Jump to content

Tanrı var mı?


Recommended Posts

En akılcı mı en faydacı mı?

Ve ihtimaller, olasılıklar..

Hani derlerya kahrolası saçlarını yolabilir, kulaklarını kesebilir, gözlerini çıkarabilirsin..

Ne istersen, ama ne istersen yapabilirsin..İstediğin her şeyi yapabilirsin..

Ama neyi isteyeceğini sen seçemezsin..

Tanrı ya inanmayı ya da inanmamayı isteyebiliriz, ama bunu biz mi seçiyoruz?

Ateist ya da teist olmak, bulanık mantıkla işleyen olasıklar evreninde sadece bir olasılık mı?

Neyse..Daha sonra yazarız..Bir iftarda takiyye yapmam lazım :)

hem akılcı hem faydacı...

Akıl zaten başa gelecek faydayı zararı ayırdedebime yeteneĞi...

Seçimlerimiz konusunda özgür olmasaydık cezai ehliyetimizde olmazdı...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 276
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

anlamsız bir soru bu. öncelikle var olup olmadığını sorduğunuz tanrı kavramını tanımlayın.

kuranda tasvir edilen 'tanrı' mı ?

yoksa birey olma özelliğinden uzak ilk sebep veya enerji tadında bir 'tanrı' mı ?

ya da var olan her şeyle özdeş , içkin bir 'tanrı' mı ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

anlamsız bir soru bu. öncelikle var olup olmadığını sorduğunuz tanrı kavramını tanımlayın.

kuranda tasvir edilen 'tanrı' mı ?

yoksa birey olma özelliğinden uzak ilk sebep veya enerji tadında bir 'tanrı' mı ?

ya da var olan her şeyle özdeş , içkin bir 'tanrı' mı ?

İnsanların yaptıklarını sorgulayıp hesap soracak Bir tanrı....

Link to post
Sitelerde Paylaş

anlamsız bir soru bu. öncelikle var olup olmadığını sorduğunuz tanrı kavramını tanımlayın.

kuranda tasvir edilen 'tanrı' mı ?

yoksa birey olma özelliğinden uzak ilk sebep veya enerji tadında bir 'tanrı' mı ?

ya da var olan her şeyle özdeş , içkin bir 'tanrı' mı ?

Ben de zaten onu diyorum. Var ve yok diyenler nasıl bir yorum yapabiliyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanların yaptıklarını sorgulayıp hesap soracak Bir tanrı....

Bunun olacağını düşünmem için hiç bir delil yok. bence istediğin adaleti burada sağlamalı , işini hayalgücünle kendini tatmin etmek için oluşturduğun bir fanteziye bırakmamalısın.

böyle bir şeyin olduğunu düşünüp sağlayacağı adalete gelirsek. bu dünyada öldürülmüş birinin katili kazanda 30 dakika kaynatılınca ödeşilmiş mi oluyor ? ya da sonsuza kadar her gün kazığa oturulunca işlediği suça denk mi sayılıyor ? tam olarak adaletin sağlanması için yaşadıklarının ve ortam şartlarının kısacası hayatlarının bire bir aynısı olması gerekir. ki bu da öldükten sonra mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tersinimin bu konudaki görüşü bir parça daha farklıdır.

Her zaman olduğu gibni yine bilimsel yöntemlerle, kanıtlarla konuşup yazacağız.

Hiç bir zaman tutuculuğa esir olmadık.

İster kabul eder ister etmezsiniz.

Ama bilim böyle diyor

Buyurunuz.

= = =.

Maddenin Sakımı Kanunu

Bir Büyük Bütün’ün Varlığını Kanıtlar.

Var oluşun nedenleri, niçinleri, nasılları konusunda üretilen yanıtların çokluğu ve çeşitliliğine rağmen bunları iki büyük grupta toplamak mümkündür.

Tanınmış bir bilim insanına göre varoluş ya yaratılmış ya da yaratılmamıştır. Bu ikisi dışında başka cevap yoktur.

Eğer yaratılmış ise bir Yaratıcı iradenin olması gerekecektir. Fakat yaratılışı kabul etmek için yokluktan, hiçlikten bir şeylerin meydana geldiğini kabul etmek gerekir; bunu da bilim ret eder diyerek yaratılışı inkâr ederler, kanıt olarak bilimin temellerinden biri olan maddenin sakımı kanununu gösterirler.

İnkar edilemez bilimsel bir gerçek olan maddenin sakımı ve termodinamik kanunları bu görüşü onaylar gibidir.

Tersinim ise bu kanunların eksik ve yanlış yorumlandıkları görüşündedir.

Maddenin sakımı kanunu hiç bir maddenin yoktan var, vardan da yok olmayacağını ancak şekil değiştireceğini belirtir.

Materyalistler varoluşu önce maddeye dolaysıyla evrene indirgerler.

Ardından da maddenin sakımı kanununa göre var olan evrenin yoktan var olamayacağını, var olduğu içinde ezelden beri var olması gerektiğini belirtirler.

Belirtirler ama var olan bir madde yokluktan var olamayacağından her madde gibi evreninde bir kaynağının olması gerekir

Nitekim big bang teorisine (tersinime göre genişim evresine) göre evrenin kaynağı kütlesiz bir enerji zerresidir.

Diğer ifade ile evren bir kütlesiz enerji zerresinin patlaması (genişimi) sonucu meydana gelmiştir.

Eğer evrenin kaynağı bir kütlesiz enerji zerresi ise maddenin sakımı ve termodinamik kanunlarına göre bu zerrenin de bir kaynağı olması gerekecektir.

Bu böyle ezele kadar devam edip gider.

Taraftarları için evrenin bir kaynağının, kaynağında bir kaynağının olması, bunun ezele kadar devam edip gitmesi gerektiği materyalist felsefeyi etkilemez. Aksine doğrular. Onlar bu görüş ve iddiadadırlar.

Materyalist çevreler önceleri evrenin kaynağı olan enerji zerresinin ezelden beri var olduğunu; takriben on dört milyar yıl önce patlayarak (genişerek) tüm evreni meydana getirdiğini savundular.

Kimi kanıtlar bu iddiayı doğrular. Gerçektende evrenin genişlediği konusunda çok ciddi kanıtlar vardır.

Fakat burada bir kaç gerçeği daha göz önüne almak gerekir.

Bu gerçeklerde evrenin bir başlangıcının, belirli bir hacminin ve kütlesinin olmasıdır.

Bu gerçekler ateist materyalist öngörüleri tepetaklak edecek kadar önemli olabilir.

Nedeni ise maddenin korunumu kanununa göre sınırlı bir evreni meydana getiren enerji zerresinin BİR BÜYÜK BÜTÜNÜN minik bir parçası olması zorunluluğudur.

Bu BÜYÜK BÜTÜN kütlesiz bir enerji-nur olmalıdır. Bu nedenle sonsuzdur. Ezelden gelip ebede giderr. Evrenimizi ve diğerlerini sarıp sarmalamıştır.

Büyük Bütünü enerji-nur olarak tanımlamamamız nitelemeye uygun başka bir kelimenin olmamasındandır.

Büyük Bütün algılama sınırlarnızın dışındadır.

Uzay diye isimlendirip ezelden gelip ebede uzanan bir hiçlik olarak nitelendirdiğimiz evren dışı alemin gerçekte bir hiçlik olmadığı açıktır.

Evrenimiz Bir Büyük Bütünle kuşatılmış minicik bir hava kabarcığı gibidir ama tek değildir. Tek olması akıl ve mantık dışıdır.

Bu Büyük Bütünün içinde sonsuz büyüklükte bir ummanda bulunan sayısız hava kabarcıkları gibi evrenimize benzeyen ya da benzemeyen başka evrenlerde bulunmalıdır.

Evrenimizin varlığı Büyük Bütünün varlığının en büyük kanıtıdır.

Büyük bütün olmasaydı evrenimiz (ve diğerleri) var olamazdı.

tarihinde tersinim tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Olmayan tanrının adaletine güvenmek çok zararlıdır. Eğer bir haksızlığa uğradıysan hesabını öte dünyaya bırakmamalı, bunu bir onur meselesi yapıp hakkını sonuna kadar kovalamalı, adalet hakkını vermiyorsa mecburen adaleti kendin sağlamalısın. İnsan onuru bunu gerektirir. Allahın huzurunda hesaplaşırız diye haksızlığı yutmak aşağılık bir onursuzluktur.

Ben şahsen uğradığım haksızlığın derecesine göre onurumu kurtaracak her şeyi yapabilirim. Asla hakkımı bırakmam. Olmayan allaha zaten güvenmeyeceğim belli.

Ekstrem durumlar olabilir. Zalim bir sniperin vurduğu bir çocuk nasıl hakkını arayacak? Nasıl öldüğünü, kimin öldürdüğünü bile anlayamadı. Kurşun bir anda beynini parçaladı.

Bu extrem bir durum. O katili yakalamak ve cezalandırmak artık toplumun, insanlığın sorumluluğunda. Aynı durum yine geçerli. Tanrının huzurunda sniper ve çocuk yüzleşsin dersek adalet zaafa uğrar. Tanrı yok ve çocukla sniperin yüzleşmesi tamamen bir hayal. Adaleti mutlaka sağlamalı, o katili bulup içeri tıkmalıyız. Bir daha hiç ateş edememeli.

Adalet tanrısızlıkla sağlanır. Tanrı inancı adaleti erteleyerek yok eder.

Adalet tamamen insanlara özel bir duygudur. Doğada adalet filan yoktur. Tanrı olsa da adil filan olmazdı. Bu doğada apaçık görünüyor.

Bir müslüm bana gelip ben gidiyorum hakkını helal et dediğinde çok kıllanırım. Hele şu hacıya gidiyorum hakkıne helal et diyenler yok mu? Çok sinir oluyorum. Asla kimseye helal olsun filan tabii demem de, bu hakkını helal et lafına çok uyuz oluyorum. Bir gün birini tersleyeceğim. Hele şu hacıya gidenlerin birini bir ters günümde bozacağım. Millet de biliyor huyumu, helal ettim demediğim halde demişim gibi yapıyorlar. Hacıya gidenler zaten benim için de dua et filan laflarına alışkınlar, ben öyle bir şey demediğim için, helal filan da etmeyince kısa kesip kaçıyorlar. Daha bozmaya gerek kalmıyor aslında.

Benim haberim olmadan bana attığın bir kazıktan dolayı kendini rahat hissedeceksin öyle mi? Yok ya? Uyuzun derdine bak!

Link to post
Sitelerde Paylaş

hesabını soramadığınız haksızlıklar karşısında, kendinizi rahatlatmak için bir tanrı beklentisi içindesiniz, doğru mudur?

olabilir...

Böyle bir beklentimin olması bunu gerçeklemez....

Ama yanlışlamaz da...

Yani paranoyak olmam takip edilmediğimi göstermez...

öldükten sonra yada önce yaptıklarımın hesabını soracak bir tanrının olmasının olanaksızlığına ikna edilemedim...

Siz ikna olduysanız bilemem...

Ama tedbiri elden bırakmayın yinede...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunun olacağını düşünmem için hiç bir delil yok. bence istediğin adaleti burada sağlamalı , işini hayalgücünle kendini tatmin etmek için oluşturduğun bir fanteziye bırakmamalısın.

böyle bir şeyin olduğunu düşünüp sağlayacağı adalete gelirsek. bu dünyada öldürülmüş birinin katili kazanda 30 dakika kaynatılınca ödeşilmiş mi oluyor ? ya da sonsuza kadar her gün kazığa oturulunca işlediği suça denk mi sayılıyor ? tam olarak adaletin sağlanması için yaşadıklarının ve ortam şartlarının kısacası hayatlarının bire bir aynısı olması gerekir. ki bu da öldükten sonra mümkün değil.

Hesap soracak bir tanrı için kanıt yada deliL sunmuyorum...

Belkide sade benim kuruntumdur boşuna bir endişeleniştir...

Belki garajdaki ejderha gibi boş bir hayaldir....

Ama bu bir ihtimaldir ve gerçekleşme olasılığı sıfır değildir...

Adil bir tanrının benim hayatımda adaleti sağlamak için gösterdiğim çabayı yada boşververmişliği nasıl değerlendireceğini çıkarımlamak mümkün...

Link to post
Sitelerde Paylaş

olabilir...

Böyle bir beklentimin olması bunu gerçeklemez....

Ama yanlışlamaz da...

Yani paranoyak olmam takip edilmediğimi göstermez...

öldükten sonra yada önce yaptıklarımın hesabını soracak bir tanrının olmasının olanaksızlığına ikna edilemedim...

Siz ikna olduysanız bilemem...

Ama tedbiri elden bırakmayın yinede...

Burada sizi ikna etmeye çalışan oldu mu bilemiyorum. Benim sorularım, sadece söyleyemediklerinizi anlamak içindir.

Koyu ile belirttiğim kısım da bunu doğruluyor. Mantıksızca korktuğunuz bir olasılığı, mantıkla yenebileceğinizi umuyorsunuz. Korku mantıkla veya akılla atlatılmaz. Bu yüzden size göre kimse sizi asla ikna edemeyecek - ki kimsenin de öyle bir derdi olduğunu düşünmüyorum-. Fakat zamanınızı boşuna din-antidin forumlarında yiyorsunuz. Varolmayanın korkusunu bilgiyle atlatamazsınız. Korku sadece, neden korktuğunuzu anlamaya çalışmakla çözülür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada sizi ikna etmeye çalışan oldu mu bilemiyorum. Benim sorularım, sadece söyleyemediklerinizi anlamak içindir.

Koyu ile belirttiğim kısım da bunu doğruluyor. Mantıksızca korktuğunuz bir olasılığı, mantıkla yenebileceğinizi umuyorsunuz. Korku mantıkla veya akılla atlatılmaz. Bu yüzden size göre kimse sizi asla ikna edemeyecek - ki kimsenin de öyle bir derdi olduğunu düşünmüyorum-. Fakat zamanınızı boşuna din-antidin forumlarında yiyorsunuz. Varolmayanın korkusunu bilgiyle atlatamazsınız. Korku sadece, neden korktuğunuzu anlamaya çalışmakla çözülür.

Düşüncelerimi paylaşmaktan bir amacımda yanlış düşündündüğüm yerler varsa Birinin farketmesi ve bana farkettirmesi ....

daha doğru olanı gördüğümde belki ilk başta hemen kabullenemesemde yavaşta olsa ona dönerim...

Benim psikolojimden ziyade sunmaya çalIştığım yarım yamalakta olsa önermelerimdeki yanlışlıkları gösterebilirseniz memnun olurum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hesap soracak bir tanrı için kanıt yada deliL sunmuyorum...

Belkide sade benim kuruntumdur boşuna bir endişeleniştir...

Belki garajdaki ejderha gibi boş bir hayaldir....

Ama bu bir ihtimaldir ve gerçekleşme olasılığı sıfır değildir...

Adil bir tanrının benim hayatımda adaleti sağlamak için gösterdiğim çabayı yada boşververmişliği nasıl değerlendireceğini çıkarımlamak mümkün...

arkanda seni öldürmek isteyen görünmez bir at-adam olma ihtimali gibi. bunun hakkında ne kadar endişeleniyorsan tanrı tanımın için de o kadar endişelenmelisin. yahut iyi biri olduğun için seni cezalandıracak psikopat bir tanrı ihtimali. bunun için de endişelenmeli miyiz ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Farzet yap boz içindesiniz yaşadıklarınızın hiçbiri gerçek değil sadece seçiyorsun...

Tanrı için bu zor birşey degil yap bozda öğrendiklerinizi tekrardan daha gerçekçi yaşatması,da.

tanrı ile 5 çayı mı içtin ? nereden ulaştın bilgisine..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Düşüncelerimi paylaşmaktan bir amacımda yanlış düşündündüğüm yerler varsa Birinin farketmesi ve bana farkettirmesi ....

daha doğru olanı gördüğümde belki ilk başta hemen kabullenemesemde yavaşta olsa ona dönerim...

Benim psikolojimden ziyade sunmaya çalIştığım yarım yamalakta olsa önermelerimdeki yanlışlıkları gösterebilirseniz memnun olurum...

Bana göre yanlışlıkları zaten açıklamıştım, fakat nihayet ayın telden çalmıyorken, bu yanlışlıklar sizin için bir şey ifade etmeyebilir. Çünkü bunlar dışardan bakan birine aşikarken, aslında sizin bunları da görmenizi engelleyen korkularınız daha başka şeylerden kaynaklanıyor olabilir.

Kendinizi tanımaya çalışmanızda fayda var. Nelerden korktuğunuzu anladığınızda, üzerine gitmek daha kolay olacaktır. Fakat korkunuzun kaynağını bilmiyorken, sıradan ilaç denemek size bir fayda sağlamayacaktır.

Size yapabileceğim en basit açıklamayı zaten yapmıştım: Bilinen tanrılar ve tanrı kavramı dinlerden doğmuştur, dinleri reddedip tanrı kavramına tutunmaya çalışmak anlamsızdır.

Hayali karakterlerin gerçek olduğuna inanan insanlar var. Bunlar kendileri ile özdeşleştirdikleri veya kendileri için bir sığınma kapısı olarak gördükleri, kendilerini önemli olarak görmelerini sağlayan vb. karakterlerin gerçekte de varolduklarına inanıyorlar. Bu şekilde yalnızlık, terkedilmişlik, haksızlık vb duygularını bastırmaya çalışıyorlar.

Fikrimce siz; sizi rahatsız eden, sizi bir kurtarıcı, bir adil arayışına yönlendiren sıkıntınız her ne ise onu bulmaya çalışmalısınız. Bunu anladıktan sonra, hayali sığınaklar yerine gerçekçi çözümler bulmaya çalışmak, hayatınızın diğer kısımlarında da, olumlu gelişmelere yol açacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tost mankinasına tost attığımızda kendi kendine oluşmuyacağına göre,koskoca kainatta tesadüfen oluştu dersek bu mantıksızlık olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...