Jump to content

RTE asla Cumhurbaşkanı Olamamalı!


Recommended Posts

RTE, cumhurbaşkanı olmayı asla haketmiyor. Olduğu takdirde ise ülkeyi Irak'a çevirmeyeceğinin garantisi yok.

Gözünü kin, nefret ve intikam hırsı bürümüş birinin karşısında onun seçilmesini engelleyecek, onun gibi zararlı olmayacak birine elbette razı olmak zorundayız.

teisxdcj.jpg

Hangisi mi? Tabi ki Ekmeleddin İhsanoğlu…

Tayyip’ten ve AKP’den ancak böyle akılcı adayla kurtulunur.

Kimisi Atatürkçü olsun diye bekler, kimisi solcu olsun diye, bu aşamada mümkün olmayacak hayallerle Tayyip’e çalıştıklarını algılayamadan…

Belirlenecek en uygun aday her kesimden oy alabilecek isimdi ki doğru seçim yapılmıştır.

10 Mayıs’ta Facebook'ta "Bilimsel Felsefe" sayfamızda şu paylaşımı yapmış ve görüşümüzü açıklamıştık:

http://s7.directuplo...17/q5fqjxcp.png

Bu işi üçgen değil, dörtgen çözer.

“RTE’den cumhurbaşkanı olmaz, olmamalı” diyen kişi, kendi partisine yakın nitelikte birini düşünmemeli. Her partiden oy alabilecek konumda birine razı olabilmeli, tahammül edebilmeli. Bu nitelikte olmayan bir adayda birleşmek, RTE’ye cumhurbaşkanlığını ikram etmek demektir.

diye yazmıştık. Neticede bizim öngördüğümüz çerçevede bir aday çıktı. İhsanoğlu ismi aklımızda yoktu, Sami Selçuk türü her yönden oy alabilecek isimler vardı ama İhsanoğlu’nun seçilme şansı onlardan daha yüksek. Tabi ismi açıklanır açıklanmaz beklenen tepkiler de geldi. Ekmeleddin isminden olumsuz etkilenen, ismini beğenmeyenlerden tutun da “Babası sürülen 150′liklerdendi, kendisi dinci, Osmanlıcı” yalanlarına varana kadar bir karalama kampanyası başlatıldı. Bu tepkilerin çoğu geçer…

Cumhurbaşkanlığı seçimi 2 tur. İlk turda %50′yi bulan olmazsa, en yüksek oyu almış olan 2 aday 2. turda yarışacak. 2. turda seçmenler “Tayyip mi Ekmel mi?” ikilemine göre oy kullanacaklar. Seçmenin bir kesimi, bilhassa BDP’lilerin bir kısmı boykot edip sandığa gitmeyecek. Belki İP, TKP de öyle yapabilir. Ancak büyük çoğunluk seçime katılacak. CHP ve MHP’liler Tayyip’e karşı beğenmeseler de İhsanoğlu’na oy vereceklerdir ki iki partinin toplam oy oranı %44′dür. İhsanoğlu’na Saadet Partililer, BBP’liler, DSP ve LDP gibi partiler de oy verecektir. Cemaatin de desteğini alacağı kesindir. BDP açıkça “Tayyip Erdoğan’ı destekliyoruz” demedikçe BDP’lilerden de oy sağlanacak, Erdoğan BDP oylarının yarısını bile alamayacaktır. Bu durumda İhsanoğlu Erdoğan’ı 3-5 puan geçebilir.

“Neden daha iyi bir aday seçilmedi?” diyenlere sesleniyorum:

Muhtemelen Emine Ülker Tarhan, İlker Başbuğ vb. bir isim belirlenseydi coşkuyla destekleyecek, karşı çıkmayacaktın. Ama maalesef bu tür bir isim asla kazanamayacak ve Tayyip cumhurbaşkanı ve ardından zorba bir başkan olacaktı. O birlik içinde dediğin kitlenin gücünü her seçimde görmekteyiz ve her seçimde hayal kırıklığı yaşamaktayız. “Tayyip olacağına Gül kalsa” diyecek kadar berbat bir duruma düşmüşken, gönlümüze göre bir aday bekleme iyimserliğinden vazgeçip akılcı düşünmeliyiz. Ha dersen ki; “Ya bu adamı yarın Tayyip kafaya alırsa ne olacak?” Az da olsa ihtimal dahilindedir ama neticede en kötüsü Gül gibi noter olur. Her şart altında Tayyip’ten iyidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 328
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

wqf365st.jpg

2. tura "Tayyip mi, Gül mü?" seçeneği ile girmiş olsak, Tayyip'e mi oy verirdik, Gül'e mi, yoksa oy kullanmaz mıydık?

Ehvenişer davranır,Tayyip olacağına Gül olsun der, kötünün iyisine oy verirdik tabi ki. Aksini düşünen, "biz" kapsamına koymadığım, Tayyip'i ülkemiz için en büyük bela olarak görmeyenlerdir.

Şimdi Gül yerine Tayyip Erdoğan'la 3 yıldan beri ters olan İhsanoğlu'nu koyalım:

2. turda "Tayyip mi, Ekmel mi?" seçeneği karşısında hık-mık eden, "ikisi de aynı"diyen, hatta "Sinsi olacağına Tayyip olsun" diyen de ya AKP trolüdür, ya ahmaktır ya da onun derdi ülke, laiklik, cumhuriyet vs. değildir, ya etnisite sorunu vardır ya da sapkın bir ideolojisi...

Tayyip'le ters olduğunu bilmeyenler Necati Doğru'nun geçen yılki yazısına bakabilir:

http://sozcu.com.tr/2013/yazarlar/necati-dogru/suudi-krali-etegi-opup-ekmeleddini-dovuyorlar-357788/

İhsanoğlu hakkında Türk değil, Mısırlı diyenler; İhsanoğlu Türktür, Tayyip Gürcü. Pek de önemli değil ama siz önemseyip buradan karaladığınız için belirtiyorum:

http://en.wikipedia.org/wiki/Ekmeleddin_%C4%B0hsano%C4%9Flu

Babası 150'liklerdendi diyenler; Yalan! 150'liklerin tam listesi:

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/390334.asp

Link to post
Sitelerde Paylaş

http://s1.directuplo...18/iv6bxr64.png

MHP açısından değil ama CHP açısından gerçekten de ortada büyük bir fedakarlık vardır.

CHP'liler istemez mi solculuğuyla, ilericiliğiyle, demokratlığıyla tanınmış saygın bir aday olmasını?

Beklentilere uygun bir aday yerine, kitlelerin düşünemediği, hesabını yapamadığını yapıp Tayyip'in önünü kesmek için İslami yanıyla tanınan bir adayı bütün tepkileri göze alarak ortaya koymak fedakarlıktır.

Peki bunun karşısında Deniz Baykal ve ekibi gibi muhalif kalıp, ayrı bir aday çıkartma girişimi nedir? Bunun popülistlikten başka bir açıklaması olabilir mi? Mevcut rahatsızlığı fırsat bilip nemalanmak istemek, Kılıçdaroğlu'nu yıpratmak ve yeniden genel başkan olmak hesapları da ayrı konu. Başımıza Tayyip'i musallat eden, şimdi de ayrı bir aday girişiminde bulunursa; Tayyip'e başbakanlığı altın tepside sunduğu gibi, bu defa da cumhurbaşkanlığını altın tepside sunmuş olur. Çünkü ayrı bir aday, fırtınayı dindirmek yerine körüklemektir. Cepheleşmektir. Alacağı oy, İhsanoğlu'nun yarısı kadar bile olamaz ama yaratacağı gruplaşma ve çekişme nedeniyle 2.turda İhsanoğlu'nun elini zayıflatır ve Tayyip'in kazanmasını sağlar. Bu da ülkeye, halka yapılmış en büyük kötülük olur. Ve Putin'in de dediği gibi 2-3 yı içinde ülke IŞİD'çilerin, El Kaide'cilerin kafa kestiği, terör estirdiği yer haline gelir, Irak'tan, Suriye'den beter oluruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahmet Akgündüz

EKMELÜDDİN İHSANOĞLU, MASONLARIN ADAYI VE BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI OLMAKLA MEŞHUR; ASLA GÜVENMİYORUZ.

YENİ BİR DEMİREL CUMHURBAŞKANI OLMASIN!

Bu nurcu, şeriatçi düzenbaz tarihçiyi tanıyorsunuz değil mi?

AKP'nin ve Tayyip'in de bir numaralı savunucusu.

Yazısının tamamı şurada:

http://www.platformdergisi.com/yazi/haberler/2728/yeni-bir-demirel-cumhurbaskani-olmasin#.U6DGbZR_vfA

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sağduyu taşıyan herkese anımsatmak istiyorum:

Brezilya, 3 Ekim 2010’da yapılan başkanlık seçimlerine 3 adayla girmişti. Adaylardan Dilma Rousseff, İşçi Partisini; José Serra, Sosyal Demokrat Partiyi ve Marina Silva, Çevreci Partiyi temsil etti. Adaylara bakar mısınız? Hepsi sol görüşlü.

Biz kendi ülkemizde de böyle bir tabloyla başkanlık seçimlerine gitmek istemez miydik? Elbette isterdik.

Ama acaba koşullar bizim isteklerimize ne kadar uygun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.ulusalkanal.com.tr/m/?id=30328

Uğur Mumcu yazmıştı! Ekmeleddin

İhsanoğlu kimdir?

Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli'nin

Cumhurbaşkanı adayı gösterdikleri

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismi, Uğur

Mumcu'nun; şeriatçı örgütlerin

bağlantılarını anlattığı Rabıta kitabında yer

alıyor. Kitapta, Rabıtat-Ül Alem, yani

"Dünya İslam Birliği" adlı şeriatçı örgütle

bağlantılı dernek ve vakıflara yer veriliyor.

İhsanoğlu da, İslâmî İlimler Araştırma

Vakfı'nın yöneticileri arasında görülüyor.

Cumhurbaşkanı adaylığının açıklanmasının

ardından tartışma konusu olan

Ekmeleddin İhsanoğlu ismi, 1980'li yılların

şeriatçı dernek ve vakıflarıyla da bağlantılı

çıktı.

İhsanoğlu'nun ismi, usta gazeteci Uğur

Mumcu'nun Rabıta kitabında yer aldı.

Kitapta, 12 Eylül darbecilerinin, Özal

hükümetiyle ortaklaşa Suudi sermayesini

Türkiye'ye yerleştirmesi ve Almanya'daki

Türkler arasında vakıflar aracılığıyla

örgütlenmesi anlatıldı.

Kitapta; Rabıtat-Ül Alem, yani Dünya İslam

Birliği adlı Suudi Arabistan merkezli

şeriatçı örgütün Türkiye'deki faaliyetlerine

yer verildi. Suudi krallığı tarafından

desteklenen örgüt, Faisal Finans Kurumu

üzerinden Türkiye'ye Arap sermayesinin

girişini sağladı. Özal hükümeti çıkardığı

yasalarla kuruluşun işlerini kolaylaştırdı.

Bu sırada elde edilen paralarla birçok

dernek ve vakıf fonlandı. Bunların

arasında, İlim Yayma Vakfı, İslâmî İlimler

Araştırma Vakfı, Ensar Vakfı, Bereket Vakfı

ve Türkiye Milli Kültür Vakfı gibi pekçok

vakıf bulunuyordu.

Vakıfların yönetimlerinde ise Özal, Topbaş,

Ülker gibi AKP'li ve AKP'ye yakın tanınmış

aileler bulunuyordu.

Ekmeleddin İhsanoğlu da İslâmî İlimler

Araştırma Vakfı'nın yönetiminde yer aldı.

Yönetim Kurulu Başkanlığını Dr. Ali

Özek'in yaptığı vakfın yönetiminde Prof.

Dr. Asaf Ataseven ve Ekmeleddin İnsanoğlu

da yer aldı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Adam İslam araştırmacısı, ihtisası zaten İslam ilimleri.

İslam İlimleri Araştırma Vakfında olmasını suç sayıp Tayyip'i mi tercih edeceğiz yani.

Evet, bu aşamadan sonra öyle konuları getirin ki; Tayyip karşısında onu desteklemeye engel teşkil etsin.

"Ekmel'in şu niteliği Çankaya'ya Tayyip'in geçmesini daha doğru kılıyor" denebilsin.

Öyle suçları, olumsuzlukları, yanlışları olsun ki; onu bırakıp Tayyip'in seçilmesine razı olalım.

"Biz Tayyip'i istemiyoruz ama Ekmel'e de razı değiliz" diyenleri anlıyorum.

Tekrar ediyorum: Ben de sıcak karşılamadım, ilk tepkim CHP'ye küfretmek oldu. Ama ok yaydan çıkmış artık.

Yapılan seçimi eleştirmek gayet doğal elbette. Ancak bu eleştirileri yaparken, görüşümüzü de ilave edelim. Yoksa

AKP'li trollerden farkınız olmaz. 2. Tura Ekmel ve Tayyip kaldığında gönülsüz de olsa kerhen Ekmel'e vereceğini

ifade edemeyen birinin iyi niyetinden şüphe edilir. Onun derdi, tasası Tayyip değildir, ülke değildir hesabı başka demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ülkeyi 12 senedir yöneten bir başbakan,cumhurbaşkanı olmayı hak etmiştir..Oylar tayyipe ateistler..

Eğri oturup,doğru konuşalım..Adam haketti cumhurbaşkanlığını.. <_<

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ülkeyi 12 senedir yöneten bir başbakan,cumhurbaşkanı olmayı hak etmiştir..Oylar tayyipe ateistler..

Eğri oturup,doğru konuşalım..Adam haketti cumhurbaşkanlığını.. <_<

Senimi kıracam nolan veririm Tayyipe :)

Bu ülkeyi siyayi partiler değiştiremez. Ekmelleddin Tayyip olmuş ne farkeder.

Zaten Tayyip kazanacak Tayyip şapkasını koysa bile kazanır bu ülkede.

Bu belediye seçimlerinde bile silip süpürdü.

Ekmelettin mekmeletine bu millet oy vermez. Bu millet bir kişiye alıştımı ondan vazgeçmez. Hangi müslüman ülkede demokrasi varki ? İslam ve demokrasi bir arada olamaz.

Türkiyenin öncelikle islamdan kurtulması lazım o zaman Türkyede siyaseti İslam yönlendiremez

İslamın yok olması imkansız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senimi kıracam nolan veririm Tayyipe :)

Bu ülkeyi siyayi partiler değiştiremez. Ekmelleddin Tayyip olmuş ne farkeder.

Zaten Tayyip kazanacak Tayyip şapkasını koysa bile kazanır bu ülkede.

Bu belediye seçimlerinde bile silip süpürdü.

Ekmelettin mekmeletine bu millet oy vermez. Bu millet bir kişiye alıştımı ondan vazgeçmez. Hangi müslüman ülkede demokrasi varki ? İslam ve demokrasi bir arada olamaz.

Türkiyenin öncelikle islamdan kurtulması lazım o zaman Türkyede siyaseti İslam yönlendiremez

İslamın yok olması imkansız.

Siyasetten/islamdan zerre anlamayanlar,Kemal Derviş denilen Abd piyonunun Chp'ye servis ettiği,Mısırlı-Atatürk düşmanı-islamcı bir yobazı;bu ülkenin geleceği adına ''umut'' olarak gösterip;aksini düşünenleri çok ağır şekilde eleştirmeye başladılar..

Ekmeleddin cumhurbaşkanı oldu diyelim..Ya sonra?

Yahu,bu kadar mı sığsınız?!

RTE bu ülkede 12 senedir yapmadığını bırakmadı ve hiç kimse,hiç bir şey yapamadı..Muhalefet bir islamcı da mutabakat sağladı diye,bu ülke refaha mı kavuşacak yani?

Ne olacak babacığım?

Ekmeleddin diyaneti mi kapatacak,Soma gibi faciaları mı önleyecek,Suriye'de-Irak'ta silahlar mı susacak,enflasyon mu düşecek,,vb?

Ekmeleddin,Türk olmayan bir Atatürk düşmanı..Bu kişiye oy veren ile RTE'ye oy veren arasında zırnık fark yoktur..Hele bir dinsizin Ekmeleddin'e,RTE'den kurtulalım diye oy vermesi çok komiktir..Anca gülerim bu kişilere :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

RTE'den değil Cumhurbaşkanı, ailesine örnek ve yararlı bir insan olmaz.

Hırslı bir kabadayıdan, bir haydut ve bir hırsızdan ne beklenir?

Ama şurası da acı bir gerçekdir ki RTE, kendisini savunan, seven, baş tacı eden, hırsızlık ve ahlaksızlıklarını görmezden gelen, hatta destekleyen ahmak Müslüman halkın gerçek temsilcisidir.

Bu doğal hakkı ne Tayyip itinden alabilirsiniz, ne de onun götünün kılı bile olmadığını iddia eden Müslüman halktan...

Tayyip onların yasal ve gerçek temsilcisidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Pante, ben de RTE nin CB olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak karşına çıkarılan adayı, basından kopyalacağım bir kaç eleştirel yazı ile tanıtıp fikirlerinizi soracağım:

Cumhurbaşkanı seçeceğimiz kişiyi tanımak istiyoruz ve tüm saygımızla soruyoruz; Ekmeleddin İhsanoğlu'nun bir tarikat bağlantısı var mıdır yani bir tarikatın müridi midir değil midir?

Bu soruyu sormamızın sebebi şudur; Ekmeleddin İhsanoğlu'nun babası şeyhtir, Osmanlı Şeyhülislamı Mustafa Sabri'nin yardımcısıdır. Her ikisi de 1924'te Mısır'a gitmiştir, geri dönmemiştir.

Bu nedenle Ekmeleddin İhsanoğlu'nun bir tarikat ilişkisi olup olmadığını öğrenmek istiyoruz. Bu sorunun cevabı bize verilmelidir.

Çünkü Osmanlı ve Cumhuriyet tarihimizde adına Kürt diyerek isyan çıkartanların tamamının şeyh, seyit, molla ve tarikat müridi olduğunu biliyoruz. Bu şeyhler, seyitler, mollalar ve müritler Anadolu'ya çok acı çektirdi.

İşte Anadolu'da siyasi Kürtçü ve islamcı isyancı şeyhler, seyitler ve mollaların listesi:

Osmanlı tarihinde…

İlk isyan: Şeyh Ubeydullah, 1880, Hakkari/Şemdinli…

İlk siyasi örgütü kuran; Şeyh Ubeydullah oğlu Seyit Abdulkadir, 1908, Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti, , İstanbul…

İlk silahlı siyasi isyan; Şeyh Abdusselam Barzani, 1908, , Kuzey Irak/Barzan…

Ermeni destekli ilk isyan; Molla Selim, 1914, Bitlis…

Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet tarihinde:

1920-21 Koçgiri isyanı; tertipleyen Seyit Abdulkadir…

1925 Diyarbakır isyanı; tertipleyen ve çıkartan Seyit Abdulkadir ve Şeyh Said…

1925 Hakkari/Şemdinli isyanı; Seyit Abdulkadir’in oğlu Şeyh Abdullah…

1930 Ağrı isyanı; Şeyh Said isyanından kaçanlar, Ermeni Taşnaksutyun desteğinde Hoybun örgütü…

1930 Hakkari/Şemdinli isyanı; Molla Mustafa Barzani ve adamları…

Bu isyanların analizi şu gerçekleri ortaya koymaktadır;

İsyanları tertipleyen, yöneten ve çıkartanların tamamı şeyh, seyit ve molla’dır.

İsyanları çıkartanların tamamı aynı tarikatın müritleridir; Halidi Tarikatı…

Halidi tarikatının kurucusu Irak/Süleymaniye’den Şeyh Kürt Halid’tir.

İsyancıbaşı Barzanilerin dedesi Şeyh Abdusselam Barzani bu tarikatın Kuzey Irak halifesidir.

İsyancıbaşı Seyit Abdulkadir’in dedesi Seyit Taha bu tarikatın Anadolu halifesidir.

Mustafa Kemal Atatürk diyor ki;

"Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz.

En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. Hayatta en hakiki yol gösterici ilimdir, fendir. Öğretmenler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. M. Kemal Atatürk ...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne Cumhurbaşkanı seçeceğiz, aklımızda hiç soru kalmamalı...

Kaynak: Erdal Zarızeybek

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'mize Cumhurbaşkanı seçeceğiz, aday gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu kimdir, tanımak istiyoruz...

Bu nedenle, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na tüm saygımızla soruyoruz; "ben öldükten sonra yerime Ekmeleddin İhsanoğlu'nu seçin, diye vasiyet eden Mahmut Bayram kimdir?

Bu soruyu sormamızın sebebi şu; Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu İslami İlimler Araştırma Vakfı üyesidir. Vakfın kurucu üyesi Prof. Dr. Salih Tuğ'dur. Salih Tuğ'un hocası Mahmut Bayram Hoca'dır.

Dolayısıyla "öldükten sonra yerime Ekmeleddin İhsanoğlu'nu seçin' diyen bu Mahmut Bayram Hoca mıdır, öğrenmek istiyoruz...

Mahmut Bayram Hoca ise...

Başbakan Erdoğan Mahmut Bayram Hoca'nın talebesidir. Mahmut Hoca 1997'de vefat etti. Cenazesine, şimdi başbakan ama o dönem İstanbul Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan katılmış ve cenaze namazını Fettullah Gülen kıldırmıştır(Mahmut Bayram Kültür Dayanışma Derneği resmi web sayfası).

Başbakan Erdoğan Mahmut Hoca'nın talebesi olduğuna göre ve Erdoğan da İstanbul'daki Gümüşhanevi Halid-i Nakşi tekkesinde yetişmiş olduğuna göre...

Anadolu Kürt isyanları diyerek isyan tertipleyenlerin tamamının Halidi tarikatı şeyhleri olduğuna göre, Barzani'nin dedesi Şeyh Abdusselam Barzani'nin de bu tarikatın halifesi olduğuna göre......

Eğer ki Ekmeleddin İhsanoğlu Mahmut Bayram Hoca'nın halefi ise o zaman işler değişir...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne Cumhurbaşkanı seçeceğiz, aklımızda hiç soru işareti kalmamalı...

Kaynak: Erdal Zarızeybek

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aday yine Exeter’den! / Arslan BULUT

Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu üzerinde uzlaşmaya vardıklarını açıkladılar. Bugüne kadar aday belirlemek için yaptıkları görüşmelerde bu ismi kaç kişi zikretmiş acaba?

Hakkında “Cumhuriyete karşı olduğu için Mısır’a yerleşmiş bir ailenin Kahire’de doğup büyümüş çocuğu” olduğu bilgisi bulunan bir kişinin, Cumhuriyeti kuran parti ile milliyetçi partinin Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi nasıl mümkün olabildi acaba?

* * *

Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili yazı arşivimde önemli bilgiler var.

“İslam Konferansı Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Türkiye’nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun genel sekreterliği kazanması, İslam ülkelerinin Büyük Orta Doğu projesine ikna edilmesini hızlandıracak bir gelişme olacaktır.” (15 Haziran 2004)

“İngiltere’de bir Exeter Üniversitesi vardır. İngiliz Üniversiteleri arasında ‘Kürt Araştırmaları Enstitüsü’ olan tek yüksek öğretim kurumudur. Exeter Üniversitesi’nde ayrıca ‘Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü’ de bulunuyor! İngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı görevlere gönderilecek ajanlarının önemli bir bölümü Exeter Üniversitesi’nde eğitim görür. Arap ve İslam Dünyası ile Kürtler hakkında uzmanlaşması gereken İngiliz ajanlar, bu üniversitenin hocaları tarafından eğitilir.

Exeter Üniversitesi’nden mezun olan veya doktorasını burada yapan kişileri, daha sonra özellikle İslam ülkelerinde önemli ekonomik ve siyasi kuruluşların başında veya devlet görevlerinde görmek mümkündür. İslam Kalkınma Bankası’nın bütün önemli yöneticileri Exeter Üniversitesi’nde yüksek lisans veya doktora yapmıştır! Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Exeter Üniversitesi’nde iki yıl eğitim-öğretim görmüştür. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da Abdullah Gül’ün bu üniversitedeki sınıf arkadaşıdır!

Abdullah Gül, merkezi Cidde’de olan ve 48 İslam ülkesinin üye olduğu İslam Kalkınma Bankası’nda diğer Exeter mezunu arkadaşları ile birlikte ekonomi uzmanı olarak görev almıştır.

* * *

İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Exeter Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yapmıştır.” (19 Nisan 2007)

“Abdullah Gül, İngiltere’deki eğitiminden 15 yıl sonra ABD’de Dışişleri Bakanlığı’nın özel bursuyla “liderlik” eğitiminden geçiriliyor, hemen ardından Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı oluyor! Yani iki ülke o kadar birlikte hareket ediyor ki aynı insanlara yatırım yapıyor. İngiltere bulup yetiştiriyor, ABD liderlik öğretiyor!” (22 Kasım 2011)

* * *

Tayyip Erdoğan, 2009 yılında da yine Devlet Bahçeli tarafından Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı göstermek zorunda bırakılmıştı. Şimdi de Ankara’da deniliyor ki “Aslında İhsanoğlu’nu Bahçeli önerdi ama Kılıçdaroğlu’nun önerisi gibi sunuldu!”

İhsanoğlu’nu İslam Konferansı Örgütü’nün genel sekreterliğine seçtirmek için İslam ülkelerinde bir yıl boyunca olağanüstü kulis yapanlar da Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’dır. Her ne kadar İhsanoğlu’na AKP’nin Mısır ve Suriye politikalarına tam destek vermediği için öfkelenmiş olsalar da ideolojik olarak aynı çeşmeden su içmişlerdir.

Biraz Osmanlıcılık, biraz hilafetçilik, biraz İngiliz veya Amerikan eğitimi...

Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül’den daha iyi yetiştirilmiş olan İhsanoğlu’nu da aday gösterebilirdi!

Bu durumda, Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştirmeye çalışan güçler, Türk seçmenini, sadece iktidar üzerinden değil, aynı zamanda muhalefet üzerinden de “40 katır mı istersin, 40 satır mı?” tercihine zorlamış oluyor. Üstelik seçim 10 Ağustos’ta, yani Sevr’in yıldönümünde yapılacak!

Kaynak: Arslan BULUT, 17 Haziran 2014

Link to post
Sitelerde Paylaş

Devil's advocate İngilizce bir deyim.. Bazılarınız duymuş olabilir.

Deyim olarak şeytanın avukatlığını yapmak, şeytanı savunmak gibi anlanları vardır.

Aslında yerinde kullanılırsa kuvvetli bir argüman olabilir.

Bir ateistin Tayyip'i bu şekilde desteklemesinde devil's advocate deyimi ne kadar uygundur?

Bu deyim ancak ateist bakış açısından anlamlıdır.

Müslüman bakış açısından uygun bir deyim değildir. Çünkü onların gözünde Tayyip şeytan değildir. Mesihdir, ya da ona benzer bir kurtarıcıdır.

Ateist bakış açısından Tayyip'in Başkanlığına bir göz atalım.

Nasıl bir başkan olacaktır Tayyip?

Başkanlık döneminde başkanın otoritesi sembolik değildir.

Tayyip kesin olarak ülkeyi bir diktatör olarak yönetecektir.

Bu da halkın huzursuzluğunun giderek artmasına ve iç savaşa neden olacaktır.

Türkiye'yi kesin olarak bir felaket beklemektedir.

Ama bu felaket Türkiye'nin yegane kurtuluşudur. Bir felaket olmadan ülkemizin Atatürk ilkelerine geri dönmesi mümkün değildir.

Bu nedenden ben Tayyip itinin başkan olmasının yararlı olacağını düşünüyorum..

Şeytanın avukatlığını yapıyorum. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne Kilicdaroglu'nun ne de Bahceli'nin akli Osmanli hayrani islamci emperyalist masasi E.I. ismini ve kendini bulup ortaya cikartip T.C. cumhurbaskani adayi olarak sunmaya yetmez.

Islami yalanlarla aklayip paklayip farkli versiyonlarda sunup halkini kekleyebilmek icin birbirleri ile yarisan zihniyet pislik bir zihniyettir.! Ve islama her kesimi ile girtlagina kadar batmis bir ulusun felaketlerden kurtulmasi imkansizdir.

Yasanilacak ve sonu aydinlik olacak felaket gec kaldi cunku Türkiye'ye ayar verenlerin istedigi zamanda olmasi gerektiginden.

Ülkesine hayatini adayan bir kisinin altin tepsi icinde sundugu devrimler gelsitirilip yenilenmedigi gibi kiymetleri bilinmeden tüketildiler.Gelismis Avrupa ülkelerinde ise bireysel haklarin özgürlüklerin nasil kazanilip elde edildikleri ve neden degerli olduklari incelenirse sorun anlasilir.

Gezi ile bir halk hareketine baslanilabildi fakat basariya ulasmasi engellendi. Kendilerini aydin olarak sunan cakallar bu olayda da Türkiye'nin gelecegine kazik caktilar.

Disaridan Türkiye'ye ve özellikle kendilerini Ulusalci, Atatürkcü, Yurtsever, Milliyetci, Sosyal Demokrat, Kemalist, olarak lanse edenlerin tv lerine, bakildiginda ve yazdiklari okundugunda ne kadar sahtekar ve düzenbaz olduklari islami allayip pullayip sunma gayreti icinde olduklarindan belli. Yavsak düsünceli sahtekarlar düzenbazlar ve cakallar ordusu...

Böyle bir ülkenin cumhurbaskani R.T.E olmalidir cünkü o hakediyor ve onun sayesinde ne olacaksa bir an önce olup yasanmalidir.Import Arap usagi Osmanli hayrani islamci birisi Cankaya Köskünde oturmamali.Uyumak ve uyutulmak isteyenlerin adayidir bu kisi...Cünkü disaridan empoze edilmistir.!

Ateist, dinsiz oldugunu söyleyemeyen üstelik islamin putlarina prim yaptirabilmek icin yagdanlik yapanlara cumhurbaskani olarak R.T.E. yakismaktadir.

Milliyetcilere, fasistlere, kafatascilara da...

...her T.C. vatandasina.

tarihinde cigi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, Kılıçdaroğlu yanlış yapmıştır.

Ancak bazılarının dediği gibi Ilımlı İslam projesine dahil olarak değil,

Tayyip çekincesinden dolayı, sağa ve İslam'a çok yakın birini aday yapmıştır.

Halbuki İslam'la ve sağla bir yakınlığı olmayan adayla da MHP ile uzlaşabilirdi ve o adayın da kazanma şansı olabilirdi.

Sami Selçuk bence en uygun adaydı.

Gereksiz yere böylesine büyük bir tartışma ortamı yarattı, muhaliflerin bir kısmının büyük tepki vermesine neden oldu.

Ancak olan oldu.

Bu aşamadan sonra Tayyip karşıtlarının bir kısmı "Ben oyuna gelmem, bu adaya oy vermem" diye ısrarını sürdürecektir. Diğer kısmı ise "Tayyip'in asla seçilmemesi için karşısında kim varsa ona oy veririm" anlayışıyla hareket edecektir.

2. turda Tayyip'le Ekmel başbaşa kaldığı takdirde, Ekmel'e oy vermem diyenlerin bir bölümü inadından vazgeçecek olsa da her iki adaya da oy vermeyen veya kızgınlıkla Tayyip'e oy verenler de olacaktır.

Tekrar ediyorum:

Ekmel bir risktir ama en kötü hali Gül'den iyidir. Neticede en fazla Gül gibi noterlik yapabilir. Ancak seçimden önce propaganda aşamasında çekişme yüksek dozda olduğu takdirde tam tersi de olabilir ve hükümetin-Tayyip'in başına bela da kesilebilir.

Bu olasılık mevcutken ne diye oy kullanmayarak asıl bela olan Tayyip'in şansını arttırayım?

Bir yanda hırsızın hırsızı, arsızın arsızı, katil, şeriatçiyim diyen, Ortadoğu'yu karıştıran, IŞİD gibi bir terörist devlete destek veren, kindar, intikamcı, kibirli bir diktatör varken,

Diğer yanda bunların hiçbirini yapmamış ve büyük olasılıkla yapmayacak olanı ne diye tercih etmeyeyim?!

Bir başka alternatif vardı da biz mi tercih etmiyoruz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...