Jump to content

Hz Muhammed'in İnsanlığa getirdikleri


Recommended Posts

Hem madem gözümüzle görüyoruz ve aklımızla anlıyoruz ki; insan şu kâinat ağacının en son ve en cem'iyetli meyvesi

ve hakikat-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm cihetiyle çekirdek-i aslîsi ve kâinat Kur'anının âyet-i kübrası

ve ism-i a'zamı taşıyan âyet-ül kürsisi ve kâinat sarayının en mükerrem misafiri

ve o saraydaki sair sekenelerde tasarrufa me'zun en faal memuru

ve kâinat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, vâridat ve sarfiyatına ve zer' ve ekilmesine nezarete memur

ve yüzer fenler ve binler san'atlarla techiz edilmiş en gürültülü ve mes'uliyetli nâzırı

ve kâinat ülkesinin arz memleketinde, Padişah-ı Ezel ve Ebed'in gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı

ve cüz'î ve küllî harekâtı kaydedilen bir mutasarrıfı

ve sema ve arz ve cibalin kaldırmasından çekindikleri emanet-i kübrayı omuzuna alan ve önüne iki acib yol açılan,

bir yolda zîhayatın en bedbahtı ve diğerinde en bahtiyarı, çok geniş bir ubudiyetle mükellef bir abd-i küllî

ve kâinat sultanının ism-i a'zamına mazhar ve bütün esmasına en câmi' bir âyinesi

ve hitabat-ı Sübhaniyesine ve konuşmalarına en anlayışlı bir muhatab-ı hassı ve kâinatın zîhayatları içinde en ziyade ihtiyaçlısı

ve hadsiz fakrıyla ve acziyle beraber hadsiz maksadları ve arzuları

ve nihayetsiz düşmanları ve onu inciten zararlı şeyleri bulunan bir bîçare zîhayatı

ve istidadca en zengini ve lezzet-i hayat cihetinde en müteellimi ve lezzetleri dehşetli elemlerle âlûde

ve bekaya en ziyade müştak ve muhtaç ve en çok lâyık ve müstehak ve devamı

ve saadet-i ebediyeyi hadsiz dualarla isteyen ve yalvaran

ve bütün dünya lezzetleri ona verilse, onun bekaya karşı arzusunu tatmin etmeyen

ve ona ihsanlar eden zâtı perestiş derecesinde seven ve sevdiren

ve sevilen çok hârika bir mu'cize-i kudret-i Samedaniye ve bir acube-i hilkat ve kâinatı içine alan

ve ebede gitmek için yaratıldığına bütün cihazat-ı insaniyesi şehadet eden..

böyle yirmi küllî hakikatlar ile Cenab-ı Hakk'ın Hak ismine bağlanan ve en küçük zîhayatın en cüz'î ihtiyacını gören ve niyazını işiten

ve fiilen cevab veren Hafîz-i Zülcelal'in Hafîz ismiyle mütemadiyen amelleri kaydedilen

ve kâinatı alâkadar edecek ef'alleri o ismin kâtibîn-i kiramlarıyla yazılan

ve her şeyden ziyade o ismin nazar-ı dikkatine mazhar bulunan bu insanlar,

elbette ve elbette ve her halde ve hiçbir şübhe getirmez ki; bu yirmi hakikatın hükmüyle,

insanlar için bir haşr ü neşr olacak ve Hak ismiyle evvelki hizmetlerinin mükâfatını ve kusuratının mücazatını çekecek.

Ve Hafîz ismiyle cüz'î-küllî kayd altına alınan her amelinden muhasebe ve sorguya çekilecek.

Ve dâr-ı bekada saadet-i ebediye ziyafetgâhının ve şekavet-i daime hapishanesinin kapıları açılacak.

Ve bu âlemde çok taifelere kumandanlık yapan ve karışan ve bazan karıştıran bir zabit,

toprağa girip her amelinden sual olunmamak ve uyandırılmamak üzere yatıp saklanmayacaktır.

Asa-yı Musa ( 37 )

Ben müslüman olarak kendimi yukarıdaki gibi tarif ediyorum

yani ben Kainatın sahibinin yeryüzündeki halifesi,

birçok maddi manevi cihazatlarla donatılmış bir abdi küllisiyim

kainattan önceyim ve kainatın en son ve mükemmel sonucuyum

KAinat sahibi Cenabı Hakkın kendine muhataplık mertebesi verdiği ebedi ölümsüz bir cevherim

evet Hz Muhammed sav karanlık ve kaostaki insanlık alemine bildirdiği Kuranı Kerimle

insana böyle yüksek bir değer atfetmiş

Şimdi ateistler kendilerini düşünen hayvan olarak biliyor ve kabul ediyorlarsa

buna da hiç itirazım olmaz saygı duyarım !

evet kabul ediyorum öylesiniz öyle kalacaksınız

öyle öleceksiniz öyle diriltilip öyle hesaba çekileceksiniz

çünkü insan nasıl yaşarsa öyle ölür nasıl ölürse öyle diriltilir

Kuranı Kerimde bazı insanların domuza bazılarının maymuna benzetilmelerinin

mucizevi tarafı da böylece ortaya çıktı

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 84
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ben müslüman olarak kendimi yukarıdaki gibi tarif ediyorum

yani ben Kainatın sahibinin yeryüzündeki halifesi,

birçok maddi manevi cihazatlarla donatılmış bir abdi küllisiyim

kainattan önceyim ve kainatın en son ve mükemmel sonucuyum

KAinat sahibi Cenabı Hakkın kendine muhataplık mertebesi verdiği ebedi ölümsüz bir cevherim

evet Hz Muhammed sav karanlık ve kaostaki insanlık alemine bildirdiği Kuranı Kerimle

insana böyle yüksek bir değer atfetmiş

Şimdi ateistler kendilerini düşünen hayvan olarak biliyor ve kabul ediyorlarsa

buna da hiç itirazım olmaz saygı duyarım !

evet kabul ediyorum öylesiniz öyle kalacaksınız

öyle öleceksiniz öyle diriltilip öyle hesaba çekileceksiniz

çünkü insan nasıl yaşarsa öyle ölür nasıl ölürse öyle diriltilir

Kuranı Kerimde bazı insanların domuza bazılarının maymuna benzetilmelerinin

mucizevi tarafı da böylece ortaya çıktı

1148801_673557289370992_2930722734524025374_n.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslümün sanki büyük karakterle yazınca haklı duruma geçeceğini zannetmesini geçiyorum...

Şimdi bunların sıkıntısı şu: İnsan düşünen hayvan oldu mu muhammetleri salla vesaire de otomatik olarak bu kapsama alanına giriyor! Anaaa! "Lan koskoca kainatın yüzü suyu (ne demekse?) hürmetine yaratıldığı muhammed! Hiii! Haaaşaaaaa!"

Bunlara kriz geçirten işte bu! "Kendim için karşı çıkıyorsam namerdim!" :lol:

Müslüm portrelerini nasıl apaçık ortaya koyuyoruz ve portrelerdeki tiplerin dogma yüzünden ne hallere düştükleri ne kadar açık değil mi? Zihin köleliği işte böyle bir illettir. Köle zihinden hiç bir aydınlık düşüncenin çıkma olasılığı yoktur. Köle zihin, sadece efendisini düşünür. Bu bedensel kölelikten kıyaslanamayacak kadar daha korkunç bir durumdur. İnsanın bedeni tutsak olabilir ama zihni hür olabilir. Bedeni tutsak olmayıp zihni köle olmak, dünyada daha beteri olmayan en beter felakettir.

Bunlara evrim desen, "ne yani peygamberler de mi maymundan geldi?" den başka bir şey düşünemezler. Bunlardan tek bir sağlıklı, düzgün, gerçeğe dair bir fikir çıkması, tekeden süt çıkması ile aynı olasılığa sahiptir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Sahte peygamberlerden sakının! Onlar size kuzu postuna bürünerek yaklaşırlar, ama özde yırtıcı kurtlardır. Onları meyvelerinden tanıyacaksınız. Dikenli bitkilerden üzüm, devedikenlerinden incir toplanabilir mi? Bunun gibi, her iyi ağaç iyi meyve verir, kötü ağaç ise kötü meyve verir. İyi ağaç kötü meyve, kötü ağaç da iyi meyve veremez. İyi meyve vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır. Böylece sahte peygamberleri meyvelerinden tanıyacaksınız. Matta - 7

:lol: :lol: :lol:

Muhammed için İncil'den örnek vermen Süüüpper olmuş.

tarihinde papik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu forumun büyük bir çoğunluğu kendini bilmez,cahil,yobaz ateistlerden oluşmaktadır. Bir gram fayda sağlamazlar kimseye. Ne söylediklerini kendileri bile bilmezler. Hatta bazılarıda varki ananı babanı öldüreni dost edin,mal çalıp hırsızlık yapanlara kucak aç diyebilecek kadar aciz. Tüm bunları sırf islamı kötülemek için yapıyorlar. İşlerine geldimi hadise inanırlar,işlerine geldimi muhammed hiç yaşamadı derler, olmadı yaşadı ama vahşinin tekidir derler. Benim bütün arkadaşlarım ateistler ama hepside görüşlere saygı duyan ve asla hakaret etmeyen insanlar. Birşey açıkladığın zaman oturur seni dinler ve sonra teorini çürütmeye çalışır. Böyle burdaki yamyam kendini bilmez ateistler gibi değil.

Bir akıl insan olupta aslında akıldan yoksul olan insana soruyorum, madem bu dini bir kural ve islamın buyruğuda ozaman neden sadece küçük bir müslüman grup yapıyor bu dediklerinizi? Sivasta otel yakanlar tüm Türkiye miydi yoksa parmakla sayılabilen birkaç kendini bilmez cahilmiydi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir akıl insan olupta aslında akıldan yoksul olan insana soruyorum, madem bu dini bir kural ve islamın buyruğuda ozaman neden sadece küçük bir müslüman grup yapıyor bu dediklerinizi? Sivasta otel yakanlar tüm Türkiye miydi yoksa parmakla sayılabilen birkaç kendini bilmez cahilmiydi.

Çünkü müslüman grup gerçekten küçük bir azınlık. Geriye kalan çoğunluk ise kendilerini müslüman sanan, müslümancılık oynayan, cahil güruhudur.

Sivasta otel yakanlar kendini ve dinini bilen müslümanlardı ve bunu da :

Fitne kalmayıp, din de Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Vaz geçerlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.(Bakara 193)

Allah ve Rasulü ile savaşanların ve yeryüzünde fesada koşanların cezası; ancak öldürülmek, asılmak, çaprazvari el ve ayakları kesilmek veya yerlerinden sürülmektir. Bu, onlara dünyada rüzvaylıktır. Onlara ahirette de büyük bir azab vardır. (Maide 33)

gibi ayetlere dayanarak yaptılar. Bugün IŞID da ayın ve benzer ayetlere dayanarak kafa kesmektedir.

Siz, elbette, inanmak istediğinize inanabilirsiniz. Fakat sizin inandığınız islam, kitaptaki islam değildir. Çünkü kitapta bunlar açık ve net anlatılmaktadır.

Hala mı akıl etmezsiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala mı akıl etmezsiniz?

Manidar.. Kendilerinin kitap zanettikleri müsveddeden alıntı ile cevap vemişsin. Lastik gibi çekiştirilip şekil verilen güncellenen müslümanlığı birde kendi çıkarlarına entegre etmişler. Adamlar yolsuzluk için fetva çıkatıp helalleştirdiler. Tıpkı cariyere yaptıkları gibi. Eskiden muhammede geliyordu şimdi belediyelerle iş yapan müteahhitlere, belediye çalışanlarına, devlet ihalelerinde karar mercilerine. Adam zekat yerine geçer diye fetva alıyor. Kime zekat veriyorsun ! işte böyle kılıfına uyduruyorlar. Bu adamlarla suriyede ırakta adam kesenlerin ne farkı var? Bizimkiler medeni hırsız ordakiler barbar tek fark bu.

Atatürk gibi biri gelip ülkeyi kurtarıyor. Her türlü imkana sahipken cariye ordusu yapmak yerine vaktini ülkenin gelişimine, ilerlemesine, medeni ülkeler seviyesine çıkartmak için uğraşıyor. Bu insanların eğitimine ayıryor vaktini, 9 yaşında çocukları nasıl düzerimin derdine hiç girmiyor. Kimseyi kulu kölesi yapmıyor. Hala mı akıl etmezsiniz?

tarihinde creation tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu forumun büyük bir çoğunluğu kendini bilmez,cahil,yobaz ateistlerden oluşmaktadır. Bir gram fayda sağlamazlar kimseye. Ne söylediklerini kendileri bile bilmezler. Hatta bazılarıda varki ananı babanı öldüreni dost edin,mal çalıp hırsızlık yapanlara kucak aç diyebilecek kadar aciz. Tüm bunları sırf islamı kötülemek için yapıyorlar. İşlerine geldimi hadise inanırlar,işlerine geldimi muhammed hiç yaşamadı derler, olmadı yaşadı ama vahşinin tekidir derler. Benim bütün arkadaşlarım ateistler ama hepside görüşlere saygı duyan ve asla hakaret etmeyen insanlar. Birşey açıkladığın zaman oturur seni dinler ve sonra teorini çürütmeye çalışır. Böyle burdaki yamyam kendini bilmez ateistler gibi değil.

Bir akıl insan olupta aslında akıldan yoksul olan insana soruyorum, madem bu dini bir kural ve islamın buyruğuda ozaman neden sadece küçük bir müslüman grup yapıyor bu dediklerinizi? Sivasta otel yakanlar tüm Türkiye miydi yoksa parmakla sayılabilen birkaç kendini bilmez cahilmiydi.

Oysa İslam sütten çıkmış ak kaşık değil mi? Hep bu ateistler, dinsizler kötülüyorlar.

Bu müslümanlar kadar ikiyüzlü, utanmaz insan az bulunur hem hiç bir görüşe, hiç bir dine saygı duymayan, hakaret eden bir dine inanıp hem de herkesten kendi sapık dinlerine saygı beklerler. Saygı öyle durup dururken gösterilmez, saygıyı hakketmeniz lazım, hakketmeyene saygı falan gösterilmez. Hemen hemen hepsi peşinden gittikleri adamın karakterini almışlar, bunların peygamberleri de ilkönce yahudilere, hristiyanlara yanaşmaya çalışmış ama beklediği ilgiyi bulamayınca hakaretlere, saldırırlara başlamıştı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateistlerle müslümanların farkları aşağıda güzel anlatılmış:

İKİNCİ ESAS: Kur'ân-ı Hakîmin hikmeti, hayat-ı şahsiyeye verdiği terbiye-i ahlâkiye

ve hikmet-i felsefenin verdiği dersin muvâzenesi.

Felsefenin hâlis bir tilmizi, bir firavundur.

Fakat, menfaati için en hasis şeye ibâdet eden bir firavun-u zelîldir;

her menfaatli şeyi kendine rab tanır. Hem, o dinsiz şâkird, mütemerrid ve muanniddir.

Fakat, bir lezzet için nihayet zilleti kabul eden miskin bir mütemerriddir;

şeytan gibi şahısların bir menfaat-i hasîse için ayağını öpmekle zillet gösterir denî bir muanniddir.

Hem, o dinsiz şâkird, cebbâr bir mağrurdur.

Fakat, kalbinde nokta-i istinad bulmadığı için, zâtında gayet acz ile âciz bir cebbâr-ı hodfüruştur.

Hem o şâkird, menfaatperest hodendiştir ki, gâye-i himmeti nefs

ve batnın ve fercin (cinsellik) hevesâtını tatmin

ve menfaat-i şahsiyesini bâzı menfaat-i kavmiye içinde arayan,

dessas bir hodgâmdır.(kendini düşünen bencil)

Ammâ hikmet-i Kur'ân'ın hâlis tilmizi ise, bir abddir;

fakat, âzam mahlûkata da ibâdete tenezzül etmez;

hem, Cennet gibi âzam menfaat olan bir şeyi, gâye-i ibâdet kabul etmez bir abd-i azîzdir.

Hem, tilmiz-i mütevâzidir, selîm, halîmdir; fakat,

Fâtırının gayrına, daire-i izni haricinde, ihtiyârıyla tezellüle tenezzül etmez.

Hem, fakir ve zayıftır, fakr ve zaafını bilir;

fakat, onun Mâlik-i Kerîmi, ona iddihar ettiği uhrevî servet ile müstağnîdir

ve Seyyidinin nihayetsiz kudretine istinad ettiği için, kavîdir.

Hem, yalnız livechillâh, rızâ-i İlâhî için, fazîlet için amel eder, çalışır

İşte, iki hikmetin verdiği terbiye, iki tilmizin muvâzenesiyle anlaşılır.

(

Sözler | On İkinci Söz | 122

)

tarihinde dr.Kemal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kara Sesli Karanlık

imag06711.jpg

Yazık ki, görülen durum çok acı. Uzun süredir İslamcılığa çok önemli ödünler verilmiştir. Korkunç yatırımlar yapılmıştır. Din öğrenimi veren okullar vardı; yenileriyle sayıları artırılmıştır. Ayrıca buralardan çıkanlara yeni kapılar açılmıştır. Her meslek dalında, devlet erkinin her kesiminde, yönetimin her basamağında bunlardan var şimdi. Hem de bol bol. Mühendisi, avukatı, savcısı, yargıcı, yöneticisi, parlamenteri...

İslamcılar, tarihte rastlanmadığı ölçüde ekonomik tabanlıdır günümüzde. Hem de uluslararası boyutta...Örgütü var, arkası var, parası var...Laik ve ''aydın'' görünen kesiminse, koyu bir aymazlığı. Tam bir demogojiye dönüştürdükleri ''demokratik'' leri. Korkaklıklarının arkasına sakladıkları ''taktik''leri, karanlıkçılarla ''ittifak'' hevesleri. Kimilerinin de ''oy kaygıları''.

''Yasakçılık çözüm değil'' deniyor. Elbette ki yalnız başına çözüm olamaz bu. Trafik yasakları trafik sorunu için yalnız başına çözüm oluyor mu? Ama gelin, trafik yasaklarını kaldırın, olur mu? Laiklik konusundaki sorunların çözümü için de, ''yasaklar''lar yanında, buna yönelik sağlıklı, çağdaş eğitim gerekir. ''Laikliğe aykırılıklar''a ilişkin yasakları kaldırmak olamaz, doğru olmaz. İslamın yaygın olduğu bir ülkede hiç doğru olmaz bu. İslam, yalnız ''inanç''değildir, ''eylem''dir de. Yaşamın her dalına kollarını uzatmış bir eylem. ''Laikliğe aykırılıklar''a ilişkin ''yasak''ları, kaldırmak şöyle dursun; Anayasaya göre önerilemez bile. Hukuku bir parçacık bilen, bunu da bilir. Bunun için ''demokrasi'' de gerekçe olarak ileri sürülemez. Demokrasi için ''demokrasiye aykırılıklar'' serbest bırakılamaz.

İslam şeriatının kendisi ''demokrasi''ye terstir. Ne demokrasi dinler, ne özgürlük. Bunlardan vazgeçmedikçe -ki buna kimsenin gücü yetmez- şeriatçılara buyurun kendi partinizi , şeriat partinizi kurun kurun! denemez. ''Demokrasinin Batı'daki ölçüsüyle benimsenmesi''nin gereği bu değildir. Camilerdeki cemaatin özgürce partilerini kurmaları ve meydanlarda mitinglerini yapmaları, Batı'daki ölçüleriyle ''demokrasi'' adına istenemez.

Şeriat yolundaki oluşumlar ''terör'' yolundaki oluşumlardır. Batı demokrasisinde terör serbest değildir, terör partisi yoktur. Basında,''Tahran Radyo'sunun tahrik ettiği'' ve ''Şeriat kansız gelmez'' dediği haberi verildi. Terörün kaynağı, Humeyni'nin kafası değildir yanlızca. Onun ''fetva''sı da değildir. ''Şeriat''tır. Humeyni'yi tek ölçü almak yanlıştır. İşte ''kara ses'' Cemaleddin, şeriata dayanıyor. Kitabından dolayı İlhan Arsel için ''öldürün!'' diye haykırırken şeriat terörünü yansıtmıştır.

Turan Dursun, Din Bu 1, Sayfa 107-108

http://www.turandurs...a-sesli-karanlk

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hz Muhammed küçük çocukların beynini zehirler. Küçük çocuklara kuran okutulması yasaklansın

Maide/33. Allah ve Resûlüne karsi savasanlarin ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalisanlarin cezasi ancak ya acimadan öldürülmeleri, ya asilmalari, yahut el ve ayaklarinin çaprazlama kesilmesi, yahut da bulunduklari yerden sürülmeleridir. Bu onlarin dünyadaki rüsvayligidir. Onlar için ahirette de büyük azap vardir.

Muhammed/4. (Savasta) inkâr edenlerle karsilastiginiz zaman boyunlarini vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince bagi sikica baglayin (esir alin). Savas sona erince de artik ya karsiliksiz veya fidye karsiligi saliverin. Durum su ki, Allah dileseydi, onlardan intikam alirdi. Fakat sizi birbirinizle denemek ister. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onlarin yaptiklarini bosa çikarmaz.

Tevbe/5. Haram aylar çikinca müsrikleri buldugunuz yerde öldürün; onlari yakalayin, onlari hapsedin ve onlari her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eger tevbe eder, namazi dosdogru kilar, zekâti da verirlerse artik yollarini serbest birakin. Allah yarligayan, esirgeyendir.

Tevbe/29. Kendilerine Kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resûlünün haram kildigini haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savasin.

1004093_548278811898841_174204750_n.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

BULDUM!!!!!

Gercekten buldum,

zor olsada buldum!

Muhammedin insanliga getirdigi iyi bir sey buldum!!!!

KEDI SEVGISI!!!

Kedi beslemek sünnettir. Hz. Muhammed, Uhud seferinde, ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca, kedinin başına ezilmemesi için bir nöbetçi dikip koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırmış...... "Bir kediyi öldürürsen yedi cami yaptırman gerekir".

gibi biraz abrtmis olsalarda, diger hayvanlara bir gram deger vermeyen müslümanlar kedilere biraz özel davranmislardir.

Muhammed'in bir kedi dostu olması müslümanlar icin devamli bir övünç kaynağı olmustur..

Link to post
Sitelerde Paylaş

BULDUM!!!!!

Gercekten buldum,

zor olsada buldum!

Muhammedin insanliga getirdigi iyi bir sey buldum!!!!

KEDI SEVGISI!!!

Kedi beslemek sünnettir. Hz. Muhammed, Uhud seferinde, ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca, kedinin başına ezilmemesi için bir nöbetçi dikip koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırmış...... "Bir kediyi öldürürsen yedi cami yaptırman gerekir".

gibi biraz abrtmis olsalarda, diger hayvanlara bir gram deger vermeyen müslümanlar kedilere biraz özel davranmislardir.

Muhammed'in bir kedi dostu olması müslümanlar icin devamli bir övünç kaynağı olmustur..

malesef dostum :(

muhammetten önce MISIRLILAR getirmişti o KEDİ sevgisini çok önceleri......hatta o derece SEVDİLER ki TANRI bile yaptılar kediyi....

kedilere kötü davrananları ÖLÜMLE bile cezalandırdılar mısırlılar o dönemde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kediyi kutsallaştıran Mısırlılar, yaşamdan sonraki hayatta tekrar beraber olabilmek için kedileri de mumyalamışlar. Yapılan kazılarda birçok kedi mumyasına rastlandı. Ayrıca, kedilerin hayranlık uyandıracak güzellikte heykelleri bulundu. Bu heykellerin dışında Vatikan'ın eski Yunan ve Roma salonlarında bronz ve mermer, Napoli müzesinde mozaik kedi heykelleri sergilenmektedir.

http://www.girgin.or...misirdakedi.htm

kedi-mumyalari01.jpg

http://www.kedidefteri.com/?p=1287

gf.jpg

http://cuneytgok.blogspot.com.tr/2013/01/pisi-pisi-ne.html

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Rab kelimesi ateistlere karşı kullanman bir hakaret ya insan gibi tanrıdan daha iyi bir konumda olan bir varlık için bu bir hakaret.

dr kemal

tarihinde DevilDriver tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ordunun kedinin etrafından dolaştırıldığı safsatasına kedileri çok iyi tanıyan ve çok seven benim gibi birisi gülmeye bile tenezzül etmez. O kedi daha ordunun geldiğini farkettiği anda önlemini alır. Orada öylece yatmaz. Bunlar kediyi ne sanıyor yahu? Kedi bir çok insandan zeki ve stratejisttir.

Yok entarisine kedi yatmış uyumuş da entarisini kesmiş, yok sırtını sıvazlamış da cart curt... Bunların hepsi uydurma yalanlar. Bir ebu hureyre var evet. Bu kedicik babası demek. Demek bu kişi kedileri seviyormuş. Onun dışında bir şey yok. Her toplumda da kedi seven ve sevmeyen birileri olur.

Ha, müslümlerin kedi hakkında böyle hikayeler uydurması neden diye sorarsak, kedinin hububatın önemli olduğu toplumlarda ve çöl bölgelerinde sevilmesi doğaldır. Çünkü kedi sevenler ve besleyenler bilir. Kedi eve sinek bile girmesine sinir olur. Yılan, akrep, kertenkele, böcek, fare, hiç bir haşaratı eve sokmaz. Onun hakkından gelmedikçe sinirden titreyen kedi görmüşümdür. Böyle haşarata çok sinir olurlar. Bir tane kedimin arıyı öldürmeye uğraşacağım derken patisi şişmişti. Arının sokacağını bilir ve çok ani sert pençe vurur. Arıyı bir darbede nakavt eder. Fakat o an şansı mı yaver gitmedi bir aksilik oldu, arı patisini soktu. Sinir olur yani, onun hakkından illa gelecek. Peşini asla bırakmaz. Kedi böyle bir hayvan.

Böyle bir hayvan çölde haşaratın çok olduğu yerlerde ve hububatın korunmasının önemli olduğu bölgelerde illa sevilecektir. Müslümlerin kediyi sevmelerinin bir nedeni de abdes alır gibi ellerini yüzünü gün içinde sık sık temizlemesi olabilir. Kedinin salyasından hiç tiksinmez insan. Duru, su gibi berrak ve kıvamsızdır. Sudan zor ayırt edilir, o derece. Dilinde asla pas olmaz. Bir haşarat yemediği zaman kedinin ağzı insan ağzından çok daha temizdir.

Nazik ve asil, gururlu bir hayvandır. Asla minnet etmez, asla. Seversen sevgine karşılık verir. Sevmezsen asla minneti yoktur. Asla borçlu hissetmez, asla cefaya katlanmaz. Gücü yerindeyse hiç affetmez. Gücünün yettiği kadar hakkını savunur. Bu bana yemek veriyor demez. Kölen değildir, doyuruyorum diye eziyet edemezsin. Hiç affetmez tırnağıyla yırtar atar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...