Jump to content

mustafa islamoğlu 11 yaşındaki erkek çocuğuna tecavüz!


Recommended Posts

mustafa islamoğlunun 11 yaşındaki çocuğa tecavüz ettiği belgeleriyle birlikte videoda var....

erkek erkeğe livata yaptığı açıkça belgede yazıyo....

11 yaşındaki çocukla tersten ilişkiye giren mustafa islamoğlu.....

işte belgesi........

https://www.youtube.com/watch?v=jhTjEIyuliw

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birbirleri ile uğraşmaları iyi oluyor..

Evet. Birbirleriyle uğraşıyorlar ve birbirlerini nereden vuracaklarını biliyorlar. Bizim gibi uzaktan takip edenlerden değiller. Hep içli dışlı oldukları için birbirlerinin ciğerine kadar biliyorlar. Mesela cemaat olmasa şu anda hiç kimse ayakkabı kutularından bahsetmiyordu değil mi? Birbirlerini yemeleri iyi oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dedelerinin intikamından başka odaklandıkları şey var mı son 40 yıldır!

Millet de bu kadar şuur kaybına uğramışken!

Ne zaman uyanacağız hiçbir fikrim yok.

Ya kanı kırıkların sayısı sandığımızdan fazla

Ya hiç Türk kalmadı yahut bir avuç...

Ya da...

Bilmiyorum, uzun süredir yanıtını bulamıyorum.

Aziz Nesin'e saygılar!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dedelerinin intikamından başka odaklandıkları şey var mı son 40 yıldır!

Millet de bu kadar şuur kaybına uğramışken!

Ne zaman uyanacağız hiçbir fikrim yok.

İleriye değil, köklerimize bakan bir milletiz maalesef.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Vedat için romanını hiç okudun mu, orada da bir tecavüz söz konusu. Üstelik sonucunda Vedat öldürülüyor.

Rıza Nur kitabını tamamladıktan sonra 1935 yılında, “1960 yılına kadar yayımlanmaması şartı” ile British Museum’a teslim eder. 1967-68 yıllarında Altındağ Yayınevi tarafından dört cilt olarak Türkiye’de yayımlanan anıları, Atatürk düşmanlarının bir numaralı kaynakları(!) haline gelir. 1992 yılında da Abdurrahman Dilipak’ın katkılarıyla, İşaret Yayınları tarafından tekrar basılmıştır. Atatürk’e iftiralar attığı cildinden alıntılar yapmayı seven Atatürk düşmanları, nedense, Rıza Nur’un kendisi hakkında yazdıklarından oluşan cildi görmezden geliyor ve bu ciltten yapılan alıntıların yalan olduğunu iddia ediyorlar. Gelelim kendisi hakkında yazdıklarına:

“Karımdan şu mektubu aldım: 'Ben burada kendime bir hayat arkadaşı buldum. Bunu başkasından duyarak üzülmene imkan bırakmıyorum.' Namussuz karı! Sonunda bana boynuz da taktı” (s.1785). “Galiba bu işte (M. Kemal'in) ve İsmet'in (İnönü) de parmağı var” (s.1786)

(Karımın) ahlakı da bozuldu. Evdeki kızları benden gizli çırılçıplak soyuyor, dans ettiriyor” (s.1346)

”Bir Rus doktor, zampara mı zampara. Karının sözüne göre de bizim karıya da sataşmış” (s.1410)

Yataktan fırladım. Adam da derhal kaçtı. Baktım ki donum kesilmiş. Artık uyuyamadım” (s.7)

Yaşlı adam tabancasını çekti ve bana, 'Çöz! Yoksa öldürürüm!' dedi... Boğuşma başladı... Nihayet bayılıp kalmışım... Gözümü açtığım vakit yanımda kimse yoktu” (s.84)

Bu çocuğu (Harbiyeli) herkesten ziyade sevmeye başladım... Görmesem aklımdan hiç çıkmıyor, görsem yüzüne bakamıyor, içimde heyecan duyuyordum... Anladım ki bu çocuğa aşık olmuştum... Böyle bir aşkın sonu livata (sapık cinsel ilişki) demektir”

(s.22)

Kadın, erkekten aşağı bir mahluktur” (s.1530)

"Ne hayvan, ne de insan sevmem. Hele insanlar, iğrendiğim şeylerdir” (s.1531)

"Arnavutları isyana teşvik ettiğimi ben kendi elimle yazdım. Bu kusur değil, iftiharım sebebidir” (s.378) “Bugün de bununla iftihar ederim. Bana büyük şereftir” (s.1305)

"Ahlak ve temiz adetler ve faziletlerin bir kısmı kendiliğinden gitti, bir kısmını da bilerek ben terke mecbur oldum. Yalan da söyledim” (s.105)

Görüldüğü gibi, Atatürk’e erkeklerden hoşlanma yakıştırmasında bulunan Rıza Nur, kendi anılarında bir erkeğe aşık olduğunu ve bu aşkın sonunun cinsel ilişki olduğunu itiraf etmiştir. Bu da Rıza Nur'un kendi istek ve fantezilerini, Atatürk'ü karalamak için kullandığını ispatlar niteliktedir. Ayrıca, gençliğinde bir kere tecavüze, bir kere de tacize uğraması da (Kendisi itiraf etmiştir.) psikolojik sorunlarının nedenleri arasında gösterilebilir. Kadın olmak istediğini belirtmesi de durumunun ne kadar ileri aşamalara ulaştığının göstergesidir.

Rıza Nur, yukarıda da görüldüğü gibi, hastalıklı bir kişidir. Kendi durumu için şizofreni tanısında bulunan ("Kuşkusuz ki ben nevrastenik idim") Nur için, Turgut Özakman’ın “Dr. Rıza Nur Dosyası” (Bilgi Yayınevi) kitabında da Dr. Hasan Behçet Tokol, şu tanılarda bulunmuştur:

Bu kişide bir koğuş hastaya yetecek kadar hastalık var. Teşhisim; psikopatik bir zemin üzerinde paranoit reaksiyon, yani çok ağır bir ruhsal bozukluk tablosu. Bu tür hastalar, zeka fakülteleri tamamen bozulmadığından kısa süreli de olsa olumlu işler yapabilirler. Anılarını; son duygu, düşünce ve yargılarına göre değiştirerek, geriye dönüp yeniden kurgulayarak, sanki gerçekmiş gibi aktarmış ki, bu tutum, bu tür hastalara özgü bir telafi ve tatmin yoludur. Böyle bir hastanın anılarını ve tanıklığını ciddiye almak tıbben olanaklı değildir.”

Doktorun, Rıza Nur'da belirlediği hastalık adları da şöyle:

-İzolasyon (kendini çevreden soyutlama),

-depresyon (ruhsal yavaşlama,

-içe kapanma, çöküntü),

-homoseksüel eğilimli,

-Obsesif- kompülsiv sendrom (toz, mikrop korkusu),

-depersonelizasyon (aşağılık duygusu),

-agresif ve hostil (saldırgan ve kızgın),

-psikopat (kişilik bozukluğu),

-mitomani (yalan söyleme),

-fabulasyon (masal uydurma, hayali hikayeci),

-fanteziler (hayal ettiği olayları gerçek sanma),

-megalomani (büyüklük fikirleri),

-narsisizm (kendine hayran olma),

-paranoid reaksiyon (takip edildiğini sanma duygusu, öldürülme korkusu),

-egosantirizm (kıskançlık, herkesi karalama, güvensizlik, devamlı övünme, sahte gurur).”

Atatürk’e saldırılarda bulunanların değişmez kaynağı olan Rıza Nur kimdir?

30 Ağustos 1879 Sinop doğumlu olan Rıza Nur, ilköğrenimini Sinop’ta gördükten sonra İstanbul’a gelerek eğitimini burada devam ettirdi. Tıp Lisesi ve Askeri Tıp Okulu’nu tabip yüzbaşı olarak bitirdi. Askeri Tıp Akademisi’nde staj yaparken Alman hocaların ilgisini çekerek orada asistanlığa başladı. Dr. Deike Paşa’nın yanında bir süre çalıştıktan sonra cerrahi bölümüne geçti ve Prof. Dr. Wietin Paşa’nın yanında çalışarak operatör oldu. 1903'te Rumeli Zibefçe gümrük kapısına bakteriyolog olarak atanan Rıza Nur, 1905'te Gülhane'ye yardımcı öğretmen, 1907'de Askeri Tıbbiye'ye cerrahi hocası oldu.

II. Meşrutiyet’in ardından yapılan seçimlerde Sinop’tan milletvekili seçilen Rıza Nur, İttihatçılara yönelik ağır eleştirileri nedeniyle Askeri Tıbbiye’deki profesörlük görevinden alındı. Daha sonra binbaşı rütbeleri de sökülmesine rağmen eleştirilerine devam etmesi nedeniyle üç ay hapis yattı. Ardından da Cemal Paşa’nın emriyle sürgüne yollandı.

1. ve 2. TBMM döneminde de Sinop milletvekilliği yapan Rıza Nur, 1926 yılına kadar bu görevini fiilen devam ettirir. Bu dönemde Eğitim Bakanlığı da yapan Nur, 1926 yılında hem hastalığı, hem de Mustafa Kemal Atatürk ile arasının açılması nedeniyle Paris’e yerleşti. Oradan Mısır’a geçip 12 yıl İskenderiye’de kaldı. 1938 yılında Atatürk’ün vefatı üzerine Türkiye’ye dönen Nur, 8 Eylül 1942’de öldü.

Atatürk'ün, Ekim 1927 yılında okuduğu Nutuk’ta; Rıza Nur’un, Balkan Savaşları sırasında Arnavutları isyana teşvik ettiğini açıklaması nedeniyle, 1928 yılında “Hayatım ve Hatıralarım” kitabını yazmaya başlar. Amacı, hainliğinin üstünü iftiralarla örtmekti.

(http://dip-dalgasi.b...ru-tanyalm.html)

(yukarıda kendi kaleminden hainlik dahil tüm cinsi sapkınlıklarının itirafı zaten var)

El-Vicdan diyorum son tahlilde! Adında Nur olanın, siyonist uşağı olduğunu anlamamak için hakikaten tarih bilincinden yoksun olmak gerekiyor!

tarihinde estrelland tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

He gardaş he, nasıl da methiyeleri dizmişsin, o açıklamaları sen, senden olanlara anlat, çünkü o hikayelere karnımız tok. Biz kör gözlüklerini çıkaralı yıllar oldu, sizler takmaya devam edin

Bu arada imzana hayran kaldım cok güzel açıklamışsın :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Rıza nur sağlıklı biri miydi diyorsun?

Size göre herkes cahil, yobaz, bilgisiz, akılsız...Söyler misin sizin inançlarının aksini iddia eden herkese neden bir kulp takıyor sunuz?

Peygamberleri bile hertürlü ithamlarla suçluyor, binlerce yıllık rivayetleri argüman edinirken, kaynaksız delilsiz, tanı koyuyorsunuz, şimdi söyler misin, sizin göreceliliğinize mi bakalım yoksa kayıtlı, verilere, delillere, tarihin ve ülkelerin söylediklerine mi_?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada imzana hayran kaldım cok güzel açıklamışsın :)

İmkansızın matematiksel izahını açıklamaya kelimeler yetmiyor ben ancak basit örneklerle trilyonda bir ihtimalin, bir parçasının bir zerresini, örnekle ifade etmek istedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Size göre herkes cahil, yobaz, bilgisiz, akılsız...Söyler misin sizin inançlarının aksini iddia eden herkese neden bir kulp takıyor sunuz?

Peygamberleri bile hertürlü ithamlarla suçluyor, binlerce yıllık rivayetleri argüman edinirken, kaynaksız delilsiz, tanı koyuyorsunuz, şimdi söyler misin, sizin göreceliliğinize mi bakalım yoksa kayıtlı, verilere, delillere, tarihin ve ülkelerin söylediklerine mi_?

Siz derken... Adıma bak kardeş önce... Bu soruyu sormak için illa ateist olmak gerekmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siz derken... Adıma bak kardeş önce... Bu soruyu sormak için illa ateist olmak gerekmiyor.

Hayır, ateistlik ile kemalistlik ölçüt olursa ben ateizme daha çok saygı duyarım. Kemalizm putprestliğin modernleşmiş halidir.

Size yazdıklarım aslında şahsınıza ait değildir, genel hitap olarak, şahsi düşüncelerimin aktarımıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Islamoglu, tecavuzden degil, tacizden hukum almis. Ve iki buçuk sene hapis yatmis. Bu çarpitma yakisiksiz, ve çirkin. Taciz ise illa ki cinsel olmaz. Bu çesit saldirilar, medyada sikca rastlanilan seyler. Forumlarda da... Sadece bu detayi vurgulamak istedim, Mustafa Islamoglu veya bir baskasi da tecavuz etmis olabilir. Önemli olan, bunu dogru saptanmasidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Islamoglu, tecavuzden degil, tacizden hukum almis. Ve iki buçuk sene hapis yatmis. Bu çarpitma yakisiksiz, ve çirkin. Taciz ise illa ki cinsel olmaz. Bu çesit saldirilar, medyada sikca rastlanilan seyler. Forumlarda da... Sadece bu detayi vurgulamak istedim, Mustafa Islamoglu veya bir baskasi da tecavuz etmis olabilir. Önemli olan, bunu dogru saptanmasidir.

Şimdi mantıklı bir noktaya bastın,

sen ve ben bunları yazdık diye topa tutulacağız.

Bu forumda sezarın hakkını sezara vermek suçtur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Islamoglu, tecavuzden degil, tacizden hukum almis. Ve iki buçuk sene hapis yatmis. Bu çarpitma yakisiksiz, ve çirkin. Taciz ise illa ki cinsel olmaz. Bu çesit saldirilar, medyada sikca rastlanilan seyler. Forumlarda da... Sadece bu detayi vurgulamak istedim, Mustafa Islamoglu veya bir baskasi da tecavuz etmis olabilir. Önemli olan, bunu dogru saptanmasidir.

Avatardaki kim yahu. Barbara Palvinle kapışır ha.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...