Jump to content

Bilimsel Açıdan Süt Kardeşlerin Evliliği


Recommended Posts

Müslüler "epigenetik" teriminin içinde "genetik" lafını görünce balıklama dalmış.

Tekrar edeyim; ben tıbbi biyokimya uzmanıyım.

Balıklama atlayan biri varsa, o da yazdığım yazıyı muhtemelen okumadan (belki okuduğun halde anlamadın) yorum yaptığın için sensin!

Epigenetik bilgi de genetik bilgi gibi kalıtılabiliyor. Buna dair birçok deney ve gözlem var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 123
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Tekrar edeyim; ben tıbbi biyokimya uzmanıyım.

Balıklama atlayan biri varsa, o da yazdığım yazıyı muhtemelen okumadan (belki okuduğun halde anlamadın) yorum yaptığın için sensin!

Epigenetik bilgi de genetik bilgi gibi kalıtılabiliyor. Buna dair birçok deney ve gözlem var.

Ne olduğunu sen kendine sakla.. Bu konuyu ben Ateistforum'da yıllar önce tartışamaya açmıştım. Arşivlerde kaybolmuş bir konu olmalı. Bulamadım.

Aşağıya yeniden asıyorum..

EPİGENETİK DEĞİŞİKLİKLER YENİ NESİLLERDE DEVAM EDEBİLİR Mİ?

Germ hücrelerinde vuku bulan genetik değişikliklerin yeni nesillerde devam ettiğini biliyoruz. Mutasyon o değişikliklerden birisidir ve eğer çoğalmayı olumsuz olarak etkilemiyorsa, yeni nesillerde uzun süre devam edecek genetik bir bozukluktur. Yakın zamana kadar epigenetik değişikliklerin yeni nesillerde devam etmediğine inanılıyordu. Bu konuda son yıllarda bazı ilginç gelişmeler olmuştur. Onlara değinmeden önce kısaca epigenetiğin ne olduğunu açıklamak istiyorum.

DNA’da genlerin yanı sıra ve onlarla sıkı bir ilişki halinde epigenom denen moleküller yer almışlardır. Genlerin etkinliklerini göstermeleri epigenomun iznine ve bütünlüğüne bağlıdır. Genlerin dizildiği DNA molekülü özel bir protein molekülü olan histonlar tarafından her taraftan çepe çevre sıkı bir şekilde kuşatılmışlardır. Genler, etkinliklerini göstermek için önce şifrelerin m-RNA’ya geçirirler. O şifre endoplasmik retikülüm’e gider ve şifreye uygun proteinler sentez edilir. Eğer geni kuşatan histonlar açılmazlarsa, şifre m-RNA’ya geçirilemez ve gen etkinlik gösteremez. Dolayısıyla epigenom’u simgeleyen histonlar, hücrelere görevlerini yaptırmada en azından genler kadar önemlidirler.

Ayrıca metilasyon denen ve oldukca iyi bilinen başka bir yöntem daha vardır. Bir karbon ve üç hidrojen atomundan oluşan metil grubu DNA’ya tutunarak o lokaldeki genlerin etkinliklerini durdurmaktadır. Doğa yeri gelince hiç beklenmedik bir şekilde çok basit moleküllere önemli görevler verebilmektedir. Nitrik okside (NO) verilen görevler gibi..

İnsanda DNA’ya dizilen yaklaşık 25 bin gen, insan olma ile ilgili bilgileri içerir. İnsan genomu insan vücudu için bir talimat veya tarifname kitabıdır diyebiliriz. Ancak bu genomun kendisi de başka bir merciden talimat almadan etkinlik gösteremez. Epigenom işte o mercidir. Tabii bu düzeyde epigenomun nelerden etkilendiği veya talimat aldığı sorusunu sorabilirsiniz. Bu iletide bu konuyu yakından inceleyeceğiz. İnsan vücudunda 200’ün üstünde hücre çeşidi vardır. Ancak her hücrede aynı genom vardır. Farklı hücrelerin farklı işlevleri olacağından, yalnız o hücre türü için gerekli genlerin etkinlik göstermeleri gerekmektedir. Karaciğer hücrelerinde yalnız karaciğerin işlevi ile ilgili genler etkinlik kazanırlarken, beyindeki nöronlar sinir sistemi ile ilgili etkinliklere özelleşmişlerdir. Her iki tür hücrede de aynı genetik bilgiler mevcuttur. Ama kendi ilgi alanı dışındaki genetik bilgiler irreversible bir şekilde süprese edilmişlerdir. Yani istenmeyen genlerin etkinlikleri geri dönüşü olmayacak bir şekilde durdurulmuşlardır. Karaciğer hücreleri düşünmezler. Beyin hücreleri de safra üretmezler. DNA’da bulunan epigenetik düğmeler belirtilecek genleri bilirler ve ona göre onları uyarırlar. Buradaki epigenetik düğmeler histonlar değillerdir. Yukarda kısaca değindiğim DNA metilasyonu denen süreçtir. Etkinlik göstermeleri istenmeyen genlere tutunan metil grupları onları işlevsiz kılarak hücrenin belli bir doku ve organa doğru farklılaşmasını sağlarlar. Epigenomu bir software, DNA ve genleri ise çeşitli proteinler üreten hardware olarak düşünebilirsiniz. Bir insan vücudunun ortaya çıkması ve insan olarak varlığını sürdürebilmesi için en azından sağlıklı insan genomu kadar sağlıklı insan epigenomuna da gereksinim vardır.

İlginç olarak her ne kadar genler radyoaktivite ve bazı kimyasal maddeler gibi ortamda bulunan toksik maddelerden olumsuz olarak etkilenirlerse de, epigenom da çok daha hafif ve toksik olmayan, hatta normal ve gerekli fizyolojik etkilere sahip hormonlar, mediyatörler, kimyasal faktörlerden olumlu veya olumsuz olarak etkilenebilirler. Bu kadarı biliniyordu. Ancak son zamanlarda bu etkilerin gelecek nesillerde de devam ettiği anlaşılmıştır. Bu gözlem genetik biliminde devrim yaratacak nitelikte bir olgudur.

Bu konuya değinmiş ve orada durmuştum. Çünkü ondan sonraki bilgilerinin hepsi o zaman ve şimdi bile, spekülasyondan ileri gidemez.

Herşeye rağmen epigenetik değişiklikler genetik değişiklikler gibi devam edemez. Belki bir iki nesil devam eder. Ama bu görüş de spekülasyondur.

Epigenetiğin genetik değişikliklere olan etkisi hakkında bilinen çok azdır.

Bu bilgilerle süt kardeşi olmanın ne gibi bir ilişkisi olabilir?

Eğer epigenetik değişiklikler bu şekilde ve kolaylıkla gerçekleşiyorlarsa, neden çok yaygın ve derin bir etkiye sahip değillerdir.

Sütle mümkünse, diğer gıdalarla neden mümkün olmasın? Ve o durumda neden son derece yaygın olmasın?..

Ayrıca epigenetik değişikliklerin yeni nesillerde devam edebilmesi için onların germ hücrelerinde gerçeklemesi gerçeğinde bir değişiklik olmuyor.

Yani konu hala tam anlamı ile bir spekülasyon. Böyle bir kavramın varlığından ben yıllar önce Ateistforum bilim forumunu izleyenleri bilgilendirmiştim.

Hepsi o kadar. Doğru mu yanlış mı bilinmiyor. Önemi bilinmiyor. Etkisi bilinmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Stres tepkileri uun süreli olabilir. En belirgin epigenetik etki stres olduğu için söylüyorum. Aşırı stresli bir kadın iki tane bebeği emzirirse, ikisi de strese yatkın olabilirler. Bu etki bir sonraki nesile de aktarılabilir. Bu o iki bebeği kardeş filan yapmaz. O iki bebek değil kardeş, kuzen çocuklarının çocukları kadar bile akraba olmazlar.

İsterse prof olsun, dogmatik kafadan sağlıklı mantıklı bir düşünce çıkması olanaksızdır. Çok öyle proflar gördük, beyni dumur, fikri felç ve vicdanı köle... Dogmanın insana hayretmesi, keçinin Ay'a zıplaması kadar olanaksızdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...