Jump to content

Erkek Kadından Üstün müdür?


Recommended Posts

Ben olaya dinselaçıdan yaklaşmayacağım ateistcafede arkadaşın biri islamda kadının erkekten eksik tarafının olduğu şeklinde bir beyanda bulunmuş arkadaşlar kurandan filan söz açmayacağım ama tabiki erkek kadından üstündür doğası gereği erkek kadın birbirine muhtaçtır ama erkek herzaman için koruyucudur bunuda gücünden alır her erkek doğası gereği karısını kıskanır sözünü dinlemesini ister kadınında erkek üzerinde hakları vardır tabi ama erkek koruyucu aile kurucu olduğundan dolayı tabiki üstündür bunu vurgulayıp dumuyalım her yerde bakın özellikle doğası gereği diyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu soruya hemen "evet" veya "hayır" demek çok zor. Çünkü, soru bu haliyle yeterince açık değil. Onu bir başka soru ile açmak gerekiyor. "Nerede? Hangi konuda? Ne yönden?" gibi. Eğer, "hukukî açıdan" soruluyorsa, cevap olarak "evet" diyebiliriz.

Eğer, her hususta denilirse, o zaman, bu soruya cevap vermeye gerek kalmayacaktır. Zira, cevabı sorunun içindedir. Madem ki, iki ayrı cinsten söz ediliyor. Öyleyse mutlak eşitlik nasıl düşünülebilir?

Kadınla erkeğin eşit oldukları sahalar bulunduğu gibi, erkeğin kadını çok gerilerde bıraktığı, yahut onun çok gerisinde kaldığı sahalar da mevcut. Onun için, meseleyi sadece bir tek madde çözümlemek mümkün değil.

Şayet, "Kadınla erkek arasında iyi insan, üstün insan olma noktasında bir fark var mıdır?" diye sorulursa o zaman şunu hemen belirtmek isteriz: Hakimiyet başka, üstünlük ve fazilet daha başkadır. Bu ikincisinde hemen çalakalem şu yahut bu üstündür, demek çok zordur. Çünkü, kadın olsun erkek olsun, her insan Allah ın kuludur. O, hangi kulunu üstün tutuyor, daha çok seviyorsa ve hangi kulundan razı ise üstünlük ancak onundur. İlahi ferman olan Kur ana baktığımızda, üstünlük ölçüsü olarak, karşımıza cinsiyetin değil takvanın çıktığını görüyoruz. Evet, Allah indinde üstünlüğün ölçüsü takvadır.

Nedir takva? En kısa ifadesiyle Allah tan korkmak, günahlardan sakınmak, Onun razı olmadığı hareket, tavır, hal ve sözlerden uzak durmak. Onun rızasına ermeyi en büyük maksat bilip, bunu kaybetmekten son derece korkmak. İşte, kim böyle yaparsa üstün insan, faziletli insan odur. Bu noktada cinsiyete itibar edilmemiştir.

Takva dendi mi hemen salih ameli hatırlıyoruz. Salih amel, yani, hayırlı, güzel işler görmek. Onda da cinsiyete itibar edilmiyor. Mesela okunan her Kur an harfine karşılık on sevap verilmişse, bu bütün insanlar için böyledir. Kadına daha az, erkeğe daha çok sevap söz konusu değil.

Soruyu bir de psikolojik yönden ele alabilir ve şöyle sorabiliriz: Kadınla erkek arasında psikolojik yönden farklılık var mıdır?

Bu soruya hiç tereddüt etmeden elbette diye cevap veririz. Kadınla erkek arasındaki psikolojik farklılık kendini çocukluk çağından itibaren göstermeye başlar. Erkek ve kız çocukların oyuncakları farklıdır. Bir kız çocuğu en çok oyuncak bebekleri sever. Henüz evlilik nedir bilmediği o yaşlarda, bebeklerini bağrına basar, öper, elbiselerini değiştirir, beşikte sallar ve uyutur. Günün büyük bir kısmını onlarla geçirir. Erkek çocuk ise, taksi, uçak, tabanca gibi oyuncaklara daha fazla rağbet gösterir.

Bu çocuklar büyüdüklerinde bu defa, sohbetleri değişir. Erkeklerin toplantılarında daha çok, iş hayatı yahut politika konuşulurken, kadınlarda ön sırayı ev eşyaları ve örgüler alır.

Kabiliyet yönünden de iki cins arasında bariz bir fark var. Erkek, terkip ve tahlilde, kadın ise taklit ve ezberde daha ileri. Bir misal ile anlatmak gerekirse; erkek bir mimari eseri ortaya koymakta, onun bütün bölümlerini güzelce yerleştirmekte, kadından daha ileri. Kadın ise, o eserin herhangi bir bölmesini ince nakışlarla süslemekte erkekten çok daha hassas.

Erkek dış aleme daha açık. Şefkatte kadından geri, ama teşebbüs kabiliyetinde ileri. Kadın ise erkeğe nispeten daha içe dönük. Bunun en büyük faydası, yavrusuna ve yuvasına göstereceği ihtimam.

Bu iki cinsin zafiyetleri de farklılık gösteriyor: Erkekte, tahakküm ve baskı hastalığı mevcut. Kadında ise, gösteriş ve desinler belâsı.

Kadının en bariz bir özelliği de hassasiyetidir. Buna "teessürilik" deniliyor. Kadın, çevreden etkilenmekte erkekten daha hassas. Dolayısıyla, telkine kapılmaya, aldatılmaya ondan daha müsait.

Kadında sezgi gücü, erkekten çok kuvvetli. Değişikliğe ondan daha çok ihtiyaç duymakta, yenilik ve heyecana daha açık. Vücut büyüklüğü itibariyle ve güç ile kuvvet yönünden, kadın erkekten genellikle daha geri. Bunun neticesi olarak, sığınma ihtiyacı kadında kendini daha fazla hissettiriyor. Ama bazılarında bu ihtiyaç, aşağılık kompleksine dönüşüyor; bu da erkeklik kompleksi olarak kendini gösteriyor.

Kadın, hayat arkadaşına (ona nispetle) daha çok bağlı. Ondan daha vefalı. Dünya sevgisinde erkekten çok ileri.

Kadını bu psikolojisi içinde değerlendirmek ve onun erkekleşmesine değil, ideal bir kadın olmasına çalışmak gerekir.

Etrafımıza şöyle bir göz atalım. Bütün canlılarda bedenler ve ruhlar arasında mükemmel bir uygunluk var. Ceylan ruhunu, aslan bedenine sokmak ve onu aslanca davranmaya zorlamak, en başta o sevimli ruha zarar verir. Her kükreyişte ruhundaki letafetten birazını kaybeder; her hamlede kendi öz güzelliğinden bir parçayı harap eder. Kadın ve erkek eşitliği diyerek kadını erkekçe davranışlara itmek de en başta kadına zarar verir.

Aslında, bu vadide gösterilen kasıtlı ve yoğun faaliyetler, bir bakıma hiçbir şeyi değiştirememiştir. "Hüküm çoğunluğa göre verilir." kaidesinden hareketle şöyle diyebiliriz: Kadınlar yine fabrikatör olmaktan çok işçi, hâkim olmaktan çok kâtip, amir olmaktan çok sekreter, pilot olmaktan çok hostes, patron olmaktan çok tezgâhtardırlar. Zira, yaratılışı değiştirmek mümkün değildir.

Maalesef, kadına lâyık olduğu yeri bir türlü veremedik. Ya onun rızkı bize bağlıymışçasına, kendisine aşırı derecede hükmetmeye kalktık, ona haksız muamelelerde bulunduk, yahut, kendisine çok fazla fırsat verdik, onu erkekliğe heveslendirdik ve mahvettik.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben olaya dinselaçıdan yaklaşmayacağım ateistcafede arkadaşın biri islamda kadının erkekten eksik tarafının olduğu şeklinde bir beyanda bulunmuş arkadaşlar kurandan filan söz açmayacağım ama tabiki erkek kadından üstündür doğası gereği erkek kadın birbirine muhtaçtır ama erkek herzaman için koruyucudur bunuda gücünden alır her erkek doğası gereği karısını kıskanır sözünü dinlemesini ister kadınında erkek üzerinde hakları vardır tabi ama erkek koruyucu aile kurucu olduğundan dolayı tabiki üstündür bunu vurgulayıp dumuyalım her yerde bakın özellikle doğası gereği diyorum.

bu söylediklerini milattan önce 3000 de falan söyleseydin tamam derdim..

ama erkeğin tek üstün yanı fiziksel olarak biraz daha kuvvetli olmasıdır..

evi koruyan erkek değildir... bir yuva yapılıyorsa o yuvayı kadın da erkekte eşit miktarda korur...

erkekler den ço kdaha kıskanç kadınlar var..

ha bu senin inancın karşı çıkmıyorum sadece düşncelerimi söyledim..

islam kadınları aşağılamaz falan deseydin karşı çıkardım.. ama inanç meselesi ben söylediklerine katıllmıyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran bedensel anlamda.akılsal anlamda o üstün bu üstün dememiştir.geçim sağlamak açısından erkeğin kadına üstünlüğü ve bir derece fazla hakkı var demiştir.demek ki geçimi kadın sağlarsa bu üstünlük ve hak fazlalığı kadına geçer.

taş makası kırar

makas kağıdı keser

kağıt taşı kapsar.

konuların hangi konu ile çakıştığı güç dengesinde önemlidir.

örneğin bir satışçı düşünün.inanılmaz güzel bir kadın.ve çok çekici giyinmiş.sesinide biraz hoş kullanıyor.

biraz cilve !!! bütün bütçelerin ötesine geçer.ama bir erkek kendini yırtsa : )

birinin diğerine mutlak üstünlüğü yoktur.erkek kadını döver.kadın gider başka erkeğe cilve yapar.

o erkeğe bu erkeği parça parça ettirir.vs vs vs

örnekler çok saçma oldu bende farkındayım ama iyi kötü bişeyler anlattı sanırım.

taş makas kağıt hikayesi gibi neyin neyin ardına geldiğine bağlıdır üstünlük.akıl zincirini iyi kuran üstündür.

Kuranın üstünlüğü aklını kullananlar için kullanılmıştır.

tarihinde terliksi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
islam kadınları aşağılamaz falan deseydin karşı çıkardım.. ama inanç meselesi ben söylediklerine katıllmıyorum..

İslam kadınları aşağılmaz sen neden bahsediyorsun.kadına en fazla değer veren din, inanç İslam'dır.

bunu ne kadar inkar etsen de bu böyledir

Link to post
Sitelerde Paylaş

biraz fazla tepkili yazdım galiba biraz sinirlenmiştim bu konuda hep çevremdede böyle tartışmalar oluyor buradada hep bu konulara rastladığım için bu konuyu açmıştım şimdi sizede hak veriyorum sizin söylediklerinizde doğru ama şunu da söyliyim bir ailede genelde reis olan baba dır ailenin yöneticisi olarak geçer yanılıyorsam söyleyin bu bakımdan erkeğin bir üstünlüğü vardır ama kadına işkence etmeyede hakkımızda yok tabiki

Link to post
Sitelerde Paylaş

Terliksi ve karabey in yazılarından sonra hiçbir ateistin bu başlık altında birşey yazma ihtiyacı hissedeceğini sanmıyorum. :lol: Cilve örneğine de hasta oldum :lol: iyi ki at yarışlarına benzetmemişsin. hahahahohoho

Link to post
Sitelerde Paylaş
İslam kadınları aşağılmaz sen neden bahsediyorsun.kadına en fazla değer veren din, inanç İslam'dır.

bunu ne kadar inkar etsen de bu böyledir

Bakara 282. Ey iman edenler! Belli bir süre için birbirinize borçlandığınız zaman bunu yazın. Aranızda bir yazıcı adaletle yazsın. Yazıcı, Allah'ın kendisine öğrettiği şekilde yazmaktan kaçınmasın, (her şeyi olduğu gibi dosdoğru) yazsın. Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah'tan korkup sakınsın da borçtan hiçbir şeyi eksik etmesin (hepsini tam yazdırsın). Eğer borçlu, aklı ermeyen, veya zayıf bir kimse ise, ya da yazdıramıyorsa, velisi adaletle yazdırsın. (Bu işleme) şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. Bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir. Şahitler çağırıldıkları zaman (gelmekten) kaçınmasınlar. Az olsun, çok olsun, borcu süresine kadar yazmaktan usanmayın. Bu, Allah katında adalete daha uygun, şahitlik için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir. Yalnız, aranızda hemen alıp verdiğiniz peşin ticaret olursa, onu yazmamanızdan ötürü üzerinize bir günah yoktur. Alış-veriş yaptığınız zaman da şahit tutun. Yazana da, şahide de bir zarar verilmesin. Eğer aksini yaparsanız, bu sizin için günahkârca bir davranış olur. Allah'a karşı gelmekten sakının. Allah size öğretiyor. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

bu ayet yeterli mi başka getiretim mi?..

islam kadına değer verirmiş.. hassirele.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İslam kadınları aşağılmaz sen neden bahsediyorsun.kadına en fazla değer veren din, inanç İslam'dır.

bunu ne kadar inkar etsen de bu böyledir

Arkadaş bu sitede yeni normaldir böyle yazması.

Sana şöyle söyleyeyim, iran ve s.arabistanda kadınlar çok mutlu, demokrat, her işte çalışlabilir, hertürlü hayat garantileri şeriat ve kadılar tarafından sağlanmaktadır. Diğer dinlere mensup avrupa ve amerikada da ise laik demokratik kanunlar tarafından 4 eşliliğe müsade etmektedir, zina yapan kadınlar taşla kafası kırılmaktadır (ölmicek ama sakat kalacak şekilde) 1 erkek yerine 2 kadının şahitliği gerekmekte. Bu avrupa ne rezil bir millet görüyorsun değilmi kadına hiç önem vermiyorlar ama islam ölemi.

Offff offf yumurtaya can veren allah gör bak alemin durumuna.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanırım;

-Kadın erkekten üstündür. Yani genetik olarak.

-Kendi bünyelerine göre eşit oranda beslenme ve egzersiz koşullarındaki bir kadın ile bir erkeği dayanıklılık testine sokabiliriz bunu anlamak için örneğin.

-Kadın evin reisi olur hem de göründüğünden daha sık. Hele bizim toplumumuzda. Eğer ki bir kadın sizin yanınızda sesini çıkarmıyorsa bilin ki evin erkeğini üç gün içinde kendi istediği gibi düşündürtmenin en uygun yolunu seçmeye çalıştığındandır.

-Özellikle doğası gereği; kadın daha ender hasta olur, daha uzun saatler çalışır, değişikliklere daha çabuk uyum sağlar.

-Bir savaş, yoksunluk, sakatlık, yoksulluk, felaket vs durumunda o kadının girişim, etkinlik ve reislik yeteneklerini görürsünüz ancak.

Doğru düzgün kadından söz ediyorum tabii ki mızmız, şımarık yetiştirilmiş, aptal, zamane kızlarından değil.

saygılar,

(yeniden merhaba)

...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bakara 282. Ey iman edenler! Belli bir süre için birbirinize borçlandığınız zaman bunu yazın. Aranızda bir yazıcı adaletle yazsın. Yazıcı, Allah'ın kendisine öğrettiği şekilde yazmaktan kaçınmasın, (her şeyi olduğu gibi dosdoğru) yazsın. Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah'tan korkup sakınsın da borçtan hiçbir şeyi eksik etmesin (hepsini tam yazdırsın). Eğer borçlu, aklı ermeyen, veya zayıf bir kimse ise, ya da yazdıramıyorsa, velisi adaletle yazdırsın. (Bu işleme) şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. Bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir. Şahitler çağırıldıkları zaman (gelmekten) kaçınmasınlar. Az olsun, çok olsun, borcu süresine kadar yazmaktan usanmayın. Bu, Allah katında adalete daha uygun, şahitlik için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir. Yalnız, aranızda hemen alıp verdiğiniz peşin ticaret olursa, onu yazmamanızdan ötürü üzerinize bir günah yoktur. Alış-veriş yaptığınız zaman da şahit tutun. Yazana da, şahide de bir zarar verilmesin. Eğer aksini yaparsanız, bu sizin için günahkârca bir davranış olur. Allah'a karşı gelmekten sakının. Allah size öğretiyor. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

bu ayet yeterli mi başka getiretim mi?..

islam kadına değer verirmiş.. hassirele.

şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun.

sımdı bu ayette kadını assagılamıs mı.bakın.ıster on erkek ıster on kadın.

Allah’ın bir kısmınızı bir kısmınızdan üstün kıldığı şeyleri isteyip durmayın. Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay, kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay vardır.

4-Nisa Suresi 32

Ayetten de anlayacağımız gibi kadının erkeğe, erkeğin de kadına üstün olduğu alanlar vardır. Bir cinsin diğerine her alanda üstünlüğünü savunmak veya her iki cinsin her alanda eşitliğini iddia etmek yaratılışın kanunlarıyla, aklın gerekleriyle çelişen iddialardır. Eşitlik sloganlarıyla erkeğe çocuk doğurtmaya, kadına savaşta erkeklerle aynı vazifeleri yüklemeye kalkıp her iki cinsin farklılıklarını iyi değerlendiremezseniz her iki cinse de zulmetmiş olursunuz. Her iki cinsi de yaratan Allah, her iki cinsin farklılıklarını ve bu farklılıklara rağmen (aynı zamanda farklılıklar sayesinde) nasıl ahenkle bir arada olacaklarını (2-Bakara suresi 187. ayetin belirttiği gibi nasıl birbirlerinin elbiseleri gibi olacaklarını) en iyi şekilde bilir. Yine Kuran’ın mucizevi anlatımıyla sorarsak: “Yaratan yarattığını bilmez mi?” Elbetteki Yaratan yarattığını bilir ve her şeyi bilen yaratıcı, mesajı Kuran’da kadın- erkek ilişkilerini de her şeyi olduğu gibi en mükemmel şekilde düzenlemiştir. Bu düzenlemelerdeki mükemmeliyet kimi zaman bir hüküm getirilerek, kimi zaman ise hüküm getirilmeyerek olmuştur. Kuran’ın her döneme, kültüre, zamana ve topluma uyumu böylece sağlanmıştır. Kuran’ın hüküm getirmesi gibi, gerekmeyen konularda hüküm getirmemesinin mucizeliğini kavrayamayan gelenekçi, mezhepçi, kökü Emevi ve Abbasilere dayanan zihniyet; bugün gördüğümüz dejenerasyonu ne yazık ki İslam adına ortaya çıkarmış ve geniş kitlelere “İslam budur” diye yutturmuştur.

Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim iyi filler gerçekleştirirse onlar cennete girecek ve onlar bir çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar bile haksızlığa uğramayacaklardır.

4-Nisa Suresi 124

Erkek olsun, kadın olsun, her kim inanmış olarak iyi fiiller gerçekleştirirse onu mutlaka güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle mutlaka veririz.

16-Nahl Suresi 97

İslam’a göre asıl hayat ahiret hayatıdır. Dünya hayatı kısa bir yolculuk, ahiret ise asıl varılacak yerdir. Gerek yukarıdaki ayetler, gerek diğer ayetlerde erkek veya kadın olmanın değil, iyi filler gerçekleştirmenin üstünlük sebebi olduğunu görüyoruz. Kadının doğuştan dezavantajlı olduğunu, cehennemin çoğunluğunu oluşturduğunu iddia eden zihniyet; tüm bu ayetlerle, yani Kuran’la, yani Allah’ın diniyle çelişir.saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir kadın tanıyorum, üç değişik işle uğraşır, bazen üç günde dört saat uyur, yine de başarılı olur.

Böyle erkek görmedim.

evet bence bayanlar irade ve zeka konusunda erkekten biraz daha ustun.gercekten ailede cok emekleri var.bunlar bayanların yaptıgı seylerın onda biri bile degıl.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Erkek kadından üstün müdür?! İkisinin de birbirine ihtiyacı vardır. Yani üstün olduğunu söyleyen erkek aslında kendini güdülemekten öteye gidemez. Erkek kendisinin daha üstün olduğunu söyleyerek kendini daha değerli kılmaya çalışır. Ki kendisi ne kadar değerli ise kadında o kadar değerlidir.

Erkek ve kadını bir noktaya kadar ayrı görmek mümkün. Belirli duygusal yaklaşımlarında tabi ki farklılıklar vardır. Bir kadının çocuk yetiştirmesi, çocuğa olan ilgisi bir üstünlük olarak görülebilir. Fakat birinin diğerinden farklı olan yaklaşımı üstünlük olarak görülmemeli. İkisi de çoğu nokta da birbirine ihtiyaç duymaktan kendisini alamayacaktır.

En iyi örnek aile hayatıdır. Burada birinden birinin üstünlüğünden ziyade görev paylaşımı vardır. Yani en iyi yapabildiğini yapan, aile hayatında o işlevini sürdürmeye çalışır. Aile hayatında gözlemlediğim kadarıyla erkeğin ya da kadının mutlak üstünlüğünden bahsetmek mümkün değil. Birinin üstün olduğu alanda diğerinin etkinliği söz konusu olamayabilir.

Daha temel ve olumlu bir yaklaşımla kadın erkeği ayrı ayrı değerlendirmek yanlış geliyor bana!

Bir insan cinsel ayrım yapmadan diğer insanlardan hangi yönleriyle üstündür?!

Bu üstünlüğün sebebi nedir?!

Toplum bu üstünlüğün oluşumumunda nasıl bir etkide bulunur?!

Başka sorularda sorulabilir. Fakat bu sorular ışığında değerlendirme yapmamız daha yetkin sonuçlar almamıza sebep olabilir.

Bunun dışında Kur'an kadına değer vermez! Hatta kadını görmez:=) Kur'an erkek egemen bir kitaptır. Gerisi hikaye yazmaktır. Kadın, erkeğin tatmin aracıdır. Öte dünyada da bu dünyada da bu böyledir. Müslümanlar bunu kabullenmelidir. Bunun ötesinde yazılan her şey kıvırtma ve laf kalabalığıdır...

tarihinde Nektar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ayrıca peygambere de sacma sapan hadıs yoluyla dokuz yasındakı kızla evlendı tarzı elestırıler gelıyor.

Peygamberimiz?in birçok hanımla evlenmesine ve bunlarla ilgili anlatılan hikayelere bakın lutfen; Kuran?da Peygamberimiz?in hiçbir hanımının ismi geçmez. Peygamber?in 9 yaşında bir kızla evlendiği de Kuran?da değil, uydurmalarla dolu hadislerde geçer. Peygamberimiz?in hanımlarıyla ilgili anlatılanların %99?u hadis kaynaklıdır. Yani bu hikayeler doğru veya yanlış olsalar da güvenilir değillerdir. Peygamberimiz?in uygunsuz bir şey yapmayacağı apaçık ortadadır. Kuran?da Peygamber?imiz için ?Bundan sonra güzellikleri ne kadar hoşuna gitse de evlenmen sana helal olmaz.? (33 Ahzab Suresi 52) diye yasak getiren ayet bulunmaktadır. Bu ayet inmeden önce diğer inananlar için helal olan her şey, Peygamber için de helaldi. Bu ayetle diğer insanlara getirilmeyen bir kısıtlama Peygamber?e getirilmiştir. Ahzab suresi 28. Ayette ise Peygamberin bir hanımı şayet ondan boşanmak isterse, boşanmanın maddi bedelini karşılayıp boşaması söylenir. Yani diğer hanımlar gibi, Peygamber?in hanımları da kendi gönül rızalarıyla evlenmişlerdir ve istedikleri an nafaka alıp boşanabilmektedirler. Kendi döneminin şartları, kendi kısmeti ölçüsünde, Kuran?a ters düşmeden, Peygamber de evlilik yapabilir ve yapmıştır. Bizi alakadar eden her bilgi Kuran?da mevcuttur. Bunun dışındakilerle din adına uğraşmak abesle iştigaldir. Peygamberimiz?in elçi sıfatıyla bize getirdiği Kuran, dinimizi oluşturur. Uydurma hadislerin de karıştığı kesin olan Peygamberimiz?in özel hayatıysa ancak o dönemde ve o dönemin şartlarında yaşayarak değerlendirilebilir. Günümüzde hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğu belli olmayan hadislerle Peygamber?in özel hayatı hakkında tartışmaya imkan yoktur. Hadis uydurmacılığının bıraktığı kötü miraslardan biri de bu gereksiz tartışmadır. Kuran?a dönüş, diğer hastalıkları tedavi ettiği gibi bu yarayı da kapayacaktır.saygılar

tarihinde rockafeller tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Şöyle boş laflar edilmiş:

>>> Erkek, terkip ve tahlilde, kadın ise taklit ve ezberde daha ileri.

>>> ama erkeğin tek üstün yanı fiziksel olarak biraz daha kuvvetli olmasıdır..

Bunlar külliyeten uydurma, laflardan ibarettir..

Kadınların beyin korteksleri farklıdır. En belirgin fark, sağ ve sol lobları bağlayan daha çok sinir bağı olmasıdır. Bu, aynı zamanda bazı beyin bölümlerinin daha küçük olmasına yol açar. Bunun pratik sonucu, kadınların mesela labirent çözmede erkeklerden daha başarısız olmasıdır, çünkü labirenti tutacak hafızaları daha zayıftır. Ama arazide, ne küçük farkları kolayca fark eidp, ona göre yollarını kolayca bulabilirler. Bu durumun açık neticesi olarak, kadınların terkip ve tahlilde erkeklerden daha üstün olmaları sonucu doğar. Erkek ise, ezberde daha kuvvetlidir.

Görüldüğü gibi, ilk öngörü o kadar boş, o kadar geçersizdir ki, bu lafı nasıl ettiklerini anlamak zordur.

Kadınların fizyolojisi, kasların yakınlarına yağların depolanmasına yol açar. Selülit vs. bu sebeple ortaya çıkar. Ve bu pratik bir faydaya sebep olur. Kaslara daha kolay enerji sağlanabilir. Sonuçta, kadınlar erkeklerden daha güçlü olurlar. Diğer faktörlerle birleşince, kadın ve erkek arasında güçlü olmayı, kuvvetli olmayı etkileyen faktörlerin denk oldukları görülür. Sonuç olarak, her iki cins eşit avantaja sahip olur. Velakin, güçlü olmak bir fenotip özelliğidir. Nasıl ki, herkes Naim Süleymanoğlu gibi yüzlerce kilo kaldırmıyorsa, kadın ve erkeğin yetiştirilmesi aralarında güç farkını izaha yeterlidir. Aynı antreman ve hayat stili ile yetişen kadın ve erkek arasında belirgin bir güç farkına rastlanmaz.

Kadın ile erkeğin fizyolojisi farklı. Elbette bu nedenle farklı olacaklar. Ama bu farklar, hiç bir cinsi diğerinden üstün kılmaya yetmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...