YER mi önce ? GÖKLER mi önce ? :D :D

[anarkom 0]

Big bang aninda önce kuantum vakumu ortaya çikti, gunes ve diger gezegenler onun içinde yuzuyor olarak anilmakta Kuranda. Su sami anlamsallikta sadece H2O için degil, salya, sperm ve uzay için de kullaniliyordu.

Şu işe bak. Tanrı Vişnu'nun da tahtı yeri ve göğü yaratmadan önce suyun üzerindeymiş.

[Levia 0]

Evet, 124.000 peygamber gelmis geçmis. Sumerde eski Misira, Amerendiyenlerden Hindulara... Onlarda da peygamberler bilgiler ulastirmistir.

[anarkom 0]

Evet, 124.000 peygamber gelmis geçmis. Sumerde eski Misira, Amerendiyenlerden Hindulara... Onlarda da peygamberler bilgiler ulastirmistir.

Birinin yazdığı masalı diğerleri kopya etmiş olmasın?

[Levia 0]

Evren olusmadan önce uzay olusmus ya, masalin gerçekçiligi önemli. Yeter ki gerçekle uyussun. =D

[sağduyu 0]

Evet, 124.000 peygamber gelmis geçmis. Sumerde eski Misira, Amerendiyenlerden Hindulara... Onlarda da peygamberler bilgiler ulastirmistir.

Kuran da bu 124.000 peygamberden sadece yahudi olanları anlatır.

[Gaelo 0]

Evren olusmadan önce uzay olusmus ya, masalin gerçekçiligi önemli. Yeter ki gerçekle uyussun. =D

Visnu Inanci ozaman sakin dogru olan olmasin ?

[ReAlPeReSt 0]

Dünya ve aydan başka birşeyi bilmeyen, yıldızları havada asılı lamba sanan çöl bedevilerinden çok şey beklememek lazım

[tanri tanimaz 0]

yani göğü allah YARATMAMIŞ.....VAR olan göğü sadece DÜZENLEMİŞ ???

eee duman halindeki göğü yaratan KİM o zaman ?

Ben senden süpeleniyorum :-)

[Levia 0]

Kuran da bu 124.000 peygamberden sadece yahudi olanları anlatır.

Mesela Salih, Hud gibi mi ? =D

[sağduyu 0]

Mesela Salih, Hud gibi mi ? =D

Onlar da yahudi.

[poiuz 0]

Gılgamış Destanı – S.Noah Kramer,

Tarih Sümerde BaşlarAdı yokken göğün daha

Yerin daha adı yokken

Babaları okyanustan

Anaları Ki-ama-t kargaşasına

Sular karışıp bir oluyordu.

…

Gök, yerden ayrıldıktan sonra

Yer, gökten ayrıldıktan sonra

İnsanın adı konduktan sonra

An, göğü alıp götürdükten sonra

Enlil, yeri alıp götürdükten sonra.

Sümerler’den sonra Babil Yaratılış Efsanesi Enuma Eliş’te de bu inanç yer almaktadır. “Başlangıçta tatlı su, tuzlu su, sis ve bulut karışımından oluşan bir karmaşa (kaos) vardı. O zaman henüz tanrılar bile yoktu. Tanrılar bu kaosa bir düzen vermek için geldiler ve yapışık olan yer ile göğü ayırdılar” denilmektedir. Ancak efsanenin Babil anlatımında Sümer Tanrısı Enlil’in yerini Babil Tanrısı Marduk almaktadır.

Eski Mısır Mitolojisi’nde ilk tanrı Atum‘un oğlu Şu, Yer’le göğü birbirinden ayırandır. Şu‘nun (kendi kızkardeşinden yaptığı) çocukları olan Nut göğü, Geb de yeri temsil eder.

Aynı olgu Tevrat’ta şu şekilde yer almaktadır:

Tanrı “Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın” diye buyurdu.

Ve öyle oldu; Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.

Kubbeye “Gök” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.

Görüldüğü üzere, ”yerle göğün birbirinden ayrılarak yaratılışı” en eski medeniyetlerin mitolojilerinden çıkmış ve birbirinden iktibas edilerek, zamanla evrimleşerek Tevrat’a oradan da -muhtemelen- Kuran’a geçmiştir.

Haziran 2, 2014 tarihinde poiuz tarafından düzenlendi

[Levia 0]

@ sagduyu. Salih Yahudi ise, bunu nereden ögrendigini paylas da bilgimiz artsin.

@ poiuz. 124.000 peygamber gelmis geçmis deniyor. Varsin o garip sumerlilerdede bilgi kirintisi kalmis olsun.. =D

Haziran 2, 2014 tarihinde Levia tarafından düzenlendi

[poiuz 0]

Bu Allahta, dünyanin nüfusu cok cok az iken bütün peygamber hakkini harcamis galiba,

1500 senedir ve dünyanin nüfusu milyarlari bulunca hic peygamber gönderemiyor!!

Neyse ben devam edeyim.

Kuran, Tevrat’tan devralmış olduğu(1) evrenin altı günde yaratılışı hikayesine Araf/54‘ün yanı sıra diğer birçok ayetinde de yer verir.

bkz. Yunus 3, Furkan 59, Kaf/38, Hadid/4, Hud/7, Secde/4.

Fussilet 9-12 ayetlerinde ise bu altı günlük süreç farklı aşamalara tasnif edilir.

De ki: “Siz mi yeri iki günde (iki evrede) yaratanı inkar ediyor ve O’na ortaklar koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir.” O, dört gün içinde (dört evrede), yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti. Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, “İsteyerek veya istemeyerek gelin” dedi. İkisi de, “İsteyerek geldik” dediler. Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi. En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk. İşte bu, mutlak güç sahibi ve hakkıyla bilen Allahın takdiridir.

Bu ayette zikredilen günleri toplayınca yaratılış sürecinin sekiz gün sürdüğü çıkmakta, bu da diğer ayetlerle çelişmektedir. Ancak İslam alimleri bu meseleyi de şöyle çözme yoluna giderler: ”Zikredilen dört günün içerisinde ilk iki gün de vardır. Yani iki günde yer, iki günde yeryüzündeki dağlar, bolluk ve bereket (yani yer ile gök arasındakiler), son iki günde de gökler yaratılmıştır.”(2) Biz burada ”8 gün mü, 6 gün mü?” tartışmasına girmeden ayetler arasında çelişki olmadığını varsayarak İslam alimlerinin bu yorumunu esas alalım.

Yer (yani gezegenimiz olan Dünya) üstünde barındırdığı dağ-taş ile birlikte toplam 4 günde (veya evrede) yaratılmış; gökler (yani uzay) ise 2 günde (veya evrede)… Sadece bu anlatım bile Kuran’dan günümüzün varmış olduğu bilim ve bilgi düzeyine dair herhangi bir mucizevi işaret çıkarma girişiminin başlı başına zorlama olduğunu göstermektedir. Bugün biliyoruz ki üstünde yaşadığımız gezegen uçsuz bucaksız uzayda herhangi bir gökcismidir. Kuran’daki evren algısına göre ise evren Dünya’dan ve işte bu Dünya üzerine kurulmuş, ”kandillerle süslenmiş” göklerden ibarettir. Dünya ve Dünya’nın üstündekilerinin yaratılmasına toplam 4 gün, göklerin (yani sayılarla ifade edemeyeceğimiz kadar galaksi, yıldız, gezegen barındıran uzayın) yaratılmasına ise sadece iki gün ayrılmış olması yalnızca bu ilkel evren anlayışı bağlamında anlaşılabilir

Evrenin altı günde yaratılışı hikayesi Kuran’a daha eski mitolojilerden girmiş bir efsanedir. Bu efsaneyle bilimsel bulgular arasında bir ilişki kurmak yukarda gösterildiği gibi en zorlama yorum ve en açık çarpıtmalarla bile mümkün değildir. Aksine -Kuran’daki altı günde yaratılış hikayesi ciddiye alındığında- bu anlatımların ancak o dönemdeki ilkel ve yanlış evren anlayışı bağlamında anlaşılabilir olduğu görülmektedir.

[Levia 0]

Peygamber hakkini 200.000 yildir sabit tutmus, bak, yilda bire yakin. Son iki bin yil bu surecin %0,5 bölumu, bir de telekomunikasiyon gelisti. Bence Muhammed'e kiyak yapmis. Onu kisa zamanda butun duyna duymus. Kimileri çabucak çarmiha gerilmis de..

[Levia 0]

Say bakalim 6'lari 8'leri. Göster yuksek marifetini, turkçeyi de bilmesen en azindan saçmaliklarin kendinde sakli kalirdi. =D

[poiuz 0]

Dünya nüfusu:

Haziran 2, 2014 tarihinde poiuz tarafından düzenlendi

[anarkom 0]

Aceleyle 6 günde 7 gök yaratırsan, ayarı bozulur İstanbulu'da su basar.

Bir işi de doğru yapın yukarıdaki ve onu aşağıdaki temsilcileri.

[democrossian 0]

"summe" ifadesi .......... Doğru meal "bununla birlikte/aynı zamanda" gibisinden manalar ....

Siz müslümler bu yüzden kesinlikle bir şey olamazsınız. Sizin düzgün düşünme olasılığınız yok. Dogmayı savunayım da nasıl savunursam savunayım, amaç savunmak mantığı, yani mantıksızlığı ile hareket ediyorsunuz. Bu kafayla hiç bir sağlıklı yere varamazsınız. İnsan bir düşünür. Ben atıyorum ama nereye atıyorum? Bunu civcivler yiyebilir mi?

İşte ayet: "kuntum emvaten feehyakum summe yumitukum summe yuhyikum summe ileyhi turceun"

Ahana tam üç tane sümme geçiyor. Ölüymüşsünüz diriltmiş, sonra tekrar öldürecek, sonra tekrar diriltecek, sonra ona döndürülecekmişsiniz. Kuranınızda böyle yazıyor.

Bunlar da arka arkaya olduğu kastedilen anlamlar değilse artık, daha dogmatiklere laf anlatmanın bir yolu olamaz. Zaten yok da, dogmatik kafaya huniyle akıtsan akıl fikir girmez de, ben söylemiş olayım. Yine anlamayacaksın, yine dogmatik ezberlerine devam edeceksin.

[democrossian 0]

hangisi doğru ? önce YER mi yaratıldı ? GÖK mü yaratıldı ?

Bu bedeviler önce yerin yaratıldığını düşünüyorlar. Sonra gök yükseltiliyor, sonra yeryüzü düzenleniyor akılları sıra. Başka bir yerde de gök yere bitişikti, ayırdık yazmışlar. Başka bir yerde de göğü görülebilen direkler olmadan yukarıda tutan allah yazıyor!!!

Tabii bu safsatanın allahı. Bunun ele alınır yanı yok. Neresinden tutsan yanlış. Bunların çağlarının bilgisinden haberleri yok. Çağlarının çok gerisindeler. Taş devri insanı bunlardan çok daha fazla bilgiye sahipti. Bunların milattan sonra bu kadar cahil olmaları utanç verici. Milattan önce bilinen çok şey vardı. Basit hesap aletleri, usturlablar (yön tayin aleti), geometrik araçlar, hatta ilkel de olsa pusulalar vardı.

Bu bedeviler son derece cahiller. Yazdıkları kitapta ilaç için olsun bir tane doğru bilgi bulunmuyor. Hepsi yanlış, hepsi safsata.

En son başlarına doğru düzgün bir halife geçti, o da bir zerdüştün oğluydu, ondan kafası çalışıyordu. Onu da öldürdüler, yaşatmadılar ama geç kalmışlardı. Tüm Yunan eserlerini Arapçaya tercüme ettirmeyi başarmıştı ölmeden. Adı Me'mun. Arap dünyasında büyük bir saygıyla andığım tek kişi. Arapların Atatürk'ü.

Bu adamın sayesinde bilimden biraz nasiplendiler ama o da çok sürmedi. Gazali adında kara, kapkara bir yobaz çıkıp tüm islam dünyasını tekrar zifiri karanlığa mahkum etti.

[Levia 0]

Dünya nüfusu:

Mesajin ulasmasi önemli. Dunyada kuçuk insan gruplari bulundugu zamanda mesajin dolasmasi çok daha zordu. Bu gun burada yazilan bir sey, hafta sonunda dunya turu yapiyor, hem de hiç özel gayret gerektirmeden.

Haziran 2, 2014 tarihinde Levia tarafından düzenlendi