama bu yüzden sübyancı diyemeyiz bu kişiye..

Muhammed birçok savaş yaratmış ve savaşmış ama bu yüzden katil/zorba diyemeyiz bu kişiye..

Muhammed evlatlığının karısına göz koymuş ama bu yüzden sapık diyemeyiz bu kişiye..

Muhammed'i böyle yargılayamayız..Bu çok yanlış..

Sadece yapacağımız,bu gerçekleri söylemek olmalı..

Dipnot:Konu dışına çıktık biraz.. :)

Bilmem Şu Açıklamalara Ne Dersin ?.....

İslam’ın küçük, çok küçük yaştaki kızların evlen(diril)mesine müsaade etmesi çok tartışılan bir konu. Fakat her nedense bu tartışmalar genellikle, peygamber sünneti (Aişe meselesi) ve hadisleri etrafında yürütülüyor.

Oysa, İslam’a göre çok küçük yaştaki (büluğa bile girmemiş) kız çocuklarıyla evlenmenin meşru olduğu, bizzat Kuran’da açık seçik bir şekilde yer almaktadır.

* Talak/4

Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenlerhususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

(Ayetin Arapçasını ve diğer bütün Türkçe meallerini okumak için linke tıklayınız:http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=65&ayet=4 )

A. Bakara/228 ve İddet (Boşanmada bekleme süresi)

Boşanma anlamına gelen ”Talak” kelimesinden anlaşıldığı üzere 12 ayetlik bu sure(http://www.kuranmeali.com/sureler.asp?meal=diyanet&sureno=65 )< boşanma konusunu işler. Nüzul sırasına göre daha önce gelmiş olan Bakara suresinin de bir ayeti bu konuda net bir hüküm getirmiştir.

* Bakara/228

Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hâli (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helâl olmaz.Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. Kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Görüldüğü üzere, Bakara suresinin 228. ayeti, boşanmanın kesinleşmesi için ”üç ay hali” müddetince bir süre belirlemiştir.

Bu ”bekleme süresi’‘ne İslam ıstılahında ”iddet’‘ denilir. İddet boyunca, kadın -boşanma henüz kesinleşmemiş olduğundan- bir başkası ile evlenemez. Erkek, bu mühlet içerisinde geri dönerse (barışırsa) evlilik devam eder, yani boşanma vuku bulmaz. İddet süresi, çift birleşmeden biterse boşanma kesinleşmiş olur. İddet süresi, yukardaki ayette kadının üç ay hali (adet hali = hayz hali) olarak belirlenmiştir.

İslam alimlerince ”iddet”in gayeleri şu şekilde açıklanır:

- Fevri boşanma kararları ile nikahın bitmesi önlenmiş olup, hukuken evliliği kesin olarak bitirmeden tekrar düşünme ve barışma imkanı verilmiştir. Böylece geçici öfke ve benzer durumlardan dolayı yuvanın yıkılması engellenmiş, evlilik müessesesinin önemi vurgulanmıştır.

-İddet olmasa idi, kadının boşanmasından kısa bir süre sonra hamile kalması durumunda, nesebin karışması ve dedikodu çıkması tehlikesi söz konusu olurdu. İddet sayesinde (ki kadınlar bu süre boyunca evlerinde tutulur) bu tehlike de önlenmiştir. Bu süre içerisinde kadının hamile olduğu ortaya çıkarsa, boşayan kocanın çocuğun babası olduğu anlaşılır.

B. Ahzab/49

Ahzab Suresi’nin 49. ayetinde ise, evli çift henüz cinsel temasda bulunmamışsa, boşanma durumunda, iddeti beklemeye gerek olmadığı açıklanır:

* Ahzab/49

Ey inananlar! Mümin kadınlarla nikahlanıp, onları, temasta bulunmadan boşadığınızda, artık onlar için size iddet saymaya lüzum yoktur. Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle serbest bırakın.

C. TALAK/1-4

Şimdi gelelim asıl konumuz olan Talak Suresine ve bu surenin 4. ayetine.

Bu arada, surelerin gerçek nüzul sırası da bu başlıkta işlendiği gibidir (87. Bakara => 90. Ahzab => 99. Talak).

* Talak/1

Ey peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde, onları iddetlerini dikkate alarak (temizlik hâlinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah’a karşı gelmekten sakının. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları dışında onları (bekleme süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.

* Talak/2

Boşanan kadınlar iddetlerinin sonuna varınca, onları güzelce tutun, yahut onlardan güzelce ayrılın. İçinizden iki âdil kimseyi şahit tutun. Şahitliği Allah için dosdoğru yapın. İşte bununla Allah’a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar.

* Talak/3

Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.

* Talak/4

Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenlerhususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır.Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

Toparlayalım:

- Bakara/228′de boşanmanın kesinleşmesi için bir bekleme süresi (iddet) şart koşuluyor ve bu süre kadının üç ”ay hali” (adet hali = hayz hali) olarak belirleniyor.

- Ahzab/49′da eğer evli çift cinsel ilişkide bulunmamışsa, boşanma durumunda bu süreyi beklemeye lüzum olmadığı söyleniyor.

- Talak/1-3′de tekrar (Bakara/228′deki) boşanma süresine atıfta bulunarak, bu süre ile ilgili bir takım düzenleme ve tavsiyeler getiriliyor.

-Talak/4′de ise, bekleme süresinin (iddet’in), hayız görmeyen kadınlarda ne kadar olacağı bildiriliyor.

Hayız görmeyen kadınlar üç gruba ayrılıyor:

(a) Adetten kesilenler => üç ay

(B) Küçük olduğundan henüz adet görmeyenler => üç ay

© Hamileler => doğuma kadar

Ayetin bu açık lafzı, yaşı küçük olduğundan dolayı henüz adet görmeyen kızları da kapsamakta!

Aslında bu, ”meal kaynaklı” bir sorun değil! Çünkü aşağıda örnekleyeceğim üzere, Arapça bilen (hatta Arap olan) müfessirler de, bu ayeti bu şekilde tefsir etmişlerdir. Ama yine de bunu teyid eden muhtelif meal örnekleri de verelim:

Diyanet İşleri Eski: ”Kadınlarınızdan ay hali görmekten kesilenler ilehenüz ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda”

Diyanet İşleri Yeni: ”Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda”

Ömer Nasuhi Bilmen: ”Ve o kadınlar ki, hayızdan kesilmişlerdir veyahayız görmeye başlamamışlardır”

Süleyman Ateş: ”(Yaşlılıklarından ötürü) Adetten kesilen kadınlarınızın (bekleme süresinden) şüphe ederseniz, (bilin ki) onların bekleme süresi üç aydır. Henüz adet görmeyenler de böyledir. ”

Ali Bulaç: ”Kadınlarınızdan artık adetten kesilmiş olanlarla henüz adet görmemiş bulunanların iddet (bekleme süre)leri”

Suat Yıldırım: ”Kadınlarınızdan âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet süreleri üç aydır. Henüz âdet görmeyenlerin de süreleri böyledir.”

Şaban Piriş: ”Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlar eğer tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Henüz âdet görmemiş olanlar da böyledir.”

Ümit Şimşek: ”Hayızdan kesilmiş hanımlarınızın iddetinde şüpheye düşerseniz, onların da, henüz hayız görmemiş olanların da iddeti üç aydır.”

Bütün bunlardan zorunlu olarak çıkartmamız gereken sonuç:

Talak/4′te, yaşı küçük olduğundan dolayı henüz adet görmeyen, yani büluğ çağına girmemiş olan kızların boşanma durumunda bekleme süresinin 3 ay olduğu yazmaktadır.

Dolayısı ile, Kuran’a göre, bulüğ çağına girmemiş, henüz adet görmeyen küçük kızlarla evlenmek caizdir.

Ahzab/49′da cinsel temas olmadan boşanılırsa, bekleme süresi olmadığı söylenir.

Dolayısı ile, Kuran’a göre, büluğ çağına girmemiş küçük kızlarla sadece evlenmek değil, cinsel ilişkide bulunmak da (kocası için) caizdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.magazinme...n-dondurdu.html

Son zamanlarda art arda gelen, çocuklara tecavüz ve öldürme olayları, toplumda infial yaratmaya ve idam cezasının geri getirilmesi gerektiği fikrinin yayılmasına sebep oluyor.

Ben bu konuyu inanç kapsamında ("Dünya hayatı bir imtihandır." diyor ya inananlar) sorgulamak istiyorum;

Bu kimin imtihanıdır?

a) Öldürülen çocuğun

b ) Onu öldüren katilin

c) Öldürülen çocuğun ana-babasının

d) Katilin ana-babasının

e) Yukardakilerle birlikte bütün toplumun

Haydi bunları irdeleyelim.

a) Çocuğu imtihan ediyor olamaz; henüz imtihan çağına gelmemiş. Belki de şu Musa'nın yol arkadaşının yaptığı gibi, çocuğun ileride ana-babasını yoldan çıkaracağından korktuğu için öldürtmüştür. Ya da melek kadrosunda münhal yer vardır da onu doldurmak için onu yanına almıştır. Neresinden baksan salaklık.

b ) Katili imtihan ediyor diyelim. Sen katilin ne bok yiyeceğini o sınırsız ilminle zaten biliyorsun. Bile bile çocuğu bu katile neden öldürtürsün be salak? Cehennemine odun mu bulamadın?

c) Maktulun ana-babasını imtihan ediyorsan, çocuğun ne günahı var? Onların sabrını denemek için çocuğu katlettirmenin ne alemi var, salak?

d) Katilin ana-babasını imtihan ediyorsan, onların sabrını denemek için hem katili, hem maktulu hem de maktulun ana-babasını perişan etmenin ne gereği var? Başka yöntem bulamadın mı? Yine salaklık.

e) Bu olabilir işte; böyle canice bir imtihan sonucunda Allah, insanlardan kaçının, taptıkları hayali varlığın ne denli salak olduğunun farkına varabileceğini (diğer bir deyişle, insanların kaçının salak olduğunu) öğrenmek istemiş olabilir.

Yok, yok, bu da olamaz; kendisi zaten her şeyi bilmiyor muydu?

Peki neden?

Neden olacak?

Allah yok! Din yalan!

Ondan...

tarihinde asinar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Arap'ın dîni" desek, fazla abartılı olmaz.

Tutuculuk arttıkça, sübyancılılık yükseliyor.

Bugün, haberlerde en az üç sübyancılık olayı vardı.

Birinde, Brezilya'da "bir yaşında"ki bir bebeğe tecâvüz eden kişiye, 20 mahkûm kişi tecâvüz emiş.

Diğer birinde ise, "alamadığı kısz" yüzünden, o kızın 6 yaşındaki kız kardeşine tecâvüz edip, sonra öldürdüğü yazıyormuş.

Geçenlerde suriyede 9 yaşında bir kız 40 yaşında bir adamla evlendirilmiş . Kız gerdek gecesinde ölmüş .. İç organları parçalanmış.. İranda da 9 yaşın altındaki çocuklarla evlenmek yasallaşıyor... Artık marifet insan kalmak olmuş ... Çocuk doğurmak mı evlat edinmek mi ? Bende illaki kendi çocuğuma sahip olmayı isterim ama birde şöyle bir durum var . Dünyada durum o kadar vahim ki bir yığın Ruh hastası saldırgan medeniyeti tehdit eder hale geldi .Şimdi ABD orta doğuda kırım yaptı . .Bir yandan insanlık ayıbı bir yandan çöp temizliği.. Ruhum bu ikisi arasında daralıyor.Ama şu bir gerçek ki dünya nüfusu artık dünya ya fazla geliyor . Bunun yerine evlatlık edinmek daha insanca kalıyor .Bir yandan olanların ıslahı bir yandan da ıslahı mümkün olmayanlar artı bunların dünya üzerinde oluşturdukları tehdit . Şimdi ABD ırak savaşına girmeseydi Orta doğuda bu kadar zayıf olmasaydı ... Orta doğudan bir islam dalgası gelseydi ... O zaman halimiz nice olur du ? Ben bir Kadın olarak ya İslam dininin mensubu olduğum için yada sırf Kadın olduğum Bakire olmadığım için ne halde olurdum .Ama şimdi bir yandan bakıyorum .. Hem bir üniversite hemde bir Tıp hayalim var. Ya hep ya hiç. Ya medeniyet ya karanlık .İslam ölçüsü artık yok olmak la yada yok etmekle baş ediyor ..Eski Osmanlı ise bir mucize peki ya Afganistan ırak sureye vb .. Yarin bir gün ellerinde silahlarla burada da aynı işleri yaparlarsa .. Bu gün benden bir taraf tutmam istense beni kimin tarafında görecekler ... ? Yada hangi tarafta olmaya mecburuz ...

O ayette neden kadınların adet görmesinden veya görmemesinden bahsediliyor?

Bunu anlamak için,Talak 1-2-3'ü de okumak/anlamak lazım..

Adet görmeyen dediği şey şudur..

Erkek karıyı boşuyor ve bu boşama sonrasında bir müddet kadının hamile olup olmadığı bekleniyor..Bu beklemede de kıstas kadının adet görmesi veya görmemesi..Buna göre bir karar veriliyor..

Talak 4'e bakıp,İslam sübyancılığı teşvik ediyor diyemeyiz..Adı üstünde boşa(n)ma süresi..

Yani demek istemiş ki adet görmeyen bir kadının bile boşandıktan sonra iddeti söz konusu , cevaz meselesi , buradan adet görmeyen bir kadının da evlenmesi söz konusu

Link to post
Sitelerde Paylaş

Son günlerde medyada çok sık yer alan çocuk cinayet tecavüz kaçırma istismar işkence vb. haberlerin artarak sürekilik göstermesinin spontane olduğu konusunda kuşkuluyum. Ne zaman bir haber türünde ani artış görsem arka planından kıllanırım. Örneğin antalya sahilleri cıvıl cıvıl diye bir haber gördüğümde otelcilerin vs. nin iyi reklam parası verdiklerini yada tersi 3 alman vatandaşı otelde yedikleri yemeklerden zehirlendi haberinde otelcilere reklam baskısı yapıldığını hissederim. Genelde doğrudurlarda. Şimdi merak ettiğim ise bu haberlerin çoğalma sebebinin iç yüzü Aklıma iki olasılık geliyor. İlki yolsuzluk vs. iddiaları ile halkın kafasını bulandırmamak ve beyinciklerimize doldur boşalt yöntemi ile hard format atılmaya çalışılması. İkinci ve daha çok ihtimal verdiğim şık , Olası bir idam uygulamasını geri getirmek için zemin hazırlanmaya çalışılıyor olmasıdır.

Özellikle kurbanlarının ailelelerinin idam isterük feryadlarının ön plana çekilmesi şüphelerimi cezbeden nedenlerin başında geliyor.

------------------------------

Örnek haber Tayyip'in şahsi ve resmi aynı zamanda offical gazetesi ;Yeni Şafak'tan

http://yenisafak.com....04.2014-640741

Gizem'in annesi katile idam istedi

Adana'da kaybolduktan 36 saat sonra öldürülmüş olarak cesedi bulunan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz'in annesi Hatice Akdeniz, kızının katil zanlısı Süleyman Akdeniz'in idam edilmesini istedi. Başbakan Erdoğan'a çağrı yapan acılı anne, "Buradan Başbakanımıza sesleniyorum. Böylesi insanlar için idam cezası gelsin. Benim yavrumun dışında milyonlarca evlat yanıyor" dedi.

tarihinde b213hs5fn2skx-m3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Talak süresi boşanmadan bahsediyor..Kuran'ın hiç bir yerinde adet görmemiş veya görmüş çocuklarla evlenin filan yazmaz..Evlenin demeyi unutmuşlar ama boşanın mı demişler?

Yazım, zaten bu sorduğunuz sorunun cevabını, siz sormadan veriyor.

Kuran özellikle çocuk alın, çocuk düzün demez. Çocuklarla evlilik, çocuk düzmek, köleci ve erkek egemen arap toplumunun hayatının sıradan bir parçasıdır. İslam, Muhammed'in zevkleri doğrultusunda buna daha da tolerans tanımıştır.

Kurandaki kadın, dişidir. Kadın tanımı, dişinin yaşından bağımsızdır. Kadın ne kadar genç alınırsa bakire olma olasılığı o kadar fazladır. Bu yüzden çocukken almayı tercin ederler.

...

İslamdaki sübyancılık ayet veya emre dayanmaz. Mesele zaten sübyancılık da değildir, mesele adamların taze ve az kullanılmış et düşkünlüğüdür. Bu ihtiyacı karşılamanın en doğal yolu da, kızı çocukken, daha kimse dokunmadan alıp ilk kullanan olmaktır. Bu uygulama, arabın hayatının sıradan bir parçası olduğu için, kuranda çocuğu alın, düzün diye emir bulunmaz. Kurandaki ayetlerden, arabın normalleri arasında çocuklarla evlilik ve cinselliğin izi sürülerek bu sonuca ulaşılır.

Bu yüzden bu ayet islamdaki çocuklarla evlilik ve seks meselesini anlatır. Sübyancılığı düzene oturttuğu için değil; küçük çocuklarla evliliğin hayatın sıradan bir parçası olduğunu gösterdiği için sübyancılıkla ilgilidir.

Tıpkı namazın ne olduğunun ve nasıl kılındığının yazmayıp, -kısmen- ne zamanlarda ve ne şartlarda kılındığını yazması gibi. Namaz da, çocuklarla küçük yaşta evlenmeleri gibi, hayatlarının zaten bir parçası, onların bir normalidir.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilmem Şu Açıklamalara Ne Dersin ?.....

Kardeşim,zorlarsan Kuran'dan her şeyi çıkarırsın..Bu yorumlarda zorlama yorumlar..

Yani demek istemiş ki adet görmeyen bir kadının bile boşandıktan sonra iddeti söz konusu , cevaz meselesi , buradan adet görmeyen bir kadının da evlenmesi söz konusu

Hayır,böyle bir şey yok..Bu bizim nonteistlerin zorlaması..

Tıpkı namazın ne olduğunun ve nasıl kılındığının yazmayıp, -kısmen- ne zamanlarda ve ne şartlarda kılındığını yazması gibi. Namaz da, çocuklarla küçük yaşta evlenmeleri gibi, hayatlarının zaten bir parçası, onların bir normalidir.

Üstat,demek istediğini anlıyorum tabi..Muhammed sırf yaşlı diye bir eşini boşamaya bile kalkmıştır..Muhammed ve diğer araplar için kadınların genç olması çok önemlidir..

Henüz adet görmemiş bir kız çocuğu,çocuk doğurabilir mi?

Doğuramaz..Adet görmeyen birisi,çocuk doğuramaz..

Araplar,bildiğiniz gibi tohumlarını(sperm)boşa harcamazlar ve bu konuda çok hassastırlar..Çocuk doğuramayacak bir çocukla cinsel ilişkiye girmeleri saçmalıktır..

Hemen hepimizin bildiği bir hadis var..Sahabe Muhammed'e ''canımız karı çekti,azil yapalım mı?'' der..Muhammed de ''sakın ha,tohumları boşa vermeyin'' der..Bu önemli bir kıstas..Araplar tecavüz ettikleri kadınların bile içine boşalıyorlar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Henüz adet görmemiş bir kız çocuğu,çocuk doğurabilir

örnekleri mevcuttur. muhtemelen 7. yy. da da örnekleri görülmüş olmalıdır ki...ayet bu şekilde yazılmıştır.

Örnekleri dediğin genel mi,istisna mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

istisna da olsa...var...

araplar da sanırım istisna olur da hamile kalırsa ? diye düşünmüş olabilirler....sonuçta riske girmemek gerekir değil mi ? :D

İstisnalar kaideyi bozmaz..Adet görmeyen çocuklar doğuramaz..Dolayısıyla Talak 4'den,adet görmeyen çocukları boşamak fikri çıkarmak rasyonel değil..

Link to post
Sitelerde Paylaş

İstisnalar kaideyi bozmaz..Adet görmeyen çocuklar doğuramaz..Dolayısıyla Talak 4'den,adet görmeyen çocukları boşamak fikri çıkarmak rasyonel değil..

aslında PEK DE İSTİSNA sayılmaz.....çocuklarla ilişki yasak ve AĞIR CEZALARI olmasına RAĞMEN böle haberler oluyorsa....bir de SERBEST olsa 7. yy daki gibi....hamile kalacak çocuk sayılarını DÜŞÜN SEN ??? ne dersin ?

9 Yaşında Doğum Yaptı

http://www.haberler....4313275-haberi/

.

Meksika da 10 yaşında doğum yaptı!

http://www.sabah.com...ti_383551089995

.

istanbul'da 10 yaşında anne oldu

http://www.radikal.c...ne_oldu-1162926

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...