Jump to content

Faraday Kafesi


Recommended Posts

tam olarak anlatamadım galiba. insanda emd leri algılayabilecek reseptör yok. senin dediğine göre radyo sinyallerini alabiliyoruz antene tutarak.neyimizle alıyoruz bu sinyalleri acaba? ve de eğer alabiliyor isek alınan bu dalgalar bizde farkındalık oluşturuyor mu? yani bize bir şeyler geldiğini(emd) farkediyor muyuz? yoksa elektrik direğinin(yüksek gerilim hattı) altından geçerken de vücuduma emd ler çok yoğun bir şekilde giriyor ancak hiç bir his farkındalık oluşmaz.

Sen elinle tutarsan sinyalleri topluyorsun, yani bir EMK, elektromotor kuvveti oluşturuyorsun. Bu da radyodaki devrede bir gerilim oluşması demek. Sen anteni tutmasan da, üzerinde bu EMK, yani kaba tabirle voltaj oluşuyor. Bu voltaj normalde çok ama çok düşük, taş çatlasın bir kaç milivolt. Tipik olaraksa bir kaç mikrovolt sadece. Bu nedenle de o voltajı hissedemiyorsun.

Eğer radyo sinyali türündeki EMD'yi hissedebilecek sensör-sinir hücrelerin olsaydı, bunu hissederdin. Fakat yok. Normal sinirlerin yeterince büyük olsaydı, gene hissederdin, ama ceryan çarpmış gibi, ama bir tür sızı gibi, ama bir koku gibi, atıyoruz işte, zira öyle hücrelerin de yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 114
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

yoksa ben de biliyorum mr çekilirken filan emd ler çok yoğun bir şekilde giriyor ya da cep telefonu ile konuşurken filan. ancak ben böyle bir emd girişinin olduğunu vücudumda emd olduğunu hissetmiyorum.

Aynı sebepten. Ne onu hissetmeye özelleşmiş hücrelerin var (bkz: köpekbalığının lorenzini ampülleri), nede sana bu sinyali dolaylı olarak algılatacak kadar büyük sinir hücrelerin var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen elinle tutarsan sinyalleri topluyorsun, yani bir EMK, elektromotor kuvveti oluşturuyorsun. Bu da radyodaki devrede bir gerilim oluşması demek. Sen anteni tutmasan da, üzerinde bu EMK, yani kaba tabirle voltaj oluşuyor. Bu voltaj normalde çok ama çok düşük, taş çatlasın bir kaç milivolt. Tipik olaraksa bir kaç mikrovolt sadece. Bu nedenle de o voltajı hissedemiyorsun.

Eğer radyo sinyali türündeki EMD'yi hissedebilecek sensör-sinir hücrelerin olsaydı, bunu hissederdin. Fakat yok. Normal sinirlerin yeterince büyük olsaydı, gene hissederdin, ama ceryan çarpmış gibi, ama bir tür sızı gibi, ama bir koku gibi, atıyoruz işte, zira öyle hücrelerin de yok.

anladım. bana kalır ise ancak anlamsız bir titreme veya sızıltı olurdu. ama bu sızıltı içerik yani bilgi taşımazdı. şöyle ki: bu sızıltı veya herhangi bir tepkiden biz o an aldığımız elektromanyetik dalgaların içeriğini algılayamazdık. mesela o sızıltı ve koku veya

herhangi bir tepki his vs o anki dalganın içeriğini bize söylemezdi mesela o emd dalgalarının taşıdığı bilgiyi algılayıp ya da o emd nin oluşturduğu tepkiden yani sızı koku veya herhangi bir tepkiden yola çıkarak radyoda konuşan adamın sesini veya radyoda çalan şarkının sözlerini filan algılayamazdık yalnızca spesifik olmayan bir elektrik çarpması titreme olurdu bu.

doğru muyum?

Link to post
Sitelerde Paylaş

anladım. bana kalır ise ancak anlamsız bir titreme veya sızıltı olurdu. ama bu sızıltı içerik yani bilgi taşımazdı. şöyle ki: bu sızıltı veya herhangi bir tepkiden biz o an aldığımız elektromanyetik dalgaların içeriğini algılayamazdık. mesela o sızıltı ve koku veya

herhangi bir tepki his vs o anki dalganın içeriğini bize söylemezdi mesela o emd dalgalarının taşıdığı bilgiyi algılayıp ya da o emd nin oluşturduğu tepkiden yani sızı koku veya herhangi bir tepkiden yola çıkarak radyoda konuşan adamın sesini veya radyoda çalan şarkının sözlerini filan algılayamazdık yalnızca spesifik olmayan bir elektrik çarpması titreme olurdu bu.

doğru muyum?

keza köpek balıkları da elk alan hissediyor ama o elektrik dalgasını yayan hayvanın özelliklerini(aç tok saldıracak vs) bilemez. yalnızca kendine bir şey yaklaştığını hisseder. yani kendisine gelen elektromanyetik alan o elektromanyetik alanı yayan kaynağın kendisiyle ilgili ne tarz etkileşime gireceğini bilemez. yani saldıracak ise elek. alan şu olur kaçarsa elk. alan şu olur. ya da elk alanı okuyarak o elek. alanı salan hayvanın kendisine saldırıp saldırmayacağını anlayamaz.spesifik değildir bu elk. alan

şöyle düşünelim kafanızın üstünde bir simitçi tezgahı olsun bu tezgahın üstünede 1 tane salça kabı koyalım bu salça kabının içinede 1 kiloluk bezelye koyalım ve kafanızdaki tezgaha bırakalım. siz kafanızda ağırlık artışını hissedersiniz ama bu artışın sebebi olan maddenin ne olduğunu bilemezsiniz sadece ağırlık veren bir madde olduğunu bilirsiniz. 1 kiloluk bezelye yerine 1 kiloluk çay koyulsaydı(koku vs yok) gene bir fark olmazdı yani sadece gene 1 kg nin oluşturduğu ağırlık hissi olur. ha çay ha bezelye fark eden hiçbir şey olamaz.

doğru muyum?

tarihinde limalima tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

keza köpek balıkları da elk alan hissediyor ama o elektrik dalgasını yayan hayvanın özelliklerini(aç tok saldıracak vs) bilemez. yalnızca kendine bir şey yaklaştığını hisseder. yani kendisine gelen elektromanyetik alan o elektromanyetik alanı yayan kaynağın kendisiyle ilgili ne tarz etkileşime gireceğini bilemez. yani saldıracak ise elek. alan şu olur kaçarsa elk. alan şu olur. ya da elk alanı okuyarak o elek. alanı salan hayvanın kendisine saldırıp saldırmayacağını anlayamaz.spesifik değildir bu elk. alan

şöyle düşünelim kafanızın üstünde bir simitçi tezgahı olsun bu tezgahın üstünede 1 tane salça kabı koyalım bu salça kabının içinede 1 kiloluk bezelye koyalım ve kafanızdaki tezgaha bırakalım. siz kafanızda ağırlık artışını hissedersiniz ama bu artışın sebebi olan maddenin ne olduğunu bilemezsiniz sadece ağırlık veren bir madde olduğunu bilirsiniz. 1 kiloluk bezelye yerine 1 kiloluk çay koyulsaydı(koku vs yok) gene bir fark olmazdı yani sadece gene 1 kg nin oluşturduğu ağırlık hissi olur. ha çay ha bezelye fark eden hiçbir şey olamaz.

doğru muyum?

Köpekbalıkları için bilemez demez pek kolay değil. Bilir demekte. Belki EMD'yi çok çok iyi algılayıp, balığın cinsini, memeli mi, balık mı, yaralı mı, sağlam mı vs. ayırabiliyorlardır. Bu mümkün. Çünkü bu işe özelleşmiş hücrelere sahipler.

İnsan için, eğer o dev hücreler var olsaydı, ne hücresi olduğu önem taşırdı. Atıyorum, eğer onlar koku alma hücresi ise, bir telsiz çalışınca, bir radyo vericisinin yanına gidince garip bir koku hissedebilirdik. Hatta belki çilek kokusu yada soğan kokusu. Bu bir fareziye, öyle hücreler yok, o yüzden ne olurdu diye konuşmakta çok akıl işi değil. Gerçi, o hücrelerin modelleri üzerinden, EMD nasıl bir etki yapar, ne değişimler olur, doğada bu değişimleri ne olarak algılarız gibi benzetimler yapılabilir, gayetde tutarlı neticeler alınabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Köpekbalıkları için bilemez demez pek kolay değil. Bilir demekte. Belki EMD'yi çok çok iyi algılayıp, balığın cinsini, memeli mi, balık mı, yaralı mı, sağlam mı vs. ayırabiliyorlardır. Bu mümkün. Çünkü bu işe özelleşmiş hücrelere sahipler.

İnsan için, eğer o dev hücreler var olsaydı, ne hücresi olduğu önem taşırdı. Atıyorum, eğer onlar koku alma hücresi ise, bir telsiz çalışınca, bir radyo vericisinin yanına gidince garip bir koku hissedebilirdik. Hatta belki çilek kokusu yada soğan kokusu. Bu bir fareziye, öyle hücreler yok, o yüzden ne olurdu diye konuşmakta çok akıl işi değil. Gerçi, o hücrelerin modelleri üzerinden, EMD nasıl bir etki yapar, ne değişimler olur, doğada bu değişimleri ne olarak algılarız gibi benzetimler yapılabilir, gayetde tutarlı neticeler alınabilir.

köpekbalıkları bilemez derken şunu kastettim: mesela köpek balığı emd nin şiddetini kıyaslayarak gelen balığın canlının vücut büyüklüğünü filan anlayabilir ancak bu spesifik değildir yani sadece emd miktarı ile ilgilidir çok emd büyük canlı az emd ufak gibi. ama köpekbalığı veya bşaka bir emd algılayan canlı emd yi okuyarak gelen canlının düşüncelerini okuyamaz mesela kendine saldırıp saldırmayacağını veya canlının kaçacağını mı yoksa savaşacağını mı filan emd den algılayamaz. çünkü emd canlının düşünce dalgalarını yaymaz. bunu demek istedim doğru muyum?

Link to post
Sitelerde Paylaş

köpekbalıkları bilemez derken şunu kastettim: mesela köpek balığı emd nin şiddetini kıyaslayarak gelen balığın canlının vücut büyüklüğünü filan anlayabilir ancak bu spesifik değildir yani sadece emd miktarı ile ilgilidir çok emd büyük canlı az emd ufak gibi. ama köpekbalığı veya bşaka bir emd algılayan canlı emd yi okuyarak gelen canlının düşüncelerini okuyamaz mesela kendine saldırıp saldırmayacağını veya canlının kaçacağını mı yoksa savaşacağını mı filan emd den algılayamaz. çünkü emd canlının düşünce dalgalarını yaymaz. bunu demek istedim doğru muyum?

Bunları söylemek müneccimlik olur. EEG ölçümleriyle köpekbalığının neyi hissettiğini vs. bir yere kadar anlayabiliyoruz. Ama dile gelip konuşmadıkça, "biz bize gelen şeyin elektriğinden kaçın kurası olduğunu şak diye biliriz" filan demedikçe, bu konularda pek bir şey söyleme şansımız yok.

Yani, köpekbalıkları elektrikle bir şeyleri tespit ediyor. Ama ne kadar, nereye kadar, işte bunlar bilinmeyen hususlar. Ne hissediyor, ne de edemiyor dememiz olası değil.

Şöyle düşün, saldrıgan hayvanın kalp ritmi vs. değişir, genelde kalp atışı hızlanır. Köpekbalığının da bir numaralı ölçütü, kalp kaslarının ürettiği elektrik. Bu durumda köpekbalığının o canlının kalp ritmini nazara alıp, saldıracak mı, kaçacak mı, kendini farketti mi, etmedi mi anlaması gayet mümkün. Ama anlıyor mudur? Belki. Bilmemizin bugün imkanı yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan için, eğer o dev hücreler var olsaydı, ne hücresi olduğu önem taşırdı. Atıyorum, eğer onlar koku alma hücresi ise, bir telsiz çalışınca, bir radyo vericisinin yanına gidince garip bir koku hissedebilirdik.

keza bu dediğiniz de gene spesifik olmaz. yani ortamda bulunan radyo dalgalarının kokusunu algılayabilsek bile o radyo dalgaları ile yayılan bilgiyi algılayamayız. mesela radyoda a şarkısı çalmakta ve çilek kokusu var biz bu çilek kokusunu duyarak veya o şarkı esnasında yayılan dalgaları algılayarak(duyma görme hissetme) a şarkısının sözlerini algılayamayız/bilgisine ulaşamayız yani sadece çilek kokusu duyarız. mesela sizin elinize 35 santigradlık ısınmış bir demir versinler o demirdeki ısıyı algılarsınız ancak o demire o ısıyı veren kaynağın özelliklerini oradan bulamazsınız. keza bu çilek kokusu da öyle kokuyu duysanız bile o kokuyu duyduğunuz emd nin yaydığı bilgiyi anlayamazsınız.

yani emd lerin içinde

tarihinde limalima tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

EEG ölçümleriyle köpekbalığının neyi hissettiğini vs. bir yere kadar anlayabiliyoruz.

neyi hissetiğini anlayamazsınız ? beynin x bölgesi şunun için çalışır bilgisinden yola çıkıp aktif bölgeden söylersin. yoksa hayvan korkuyor mesela korku ile ilgili bölge aktif ancak neyden korktuğunu yani düşüncesini bilmek imkansızdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan için, eğer o dev hücreler var olsaydı, ne hücresi olduğu önem taşırdı. Atıyorum, eğer onlar koku alma hücresi ise, bir telsiz çalışınca, bir radyo vericisinin yanına gidince garip bir koku hissedebilirdik.

keza bu dediğiniz de gene spesifik olmaz. yani ortamda bulunan radyo dalgalarının kokusunu algılayabilsek bile o radyo dalgaları ile yayılan bilgiyi algılayamayız. mesela radyoda a şarkısı çalmakta ve çilek kokusu var biz bu çilek kokusunu duyarak veya o şarkı esnasında yayılan dalgaları algılayarak(duyma görme hissetme) a şarkısının sözlerini algılayamayız/bilgisine ulaşamayız yani sadece çilek kokusu duyarız. mesela sizin elinize 35 santigradlık ısınmış bir demir versinler o demirdeki ısıyı algılarsınız ancak o demire o ısıyı veren kaynağın özelliklerini oradan bulamazsınız. keza bu çilek kokusu da öyle kokuyu duysanız bile o kokuyu duyduğunuz emd nin yaydığı bilgiyi anlayamazsınız.

yani emd lerin içinde

doğru muyum?

Link to post
Sitelerde Paylaş

doğru muyum?

Faraziyelerle yola çıkılmaz, bilim yapılmaz. Öyle hücrelerimiz yok, olan bu işte. Eee, bizde yok demiyoruz, radyoyu icat ediyoruz ve o şarkıları duyuyoruz işte.

Şansına hem elektronik, hem biyoloji ihtisası olan birisiyle muhatapsın. Şunu söyleyeyim, eğer öyle bir imkan olsaydı, biz o dalgalarla şarkı iletip radyosuz dinletmenin bir yolunu bulurduk. Şu anda, radyonun anlayıp sese çevireceği şekle sokuyoruz o dalgaları. O zamanda insanın da algılayacağı şekle sokardık emin ol. Ha, olay senin o hayal ettiğinden çok farklı, acayip bir şey olurdu, ama olurdu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

EEG ölçümleriyle köpekbalığının neyi hissettiğini vs. bir yere kadar anlayabiliyoruz.

neyi hissetiğini anlayamazsınız ? beynin x bölgesi şunun için çalışır bilgisinden yola çıkıp aktif bölgeden söylersin. yoksa hayvan korkuyor mesela korku ile ilgili bölge aktif ancak neyden korktuğunu yani düşüncesini bilmek imkansızdır.

Zaten bir yere kadar anlayabiliyor oluşumuz bu yüzden. Mesela, gözlerine ışık tutup, hangi renkleri görebildiğini, hangi renklere tepki verdiğini anlayabiliyoruz. Ama hepsi hemen hemen bu kadar. Elektriği hissettiklerini de anlayabiliyoruz. Köpekbalıkları üst düzey avcıdır, zincirin tepesinde yer alır. Pek çoğu için korku diye bir şey yoktur. O yüzden her şeye saldırır, her bulduklarını yerler. Bu yüzden de "aha korku merkezi aktive oldu" filan diyemiyoruz. Belki korkuyorlardır, ama bunu bile bielmiyoruz halihazırda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Faraziyelerle yola çıkılmaz, bilim yapılmaz. Öyle hücrelerimiz yok, olan bu işte. Eee, bizde yok demiyoruz, radyoyu icat ediyoruz ve o şarkıları duyuyoruz işte.

Şansına hem elektronik, hem biyoloji ihtisası olan birisiyle muhatapsın. Şunu söyleyeyim, eğer öyle bir imkan olsaydı, biz o dalgalarla şarkı iletip radyosuz dinletmenin bir yolunu bulurduk. Şu anda, radyonun anlayıp sese çevireceği şekle sokuyoruz o dalgaları. O zamanda insanın da algılayacağı şekle sokardık emin ol. Ha, olay senin o hayal ettiğinden çok farklı, acayip bir şey olurdu, ama olurdu.

ha o dinlenecek şekle sokmak için elektronik alet tasarlardık onu kullanarak olurdu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Sen elinle tutarsan sinyalleri topluyorsun, yani bir EMK, elektromotor kuvveti oluşturuyorsun. Bu da radyodaki devrede bir gerilim oluşması demek. Sen anteni tutmasan da, üzerinde bu EMK, yani kaba tabirle voltaj oluşuyor. Bu voltaj normalde çok ama çok düşük, taş çatlasın bir kaç milivolt. Tipik olaraksa bir kaç mikrovolt sadece. Bu nedenle de o voltajı hissedemiyorsun.

Eğer radyo sinyali türündeki EMD'yi hissedebilecek sensör-sinir hücrelerin olsaydı, bunu hissederdin. Fakat yok. Normal sinirlerin yeterince büyük olsaydı, gene hissederdin, ama ceryan çarpmış gibi, ama bir tür sızı gibi, ama bir koku gibi, atıyoruz işte, zira öyle hücrelerin de yok.

özellikle bu kırmızı yer için bir şey söyleyebilirim: ben sinir hücresi ile sensör yapısını karıştırmışım. ayrıca sadece radyo dalgası için değil herhangi bir emd yi de algılayabilecek sensör-sinir hücreleri yoktur.

tarihinde limalima tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

özellikle bu kırmızı yer için bir şey söyleyebilirim: ben sinir hücresi ile sensör yapısını karıştırmışım. ayrıca sadece radyo dalgası için değil herhangi bir emd yi de algılayabilecek sensör-sinir hücreleri yoktur.

yani sizin demek istediğinizi şöyle anladığımı sanıyorum:insanda emd yi algılayabilecek(görünür ışık hariç tüm emdler dahil bu duruma) sensör-sinir hücreleri yapısı yoktur. bu durumda spesifik algı olmaz. ancak sizin üstteki yazdığınız bir konuda söyle bir cümle geçiyordu ''mesela bir insan eğer emd türlerini algılayabilecek bir hücre büyüklüğünde olsaydı cep telefonu ile konuşurken aniden vücudu kasılırdı'' bu cümleden şunu anladım eğer herhangi bir emd türü hücrelerimize tepkime oluşturabilseydi hücrede elektrik çarpmasına benzer sızı ani kas tepkileri ısınma vs oluşturur ancak spesifik değildir bunlar. yani emd nin enerjisi gelir bizde tepki oluşturur gider. nasıl elektrik çarpınca çarpan elektriğin taşıdığı bilgiyi bizim elektrikten yola çıkarak anlamamız mümkün değilse bu da öyle. yani enerjisi yüksek bir emd bizde çeşitli kas hareketlerine ve ısınmaya neden olurdu hücrelerimiz bu emd ye tepki oluşturabilseydi.

özellikle bu kırmızı yerdeki bilgi doğru mu? onu merak ettim.

tarihinde limalima tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu birçok kereler yazdık. Hala bilmiyor musunuz?

hocam ikimiz arasında şöyle bir diyalog geçmişti bir konuda:

şuan tam olarak sizi anladım. yani bizi kanser etse bile farkındalığımız olmaz. farkındalık oluşturması için algılamamız için manyetik alanın etkisinin impuls oluşturarak beyne iletilmesi lazım . yani biz bu tedavi vs işlemlerinde manyetik alanı algılamıyoruz ve de manyetik alanın meydana getirdiği etki bizim duyu organlarımızca algılanamayacağından herhangi bir duyu sinirini etkileyip düşünce vs oluşturmuyor.

Fınally!

bence komik bir diyalog. eğer yazdığım yani kendimden alıntıladığım yeri okursanız bir de sizin yazdığınız finally yazısını okursanız anlarsınız. ancak tabi ben bu yazığım yani kendimden alıntıladığım konudaki bahsettiklerimin doğru olup olmadığını sormuştum orada.yani kısacası sadece bunu merak ediyordum acaba doğru bir çıkarım yapabilmiş miyim? ancak siz direkt finally diyince pek birşey anlayamadım.yani bu yazıdaki kendimden alıntıladığım

şuan tam olarak sizi anladım. yani bizi kanser etse bile farkındalığımız olmaz. farkındalık oluşturması için algılamamız için manyetik alanın etkisinin impuls oluşturarak beyne iletilmesi lazım . yani biz bu tedavi vs işlemlerinde manyetik alanı algılamıyoruz ve de manyetik alanın meydana getirdiği etki bizim duyu organlarımızca algılanamayacağından herhangi bir duyu sinirini etkileyip düşünce vs oluşturmuyor.eğer demek istediğiniz bu ise sizi anladım.

bu yazının kırmızı yazının doğru olup olmadığını hala anlayamadım.

tarihinde limalima tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

hocam ikimiz arasında şöyle bir diyalog geçmişti bir konuda:

bence komik bir diyalog. eğer yazdığım yani kendimden alıntıladığım yeri okursanız bir de sizin yazdığınız finally yazısını okursanız anlarsınız. ancak tabi ben bu yazığım yani kendimden alıntıladığım konudaki bahsettiklerimin doğru olup olmadığını sormuştum orada.yani kısacası sadece bunu merak ediyordum acaba doğru bir çıkarım yapabilmiş miyim? ancak siz direkt finally diyince pek birşey anlayamadım.yani bu yazıdaki kendimden alıntıladığım

bu yazının kırmızı yazının doğru olup olmadığını hala anlayamadım.

bir üstteki iletimde kırmızı ile yazdığım yeri tekrar okuyup cevap verirseniz çok sevinirim. rahatsızlık verdiysem özür diler şimdiden teşekkür eder ve iyi günler dilerim.

tarihinde limalima tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...