Jump to content

Evrenin bir başlangıcı ve limiti olması zorunlu


Recommended Posts

mitoloji değil - gerçekti belki de?

Şimdi önceden titanlar ile tanrılar vardı. Bir gün araları bozuldu. Fena kapıştılar. Titanlar çok güçlüydü, tanrıların tozunu atıyorlardı. Ama tanrılar alavere dalavere ne yaptı etti titanları fitne fücurla yendiler. Yenince de soykırım yaptılar. Titanları son ferdine kadar kılıçtan geçirdiler.

Ama titanların ahı tuttu. Lanetleri kara bir gölge gibi tanrıların üzerinden eksik olmadı. Fitne fücurları başlarına dolandı. O öbürünün tanrıçasına göz koydu, o tanrıça tanrısını başka tanrı ile aldattı derken yine kıyamet koptu. Tanrılar birbirlerine girdiler.

Bunlar birbirini yerken şimdiki tanrı sinsi sinsi gülerek pusuda bekliyordu. Ani bir darbe yaparak yönetime el koydu. Hemen katliama başladı. Ortada tanrı koymuyordu ki birden aklı başına geldi. Lan ben ne yapıyorum, koskoca evren! Başıma bela mı alacağım dedi. Beş tanrıyı affetti. Bunlara siz melek oldunuz, tanrı olmak artık yasak dedi. Tamam dediler. İşleri bunlara bıraktı.

Ama canı çok sıkıldı. Melekler tecrübeli, eski tanrılar. Tıkır tıkır işleri hallediyorlar. Tanrıya hiç bir iş kalmıyor. Oflayıp pufluyor. Canı iyice sıkılınca çamurdan bir oyuncak yaptı. O da başına bela oldu. Beş melekten İblis ile arası bozuldu. Öbürleri bu tanrı iyice sıkıntıdan kafayı yedi ama neyse diye ses çıkarmadılar.

Hay çamurda değil kumda oynayaydım diye hayıflanıp dururken yaşlanıp öldü. Nietsche tanrının öldüğünü anladı ama kimseye anlatamadı. Melekler tanrının öldüğünü saklıyorlar. Şimdi birimizi tanrı seçerler, başımıza bela alırız, dörtlü konsey olarak yönetelim dediler... İblise gel sen de tekrar dediler, yok ben böyle iyiyim, keyfim gıcır, sizin saçma işlerinizle uğraşamam dedi. Hele o embesil meleklere bir daha ders vermek mi, aman kalsın diyor. Zaten tanrıya kendimi bilerek kovdurtmuştum, anlatıyorum anlatıyorum anlamıyorlardı embesiller diyor.

Resmi olarak doğrulanmayan söylentilere göre dört melek İblis'e tanrı olmayı tekllif etmişler. İblis yok ya, ananız güzel mi sizin diye reddetmiş.

Durum bu merkezde arş taraflarında... Arş Haber Ajansı AHA' dan şimdilik bu kadar...

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 160
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Eline kum al ve yere at, ve tekrar et, kaç tane manzara resmi ve kaç tane daginik sekil olusuyor bir bak. Sana daha sade anlatamiyacagim malesef. Düzenli evren için "belirli sartli" sinirlari konurken, bozuk olanlari sartsiz ve sinirsiz. Bu halde karsilastirmak geometrik olarak imkansiz.

Duzenli evren icin gereken sartlarin sinirli oldugunu nereden biliyoruz?

Amacim seytanin avukatligi. Uyuzluguna sormuyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi önceden titanlar ile tanrılar vardı. Bir gün araları bozuldu. Fena kapıştılar. Titanlar çok güçlüydü, tanrıların tozunu atıyorlardı. Ama tanrılar alavere dalavere ne yaptı etti titanları fitne fücurla yendiler. Yenince de soykırım yaptılar. Titanları son ferdine kadar kılıçtan geçirdiler.

Ama titanların ahı tuttu. Lanetleri kara bir gölge gibi tanrıların üzerinden eksik olmadı. Fitne fücurları başlarına dolandı. O öbürünün tanrıçasına göz koydu, o tanrıça tanrısını başka tanrı ile aldattı derken yine kıyamet koptu. Tanrılar birbirlerine girdiler.

Bunlar birbirini yerken şimdiki tanrı sinsi sinsi gülerek pusuda bekliyordu. Ani bir darbe yaparak yönetime el koydu. Hemen katliama başladı. Ortada tanrı koymuyordu ki birden aklı başına geldi. Lan ben ne yapıyorum, koskoca evren! Başıma bela mı alacağım dedi. Beş tanrıyı affetti. Bunlara siz melek oldunuz, tanrı olmak artık yasak dedi. Tamam dediler. İşleri bunlara bıraktı.

Ama canı çok sıkıldı. Melekler tecrübeli, eski tanrılar. Tıkır tıkır işleri hallediyorlar. Tanrıya hiç bir iş kalmıyor. Oflayıp pufluyor. Canı iyice sıkılınca çamurdan bir oyuncak yaptı. O da başına bela oldu. Beş melekten İblis ile arası bozuldu. Öbürleri bu tanrı iyice sıkıntıdan kafayı yedi ama neyse diye ses çıkarmadılar.

Hay çamurda değil kumda oynayaydım diye hayıflanıp dururken yaşlanıp öldü. Nietsche tanrının öldüğünü anladı ama kimseye anlatamadı. Melekler tanrının öldüğünü saklıyorlar. Şimdi birimizi tanrı seçerler, başımıza bela alırız, dörtlü konsey olarak yönetelim dediler... İblise gel sen de tekrar dediler, yok ben böyle iyiyim, keyfim gıcır, sizin saçma işlerinizle uğraşamam dedi. Hele o embesil meleklere bir daha ders vermek mi, aman kalsın diyor. Zaten tanrıya kendimi bilerek kovdurtmuştum, anlatıyorum anlatıyorum anlamıyorlardı embesiller diyor.

Resmi olarak doğrulanmayan söylentilere göre dört melek İblis'e tanrı olmayı tekllif etmişler. İblis yok ya, ananız güzel mi sizin diye reddetmiş.

Durum bu merkezde arş taraflarında... Arş Haber Ajansı AHA' dan şimdilik bu kadar...

muhauhauha

AHA

he ?

güzeldi :D peki tanrıyı iblis öldürmüş olabilir mi ?....öc almak için hani ? :D

belki de iblisi TİTANLAR casus olarak aralarına sokmuşlardı.....?? :D aslında prometeus iblis olmasın sakın ? :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olmayani ortaya çikarabilecek, zamandan ve yerden soyut bir Potansiyel. Zamani dahi yok iken yaratip, evreni olusturan Sebep.

o soyut potansiyel doğal, varoluş potansiyelidir

ve bu potansiyel yokluktan yaratmamaktadır

kendinden yaratmaktadır

yani yani kendini açığa çıkarmakta,

dönüşmektedir

yani bilinçli bir tanrı değildir

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaman'i ortaya çikaran Prensip olmasa olmazdik. Varsa öncesi olmaz, nitekim zamansiz önceden söz edilemez.

Islami istilahla bunu çevirmeye çalisirsam, sunu yazabilirim.

En basta sadece çatlaksiz ve yokluk kavrami dahi olmayan mukemmel ve kusursuz bir Nur olmaliydi. Isik anlaminda degil, kusursuz berraklik anlaminda, buna Yuz diyelim.

Sonra yaratmaya baslamakla, "her seye gucu yeter" oldugu ortaya çikar : Kudret diyelim.

Her parçacigi dogrudan ortaya çikarir ve mevcut tutar : El diyelim buna... Dolayisiyla, subutidir butun sifatlari, ve kendisi Samed ve Nurdur.

En başta yani başlangıçsız başta hiçlik vardı

ve bu hiçlik soyut bir potansiyeldi

ama başı bozuk bir potansiyel değil ilkeleri olan bir potansiyeldi

çünkü bu potansiyelin doğal olarak hep var olabilmesi için

davranış özellikleri denilen ilkeleri olmak zorundadır

ister isen buna bildiğimiz bilince kaynaklık eden ilkel bilinç te diyebilirsin

enerji ve maddeye kaynaklık eden de bu ilkeleri olan varoluş potansiyelidir

ne yaparasan yap bu doğal varoluş potansiyelini

bilinçli bir tanrıyla yorumlayamazsın

Link to post
Sitelerde Paylaş

<<Her parçacigi dogrudan ortaya çikarir ve mevcut tutar : El diyelim buna... Dolayisiyla, subutidir butun sifatlari, ve kendisi Samed ve Nurdur.>>

Daha önceki bir yazında, ateist olduğunu söylemiştin

Bu yazından ise, tanrıya inandığın anlaşılıyor

Niye böyle birbiriyle çelişen ifadelerin var

Sen gerçekte nesin ?

Taoizm ile islamı karıştırmış sufilerden biri olmalı.:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Varolus potansiyeli denemez, degilse zamanin baslangici olmazdi.

sonuçta bütün varoluşu oluşturan potansiyel

varoluş potansiyeli deme istersen sadece doğal potansiyel de

yani doğal demekle yapay/uydurma olanı dışlamış oluyorum

ama o potansiyele bir bilinç yükleyemezsin

yapay/uydurma olarak yükleyebilirsin tabii

o zaman uyduruk/sahte bir potansiyel olur

tarihinde osho tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilinç kavrami antropomorfist bir yaklasim. Ancak bubnu istatistiksel gibi savunmak imkansiz nitekim zaman olusmadan istatistik olmaz.

Sence bu doğal potansiyelin bilinci yani daha açık söyleyeyim

özfarkındalığı var mı yok mu;

tek bir cevap istiyorum

kıvırmadan

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu uslamayı başka bir şekilde somutlaştırmaya çalışayım(teşbihte hata olmaz demişler)

Şimdik:

Amcanın biri çıkageliyor. Bir bilmecem var diyor. Akabinde bizi bir kabın yanına götürüyor.

Kabın içinde kırmızı ve mavi toplar olduğunu söylüyor. Kap dolu.

Biz kabın içine bakınca, sadece mavi topları görüyoruz.

Ne iş? deyince amca bize; Topların üreyebildiği (ya da çoğalabiliyor diyelim) bilgisini veriyor. Üreme hızları farklı; mavi top kırmızıya göre çok, çok daha hızlı ürüyor. O yüzden mavi top çok, görüş alanımızdaki heryeri kaplamış. Topların belirli bir süredir ürediğini söylüyor. Zaman bilgisi vermiyor.

Daha sonra kabın içinden rasgele top çekmeye başlıyor(kabın herhangi bir noktasına ulaşıp çekebildiğini varsayalım). Çekme hakkımız sınırsız. Limit sonsuz..

Bizim de zamanımız bol. Bekliyoruz..... ... .. .

Sonsuz denemeden sonra, bir tane kırmızı top çekiyor. Ve soruyor; şimdi söyleyin bakalım bu kap sonsuz mudur???

İkinci alternatif soru: bu toplar ne kadar zamandır ürüyor? Sonsuzluktan beri mi? Yoksa başlangıcı var mı?

Cevap(lar)?

İkinci alternatif durum;

Sonsuz sayıda denemeden sonra dahi elimize (henüz) bir kırmızı top gelmiyor..

Soru: Kırmızı toplar artık yoklar mı? Kırmızı topları artık yoksaymalı mıyız?

Kırmızı toplar yok mu? Yoksa onları bulma şansımız mı "sıfır"

Olayın özü, "kabaca" bu olsa gerek..

.........

Ya da topları bir borunun firlattığını; mavileri kırmızılardan çok, çok daha fazla fırlatığını düşünün. Sonsuzluktan beri çalışan ve hipotetik olarak "sayılamaz sonsuzluk" kadar mavi; "sayılabilir sonsuzluk" kadar kırmızı top atması/atmış olması gereken bu boru pratikte hiçbir zaman kırmızı top atmayacak mıdır/atmamış mı olacaktır?

Yoksa bunu gözlemleme şansımız mı "sıfır"dır..?

Bu uslamaya göre bilinçli bir zihin zorunlu olarak/kaçınılmaz olarak mutlaka varolacaktır ve eğer evren sonsuzsa "benim varolmam imkansız" diyecektir. (önceki iletide de belirtmiştim)

Bu arada, düzensiz evrenleri ayrı bir gruba ayırsan da(ki ben düzensizden ne anladığımız/anladığınız konusunda ısrarcıyım). Bu evren neye göre düzenli, diğeri neye göre düzensiz. Her evren bir düzen içermeyecek mi? İrrasyonel evrenler mi var?) Nihayetinde her bir evren "unique" olduğu düşünülürse, her birinin oluşma olasılığı eşit. Sonsuzda bir. Kıstası başka türlü aldığında ise bu sefer Gauss eğrisi başka tip evrenler için sıfırlanmayacak mı? Her bir grup başka bir kıstasa göre "var olmaması gerekli duruma" düşecek..?

Kaldı ki, başlangıcı olup da sonsuza giden tekrarlar dizisini ayrıca sorgulamak gerekiyor?

Ayrıca düzensiz evrenlerin daha fazla olması gerektiği a priori bir bilgi/koşul değil mi? Evrenlerin vücut bulmasını sağlayan koşul, belki de buna da bir kısıt getiriyor ve bu (düzenli) evrenlerin oransal olarak daha fazla olmasına neden oluyordur?

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Faydalı birkaç bilgi de ekleyelim..

Konu motivasyonunu bir nevi buralardan aldığı üzere:

Hristiyan apolojist William Lane Craig, evrenin başlangıcı olması gerektiğini ve bu başlangıcın da kişisel bir yaratıcıya işaret ettiğini düşündüğü bir dizi sofistike argüman ileri sürmüştür

http://tr.wikipedia.org/wiki/Kelam_Kozmolojik_Arg%C3%BCman

Varolmaya başlayan herşeyin bir nedeni vardır.

Evren varolmaya başladı.

Bu nedenle evrenin bir nedeni vardır.

Kelâm argümanının sonucu geçerli bile olsaydı yani evrenin bir nedeni olsaydı, bu neden niçin doğal olamasın? Bu durumda, kelâm argümanı ikinci önermeyi gündeme getirmeye gerek bile kalmadan hem deneysel hem de teorik yönden başarısızlığa uğramış durumdadır. (Victor J. Stenger, God: The Failed Hypothesis, s. 121-125

Şu da güzel bir link. "Cyclic Universe Model"

http://www.physics.princeton.edu/~steinh/cyclicFAQS/index.html#eternal

Oradan alıntı:

Has the cyclic model been cycling forever?

It is possible that the universe has been cycling forever into the past and will cycle forever into the future without violating any known laws of physics. On the other hand, it is also conceivable that the universe did have a beginning and settled into regular cycling behavior. In the latter case, there would only be a finite number of cycles in our past. Both ideas are currently being explored.

The issue is more of a theoretical issue than a practical one because the basic predictions of the cyclic model are insensitive to whether there was a beginning or not. In either case, every observer today has undergone an enormous number of cycles of acceleration and dilution of matter since that earlier era. Particles or radiation emitted in a hypothetical pre-cyclic phase would be annihilated or thermalized by the present epoch. Hence, there would be no imprint to inform the observer whether the number of previous cycles has been few or infinite. (Some argue that, as a matter of principle, even if there were an infinite number of cycles in the past, there must have been something that preceded the cycling. The argument is based on analogy with inflation, for which it is known that the expansion phase is "geodesically incomplete," a technical way of saying space-time must include something in the past other than inflationary expansion: there must be some beginning or pre-inflation phase or cosmic singularity. However, because of the bounces, it is not clear whether the same arguments apply to cycling.)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu uslamayı başka bir şekilde somutlaştırmaya çalışayım(teşbihte hata olmaz demişler)

Şimdik:

Amcanın biri çıkageliyor. Bir bilmecem var diyor. Akabinde bizi bir kabın yanına götürüyor.

Kabın içinde kırmızı ve mavi toplar olduğunu söylüyor. Kap dolu.

Biz kabın içine bakınca, sadece mavi topları görüyoruz.

Ne iş? deyince amca bize; Topların üreyebildiği (ya da çoğalabiliyor diyelim) bilgisini veriyor. Üreme hızları farklı; mavi top kırmızıya göre çok, çok daha hızlı ürüyor. O yüzden mavi top çok, görüş alanımızdaki heryeri kaplamış. Topların belirli bir süredir ürediğini söylüyor. Zaman bilgisi vermiyor.

Daha sonra kabın içinden rasgele top çekmeye başlıyor(kabın herhangi bir noktasına ulaşıp çekebildiğini varsayalım). Çekme hakkımız sınırsız. Limit sonsuz..

Bizim de zamanımız bol. Bekliyoruz..... ... ..

Neden, sen burada bir tek evrendesin, ikinci bir sansin dahi yok.
Sonsuz denemeden sonra, bir tane kırmızı top çekiyor. Ve soruyor; şimdi söyleyin bakalım bu kap sonsuz mudur???

İkinci alternatif soru: bu toplar ne kadar zamandır ürüyor? Sonsuzluktan beri mi? Yoksa başlangıcı var mı?

Cevap(lar) ?

Sen bu evrendesin, baskasinda degil.
İkinci alternatif durum;

Sonsuz sayıda denemeden sonra dahi elimize (henüz) bir kırmızı top gelmiyor..

Soru: Kırmızı toplar artık yoklar mı? Kırmızı topları artık yoksaymalı mıyız?

Kırmızı toplar yok mu? Yoksa onları bulma şansımız mı "sıfır"

Olayın özü, "kabaca" bu olsa gerek.

Olayin özü kibarca ifade edeyim, matematigin kadar mantigiyin da sifir göründügü yönünde.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Niye limiti olması zorunlu olsun ki? Epifaninin durdurulamayacağını nereden çıkardınız?

Limiti zaten konulan kurallarin kendileri. kafasi belirli bir büyüklükte olmasina odaklanalim. Kafasi dag kadar iri olandan tut, günes veya samanyolu kadar büyük olan versiyonlarin içinden sadece makul bir kafa büyüklügü geçerli olacaktir. Ayni sekillerin boyutsal farki dahi bu kadar sifirdan sonsuza uzanmakta.

topor---la-grosse-tete-1970.jpg

tarihinde Levia tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

soruma cevap vermekten niye korkuyorsun

rengin belli olacak diye mi

Cevap isine gelmemis olmasin ? Ben "Prensip zamanin disinda" diye basladim. Zaman disi olan için, irade kavrami "önceden bir sey arzu etmek" diye hyper sadelestirirsek, bu terim "Prensip" için geçersizdir.

Ancak, "önceden olmayan zamani ve evreni ortaya çikarinca" evrenin içindeki düzeni dogrudan ve tamamen o Prensibin ortaya çikarmasi nedeniyle, evrendeki düzen ve kanunlar dogrudan onun isidir. Dolayisiyla, evrenin "düzenlenmis hali onun isidir".

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevap isine gelmemis olmasin ? Ben "Prensip zamanin disinda" diye basladim. Zaman disi olan için, irade kavrami "önceden bir sey arzu etmek" diye hyper sadelestirirsek, bu terim "Prensip" için geçersizdir.

Ancak, "önceden olmayan zamani ve evreni ortaya çikarinca" evrenin içindeki düzeni dogrudan ve tamamen o Prensibin ortaya çikarmasi nedeniyle, evrendeki düzen ve kanunlar dogrudan onun isidir. Dolayisiyla, evrenin "düzenlenmis hali onun isidir".

hala daha cevap vermedin

başka tellerden çalıp oynuyorsun

sorum çok net ve de basit

bu doğal potansiyelin bilinci yani daha açık söyleyeyim

özfarkındalığı var mı yok mu;

tek bir cevap istiyorum

kıvırmadan


Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...