csoeep 0 Haziran 17, 2014 gönderildi Raporla Share Haziran 17, 2014 gönderildi Öncelikle sünnet ve hadislere bağlılığınız dikkatimi çekti ki pek çok ateistin özellikle hadisleri delil kabul etmediği bu platformda bu önemli bir adımdır. İkincisi kuranda kalp ile düşünülür beyin akıl vs ozamanlar bilinmediği için kuranın foyası ortaya çıkar vs açıklamalarının olduğu bu platformda '' içki içermisin denilen arabın aklımı yiyeni ben neden içeyim '' kıssası keza yine bu platform için mühim bir mevzudur Üçüncüsü, herhangi bir mekanın kapısında alkollü içki satışımız yoktur levhası asılı olabilir. Yani içki içecek demektir alkollü ve alkolsüz seçenekleri öevcuttur. Kuranın ayetlerinde bu konuda her hangi bir tutarsızlık yoktur. Keza yine sizin yukarıda paylaştığınız ayetler cenneteki içkinin aklı baştan alıp sarhoşluk vermediğini vurgular Link to post Sitelerde Paylaş
Carthagian 0 Temmuz 1, 2014 gönderildi Raporla Share Temmuz 1, 2014 gönderildi Cssoep yine aptal aptal yorumlar yapmış. Bu forumda çok bilgisiz kimseler var. Kuran ayetleri ile hadisler günümüze gelişi aynıdır. Hiçbir farkı yoktur. Hadislerin kuran ayetlerinden tek farkı Peygamberin vefatından 3 yıl önce yazılmaya başlanması hatta daha eski yıllara kadar dayanmasıdır. Buna kanıt olarak ebu hureyyenin hemmana yazdırdığı 138 kısa hadis metni şuan bulunmuş buda hadislerin 200 yıl sonra yazıldığı iddiasını çürütür. Kuranda düşünen organ kalp mi kısmına gelirsek. Zaten kalp kelimesi arapçadan gelmiştir türkçesi sanırım yürektir. Aristotesle mi nedir? Bu adam eserlerin de düşünen organın kalb olduğunu işlemiş. Bu yüzden araplarda düşünen organın kalb olduğunu zannediyorlar.(demek ki yunan felsefecileri her zaman doğru düşünmüyorlarmış.) Neyse zaten Araplarda beyin diye bir kelime yok onun yerine kalb kelimesini kullanıyorlar. Kuranda bu yüzden düşünen organı kalb olarak işliyor. Zaten siz o dönemde düşünen organın kalb olmadığını bilseniz bile nasıl açıklayacaksınız? Orası meçhul. Link to post Sitelerde Paylaş
noreligionnogod 0 Temmuz 22, 2014 gönderildi Raporla Share Temmuz 22, 2014 gönderildi Sübyancı mohammed. Link to post Sitelerde Paylaş
malta erigi 0 Nisan 21, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 21, 2016 gönderildi eskiden ne cevherler varmış forumda herifin dediği lafa bak, arapçada beyin denen organ için bir kelime yokmuş. aynı mesajda bir de forum ahalisini bilgisizlikle suçlamış. Link to post Sitelerde Paylaş
Desert Wind 0 Nisan 22, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 22, 2016 gönderildi eskiden ne cevherler varmış forumda herifin dediği lafa bak, arapçada beyin denen organ için bir kelime yokmuş. aynı mesajda bir de forum ahalisini bilgisizlikle suçlamış. Ben de senin bir üstündeki mesaja koptum konuyla alakası yok Link to post Sitelerde Paylaş
impressivo 0 Nisan 22, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 22, 2016 gönderildi Cssoep yine aptal aptal yorumlar yapmış. Bu forumda çok bilgisiz kimseler var. Kuran ayetleri ile hadisler günümüze gelişi aynıdır. Hiçbir farkı yoktur. Hadislerin kuran ayetlerinden tek farkı Peygamberin vefatından 3 yıl önce yazılmaya başlanması hatta daha eski yıllara kadar dayanmasıdır. Buna kanıt olarak ebu hureyyenin hemmana yazdırdığı 138 kısa hadis metni şuan bulunmuş buda hadislerin 200 yıl sonra yazıldığı iddiasını çürütür. Kuranda düşünen organ kalp mi kısmına gelirsek. Zaten kalp kelimesi arapçadan gelmiştir türkçesi sanırım yürektir. Aristotesle mi nedir? Bu adam eserlerin de düşünen organın kalb olduğunu işlemiş. Bu yüzden araplarda düşünen organın kalb olduğunu zannediyorlar.(demek ki yunan felsefecileri her zaman doğru düşünmüyorlarmış.) Neyse zaten Araplarda beyin diye bir kelime yok onun yerine kalb kelimesini kullanıyorlar. Kuranda bu yüzden düşünen organı kalb olarak işliyor. Zaten siz o dönemde düşünen organın kalb olmadığını bilseniz bile nasıl açıklayacaksınız? Orası meçhul. Bu yaziyi okuyan bikişi 45 lik magnumla kendi kafasina sıkar lan...Ulan; insan bitane bile dogru,mantikli cümle yazamaz mi! Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mayıs 1, 2016 gönderildi Raporla Share Mayıs 1, 2016 gönderildi Turan Dursun ve İlhan Arsel, Muhammed'in yaşamadığını bilmiyorlardı. Bu başlık tam bir palavra.. Link to post Sitelerde Paylaş
SosyopatTR 0 Mayıs 18, 2016 gönderildi Raporla Share Mayıs 18, 2016 gönderildi Çok uzun yazı olmuş, derlenmesi gerekmez, çünkü olayların akışı iyi anlatılmış ; beğendim ama hepsini okuyamadım ama temel olarak bir çok şeyi öğrendim ; teşekkürler Link to post Sitelerde Paylaş
yüpyücecik 0 Ağustos 8, 2018 gönderildi Raporla Share Ağustos 8, 2018 gönderildi On 15.06.2014 at 21:22, NOLAN yazdı: Kur’an’a göre haramdır diyenlerin kanıtı, Maide suresinde içkinin anlatıldığı ayetin sonunda, “Uzak durun/kaçının ki kurtuluşa eresiniz” şeklinde bir emir kipi söz konusu. Bu kelime kalıbı Kur’an’da başka şeyler için de kullanılmıştır. Mesela yalan sözden, zannın çoğundan (kişiler hakkında olumsuz düşünmekten) sakının denilmiştir. Dediğim gibi terimler aynı. Burada maksat nasihattir, öğüttür... Herkesin hayatında yalan konuşması, başkaları hakkında kötü niyetli olması illaki vardır. Kur’an’da içkiyle ilgili anlatılanların tümünden “Sigara sağlığa zararlıdır” mesajı kadar bir sonuç ortaya çıkabilir. Yani ayete göre kişi özgürdür, takdir onundur. Şayet içerse onun için ne herhangi bir ceza ne de haram söz konusu değildir. Ayetlere göre içkinin helal veya haram olma durum böyle. (20) Özellikle takva bağlamında değerlendirme yapıyorlar direk yasak/haram diyorlar.Bir şeyin haramlığı konusunda müslümanların görüşü: 1) Haramlık lafzı ile. "Size, analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz... (ile evlenmeniz) haram kılındı" (en-Nisâ, 4/23). "Vurularak öldürülmüş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış ve canavar parçalayarak murdar ölmüş olan hayvanlar... size haram kılındı" (el-Mâide, 5/3). Bu ve benzeri âyetlerde bir şeyin yasaklanması, açıkça "haram" lafzıyla ifade edilir. 2) Helallığın kaldırılması ile. "Artık bundan sonra senin için başka kadınlar helal değildir" (el-Ahzâb, 33/52). Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: " Müslüman bir kimsenin malını onun gönül rızası olmaksızın almak helal olmaz" (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 72). 3) Nehiy sîğası kullanılmakla. "Zinaya yaklaşmayın, çünkü o, rezilliktir, kötü bir yoldur" (el-İsrâ;17/32). 4) Fiilden sakınmayı ifade eden bir lafızla. "Ey iman edenler, şarap, kumar, dikilitaşlar (putlar) ve şans okları sadece şeytanın işinden birer pisliktirler. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz" (el-Mâide, 5/90). Bu âyetteki "kaçının" sözü, yaklaşmayı yasaklayarak, bir şeyin haram olduğunu beliğ bir ifade ile ortaya koymaktadır. link Ayetlerde kullanılan fiileri kontrol edebilirsiniz. Dördüncü katogoriye giriyor ki müslümanların fıkıhlarında haram kabul edilmiş nasihat dememişler.Müslümanlar kendi kabuklarında yaşadıkları için gayrimüslimlerin islami hükümler hakkında konuşmaları ciddiye alınmaz. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts